Ben kimim?

Fotoğrafım
1961, Eskişehir Sivrihisar doğumluyum. Liseyi Kabataş Erkek Lisesi'nde, üniversiteyi İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde okudum. Anesteziyoloji ve Reanimasyon eğitimimi GATA'da tamamladım. 1993 Eylül'ünden 2011 Şubatına dek Çukurova Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Anesteziyoloji Anabilim Dalı'nda çalıştım. 15 Şubat 2011 tarihi itibariyle emekli olup İstanbul'a yerleştim.

8 Mart 2013 Cuma

TEKNEDE İLK YARDIM (7)


Şok

Kan basıncının kritik değerlerin altına düşmesi durumunda şok tablosundan bahsedilir. Şok; travma, sıcak çarpması, kan kaybı, allerjik reaksiyonlar, ciddi enfeksiyonlar, zehirlenmeler, ciddi yanıklar gibi pek çok nedenden oluşabilir. Şok tablosundaki bir hastanın yaşamsal organlarına yeterince kan ve oksijen gitmez. Bu nedenle organları ve yaşamı tehdit altında olabilir.
Şokun değişik belirti ve bulguları olabilir:
  • Cilt soluk, soğuk ve nemlidir.
  • Nabız zayıf ve hızlıdır. Solunum, yavaş ve yüzeyel ya da tam aksine derin ve yavaş olabilir. Kan basıncı normalden daha düşüktür.
  • Bulantı ve kusma görülebilir.
  • Bakışlar sönük, cansız, sabit olabilir. Bazen göz bebekleri büyümüş olabilir.
  • Bilinç açık ya da kapalı olabilir. Bilinci açık olan kazazedeler, yorgun, bitkin ya da bilinci bulanık olabilir. Şok bazen kişinin aşırı ölçüde heyecanlı ve ajite olmasına yol açabilir.
Eğer şoktan şüpheleniyorsanız, kazadan sonra kazazede normal görünüyorsa bile:
  • 112'i ya da bir sağlık kurumunu arayınız.
  • Kazazedeyi yere yatırınız, ayaklarını yükseltiniz.Eğer bacaklarının kaldırılması ağrıya neden oluyorsa bacakları kaldırmayınız. Hastanın kıpırdamamasını sağlayınız.
  • Dolaşım bulgularını (nefes alma, hareket etme, öksürme) sürekli kontrol ediniz. Dolaşım bulgularını tespit edemediğinizde CPR uygulamasını başlatınız.
  • Hastayı sıcak tutunuz, kıyafetlerini gevşetiniz, üzerini bir battaniye ile örtünüz. Hasta susadığını ifade etse bile ağızdan herhangi bir şey vermeyiniz.
  • Hasta kusuyorsa ya da ağzından kan geliyorsa yan çeviriniz.
  • Kanama ya da kırık olup olmadığını araştırınız.



Kafa Travması

Pek çok kafa travması minör tiptedir ve hastaneye yatırılmayı gerektirmez. Bununla birlikte aşağıdaki bulgulardan birisi varsa tıbbi yardım isteyiniz:
  • Yüz veya kafada ciddi kanama
  • Burun veya kulaklarda kan veya sıvı görülmesi
  • Ciddi baş ağrısı
  • Bilinç düzeyinde Birkaç saniyeden daha uzun süren değişiklik
  • Gözlerin altında veya kulakların arkasında siyah-mavi renk oluşması
  • Solunumun kesilmesi
  • Bilinç bulanıklığı
  • Denge kaybı
  • Kol veya bacak hareketlerinde zayıflık veya tam hareketsizlik

Çocuklarda ne zaman tıbbi yardım istemeli?
  • Erişkinlerdeki yukarıda sayılan bulgulardan herhangi biri
  • Israrlı ağlama
  • Yemeyi red etme
  • Bebeklerde bıngıldakta şişlik

Ciddi kafa travması oluştuğunda
  • Kişiyi stabil tutun. Tıbbi yardım gelinceye dek yatırın ve sakinleşmesini sağlayın. Başı ve omuzları vücudundan yüksekte dursun. Gerekmedikçe hareket ettirmeyin. Boynunu hareket ettirmesine izin vermeyin. Kask kullanan kazazedenin kaskını çıkarmayın.
  • Kanama varsa durdurun. Steril bir bez ya da temiz bir giysi ile baskı uygulayın. Kafatasında kırık olduğundan şüpheleniyorsanız yaraya doğrudan baskı uygulamayın.
  • Solunum değişikliklerini izleyin ve tetikte olun. Solunumu olmayan, hareket etmeyen hastada CPR başlatın.
Göğüs Ağrısı
Göğüs ağrısı çok sayıda nedene bağlı olabilir: Sindirim sorunları, stres, ciddi tıbbi sorunlar (kalp krizi, akciğer damarlarının tıkanması vb) gibi. Altta yatan nedenin tespiti tedaviyi belirleyeceğinden çok önemlidir, ancak her zaman da kolay değildir. Bu tip bir yakınmanız daha önce hiç olmamışsa, tanının konulması daha güç olabilir. Bazen bir doktor için bile göğüs ağrısının kalp krizinden mi yoksa hazımsızlıktan mı kaynaklandığını bulmak güç ve zaman alıcı olabilir.
Açıklayamadığınız ve 2-3 dakikadan daha uzun süren bir göğüs ağrınız olursa sorunu kendi başınıza çözmeye çaba sarf etmeyip tıbbi yardım istemeniz daha doğru olacaktır.

Kalp Krizi

Kalp kasını besleyen atardamarlardan (koroner damarlar) bir veya daha fazlasının tıkanması sonucu kalp kasının bazı bölgelerinin oksijensiz kalması kalp krizi ile sonuçlanır. Kalp krizi, genellikle 15 dakika veya daha uzun süren şiddetli göğüs ağrısına neden olur. Ancak kalp krizinin, özellikle şeker hastalarında daha sık olmak üzere hiç bulgu vermemesi, göğüs ağrısına neden olmaması (sessiz kalp krizi) da mümkündür.
Kalp krizi geçiren pek çok kimsede aslında saatler, günler ya da haftalar süren bulgular vardır. Belki de en erken bulgu fiziksel aktivite ile ortaya çıkan, istirahatle azalan göğüs ağrısı ataklarıdır. Kalp krizi geçiren bir kişi, aşağıdakilerden bir veya bir kaçını deneyimleyebilir:
  • Göğsün ortasında birkaç dakikadan daha uzun süreli, rahatsızlık hissi, sıkıştıran, künt bir ağrı
  • Ağrının omuzlara, boyuna ve kollara yayılması
  • Baş dönmesi, yorgunluk hissi, terleme, bulantı, nefes daralması

Siz veya yanınızdaki bir kişide buna benzer yakınmalar varsa:
  • Mutlaka 112'yi arayarak tıbbi yardım isteyiniz. Kalp krizi olduğunu düşündüğünüz yakınmalarınızın 5 dakikadan daha fazla süreyle müdahale edilmeksizin sürmesine izin vermeyiniz. Sizi bir hastaneye, ya da sağlık kuruluşuna ulaştırabilecek birisini bulunuz. Araba kullanmayı en son çare olarak görünüz, mümkünse kullanmayınız. Araba kullanmak, durumunuzun kötüleşmesi durumunda kendinizi ve başkalarını riske atacaktır.
  • Bir adet Aspirin tablet çiğneyiniz. Aspirin kanın pıhtılaşmasını azaltarak daralmış koronerlerde pıhtı oluşma ihtimalini azaltacak ve klinik tablonun ağırlaşmasını önleyecektir. Aspirine allerjiniz varsa, kanama probleminiz varsa, zaten kan sulandırıcı bir ilaç tedavisi almakta iseniz ya da doktorunuz daha önce asprin kullanmamanızı söylemişse asprin almayınız.
  • Eğer daha önce doktorunuz size nitrogliserin tablet (İsordil sublingual tablet, 5 mg) önerdiyse, bir tableti dilinizin altında eritiniz.
  • Kalp krizi geçirdiğini düşündüğünüz kişinin bilinci kapandıysa, nefes almıyorsa kardiyopulmoner resüsitasyonu başlatınız ve tıbbi yardım isteyiniz. Eğer eğitimli değil iseniz, göğsün ortasına iki elinizi üst üste koyduktan sonra sert ve hızlı bir şekilde göğsü dakikada 100 kompresyon olacak şekilde bastırınız. Göğsü her bastırdıktan sonra elinizi hastanın göğsünden kaldırmadan uyguladığınız baskıyı sonlandırınız.
KAYNAK
http://www.mayoclinic.com/health/FirstAidIndex/FirstAidIndex




Teknede İlk Yardım (1)

Teknede İlk Yardım (2)

Teknede İlk Yardım (3)

Teknede İlk Yardım (4)

Teknede İlk Yardım (5)

Teknede İlk Yardım (6)

Teknede İlk Yardım (7)


TEKNEDE İLK YARDIM (6)

Vücut Bütünlüğünü Bozan Durumlar

Kornea Yaralanması

Göz yaralanmalarının en sık görüleni, kornea yaralanmasıdır. Kornea, göz küresini önündeki şeffaf, koruyucu bölümdür. Toz, toprak, kum, ağaç kıymıkları, talaş, metal parçacıkları, hatta bir kağıt sayfanın kenarı bile korneada hasar oluşturabilir.Göz travmalarının en sık görülen tipleri gözün önündeki berrak koruyucu pencere- kor­nea’ yi tutar. Toz, kir, kum, tahta tozu, metal parçalar veya kağıt kenarı ile temas sonucu kornea çizilebilir ya da kesilebilir. Sıklıkla çizik yüzeyel olup korneal abrazyon olarak adlandırılır. Bazı korneal abrazyonlar enfekte olur ve ciddi bir problem olan korneal ülser gelişir.Genellikle bu yaralanma yüzeyeldir ve kornea abrazyonu (çizik) olarak adlandırılır. Bu yaranın enfekte olması durumunda kornea ülseri gelişebilir. Bu durum, ciddi bir problem arz eder.Kornea çizikleri, çok ağrılı olabilir. Kornea çizildiğinde genellikle gözde kum tanecikleri varmış gibi bir his olur. Göz yaşı, görmede bulanıklık, ışığa aşırı hassasiyet gibi bulgular da tabloya eşlik edebilir. Baş ağrısı görülebilir.Kornea yaralanmaları, tıbbi değerlendirme gerektirir. Acilen yapmanız gerekenler ise aşağıdaki gibidir:
  • Gözünüzü temiz su ile (mümkünse tuzlu su) yıkayınız. Bunun için bir çay bardağını ağzına kadar doldurup gözünüzü içine sokmanız pratik bir yol olabilir. Yıkama ile yabancı cismin gözden uzaklaştırılması mümkün olabilir.
  • Göz kapaklarınızı defalarca açıp kapatınız. Bu hareket, kum veya toz parçacıklarının çıkmasını sağlayabilir.
  • Ellerinizi sabunlu su ile yıkayıp duruladıktan sonra üst göz kapağınızı alt göz kapağınızın üzerine getirip alt göz kapağının kirpiklerini fırça olarak kullanabilirsiniz. Bu yaklaşım, üst göz kapağınızın iç yüzündeki parçacıkların çıkmasını sağlayabilir.
Bazı hareketler, yaralanmanın ciddiyetini arttırabileceğindne kaçınılmalıdır:
  • Göz küresine saplanmış bir cismi çıkartmaya çalışmayınız. Gözünüzü kapatmayı engelleyecek kadar büyük bir cismi çıkartmaya da çalışmayınız.
  • Göz yaralanmasından sonra gözünüzü ovuşturmayınız. Gözünüze dokunmak ya da bastırmak, kornea yaralanmasının ciddiyetini daha arttırabilir.
    Gözünüze pamuklu çubuk, cımbız veya diğer malzemeler ile müdahele etmeyiniz.

Komplike olmayan kornea çizikleri, kendiliğinden 24-48 saat içinde iyileşir.




Resim-12. Gözde yabancı cisim



Kesi ve Sıyrıklar

Küçük kesiler ve sıyrıklar, genellikle acile gitmenizi gerektirmez. Önemli olan nokta, enfeksiyon ve diğer komplikasyonları önlemek olmalıdır. Aşağıdaki kılavuz, basit yaralanmalarda size yardımcı olabilir:
  1. Kanamayı durdurun. Minör kesi ve sıyrıklarda kanama genellikle kendiliğinden durur. Durmadığı taktirde temiz bir giysi ya da bandaj ile üzerine bası uygulanması yeterli olur. Basıyı 20-30 dk süreyle uygulamanız ve mümkünse yaralı bölgeyi yukarı kaldırmanız gerekir. Kanamanın durup durmadığını kontrol etmek için basıya son vermeyiniz. Bu durumda kanamayı durdurmuş olan pıhtıyı kaldırmanız ve kanamanın yeniden başlamasına neden olmanız olasıdır. Sürekli bası uygulamanıza rağmen kanama durmuyorsa tıbbi yardım istemeniz doğru olur.
  2. Yarayı temizleyin. Yaranın etrafını temiz su ile yıkayın. Sabun yarayı irite edebileceğinde kesinin üzerine gelmemesine dikkat edin. Yıkamadan sonra yara hala kirli ise veya yara dudaklarında doku artıkları kalmışsa alkol ile temizlenmiş bir makasla bu parçaları kesin. Hala doku artıkları bulunuyorsa bir doktorun görmesi doğru olacaktır. Yaranın temizlenmesi enfeksiyon ve tetanoz riskini azaltacaktır. Yara etrafını temizlemek için sabun ve bulaşık bezi kullanılabilir. Hidrojen peroksit, iyotlu bileşiklerin kullanılmasına gerek yoktur.
  3. Bir antibiyotik kullanın. Yarayı temizledikten sonra yara üzerine ince bir tabaka oluşturacak şekilde antibiyotikli krem (Baktroban krem) sürün. Bu ürünler yaranın iyileşmesini hızlandırmamakla birlikte enfeksiyonu önleyerek vücudun kendini iyileştirme sürecine yardımcı olabilirler. Bazı kremlerdeki katkı maddelerinin yara etrafında kızarıklık oluşturması mümkündür. Bu durumda krem uygulanmasına son verilmelidir.
  4. Yarayı örtün. Bandaj ile yaranın örtülmesi, yaranın temiz kalmasını ve zararlı bakterilerin etrafa bulaşmasını önleyecektir. Yaranın bir miktar iyileşmesi ve enfeksiyon tehlikesinin kaybolmasından sonra yaranın üzerinin açılarak hava ile temasının sağlanması iyileşmeyi hızlandıracaktır.
  5. Pansumanın değiştirilmesi. Pansumanı en azından günde bir kez ya da çok ıslandığı veya kirlendiğinde değiştirmek gerekir. Pansumanı yapıştırmak için kullanılan flasterlere allerjisi olan kişilerin kendiliğinden yapışan şeffaf pansuman malzemelerini kullanmaları ya da pansumanı bir elastik bandajla hafifçe sararak tutturmaları doğru olur.
  6. Dikiş. Derin yaralanmalar (6 mm'den daha derin olanlar), ağzı açık kalan yaralar, kenarları tırtıklı, düzensiz yaralar, yağ dokusu veya kas dokusunu da içine alan yaralar genellikle dikiş gerektirir. Yapışkan bantlar (adeziv stripler) veya kelebek tipi bantlar ufak kesilerin dudaklarını biraraya getirip yarayı kapatabilir. Eğer bu başarılamıyorsa tıbbi yardım alınmalıdır. Birkaç saat içinde yaranın kapatılması enfeksiyon riskini önemli oranda azaltır.
  7. Enfeksiyon belirtilerinin gözlenmesi. Yaranın iyileşmediğini düşünüyorsanız ya da kızarıklık, ağrıda artış, akıntı, sıcaklık veya şişlik fark ederseniz tıbbi yardım alınız.
  8. Tetanoz aşısı. Doktorlar her 10 yılda bir kez tetanoz aşısı önerirler. Eğer yaranız derin ve kirli ise, son aşınızdan bu yana 5 yıldan daha fazla bir süre geçtiyse bir doz tetanoz aşısı olmanız önerilecektir. Aşıyı, yaralanmadan sonra mümkün olan en kısa zamanda olunuz.

Çıkıklar

Eklemlerin normal pozisyon sınırlarının ötesine zorlanması durumunda çıkık oluşur. Sebep genellikle bir travmadır ve düşme, otomobil kazası ya da yüksek hızlı sporlarda çarpışma ya da temas sonucu gelişir. Erişkinlerde en sık çıkık olan bölge omuz iken çocuklarda dirsektir. Çıkık genellikle büyük eklemlerde oluşur. Ancak eldeki pozisyonu nedeniyle baş parmak eklemi de çıkık konusunda şanssız bir eklemdir.
Eklem çıkıkları geçici bir deformasyon ve hareketsizlik yaratır, ani ve şiddetli ağrı ve ödem oluşturur. Çıkık, yerine oturtulması için acil tıbbi yardım gerektiren bir durumdur. Eğer eklemlerinizin birinde çıkık oluştuğunu düşünüyorsanız:
  1. Tıbbi yardımı geciktirmeyiniz. Hemen tıbbi yardım isteyiniz.
  2. Ekleminizi hareket ettirmeyiniz. Yardım alıncaya dek ekleminizi sabit bir pozisyonda tutunuz. Çıkığı yerine oturtmak için çaba sarf etmeyiniz. Böyle bir yaklaşım eklem ve etrafındaki kas, bağlar, sinir ve damarlar zarar görebilir.
  3. Çıkık ekleminize buz koyun. Bu yaklaşım, eklem içi kanamayı, sıvı birikimini ve dolayısıyla ödem (şişlik) miktarını azaltacaktır.


Resim-13. Sağ omuz çıkığı


Kemik Kırıkları

Kemik kırıkları tıbbi yardım gerektirir.


Resim-14. Sol ön kol kırığı (kapalı kırık)

Kırılma, büyük bir travma ya da yaralanma sonrasında meydana gelmişse 112 ya da Sahil Güvenlik'i arayın. Aşağıdaki durumlarda da acil yardım isteyin:
  • Kazazede yanıtsız ise, normal solumuyorsa, hareket etmiyorsa. Bu durumda hemen CPR uygulamasını başlatmanız gerekir.
  • Kazazedenin ağır kanaması varsa,
  • Hafif bir bası ya da hareket ile ağrı oluşuyorsa,
  • Kol, bacak ya da eklemlerden birisi deforme (şekil bozukluğu) görünüyorsa,
  • Kırık kemik ciltten dışarı çıktıysa,
  • Yaralanmış kol veya bacağın uç kısmında, (baş parmak gibi) uyuşukluk hissi varsa,
  • Boyun, baş veya sırtta kırık şüphesi varsa
  • Kalça, leğen kemiği veya bacağın üst kısmında kırık şüphesi (bacağınız ya da ayağınız dışa doğru anormal bir şekilde dönmüşse) varsa.



Resim 15. Bacak kırığında atel uygulaması

Kırıktan şüphelendiğiniz bir kişiyi, daha fazla zarar görmesini önlemek üzere hareket ettirmekten kaçınınız. Tıbbi yardım beklerken aşağıdaki önlemleri süratlice alınız: 
  • Kanamayı durdurunuz. Bunun için steril bir bandaj, temiz bir giysi ya da bez ile yaranın üzerine baskı uygulayınız. 
  • Yaralanmış alanı hareketsiz hale getiriniz. Kemiği yerine oturtmak için herhangi bir hareket denemeyiniz. Atel konusunda deneyimli iseniz, profesyonel yardım gelinceye kadar kırık alanın üst ve alt kısmındaki bölgeyi de içine alacak şekilde bir atel uygulamanız hastanın ağrısını azaltabilir. 
  • Ödem gelişimini azaltmak ve ağrıyı azaltmak için buz koyabilirsiniz. Buzun cilde doğrudan temasından kaçınınız. Bir havlu, giysi ya da bez parçası içine sararak kullanınız. 
  • Şoku önleyiniz/tedavi ediniz. Eğer kişi kendinden geçecek gibi ise veya kısa ve hızlı soluyorsa, başı hafifçe aşağıda olacak şekilde yere yatırınız. Mümkünse bacaklarını yukarı kaldırınız.

Kesici-Delici Yaralanmalar


Delici yaralanmalar genellikle büyük kanamalara neden olmazlar. Sık olarak kendiliğinden kapanırlar. Ancak, tedavi gerektirmedikleri anlamına gelmez. Delici yaralanmalar, taşıdıkları enfeksiyon riski nedeniyle tehlikeli olabilirler. Özellikle insan ve hayvan ısırıklarında enfeksiyon riski daha yüksektir. Isırık derinse ve kanama ısrar ediyorsa tıbbi destek gerekecektir.
Aksi taktirde aşağıdaki adımları izleyiniz:
  • Kanamayı durdurunuz. Temiz bir bandaj, bez ya da giysi ile yaraya bası uygulayınız. Birkaç dakika süreyle bası uygulamanıza rağmen kanama durmuyorsa tıbbi yardım isteyiniz.
  • Yarayı temizleyiniz. Bunun için temiz su kullanınız. Yara içindeki ufak parçacıkları çıkarmak için alkol ile dezenfekte edilmiş cımbız kullanınız. Yara içinde hala doku artıkları kaldıysa doktorunuza danışınız. Yaranın etrafını su ve sabun ile temizleyiniz.
  • Yara ve etrafını temizledikten sonra antibiyotikli bir merhemden ince bir tabaka oluşturacak kadar sürünüz.
  • Yarayı kapatınız. Bandaj ile yarayı kapatmanız hem yarayı temiz tutacak hem de zararlı bakterileri yaradan uzak tutacaktır.
  • Yara pansumanını her gün, ya daıslandığında veya kirlendiğinde değiştiriniz.
  • Enfeksiyon belirtilerini takip ediniz. Eğer yara iyileşmiyorsa, yarada kızarıklık, akıntı, sıcaklık veya ödem tespit ederseniz doktorunuza danışınız.
Doktorunuza danışmanızı gerektiren durumlar:
  • Yara derin ise
  • Yara ayağınızda ise
  • Toprak veya tükürük ile bulaştıysa
  • İnsan ya da hayvan ısırığı ile oluştuysa
Son 5 yıl içinde tetanoz aşısı olmadı iseniz doktorunuz 48 saat içinde aşı olmanızı tavsiye edebilir.
Eğer bir hayvan (sahipsiz köpek, vahşi hayvan) tarafından ısırıldı iseniz kuduz tehlikesi nedeniyle doktorunuza danışmanız zorunludur. Doktorunuz antibiyotik verebilir ve kuduz aşısı uygulanmasına karar verebilir.

Ciddi Kanama

Eğer mümkünse kanamayı durdurmaya çalışmadan önce, enfeksiyon riskini azaltmak için ellerinizi su ve sabun ile yıkayıp eldiven giyiniz. Eğer yaralanma karında ise ve organlar ortaya çıktıysa, onları yerine sokmaya çalışmayınız. Sadece üzerini temiz ve nemli bir bezle örtünüz.
Diğer tip kanamalarda:
  • Yaralanmış kişiyi yatırınız ve daha fazla ısı kaybetmesini önlemek üzere üzerini örtünüz. Eğer mümkünse kazazedenin başının vücudundan daha aşağıda olmasını sağlayınız, bacaklarını kaldırınız, yaralanan bölgeyi yükseltiniz (örneğin yaralanan kolunu yukarıda tutunuz)
  • Yaradaki yabancı cisimler ile doku artıklarını, eldivenlerinizi giydikten sonra çıkarınız. Derine saplanmış olan daha büyük cisimleri ise çıkarmaya çalışmayınız. İlk amacınız kanamayı durdurmak olmalıdır.
  • Kanama durana kadar doğrudan yaranın üzerine baskı uygulayınız. Bunun için steril bandaj, temiz bir giysi kullanınız. Kanamanın durup durmadığına bakmaksızın en az 20 dakika süreyle bası uygulayınız. Bir bandaj, temiz bir giysi ya da bir flaster kullanarak bu basının daha sonra da devam etmesini sağlayınız. Eğer başka bir malzeme bulamazsanız bası uygulamak için ellerinizi kullanınız. Eğer mümkünse eldiven giyiniz veya eldiven bulamıyorsanız ellerinize temiz naylon torba geçiriniz.
  • Daha sonra tampon ya da bandajı çıkarmaya çalışmayınız. Kanama devam ediyorsa ve tampon veya kullandığınız materyal üzerinden de sızıyorsa bile kullandığınız malzemeyi kaldırmayınız. Bunun yerine tampon ya da kullandığınız malzemenin üzerine daha fazlasını koyunuz.
  • Eğer kanama durmuyorsa o bölgeyi besleyen ana artere baskı uygulayabilirsiniz. Bunun için kolda, dirseğin hemen üzerinde, kolun hafif iç yanında kolun ana arterine baskı uygulanabilir. Ayaktaki yaralanmalar için dizin hemen arkasındaki çukurdaki diz arkası atardamarına, bacaktaki yaralanmalarda kasıktaki bacak ana atardamarına baskı uygulanabilir. Bacaktaki atardamara baskı uygulamak için koldaki damara kıyasla daha fazla güç uygulamanız gerekecektir. Burada uygulanması beklenen teknik, atardamarı kemik ile baskı uyguladığınız materyal arasında sıkıştırarak içinden geçen kan akımını durdurmaktır. Bunun için elinizin dört parmağını kullanmanız gerekir. Bu eliniz ile atardamara baskı uygularken diğer eliniz ile yaraya baskı uygulamayı dürdürmeniz gerekir.
  • Kanama durduktan sonra yaralanan bölgenin hareketsiz kalmasını sağlayınız. Yaraya bastırmak için kullandığınız tampon, bandaj, giysiyi yara üzerinde bırakınız, kaldırmayınız. Kazazedeyi mümkün olduğunca çabuk bir sağlık kuruluşuna ulaştırınız.
Eğer bir iç kanamadan şüpheleniyorsanız lokal acil kuruluşlarının numarasını ya da 112'i arayınız. İç kanamanın bulguları aşağıdaki gibi olabilir:

TEKNEDE İLK YARDIM (5)


Hayvanlarla Temas

Hayvan Isırığı

Hayvan ısırması durumunda:
  • Ufak ısırıklar: Eğer ısırık ufaksa ve kuduz tehlikesi yoksa, ufak yara gibi tedavi edilir. Yarayı sabun ve su ile yıkayın.Enfeksiyonu önlemek üzere antibiyotikli bir krem sürün ve temiz bir sargı ile yarayı sararak kapatın.
  • Derin ısırıklar: Eğer hayvan ısırığı, ciltte kalmıyor, cilt altı dokulara kadar iniyorsa ve kanama varsa temiz, kuru bir giysi ile kanamayı durdurmak üzere baskı uygulayın ve doktora ulaşmaya çalışın.
  • Enfeksiyon: Şişme, kızarıklık, ağrı ve sızıntı gibi enfeksiyon belirtileri görürseniz acilen doktorunuza ulaşın.
  • Kuduz kuşkusu: Isıran hayvanın kuduz taşıdığından kuşkulanıyorsanız (vahşi hayvanlar, özellikle yarasa, aşı durumu bilinmeyen evcil hayvanlar) acilen doktorunuzu arayınız.
  • Tetanoz: Doktorlar, her 10 yılda bir tetanoz aşısı olunmasını tavsiye ederler. Son aşınız üzerinden 5 yıldan daha fazla geçmişse, yaranız derin ve kirli ise doktorunuz ikinci bir aşı dozu önerecektir. Yaralanmadan sonra mümkün olduğu kadar süratli bir şekilde tetanoz aşısı olmanız gerekecektir. Tavşan, sincap ve diğer kemiriciler de nadiren kuduz tehlikesi taşırlar.

    Evcil hayvanlar, ısırılmaların çoğundan sorumludur. Köpekler kedilere kıyasla daha çok ısırır. Bununla birlikte kedi ısırıkları daha delici tipte olduğundan temizlenmesi daha güç olup enfeksiyon riski daha yüksektir. Aşılanmamış evcil hayvanlar ile yabani hayvanlar kuduz tehlikesi taşırlar. Yarasa, rakun,kokarca ve tilki, kedi ve köpeklere nazaran daha fazla kuduz tehlikesi taşırlar. Aynı odada yarasa görülmesi durumunda ısırıldığınızı düşünmüyorsanız bile, yarasa ısırığının görülmesi güç olabileceğinden tıbbi destek alınmalıdır.


Böcek Isırmaları ve Sokmaları

Böcek ısırmalarında belirti ve bulgular, cilt ve cilt altına giren zehir ve yabancı cisimlerden kaynaklanır. Zehir, ağrıya neden olur, bazen allerjik reaksiyon başlatabilir. Reaksiyonların ciddiyeti, kişinin hassasiyeti, daha önceki ısırılma öyküsü ve ısırılma sayısına bağlıdır.
Çoğu böcek ısırığında belirti ve bulgular hafiftir, kaşıntı, ısırılma hissi ve gün içinde kaybolan ödemden ibarettir. Gecikmiş reaksiyonlar arasında ateş, ürtiker, ağrılı noktalar, alanlar ve o bölgeye yakın lenf bezlerinde şişme sayılabilir. Bazı böcek ısırıklarında hem akut, hem de gecikmiş reaksiyonlar görülebilir. Ciddi reaksiyonlarda görülen belirti ve bulgular ise aşağıdaki gibidir:
  • Bulantı
  • Yüzde terleme
  • Nefes almada güçlük
  • Karın ağrısı
  • Kan basıncında düşme ve şok
Arı, eşekarısı, karıncalar bu anlamda sorun oluşturan tipik böceklerdir. Sivrisinek, kene, sinek, akrep ve bazı örümcek tipleri de reaksiyonlara neden olabilir. Akrep ısırığı bazı durumlarda çok ciddi reaksiyonlara neden olabilir.

Çok nadir olmakla beraber bazı böcekler Lyme hastalığı gibi bazı hastalıkların bulaşmasına neden olabilir.
Hafif reaksiyonlarda:
  • Daha fazla ısırılmadan kaçınmak için ortam değiştirin.
  • Mümkünse böceğin iğnesini cildinizden çıkarın. Bu, daha fazla zehir salıverilmesini önleyecektir. Isırılan alanı sabun ve su ile yıkayınız.
  • Ödem ve ağrıyı azaltmak için ısırılan bölgeye buz koyunuz. Buzun doğrudan cilde temas etmesini önleyiniz.
  • Ağrı giderici alınız. Bunun için parasetamol (Parol, Tamol tablet; 3-4 x 500 mg) veya ibuprofen (Brufen draje, 3-4 x 400 mg) kullanabilirsiniz.
  • Ağrıyı ve kaşıntıyı azaltmak için cilde sürülen kremlerden (Fenistil Jel, Sistral Krem, Avil krem) kullanabilirsiniz.
  • Antihistaminik içeren ilaçlar şikayetlerinizin azalmasını sağlayabilir. Bunun için Benadryl Şurup (3-4 x 2-4 ölçek), Avil tablet (2-3 x 1 tb.) kullanabilirsiniz. Bu tip ilaçlar ağız kuruluğu, uyku hali yapabilir.
Allerjik reaksiyonlar, bulantı, karın spazmları, ishal, ısırılma yerinde 10 cm veya daha büyük kabartılar şeklinde de olabilir. Bu tip şikayetleriniz olsuğunda doktorunuza danışmanız doğru olacaktır.
Bazı ısırılmalarda kişinin şikayetleri, ısırılma yerindeki şikayetlerinden daha ciddi olabilir. Bu durumda acil tıbbi yardım istemeniz doğru olacaktır:
  • Nefes almada güçlük
  • Dudaklarda ve boğazda şişlik
  • Yorgunluk hissi
  • Baş dönmesi
  • Bilinç bulanıklığı
  • Kalp atışlarının hızlanması
  • Bulantı, kusma ve kramplar
Bu tip ciddi reaksiyonlarda neler yapabilirsiniz?
  • Kişinin böyle durumlarda kullandığı ilaçlarının (adrenalin enjektörü) olup olmadığını kontrol edin. Adrenalin enjektörünü hastanın bacağına batırın ve birkaç saniye süre o şekilde tutun.Enjeksiyon yaptığınız bölgeyi 10 saniye kadar ovalayın.
  • Giysilerini gevşetin ve bir battaniye ile vücudunu örtün.
  • Kusuyorsa veya ağzında kan gördüyseniz boğulmaması için yan çevirin.
  • Eğer kan dolaşımı bulguları yoksa (nefes almıyorsa, bilinci kapalı ise ve hareket etmiyorsa) CPR uygulamaya başlayın.

Anafilaksi

Yaşam tehdit eden acil bir durumdur. Bir allerjik reaksiyon sonucu gelişir. Kan basıncında ani düşme, solunumun bozulması ile karakterizedir. Allerji öyküsü olan insanlarda anafilaksi, allerji oluşturan bir maddeye (allerjen) maruz kalındıktan sonraki bir kaç dakika içinde hızla gelişebilir. Bazı durumlarda reaksiyon gecikebilir ya da belirgin bir allerjen madde olmaksızın gelişebilir.
Yanınızdaki kişide allerjik reaksiyon ve anafilaksi bulguları gözlemliyorsanız:
  • Hemen 112'yi (ya da tıbbi yardım alabileceğiniz bir numarayı) arayınız
  • Hastaya, yanında adrenalin otoenjektörü (Epipen, Twinject) taşıyıp taşımadığını sorunuz.
  • Yanında adrenalin otoenjektörü varsa, enjeksiyon için yardım isteyip istemediğini sorunuz. Bu enjeksiyon genellikle kalça ya da bacağın ön yüzüne yapılır. (http://www.youtube.com/watch?v=pgvnt8YA7r8) (http://www.youtube.com/watch?v=YheJhyQ168Y)
  • Hastayı sırtüstü yatırınız.
  • Giysilerini gevşetin ve üzerini ısınmasını sağlamak üzere bir battaniye ile örtünüz.
  • Hasta kusuyorsa veya ağzında kan varsa, boğulmasını önlemek üzere hastayı yan çeviriniz.
  • Hastanın solunumu yoksa, öksürmüyorsa, hareket etmiyorsa CPR başlatın. Dakikada 100 olacak şekilde hiç ara vermeksizin aralıksız kalp masajı uygulayın. Sağlık personeli gelinceye kadar CPR'ı sürdürün.
  • Bulgular düzelmeye başladığında bile acil tedavisini uygulayın. Bazı hastalarda bulguların tekrarlaması, tablonun ağırlaşması mümkündür. Bu hastaların klinik bulgular iyileşmiş olsa bile birkaç saat süreyle hastanede yatmaları gerekir.
  • Bu tür bir hasta ile karşılaştığınızda klinik bulguların iyileşmesini beklemeyin. Acil tedaviyi hemen uygulayın. Ciddi vakalarda, anafilaksinin tedavi edilmemesi, yarım saat içinde ölümle sonuçlanabilir. Antihistaminik haplar (Benadril gibi) anafilaksiyi tedavi etmek için yeterli ilaçlar değildir. Bu tip ilaçlar, allerji bulgularının iyileşmesine yardımcı olabilir ancak etkileri çok geç ortaya çıktığından ciddi reaksiyonlarda tedavi yerleri yoktur.
Anafilaksinin belirti ve bulguları:
  • Ürtiker, kaşıntı, ciltte kızarıklık
  • Yüzde, göz kapakları, dudaklar ve boğazda şişme
  • Havayollarında şişme, sesli, hırıltılı solunum, nefes alma güçlüğü
  • Yavaş, yüzeyel nabız
  • Bulantı, kusma, ishal
  • Baş dönmesi, güçsüzlük, bilinç kaybı
Anafilaksiyi tetikleyen faktörlerden en sık görülenleri:
  • İlaçlar
  • Fıstık, fındık, ceviz, badem, balık, kabuklu deniz hayvanları
  • Arı sokması



Teknede İlk Yardım (1)

Teknede İlk Yardım (2)

Teknede İlk Yardım (3)

Teknede İlk Yardım (4)

Teknede İlk Yardım (5)

Teknede İlk Yardım (6)

Teknede İlk Yardım (7)



TEKNEDE İLK YARDIM (4)

Yabancı Cisim ve Maddeler ile Temas


Göze kimyasal sıçraması

Gözünüze bir kimyasal sıçrarsa süratle aşağıdaki adımları uygulayınız:
  1. Gözünüzü su ile yıkayınız. En az 20 dakika süreyle temiz, ılık su kullanınız. En kısa zamanda aşağıdakilerden hangisini yapabiliyorsanız onu yapınız:
  • Duşa giriniz ve şiddetli olmayan ılık suyun kimyasala maruz kalan gözünüzü yıkamasını sağlayınız. İki gözünüz birden etkilendiyse suyun burnunuza doğru gelmesini ve iki gözünüzü birden yıkamasını sağlayınız. Yıkama sırasında maruz kalan gözünüzü ya da gözlerinizi açık tutunuz.
  • Başınızı aşağı indirin ve yana çevirin. Etkilenen gözünüzü açık tutun ve musluktan akan suyun gözünüzü yıkamasına izin verin.

  1. Ellerinizi sabun ve su ile yıkayın. İyice durulayın ve elinizde kimyasal ya da sabun kalmadığından emin olun. İlk amacınızın gözünüzdeki kimyasalı çıkarmak olduğunu unutmayın. Daha sonra ellerinizdeki kimyasalı da temizleyin.
  2. Kontak lensinizi çıkarın. Yıkama sırasında kendiliğinden çıkmadıysa siz çıkarın.


Dikkat
Gözlerinizi ovuşturmayın. Bu hareket gözlerinizin daha fazla zarar görmesine yol açar. Gözünüze su veya kontak lens solüsyonu dışında bir şey damlatmayın. Tıbbi personel aksini söylemedikçe gözünüze ilaç damlatmayın. Yukarıdaki müdahalelerden sonra acil tıbbi yardım isteyin. Kimyasalı içeren kutuyu yanınıza alın ya da kimyasalın ismini not ederek acil departmanına gidin. Eğer varsa, gözleriniz ışığa hassas olabileceğinden güneş gözlüğü takın.

Gözde Yabancı Cisim

Gözünüze bir yabancı cisim kaçarsa:
  • Ellerinizi yıkayın
  • Temiz su ya da tuzlu su ile gözünüzdeki yabancı cismi uzaklaştırmaya çalışın. Bunun için bir çay bardağı kullanabilirsiniz. Göz kapağınız açık olarak su ile dolu çay bardağı içine gözünüzü sokup bir süre orada tutunuz.
  • Gözünüzdeki yabancı cismi çıkarmanın bir başka yolu da duşa girmeniz ve akan suyu göz kapaklarınız açık iken gözünüze tutmanızdır.
Başka birisinin gözüne yabancı cisim kaçtıysa:
  • Ellerinizi yıkayınız.
  • Kazazedeyi iyi ışıklandırılmış bir yere götürünüz.
  • Yabancı cismi görebilmek için gözü inceleyiniz. Alt göz kapağını kibarca aşağı çekiniz ve yukarı bakmasını söyleyiniz. Daha sonra üst göz kapağını yukarı çekiniz ve aşağı bakmasını söyleyiniz.
  • Yabancı cismi, gözün üzerindeki sıvı tabakası üzerinde yüzer görürseniz bir damlalıkla tuzlu su fışkırtarak cismi uzaklaştırmaya çalışınız. Bunun için ılık su da kullanabilirsiniz. Eğer damlalık bulamazsanız bir bardak su kullanabilir ya da kazazedenin başını akan bir su altında tutabilirsiniz.
Dikkat:
  • Göz küresine saplanmış bir yabancı cismi çıkarmaya çalışmayınız.
  • Gözünüzü ovalamayınız.
  • Gözün kapanmasını engelleyecek kadar büyük bir yabancı cismi çıkarmaya çalışmayınız.
Ne zaman tıbbi yardım istenmeli?

  • Yabancı cismi çıkaramadığınızda
  • Yabancı cisim göz küresine saplanmışsa
  • Anormal görme söz konusu ise
  • Yabancı cismi çıkardıktan sonra bir süre daha gözde ağrı, kızarıklık, gözde yabancı cisim hissi devam edecektir.



Resim-5. Gözde yabancı cisim 

Ciltte Yabancı Cisim

Ciltte bir yabancı cisim tespit ettiğinizde:
  • Ellerinizi yıkayınız, etkilenen cilt bölgesini de su ve sabun ile yıkayınız.
  • Kıymık, fiberglas parçacığı, cam parçacıkları veya bu tip yabancı cisimleri çıkarmak için cımbız kullanabilirsiniz.
  • Yabancı cismi çıkardıktan sonra bir miktar kanaması için yara kenarlarını hafifçe sıkın.
  • Etkilenen alanı yine sabunlu su ile yıkayıp kurulayın. Bir antibiyotikli krem (Terramycin deri kremi, Bactroban deri kremi) sürün.


Resim-6. Ciltte yabancı cisim

Eğer yabancı cisim daha derine gömüldüyse:
  • Ellerinizi yıkayınız, etkilenen cilt bölgesini de su ve sabun ile yıkayınız.
  • Temiz, keskin uçlu bir iğneyi (enjektör iğnesi olabilir) alkol ile dezenfekte edin. Alkol bulmanız mümkün değilse sabun ve su kullanabilirsiniz. Çakmak alevinde yakarak iğneyi steril hale getirmeniz mümkündür. Ancak iğne ucunda oluşacak isin yaraya bulaşması durumunda yabancı cismi görmeniz güçleşebilecektir.
  • İğnenin keskin ucu ile yabancı cismin girdiği yere ufak bir kesi atıp cisme ulaşmaya çalışın. Cisme ulaştığınızda ucunu iğne ile yukarı kaldırmaya çalışın. Varsa bir büyüteç kullanmanız cismi görmenizi kolaylaştıracaktır.
  • Yabancı cismi çıkarmak için cımbız kullanın.
  • Yabancı cismi çıkardıktan sonra bir miktar kanaması için yara kenarlarını hafifçe sıkın.
  • Etkilenen alanı yine sabunlu su ile yıkayıp kurulayın. Bir antibiyotikli krem (Terramycin deri kremi, Bactroban deri kremi) sürün.
Eğer yabancı cisim çıkmıyorsa, ya da göze yakın bir bölgede ise tıbbı yardım isteyin.
Tetanoz aşınızın son tarihini kontrol edin. Yara çok kirli veya derin değilse son 10 yıl içinde yapılmış bir tetanoz aşısının tekrarlanmasına gerek olmayacaktır.


Kulakta Yabancı Cisim

Kulakta yabancı cisim, ağrı ve işitme kaybına neden olabilir. Siz genellikle kulağınızda bir yabancı cisim olduğunu anlarsınız ancak çocuklar bunun farkında olmayabilir. Kulağınızda yabancı cisim olduğunu düşünüyorsanız aşağıdaki basamakları uygulayınız:
  • Kulağınıza herhangi bir alet, pamuklu çubuk sokmayınız. Aksi taktirde yabancı cismi kulağınızda daha derine iter ve orta kulaktaki hassas yapılara zarar verebilirsiniz.
  • Yabancı cisim görülüyorsa, tutulabilecek gibi ise bir cımbız ile tutup çıkarabilirsiniz.
  • Yer çekiminden yararlanın. Başınızı tıkanan kulağınızın tarafına eğerek çıkmasını sağlayabilirsiniz.
  • Kulağınızda böcek varsa yağ kullanabilirsiniz. Böceğin olduğu kulağı yukarı gelecek şekilde hastanın başını yatırın. Zeytin yağı ya da bebek yağı ile böceğin kulak yolunda yüzmesini sağlayabilirsiniz. Kullanacağınız yağ ılık olmalı, sıcak olmamalıdır. Yağı kulak yoluna dökerken kulak memesini erişkinlerde geriye ve yukarı, çocuklarda ise geriye ve aşağı çekerek kulak yolunu düz hale getirmeniz, yağın kulak yolunda ilerlemesini kolaylaştırabilir. Yağın dış kulak yolunu doldurması ile böcek yağ üzerinde yüzer hale geldiğinde bir cımbız ile alabilirsiniz. Böcek dışındaki yabancı cisimler için yağ kullanmayınız. Kulak zarına tüp yerleştirilmiş ya da delik olduğundan kuşku duyulan, kulak akıntısı olan çocuklarda da bu yöntemi kullanmayınız.
  • Bu yaklaşımlara rağmen kulakta ağrı, işitme kaybı, kulakta yabancı cisim hissi devam ederse tıbbi yardım isteyiniz.

Burunda Yabancı Cisim

Burnunuza yabancı cisim kaçtığında:
  • Burnunuza pamuklu çubuk ya da başka bir materyal sokmayınız.
  • Yabancı cismi içine çekecek şekilde burnunuzdan hava almaya çalışmayınız. Bunun yerine nefesinizi burnunuzdan vererek yabancı cismi çıkarmaya çalışınız.
  • Yabancı cismi sümkürerek çıkartmayı deneyiniz. Ancak bu işlemi çok kuvvetli bir şekilde ve defalarca denemeyiniz. Sadece bir burun deliğinde yabancı cisim varsa diğer burun deliğini kapatarak nefesinizi burnunuzdan vererek yabancı cismi çıkarmaya çalışınız.
  • Eğer yabancı cisim görülebilecek kadar dışarıda ise ve tutulabilecek tipte bir yabancı cisim ise bir cımbız ile tutup çıkarınız. Eğer yabancı cismi görmüyorsanız ya da kolayca tutulabilecek tipte bir yabancı cisim değilse tutup çıkarmaya çalışmayınız.
  • Bu yöntemler ile başarılı olamadığınızda tıbbi yardım isteyiniz ya da bir acile gidiniz.



Resim-7. Burunda yabancı cisim

Yabancı Cisim Yutulması

Bir yabancı cisim yuttuğunuzda sindirim sisteminizden sorunsuz olarak çıkması büyük olasılıktır. Ancak bazı cisimlerin yemek borusunda takılması da mümkündür. Aşağıdaki durumlarda yemek borunuzda (göğüs kemiğinizin arkasında) takılan bir yabancı cismi çıkarma ihtiyacı hissedebilirsiniz:
  • Sivri bir cisim yuttuysanız, yemek borunuza daha fazla zarar vermeden önce mümkün olduğunca süratli bir şekilde çıkarılması gerekir.
  • Saat veya hesap makinesinde kullanılan tipte yassı piller yuttuysanız çevre dokulara süratle zarar verebileceğinden gecikmeden çıkarılmalıdır.
Eğer yakınınızdaki bir kişi yabancı cisim yuttuysa ve etkin bir şekilde öksürebiliyorsa öksürmesi için teşvik ediniz ve başka bir müdahelede bulunmayınız. Eğer yabancı cisim havayolunu da tıkıyor ve kazazedenin durumu kötüleşiyorsa (öksürüklerinin gücü azalıyor veya soluk almada güçlük yaşamaya başlıyorsa) aşağıdakileri uygulayınız:
  • Sırtının ortasına elinizin ayası ile güçlü bir şekilde 5 kere vurunuz.
  • 5 kez Heimlich manevrası uygulayınız. Bu manevra çocuklarda zararlı olabilir. Bunun yerine göğüs kompresyonu uygulayabilirsiniz.
  • Yabancı cisim çıkana kadar 5 sırta vurma ve 5 Heimlich manevrasını dönüşümlü olarak tekrarlayınız.
Eğer tek başınıza iseniz önce 5 sırta vurma ve 5 Heimlich manevrası uygulayınız, sonra tıbbi yardım isteyiniz. Eğer ikinci bir kurtarıcı varsa tıbbi yardım çağırılması için onu görevlendiriniz. Eğer kazazede bilincini kaybederse, yere düşmesini önleyiniz, kafasını boynundan tutarak yere yatırınız ve CPR uygulamaya başlayınız. Yapay solunum yapmaya karar verdiğinizde ağzında bir yabancı cisim olup olmadığına bakınız. Yabancı cismi görüyorsanız çıkarınız. Görmüyorsanız parmağınızla körlemesine çıkarmaya çalışmayınız. Aksi taktirde yabancı cismi havayolunu tıkayacak kadar derine itebilirsiniz.

Yabancı Cisim ile Boğulma 

Boğulma, yabancı bir cismin boğazı ya da soluk borusunu tıkayarak akciğerlere hava girişini engellemesi ile oluşur. Boğulma erişkinlerde genellikle yiyecek parçaları ile boğulma oluşurken çocuklarda ufak cisimlerin yutulması ile oluşur. Akciğerlere oksijen girişinin kesilmesi, beyine giden oksijenin de kesilmesi anlamına geleceğinden süratle ilk yardım uygulanmasını gerektirir.

Boğulmanın uluslararası kabul gören işareti, kazazedenin iki elini boğazında kenetlemesidir. 



Resim-8. Boğulan bir kişi

Karşınızdaki kişi bu tip bir işaret veriyorsa aşağıdakileri kontrol ediniz:
  • Konuşabiliyor mu?
  • Nefes almasında güçlük var mı, solunumu gürültülü mü?
  • Yeterince güçlü öksürebiliyor mu?
  • Cilt, tırnaklar ve dudaklarının renginde morarma var mı?
  • Bilinci açık mı?
Kazazedenin boğulmakta olduğunu anladığınızda yaşamını kurtarmak sizin elinizde olabileceğinden hem alarma geçmeniz gerekecektir, hem de sakin kalmayı başarmanız. Yapılacaklar aşağıdaki gibidir:
  • Öncelikle kazazedeyi şiddetli bir şekilde öksürmeye teşvik ediniz.
  • Sırtında iki kürek kemiğinin arasındaki bölgeye güçlü bir şekilde elinizin ayası ile 5 kere vurunuz.

Resim-9. Boğulmada sırta vurma
  • Sırtına vurmanız bir sonuç vermediyse Heimlich manevrası uygulamanız gerekecektir. Heimlich manevrası uygulamak için:
  • Kazazedenin arkasına geçiniz. Kollarınızı kazazedenin beline dolayınız. Kazazedeyi bir miktar öne eğiniz.
  • Bir eliniz ile yumruk yapınız. Kazazedenin göbeğinin biraz yukarısına yerleştiriniz.
  • Diğer eliniz ile bu yumruğu tutunuz. Kazazedenin karnına, ani, güçlü ve bir miktar yukarıya doğru yönlendirdiğiniz, kazazedeyi sanki yukarıya kaldırmaya çalışıyormuşcasına bir bası uygulayınız. Bu manevra, Heimlich manevrası olarak adlandırılır ve karın içindeki basıncı arttırarak bu basınç artışının göğüs içine yansıması ve solunum yolundaki yabancı cismi ittirerek çıkarmasını sağlamayı hedefler.
  • Bu hamleyi üst üste 5 kez uygulayınız. Yabancı cisim çıkmazsa 5 sırta vurma – 5 Heimlich manevrası döngüsünü tekrarlayınız.
  • Kazazede çok şişmansa veya hamile ise yumruğunuzu göbeğin hemen üzerine değil, göğsün ortasına koyarak Heimlich manevrası uygulayınız.
  • Eğer tek kurtarıcı siz iseniz önce 5 yumruk ve 5 Heimlich manevrası uygulayıp sonra yardım isteyiniz. Eğer bir kurtarıcı daha varsa tıbbi yardım çağırması için o kişiden yardım isteyiniz.
  • Kurtarma işlemlerini yabancı cismi hastanın ağzında görene, ya da ağzından fırlayarak çıktığını görene kadar uygulayınız. Hastanın ağzına gelen yabancı cismi parmaklarınız ile almaya çalışmanız yabancı cismi geriye doğru iterek solunum yolunun yeniden tıkanmasına neden olabileceğinden mümkünse kazazedenin kendisinin çıkarmasını sağlayınız.
  • Kurtarma işlemi sırasında hasta bilincini kaybederse kardiyopulmoner resüsitasyon başlatınız. Resüsitasyon sırasında havayolu tıkalı olduğundan yapay solunum uygulayamayabilirsiniz. Sadece göğüs kompresyonu yapmanız yeterli olacaktır. Uyguladığınız göğüs kompresyonları, yabancı cismin çıkmasını sağlayabileceğinden hastanın ağzını kontrol etmeyi unutmayınız. Ancak hastanın ağzını kontrol etmek için CPR'a ara vermeyiniz.



Resim-10. Heimlich manevrası


Eğer boğulan sizseniz önce tıbbi yardım çağırınız sonra kendi sırtınıza vuramayacağınız için Heimlich manevrası uygulayınız. Bunun için:
  • Göbeğinizin hemen üzerine bir yumruğunuzu koyunuz.
  • Diğer elinizi yumruğunuzun üzerine koyup sert bir zemine uzanınız. Bunun yerine mutfak tezgahını ya da sandalyenin kenarını kullanabilirsiniz.
  • Kendinizi bu sert zemine ve biraz da yukarı doğru ani bir şekilde ittiriniz.




Resim-11. Kendi kendinize Heimlich manevrası uygulama




Bir yaşın altındaki bebeklerde havayolu açıklığını sağlamak için:
  • Siz oturur pozisyonda iken bebeği yüzükoyun bacaklarınızın üzerine yatırın. Bebeği bir eliniz ile karnından ve çenesinden (ağzından bir şey çıkıp çıkmadığını algılamak üzere parmaklarımızı ağzının etrafında tutmaya gayret ederek) tutarak sabitlerken diğer eliniz ile sırtına 5-10 kez vurun.
  • Bebeği biraz baş aşağı pozisyonda tutunuz. Yer çekimi ve sırtına vurmanız, yabancı cisimin çıkmasını kolaylaştıracaktır.



Resim-12. Bebekte sırta vurma şekli

  • Elinizin ayasını kullanarak bebeğin sırtının ortasına kibarca 5 kez vurunuz. Yer çekimi ve sizin vurmanızın gücü ile yabancı cisim çıkacaktır.
  • Bu manevra işe yaramaz ise bebeği kolunuzun üzerinde yüzü size bakacak şekilde çeviriniz. Göğüs kemiğine iki parmağınızla beş göğüs kompresyonu uygulayınız.
  • Solunum başlamazsa sırta vurma ve göğüs kompresyonlarını tekrarlayınız. Acil tıbbi yardım isteyiniz.
  • Bebekte yukarıdaki tekniklerden biri ile havayolu açılırsa, fakat solunum başlamamış ise CPR uygulayınız.
  • Kendinizi bu tip durumlara hazırlamak için Heimlich manevrasını öğreniniz, CPR kurslarına gidiniz.

Teknede İlk Yardım (1)

Teknede İlk Yardım (2)

Teknede İlk Yardım (3)

Teknede İlk Yardım (4)

Teknede İlk Yardım (5)

Teknede İlk Yardım (6)

Teknede İlk Yardım (7)



TEKNEDE İLK YARDIM (3)

Yanıklar

Yüksek sıcaklık, kimyasal ile temas ya da elektrik çarpması gibi durumlarda cilt ve cilt altı dokuların yanması olasıdır. Bir yanığın ciddiyetine karar vermek için ilk adım, ne kadarlık bir vücut alanının yandığına bakmaktır. Acil tedavi gerekip gerekmediği ise, yanığın sınıflandırılmasından sonra netleşir. Cilt ve ciltaltındaki tabakaların hangilerinin yandığına göre de yanıklar 3 gruba ayrılır.
1. derece yanık:
Ciddiyeti en düşük olan yanık tipidir. Sadece cilt tabakası yanmıştır.
  • Cilt rengi genellikle kırmızıdır.
  • Sıklıkla şişlik vardır.
  • Bazen ağrı olabilir.
Birinci derece yanık, eller, ayaklar, yüz, kasık, kalça veya büyük eklemler gibi acil tıbbi tedavi gerektiren bölgelerde olmadıkça ufak yanık gibi tedavi edilmelidir. Güneş yanığı, 1. derece yanığa örnektir.
2. derece yanık
Derinin ilk tabakası ile birlikte ikinci tabakası da yandığında ikinci derece yanıktan bahsedilir.
  • Bül gelişir.
  • Cilt ileri derecede kızarıktır, lekeli bir görünüm olabilir.
  • Ciddi ağrı ve şişlik vardır.
İkinci derece yanık, 7-8 cm çaplı bir alandan daha büyük değilse küçük yanıklar gibi tedavi edilmelidir. Yanık alanı daha büyükse veya yanık, eller, ayaklar, yüz, kasık, kalça veya büyük eklemlerde ise büyük yanık olarak kabul edilmeli ve mümkün olduğunca hızla tıbbi yardım alınmalıdır.
Ufak yanıklarda (1. derece yanıklar ve 7-8 cm.den daha küçük alandaki 2. derece yanıklar) aşağıdakileri yapınız:
  • Yanık bölgeyi soğutun. Akan soğuk suyun altında 10-15 dakika süreyle ya da ağrı dininceye kadar tutun. Bunu uygulamak pratik değilse, soğuk su ile ıslatılmış bir bez kullanarak kompresyon uygulayın. Soğutma ciltteki şişliği azaltarak ağrının da azalmasını sağlayacaktır. Yanık üzerine buz koymayın.
  • Steril bir gazlı bez ile yaranın üzerini örtün. Pamuk ya da yaraya yapışacak bir malzeme kullanmayın. Sargının yanık bölgeye baskı oluşturmayacak kadar gevşek olmasına dikkat edin. Yanık alanın sargı bezi ile sarılması, hava ile temasını keser ve içi su dolu kabarcıkların oluşumunu engeller.
  • Uzun etkili bir ağrı kesici verin. Bu ilaçlar arasında asprin, ibuprofen (Brufen, 400 mg x 2-3), naproksen (Apranaks 550 mg x 2-3) ve parasetamol (Parol, 500 mg x 2-4) bulunur. Çocuklar ve ergenlerde bu ilaçların kullanımında dikkatli olunmalı, dozlar öğrenilmelidir. Genellikle çocuklarda asprin kullanılmasından kaçınılmaktadır.

Resim-2. İkinci derece yanık.

Küçük yanıklar genellikle daha fazla tedavi gerektirmeksizin iyileşirler. Yanan alanda ufak renk değişiklikleri kalabilir. Ağrı, kızarıklık, ateş, şişlik veya sızıntı gibi enfeksiyon bulguları gelişmesi halinde tıbbi yardım isteyin. Renk koyulaşmasında artış görülmesi mümkün olduğundan yanık alanın bir yıldan daha kısa bir sürede yeniden yaralanması veya travmaya maruz kalmasından kaçınılmalıdır. En azından bir yıl süreyle yanık alanın güneş kremi ile korunması önerilir.
Dikkat
  • Buz kullanmayın. Yanık alanına buzun doğrudan temas etmesi dokuya zarar verir, yaranın ağırlaşmasına neden olur.
  • Diş macunu, yoğurt, yağ sürülmesi yaranın enfeksiyon kapması ile sonuçlanır.
  • İçi su dolu kabarcıkların patlatılması, enfeksiyonla sonuçlanabilir.

3. derece yanık
En ciddi yanık tipidir ve cildin tüm tabakalarını kapsar ve kalıcı doku hasarı ile sonuçlanır. Yağ, kas ve kemik dokusu etkilenebilir. Yanık alanında koyu, siyah, beyaz ve kuru alanlar görülebilir. Yanık, duman solunması ile meydana gelmişse solunum güçlüğü de tabloya eşlik edebilir. Büyük yanıklar için acil tıbbi yardım istenmelidir. Tıbbi yardım ekibi gelinceye kadar:
  • Yanık giysileri çıkarmayın. Ancak hastanın hala yanmakta, tütmekte olan materyal ya da duman veya sıcaklık ile temas etmediğinden de emin olun.
  • Büyük ve ağır yanık alanlarını soğuk suya tutmayın.Aksi taktirde vücut sıcaklığında ani düşme (hipotermi) oluşabilir, kan basıncı düşebilir, kan dolaşımı bozulabilir (şok).
  • Vücudun yanık kısmını yükseltin. Mümkünse kalp seviyesinin üzerine çıkarın.
  • Yanık alanını örtün. Bunun için soğuk, nemli ve steril bir bandaj, eğer yoksa temiz, nemli bez ya da giysiler kullanın.


Resim-3. Üçüncü derece yanık

Yanıklarda tetanoz aşısı önerilmektedir. Doktorlar her 10 yılda bir tetanoz aşısı yapılmasını önerirler. Son aşınızdan bu yana 5 yıldan daha fazla bir süre geçmişse tetanoz aşısını tekrarlayın.
  • Birinci derece yanıklar, cildin üst tabakasına zarar verir ve genellikle bir haftadan daha kısa bir sürede iyileşir. Güneş yanığı, bu yanık tipine iyi bir örnektir.
  • Yüzeyel ikinci derece yanıklar da nedbe dokusu bırakmaksızın 1-2 haftada iyileşir.
  • Daha ağır yanıklar ise cerrahi müdahele gerektirir aksi taktirde enfeksiyon, nedbeleşme ve ölüm riski taşır.
  • Yanık alanlarda ciddi ödem meydana gelebileceğinden hava yolunun açıklığı hızla ve dikkatlice değerlendirilmelidir.

Güneş Yanığı

Güneş yanığı belirti ve bulguları, genellikle güneşe birkaç saat maruziyetten sonra, ağrı, kızarıklık, ödem ve nadiren kabarcıklar şeklinde ortaya çıkar. Güneşe maruziyet genellikle geniş bir cilt alanını etkilediğinden baş ağrısı, ateş ve yorgunluk hissi sık görülür.

Resim-4. Güneş yanığı

Güneş yanığı olduysanız:
  • Soğuk duş alınız. Soğuk su ile ıslatılmış temiz havlular ile kendinizi serinletiniz.
  • Aloe vera içeren bir krem ya da nemlendirici bir kremi günde birkaç defa yanık alanların üzerine sürünüz.
  • Kabarcık oluştuysa patlatmayınız. Kabarcıkların olduğu gibi bırakılması iyileşmeyi hızlandırır, enfeksiyon riskini azaltır. Kendiliğinden patlayan kabarcıkların üzerine antibiyotikli krem sürünüz.
  • Eğer gerekiyorsa ağrı kesici ilaç alınız. Bu amaçla asprin, ibuprofen (Brufen), naproksen (Apranaks 550 mg tb) veya parasetamol (Parol 500 mg tb) kullanabilirsiniz. Çocuklara asprin vermeyiniz.
  • Yanık üzerine başka hiçbir şey (yoğurt, yumurta, diş macunu vs.) sürmeyiniz. Bu tip materyallerin hepsi iyileşmeyi geciktirebilir ya da önleyebilir.
  • Kabarcıklarınız çoğaldıysa, kaşıntı, ateş ve daha büyük kızarıklıklarınız olduysa doktorunuza danışınız.

Kimyasal Yanıklar

Ciltte kimyasal bir yanık oluşması durumunda aşağıdaki adımlar izlenmelidir:
  1. Yanık oluşturan materyali, önce fırçalayarak, sonra akan suda 10-20 dakika süreyle yıkayarak temizlemeli.
  2. Kimyasal ile kontamine olmuş giysileri ve takıları çıkarmalı
  3. Yanık alanı, kuru, steril (mümkünse) bir sargı ile yoksa temiz bir giysi ile örtmeli
  4. İlk yıkamadan sonra kazazede hala giderek artan bir yanma hissi duyuyorsa birkaç dakika daha yanık alanı akan suda yıkamalı
  5. Ağrı olması durumunda ağrı kesici tablet (Aspirin, Brufen, Apranaks, Parol) alınmalı.Çocuklarda ve ergenlerde asprin kullanımından kaçınılmalı.
  6. Tüm yanıklar, tetanoz riski taşıdığından tetanoz aşısı uygulanmalı. Bir önceki tetanoz aşısı, son 5 yıldan daha önce uygulanmış ise tetanoz aşısı tekrar edilmeli.
Minör kimyasal yanıklar, daha ileri tedavi gerektirmeksizin iyileşirler.
Aşağıdaki durumlarda tıbbi yardım isteyiniz:
  • Kazazede, şok bulguları (baygınlık, göz kararması, solgunluk, solunum yüzeyelleşmesi vb) gösteriyorsa,
  • Kimyasal yanık cildin üst tabakasını geçmiş, oluşan ikinci derece yanık alanının çapı 7-8 cm'den büyükse
  • Kimyasal yanık; gözler, eller, ayaklar, yüz, kasık veya kalça ya da büyük eklemlerden birisinde ise
  • Hastanın ağrısı klasik ağrı kesiciler ile kontrol edilemeyecek kadar şiddetli ise.
Maruz kalınan maddenin toksik olup olmadığından emin değilseniz, Zehir Danışma Merkezi'ni (Telefon:114) arayabilirsiniz.



Elektrik Yanıkları

Elektrik yanıkları bazen minör tipte olabilir veya ciltte görülen hasardan daha fazlasını cilt altındaki derin dokularda oluşturabilir. Eğer vücudunuzdan güçlü bir elektrik akımı geçerse oluşturacağı hasar ciddi boyutta olabilir, kalp ritmi bozukluğu, hatta kalp durması ile sonuçlanabilir. Elektrik çarpması bazen kişinin olduğu yerden fırlamasına ve yere düşmesine neden olabilir ve bu durum kemik kırıkları veya yaralanmalar ile sonuçlanabilir. Elektrik çarpan kazazede, ağrısı varsa, bilinç bulanıklığı varsa, solunumunda veya kalp hızı ve ritminde değişiklik varsa ya da bilincini kaybettiyse acil tıbbi yardım çağırınız. 

Elektrik çarpan bir kişi için tıbbi yardım beklerken aşağıdaki basamakları uygulayınız:
  • Öncelikle gözleyiniz, bakınız. Kazazede hala elektrikle temasta olabilir. Bu kişiye dokunmanız durumunda siz de çarpılabilirsiniz.
  • Mümkünse elektriği kaynağından kapatınız. Eğer mümkün değilse hem kendinizi, hem de kazazedeyi elektrik kaynağından uzaklaştırınız. Bunun için kuru, elektrik iletmeyen tipte bir materyal (tahta, plastik) kullanınız.
  • Süratle yaşam belirtisi (solunum, öksürük, hareket, konuşma) olup olmadığını kontrol ediniz. Eğer yaşam belirtisi yoksa hemen CPR başlatınız.
  • Şok gelişmesini önleyiniz. Mümkünse, kazazedeyi başı gövdesinden daha aşağı olacak şekilde yatırınız. Eğer mümkünse bacaklarını yükseltiniz.
  • Etkilenen alanları örtünüz. Bunun için mümkünse steril gaz bezi, mümkün olmuyorsa temiz giysiler kullanınız. Havludaki lifler yanık alana yapışacağından havlu kullanılması önerilmez.