tag:blogger.com,1999:blog-51422284316583309422024-03-13T18:51:09.164+03:00Tayfun GülerTayfun Gülerhttp://www.blogger.com/profile/15895150340376020508noreply@blogger.comBlogger67125tag:blogger.com,1999:blog-5142228431658330942.post-4308661097182659102022-11-18T15:02:00.002+03:002022-11-26T13:37:08.299+03:00KİKLAD ADALARI’NA YELKEN<p></p><div style="text-align: left;"><b>Silent Swan, Kiklad Adaları’nda</b></div><p></p><p>Silent Swan'ın Yunan Adaları rotalı bir seyre çıkması uzun zamandır planlanıyor olmasına karşın, Ege'nin kuzeyindeki adaları ziyareti, West İstanbul Marina'dan Gökova Ören Marina'ya taşınması ile; Amorgos ve batısındaki adalara ziyareti ise pandeminin uzun sürmesi nedeniyle hep ötelendi. Gökova Körfezi'nin her seferinde beni için doyurucu olmasına karşın hanımın "Gökova'nın dışına hiç çıkmayacak mıyız" serzenişleri önce Hisarönü Körfezi'ni ziyaretimizin, sonra da Yunan Adaları keşfimizin zeminini oluşturdu. Gökova'dan bir çıktık, pir çıktık.</p><p>Nedenini çok iyi çözememekle birlikte bir süredir Amorgos Adası'na kadar yelkenli tekne ile gitme isteğim, hanımın "Bize yakın adaları gördük, görmediklerimize gidelim" talebi ile birleşince eylül sonunda çıktığımız 12 günlük seyirde gerçekleşme fırsatı buldu nihayet. Aslında geçtiğimiz kurban bayramında ayarladığım 12 günlük tatildeki hedefim Amorgos'a kadar giden bir Ege seyriydi ancak, hem o günlerdeki sert havanın gözümü korkutması, hem de eylül sonu ve ekimde Kiklad Adalarında havanın daha yumuşak olacağı beklentisi bu rotayı ertelemem ile sonuçlanmıştı. Amorgos bilindiği üzere yönetmen Luc Besson'un çevirdiği "The Big Blue" isimli filmin geçtiği bir Yunan Adası. Kalimnos, Leros gibi bize yakın ve daha önce gördüğümüz adalara uzak; Naxos, Paros gibi bize uzak Orta kiklad Adaları'na yakın lokasyonda. Sanki 15 günlük bir tatil periyodunda Ören'den gidilip gelinecek mesafede gibi geldi bana bu rota ilk aklımda oluşmaya başladığında. Kurban Bayramı öncesinde de rotayı çalışmış olmakla birlikte eylül sonuna yaklaştıkça havanın müsait olma olasılığı yükseldikçe daha sıkı bir şekilde çalıştığım rotanın yaklaşık olarak şöyle bir şey olmasına karar verdim: Gökova Ören Marina-Bodrum-Kalimnos-Levitha-Amorgos- Koufonusia- Naxos-Paros-Schinousa- Iraklia-Amorgos-Levitha-Bodrum-Gökova Ören Marina. Esma'nın da onay vermesi ile rotayı gerçekleştirme fikri kesinleşti ve "http://<a href="http://www.cruiserswiki.org/wiki/Aegean_Sea">http://www.cruiserswiki.org/wiki/Aegean_Sea</a>", "<a href="https://www.sailingissues.com/greek.html">https://www.sailingissues.com/greek.html</a>" gibi sitelerden çalışıldı, notlar alınıp telefona indirildi, yetinilmeyip kağıda basılıp kitapçık haline getirildi.</p><p><b>23 Eylül 2022, Cuma</b></p><p>23 Eylül 2022 akşamı THY'nın 19.40 uçağı ile Istanbul'dan başlayan yolculuğumuzun ilk ayağı akşam 23.00 gibi Gökova Ören Marina'daki teknemize girişimiz ile son buluyor.</p><p><b>24 Eylül 2022, Cumartesi</b></p><p>Sabah erkenden kalkıp teknenin kontrollerini gerçekleştirip botu güverteye alıp şişirip güverteye bağlayıp her zaman dolu bıraktığım su depolarının eksiğini tamamlayıp Migros alışverişine hazır hale geliyoruz. 15 günlük bir alışveriş listesinin aslında 1 haftalık listelere göre ne kadar sıkıntılı olabileceğini yaşayarak öğreniyoruz. Tunç Aytunç'un dediklerine kulak verilerek bol miktarda içme suyu alıyoruz (70 lt), önceden doldurulmuş 10 lt'lik 5-6 su bidonunun yanında iskeledeki portuça istifleyerek teknenin biraz iskeleye yatmasına katkıda bulunuyoruz. Hafif bir kahvaltının arkasından saat 10.00'da palamar yardımıyla B Pontonundan koltuk halatlarını suya bırakıyoruz. Bodrum Liman'a tahmini varış saati 15.30. Mazotumuz son marinaya girişimizde fullendiği için yakıt iskelesine el sallayarak marinadan çıkıyoruz. "<i>İyi kaptan, marinadan çıkar çıkmaz ana yelkeni açarmış</i>" mottosuna uyarak ana yelkeni açıyor ve Bodrum'a doğru seyre başlıyoruz.</p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiwJoHgry86tbHRWRMYhfXJJwFbX5-1y2WmERI9CdoL2_LuCWSmLPnMQpcuI7DYLKexAU2tL295ZQwEeHdE5MYemq5sU65r6I22cdAkFDtqz1b8wftmDTqnVPYkMvwqtVhqfjsQxVYKUO12WS426KXrbKxqvDMcMTuvS8iOTwK1r0FHCJkZsOPChCqh/s1472/99DC2966-8B91-4BEC-B178-449A82B4F2B6.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiwJoHgry86tbHRWRMYhfXJJwFbX5-1y2WmERI9CdoL2_LuCWSmLPnMQpcuI7DYLKexAU2tL295ZQwEeHdE5MYemq5sU65r6I22cdAkFDtqz1b8wftmDTqnVPYkMvwqtVhqfjsQxVYKUO12WS426KXrbKxqvDMcMTuvS8iOTwK1r0FHCJkZsOPChCqh/s320/99DC2966-8B91-4BEC-B178-449A82B4F2B6.jpeg" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Gökova Ören Marina</div><p>Sabah rüzgarının hafif olması nedeniyle yelkenden yararlanamadan yaptığımız seyrimiz, 2000 devri hiç geçmemem nedeniyle 5-5.5 knot hızla gerçekleşiyor ve Karaada'ya gelene dek sadece motor gücü ile devam ediyor. Karaada'ya yaklaşırken artan hava yelken yapmamıza olanak verdiyse de kafadan gelen dalgalar ve iskele kontrada biraz daha performanssız yelken seyri yapan Silent Swan'ın hızı düşük kalınca yelkenleri kapatıp motor gücü ile ada ve anakara arasındaki boğazı geçiyoruz. Orçun'un görevlendirdiği Mert isimli arkadaşın saat 16.00-17.00 gibi Bodrum Gümrük'te bizi karşılayacağı Bodrum Liman'a doğru yaklaşırken tekne trafiğinin arttığına şahit oluyoruz. Liman girişindeki yeşil ve kırmızı şamandıraların arasındaki tekne trafiğini de aşıp liman içine girip 5 metreye demir atıp kıçtan kara gümrüğe bağlandığımızda saat 16.30. Polis ve gümrük işi hızlıca hallediliyor, biz Duty Freeshop'ta çalışanların motivasyonu ile fazladan bir şişe de Finlandiya Votkası da almış bir şekilde Mert'in Liman Başkanlığı bölümünü de halletmesini bekliyoruz. Bir süre sonra geri gelen Mert'ten teknenin evrakını, pasaportlarımızı aldıktan sonra koltuk halatlarını çözüp demir topluyoruz. </p><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgfjdrTkQYwE0qhmUKAApdcEAPhHeWKCHwPT9rE-3j2tavyuOR8oIRyxTZy-0bwRcmf73s-fTM9DlFvQjSY1em3BQ1KScfkwYPWdZYo1yjSBB_-1WUv6sLidT9s6wNNqEqsA2Q3h9I1Mo0EgMmfFe1YHg1muDhc4Zih9HH5jKMdRJwM2AHwFB_mWO1Y/s1472/BF5728B6-2B2C-4EA4-8A5C-39825FFE52A4.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgfjdrTkQYwE0qhmUKAApdcEAPhHeWKCHwPT9rE-3j2tavyuOR8oIRyxTZy-0bwRcmf73s-fTM9DlFvQjSY1em3BQ1KScfkwYPWdZYo1yjSBB_-1WUv6sLidT9s6wNNqEqsA2Q3h9I1Mo0EgMmfFe1YHg1muDhc4Zih9HH5jKMdRJwM2AHwFB_mWO1Y/s320/BF5728B6-2B2C-4EA4-8A5C-39825FFE52A4.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><i>Adaboğazı, Bodrum</i></td></tr></tbody></table><p>Bu akşam Adaboğazı'nda alargada kalmayı düşünmüştüm. Daha önce görmediğimiz bu yere ulaştığımızda rüzgar hala deli gibi esiyor olmasına karşın rahatça demirleyeceğimiz alanların mevcut olduğunu görüp rahatlıyorum. Motoru kapattığımızda motor saatini <span> 991.2 olarak not ediyorum 6 saat kadar motor çalıştırmışız. Denize girilecek bir hava yok. Gün kararmadan akşam yemeğimizi hazırlayıp Netflix'te indirdiğimiz dizi bölümlerinden iki tane seyredip yatıyoruz. Bu gece havuzlukta uyumayı tercih ediyorum</span></p><p><b>25 Eylül 2022, Pazar</b></p><p>Sabah gulet kaptanlarından birisinin bağırtıları ile uyandığımda çok güzel bir gündoğumu manzarası ile karşılaşıyorum. Biraz daha gözlerimi kapattıktan sonra 07.00 gibi kalkıp teknenin motor yağı ve suyunu kontrol edip Esma'nın da kalkması ile birlikte motor çalıştırıyoruz. Demiri topladıktan sonra Pserimos'un güneyinden Kalimnos Liman'a çizdiğimiz rota üzerinde yola koyuluyoruz. </p><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiC6tZl1XrANci8MCb-KeeGAiYLa0wWvQnXxJqIQ6kRz4MLlVwphloKEQKp-NznjLI43SC_iVpL1oEbIfsBJHCnOzBd7cpaZnqO7yV6XYNt4bA63qxx7fBh0XGHKOmk1pDS0fYv8LVkNwWsQsJCw8d72RH9JwzAPSm9cmbHXmBIuxOIiB41JRg55YaS/s1472/2B3C9DA1-4324-4F64-8EBC-42C45452F4D7.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiC6tZl1XrANci8MCb-KeeGAiYLa0wWvQnXxJqIQ6kRz4MLlVwphloKEQKp-NznjLI43SC_iVpL1oEbIfsBJHCnOzBd7cpaZnqO7yV6XYNt4bA63qxx7fBh0XGHKOmk1pDS0fYv8LVkNwWsQsJCw8d72RH9JwzAPSm9cmbHXmBIuxOIiB41JRg55YaS/s320/2B3C9DA1-4324-4F64-8EBC-42C45452F4D7.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><i>Adaboğazı'nda gün doğumu</i></td></tr></tbody></table><br /><p>Bodrum'dan Kalimnos'a hep, Pserimos'un kuzeyinden gittim tekne kiraladığımızda. Bu kez hem erkenden Kalimnos'ta olmak istemediğim, hem de Pserimos'un güneyindeki koylardan birisinde uzun bir kahvaltı ve deniz molası vermek istediğim için Pserimos'un güneyine rota tutuyoruz. İskelemizde Kos Adası'ndan akın akın gelen çoğu yelkenliden oluşan bir tekne trafiği var. Haftasonu için Kos'tan çıkan tekneler ya Pserimos'un güneyine ya da doğrudan yukarıya Leros'a doğru yelken yaparak akıyorlar. </p><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEinNvZ0K7Tpjdc04rGzk_qToWcZmQPPF0nLsvcBUR6kJHcACxwaYtyCxUrmIeH1Nf0SqJrfc2zddUTG0MbJtTY1uP3oDfinp8LlS2KzkMWaDwXVPVW8zDTIJ8tqCyOqzLSmHpErXteyt9fgOA9xHIPktRv_zuWn8FldtMFbc2qmpabdUn1PAPT3zCZg/s1472/F2F1D728-A06B-4A43-85EF-FC6A4E8572FF.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEinNvZ0K7Tpjdc04rGzk_qToWcZmQPPF0nLsvcBUR6kJHcACxwaYtyCxUrmIeH1Nf0SqJrfc2zddUTG0MbJtTY1uP3oDfinp8LlS2KzkMWaDwXVPVW8zDTIJ8tqCyOqzLSmHpErXteyt9fgOA9xHIPktRv_zuWn8FldtMFbc2qmpabdUn1PAPT3zCZg/s320/F2F1D728-A06B-4A43-85EF-FC6A4E8572FF.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Koş Adası</td></tr></tbody></table><p>Haritadaki kırmızı sınırı geçtiğimizde sancak gurcataya Yunan bayrağını çekiyoruz. Sancağımızdan gelen Kai S/Y teknesi ile çatışma rotasından çıkıp selamlaşıyoruz. O da Türk bayraklı ve Kos'a doğru gidiyorlar. Ana yelkenimiz açık ama hava çok düşük. Motor-yelken Pserimos'un güneyindeki ilk küçük koya doğru yol alıyoruz. </p><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiE3DxzRb8TiQHTWvXwhNeNXJgBlKmdULW17Jutn3IUMY3ExW_ZGmRWhTQRn-SyJf1puVv-kYJ2Q9dzC9sRk5DmYTR-ZDFeFP44RLf7SbXG7AYxD6hz55CrFiGCxKT4UZm__THiMavD6YCJTlUUAhu6T2zSkCeKZzlI7iJRL1CdFPMNRb2e-9MiNS_k/s1472/93BA588E-C64A-4593-AC63-30CB56F4D069.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiE3DxzRb8TiQHTWvXwhNeNXJgBlKmdULW17Jutn3IUMY3ExW_ZGmRWhTQRn-SyJf1puVv-kYJ2Q9dzC9sRk5DmYTR-ZDFeFP44RLf7SbXG7AYxD6hz55CrFiGCxKT4UZm__THiMavD6YCJTlUUAhu6T2zSkCeKZzlI7iJRL1CdFPMNRb2e-9MiNS_k/s320/93BA588E-C64A-4593-AC63-30CB56F4D069.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><i>Pserimos Adası</i></td></tr></tbody></table><br /><p>Pserimos'un doğusunda Türkiye'ye bakan bir koy var, ancak ben oraya çıkmadan güneyindeki ilk koya girip kıyıya çok sokulmuş iki teknenin biraz uzağına 3.5 metreye demiri bırakıyorum. Saat, 11.00.</p><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj0Hyi4kZuiqvMT-jBjCqxr4WQIdV5t2deyVUM1Q9kb1QJrpqy1dVCoDuQ1JqWbh3ANt8W7tC_u4MfN018BlFZgZpOzVuSBlOId0jV6rM1Wa1cziS1yFIwScdKuFmtuMJxdLjjezf-Z_lLs-ucQxtpuqwBUWWTwPMeQNeDJKURX3u6YRrvnZNNpgwL4/s1304/D15AA099-520D-4741-A07F-56CC610DF5F4.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="733" data-original-width="1304" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj0Hyi4kZuiqvMT-jBjCqxr4WQIdV5t2deyVUM1Q9kb1QJrpqy1dVCoDuQ1JqWbh3ANt8W7tC_u4MfN018BlFZgZpOzVuSBlOId0jV6rM1Wa1cziS1yFIwScdKuFmtuMJxdLjjezf-Z_lLs-ucQxtpuqwBUWWTwPMeQNeDJKURX3u6YRrvnZNNpgwL4/s320/D15AA099-520D-4741-A07F-56CC610DF5F4.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><i>Silent Swan, Pserimos’ta</i></td></tr></tbody></table><p>Deniz bizi çağırıyor. Merdiveni platforma yerleştirip denize atlayıveriyoruz. Bir süre balıklarla yüzüp tekrar tekneye çıkıyoruz. Su konusunda istibdat rejimi var teknede, gideceğimiz adalarda su sıkıntılı. Ben duş almadan kurulanıyorum. Daha ilk gün, Esma'nın sesi çıkmıyor. Pserimos, Silent Swan ile demir attığımız ilk Yunan Adası. Yıllar önce Kalimnos'tan Bodrum'a geri dönerken demir atmıştık buraya kısa bir deniz molası için. Bugün uzun soluklu bir demir yeri oluyor bize. Akşam 16.00 gibi Kalimnos'ta limanda olacağımızı yazmıştım Vasili'ye. Tam 16.00'da limanda olacak şekilde vakitlice demiri toplayıp yola koyuluyoruz. </p><p>Poların yakasındaki fermuarı kapatırken anında anlıyorum boğazımdaki arının beni sokmakta olduğunu. Elimle silkelediğimde sarı, büyücek bir arı uçup gidiyor boğazımdan. Tırsıyorum biraz boğazımdan sokulduğum için. Fenistil krem ile 2-3 kez arının soktuğu yeri kremliyorum ama yavaş yavaş boynumun şiştiğini de fark edip tedirginlikle bu işin sonunu beklemeye başlıyorum. Teknede adrenalin ampul var ve ben çok allerjik bir bünyeye sahip değilim bilgileri ile rahatlatıyorum kendimi. Bir kaç saat içinde aynada da bariz bir şekilde görülecek kadar şişiyor boğazım, ama rahatım, Acıyor ve kaşınıyor ama korkum iyice azaldı, hatta kalmadı artık. Fenistil desteği ile yola devam.</p><p>Teknenin tüm belgelerini, pasaportlarımızı dünden Whatsup ile yollamıştım Vasili'ye. Vasili, charter tekneleri ile Yunan yaptığımız zamanlarda Kalimnos'ta tanıştığımız bir acente. Çok düzgün bir adam. Bir keresinde Leros'tan çıkış yapmaya çalıştığımız acenta işlerimizi bir türlü bitiremediğinde çıkışımızı Kalimnos'tan yapıp sonra pasaportlarımızı Kalimnos'tan Leros'a, Palionisos'taki restorana kadar getiren adam Vasili. </p><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEixBoSi9-D0Bbi5WWl5sz3AYCmTjz1pvzLl1iiWjG2edbiEh0rdqrU3Za_xcE9UaYNX45FfI-A80QVKzrwZ2fJqWOL7ucfoKRx8SzG1ycVlgQmNo0Co4AU_1QZC3W-Iic81LqsXFj7IwCBcIFeNImfGSvrbQXrhRhzdvVa4RPToyDTQ9QF0_vjcKfiq/s1472/3D85DFE5-4CD7-4226-BE1D-D80C1BA9A068.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEixBoSi9-D0Bbi5WWl5sz3AYCmTjz1pvzLl1iiWjG2edbiEh0rdqrU3Za_xcE9UaYNX45FfI-A80QVKzrwZ2fJqWOL7ucfoKRx8SzG1ycVlgQmNo0Co4AU_1QZC3W-Iic81LqsXFj7IwCBcIFeNImfGSvrbQXrhRhzdvVa4RPToyDTQ9QF0_vjcKfiq/s320/3D85DFE5-4CD7-4226-BE1D-D80C1BA9A068.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><i>Kalimnos</i></td></tr></tbody></table><p>Kalimnos limana yaklaşırken daha öne de yaşadığımız gibi bir top atışı ile yerimizde hopluyoruz. Nedendir bilemediğimiz bu top atışını şahsımıza yönelik bir selamlama olarak kabul edip eskiyi de anıp gülüyoruz Esma ile. Yıllar önce, ilk yelken eğitimimizde, Suat'ın hep hatırlattığı gibi, Atilla Gökova ve Cumhur Gökova'nın iki teknesi ile Symi'ye ilk girişimizde de bu top atışlarına maruz kalıp yerimizde hoplamıştık.</p><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgQiTY4lQg77l9sRE4OZd8E-re4ZFdZbez308qzKhJoBskLVcNWfMaudfX-aiYbOEJCca2AZy7OrbeCeDjyzFirlk2nQYenVzyvaLqUy30tEpNDlnYdofoWYXZejwVjO1F1MwcCoP1ksKkkPZ4fMJcb_kebmLessLPdXfztZVpglLtx9zGrbRpPSg1S/s1472/0CB74423-D2B9-4613-AB5D-9FEC22E0D714.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgQiTY4lQg77l9sRE4OZd8E-re4ZFdZbez308qzKhJoBskLVcNWfMaudfX-aiYbOEJCca2AZy7OrbeCeDjyzFirlk2nQYenVzyvaLqUy30tEpNDlnYdofoWYXZejwVjO1F1MwcCoP1ksKkkPZ4fMJcb_kebmLessLPdXfztZVpglLtx9zGrbRpPSg1S/s320/0CB74423-D2B9-4613-AB5D-9FEC22E0D714.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><i>Kalimnos Liman</i></td></tr></tbody></table><br /><p>Limana girişte gümrüğe doğru, limanın içine doğru giderken botla bir adamcağız gelip yer ihtiyacımız olup olmadığını soruyor bize. Vasili'nin beklediğini söyleyince ayrılıyor yanımızdan. En son gelişimizde girişte solda dipte bir yere bağlanmış, hem yolun tam kenarında, hem de müzikli restoran/barların dibinde olan bağlanma yerimizden çok keyif almadıydık. Aslında limana girişte tam karşıdaki rıhtım daha çok yelkenlilere ayrılmış ama bu akşam da yine girişte solda, dipteki bir motoryat ile katamaran arasına giriyoruz 5 metreye demirleyerek. Koltuk halatlarımızı sarı yelekli adam alıyor ama acentadan bir hanım kız da bizi bekliyor. Sarı yelekli adamın hakkı bir Efes birası. Acenta ile geldiğimiz için bizden para istemiyor sarı yelekli adam biramızı teşekkür ederek kabul ederken. Teknenin belgelerini ve pasaportlarımızı acenta çalışanı Evi'ye teslim edip ayaklarımızı koltuklara uzatıyoruz.</p><p>Bir kutlama birası sonrası daha önce yemek yediğimiz, hemen yakınımızdaki bir restorana bakmaya gidiyorum ancak, sahibinin işi bıraktığını öğreniyorum. Konuştuğumuz restoran ise 20.30'a kadar sadece içki servisi verdiklerini söylüyor. </p><p>Kısa bir süre sonra Vasili geliyor teknenin belgeleri ve pasaportlar ile. Yaklaşık 240 Euro'muzu alıp kısa bir sohbet sonrasında bir başka teknenin belgelerini sahibine ulaştırmak üzere yanımızdan ayrılıyor. </p><p><br /></p><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj0e-zjrbpMtVi5MNIK5HUYzrQfhI7587-iaPXSHsNEJs4HlmZbOI980l66WmkzpiabdP1Uj11cGbw4d7Rx8PpUpwMNdWLSGeKq83ipnMzRAx3uL8Ci9e7X81Ti5TLBKcXKMCFj-iAhwG2TwO4QU599mpGA2a2wbFIcjSvZFWzxERQf8hH_6xWz1MQA/s1472/925077D1-E7A1-4771-A32F-C95EDE62F626.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj0e-zjrbpMtVi5MNIK5HUYzrQfhI7587-iaPXSHsNEJs4HlmZbOI980l66WmkzpiabdP1Uj11cGbw4d7Rx8PpUpwMNdWLSGeKq83ipnMzRAx3uL8Ci9e7X81Ti5TLBKcXKMCFj-iAhwG2TwO4QU599mpGA2a2wbFIcjSvZFWzxERQf8hH_6xWz1MQA/s320/925077D1-E7A1-4771-A32F-C95EDE62F626.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><i>Vasili</i></td></tr></tbody></table><p>Akşam yemeği için kendimize yer bulmak üzere şöyle bir keşfe çıkıyoruz. Şehre doğru değil, gümrük tarafına doğru yürümeyi tercih ediyoruz bu kez. Kısa bir süre sonra bir tepeye doğru tırmanmakta olan yolu tamamlamaktan vazgeçip deniz kenarındaki masaları gözümüze kestiriyoruz. Caddenin bu tarafındaki küçük restoranın sahibi kadın, deniz kenarında üşüyeceğimizi söyleyince hemen ikna olup küçük restoranın hemen kapı ağzındaki iki kişilik masasına oturuyoruz.</p><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhQRULVxw8fCrS6m92jpfEwif9BzWTL-pNoPv2EbKkwF2FfFAmwZqClCEvFAEh1Q2R0tJV9tYGZ1z6yHHlZcWxPuOvofETE3FECFMCLOE4DAe5RkWDNhLDpWg1aowKZmlLTlBPs9egFdbTx_GtBYgRZRMjYjPNMfCgcEhKuJtPk6wO10Pjim07oA2cO/s1472/2223D688-0E3E-4DE9-9C5A-E4346DECCEF1.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhQRULVxw8fCrS6m92jpfEwif9BzWTL-pNoPv2EbKkwF2FfFAmwZqClCEvFAEh1Q2R0tJV9tYGZ1z6yHHlZcWxPuOvofETE3FECFMCLOE4DAe5RkWDNhLDpWg1aowKZmlLTlBPs9egFdbTx_GtBYgRZRMjYjPNMfCgcEhKuJtPk6wO10Pjim07oA2cO/s320/2223D688-0E3E-4DE9-9C5A-E4346DECCEF1.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><i>O Glaropouli</i></td></tr></tbody></table><p>Kendimize Greek Salad, 1 porsiyon sardalya (porsiyonda 10 tane sardalya var diyor kadıncağız, benim dişimin kovuğuna gitmez), 1 porsiyon küçük balık, cheese saganaki ve kalamar söyleyince "yeter" diyor kadıncağız. Yarım litrelik ev yapımı beyaz şarap ile birlikte gelen küçücük şarap kadehlerini doldurup sağlığa içiyoruz birlikte. Gelen salatayı görünce porsiyonların büyük olacağını hatırlayıp kalamarı iptal ediyoruz. Küçük balık dediğimiz papalina (Yunan dilinde Marizaki imiş). Ufak bir çocuğu var ailenin, baba arada bir içeri giren çocuğu biz rahatsız olmayalım diye dışarı alıyor. </p><p>Keyifli bir akşam yemeği sonrası, denizin çağrısına kapılmayıp, üşümeden akşamımızı geçirdiğimiz restorana teşekkür edip dondurma aramaya gidiyoruz şehre. Herkes sokakta, restoranlar tıklım tıklım dolu. Çok lezzetli dondurmayı satan dükkanı hatırladığımız yerde bulamayıp biraz daha yürüyor, ilerideki bir dondurmacıya giriyoruz. Karamel de olsun, çikolatalı da olsun, vanilyalı da olsun, Esma'ya da bir top vanilyalı olsun derken 8 Euro verip çıkıyoruz dükkandan. Sonra dank ediyor, onların kendi paraları ile 2 paraya yedikleri bir top dondurmayı ben neredeyse 40 paraya yiyorum diye düşünüp üzülüyorum memleketimin haline. </p><p>Tekneye geri dönerken bir dükkandan 6 tane Yunan birası alıyorum. Çok geçe kalmadan meydandaki barlardan birisinde çalan yüksek sesli müziğin sesini kısıyorlar. Önce teknenin havuzluğunda uzun oturuyor, kısa bir sonra da baş kamaraya dinlenmeye ve sonrasında uykuya çekiliyoruz.</p><p><b>26 Eylül 2022, Pazartesi</b></p><p>Sabah 06.30'da uyanıp yedide kalkıyorum yataktan. Arının soktuğu boğazım bütün gece boyunca kaşındı ve acıdı. Boğazım hala şiş. </p><p>7.30'da demiri toplayıp sorunsuz bir şekilde ayrılıyoruz limandan. Rota, Levitha. Dün akşam, hava durumunun, iki gün süreyle Amorgos civarında kuvvetli lodos fırtınası göstermesi nedeniyle Levitha'da iki gün kalıp fırtınanın geçmesini beklemeye karar vermiştik. Levitha'nın güneyinde doğuya doğru giren koyu hem korunaklı, hem de tonozları olan bir koy. Küçük bir ada olmasına karşın iki gün geçirmek çok kötü bir fikir değil gibi geliyor bana.</p><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhXuiM7ipYQlvXXJffh2QRL_mFUj7ntt-X4-kEfcO4tSFXcxnOpA8FDKakKMGY6uv4Ia251FzDyLlCNUsvkYKo0Ex0upuVXOj2oFEnno3hQScANEWqByb5CyakSMs3P4GhWBsbPEz_uBkMH_r9mOQq7LCTTtOA7q3ykg8kQ6Lo0zg_OqKDoQbLK_0fo/s1472/3750AEC0-F129-43D2-9FC1-33F228149AD8.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhXuiM7ipYQlvXXJffh2QRL_mFUj7ntt-X4-kEfcO4tSFXcxnOpA8FDKakKMGY6uv4Ia251FzDyLlCNUsvkYKo0Ex0upuVXOj2oFEnno3hQScANEWqByb5CyakSMs3P4GhWBsbPEz_uBkMH_r9mOQq7LCTTtOA7q3ykg8kQ6Lo0zg_OqKDoQbLK_0fo/s320/3750AEC0-F129-43D2-9FC1-33F228149AD8.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="text-align: left;"><i>Vlychadia, Kalimnos </i></span></td></tr></tbody></table><br /><p>Sabahın bu saatlerinde rüzgar yok, hava açık. Kalimnos'un güney batı burnunu dönüp sancağımızda Vlychadia isimli küçük koyu, iskelemizde ise iki küçük adayı geride bırakıp, bu adalardan birisinin güneyinde bir yelkenli teknenin gecelemiş olduğunu notlarımız arasına alıp Levitha'ya doğru dümeni otopilota bırakıyoruz. Yolumuz yaklaşık 24 dm. </p><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhempll7bpOHQqGWMSZPDxLyuw6E6vWC4rZUyp4x2v_09umadhbSNPAtcfBZmXkstyeryPNX0h133frY1LvPz2oDFOWxzJzTyz9LRJ4lgSknDc6_mAbWmsS3FbTBH88Hy290yXmYkKS5uqgb-Cxi7FeNS4E0EvbUhp88_SFMfQtIb1MXFOMEsWX7YSz/s1472/E4B4DD2B-5C01-4E07-89D0-96C6D1605836.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhempll7bpOHQqGWMSZPDxLyuw6E6vWC4rZUyp4x2v_09umadhbSNPAtcfBZmXkstyeryPNX0h133frY1LvPz2oDFOWxzJzTyz9LRJ4lgSknDc6_mAbWmsS3FbTBH88Hy290yXmYkKS5uqgb-Cxi7FeNS4E0EvbUhp88_SFMfQtIb1MXFOMEsWX7YSz/s320/E4B4DD2B-5C01-4E07-89D0-96C6D1605836.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><i>Kalimnos'un batısındaki küçük adacıklar</i></td></tr></tbody></table><br /><p>Arkamızda bir yelkenli tekne var uzaklarda, Kalimnos'un karanlığı içinde kayboluyor, geliyor mu yoksa gidiyor mu belli değil. Önümüzde ileride ise bir şilep, tanker trafiği var. Uzaklarda Levitha'nın gölgesi, yine uzaklarda iskele başomuzluğumuzda Astipalia'nın gölgesi belirginleşiyor yavaştan. 2.100 devirde 5 knot hızla gidiyoruz. Tahmini varış saatimiz, 13.00.</p><p>Amorgos'un lodos dalgaları yok buralarda. 9.30 gibi Levitha'nın kuzeyinde 2-3 tane yelkenli tekne görünüyor. Zaman zaman su seviyesinden uçan martılar eşlik ediyor bize. Ada artık daha iyi görünüyor. </p><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhtaat5YkPEwe1gNE_vVaJOdlFBtJ2KeYkTCb0sFMA04I_25he3XonbZhAiQHxuyBqZgQkE41CmMpl28pHiCPma7487qugR8B92vVsPTNNQq_oiRm4LMe__-zDFpk5eR_ochSFJILu3m9ZsXt3uqEwSqATNAbiydmk2TnW73ItGs7pOMJ1PcsVW-8qZ/s1433/0B0F8681-9F2E-4A89-B47F-C3509DAA5879.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="806" data-original-width="1433" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhtaat5YkPEwe1gNE_vVaJOdlFBtJ2KeYkTCb0sFMA04I_25he3XonbZhAiQHxuyBqZgQkE41CmMpl28pHiCPma7487qugR8B92vVsPTNNQq_oiRm4LMe__-zDFpk5eR_ochSFJILu3m9ZsXt3uqEwSqATNAbiydmk2TnW73ItGs7pOMJ1PcsVW-8qZ/s320/0B0F8681-9F2E-4A89-B47F-C3509DAA5879.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><i>Levitha'nın doğusunda gemi trafiği </i></td></tr></tbody></table><br /><p>Bir tankere yol vermek için hız kesiyoruz bir süreliğine. Sonrasında daha uzaktaki tankerin rotasından çıkmak üzere gaz veriyoruz bir süreliğine tekneye. Adanın kuzeyinden gelen bir yelkenli tekne bizden biraz hızlı, adaya yaklaşıp güneyine dönüveriyor ve uzakta Levitha'nın tonozlu koyuna doğru dönüşünü seyrediyoruz. </p><br /><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjDylUiEIICvb_7xUsKegJ94QDZCCTp5EoGSBpCMW44i6cGU42ZCwDB2KDthi8fSeY8YCT_zjwmno979CmgPfoUC-rptxG7Qv74wqiPtkyJTxISG0VtT9dDMyggPuIqqsz2Ml43h0lyKEmlebe59pd7BfUwEkcm9CtSfAwHE_1_-F-IQyuJz0Br6sii/s1472/F58EBEF9-EA5F-476E-8A58-756DEE04FF26.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjDylUiEIICvb_7xUsKegJ94QDZCCTp5EoGSBpCMW44i6cGU42ZCwDB2KDthi8fSeY8YCT_zjwmno979CmgPfoUC-rptxG7Qv74wqiPtkyJTxISG0VtT9dDMyggPuIqqsz2Ml43h0lyKEmlebe59pd7BfUwEkcm9CtSfAwHE_1_-F-IQyuJz0Br6sii/s320/F58EBEF9-EA5F-476E-8A58-756DEE04FF26.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><i>Levitha</i></td></tr></tbody></table><br /><p>Levitha'nın güney doğusundaki ilk küçük koy, Navionics'te demir yeri olarak gösterilmiş olsa da çok küçük ve güvensiz geliyor bana. Bir süre daha ilerleyince adanın güney yamacını seyrederek önümüzde kaybolmuş yelkenli teknenin girdiği koyun ağzına ulaşmaya çalışıyoruz. Adanın hemen güney batısında demir yeri olarak gösterilen koya doğru dönüp uzaktan bir kolaçan ettikten sonra sancağa biraz daha dönerek tonozların olduğu koya giriyoruz yavaşça. </p><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh-rOH4sLaW9Gk9pbSKX3y9j5gRRIBz4S21jzYKu8WvaFSdxHpgBdyyY7cKx1g6WMKzbE89ns3njGvHymJxAM30aEdDsjfm-XSdViUFc2dcXlmLLu0AHGjDLgjjmooYMeW6CUzhzMU2O-qvL9u-12vDVWxNAuWHlJDyfrPr_kInYZPU9c1p_pCjGGhg/s1472/6AFE8FC3-154D-45D8-B040-E9BEB8EDB5CA.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><i><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh-rOH4sLaW9Gk9pbSKX3y9j5gRRIBz4S21jzYKu8WvaFSdxHpgBdyyY7cKx1g6WMKzbE89ns3njGvHymJxAM30aEdDsjfm-XSdViUFc2dcXlmLLu0AHGjDLgjjmooYMeW6CUzhzMU2O-qvL9u-12vDVWxNAuWHlJDyfrPr_kInYZPU9c1p_pCjGGhg/s320/6AFE8FC3-154D-45D8-B040-E9BEB8EDB5CA.jpeg" width="320" /></i></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><i><a href="East Cove 37°0.14′N, 26°28.06′E" target="_blank">Levitha'da Doğu Koyu'nun giriş</a>i</i></td></tr></tbody></table><p>İçeride 6-7 tane tekne bağlı. İlk girişteki tonoz mu daha iyi yoksa biraz daha içeriye girip teknelerin arasındaki bir tanesi mi tercih edilmeli sorusunun cevabını çok iyi bilmemekle beraber bir sonraki günün lodos dalgaları buraya kadar ulaşır mı bilemediğimden biraz daha içeriye sokulup tekneler arasındaki bir tonoza bağlanmayı tercih ediyorum. Tonozu kıç platformunu açıp kakıçla tutup, halatımızı mapasına geçirdikten sonra başa taşıyarak bağlıyoruz tekneyi. Bizden sonra gelen bütün tekneler baştan kakıçla yakalıyorlar tonozun halatını. Önce halatı koçboynuzuna geçiriveriyorlar, sonra da kendi halatları ile tonoza bağlanıyorlar. Benden başka bütün tekneler iki halat ile bağlı tonoza. Tonozun baştan alınması her zaman böyle kolay olmayabiliyor tabii ki. O zaman da seyreden bizlere eğlence çıkıyor. Bir zamanlar Bozukkale'de tonoz alma eğitimi sırasında biz de tonozu rüzgar üstüne alıp halatı kement gibi üzerine geçirecek şekilde suya atıp yakalama eğitimimiz 5 kişi için tekrarlandığında Avusturya bandıralı bir yelkenliden botla bize yardım etmeye gelmişlerdi. Eğitimde olduğumuz söylediğimizde niçin tonozu kıçtan yakalamadığımızı sormuşlardı. </p><p>Motoru kapattığımızda saat 15.00 motor saatimiz ise 1001,4. Öğle yemeği için hazır, zeytinyağlı dolma ve mücveri tüketiyoruz. Kısa süreli bir uyku sonrasında ise kısa bir yürüyüş için botla karaya çıkıyoruz. Küçük bir rıhtım var, üzerinde küçük bir traktör, onun hemen arkasında ise botları bağlayacağımız ve çıkabileceğimiz daha alçak bir beton iskele bulunuyor. Arkamızdaki Yunan bandıralı bir yelkenli teknenin havuzluğundaki muhabbet kuşuna selam verip o iskeleye botu bağlayıp karaya çıkıyoruz. Her yer taş bu adada. Bu taşlardan metrelerce duvarlar örülmüş restorana doğru giden yolun kenarında. Biz koya girdiğimiz yöne doğru yürüyüp bol bol fotoğraf çekiyoruz, geldiğimiz denize, sonra geri dönerken de teknelerin olduğu yöne uzun uzun bakarak, sanki denizden gelen biz değilmişiz de gelecek başkalarını beklermiş, denize özlem duyarmış gibi. Tekneye döndüğümüzde, bir denize girip çıkıyoruz. Deniz pırıl pırıl değil ama dip gözüküyor. </p><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjBDgHkfxX83eCUCFN_aLR_wa0LReaM1noVYTLk33ctZeP9vvmOi35dyFlp8dn37AkFnnZWQS5ELHUtijfCPI2REEg1GpjzSPHUiheKjy02RlM-ZzqTcArUbp28WcN9_idqPyTxpluYECTHRbf2oG2lZL_GQSEy4Gz3O_PCldTUCrOb77KHypo8UWup/s1472/DE34B80D-9057-4499-9B50-2EE690B4C4B2.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjBDgHkfxX83eCUCFN_aLR_wa0LReaM1noVYTLk33ctZeP9vvmOi35dyFlp8dn37AkFnnZWQS5ELHUtijfCPI2REEg1GpjzSPHUiheKjy02RlM-ZzqTcArUbp28WcN9_idqPyTxpluYECTHRbf2oG2lZL_GQSEy4Gz3O_PCldTUCrOb77KHypo8UWup/s320/DE34B80D-9057-4499-9B50-2EE690B4C4B2.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><i>Levitha, Doğu Koyu</i></td></tr></tbody></table><br /><p>12 tane tonoz var. Akşamüstü itibari ile hepsi doluyor. Sonra bir sandal ile gelip 9 Euro alıyor bizden bir adam. İki gece kalacağımızı söylüyoruz, sorun değil diyor. Restorana gelip gelmeyeceğimizi soruyor. Et, tavuk gibi nevaleyi bozulmadan tüketmek için teknede olmamız gerekiyor bir kaç akşam. Bu akşamki menümüz tavuklu arpa şehriye pilavı ve salata. Kırmızı şarap ise daha önce hiç görmediğimiz bir Yunan Adası olan Levitha'ya gelişimizi kutlamak için yemeğe eşlik ediyor uzun saplı kadehler içinde. Hava kararmadan önceki gün batımında koyun ağzındaki renkler muhteşem. Girişte en baştaki tonoza bağlanmalıymışız meğer, bu güzelliği önümüzde hiç tekne olmadan seyredebilmek için.</p><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh3PYEn6DFT3nKVeamiUoNOhUSxtkQOx_dvMeseQVGU4F6MJH7WYbKaZmUFjZLUt1ZbILFKCth0DLNRHuLmeF_ty3CD8xDC99_TuE28RkyJibnIzBcTXD-Yo52OsRxoIyKOVjdXZigazli7Y9gOyyWsE-vK70xdywr0Ukk3v0sSLQePxeTQW_HMhrp9/s1472/0C8D9113-7C4A-400D-832A-42E6AE48DC79.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh3PYEn6DFT3nKVeamiUoNOhUSxtkQOx_dvMeseQVGU4F6MJH7WYbKaZmUFjZLUt1ZbILFKCth0DLNRHuLmeF_ty3CD8xDC99_TuE28RkyJibnIzBcTXD-Yo52OsRxoIyKOVjdXZigazli7Y9gOyyWsE-vK70xdywr0Ukk3v0sSLQePxeTQW_HMhrp9/s320/0C8D9113-7C4A-400D-832A-42E6AE48DC79.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><i>Levitha, Doğu Koyu</i></td></tr></tbody></table><br /><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhs4tqnGyq8r6YXt_LQETubV50yzYz9aGLlaiVP_vqiiBZ-Q0Ge6qic4OKhZe2kwn-8Z9rEBdTH1BQBJY25E57bMsyI1pTvBzG3VuGfv9iE_GjaIIb9G_MqbCyX2UI2nfNs4J8tYW2nmRUNb8zErPfHMlyAgTUGJLxFOQXTms4jZgv1uxkJBFB_Lels/s1472/4D098E6C-EDB9-4A03-BB33-F712BC1F8F46.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhs4tqnGyq8r6YXt_LQETubV50yzYz9aGLlaiVP_vqiiBZ-Q0Ge6qic4OKhZe2kwn-8Z9rEBdTH1BQBJY25E57bMsyI1pTvBzG3VuGfv9iE_GjaIIb9G_MqbCyX2UI2nfNs4J8tYW2nmRUNb8zErPfHMlyAgTUGJLxFOQXTms4jZgv1uxkJBFB_Lels/s320/4D098E6C-EDB9-4A03-BB33-F712BC1F8F46.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><i>Levitha, Doğu Koyu</i></td></tr></tbody></table><br /><p>Yemek sonrası Netflix hevesimiz, "<i>internet bağlantısı yok</i>" deyip offline izlemek üzere kayıt ettiğimiz dizi bölümlerini izleme fırsatı vermeyen program sayesinde kursağımızda kalıyor. Hoş bir sohbet sonrasında dinlenmek üzere baş kamaraya çekiliyoruz.</p><p><b>27 Eylül 2022, Salı</b></p><p>Sabah 5.30'da akü alarmı ile uyanıyoruz. 10.4 V'a kadar düşmüş akülerin şarjı. Demir feneri ve buzdolabını kapatıp tekrar yatıyorum. Akülerin 6. yılı, dönüşte değiştirmek üzere kenara not alıyorum bu geceyi. </p><p>Sabah 7.30'da uyanıyoruz. Bugün buradayız. Amorgos'taki lodos fırtınasının geçmesini bekleyeceğiz. Gün biraz ısınınca güverte temizliği sonrasında denize giriyoruz. Sonrasında ise kahvaltı hazırlıkları.</p><p>Biz kahvaltı ederken tekneler yavaş yavaş koydan ayrılıyorlar. Sanduka isimli tekne önce yelkenlerini açıp sonra tonozu bırakıyor ve çıkıyor koydan. Bir sonraki tekne de benzer şekilde tonoza bağlıyken yelkenlerini açıp sonra ayrılıyor tonozdan. Koyun dip tarafından gelen bir diğeri ise tekneler arasındaki yüzen adamı kıl payı pas geçiyor benim ve güvertesindeki adamın bağırışları sonrasında. Anlıyorum ki koyda hareketli tekne varsa yüzmek için denizde olunmayacak buralarda.</p><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgATl9L5JkD2ACH6w_FaxmuhLomeY7U5ThOJJpUpzIl1fR9WljXZAZIgkg4mG90ZZ5cCUWT3rzop_Z1WzmWAqSc4eBab5jRyK5LBhRiytJ1BqYoVjK9jXpfhJ2NxicwIR4bAbLxBj4EJw7QkapbblEmvMTM9hng0M3uGwMmPnQJcsTJP4BmvIM2_lJo/s1472/31851B85-E7B5-49B1-8CFA-D95779502B10.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgATl9L5JkD2ACH6w_FaxmuhLomeY7U5ThOJJpUpzIl1fR9WljXZAZIgkg4mG90ZZ5cCUWT3rzop_Z1WzmWAqSc4eBab5jRyK5LBhRiytJ1BqYoVjK9jXpfhJ2NxicwIR4bAbLxBj4EJw7QkapbblEmvMTM9hng0M3uGwMmPnQJcsTJP4BmvIM2_lJo/s320/31851B85-E7B5-49B1-8CFA-D95779502B10.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><i>Sabah, adadan ayrılmaya hazırlanan bir tekne</i></td></tr></tbody></table><br /><p>Gün uzun, yapacak işler çok. Önce mutfaktaki çöp kovasını tamir ediyorum. Kapının açılması ile birlikte üst kapağı açılacak şekilde tasarlanmış çöp kovamızı altta, zeminde tutan parça kırılmış. Bir şekilde vidalayarak bir süre daha iş görecek hale getiriyorum, mutlu oluyorum. O alana girmişken lavabo altı temizliğini de tamamlayıp topluyorum ortalığı. Hakettim, bir kez daha deniz. Telefon uluslararası dolaşıma kapalı ama zaten burada sinyal de yok. Amorgos'ta free internet bulana dek telefonu kullanma niyetim de yok aslında.</p><p>Öğle yemeğinde hazır çorba, sonrasında kitap okuma var. Akşamüstüne doğru bu sefer koyun güney kıyısında yürüyüşe çıkıyoruz, botla keskin kayalıkların arasında bir yer bulup kıyıya çıktıktan sonra. Burası da kayalık. Önce tepeye tırmanırken hem koy girişi, hem de koy içindeki manzaraya bakıyor, sonra da tepeye ulaştığımızda adanın güneyindeki deniz manzarası ile gözlerimizi doyuruyoruz. Uzaklarda <i>Astipalia </i>ve <i>Amorgos </i>görülüyor. <i>Amorgos </i>buradan bakınca pek o kadar da uzak gibi görünmüyor. </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjs4W4dZdp3pLEQOu7n1UfWuW_-kGN9fQvLt3OLK6WQFVhMCsKn3RrpmTqrNN4l8JFP2DpjbX-ITqgrv4LVa3tDIxMivD4XnmBJpp7lIX2GRtxHMai7zV7HnSql7Mfh5Ghsq6O38OwiWbQcWNNOC4ynbRnjsn0Tdr2MK6CH_lBSnYBpnDscuGOKgMYG/s1472/9C05C230-B79B-49A8-979C-8E787372677E.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjs4W4dZdp3pLEQOu7n1UfWuW_-kGN9fQvLt3OLK6WQFVhMCsKn3RrpmTqrNN4l8JFP2DpjbX-ITqgrv4LVa3tDIxMivD4XnmBJpp7lIX2GRtxHMai7zV7HnSql7Mfh5Ghsq6O38OwiWbQcWNNOC4ynbRnjsn0Tdr2MK6CH_lBSnYBpnDscuGOKgMYG/s320/9C05C230-B79B-49A8-979C-8E787372677E.jpeg" width="320" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiARBEY5hup8hKOpoiYI0HBU7GHTMAdnvaHjgf3TKfy5H_rHIyxq6f4TG-0azUflGFRQwPy5RYAkC0D0lx7-IAgIWCyFBQUO203J2sdQvWnmBC5XV1CmnvxOc0qiyLsdI2N8EKJYcfGEDyN1uKPGKprwqV1u45cEoj-_IpOhsj88ZG4j3U8FSQfgcXJ/s1472/8544A11F-F77F-4453-BCF1-307408C79DE0.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiARBEY5hup8hKOpoiYI0HBU7GHTMAdnvaHjgf3TKfy5H_rHIyxq6f4TG-0azUflGFRQwPy5RYAkC0D0lx7-IAgIWCyFBQUO203J2sdQvWnmBC5XV1CmnvxOc0qiyLsdI2N8EKJYcfGEDyN1uKPGKprwqV1u45cEoj-_IpOhsj88ZG4j3U8FSQfgcXJ/s320/8544A11F-F77F-4453-BCF1-307408C79DE0.jpeg" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEidKflvejXmBOvwst5myKFTbqh4Irb3OflhehtEl9F52LLBr8QY71OBvoveJCjRQjd-6Ug5VQXCIAJY77yzUKQzuLBc6Ym5IHFvdLBvUDxaBwwXzbfoO88UonINcQFmGuPsY60PVMDczgwxcKdh2MQoMZfu6f62IzBoxqFDuvHKIPiiJ2KqjCuF8kxi/s1472/F750BA0E-A0F8-4E50-BC5B-DFA4E1E6D9E8.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEidKflvejXmBOvwst5myKFTbqh4Irb3OflhehtEl9F52LLBr8QY71OBvoveJCjRQjd-6Ug5VQXCIAJY77yzUKQzuLBc6Ym5IHFvdLBvUDxaBwwXzbfoO88UonINcQFmGuPsY60PVMDczgwxcKdh2MQoMZfu6f62IzBoxqFDuvHKIPiiJ2KqjCuF8kxi/s320/F750BA0E-A0F8-4E50-BC5B-DFA4E1E6D9E8.jpeg" width="320" /></a></div><br /><p>Neredeyse deniz kenarına kadar inip lodos dalgalarının sesinde biraz dinleniyoruz. Sonrasında telefon çalıyor, arayan mesai arkadaşlarımdan birisi. Tahminen ya merak ettiler, ya da hastanede bir şey oldu, haber verecekler. İlk tahminim doğru çıkıyor. Biraz bilgi alışverişi, bizi merak etmemelerine ilişkin tavsiyeler, sonrasında merak edenlere selamlar ile sonlanıyor telefon görüşmemiz. Tekrar tepeye tırmanıp koya doğru geri dönüp botumuzu buluyoruz. Dün gece neredeyse sabahlara kadar bağıran Polonyalıların katamaranı yanında geçip teknemize geliyoruz. </p><br /><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjpXSoXe_Fwvhqqnk0EGzJUPZR0jbwgzCNGZ5p_ZICtsdgHl0mhKgjyM8IQCldQri1a_hzbkF9G1SPQAvPXoj1Rn-d6QbZiHngK7TAlZAhBHGqFRFVlF-k-tSIXKdAyjmn3DEHoL9Zul6KdlyhUT5SR71S97vrIIGI0uSeU8b4qqM0oY3Wy6Xjq3hRb/s1472/27052ED9-B96F-458E-A164-073A3571802F.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjpXSoXe_Fwvhqqnk0EGzJUPZR0jbwgzCNGZ5p_ZICtsdgHl0mhKgjyM8IQCldQri1a_hzbkF9G1SPQAvPXoj1Rn-d6QbZiHngK7TAlZAhBHGqFRFVlF-k-tSIXKdAyjmn3DEHoL9Zul6KdlyhUT5SR71S97vrIIGI0uSeU8b4qqM0oY3Wy6Xjq3hRb/s320/27052ED9-B96F-458E-A164-073A3571802F.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><i>Levitha'da restoran yolunda telefon sinyali arayışı</i></td></tr></tbody></table><br /><p>E, madem Turkcell hazretleri yurtdışı konuşma yaptık diye diyet alacak, o zaman internete girip hava durumuna bakalım bari diyoruz ama ne gezer, sinyal yok. Biraz kuruyemiş eşliğinde bira ile gevşedikten sonra sinyal bulmak üzere botla tekneden ayrılıyorum. Tekrar küçük rıhtıma çıkıp hem lokantayı görme, hem de sinyal bulma niyetindeyim. On, on beş adım sonrasında tahminen lokantaya kadar giden taştan bir duvar ile sınırlandırılmış yoldan yürüdükten sonra adanın kuzey yamacındaki denizi görür hale geliyorum. Ne kadar küçükmüş ada. On dakikalık bir yürüyüş sonrasında restorana ulaşıyorum. Tertemiz, beyaz badanalı küçük bir kaç kulübe, 4-5 masalık bir bahçeden oluşuyor burası. Sahibi ile biraz konuşup dönüş için günlük balığın her zaman olmayabildiğini, balığa alternatif olarak keçi eti olduğunu, telefon sinyalinin de biraz daha yürüdüğümde geleceğini öğreniyorum. Lokanta içinden geçip biraz daha yürüyünce aşağıda, içeri doğru girmiş küçücük bir koyun daha olduğunu görüyorum. Burası hem çok güzel bir manzara, hem de telefon sinyali veriyor bana. </p><p>Bir kaç telefon konuşması, uzun hava tahmini analizleri ve kaydı sonrasında tekrar yürüyerek bota ve sonra tekneye döndüğümde Esma'nın meraklanmış olduğunu görüp gönlünü alıyorum.</p><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjLC1ZZfH0WQB-kck3mAsK7Z_qzl6PFYkzNfRT-2umxQBbLEBBvC-gXPr0bLUL-cTCYWZFl3TphcRqFl-cetKry_QPR6TEt27UXsirmU5b7t4dhANgB8XA2ZXv6m-p0Im0lcJ1QnCdMP1ZRUVBIiDO-PHpcGiepaDApa63AJATP6yHlxJqsZj6SPBiZ/s1472/7E6438CF-4A38-4274-B690-F2F893D14661.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjLC1ZZfH0WQB-kck3mAsK7Z_qzl6PFYkzNfRT-2umxQBbLEBBvC-gXPr0bLUL-cTCYWZFl3TphcRqFl-cetKry_QPR6TEt27UXsirmU5b7t4dhANgB8XA2ZXv6m-p0Im0lcJ1QnCdMP1ZRUVBIiDO-PHpcGiepaDApa63AJATP6yHlxJqsZj6SPBiZ/s320/7E6438CF-4A38-4274-B690-F2F893D14661.jpeg" width="320" /></a><p><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhoiLm7jfsQfaZodKpw23ZmMsEm-nEbdOGpAluJuJuD5RqurNSuN7DVdAWxqsLbtULKbHAiUOjiI-jpinHsMn8GdChz4azPhIIA3QH1KXewEj1Fh9P9enPmnX78Lc0fc2wtTvnuoJ8dz_lN-WAkP6No-E3q8NAYuCDFskEGQCso_65B-N5gnAnMX1fq/s1472/C178C21C-1D93-4074-AE3D-B5BBD2773A2A.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhoiLm7jfsQfaZodKpw23ZmMsEm-nEbdOGpAluJuJuD5RqurNSuN7DVdAWxqsLbtULKbHAiUOjiI-jpinHsMn8GdChz4azPhIIA3QH1KXewEj1Fh9P9enPmnX78Lc0fc2wtTvnuoJ8dz_lN-WAkP6No-E3q8NAYuCDFskEGQCso_65B-N5gnAnMX1fq/s320/C178C21C-1D93-4074-AE3D-B5BBD2773A2A.jpeg" width="320" /></a></p></div><p></p><p>Akşam yemeğimize yine birer kadeh kırmızı şarap eşlik ediyor. Netflix yine hayal kırıklığı. Oynarız diye İstanbul'dan getirdiğim bezik kağıtlarını da dolaba kaldırıyoruz, çünkü bezik tahtalarını bulamıyoruz. İki kişilik 51 oynuyoruz teknedeki iki deste kağıt ile. Sonrasında da yatıyoruz. Yarın büyük gün, Amorgos'a gidilecek.</p><p class="MsoNormal"><b>28
Eylül 2022, Çarşamba</b><o:p></o:p></p><p class="MsoNormal">Tüm gece boyunca solugandan rahatsız oluyoruz. Bir de üstüne yine sabaha karşı akü alarmı ile uyanıyoruz. Sabah kalktığımızda hem yorgunuz, hem de heyecanlı. Havuzluğa çıktığımızda akşam yatarken sancağımızdayken şimdi iskelemizde duran teknenin havuzluğunda elinde kakıçla bizi bekleyen bir kadın görüyoruz. Onların teknesinin kıçı bize bakıyor, biz onlara da doğru dönüp iskele bordamız ile neredeyse temas edecek bir pozisyonda yaklaşmışız onlara. Rüzgar yok ama koy içine kadar giren lodosun artık dalgaları işi karıştırmış. Günaydınlaşıp müsaade istiyoruz ve motoru çalıştırıp ayrılıyoruz tonozdan. Saat 07.00. </p><p class="MsoNormal">Önce koy içinden, sonra da adanın kuytusundan çıktığımızda yelkenleri açarken bir şeyin farkına varıyoruz ki, adadaki yürüyüşümüzde tepeden baktığımızda adanın batısında görünen ve <i>Amorgos</i> sandığımız ada, <i>Kinaros </i>Adası imiş, Amorgos'un aradaki bu kocaman ada nedeniyle Levitha'daki tepeden görünmesi mümkün değilmiş. </p><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgTV6rKNiPRAc5F-bvh_HehlEchev7IIeGPoh1oUgv8H9bytO5Uaz1OMTDxv9aRUK50CS0E4Lhp_i77BFc8LaMf_v_urrLxOtjJ-tAdKb6fNF21-jAGUeivk8s3a0C2LHqHv7j5Fc-MoolO8glmMvvCrRpT980Sqkb0MP3SWA65bloQjfBh4q-NWi14/s1472/6665F7FF-5948-4DBD-9BA4-AF9FFB963E94.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgTV6rKNiPRAc5F-bvh_HehlEchev7IIeGPoh1oUgv8H9bytO5Uaz1OMTDxv9aRUK50CS0E4Lhp_i77BFc8LaMf_v_urrLxOtjJ-tAdKb6fNF21-jAGUeivk8s3a0C2LHqHv7j5Fc-MoolO8glmMvvCrRpT980Sqkb0MP3SWA65bloQjfBh4q-NWi14/s320/6665F7FF-5948-4DBD-9BA4-AF9FFB963E94.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><i>Kinaros Adası</i></td></tr></tbody></table><p class="MsoNormal">Hem lodosun artık dalgaları, hem iskele kontradaki yelken zafiyetimiz nedeniyle hem hızımız, hem de konforumuz çok keyifli değil. <i>Kinaros </i>Adası'na yaklaşırken rüzgar 20 knotlara oturuyor. biz de can yeleklerimizi giyiyoruz. Dalgalar 0,5-1 metre, hızımız ise 4,5-5 knot.</p><p class="MsoNormal">Kinaros'un bize bakan doğu kıyısı nispeten yüksek dik bir yar şeklinde. Ancak, adayı bordaladığımzda çok uzaklarda Amorgos'u tepesine bir bulut oturmuş karanlık bir silüet halinde görmeye başlıyoruz. Yolumuz 6 saat kadar sürecek. </p><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiE21HZ56FCIcsByuA37sdD8LWqT5S5CGpCANJu0rLS_AJgMZsP6hTSbBwFjTb0wYW1RtAbq4JKBgm3Yhl8e0RZIh3C6iDftTdYdKhA4ZNely9kv_lVLhytJqcWUJRYbiioTrNgxUb10azJqtbc_N2GLBtGoWxweFeug8ay0xgZRylls8aVq6Jc6C3q/s1472/CCAAD01C-57D4-4CD3-BD99-24EF7C986A11.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiE21HZ56FCIcsByuA37sdD8LWqT5S5CGpCANJu0rLS_AJgMZsP6hTSbBwFjTb0wYW1RtAbq4JKBgm3Yhl8e0RZIh3C6iDftTdYdKhA4ZNely9kv_lVLhytJqcWUJRYbiioTrNgxUb10azJqtbc_N2GLBtGoWxweFeug8ay0xgZRylls8aVq6Jc6C3q/s320/CCAAD01C-57D4-4CD3-BD99-24EF7C986A11.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><i>Uzaklarda, Amorgos Adası</i></td></tr></tbody></table><br /><p class="MsoNormal">Amorgos'a yaklaşırken şilep trafiği başlıyor. Birisine yol verip diğerinin önünden geçtikten sonra motorumuzu kapatıp yelken seyrine devam ediyoruz. Amorgos'a yaklaştığımızda dalga boyu azalıyor ve nihayet yelkende 6 knot hız görüyoruz, rüzgar 15 knota düşmüş olmasına rağmen. Bize doğru gelen iki yelkenlidn biri katamaran. Adanın kuzey burnuna yaklaşırken rüzgar bitiyor, yelkenleri toplayıp motorla devam ediyoruz.</p><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgD9x5NPeuz7zCbf07Ov0NV7Ynf0KmJbLBSd4KCpZJpDh0Te5p8c5sNl1Bson_oZEsasZTv7cDISJ7I7QM4GBZGDwxoFaxNKiSpEjWC6jBNcHQL0rf8Yfrvzx4O23kUxIZK9chTtliKSXoLBxG_au7FbZLOB6fl1s7FNpXPfCAddpnD0lYHnClFm83k/s1472/D757854F-5805-4EDE-A422-1B6033BB9E08.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgD9x5NPeuz7zCbf07Ov0NV7Ynf0KmJbLBSd4KCpZJpDh0Te5p8c5sNl1Bson_oZEsasZTv7cDISJ7I7QM4GBZGDwxoFaxNKiSpEjWC6jBNcHQL0rf8Yfrvzx4O23kUxIZK9chTtliKSXoLBxG_au7FbZLOB6fl1s7FNpXPfCAddpnD0lYHnClFm83k/s320/D757854F-5805-4EDE-A422-1B6033BB9E08.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><i>Amorgos Adası<br /><br /></i></td></tr></tbody></table><p class="MsoNormal">Kıyıya yakın bir seyir yapıyoruz. İki tane kuzey koyu var adanın, birinde haritalarda demirleme işareti olan. Levitha yerine ikinci gün burada kalınır mıydı acaba diye düşünüyorum, ama lodosta bu adaya kadar gelirken keyifli bir seyir olmayacağını düşünüp vazgeçiyorum bu düşünceden. </p><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgyYbCBI_Mf-XxRADLCFJpzbPLsW_3EZYr7B1aekZrsgpPdBR0-RJKafLQjgRvMakFOGfvWL_LGDzeO6faWB3eEwYJRpIqlC79YyiAYO1vdGVoDJ5tDXtaEoSyaRe6lDCirJ-5gRMv35cdjjE5o6cPdZK4_AUEqeQrTeGUYxQoB9hzTuXRAjKCF0vLQ/s1472/13D95E94-6F27-4F9D-89DD-1B06BBD85A0E.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgyYbCBI_Mf-XxRADLCFJpzbPLsW_3EZYr7B1aekZrsgpPdBR0-RJKafLQjgRvMakFOGfvWL_LGDzeO6faWB3eEwYJRpIqlC79YyiAYO1vdGVoDJ5tDXtaEoSyaRe6lDCirJ-5gRMv35cdjjE5o6cPdZK4_AUEqeQrTeGUYxQoB9hzTuXRAjKCF0vLQ/s320/13D95E94-6F27-4F9D-89DD-1B06BBD85A0E.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><i>Amorgos Adası'nın kuzey koyu</i></td></tr></tbody></table><br /><p class="MsoNormal">Arada bir adanın kuzey batısındaki Donousa Adası'na gözüm kayıyor ama çok rota dışında ve uzak görünüyor ada. Nihai hedefimiz, Amorgos'un kuzey batısındaki Aegelia Koyu. Yer bulabilirsem rıhtım, yer bulamazsam sahilde alarga. Saat, 14.00'e yaklaşırken Aegelia koyunun girişindeki beyaz badanalı evleri geçip koyun içine dönüyoruz. </p><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhCfN2GswgizsJsbmGffgWPrspQu-kc4Dfq3wPRCes7yw5a-zp28obOEFfMAtS9NZ1fLvdGhV0vO6xBIZdSp5YaFe_hXOWyxOiyy4DZLR-Rjkg0emUF8WWDD7tIFqxw4cHElKo0pEKC56Xwkv6MGn_JzR8hRKI7jEE_DlZY7Be5jNUMA3Xtr-3uqaHy/s1472/2A13BD69-A440-44E8-AC05-8A9DFDF442D2.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhCfN2GswgizsJsbmGffgWPrspQu-kc4Dfq3wPRCes7yw5a-zp28obOEFfMAtS9NZ1fLvdGhV0vO6xBIZdSp5YaFe_hXOWyxOiyy4DZLR-Rjkg0emUF8WWDD7tIFqxw4cHElKo0pEKC56Xwkv6MGn_JzR8hRKI7jEE_DlZY7Be5jNUMA3Xtr-3uqaHy/s320/2A13BD69-A440-44E8-AC05-8A9DFDF442D2.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="text-align: left;"><i>Aegelia, Amorgos</i></span></td></tr></tbody></table><br /><p class="MsoNormal">Daha önce hiç görmediğim bir yere geliyor olmanın heyecanı ile bol bol fotoğraf ve video çekerek giriyorum koya.</p><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjUSuymjsGtnWa4jrPSMsqz8DGScZRuRD_b4bqMuYrv5nu8fyzJ4wjOAer_G1Vyj6U6BZuMREepdkLXwdtzOvsaIWf6oM90JDI9WVMkgRfni4UpXl_4fvGw-vC6VGHFxwze1y3DdU1npWYcCSfnTlZ5Rbj8bsHhob9VXprdw3dK6H5gKKJExLpSuXCY/s1472/F46DEA3D-109B-4571-B442-EAD8B4CB770B.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjUSuymjsGtnWa4jrPSMsqz8DGScZRuRD_b4bqMuYrv5nu8fyzJ4wjOAer_G1Vyj6U6BZuMREepdkLXwdtzOvsaIWf6oM90JDI9WVMkgRfni4UpXl_4fvGw-vC6VGHFxwze1y3DdU1npWYcCSfnTlZ5Rbj8bsHhob9VXprdw3dK6H5gKKJExLpSuXCY/s320/F46DEA3D-109B-4571-B442-EAD8B4CB770B.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><i style="text-align: left;">Aegelia, Amorgo</i></td></tr></tbody></table><p class="MsoNormal"> İskelede 2-3 tane aborda olmuş tekne var. Rıhtımın başındaki boş yer ise feribota ayrılmış. </p><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg8ncrOztoE001M1UlbxS2Y0y9D6BU_nKz-rEyXHGhxBNpeiZMuZ-mSJzIUxdiOg_7PQsWgUAdFgIPmHQnNbPlg69zmtkrxjhIbOTDGylm797N5iApM5lX1j1geoTIseEQbvbhgcX-zxU5zqQsdQC0PCk3mHr8QC_KI5VgZFbJ3E4OZ8sjCuStAjHYB/s1472/3A2708D9-1CFB-409C-AA4C-566CF4F4414F.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg8ncrOztoE001M1UlbxS2Y0y9D6BU_nKz-rEyXHGhxBNpeiZMuZ-mSJzIUxdiOg_7PQsWgUAdFgIPmHQnNbPlg69zmtkrxjhIbOTDGylm797N5iApM5lX1j1geoTIseEQbvbhgcX-zxU5zqQsdQC0PCk3mHr8QC_KI5VgZFbJ3E4OZ8sjCuStAjHYB/s320/3A2708D9-1CFB-409C-AA4C-566CF4F4414F.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><i style="text-align: left;">Aegelia, Amorgo</i></td></tr></tbody></table><br /><p class="MsoNormal">Sahile karşıdan bakınca sağımızda bir tekne, solumuzda ileride, bizden uzakta ise iki yelkenli tekne alargada. Kıyıya iyice sokulup 4 metreye demiri bırakıyoruz. Zemin kum. Demir hemen tutuyor. 25 metre zincir bırakıyor, 1500 devirde taramadığımızdan emin olduktan sonra motoru kapatıyoruz. Saat, 14.00, motor saatimiz ise 1004,9. Toplam 28 deniz mili yol gelmişiz. </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi6Lyw_-OEa0zZfJ05E_OEWc5bmDqp0DWdGbtEC09M8tQRctn3IAoJzQUYk-kVR2zRc3sDX5eQZwjFBHmi3hA0mxRpVw5ezH52PNFEgxXNo6J8zVSEoiDiNHytx3o2ZFid_BHKIiCfGi0L7PpmavcvN7upB25gXQvi0qqUUFKLLT3psiK0gn5XDbyfO/s1472/EE26AB1B-5D38-49F4-8D68-DA345842804A.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi6Lyw_-OEa0zZfJ05E_OEWc5bmDqp0DWdGbtEC09M8tQRctn3IAoJzQUYk-kVR2zRc3sDX5eQZwjFBHmi3hA0mxRpVw5ezH52PNFEgxXNo6J8zVSEoiDiNHytx3o2ZFid_BHKIiCfGi0L7PpmavcvN7upB25gXQvi0qqUUFKLLT3psiK0gn5XDbyfO/s320/EE26AB1B-5D38-49F4-8D68-DA345842804A.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><i>Silent Swan, Amorgos'ta</i></td></tr></tbody></table><br /><p class="MsoNormal">Hemen kıç platform açılıyor, merdiven yerine yerleştiriliyor ve denizin tadına bakılıyor. Esma'nın sahile kadar yüzme teklifi tekneyi bırakmak istemediğimden geri çevriliyor. Bir çay ve atıştırmalık molasından sonra adayı seyrediyor, tepelerden aşağı akarak kayan bulutları, sahilde denize girenlerin keyfini, iskeledeki teknelerin sakinliğini, alargadakilerin ise sallanışlarını hafızamıza nakşediyoruz. </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg-SNAWGHTkNawLu2Fh6c-DeLIz2QSyLCoLOLuRmgGAfBEUezypUAk2u8fgvLZisIxl_y6-f0tw0_N-idUt2ek0s4wX-euSnVV6E7EgiC10VxIpBdK0Kd1r1J8dU2R2xoQdDBoZrHlWVFTsQD1UVI6EMLIABoxgPQkS7T122fiAILz2gMAvzDUNPiA_/s1472/468903B2-E8EA-4261-9DFD-3D58C7B669C8.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg-SNAWGHTkNawLu2Fh6c-DeLIz2QSyLCoLOLuRmgGAfBEUezypUAk2u8fgvLZisIxl_y6-f0tw0_N-idUt2ek0s4wX-euSnVV6E7EgiC10VxIpBdK0Kd1r1J8dU2R2xoQdDBoZrHlWVFTsQD1UVI6EMLIABoxgPQkS7T122fiAILz2gMAvzDUNPiA_/s320/468903B2-E8EA-4261-9DFD-3D58C7B669C8.jpeg" width="320" /></a></div><br /><br /><p class="MsoNormal">Saat tam 19.00'da "Small Cyclades" hattının feribotu, rıhtımdaki boş yere kıçtan kara yanaşıyor. Kısa bir süre sonra yolcularını alıp rıhtımdan ayrılırken kıyıya yakın alargada duran yelkenli bir teknenin hızla demir alıp boşalan yere aborda olmaya gittiğini görüyoruz. Gece boyu yeni bir feribot gelmeyecek herhalde. </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiKG569FCuNV-9LTaeTUMLU4IxHjZoDExtm42iRTLBArv9PS8sMpGGKWikDwUwTMEMv5idVvoscx16GM6RvjkcLHVUPDCXwxO1GIS7Xf8739MIU_xTdXjvn__3uC64OH8YOvcu5OGcJQi2SW1a-g-BrWb4ls1jA7z-RxyCgDjtr1cocxiRwZGcLfNPf/s1472/DBAEA44D-AB85-45EB-B0AC-D4902FE2CEAD.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiKG569FCuNV-9LTaeTUMLU4IxHjZoDExtm42iRTLBArv9PS8sMpGGKWikDwUwTMEMv5idVvoscx16GM6RvjkcLHVUPDCXwxO1GIS7Xf8739MIU_xTdXjvn__3uC64OH8YOvcu5OGcJQi2SW1a-g-BrWb4ls1jA7z-RxyCgDjtr1cocxiRwZGcLfNPf/s320/DBAEA44D-AB85-45EB-B0AC-D4902FE2CEAD.jpeg" width="320" /></a></div><p></p><p class="MsoNormal">İçimden bir ses, "<i>botu indir, sahile çık, kısa bir yürüyüş yap</i>" derken diğer ses de "<i>gerek yok, uğraşma gereksiz yere, tekneni de başı boş bırakma buralarda</i>" diyor. Uğraşmıyorum ben de.</p><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiv386GhzMzGOh_BzXV1xKZ5GiUURdfwD-rx97QHR0d2oep04n6vhSvJwxdiCk75bunENpGu-PwOjJpnNXXX7KBIL8-j03lfgfewoYC6HW5EX4aLOzGcVy2p_Ox_fA3C4IZVyNCq03CpoUFkNpYttqAdEXa08TIDF5UW425ryWsQ-9Z_zKbuIuUWOhv/s1472/74B0297D-DA62-4563-BD84-A041A17AD0BF.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiv386GhzMzGOh_BzXV1xKZ5GiUURdfwD-rx97QHR0d2oep04n6vhSvJwxdiCk75bunENpGu-PwOjJpnNXXX7KBIL8-j03lfgfewoYC6HW5EX4aLOzGcVy2p_Ox_fA3C4IZVyNCq03CpoUFkNpYttqAdEXa08TIDF5UW425ryWsQ-9Z_zKbuIuUWOhv/s320/74B0297D-DA62-4563-BD84-A041A17AD0BF.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><i>Amorgos'ta gün batımı</i></td></tr></tbody></table><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><p>Akşam yemeğimiz, güneş batarken havuzlukta, birer kadeh şarap eşliğinde. Sürekli beşik gibi sallanıyoruz. Levitha'dan farklı olarak bu dalgalar düzenli olarak lodos yönünden geliyor. Beşiğin zorlamasına çok da fazla direnmeden kamaraya çekiliyoruz.</p><p><b>29 Eylül 2022, Perşembe</b></p><p>Kocaman bir "günaydınnn" ile uyanıyorum kendi kendime söylediğim. Mutluyum uyandığımda. Sabırla beklersem geçecek, biliyorum. Aslında gece de bir kez uyandım ve yanlış görmediysem rıhtımda bir feribot vardı. Havuzluğa çıkıp bakıyorum ki gerçekten iskelede koca bir lacivert feribot. </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgBnW4dkb7JehBUiHd2KAwdjXrRbPeL7_oDOLgQ66tc4eX0WSTOlUgMx3p9asNx1WhaBOcpSc6SdFIZLGSWJkinLVQf_koLqdNLPhjjJrKnzE7SJxk1tKzmeH3m34crv53nc2vaErd38NO0uw6AUQ3Xk1DMZLT4UFR9Ec7060jPhHUvKPLECf7crjbz/s1472/81F67710-1EAB-42B5-828C-1E8D9FD6466E.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgBnW4dkb7JehBUiHd2KAwdjXrRbPeL7_oDOLgQ66tc4eX0WSTOlUgMx3p9asNx1WhaBOcpSc6SdFIZLGSWJkinLVQf_koLqdNLPhjjJrKnzE7SJxk1tKzmeH3m34crv53nc2vaErd38NO0uw6AUQ3Xk1DMZLT4UFR9Ec7060jPhHUvKPLECf7crjbz/s320/81F67710-1EAB-42B5-828C-1E8D9FD6466E.jpeg" width="320" /></a></div><br /><p>Bugünkü rotamız, Koufunousi Adası, 4 saatlik bir yolumuz olacak. Kahvaltıyı yolda cornflakes şeklinde yapmaya karar verip hemen yola koyuluyoruz. Rüzgar lodostan 10-5 knot civarında ve yelkeni açıp adaya gidinceye kadar hiç kapatmıyoruz. Bu sabahın en güzel şarkısı Teoman'dan "Çoban Yıldızı".</p><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjgeDYnFIPD6n5zktgBQDOuSZuj0jIFsZ5rpsnd37630L_BJ_4rNqwjsMTM5mEkiKjgLCUvZXuMe39uA9vdq6V4oKFg-UILkpybF6DLJFsLWGQq5W2YBlO4Hqz-cfifvRK5Fe7F1OBsaYmqGJ2R9NkASxvTNaw97hxKCxxYc1nftci33eEI5T7yWKIW/s1472/F879CFB1-707E-47C2-AB4E-2F6DA2A88D8B.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjgeDYnFIPD6n5zktgBQDOuSZuj0jIFsZ5rpsnd37630L_BJ_4rNqwjsMTM5mEkiKjgLCUvZXuMe39uA9vdq6V4oKFg-UILkpybF6DLJFsLWGQq5W2YBlO4Hqz-cfifvRK5Fe7F1OBsaYmqGJ2R9NkASxvTNaw97hxKCxxYc1nftci33eEI5T7yWKIW/s320/F879CFB1-707E-47C2-AB4E-2F6DA2A88D8B.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><i>Aegelia'ya veda</i></td></tr></tbody></table><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhet85d3rPdR78MZXX7nFxwqnJufUAenMEwO_Auzy51YC2vVEcnf0qekj-kNoX__iElBaG7j4ZwtwxFeXz2t0Zq7sLUp15d4tEL4jcteLdZDjciqM77EJUR3LSgQQ4bVRA9VbyHgwDX9CY7-l8Usn-jxUECXfLBe1tvPVEDQpj7VT29fDkRgUH_I2JI/s1416/FF504229-D83E-4D02-BE2E-68B9018E5A98.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="796" data-original-width="1416" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhet85d3rPdR78MZXX7nFxwqnJufUAenMEwO_Auzy51YC2vVEcnf0qekj-kNoX__iElBaG7j4ZwtwxFeXz2t0Zq7sLUp15d4tEL4jcteLdZDjciqM77EJUR3LSgQQ4bVRA9VbyHgwDX9CY7-l8Usn-jxUECXfLBe1tvPVEDQpj7VT29fDkRgUH_I2JI/s320/FF504229-D83E-4D02-BE2E-68B9018E5A98.jpeg" width="320" /></a></div><br /><p>Bir süre sonra rüzgar 22 knota oturuyor, birazcık camadan vuruyorum ana yelkene. Hızımız da 6 knota sabitleniyor. Dalga da olmayınca Silent Swan güzel akıyor. Bir de <i>Caruso </i>çalıyor Guiseppe de Stefani'den. </p><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhgSBov38LY4kSYBPrzhiJuaSY2iJUo18Yw3MbzsI1xs01vTNhgn4-xtz3-W7XOqZcYR9AkYq4I3smdQ-EThtrlZfFmROHd23XweeMkKLu81kPZt10XGysosRAtEvc62Mnaz-VmTzHM7Bes9f0TrV8q__eIjDkKF_fzlNmPLHWVCHtvBo3qRoeTHXGR/s1472/CD20BFEF-8618-41DA-A336-32F5093BBA23.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhgSBov38LY4kSYBPrzhiJuaSY2iJUo18Yw3MbzsI1xs01vTNhgn4-xtz3-W7XOqZcYR9AkYq4I3smdQ-EThtrlZfFmROHd23XweeMkKLu81kPZt10XGysosRAtEvc62Mnaz-VmTzHM7Bes9f0TrV8q__eIjDkKF_fzlNmPLHWVCHtvBo3qRoeTHXGR/s320/CD20BFEF-8618-41DA-A336-32F5093BBA23.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="text-align: left;"><i>Keros Adası</i></span></td></tr></tbody></table><br /><p><i>Keros </i>Adası'nı iskelemize aldığımızda rüzgar azalıyor. 12-15 knot da bizi 5.0-5.5 knot götürüyor. Dağların tepelerine oturmuş, takılı kalmış bulutları seyrediyorum hayranlıkla. İskelemizde <i>Keros</i>, pruvamızda <i>Kofunousia</i>.</p><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg6BFtMfJZWlywQbQfxguOsh0mc8RBSyFa5nHTinxDrZTmrZJVx4ZOmRnboFiFdSJiU41yfDySqVMmM9MG2yKOZAXL3GrVlxaa36qKDRuYk_7CpcQiMXqiKiQkTudMadX7Sgt8n43eRXRg1Qvpl7z_uz4KLDiMiYHvps2rueBDVZi6Jj2RaMaGqcFmP/s1416/3F5CF6C5-0551-4C04-A5B2-1508D10BB834.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="796" data-original-width="1416" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg6BFtMfJZWlywQbQfxguOsh0mc8RBSyFa5nHTinxDrZTmrZJVx4ZOmRnboFiFdSJiU41yfDySqVMmM9MG2yKOZAXL3GrVlxaa36qKDRuYk_7CpcQiMXqiKiQkTudMadX7Sgt8n43eRXRg1Qvpl7z_uz4KLDiMiYHvps2rueBDVZi6Jj2RaMaGqcFmP/s320/3F5CF6C5-0551-4C04-A5B2-1508D10BB834.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="text-align: left;"><i>Kofunousia</i></span></td></tr></tbody></table><br /><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjwvQ5Yu3lEcWtNpRyypyqtldchYnjph20MXA7WC5XxQ8kVWByT3gVX_OVY_y8iqID1v8Ka12FkENl04vOI3t44w_rIqwTRYDHZJ9p6dautoyUmsbCtz5Gve6P8kJv1pW3qPz-u4XtqPazsgCH9ZTEBvC-sOQM_wsyFOBO5XJ6UFumkNvGKtFG2FKOl/s1472/05632A08-AB37-49B9-B11E-239A48D352AA.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjwvQ5Yu3lEcWtNpRyypyqtldchYnjph20MXA7WC5XxQ8kVWByT3gVX_OVY_y8iqID1v8Ka12FkENl04vOI3t44w_rIqwTRYDHZJ9p6dautoyUmsbCtz5Gve6P8kJv1pW3qPz-u4XtqPazsgCH9ZTEBvC-sOQM_wsyFOBO5XJ6UFumkNvGKtFG2FKOl/s320/05632A08-AB37-49B9-B11E-239A48D352AA.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><i style="text-align: left;">Kofunousia</i></td></tr></tbody></table><br /><p>Adaya yaklaştıkça heyecanım artıyor. Kuzey batısında dipdibe iki tane koyu var Koufunousia Adası'nın. Batısındaki koy daha büyük, oraya demir atıyoruz 11.15'te. Pori Koyu. </p><p><br /></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjM-nfeUSEPv_aK4YPMU16-60itkuai6-RYBU2nNHwwVtknW50Q_rwCpf3KFERDkxU6-2G1b7Z9J1aJLI9X_fr-wxBL7RMTflS0smsh_14-5teM4oDFy_z-ejsclwlcgKYtxaetUbUH4wgLfe2a9AirJS3NA2GGahtJF1lFvEFFSl8j93zvdut8MT5H/s1472/EB99A6AB-0BB8-4337-B0FD-6EE71D0D5A64.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjM-nfeUSEPv_aK4YPMU16-60itkuai6-RYBU2nNHwwVtknW50Q_rwCpf3KFERDkxU6-2G1b7Z9J1aJLI9X_fr-wxBL7RMTflS0smsh_14-5teM4oDFy_z-ejsclwlcgKYtxaetUbUH4wgLfe2a9AirJS3NA2GGahtJF1lFvEFFSl8j93zvdut8MT5H/s320/EB99A6AB-0BB8-4337-B0FD-6EE71D0D5A64.jpeg" width="320" /></a></div><br /><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEisd4_PwrLkGx-cp9_GiLzGk-0qpcL4TbfaEqlrvUcVNCCdSWZwWv5dhopwJO269QA3sjuqp1QmRd3gQUVe3qAtCOpYhGlbDGdYu7IyEic-8PKly23TyoTa4NwJb7Iu-DrhY0JyxqZY6plUWmaNIt6yKr7aicYFgJWgA5t8s4jw5RHmcev642pt6rRR/s1472/F6E3884D-EA57-4FB9-BB01-1F91FBB6A0E1.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEisd4_PwrLkGx-cp9_GiLzGk-0qpcL4TbfaEqlrvUcVNCCdSWZwWv5dhopwJO269QA3sjuqp1QmRd3gQUVe3qAtCOpYhGlbDGdYu7IyEic-8PKly23TyoTa4NwJb7Iu-DrhY0JyxqZY6plUWmaNIt6yKr7aicYFgJWgA5t8s4jw5RHmcev642pt6rRR/s320/F6E3884D-EA57-4FB9-BB01-1F91FBB6A0E1.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="text-align: left;"><i>Pori Koyu</i></span></td></tr></tbody></table><br /><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEikBxzBpMfcnzig02NluI2aTupoSZaJyZWcFxQ-7gIA1guCJeY_70A3KmjklXfIsLWkZAy_ezLTZuxNYTDWUKNSrIEnxwlnfAHCqc4PzntSZPtOVycl7nVIbnDV0WbXKncUMMdh1QoSJR2lQ-YFvgeNVMRU-o4N2VKvXMcAcco0TPCP1LvT5HdGRImQ/s1472/F8C9452C-CBB5-4CA0-A007-868ED2B1ECFB.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEikBxzBpMfcnzig02NluI2aTupoSZaJyZWcFxQ-7gIA1guCJeY_70A3KmjklXfIsLWkZAy_ezLTZuxNYTDWUKNSrIEnxwlnfAHCqc4PzntSZPtOVycl7nVIbnDV0WbXKncUMMdh1QoSJR2lQ-YFvgeNVMRU-o4N2VKvXMcAcco0TPCP1LvT5HdGRImQ/s320/F8C9452C-CBB5-4CA0-A007-868ED2B1ECFB.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><i style="text-align: left;">Pori Koyu</i></td></tr></tbody></table><br /><p>Deniz turkuaz rengi, dipteki kum beyaz. Derinlik 3 metre. Yüzenler için kıyıdan uzağa şamandıralar ile bir hat çekmişler. Hemen denize atlıyoruz. Bir sürü balıkla birlikte yüzüyoruz bir süre. Kahvaltı hazırlamak üzere tekneye çıkarken iskelemize bir Bavaria demir atıyor. Teknenin misafirleri, denizden çıktıktan sonra havuzlukta çıplak kalmayı tercih eden erkeklerden oluşuyor. Sonra sancağımıza bir katamaran, önümüze de koca bir motor yat demirleyince Çamlimanı aklıma geliyor nedense, bir de Bademli. </p><p>Sürekli yolcu motorları bir kaç kişi de olsa yolcu getiriyor, yolcu götürüyor. Uyduruk bir iskele yapılmış koyun girişinde. Üzerine de bekleyen yolcular otursun diye bir bank koymuşlar. Sık aralıklar ile yolcu motoru geliyor buraya ana limandan. </p><p>Kahvaltı yorucu olunca bir süre dinlenmeye çekiliyoruz. Yeterince dinlendikten sonra tekrar yorulmak için botu indiriyoruz ve sahile çıkıyoruz. Kısa bir yürüyüş sonrasında adanın kuzey sahilindeki kalker yapılanmaya ulaşıyor, kuzeyindeki küçük koya da bir göz atıyoruz. İki tane katamaran alargada bu küçük koyda. Küçük mağaralar da var, yüzerek ya da botla içine girilebilecek. Burada gecelenebilir diye düşünüyoruz.</p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEha2RO90Ejhwf4SHH2qAtBurewJyUrUFHtwQULX46_Gv4D8Wr9PuIFAa9K3I5BbQyeGlewmcUm9HiS4vSK6l-L_WBDaaYxMsqOEfK_Hr-bBTqDh72FH1E-gOMXWzfGmyd7CxFdg25Zcu3EXygyZ3puSR-pNS6MSTj-gWupy2b0CdHUPvWgSSC3q1cwo/s1146/92FE1FA6-7C8C-49D1-9615-55951011B11C.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="645" data-original-width="1146" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEha2RO90Ejhwf4SHH2qAtBurewJyUrUFHtwQULX46_Gv4D8Wr9PuIFAa9K3I5BbQyeGlewmcUm9HiS4vSK6l-L_WBDaaYxMsqOEfK_Hr-bBTqDh72FH1E-gOMXWzfGmyd7CxFdg25Zcu3EXygyZ3puSR-pNS6MSTj-gWupy2b0CdHUPvWgSSC3q1cwo/s320/92FE1FA6-7C8C-49D1-9615-55951011B11C.jpeg" width="320" /></a></div><br /><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjc3sSjLVW-CR9gJhjBIJfJMxR9AsQ7MG7f0KIxtVEQI6Prgz425pk-4UkEvb0R7TfRd54El_e9hecQ7AybwJkNpFeUHBs9HpMJT6xsLt70xNRqUMVepb8QtdnHm-rni9PIvea-odt2zh5-SmwsNUK4LQdNwnIl20T9_qLRtTAtPK7zK-1iErhhQiPe/s1472/B14650B7-B065-41AA-9ACD-E4E83C475129.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjc3sSjLVW-CR9gJhjBIJfJMxR9AsQ7MG7f0KIxtVEQI6Prgz425pk-4UkEvb0R7TfRd54El_e9hecQ7AybwJkNpFeUHBs9HpMJT6xsLt70xNRqUMVepb8QtdnHm-rni9PIvea-odt2zh5-SmwsNUK4LQdNwnIl20T9_qLRtTAtPK7zK-1iErhhQiPe/s320/B14650B7-B065-41AA-9ACD-E4E83C475129.jpeg" width="320" /></a></div><br /><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgyyFuHq-Ns839S65ur1lDOkP_MyTV6BchwrZnlMmQ9Bb96A6a4j8ke8kYA0j3mLanq1zjR173V5t-4vBWN2GjPWp6Mw--l-2YR_9bnvOuzkoeKAO3CaqxYmQw7BxwcB09r2LOkfTPHJVZkZS6O4rNnny4JwRknSOKZDeZVOIc8s5AH66zZo5sLjHNH/s1472/D69D8FB0-715F-41DA-AE4C-6A333E11AF48.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgyyFuHq-Ns839S65ur1lDOkP_MyTV6BchwrZnlMmQ9Bb96A6a4j8ke8kYA0j3mLanq1zjR173V5t-4vBWN2GjPWp6Mw--l-2YR_9bnvOuzkoeKAO3CaqxYmQw7BxwcB09r2LOkfTPHJVZkZS6O4rNnny4JwRknSOKZDeZVOIc8s5AH66zZo5sLjHNH/s320/D69D8FB0-715F-41DA-AE4C-6A333E11AF48.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><i style="text-align: left;">Kofunousia Adası'nın kuzey koyu</i></td></tr></tbody></table><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh0R_OEx2u00Vd2JpnEXifDYnlaupThugY9G_t24qWlID1TxnEGZb2kn6dE5m0f7MyA4rIFMuom6_7FmBJrqOT3_74VooftRVQ0O2nSPHoijrTiF1FvfhGHaAKMe0K9f6XDKAgnt6N96Qsb_pytZG7z1eMWqYPl5d56KgjH7VQHtpfltxSbc1FMZXLD/s1472/E343BC83-9B62-43BB-BF6A-78B52525756B.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh0R_OEx2u00Vd2JpnEXifDYnlaupThugY9G_t24qWlID1TxnEGZb2kn6dE5m0f7MyA4rIFMuom6_7FmBJrqOT3_74VooftRVQ0O2nSPHoijrTiF1FvfhGHaAKMe0K9f6XDKAgnt6N96Qsb_pytZG7z1eMWqYPl5d56KgjH7VQHtpfltxSbc1FMZXLD/s320/E343BC83-9B62-43BB-BF6A-78B52525756B.jpeg" width="320" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgPFBqt2E2PnaoONWkHroKyzz32xm_IfEIvECWwcrjHbm6GIaXwT98vhD-PLx80wTuovS7_YVp6E5nmaq93Ukp5bAHBqLkFtmf5CH5_ONCV5eXM5zX1tZbD-43s2RjebrBGs6hIN7GtQZdxQvXIr4z9cKjBsZduTsCgN_ZiR2QWAb6i2UCb71bPsovv/s1472/FF8B2945-A3DB-4299-99BE-089F67CAED3B.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgPFBqt2E2PnaoONWkHroKyzz32xm_IfEIvECWwcrjHbm6GIaXwT98vhD-PLx80wTuovS7_YVp6E5nmaq93Ukp5bAHBqLkFtmf5CH5_ONCV5eXM5zX1tZbD-43s2RjebrBGs6hIN7GtQZdxQvXIr4z9cKjBsZduTsCgN_ZiR2QWAb6i2UCb71bPsovv/s320/FF8B2945-A3DB-4299-99BE-089F67CAED3B.jpeg" width="320" /></a></div><br /><p>Tekne koyda tek başına durdukça ben bir türlü rahat edemiyorum.</p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgO096T2gt9WaE-SRqxnvPo2eocspgbwe2o4-dJFDd3L5CbBMDoqswTlUjViDOJii43bg8ZFHbi2wHpme_2Qepm-03_RL5w1GAOG-BjyqFoNU9vfsqaat1ALn0tfsCvhcCxp7Lqz8snLQNvmlJz5QnWkHKp0gdBy3DOVDZr67RX2dahRcj_NoIZjpv5/s1472/793874A5-C15C-4443-9B1D-C346848262EF.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgO096T2gt9WaE-SRqxnvPo2eocspgbwe2o4-dJFDd3L5CbBMDoqswTlUjViDOJii43bg8ZFHbi2wHpme_2Qepm-03_RL5w1GAOG-BjyqFoNU9vfsqaat1ALn0tfsCvhcCxp7Lqz8snLQNvmlJz5QnWkHKp0gdBy3DOVDZr67RX2dahRcj_NoIZjpv5/s320/793874A5-C15C-4443-9B1D-C346848262EF.jpeg" width="320" /></a></div><p></p><p>Geri dönüp tekneye çıkıyoruz. Yeniden uzun bir deniz keyfi yapıyoruz balıklarla birlikte. 15.30 gibi de demiri topluyoruz bir kez daha. Adanın güneyindeki limanına yola çıkıyoruz. </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi3O4VdJ4Vdo9_l5OhVS7Vc4XLrZGJhZ8UgkwuYPDQ_KN8nOimAVTWwdMMR0l-MFM_wIJ3w_OSG9oABegurQn-WjGivs1y75zg3yAtMawd6HFFt1fI7olbW7YuuUHK3nU0kMEQpp1vEr9V4gIDriMrfndc4InB7i0Ldgbi4GpsOdBVBwf3IY06mgi-N/s1472/5D662354-D419-42FB-A69C-E0A03A081C1F.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi3O4VdJ4Vdo9_l5OhVS7Vc4XLrZGJhZ8UgkwuYPDQ_KN8nOimAVTWwdMMR0l-MFM_wIJ3w_OSG9oABegurQn-WjGivs1y75zg3yAtMawd6HFFt1fI7olbW7YuuUHK3nU0kMEQpp1vEr9V4gIDriMrfndc4InB7i0Ldgbi4GpsOdBVBwf3IY06mgi-N/s320/5D662354-D419-42FB-A69C-E0A03A081C1F.jpeg" width="320" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhyFF9ACj_4MRhFqe0zQNGeLH5lOxiu6szAWUGqbn2Jj3C5EFXUVdZetMiLNcW1iVQ4DXs_BZwqLjNZvfUfbFYf2HE6N7AJgxQJn91ohRgkxG4cP__HBBGnmDjplcWDvA7ApQ6r0h8_C6M7R-GjMzDvaBsl21XlL9hACdzIYSr8fx7pSf4Fysb3lKfK/s1472/6820515C-4928-422A-AAEA-1E9EE0F14470.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhyFF9ACj_4MRhFqe0zQNGeLH5lOxiu6szAWUGqbn2Jj3C5EFXUVdZetMiLNcW1iVQ4DXs_BZwqLjNZvfUfbFYf2HE6N7AJgxQJn91ohRgkxG4cP__HBBGnmDjplcWDvA7ApQ6r0h8_C6M7R-GjMzDvaBsl21XlL9hACdzIYSr8fx7pSf4Fysb3lKfK/s320/6820515C-4928-422A-AAEA-1E9EE0F14470.jpeg" width="320" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjNaY-3MJ4kRHd3rhAHC6PvWmUAsvBcpFYfoqPTAYNm7qt84tFctbD1VC3Np8vW0pztUQSf_yTPMDspvjNAcyDNrFS_ffiuuzQSRYO_CV1IaGK3gh2MS4awvR1NBZNReTof0fuqZu2bXIc2pBTj--kpaPmjh0mjTKnHkCgB6XEhgDSYsqX7ALvdhQIR/s1472/CFAA57D2-0066-4063-BE80-FA8D450238C2.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjNaY-3MJ4kRHd3rhAHC6PvWmUAsvBcpFYfoqPTAYNm7qt84tFctbD1VC3Np8vW0pztUQSf_yTPMDspvjNAcyDNrFS_ffiuuzQSRYO_CV1IaGK3gh2MS4awvR1NBZNReTof0fuqZu2bXIc2pBTj--kpaPmjh0mjTKnHkCgB6XEhgDSYsqX7ALvdhQIR/s320/CFAA57D2-0066-4063-BE80-FA8D450238C2.jpeg" width="320" /></a></div><br /><p>Yarım saatlik bir kıyı seyri sonrasında bol rüzgar altında limana giriveriyoruz. Limana gelmeden hemen önceki koy tamamen güneye açık, mevcut tonozlarda yolcu motorları bağlı, demirde kalınabilecek gibi değilmiş gibi geliyor bana. İçeri girince görüyorum ki liman gecelemek için iyi bir seçenek. Görevli memur bağırarak bağlanmamızı istediği yeri gösteriyor, tonoz vereceğini söylüyor. </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgxd9cgC--G7lbBkc9OmhV4LkCU7YXR-3mKSZsMwjBsrh4Zla6jNt4ROZsOOiqpI_5_tdGfbWf1v-rLagFEXvwO3dwFabDaBaURYMRLjoVu9KWWdnEZ2JDohB4fxDTqo1ImyGFfWV7slGD8w8t046at5uvuDkOvR_l2LUaASZCbc4zg9_e82NToG6y0/s1402/623326AA-E77A-44A9-9D18-7D06C2A6F43E.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="789" data-original-width="1402" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgxd9cgC--G7lbBkc9OmhV4LkCU7YXR-3mKSZsMwjBsrh4Zla6jNt4ROZsOOiqpI_5_tdGfbWf1v-rLagFEXvwO3dwFabDaBaURYMRLjoVu9KWWdnEZ2JDohB4fxDTqo1ImyGFfWV7slGD8w8t046at5uvuDkOvR_l2LUaASZCbc4zg9_e82NToG6y0/s320/623326AA-E77A-44A9-9D18-7D06C2A6F43E.jpeg" width="320" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEitkaLDahZFVSMKYKCkPlwsucd7sPVa-M2H3828nkb99k9_VM991Fc_n58QLgf-li9mfA1Sr2Aiqq0BzwxPJYygWgUshPs4Ne3vBlB8IgmLY5tb5mup4gH3XdH1P402UBwUhSN1dZsVUv9L_XALoyfn9FrlzBWiEhb4VSQuyc1wrI5AFB1E3l-n49R-/s1409/FD7478FF-189A-4EAC-B1E2-B37CD57D98FD.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="793" data-original-width="1409" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEitkaLDahZFVSMKYKCkPlwsucd7sPVa-M2H3828nkb99k9_VM991Fc_n58QLgf-li9mfA1Sr2Aiqq0BzwxPJYygWgUshPs4Ne3vBlB8IgmLY5tb5mup4gH3XdH1P402UBwUhSN1dZsVUv9L_XALoyfn9FrlzBWiEhb4VSQuyc1wrI5AFB1E3l-n49R-/s320/FD7478FF-189A-4EAC-B1E2-B37CD57D98FD.jpeg" width="320" /></a></div><br /><p><br /></p><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgfYUUL16afWCuYz3c8gwXv7VOzTLN6MpR9V5vXXMkACoO3LcuIcVWEl3Hq8As9YMHFgd3WecIi3Nolh78HsOYVoqbLkUvPZnLkCHcg27akoLxptl2MeCOdnA_Md9Aza9OhyxBGvMx-yKPOuZBbGDfztM8zpg_iGxz9aOdE4nY76H-PWshs7kup0_5w/s1472/17F91842-414C-4955-B51E-8C0FCD4C18B5.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgfYUUL16afWCuYz3c8gwXv7VOzTLN6MpR9V5vXXMkACoO3LcuIcVWEl3Hq8As9YMHFgd3WecIi3Nolh78HsOYVoqbLkUvPZnLkCHcg27akoLxptl2MeCOdnA_Md9Aza9OhyxBGvMx-yKPOuZBbGDfztM8zpg_iGxz9aOdE4nY76H-PWshs7kup0_5w/s320/17F91842-414C-4955-B51E-8C0FCD4C18B5.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><i style="text-align: left;">Kofunousia Ana Liman</i></td></tr></tbody></table><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhN1X_Bn6c14efmAOR4Px-8vkQ3ZV2-VGkyaSi7Dq01wgcFoCG_PWLKlkq5fp2ZERD6mBkO2EefjGD8aWpt5J-5qrWlu_4aqf6LIcpP7YPcZvBMtVphOBtAcNWtBDi7TYeqju6WpJmhpuyohh2ZhhcO7vVr0vFk4E3oO1n2koedCRbM1MilXD_QgQ4M/s1472/42C49951-4CA2-4155-A22D-87C2AB308E46.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhN1X_Bn6c14efmAOR4Px-8vkQ3ZV2-VGkyaSi7Dq01wgcFoCG_PWLKlkq5fp2ZERD6mBkO2EefjGD8aWpt5J-5qrWlu_4aqf6LIcpP7YPcZvBMtVphOBtAcNWtBDi7TYeqju6WpJmhpuyohh2ZhhcO7vVr0vFk4E3oO1n2koedCRbM1MilXD_QgQ4M/s320/42C49951-4CA2-4155-A22D-87C2AB308E46.jpeg" width="320" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><p>İskele koltuk halatımızı görevliye verip geri alana kadar rüzgar teknenin başını iyice açıyor iskelemizdeki tekneden. Artık, Youtube'da "Mooring Disasters" konulu bir filmin aktörü olmamak için 2.500 devir mi yoksa 3.000 devir mi veriyorum, bilemiyorum ama teknenin başı yavaş yavaş kendini topluyor ve iskelemizdeki tekneye yaslanıyor. O sırada tonozu alıp başa götürüp koç boynuzuna bağlıyoruz. İnce ayarlar sonrası, rüzgâraltı koltuk halatımız da bağlandıktan sonra motoru kapatıyoruz. Bir başka tekneye yardıma giden görevli 15 dk sonra geri döndüğünde 18 Euromuzu alıyor bir geceliğine. Elektrik ve su istemediğimizi söylemiştik ama parayı aldıktan sonra "ikisi de açık, kullanabilirsiniz" diyor bize. Kullanıyoruz biz de. Hem duş alıyoruz içeride, hem depoyu dolduruyoruz, hem de tekneyi yıkıyoruz güzelce. </p><p>Bizden sonra iki tekne daha geliyor, onlar bizim sol tarafımızdaki teknelerin solunda kalan boş yerlere bağlanıyorlar. Bizden başka bütün teknelerin hem demir attıklarını, hem de tonoz aldıklarını görüyoruz. Limana 15-20 tekne sığar gibi geliyor bize. Pedestaller yeni ve sorunsuz. Free Wifi şifresi de alınca marina görevlisinden değmeyin keyfimize. Hemen telefon konuşmaları, whatsuptan haberleşmeler ve en önemlisi haftalık hava durumu raporları. Sonrasında ise adada keşif turuna çıkıyoruz.</p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhsXQlws8mVgIoKQE78NN9Sb0j5driFEVI8qJEzPy1yCd4sAEUhny8WRKKKKVQKHlxODKH1M2yJr8zenpjH-lpdpf6wQOXUPlE-m4ni_84XfWjj1Ff0GO-lBQuxFCfl642698SqsAUG8nxSQNgWlQe0UUs7t7Ugysj2FDTau1xXCivvW8t6jVfH8lRM/s1472/936F6A52-C975-4B3A-B627-7ACCD30B3F17.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhsXQlws8mVgIoKQE78NN9Sb0j5driFEVI8qJEzPy1yCd4sAEUhny8WRKKKKVQKHlxODKH1M2yJr8zenpjH-lpdpf6wQOXUPlE-m4ni_84XfWjj1Ff0GO-lBQuxFCfl642698SqsAUG8nxSQNgWlQe0UUs7t7Ugysj2FDTau1xXCivvW8t6jVfH8lRM/s320/936F6A52-C975-4B3A-B627-7ACCD30B3F17.jpeg" width="320" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiRFEnXOZFOiXLQIWtDAQf_aqkNhYbQCtZOUrqQ6MyTmxOEjFfEfM6BtbbArKJ8dQIGozROn6JWR7nLg_56yi0XOucu4WXlV80-Tpnp0IN313iwpwCTmtRFy-vbxqpogPel9eG7a62UTxKZqX-OCmD6zgeQ7iREbzzgi7eAikvhR-7A3Fkk1AjS_uun/s1472/FC510647-3DA8-4C60-AB0A-8D7F55E30D7A.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiRFEnXOZFOiXLQIWtDAQf_aqkNhYbQCtZOUrqQ6MyTmxOEjFfEfM6BtbbArKJ8dQIGozROn6JWR7nLg_56yi0XOucu4WXlV80-Tpnp0IN313iwpwCTmtRFy-vbxqpogPel9eG7a62UTxKZqX-OCmD6zgeQ7iREbzzgi7eAikvhR-7A3Fkk1AjS_uun/s320/FC510647-3DA8-4C60-AB0A-8D7F55E30D7A.jpeg" width="320" /></a></div><p><br /></p><p>Limandan çıkar çıkmaz büyücek bir süpermarket var. Sola doğru yürüdüğümüzde yakınımızda <i>Kato Koufunosia</i>, uzağımızda ise <i>Naxos</i> Adası. Şöyle bir batıya bakıp geri dönüyoruz sahile doğru. </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEioNuyvMYN9TWIEAFwYW_h5zXRXcB92sfkd8LNFOdVWF3jgPn4mwML7Kj4vIcM6xYCil1Yma8a2LwI8QghVELIWD6T19_4BWxcoAsCKYeTg6fWyT0OP9Iq12ZV5VOTnwnC6NRI6j8mITPKgexrusAcYS3o82A-mm7r1TA1AVJWKupKTztQF3knYA1T0/s1472/D0A09F00-0190-4238-BC62-36AC33A276F2.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEioNuyvMYN9TWIEAFwYW_h5zXRXcB92sfkd8LNFOdVWF3jgPn4mwML7Kj4vIcM6xYCil1Yma8a2LwI8QghVELIWD6T19_4BWxcoAsCKYeTg6fWyT0OP9Iq12ZV5VOTnwnC6NRI6j8mITPKgexrusAcYS3o82A-mm7r1TA1AVJWKupKTztQF3knYA1T0/s320/D0A09F00-0190-4238-BC62-36AC33A276F2.jpeg" width="320" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiszbBcaJ3s9sH0_hSf7IPtmtvy4QoH7bZveFi15jtaOPPNk1CEXIKDjOMxBRNV7zIgAj6fm1ZOFbpOM-t2i7sKexnlflPmL2RLqkRo5BGi4wcoLf4v3O3L-TnRHTDf0AYOeqKOWv6_122ic_ypV7nahZxWecfmSRHunpdtA_VbrUb2Kplke-dxP_PL/s1472/DDA48581-6345-47FF-A0B8-39D63FBB09D2.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiszbBcaJ3s9sH0_hSf7IPtmtvy4QoH7bZveFi15jtaOPPNk1CEXIKDjOMxBRNV7zIgAj6fm1ZOFbpOM-t2i7sKexnlflPmL2RLqkRo5BGi4wcoLf4v3O3L-TnRHTDf0AYOeqKOWv6_122ic_ypV7nahZxWecfmSRHunpdtA_VbrUb2Kplke-dxP_PL/s320/DDA48581-6345-47FF-A0B8-39D63FBB09D2.jpeg" width="320" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjzxorRoM5yD5PQ25JHS-0HBcDDaI0vOIt4ZIeCGPBWzUYTWyMWuVONhTgIL_3HSME6sK7GlhD_fBLsewdjdaRedtGjcYG9Uyp4-Rxj-s14638xswFfcVagR5U-iYGQNmn6RkW0n7sC04CgqhcQ3Whu4gYX8i8XvNcaPr2BYY2UedbyI9NcPKwdaezY/s1472/E79372CD-821D-4C24-A3E1-60D92CF63592.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjzxorRoM5yD5PQ25JHS-0HBcDDaI0vOIt4ZIeCGPBWzUYTWyMWuVONhTgIL_3HSME6sK7GlhD_fBLsewdjdaRedtGjcYG9Uyp4-Rxj-s14638xswFfcVagR5U-iYGQNmn6RkW0n7sC04CgqhcQ3Whu4gYX8i8XvNcaPr2BYY2UedbyI9NcPKwdaezY/s320/E79372CD-821D-4C24-A3E1-60D92CF63592.jpeg" width="320" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhg6luKpMSjXDyfA02EEhe41zRlOofYhMnrYkV_nJ3Cw_yxv7rpOf_WgQa4TKCN2QFmQsc1TXcO1iQrD1FSyhS9drsuczJCalDS3fqc_vhrQAlnGSQV046Rk2glMboG6UL9Ni_QZBJMDw0YdD_Xc6s8YteYwonFzqXGBWY_-WETQhOjolJrqaf415I5/s1472/F7F49B8B-C8A0-40B4-BB25-F1C3D66E2198.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhg6luKpMSjXDyfA02EEhe41zRlOofYhMnrYkV_nJ3Cw_yxv7rpOf_WgQa4TKCN2QFmQsc1TXcO1iQrD1FSyhS9drsuczJCalDS3fqc_vhrQAlnGSQV046Rk2glMboG6UL9Ni_QZBJMDw0YdD_Xc6s8YteYwonFzqXGBWY_-WETQhOjolJrqaf415I5/s320/F7F49B8B-C8A0-40B4-BB25-F1C3D66E2198.jpeg" width="320" /></a></div><p>Sahile gelmeden solda bir sokak var içeri doğru giren. Onu dönüşe bırakıp denizi sağımıza alıp sahil boyunca uzanan sokağa giriyoruz. Hoş evler, tek tük restoranlar ve küçük otelle ya da pansiyonlar var, ama neredeyse kimseler yok bizden başka. Bayağı bir yürüyoruz ama hava kararmaya başlamadan geri dönüyoruz yemek yiyecek bir yer bulamadan. </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh1arD4OBSYGEBF7q7imL7917NJr6MNRO6B6cAfvLG2EUt9_SS6tl3YB9rrToAEjIAE0w0C0wls1obBfDuHG7RogyLupWINSCFkLpVI5D4mnPFMEE7PYMwuPmhlUhwFNnN6rN7safOWRpjkApnVGOiIK9Up837WfSSnmuhcVtNY_EigzZMjgU5Ih79e/s1472/275AA046-3652-41CA-AE62-277944312C50.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh1arD4OBSYGEBF7q7imL7917NJr6MNRO6B6cAfvLG2EUt9_SS6tl3YB9rrToAEjIAE0w0C0wls1obBfDuHG7RogyLupWINSCFkLpVI5D4mnPFMEE7PYMwuPmhlUhwFNnN6rN7safOWRpjkApnVGOiIK9Up837WfSSnmuhcVtNY_EigzZMjgU5Ih79e/s320/275AA046-3652-41CA-AE62-277944312C50.jpeg" width="320" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiC3YkXsBEAhErSNQo2QjRjtH7_uwnm-7lWQ-qGMG49A3gtGCEBA0FNw1G-lt8FLc8TPvnklfjWON-_KZR2M5f9grLHY3Kt6gwx6aHqr0T1fg8EjkKCkCX72pNUmTyxJYLYYx45S0KHQBlWpYFthM9QNGo15_yeLyzRg3w2OiX1PaF4MGeOQHyQoQYj/s1472/1900C944-6E7A-43C0-9372-D6DB92A5A435.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiC3YkXsBEAhErSNQo2QjRjtH7_uwnm-7lWQ-qGMG49A3gtGCEBA0FNw1G-lt8FLc8TPvnklfjWON-_KZR2M5f9grLHY3Kt6gwx6aHqr0T1fg8EjkKCkCX72pNUmTyxJYLYYx45S0KHQBlWpYFthM9QNGo15_yeLyzRg3w2OiX1PaF4MGeOQHyQoQYj/s320/1900C944-6E7A-43C0-9372-D6DB92A5A435.jpeg" width="320" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjVR0rH9OOPS5c8-sjNp4DGEitnZ9v_-Vg2Mj0qSd_ynTc0Km7PfqA0YyEoTqer06fhMGZItq18wfiU4md9-HS4whvgGG-rXhZlsSuzuVuNhvY4xOV4ejJScJg_HBcI45HwxXgHC3gEr7Z1jRbBYLo7EF4zOUsL5zhT4bj-ZdH8gTp9XhPcWKsiqg20/s1472/A7D46DF4-06C3-423E-878A-061E082774B8.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjVR0rH9OOPS5c8-sjNp4DGEitnZ9v_-Vg2Mj0qSd_ynTc0Km7PfqA0YyEoTqer06fhMGZItq18wfiU4md9-HS4whvgGG-rXhZlsSuzuVuNhvY4xOV4ejJScJg_HBcI45HwxXgHC3gEr7Z1jRbBYLo7EF4zOUsL5zhT4bj-ZdH8gTp9XhPcWKsiqg20/s320/A7D46DF4-06C3-423E-878A-061E082774B8.jpeg" width="320" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhU4grSHHTDbQN8g0704xh1xhwzsN8lLlK_dpdXBWpZ4BqyFrU8A7PV-h9AGNKDM2haDHdg3nXvee57nrzi7fHnNvzC6KbLiKmu7C_Q3TeKQTqV52oWIuAc8kWDiuq_JDvCvrDPBUSxOphcJdHzO1kO-XgCc5mZpV0F9L6MK6KH1SaE_SRKwARQWZCC/s1472/ADE7FD74-2914-4F32-84DF-F542B952FDA5.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhU4grSHHTDbQN8g0704xh1xhwzsN8lLlK_dpdXBWpZ4BqyFrU8A7PV-h9AGNKDM2haDHdg3nXvee57nrzi7fHnNvzC6KbLiKmu7C_Q3TeKQTqV52oWIuAc8kWDiuq_JDvCvrDPBUSxOphcJdHzO1kO-XgCc5mZpV0F9L6MK6KH1SaE_SRKwARQWZCC/s320/ADE7FD74-2914-4F32-84DF-F542B952FDA5.jpeg" width="320" /></a></div><br /><p>Son bir gayret, sonraya bıraktığımız o sokağa girince görüyoruz ki adanın merkezi burasıymış. İnsanlar burada, kalabalık değil ama hareketli. bir kaç restoran, bir kaç kafe ve sanat galerileri var sağlı sollu. </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgr9iO-HYQNGCAbMj9dZNDDHR7H1r7TdcReFcyhW7QJdjRzkAJPT9MaCybE9fS9_eaLhtVSySVEy7kOHk6ZTvKCkYV0Knp1AkdcsyY9SvQxrZ6uurWvA0gPaZxFAbyaIxbyXhncIwtW2sTqu9YSoiIZqstUA8VxaXpFqpXK-cTXyCe-Fl1ao9Wc9WLw/s1472/9EF3C375-B60F-48A6-BD4E-B5D5E7AF5FB0.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgr9iO-HYQNGCAbMj9dZNDDHR7H1r7TdcReFcyhW7QJdjRzkAJPT9MaCybE9fS9_eaLhtVSySVEy7kOHk6ZTvKCkYV0Knp1AkdcsyY9SvQxrZ6uurWvA0gPaZxFAbyaIxbyXhncIwtW2sTqu9YSoiIZqstUA8VxaXpFqpXK-cTXyCe-Fl1ao9Wc9WLw/s320/9EF3C375-B60F-48A6-BD4E-B5D5E7AF5FB0.jpeg" width="320" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi6x4pXO6TeCI4x3mbPJ2LnGBnwN7P5l7M2JhXI-uEylFPpgrWZK4bb0d5MPnrHGMx2OQZzae4EJoXDK9raoMPixlWuvQi0xZN9d0C9yHBTD6vLtilUkfRuzEDiLl8GVOqcPbASkz3NlyYpLLhQYDottQ4kmdNFMBJuWYHezwnnhs707Ae140YWrsKj/s1472/163CF5F0-E594-4908-8CEB-1FB649E5F931.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi6x4pXO6TeCI4x3mbPJ2LnGBnwN7P5l7M2JhXI-uEylFPpgrWZK4bb0d5MPnrHGMx2OQZzae4EJoXDK9raoMPixlWuvQi0xZN9d0C9yHBTD6vLtilUkfRuzEDiLl8GVOqcPbASkz3NlyYpLLhQYDottQ4kmdNFMBJuWYHezwnnhs707Ae140YWrsKj/s320/163CF5F0-E594-4908-8CEB-1FB649E5F931.jpeg" width="320" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhj3SFsiKzLHcIEeKn9xhjV_F7KZx3PqAY1DEtTqIvVTtu_wZAfFM6_cKX5Nx2uvTqmHSxoa3EPa3d-6YGxWrLhrHcw6RSPF5Rv4cAt38uqsu0hudwesY0IXwblq8IQ9zGqlzi8dKPdmU91A5iR-aNrYtN95yYrTiA2HX9-_LbEPGGPS5MEyiWCVM_d/s1472/7193C79B-BD4B-490E-87AD-8B607BBEDDDA.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhj3SFsiKzLHcIEeKn9xhjV_F7KZx3PqAY1DEtTqIvVTtu_wZAfFM6_cKX5Nx2uvTqmHSxoa3EPa3d-6YGxWrLhrHcw6RSPF5Rv4cAt38uqsu0hudwesY0IXwblq8IQ9zGqlzi8dKPdmU91A5iR-aNrYtN95yYrTiA2HX9-_LbEPGGPS5MEyiWCVM_d/s320/7193C79B-BD4B-490E-87AD-8B607BBEDDDA.jpeg" width="320" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiWDWoCz7aAFQkMXItBkV96Pion_TIH2LDni59nptfAzqJtFSsiLfQCebJ_LGHiuvfoBsWnNsM5FLVZvMqt1AhJLamc6BFphprDY0w-WqnZYsfag-8Cp4bl0mWI70Srm2zT8EQHrP7evFHjhCE-jwlhAMryq3E25d5FYBLn1B1uN5w5Y0mhDeHjhPEm/s1472/9017D868-82E1-4806-908E-F1B0FD149A99.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiWDWoCz7aAFQkMXItBkV96Pion_TIH2LDni59nptfAzqJtFSsiLfQCebJ_LGHiuvfoBsWnNsM5FLVZvMqt1AhJLamc6BFphprDY0w-WqnZYsfag-8Cp4bl0mWI70Srm2zT8EQHrP7evFHjhCE-jwlhAMryq3E25d5FYBLn1B1uN5w5Y0mhDeHjhPEm/s320/9017D868-82E1-4806-908E-F1B0FD149A99.jpeg" width="320" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjbCxUQmmDHaqz5cUU1Mjb4qWfIlbupR5B6mZy3LrpreMsiRQfILe4s9NJnTWRhKwjq5BAGjFQQIfQw_NYqcWyPJAVUVqorC9Afu4F6NjJmhTdISVKbE-DmcCiJ4JahlzxxJ1TXz-iBaRMfFrVgdWExRipLh7h6bAM_mj8Ykk_5HiU8yEoVQmhytYMI/s1472/17359769-0627-4963-85AA-3538B9D9627E.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjbCxUQmmDHaqz5cUU1Mjb4qWfIlbupR5B6mZy3LrpreMsiRQfILe4s9NJnTWRhKwjq5BAGjFQQIfQw_NYqcWyPJAVUVqorC9Afu4F6NjJmhTdISVKbE-DmcCiJ4JahlzxxJ1TXz-iBaRMfFrVgdWExRipLh7h6bAM_mj8Ykk_5HiU8yEoVQmhytYMI/s320/17359769-0627-4963-85AA-3538B9D9627E.jpeg" width="320" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjShY07JiXBUBSILag4-_PpZCuhWMTOhzlgNyE7KV5Qi2Jd9g6RsVpcoEFCLrgm1Xjwh2NQzn2ScTptZgD8chN8XePWz2ZOW0OaAUMVByn_viI21TvDx-etcA64ZbPfjTRoL2-I6dJIa-6_V-TdRQ8Y2_lThX9JpoSnJcsWsw2a-bJVCYYwoh9wZMAP/s1472/F0E92ECB-6CDE-48EB-BD9F-35508D5341C4.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjShY07JiXBUBSILag4-_PpZCuhWMTOhzlgNyE7KV5Qi2Jd9g6RsVpcoEFCLrgm1Xjwh2NQzn2ScTptZgD8chN8XePWz2ZOW0OaAUMVByn_viI21TvDx-etcA64ZbPfjTRoL2-I6dJIa-6_V-TdRQ8Y2_lThX9JpoSnJcsWsw2a-bJVCYYwoh9wZMAP/s320/F0E92ECB-6CDE-48EB-BD9F-35508D5341C4.jpeg" width="320" /></a></div><p>Beğendiğimiz bir restorana giriyoruz. <i>Melissa Restaurant</i>. Greek salat, kabak
kızartma, saganaki, sardalya ve bu kez Uzo. Çok keyif alıyoruz bu akşamdan. Keyfimize, masamızın dibine kadar sokulan, usulca paylarını bekleyen kediler de keyif katıyor. </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjd4l31_HgD18gKh4SgOBIvYaLvj2oEfV8B2a5B48lG_d5y88jyw5PdsTngOaBBxS-9lsuIJyJkG-ShLWUiP9Uw7yMFEGTflHQkLWLvbsSJbXNOAfY_gYdu39kn6amQMGx716dXE3j7n7eIgHlIxG0pmUhL49sIkAf6EjlR3yDXFuQFxi38MqfjkXLx/s1472/C74F3533-AD7F-4DD5-8E7E-63862888AC5E.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjd4l31_HgD18gKh4SgOBIvYaLvj2oEfV8B2a5B48lG_d5y88jyw5PdsTngOaBBxS-9lsuIJyJkG-ShLWUiP9Uw7yMFEGTflHQkLWLvbsSJbXNOAfY_gYdu39kn6amQMGx716dXE3j7n7eIgHlIxG0pmUhL49sIkAf6EjlR3yDXFuQFxi38MqfjkXLx/s320/C74F3533-AD7F-4DD5-8E7E-63862888AC5E.jpeg" width="320" /></a></div><p>Hesabı ödedikten sonra sokağın tamamını keşfetmek üzere masadan kalkıyoruz. Kısa bir süre sonra masanın üzerinde bıraktığımı fark ettiğim cüzdanı almak üzere geri dönüyorum. Masayı toplamışlar ama cüzdanı da benim için saklamışlar, sağ olsunlar. Yemek Esma'dandı, dondurmalar da benden. Sokağı baştan sonra tavaf ettikten sonra yavaş yavaş limana dönüyoruz. Kısa bir süre havuzlukta oturduktan sonra 23.30 gibi kamaraya çekiliyoruz. </p><p><b>30 Eylül 2022, Cuma</b></p><p>Sabah 7.30 gibi ancak uyanabiliyorum. Nasıl sızdığımızı, nasıl uyuduğumuzu bilemediğim bir gece oldu yorgunluktan. İlk kez hiç sallanmadan bir gece geçirebildik, uykumuzun dinlendirici olması tahminen bundan. Bugün, bir kaç adayı ziyaret edip Amorgos'un başkenti Katapola'ya gideceğiz gecelemek üzere.</p><p>Saat 08.00 gibi limandan çıkıyoruz. </p><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgKLZzWOQgsV5w4MCHSYCbhSrMhk8nf-jIMaqDmdYn8mBHze8Hdzw-Qp-SPMC3Rc2xgP0h0a3VZi6p9Lszw755g1wOgbxzpIwa_ea5iICi1pm9A-_QiQsEpn5DUraNgsRBSxBSzikNZ4qgN31drsLY_15lHF6fFIW1ELxVjy2X-9mcNVf5_mPub9wot/s1472/F9604B34-F3DA-4413-812B-DE72B3BC613B.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgKLZzWOQgsV5w4MCHSYCbhSrMhk8nf-jIMaqDmdYn8mBHze8Hdzw-Qp-SPMC3Rc2xgP0h0a3VZi6p9Lszw755g1wOgbxzpIwa_ea5iICi1pm9A-_QiQsEpn5DUraNgsRBSxBSzikNZ4qgN31drsLY_15lHF6fFIW1ELxVjy2X-9mcNVf5_mPub9wot/s320/F9604B34-F3DA-4413-812B-DE72B3BC613B.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><i><span style="text-align: left;">Koufonusia</span><span style="text-align: left;"> Adası'na veda</span></i></td></tr></tbody></table><br /><p>Navionics, hemen dibimizdeki <i>Kato Koufonusia</i> Adası'nın batısından rota çizmiş olmasına rağmen ben adanın doğusunu tercih ediyorum. Ada ile Keros arasından geçip sonra batıya dönüp <i>Schinousa </i>Adası'nın kuzey batısından geçip <i>Schinousa</i> Adası'nın güney batısına geçiyorum. </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgEmqllSYqWMqS483PaJ7mXuac4zEe5YY0rE_DoilsRpEhua6P8WO2p15abV6rBKyCeQHvIeYvRTk2o-9EMZ-VjOIg2KWv1tCXL_2a52_9VnoDX1X0y6piiLZSNSglYCb0WSONu4xrw_wyz-xFCIa_EWGSEamiHIkhNKb-UO46z-t5U3n6HUAqWbX4h/s1472/6CD4CD9B-2E46-4A2B-AC4D-A2D3F922D93C.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgEmqllSYqWMqS483PaJ7mXuac4zEe5YY0rE_DoilsRpEhua6P8WO2p15abV6rBKyCeQHvIeYvRTk2o-9EMZ-VjOIg2KWv1tCXL_2a52_9VnoDX1X0y6piiLZSNSglYCb0WSONu4xrw_wyz-xFCIa_EWGSEamiHIkhNKb-UO46z-t5U3n6HUAqWbX4h/s320/6CD4CD9B-2E46-4A2B-AC4D-A2D3F922D93C.jpeg" width="320" /></a></div><br /><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgMheSQdKr-nB1fLgnmdfvxiNWgoR8EZzFqJyg08jQbP8ARS9OzBPk8VnEYUHHQ9OISJpPMLj8bm1cAbiJK4yVgA70Cxpfl9IA6avWL0xeCLHzxHqehVu1HSG69sFid895QWfBTn_cmaTGHOb0_R_GgjzWGi5uIGInI1nn4QEcZIV_YB2n0Ayx2Eusj/s1472/8CB80202-A155-41C2-9BD5-D9BF8F14BC51.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgMheSQdKr-nB1fLgnmdfvxiNWgoR8EZzFqJyg08jQbP8ARS9OzBPk8VnEYUHHQ9OISJpPMLj8bm1cAbiJK4yVgA70Cxpfl9IA6avWL0xeCLHzxHqehVu1HSG69sFid895QWfBTn_cmaTGHOb0_R_GgjzWGi5uIGInI1nn4QEcZIV_YB2n0Ayx2Eusj/s320/8CB80202-A155-41C2-9BD5-D9BF8F14BC51.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><i style="text-align: left;">Kato Koufonusia</i><span style="text-align: left;"> </span></td></tr></tbody></table><br /><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEglst28GxkAGdkAEo7iXdLwyPt8u5gdDauhT1wNJoZUvlpLsXfWOZYDt72boi-b19nLOwcLBvS9fzbOmoLcQWkvhul_0Xj0xYKaGz19YbzdMSnDqpV222cfpo6bCOE6E_h8Awbw2lkZq4Nh2R708bnhMSZ1ZxApq4goe5S0j000-mPzfYsWJrgykW1o/s1472/52D0EDCE-5FCB-4A41-B493-DB423B77D77D.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEglst28GxkAGdkAEo7iXdLwyPt8u5gdDauhT1wNJoZUvlpLsXfWOZYDt72boi-b19nLOwcLBvS9fzbOmoLcQWkvhul_0Xj0xYKaGz19YbzdMSnDqpV222cfpo6bCOE6E_h8Awbw2lkZq4Nh2R708bnhMSZ1ZxApq4goe5S0j000-mPzfYsWJrgykW1o/s320/52D0EDCE-5FCB-4A41-B493-DB423B77D77D.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><i>Iraklia</i></td></tr></tbody></table><br /><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgOPDw-MQcgydWU9ftpMksmjfamuq5AIf58GvQHuTqeLfoK9UvccW24QLTRq31HncjiirPRkwERhtDC5_hzLd6qxVEwVrfQ95FimwFJRh2eSFcvJuTlJB5v2PehLwh_WpQYFOu0I559ulbvFB8ShQCfFN2OkDetMfE5PnXZjFzuBK0vFpWT5ABnRPBQ/s1472/065987CA-A233-4CEC-BE2E-2CEA81C2F29A.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgOPDw-MQcgydWU9ftpMksmjfamuq5AIf58GvQHuTqeLfoK9UvccW24QLTRq31HncjiirPRkwERhtDC5_hzLd6qxVEwVrfQ95FimwFJRh2eSFcvJuTlJB5v2PehLwh_WpQYFOu0I559ulbvFB8ShQCfFN2OkDetMfE5PnXZjFzuBK0vFpWT5ABnRPBQ/s320/065987CA-A233-4CEC-BE2E-2CEA81C2F29A.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><i>Myrsini, Schinousa</i></td></tr></tbody></table><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhPHybSAjFBdLED7V7HtRQ6nfuHRDfjJ6V73MXQ2S4yP71XoWfzXXrhaKDRdYwRnxAM7nKUmsg6cYANfg082PgAT-yQx8WJHlr1gWkwdqII6F9MccrLheWJi0HFqY_a6UxfvZpyzNv1Eis0GlWk5zWiVP_hLkInx8MRPz5f31C5-4Uv-kAonCcf06vz/s1472/F58CC0B4-55E3-45DF-98F8-37D55E9E1327.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhPHybSAjFBdLED7V7HtRQ6nfuHRDfjJ6V73MXQ2S4yP71XoWfzXXrhaKDRdYwRnxAM7nKUmsg6cYANfg082PgAT-yQx8WJHlr1gWkwdqII6F9MccrLheWJi0HFqY_a6UxfvZpyzNv1Eis0GlWk5zWiVP_hLkInx8MRPz5f31C5-4Uv-kAonCcf06vz/s320/F58CC0B4-55E3-45DF-98F8-37D55E9E1327.jpeg" width="320" /></a></div><br /><p>Bu noktada, biraz daha güneydeki <i>Iraklia </i>Adası'na uğramaktan vazgeçip <i>Schinousa </i>Adası'nın güney batısındaki koylara dönüyorum. Önce merak ettiğim <i>Myrsini </i>Limanı'na bir sokulur gibi yapıyorum ama küçücük bir koy olduğunu görünce haritalarda demirleme işaret olan, daha güney doğudaki ikinci koya gidip alargada duran bir teknenin sol tarafına 6 metreye demir atıyorum. Saat 10.00.</p><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjm4E_NBANZDJgnS69dVIeBurCJBRRl_oVVgdNxX9L4reMc6uoJIK-ip-BZdt0XboLi_J8eYL_SRuGIZLYtU9XmF1k2THChPu01LaJ3Fg9aYcTa8FEoMpdoRGG-r3Vslj09vF1TxLrt7mXcLOFFRTrjcAWHbzPgsK4QARVAcb_FnK1tuwxq8jIP4ddM/s1472/2DA1DD89-E006-4908-9E48-060B6FD0737B.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjm4E_NBANZDJgnS69dVIeBurCJBRRl_oVVgdNxX9L4reMc6uoJIK-ip-BZdt0XboLi_J8eYL_SRuGIZLYtU9XmF1k2THChPu01LaJ3Fg9aYcTa8FEoMpdoRGG-r3Vslj09vF1TxLrt7mXcLOFFRTrjcAWHbzPgsK4QARVAcb_FnK1tuwxq8jIP4ddM/s320/2DA1DD89-E006-4908-9E48-060B6FD0737B.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><i>Schinousa</i></td></tr></tbody></table><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiZRuV-XHUNFZpHXB2qro0z8FHuT0PooWO9xwbRlHodIbr8HCqzykzC1S-4hPVor9BwcaE9QkMnzwhT8LJLle0My8iIICUY3zk6_7FzboHc_hDLl8CBMvCFPrprlP5sWkegrOpEWpZ8eZzzxGthz-eFILED0iJ6S5RGi12QVBGoyV50cQwVih_FQGCW/s1472/9FCE0B0F-498F-4885-A0E4-9B7090A68A64.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"></a><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiZRuV-XHUNFZpHXB2qro0z8FHuT0PooWO9xwbRlHodIbr8HCqzykzC1S-4hPVor9BwcaE9QkMnzwhT8LJLle0My8iIICUY3zk6_7FzboHc_hDLl8CBMvCFPrprlP5sWkegrOpEWpZ8eZzzxGthz-eFILED0iJ6S5RGi12QVBGoyV50cQwVih_FQGCW/s1472/9FCE0B0F-498F-4885-A0E4-9B7090A68A64.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"></a><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhESwVmKo8STOKmLSk5Y_fn87N-S5cVWFSwWfWH8LjxTDKsF3lkVjm-Rk_va7QqDGHuyh_zstGbcHXUP1J6nNNS4HUE5kTJY5jUTAhQZHvNBwEVCduXZzm4UQjoaR21t5utrRoPL7Dc_w92CnGL_SBWDIvYNTuhTqcMT2MPi64pvfzhzmCJ-hegeD5A/s1472/99FB2935-3138-4793-99D3-8F09D49C400C.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhESwVmKo8STOKmLSk5Y_fn87N-S5cVWFSwWfWH8LjxTDKsF3lkVjm-Rk_va7QqDGHuyh_zstGbcHXUP1J6nNNS4HUE5kTJY5jUTAhQZHvNBwEVCduXZzm4UQjoaR21t5utrRoPL7Dc_w92CnGL_SBWDIvYNTuhTqcMT2MPi64pvfzhzmCJ-hegeD5A/s320/99FB2935-3138-4793-99D3-8F09D49C400C.jpeg" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiZRuV-XHUNFZpHXB2qro0z8FHuT0PooWO9xwbRlHodIbr8HCqzykzC1S-4hPVor9BwcaE9QkMnzwhT8LJLle0My8iIICUY3zk6_7FzboHc_hDLl8CBMvCFPrprlP5sWkegrOpEWpZ8eZzzxGthz-eFILED0iJ6S5RGi12QVBGoyV50cQwVih_FQGCW/s320/9FCE0B0F-498F-4885-A0E4-9B7090A68A64.jpeg" width="320" /></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiG7T7GOEaS8P3FmQWxlgwh_aOSenFFP-XKAFF_PsP153QEcHHH_vynwPnydh8PNXTr7jvyABRLoFcP9qCYB6adSP3983ZEIOJ-mZNcDJWE8bS6O79OdU7eizXQrzrNhO_oWuHa_K8NNPgqbJzCVLsIxKi444688hCSPTEyaDhUTmnE-XEqO26YOY5t/s1472/67C8DDF9-7B63-4238-B46A-47BC7CD192E9.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiG7T7GOEaS8P3FmQWxlgwh_aOSenFFP-XKAFF_PsP153QEcHHH_vynwPnydh8PNXTr7jvyABRLoFcP9qCYB6adSP3983ZEIOJ-mZNcDJWE8bS6O79OdU7eizXQrzrNhO_oWuHa_K8NNPgqbJzCVLsIxKi444688hCSPTEyaDhUTmnE-XEqO26YOY5t/s320/67C8DDF9-7B63-4238-B46A-47BC7CD192E9.jpeg" width="320" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjRnNT8g59By6Vp5oXs1xVWFg8n7VuBIXaCwcHhCQ47H_wioPlMKKu9BxqpjOZIPphE4InH7z-LzJ4AOW6jr87TvOXI2U2X7ITJlYvBaZGQtmHa1BtPw9bokqduKVMqTrEGNil1VRdJGJNAakHprxBgVZP7807WgwF6mYAfEKl2ox5eHXI_NEF4ljw6/s1472/A3FD550F-4561-4D2F-87BC-1968A47EA617.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjRnNT8g59By6Vp5oXs1xVWFg8n7VuBIXaCwcHhCQ47H_wioPlMKKu9BxqpjOZIPphE4InH7z-LzJ4AOW6jr87TvOXI2U2X7ITJlYvBaZGQtmHa1BtPw9bokqduKVMqTrEGNil1VRdJGJNAakHprxBgVZP7807WgwF6mYAfEKl2ox5eHXI_NEF4ljw6/s320/A3FD550F-4561-4D2F-87BC-1968A47EA617.jpeg" width="320" /></a></div><p>Önce deniz, sonra kahvaltı, sonra da Esma'nın denize girmesi ile saati 12.00 edince motor çalıştırıp demiri topluyoruz. Rota, <i>Katapola</i>. Önce bu adanın güneyinde uzanan küçük bir yarımadayı geçiyoruz. Sonra bu yarımada ile hemen güneyindeki küçücük ada ile arasındaki boğazdan geçip <i>Keros </i>ve <i>Antikeros </i>Adaları'nı iskelemizde bırakacak şekilde Amorgos'a dümeni döndürüyoruz. Dört saatlik bir yolumuz olacak. </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiBUNjsSo9TnRgwkx8o_MEjmlxe48FAgCcN-rD8EDrNLZQ_xn02BwWOYfjyyQ-6u1BcgiC8gFN6cGW8QXp75Jb3cC0ffIoHxDrolylyT8Pep2BpTPborqwtXV7wHQGL00yV5To6h-BD5OiKqHvRWqELV1RWj9Vspzh_gKfgxOJODvZIt8Qx_TrMUvYf/s1472/5CA30ACB-7F46-41F7-98A1-CA86DEEB6396.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiBUNjsSo9TnRgwkx8o_MEjmlxe48FAgCcN-rD8EDrNLZQ_xn02BwWOYfjyyQ-6u1BcgiC8gFN6cGW8QXp75Jb3cC0ffIoHxDrolylyT8Pep2BpTPborqwtXV7wHQGL00yV5To6h-BD5OiKqHvRWqELV1RWj9Vspzh_gKfgxOJODvZIt8Qx_TrMUvYf/s320/5CA30ACB-7F46-41F7-98A1-CA86DEEB6396.jpeg" width="320" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiHcCAvLSBSXsVea8o80YEJR4OlrmKV_-3y1bhA3c_MizflTcnLk0hMTOcULTjFzXihQrUb5n6tGPv_YEi35q6zVzCxZ36tZ1FbYWr1Svu_SIiWliy0k6xnzGd6xO3tIGhA0mJ1u__bjS-5vplB7h3mXZe6WIO_rSf9u_PMMz_vehcyn-G7BTSyrB1P/s1472/06FD12A8-D19A-47C7-A91E-ACF66E1DCEA5.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiHcCAvLSBSXsVea8o80YEJR4OlrmKV_-3y1bhA3c_MizflTcnLk0hMTOcULTjFzXihQrUb5n6tGPv_YEi35q6zVzCxZ36tZ1FbYWr1Svu_SIiWliy0k6xnzGd6xO3tIGhA0mJ1u__bjS-5vplB7h3mXZe6WIO_rSf9u_PMMz_vehcyn-G7BTSyrB1P/s320/06FD12A8-D19A-47C7-A91E-ACF66E1DCEA5.jpeg" width="320" /></a></div><br /><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhe6dhh0mZ1BAtFnncHkrsDfdyH371UQaRJQke4paD_V3woboF5S18I5GNaVtUz6NVXVv067tKaY6thUfYtv9u1bAoczPnz0G0usVk4gcdQukn16ZVxyzW1iFxJ0tQMxQ88NEyZ9FRYs29lCutDWL8Vozqqq-mtKi7gYvIV7qPiwhEGj8cwgOZXxwOo/s1246/98C60701-08AB-4717-88FA-351ED2E8E141.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="701" data-original-width="1246" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhe6dhh0mZ1BAtFnncHkrsDfdyH371UQaRJQke4paD_V3woboF5S18I5GNaVtUz6NVXVv067tKaY6thUfYtv9u1bAoczPnz0G0usVk4gcdQukn16ZVxyzW1iFxJ0tQMxQ88NEyZ9FRYs29lCutDWL8Vozqqq-mtKi7gYvIV7qPiwhEGj8cwgOZXxwOo/s320/98C60701-08AB-4717-88FA-351ED2E8E141.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><i>Amorgos</i></td></tr></tbody></table><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh9yMwtMsw7fVLfB2DPWse1iPw8HsCG1-u1wrVauriaWXs_8JtmsyKoZfnkBLk42aklQ_EeUPKpNgLtO4n5Id1q3bq-X3cbIyi7Qhs4klxs2Ve2HYTX_wWFn2d6NyuZm_dmY677JwAdFZepMWK2DoNkMAq-p1SCu_g6nU9PPKCtOMQJ4aA2YBL_BF4H/s1472/69262444-D8B3-4ACF-A3BA-3A67086FB291.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh9yMwtMsw7fVLfB2DPWse1iPw8HsCG1-u1wrVauriaWXs_8JtmsyKoZfnkBLk42aklQ_EeUPKpNgLtO4n5Id1q3bq-X3cbIyi7Qhs4klxs2Ve2HYTX_wWFn2d6NyuZm_dmY677JwAdFZepMWK2DoNkMAq-p1SCu_g6nU9PPKCtOMQJ4aA2YBL_BF4H/s320/69262444-D8B3-4ACF-A3BA-3A67086FB291.jpeg" width="320" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhZQwZr9WNsp8trAgZtdJ27hGWxbiLEjcbOF466ony8jTuCqkn8DKPnKzFPq5KVSZyisTSRjKuJNHBkC4ARA-s0qHq0676Ctsg4CEEi9KNUOPJkdyp8vFrVf_mJQu5EZayoAdfD08H8W_P_MrgydYGC9tN9RxzzkCaKn6LdiUiMc9EeFk8KHJps5Ztp/s1472/C0C5ED62-56C9-4923-90FA-23F0D5ADFB11.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhZQwZr9WNsp8trAgZtdJ27hGWxbiLEjcbOF466ony8jTuCqkn8DKPnKzFPq5KVSZyisTSRjKuJNHBkC4ARA-s0qHq0676Ctsg4CEEi9KNUOPJkdyp8vFrVf_mJQu5EZayoAdfD08H8W_P_MrgydYGC9tN9RxzzkCaKn6LdiUiMc9EeFk8KHJps5Ztp/s320/C0C5ED62-56C9-4923-90FA-23F0D5ADFB11.jpeg" width="320" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg9dR9k1EWwcz8j8pn3kkuFbwBXggD2J0hnIZ81Di2QOJzUyCBnLNBZF5720xKvgv2lSYA1rXCwpEG4n0yQEqv1VoAiMR7OrKRJDzWmCp-IQWdpNKneIOw_sL4ThanLyvICckVD6Yd1Qc5GXdFmF93csBNcoWnjU9Z7FMA7PuncGEz60Fck68RZLOFt/s1146/E0AD9A04-3CF2-4112-B04B-7048A2A8C12A.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="645" data-original-width="1146" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg9dR9k1EWwcz8j8pn3kkuFbwBXggD2J0hnIZ81Di2QOJzUyCBnLNBZF5720xKvgv2lSYA1rXCwpEG4n0yQEqv1VoAiMR7OrKRJDzWmCp-IQWdpNKneIOw_sL4ThanLyvICckVD6Yd1Qc5GXdFmF93csBNcoWnjU9Z7FMA7PuncGEz60Fck68RZLOFt/s320/E0AD9A04-3CF2-4112-B04B-7048A2A8C12A.jpeg" width="320" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiPhKRPrC5HvNvVlPE0u284WqMPCpAExLriIVLb2EQUo5q8vOT-cLsraDdCEu6aPOOusTfXBJZfvmdMWIcUU9xy7CsWnxDiidpkK7vUnpzy82fvrsn3ovcNbzvZkhaUQ4LJUsLXUC9oBdrQKfcxIgVzmLA0p7cIrXZMvRFpQdDDTHTXQq_syJ4Pm89c/s1472/E636C9CD-17AF-40E2-9E33-8A05B8856DDC.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiPhKRPrC5HvNvVlPE0u284WqMPCpAExLriIVLb2EQUo5q8vOT-cLsraDdCEu6aPOOusTfXBJZfvmdMWIcUU9xy7CsWnxDiidpkK7vUnpzy82fvrsn3ovcNbzvZkhaUQ4LJUsLXUC9oBdrQKfcxIgVzmLA0p7cIrXZMvRFpQdDDTHTXQq_syJ4Pm89c/s320/E636C9CD-17AF-40E2-9E33-8A05B8856DDC.jpeg" width="320" /></a></div><br /><p>Hava güneşli, dağlar puslu, dalga ise hiç yok. Schinousa Adası'nın doğusuna dönünce yelken açıyor ve bir süre keyifli bir yelken yapıyoruz. Sonra
rüzgar hem azalıyor, hem de karşımıza geçiyor. Motor-yelken. ile devam ediyoruz. Esma'nın kestirdiği dönemlerde ben de usturmaça kılıflarını ters yüz ediyorum. Siyah aldığım kılıflar yakınlarda koyu yeşile dönmüştü, şimdi yeniden pırıl pırıl siyah usturmaça kılıflarım oldu. Kıçtaki balon usturmaça kılıfını ters yüz etmeyi ise gözüm kesmiyor.</p><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg1odRwkpiqo1ijRytdxwCDtK9lJNgNSczTf9dfOoNDDAJ2gQuN9dV1eXFZp1TXWGe6I23hZOxYx5ibO5ymrQYvrZ-N7hTfGxBZVvHBldnErdi8EVjyf--jORcJWM6TCBSoVzDRaDvYxM_xLAaER4KuwK25y6MN4uWWgvWyCtM-fRVVV84JEp0HCLZv/s1472/9C826B97-753B-4548-AEA4-BF088D6A4748.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg1odRwkpiqo1ijRytdxwCDtK9lJNgNSczTf9dfOoNDDAJ2gQuN9dV1eXFZp1TXWGe6I23hZOxYx5ibO5ymrQYvrZ-N7hTfGxBZVvHBldnErdi8EVjyf--jORcJWM6TCBSoVzDRaDvYxM_xLAaER4KuwK25y6MN4uWWgvWyCtM-fRVVV84JEp0HCLZv/s320/9C826B97-753B-4548-AEA4-BF088D6A4748.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><i>Katapola, Amorgos</i></td></tr></tbody></table><br /><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjBLcF2lMLaT1RYR5NqB8dp_acvXuK7ceZxCOFwnuM_3nL5ILR31TdMkpjCpUOLipeF2FWvEVlQltIQayvPvT6yp128_p2j8ZZJqM8lL8mImfq1I-E8dHqHzVKo2l_KmAr9KlTw1_WEYhhCX4sOKZKIsTc8snRwtnhsdiY3ah_dnDtX3oMlH1ooI2C3/s1472/380C29D1-2976-4721-B798-01AC226F75C7.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjBLcF2lMLaT1RYR5NqB8dp_acvXuK7ceZxCOFwnuM_3nL5ILR31TdMkpjCpUOLipeF2FWvEVlQltIQayvPvT6yp128_p2j8ZZJqM8lL8mImfq1I-E8dHqHzVKo2l_KmAr9KlTw1_WEYhhCX4sOKZKIsTc8snRwtnhsdiY3ah_dnDtX3oMlH1ooI2C3/s320/380C29D1-2976-4721-B798-01AC226F75C7.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Katapola</td></tr></tbody></table><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><p>Saat 15.30 gibi Katapola Limanı'nın ağzındayız. Hızla gelen bir feribotun rotasından çıkmak için biraz sancağımıza kaçıyor, sonra yeniden rotamıza giriyoruz. Giren çıkan yelkenlilerden oluşan bir trafik var. Kocaman bir limanmış burası. İleride sağda feribot iskelesini ve daha içeriye bağlanmış tekneleri görüyor ve oraya yöneliyoruz. Gözümüze kestirdiğimiz bir yere demir atmak üzere yaklaştığımızda liman görevlisinin bize el ettiğini ve yer gösterdiğini görüp manevramızı yeniliyoruz. Altı metreye demir bırakıp iki tekne arasına sorunsuzca giriyoruz. Görevliye halatımızı elden verirken bir beyefendi "Hoşgeldiniz" diyor bize. Alpaslan Bey, ADYK flamamızı görünce merhaba demeye gelmiş bize. Rüzgaraltı koltuk halatımızı da kendisi bağlıyor. Karaya çıkıp el sıkışıyor ve kısa bir muhabbet ediyoruz. </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgbypeZARy4108wglHgWKBWBSRVnv8FrwFm1_VIUuAnjM83hh0LK0Yo4nfkDZhcagxSkPInONZ-qsb7BjfjEmwwReVYCuwIEBJzEdKv3Gldcm7cmE2AiZnyxuz_B_NvdjhzqIAxUx-H0mpuUFSNMgZOniv4dXEk-ewv52oLsXNWglko3O_nJZ25TOVg/s1378/82E223FC-94D5-4350-A352-235956BE6B0A.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="775" data-original-width="1378" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgbypeZARy4108wglHgWKBWBSRVnv8FrwFm1_VIUuAnjM83hh0LK0Yo4nfkDZhcagxSkPInONZ-qsb7BjfjEmwwReVYCuwIEBJzEdKv3Gldcm7cmE2AiZnyxuz_B_NvdjhzqIAxUx-H0mpuUFSNMgZOniv4dXEk-ewv52oLsXNWglko3O_nJZ25TOVg/s320/82E223FC-94D5-4350-A352-235956BE6B0A.jpeg" width="320" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgvEkMqqlcr7M_DfGk264oBzTcI6CKiMlR5_8hUgCDyqIeVyaqXuysQ4vcsY2zqgtoHVpa505LrBR-RMy5d8CapOQ1Pf-LLFpJOtTdfC1dL4ctRvZBldVDjSBInzqcSxRK93IWrdjI1uXLdTxEr6vHMf8xY697B0_Icos4RqGchW-SHT1aO48If5nlk/s1380/925F91B7-E8CB-4004-B7D0-5E5D06D73260.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="776" data-original-width="1380" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgvEkMqqlcr7M_DfGk264oBzTcI6CKiMlR5_8hUgCDyqIeVyaqXuysQ4vcsY2zqgtoHVpa505LrBR-RMy5d8CapOQ1Pf-LLFpJOtTdfC1dL4ctRvZBldVDjSBInzqcSxRK93IWrdjI1uXLdTxEr6vHMf8xY697B0_Icos4RqGchW-SHT1aO48If5nlk/s320/925F91B7-E8CB-4004-B7D0-5E5D06D73260.jpeg" width="320" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgPOj-03XSu6iUGhpIPEwufzaDwqDcd5B6zfiNcyX8g4uk8pUB0JGjmIQRCTJttWiNdXC6YIrMikorOWYPXDl5O8sDaFHjkt8mCbzGPUM0uwbNwsiBdLGRT9TZ0egGwsC8teBrroy6wzt7enQViUjfMfQATlTwqRO3lK-jDbBM-pFi46cnm_em49mkh/s1472/62AEB2B3-0F31-4D08-9B17-0057288FC989.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgPOj-03XSu6iUGhpIPEwufzaDwqDcd5B6zfiNcyX8g4uk8pUB0JGjmIQRCTJttWiNdXC6YIrMikorOWYPXDl5O8sDaFHjkt8mCbzGPUM0uwbNwsiBdLGRT9TZ0egGwsC8teBrroy6wzt7enQViUjfMfQATlTwqRO3lK-jDbBM-pFi46cnm_em49mkh/s320/62AEB2B3-0F31-4D08-9B17-0057288FC989.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><i>Katapola Liman</i></td></tr></tbody></table><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><p>Saat 16.00. Liman polisine gidip transitloga imza ve mühür almamız lazım. Kafamı kaldırıp baktığımda tam Liman Polisi binasının önüne bağlanmış olduğumuzu görüyorum. Balkondaki polise de imza ve mühür işareti yapınca o da eliyle davet ediyor bizi binaya. Evrakımızı alıp polisin yanına çıkıyoruz. Derdimizi anlattığımızda adamın böyle bir şeyi hayatında ilk defa duyuyor ve yapıyor olduğunu düşünüorum. Pasaportlarımızın ve tekne ruhsatının fotokopisini aldıktan sonra imza ve mühür işi tamamlanıyor. Teşekkür edip ayrılıyoruz.</p><p>Amorgos'taki bir manastır beni en çok cezbeden şeylerin başında geliyor, "<a href="https://amorgos.gr/explore-amorgos/the-monastery-of-hozoviotissa/" target="_blank">The Monastery of Hozoviotissa</a>". Tekneden çıkıp şöyle bir etrafa bakınırken yine Alpaslan Bey ile karşılaşıyoruz. Biraz daha uzun bir sohbet sonunda hem Zakintos Adası civarından yeni geldiklerini öğreniyoruz, hem de bizim Cengiz Esgi ile aynı firmada çalıştıklarını. Araç kiralamamızı öneriyor bize. Biz de ilk bulduğumuz Rentacar'a giriyoruz. Dükkanın önündeki küçük araba için 25 Euro'ya anlaşıyoruz. Manastırın 17.00-19.00 arasında açık olduğunu söylüyor bize. Tekneden su aldıktan sonra hemen yola koyuluyoruz. </p><p>Adanın tepesine doğru dönerek yükselen bir yol var, zaman zaman durup resim çekmeye kendimizi zorunlu hissettirecek kadar güzel manzaralar şansı veren.</p><br /><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi0c4iBd48U53k4Q6w-qojC2bpMA418Wl49Kkjr4VAuhKWqydVtbSx3XJMRS8AfxAZxS5r7iznSmhL5xHGlaH2s0BSqBU1_CjB_fyvHdFQHVZFbIupHSCm-ysZ6pk6qpQ6HwqQWGiuamk3jLM28khjpCtf39Rq9YJ94K6y0EQlXnuPya2WBbCAtNKfG/s1472/04A8BEE9-F28F-493F-BDFF-55066279B9A8.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi0c4iBd48U53k4Q6w-qojC2bpMA418Wl49Kkjr4VAuhKWqydVtbSx3XJMRS8AfxAZxS5r7iznSmhL5xHGlaH2s0BSqBU1_CjB_fyvHdFQHVZFbIupHSCm-ysZ6pk6qpQ6HwqQWGiuamk3jLM28khjpCtf39Rq9YJ94K6y0EQlXnuPya2WBbCAtNKfG/s320/04A8BEE9-F28F-493F-BDFF-55066279B9A8.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><i>Katapola</i></td></tr></tbody></table><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgJHq9ig6sTDXyT3zQ9wOizDEVwmh_k14yzQOm6heSYH3x1ViADHkeZQbaK9P4YzJepU_lN9ChbVLA6YWBIgEb-Cw3LMIktDq3rqgfYlyJ7arFI76qxXdRE546B1Tad2xRFNLjma52srGDOxzMpteZXSg1ROExjm3KQu_Qn27ZEocjPhSqnrxEW5x_X/s1472/38A44CBB-7257-44EC-BE94-A56662A8B230.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgJHq9ig6sTDXyT3zQ9wOizDEVwmh_k14yzQOm6heSYH3x1ViADHkeZQbaK9P4YzJepU_lN9ChbVLA6YWBIgEb-Cw3LMIktDq3rqgfYlyJ7arFI76qxXdRE546B1Tad2xRFNLjma52srGDOxzMpteZXSg1ROExjm3KQu_Qn27ZEocjPhSqnrxEW5x_X/s320/38A44CBB-7257-44EC-BE94-A56662A8B230.jpeg" width="320" /></a></div><br /><p>15 dakika sonra Chora'nın içinden geçip (burada pek bir şey yok) manastıra giden yolu da MapsMe ile bulup 10 dakika sonra manastırın bahçesine arabayı park ediyoruz. Önümüzde yaklaşık 300 basamak var.</p><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgBv_ognPt0jmP0TrySDwYwskmYEsx7fwCuG-Zyj0EmD9-GRaWLicjsZ2UOZFmzVTIJhEdhg2NjShDKBdq4TEGPI7_3WD0MhkBkybI-RKl3VM74uDemaOqkZ8cbfZj2vnAGUL1cNLms-3y4_1R0mYukIBt-VzLjkG9ntyUR0nmnCQuXu40xRjR5evgN/s1472/ED2249D1-D194-4F8B-9BD9-0D36A60E1216.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgBv_ognPt0jmP0TrySDwYwskmYEsx7fwCuG-Zyj0EmD9-GRaWLicjsZ2UOZFmzVTIJhEdhg2NjShDKBdq4TEGPI7_3WD0MhkBkybI-RKl3VM74uDemaOqkZ8cbfZj2vnAGUL1cNLms-3y4_1R0mYukIBt-VzLjkG9ntyUR0nmnCQuXu40xRjR5evgN/s320/ED2249D1-D194-4F8B-9BD9-0D36A60E1216.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><i>Hozoviotissa Manastırı</i></td></tr></tbody></table></td></tr></tbody></table><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjgh8fB-EMUl3dpQ9C8uVH-B4fLKPbFjelGfTDIUBqyhfZQXI-1rrB5EIJKmOrHislwBhLxFoTzHEuIvBvr7KJJ4iX-pL3xbLfxlEss3g8LjRMNA-KSkl7JfcP9R3QQPzGRzEr5l5m5zcEIXUIAvYV3jlOy8pO_545MLzx4Zrp40zHiBmLqYugK6gRE/s1472/69FA2A7C-1C2F-41DB-9A3E-04F11D5645C0.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjgh8fB-EMUl3dpQ9C8uVH-B4fLKPbFjelGfTDIUBqyhfZQXI-1rrB5EIJKmOrHislwBhLxFoTzHEuIvBvr7KJJ4iX-pL3xbLfxlEss3g8LjRMNA-KSkl7JfcP9R3QQPzGRzEr5l5m5zcEIXUIAvYV3jlOy8pO_545MLzx4Zrp40zHiBmLqYugK6gRE/s320/69FA2A7C-1C2F-41DB-9A3E-04F11D5645C0.jpeg" width="320" /></a></div><p>Sağımızda manzara muhteşem. </p><div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEivU8RglO4FZzusPOOTMD2ZVaMzi-cOMN3YcnVyYQ8T0-grxUeQffw6eC17GAWoNiv2aVddHF3WIqDr572bAxAQkIH9tQhZeEjnrm8LlO4rgK926-FyfV5rWl4JqEKzscYxEXwhwwjITuyRu7DXqNIqrjjRB_LFvDhN0gK6UR7pyT4DHDkIbYsyV6jX/s1472/C43B5A83-BA06-4EF7-A581-F975A35BC792.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEivU8RglO4FZzusPOOTMD2ZVaMzi-cOMN3YcnVyYQ8T0-grxUeQffw6eC17GAWoNiv2aVddHF3WIqDr572bAxAQkIH9tQhZeEjnrm8LlO4rgK926-FyfV5rWl4JqEKzscYxEXwhwwjITuyRu7DXqNIqrjjRB_LFvDhN0gK6UR7pyT4DHDkIbYsyV6jX/s320/C43B5A83-BA06-4EF7-A581-F975A35BC792.jpeg" width="320" /></a></div><br /><div><br /></div><div>Hadi bakalım deyip basamakları yavaş yavaş çıkmaya başlıyoruz, bir tanesi küçük bir fare yakalamış olan bir kaç kedi ile birlikte.<div><br /></div><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgH8jDb22uhtiXGVqdOkhkaJ5DwqBJfElFAjMKrQghGHXIfS0NjYfuBceuYOwEB2dMBijO7FtWA3sFsodNGS0c16whKqPTYisF90ie8j4wI2kUC5s9YX-uYtRT7ENh3VU5bvzBJlciaIyky7_tCCSv4HinrE6TvbKicusXQDi_yTBBmL_nDLu5Qz1A1/s1472/1D77CC30-77C0-4B1D-941F-9926A03349BC.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgH8jDb22uhtiXGVqdOkhkaJ5DwqBJfElFAjMKrQghGHXIfS0NjYfuBceuYOwEB2dMBijO7FtWA3sFsodNGS0c16whKqPTYisF90ie8j4wI2kUC5s9YX-uYtRT7ENh3VU5bvzBJlciaIyky7_tCCSv4HinrE6TvbKicusXQDi_yTBBmL_nDLu5Qz1A1/s320/1D77CC30-77C0-4B1D-941F-9926A03349BC.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><i>Hozoviotissa Manastırı</i></td></tr></tbody></table><div class="separator" style="clear: both;"><br /></div></td></tr></tbody></table><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEinTJGExzi_uAUcw1j-hFAKN79oWyruit4k-2JgAJtlvA2jSYfFKRhrJy752nTKZAPfKxuyH292sM0IYj2YJcu7NUhixhOGGU3cqf1JrNMPdXtzshunRXn0W8tCImUXqVG6xGjvkJsG6a1h7uXEyp153BvWsxQONFUrj_jLyprKKsRxrPdpGk0_2ZKQ/s1472/8AE39D80-3860-4437-970C-BF92DD2F39A4.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEinTJGExzi_uAUcw1j-hFAKN79oWyruit4k-2JgAJtlvA2jSYfFKRhrJy752nTKZAPfKxuyH292sM0IYj2YJcu7NUhixhOGGU3cqf1JrNMPdXtzshunRXn0W8tCImUXqVG6xGjvkJsG6a1h7uXEyp153BvWsxQONFUrj_jLyprKKsRxrPdpGk0_2ZKQ/s320/8AE39D80-3860-4437-970C-BF92DD2F39A4.jpeg" width="320" /></a></div><div><p></p><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjc8KfgfkOaX_RGTFUOdU71kmEzwVpATKSEj1Ju2xcWx-m6ETDu7NcNo98NrfSfP3juosEwQoSXzOHhRhX0GoJaaAnEDkDPHM_-erzqHQrANpjbS_1NLl9zpMfJfsbx8bEvmMHm0AQbxwNQfMn9gfd290N9t2900Tcddz_6cAS7BiLvpWeLTe1TCNjd/s1472/5CD1EB71-A01D-4B8B-850C-C50164BCDC91.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjc8KfgfkOaX_RGTFUOdU71kmEzwVpATKSEj1Ju2xcWx-m6ETDu7NcNo98NrfSfP3juosEwQoSXzOHhRhX0GoJaaAnEDkDPHM_-erzqHQrANpjbS_1NLl9zpMfJfsbx8bEvmMHm0AQbxwNQfMn9gfd290N9t2900Tcddz_6cAS7BiLvpWeLTe1TCNjd/s320/5CD1EB71-A01D-4B8B-850C-C50164BCDC91.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><br /></td></tr></tbody></table><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiEsfkB5aow2U6vgsRxH90cC1nIBWADKv1wQSxXtqxZoKZIh_D11DTw4xGMSGxJgEj2OVYWwfAij8yEDekym5zdrIn-VdUr0RP_EBpymgXU59jaOeWuz7R-9zDZDvCZXIPDT0WjQTDvhXSyQDaj5S_2CTSHDlHRTcwe-QnklZG5uExRJUsrYa_90z40/s1472/55031837-4C41-4FA6-BCC5-202B0445B949.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiEsfkB5aow2U6vgsRxH90cC1nIBWADKv1wQSxXtqxZoKZIh_D11DTw4xGMSGxJgEj2OVYWwfAij8yEDekym5zdrIn-VdUr0RP_EBpymgXU59jaOeWuz7R-9zDZDvCZXIPDT0WjQTDvhXSyQDaj5S_2CTSHDlHRTcwe-QnklZG5uExRJUsrYa_90z40/s320/55031837-4C41-4FA6-BCC5-202B0445B949.jpeg" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><br />Manastırın beyaz boyalı cephesi, dağın yamacının bir devamıymış gibi bir görüntü veriyor. Kapısına kadar gidince bizi sakallı bir adam karşılıyor. Nereli olduğumuzu söyleyince bir kaç kelime Türkçe bildiğini görüyoruz. Bir kaç tane de bizden öğreniyor. Onun nereli olduğunu sorduğumda ise "United" diye cevap veriyor. Esma'nın başına bir yemeni, bana da şortun üzerine giyeceğim bir pantolon veriyor en az kendisi kadar pejmürde görünümlü. <br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgnruV1QwtbOmjkKoXznRr2P-UgilX1CMHDDBGL3OEPjfIP83Hv3uzOC9NVpzdfzVlSnlH1a69ew_uFt73UggIXTu4r0XBLjrofC4c2V0CuzyJwb3JH_fwXEVCLszFIpZPoeMNkzCnsXwQM8pucKfSde2_W21OoxTtMCKwvJF0IagPKao_Btm3YpQ-o/s1472/0AA1C845-E7AF-40D0-82E4-E2E9CF715232.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgnruV1QwtbOmjkKoXznRr2P-UgilX1CMHDDBGL3OEPjfIP83Hv3uzOC9NVpzdfzVlSnlH1a69ew_uFt73UggIXTu4r0XBLjrofC4c2V0CuzyJwb3JH_fwXEVCLszFIpZPoeMNkzCnsXwQM8pucKfSde2_W21OoxTtMCKwvJF0IagPKao_Btm3YpQ-o/s320/0AA1C845-E7AF-40D0-82E4-E2E9CF715232.jpeg" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><p>Manastırın içinde resim çekmek yasak, çekmiyoruz biz de mistik ve ağır kokan havaya saygı göstererek. Balkona çıktığımızda dışarıda bir kaç poz sonrası tekrar dua odasına giriyoruz. Sonradan herhalde manastırın papazıydı diye düşündüğümüz çok düzgün bir adamın iki Bulgar turisti ile yaptığı sohbete katılıyoruz biz de bu turistlerle "merhaba komşulaşarak". Sonrasında ise lokum ve likör ikram edilen misafir odasına alınıyoruz. Küçük shot bardaklarında ikram edilen likör gerçekten lezzetli ve soğuk, iyi geliyor bize. Sonrasında ise ziyaretin kısa olanı makbuldür deyip manastırın kutsal havasını daha fazla zedelemeden manastırdan ve ödünç kıyafetlerimizin içinden çıkıyoruz. Basamaklardan aşağı inerken solumuzda kalan muhteşem manzaranın tadını hafızamıza kazıyor ve arabamıza biniyoruz. </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjoyXa-gOL5h_dx0rsRFQ8wHioXp67zpFUABvEhO90SPiWBeXy8JutI7RsVjjmLXiH3YHjnlqpvt82llw0n8mZKsVdC7RAlPAj1iSwlUGNKfqERzbphtqTUCFX-Askgp8VCId2KOT2Qu61iU4_bymH8OxHC4spgylQGzHz9Q2TcFMNeVlZy29NN4D8e/s1472/FD047F03-5075-4E50-A831-166926978913.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjoyXa-gOL5h_dx0rsRFQ8wHioXp67zpFUABvEhO90SPiWBeXy8JutI7RsVjjmLXiH3YHjnlqpvt82llw0n8mZKsVdC7RAlPAj1iSwlUGNKfqERzbphtqTUCFX-Askgp8VCId2KOT2Qu61iU4_bymH8OxHC4spgylQGzHz9Q2TcFMNeVlZy29NN4D8e/s320/FD047F03-5075-4E50-A831-166926978913.jpeg" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj-R55cIZf6vTGt8VQXzL6t5mRZAEFych0LsIfA-Cfr2yd789B87MKtne-1P7IBQpywkeimHWoecCcCfnQow6OYSSyi1MxiCDZtj3Kn7qhsS1vC3tLBdfrUx2bHbTnQ9o_lu-IFW0APbrKHDfy4deBfF1qkpV8IY0uh99DvG3SS9ITQY8ixvcMhk78q/s1472/2708C645-3418-4E9D-B596-0AAD780AFCC4.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj-R55cIZf6vTGt8VQXzL6t5mRZAEFych0LsIfA-Cfr2yd789B87MKtne-1P7IBQpywkeimHWoecCcCfnQow6OYSSyi1MxiCDZtj3Kn7qhsS1vC3tLBdfrUx2bHbTnQ9o_lu-IFW0APbrKHDfy4deBfF1qkpV8IY0uh99DvG3SS9ITQY8ixvcMhk78q/s320/2708C645-3418-4E9D-B596-0AAD780AFCC4.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><i>Katapola</i></td></tr></tbody></table><br /></div>20 dakika sonra tekrar limandayız. Benzin almadığımı söyleyip aracı geri veriyorum, tamam diyor delikanlı da. Biraz keşif turu sonrasında şarap, bu adaya özgü bir likör olan kamerokola ve biraz salatalık alıp tekneye bırakıyoruz. Whatsup denizci gruplarında yazılan o meşhur feribotun koya boydan boya demir döşemiş olduğunu görüyor ve neden Alpaslan Bey'in bu feribotun sağında kalacak bir yere demir atmış olduğunu anlıyoruz. Feribot sabah 07.00’de hareket edecek. Biz de o saatte çıkıp Levitha'yı da pas geçip Kalimnos’a kadar gitmeyi kararlaştırıyoruz. Böylece pazartesi Ege'de beklenen fırtınayı gerimizde bırakmış olacağız.<div><p>Akşam yemeği için Alpaslan Bey'in önerdiği lokantada bu akşam balık olmadığını öğrenince daha önce gördüğümüz bir balık restoranına girip oturuyoruz. Greek salata with Amorgos Cheese, fava ve small fish, homemade beyaz şarap 30 Euro tutuyor. </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiFLXQPqn43gh8dTfD1WJFHUTYtcDhN77u6JYvB8VeMRMt0xFl4-Q7bhxxEgCudE07niwSRBRBFcdgjI7KQVxE6eEcHtvGq3frcDtdVorEfRCoIMCgdgKzX4TJ9fqtsjJdmXZIrMkFnxh-L_usJGxmR10jG8yAkkWnG7RPoxjzSKoVgdmFxScsHtLF4/s901/A037F2B0-4842-45F8-81BC-BCA9D9D77AC0.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="507" data-original-width="901" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiFLXQPqn43gh8dTfD1WJFHUTYtcDhN77u6JYvB8VeMRMt0xFl4-Q7bhxxEgCudE07niwSRBRBFcdgjI7KQVxE6eEcHtvGq3frcDtdVorEfRCoIMCgdgKzX4TJ9fqtsjJdmXZIrMkFnxh-L_usJGxmR10jG8yAkkWnG7RPoxjzSKoVgdmFxScsHtLF4/s320/A037F2B0-4842-45F8-81BC-BCA9D9D77AC0.jpeg" width="320" /></a></div><br /><p>Tekneye döndüğümüzde Alpaslan Bey uğruyor, hal hatır soruyor, sonrasında vedalaşıyoruz. Yemek sonrası yürüyüş iyi gelir diyerek koyun taa öbür tarafında kadar yürüyoruz. Koyun o tarafında da bir sürü restoran, bar ve kafe var. Sanki burası biraz daha canlı gibi. </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjy8Da_MkaNb9kAmhXvZulYMTYP3L8qlqcO6co8Z1jQWNSWmBf17UbBs1HsDdFzD-bRAOqVCuo0TAKYKzuwLGNv6EVy2bqQiBlWaIIMXSVhRNMknsLE79gXUAHnLj7YokWi7y8xN3pHgRMoI4j6_5AfX1RU4IL_beYJEygbypdzJG6CEvny8aecz7eM/s1472/36FFABB1-2435-4EEA-B5FA-DDC22864CDA9.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjy8Da_MkaNb9kAmhXvZulYMTYP3L8qlqcO6co8Z1jQWNSWmBf17UbBs1HsDdFzD-bRAOqVCuo0TAKYKzuwLGNv6EVy2bqQiBlWaIIMXSVhRNMknsLE79gXUAHnLj7YokWi7y8xN3pHgRMoI4j6_5AfX1RU4IL_beYJEygbypdzJG6CEvny8aecz7eM/s320/36FFABB1-2435-4EEA-B5FA-DDC22864CDA9.jpeg" width="320" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhFWtxKEt0V44SKyEu9UdjwUIAP-1vZ0b0ViLKfqiKMg7vVwrK8uB0Vyt_dVx78PSVye41CdCvCvn2j9uGJNa18eEkY80sjkngbX03rFsp0bJTUvgfj4JyxCLDl52tTNfGVWhf144BM5LQc7nIwfQOz0JOge4p0r2dr1f_Z-dF3s6AsvUCdQUfQfuvP/s1472/BE7D66B1-3785-4D5D-A6AF-3A36F67A43E6.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhFWtxKEt0V44SKyEu9UdjwUIAP-1vZ0b0ViLKfqiKMg7vVwrK8uB0Vyt_dVx78PSVye41CdCvCvn2j9uGJNa18eEkY80sjkngbX03rFsp0bJTUvgfj4JyxCLDl52tTNfGVWhf144BM5LQc7nIwfQOz0JOge4p0r2dr1f_Z-dF3s6AsvUCdQUfQfuvP/s320/BE7D66B1-3785-4D5D-A6AF-3A36F67A43E6.jpeg" width="320" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgF7EwYR9KT6S7SUFDffdhAi-QjfCHePYi_MqR5ta9vrf6pda7cfM_1kZORNa4aTddrnJ2uEcqLmNYy8GnQc4pf_-l7puyFyKBe76oCnuzSTHX2ObiiKlhz18yXBrtlro4EPZsu426oqv6PnjQeJ1z4YWwFEKd7sXGoTZO5sRgCg4VQi6MtWgmhS5kv/s1472/D207399A-E91D-41E4-9755-4B8D26314ADA.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgF7EwYR9KT6S7SUFDffdhAi-QjfCHePYi_MqR5ta9vrf6pda7cfM_1kZORNa4aTddrnJ2uEcqLmNYy8GnQc4pf_-l7puyFyKBe76oCnuzSTHX2ObiiKlhz18yXBrtlro4EPZsu426oqv6PnjQeJ1z4YWwFEKd7sXGoTZO5sRgCg4VQi6MtWgmhS5kv/s320/D207399A-E91D-41E4-9755-4B8D26314ADA.jpeg" width="320" /></a></div><br /><p>Tekneye geri dönüyor, biraz etrafı seyrediyor, sonrasında ise daha fazla dayanamayıp kamaraya çekiliyoruz. Yarın yolumuz uzun olacak. </p><p><b>1 Ekim 2022, Cumartesi</b></p><p>Gece feribot trafiği vardı, seslerine bir iki kez uyandım ama sabah 06.45’te kalktığımızda feribotun motorunun çalıştığını görüyoruz. </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi7unavKykNyJwNAHj1sAP0NIKDldnuSzRgXMGlDkyb-NEhMu6lwWV5UNW87XFoW2cjCGwKmdSu2mfO2vicEmoqo4_y9Vjb74pkGhIwfjzPYl6FEDpn2liutiFkKgQf6nTYQ-Y4MkBoL_xGRWBemuqkT_-h2-SyoxEZsDP-Vr3DjtKOgwJ0PD1L-eXj/s1472/2A42B400-358E-4FF4-A0C4-0F0D9D0FAB2B.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi7unavKykNyJwNAHj1sAP0NIKDldnuSzRgXMGlDkyb-NEhMu6lwWV5UNW87XFoW2cjCGwKmdSu2mfO2vicEmoqo4_y9Vjb74pkGhIwfjzPYl6FEDpn2liutiFkKgQf6nTYQ-Y4MkBoL_xGRWBemuqkT_-h2-SyoxEZsDP-Vr3DjtKOgwJ0PD1L-eXj/s320/2A42B400-358E-4FF4-A0C4-0F0D9D0FAB2B.jpeg" width="320" /></a></div><br /><p>Saat tam 07.00'de feribot demir topluyor, arkasından biz de çıkıyoruz. Bir miktar iskelemizdeki teknenin zinciri üzerine düşüyoruz ama temas olmadan kurtuluyoruz. </p><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiwDlF-BuK-qZy4cFvXoqNW68OV_xCN26NGaLybBGhesxciYOcJ7rLGYkde4VtoE39UOTLGMzTuJYqPSGf5mRxwV4N_OZk8D3lhR1l1ksZbUhNVlNXnpL7KtEoasqlQpLvkY-8LOdFh-SggquJwZmZ1Y-B9C0K5cSULAsd6CjXnEsVB6xf7u8PchxhE/s1472/4CB4C73A-EEA1-41B6-B1E6-03757BC1E645.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiwDlF-BuK-qZy4cFvXoqNW68OV_xCN26NGaLybBGhesxciYOcJ7rLGYkde4VtoE39UOTLGMzTuJYqPSGf5mRxwV4N_OZk8D3lhR1l1ksZbUhNVlNXnpL7KtEoasqlQpLvkY-8LOdFh-SggquJwZmZ1Y-B9C0K5cSULAsd6CjXnEsVB6xf7u8PchxhE/s320/4CB4C73A-EEA1-41B6-B1E6-03757BC1E645.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><i>Katapola'ya veda</i></td></tr></tbody></table><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgYkC3ogoWIjWHb0S1ZFURYY9uwBhSs5_SCiGAOG1QFDnm7REjov0UPK62OtQKMp5-cFg6_4O3iAeNgs55wRZVXVIiqK-k3Rr6wNY08ii5K3UTc_qFN7pexHegJkFuk3CCkjt4cXDJQhTVzz1DhDh3x2CfvgFsfT0o1UQ3mo27920QSJ-ep9jAYkiHZ/s1472/17DA1F12-6E78-4F69-983E-E9A9997780F6.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgYkC3ogoWIjWHb0S1ZFURYY9uwBhSs5_SCiGAOG1QFDnm7REjov0UPK62OtQKMp5-cFg6_4O3iAeNgs55wRZVXVIiqK-k3Rr6wNY08ii5K3UTc_qFN7pexHegJkFuk3CCkjt4cXDJQhTVzz1DhDh3x2CfvgFsfT0o1UQ3mo27920QSJ-ep9jAYkiHZ/s320/17DA1F12-6E78-4F69-983E-E9A9997780F6.jpeg" width="320" /></a></div><p>Rota, Kalimnos. 60 dm. Hava ve dalga yok. Tahmini varış saatimiz 18.00. 2.100 devirde 5.5-5.9 hızla sakin sakin gidiyoruz. Sabah kahvaltısını yolda yapıyoruz.</p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhzshQhvKtvmwJWZCkGnGowseLUIgwutkcFN6fyWx9NyIj-z4qVRK1t9qHKpXILLo5zzyAP0go7oI1MCzDJmfENs6vl6hmBpp6vVKYzcg46vXr7QmqNmcLr6ZqvqtyouEBDat4xJ_pZMfGsc6hcpe0ImR-0-KOzFrq6xu2hB0IoOxxM-W-nrZrwbBUw/s1472/4CEE8290-2297-4000-BBCA-30F32D58AC83.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhzshQhvKtvmwJWZCkGnGowseLUIgwutkcFN6fyWx9NyIj-z4qVRK1t9qHKpXILLo5zzyAP0go7oI1MCzDJmfENs6vl6hmBpp6vVKYzcg46vXr7QmqNmcLr6ZqvqtyouEBDat4xJ_pZMfGsc6hcpe0ImR-0-KOzFrq6xu2hB0IoOxxM-W-nrZrwbBUw/s320/4CEE8290-2297-4000-BBCA-30F32D58AC83.jpeg" width="320" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhyPbgjtdkj1ICzEE6e-hFRpZDP-yOO_XqeYgMJuE7VHOxnWHcQN1DxLvYRyp58pFsOqdXhUY5YNcKs2VmejlSYL8LEiEOlmcl37_JmwHn3t-d5bOB0UWcPb1ko43q0qhntuNXDU6F21-0kTHPC22q8_HG2CqTA2Kts9chox5_BWAZQ9quB6Td9OMRQ/s1472/F498DEAF-382A-440D-903D-FC570BE7EEE5.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhyPbgjtdkj1ICzEE6e-hFRpZDP-yOO_XqeYgMJuE7VHOxnWHcQN1DxLvYRyp58pFsOqdXhUY5YNcKs2VmejlSYL8LEiEOlmcl37_JmwHn3t-d5bOB0UWcPb1ko43q0qhntuNXDU6F21-0kTHPC22q8_HG2CqTA2Kts9chox5_BWAZQ9quB6Td9OMRQ/s320/F498DEAF-382A-440D-903D-FC570BE7EEE5.jpeg" width="320" /></a></div><br /><p>Önce Amorgos'un batı kıyısı boyunca çok güzel manzaralar eşliğinde yükseliyoruz, sonra adanın kuzeyinden doğuya doğru dönüp kafamızı Kalimnos'a çeviriyoruz.</p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgnzZG8vjmMMqKz3vhSNQCJb4Zxr6g5gKJM4qcVIX8kp95Ot4iJko_mwmqgOkhwHLsMoFouaVuf2ZOz6CCnVjmp5U6zCerj0d9XWX4N9lVLu_fOj9CeO4Vfutt5R1HNp3HWUIkjIhML8ahB3ySROM5uo7WogaOYdPFD_AgchDFRCh8uOepWluMGvdPJ/s1472/D65EA569-9388-4F3C-9555-0D3FDAFD371F.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgnzZG8vjmMMqKz3vhSNQCJb4Zxr6g5gKJM4qcVIX8kp95Ot4iJko_mwmqgOkhwHLsMoFouaVuf2ZOz6CCnVjmp5U6zCerj0d9XWX4N9lVLu_fOj9CeO4Vfutt5R1HNp3HWUIkjIhML8ahB3ySROM5uo7WogaOYdPFD_AgchDFRCh8uOepWluMGvdPJ/s320/D65EA569-9388-4F3C-9555-0D3FDAFD371F.jpeg" width="320" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiG_9qUT435sVpFgp-llF2xiLcdLVIvyrHE6MQV9aztb0_hC3AUDpRxoTijGlz1ma1TUjt5RXKXjrtkyW3RNOeI6EKrtODM2_xWHG-UeySraQELmU9wGV1gu0z6K-LhcKDwRbIAG1pwJhGPMCPOn6cfePYZbQ8K7G0QPoJ3nXd__4xhfVOZU8lcCY_w/s1472/3212AF0D-B36C-4044-B8B3-948E077075AF.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiG_9qUT435sVpFgp-llF2xiLcdLVIvyrHE6MQV9aztb0_hC3AUDpRxoTijGlz1ma1TUjt5RXKXjrtkyW3RNOeI6EKrtODM2_xWHG-UeySraQELmU9wGV1gu0z6K-LhcKDwRbIAG1pwJhGPMCPOn6cfePYZbQ8K7G0QPoJ3nXd__4xhfVOZU8lcCY_w/s320/3212AF0D-B36C-4044-B8B3-948E077075AF.jpeg" width="320" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi7t9MQTJEfo77eUiXQfoj6PC2oiW5yzZUx25c_WeTlhbCj0k8EQK8hDDtKpXj8oJND-vmyGobQ_LGAvnlkvJTam78qzPXumP5sYqJ1RIU12vegxRFnwO1NoBEHxssjtPO-bIRIgmmVAKh8gZJtKQr8YRpME-XBadqZbwnQ1bmKJZKO4YSyTf9sidQQ/s1472/2F43A903-401A-4A17-A361-093D692A54ED.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi7t9MQTJEfo77eUiXQfoj6PC2oiW5yzZUx25c_WeTlhbCj0k8EQK8hDDtKpXj8oJND-vmyGobQ_LGAvnlkvJTam78qzPXumP5sYqJ1RIU12vegxRFnwO1NoBEHxssjtPO-bIRIgmmVAKh8gZJtKQr8YRpME-XBadqZbwnQ1bmKJZKO4YSyTf9sidQQ/s320/2F43A903-401A-4A17-A361-093D692A54ED.jpeg" width="320" /></a></div><br /> Levitha'yı uzağımızda iskelemizde bıraktığımızda yolculuğumuzun yaklaşık 7. saatindeyiz. Adanın doğusundaki gemi trafiğine dikkat edip yola devam ediyoruz. <p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjlSOPwEdnRNwS1UbAYuN0cnPOtfnR2Vx0Tr_IHgPo5OCDG3WWz7I9GuxpuKl3DPJY371Cu5pD3fzVkQbEJKMxR-ML1j7f7PNAIWv628FwDHMkUlkKOlkAYDJEQJex7SLFaxsrIeSP_959-Q70qv6qwrfun7EwufXEAKGNG8vBWbnpJJYvFaoQQLyAx/s1416/69F58D42-7A3A-40B7-8AE0-4041DD394189.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="796" data-original-width="1416" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjlSOPwEdnRNwS1UbAYuN0cnPOtfnR2Vx0Tr_IHgPo5OCDG3WWz7I9GuxpuKl3DPJY371Cu5pD3fzVkQbEJKMxR-ML1j7f7PNAIWv628FwDHMkUlkKOlkAYDJEQJex7SLFaxsrIeSP_959-Q70qv6qwrfun7EwufXEAKGNG8vBWbnpJJYvFaoQQLyAx/s320/69F58D42-7A3A-40B7-8AE0-4041DD394189.jpeg" width="320" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgfUUxMUpgnudcIGT34bPh2JOJuocofFSbyMQQGPR5M79o7fWmrYAJ6tC2rD6HycgbGmE6zWBnSgSg-oCrmKfx1iwp2YYIFqpN39szi-N7JTpFdMoQ_ZEIkCSW7h9_HjvZbhFOfc4CscxxbnTEO3K4cSp9bRGAoMynHCmc-akncFJ_Xc_nTRK7L-bK-/s1472/4877CFDA-54F7-40CC-9D74-4451DA7E0216.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgfUUxMUpgnudcIGT34bPh2JOJuocofFSbyMQQGPR5M79o7fWmrYAJ6tC2rD6HycgbGmE6zWBnSgSg-oCrmKfx1iwp2YYIFqpN39szi-N7JTpFdMoQ_ZEIkCSW7h9_HjvZbhFOfc4CscxxbnTEO3K4cSp9bRGAoMynHCmc-akncFJ_Xc_nTRK7L-bK-/s320/4877CFDA-54F7-40CC-9D74-4451DA7E0216.jpeg" width="320" /></a></div><br /><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgPnLlQkTUi9X3hURugmMVr34XZ0tz6X6hUbBzeh9az9xPsj7ovmnfX9akJ-NwDCFs8yAGDshMhT52jGQQ-EzE1tVwbu_M_00wjrxgugru0olYmkQQDY2i7SCkumJdwzXKW9d4ryqVI5wAhESUon0VSJY97xoCwffSJEsgTjhmkvYOPXTwBXQ4mF4cu/s1472/69406D9E-F6D5-4E9C-B314-850DB73E105E.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgPnLlQkTUi9X3hURugmMVr34XZ0tz6X6hUbBzeh9az9xPsj7ovmnfX9akJ-NwDCFs8yAGDshMhT52jGQQ-EzE1tVwbu_M_00wjrxgugru0olYmkQQDY2i7SCkumJdwzXKW9d4ryqVI5wAhESUon0VSJY97xoCwffSJEsgTjhmkvYOPXTwBXQ4mF4cu/s320/69406D9E-F6D5-4E9C-B314-850DB73E105E.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><i>Kalimnos</i></td></tr></tbody></table><br /><p>Gerek Kalimnos'tan Levitha'ya gelirken, gerek Levitha'dan Amorgos'a giderken bana uzun gibi gelen yol kadar bir yolu geride bıraktığımız halde bana bu kez uzun yol yapmışız gibi gelmiyor henüz. Bu duyguyu Kalimnos'a girerken12. saatin sonunda da hissediyorum. Demek ki diyorum kendime uzun yola hazırlayınca insan beynini, daha önce uzunmuş gibi gelen mesafelerin iki katı kadarki bir mesafe bile uzun gelmeyebiliyor. Ya da bugün denizde seyirden keyif alma günümdeyim, bilemiyorum.</p><p>Bir ara rotayı Leros'a kırıp bir iki gün oralarda oyalanmayı, fırtına geçince Kalimnos'tan çıkış almayı düşünüyorum sessizce ama çok zorlama bir planmış gibi geliyor bana. İlk plana sadık kalıp Kalimnos'un güneyine dönüyor, önce merak ettiğim ana limandan bir önceki, batıdaki Vlychadia isimli koya girip şöyle bir bakıyor, sonra ana limana giriyorum. </p><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj6H3oi5tvp9YqeI6Y_KuUKjq-illXWYgQ5Qe7AVa1-Qg864jlDArfkcGMwjIUnYm-c8hEmgH9jsDo3IC5rCcKW0We5xJZTJkt9X4xntEiTtxmrsvdJHYbYxe_o7sufpmOoInM8Cru24PJTzNBNqDVsTN0nSi5TWW_CQooJZgcI4wf90yS0CkB34xnk/s1472/1A9CE614-4B86-4E75-8074-F9C595B2F982.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj6H3oi5tvp9YqeI6Y_KuUKjq-illXWYgQ5Qe7AVa1-Qg864jlDArfkcGMwjIUnYm-c8hEmgH9jsDo3IC5rCcKW0We5xJZTJkt9X4xntEiTtxmrsvdJHYbYxe_o7sufpmOoInM8Cru24PJTzNBNqDVsTN0nSi5TWW_CQooJZgcI4wf90yS0CkB34xnk/s320/1A9CE614-4B86-4E75-8074-F9C595B2F982.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><i>Vlychadia, Kalimnos</i></td></tr></tbody></table><br /><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg4G68X_cutGPnn-YFYoixySH4r2x3vkKsQjg5XweFvKO0Rsi8-1uwzgzyyhJQ-Zw2SBIPZkntU-TpRpWfc2CC4bWjjGscaNSAUmoMA4IxQ_dK8IR3yh6oJZ3Ub-05Ylx80_qppMCZ2pP82Ueq3SssWhXOCgvw48m9YTNiZ2Ru1Qo5Z0vgs4remBBZY/s1472/56CF6B9D-0502-430F-B10A-8028FC14E5AF.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg4G68X_cutGPnn-YFYoixySH4r2x3vkKsQjg5XweFvKO0Rsi8-1uwzgzyyhJQ-Zw2SBIPZkntU-TpRpWfc2CC4bWjjGscaNSAUmoMA4IxQ_dK8IR3yh6oJZ3Ub-05Ylx80_qppMCZ2pP82Ueq3SssWhXOCgvw48m9YTNiZ2Ru1Qo5Z0vgs4remBBZY/s320/56CF6B9D-0502-430F-B10A-8028FC14E5AF.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><i>Kalimnos</i></td></tr></tbody></table><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><p>Kalimnos'taki ilk akşamımızda bağlandığımız aynı yere bu kez demir atıp kendimiz bağlanıyoruz. Koltuk halatımızı hop diye rıhtıma atlayan Esma bağlayıveriyor. Bizi seyreden bir kadıncağız çıkarıp kartını veriyor bize lazım olur diye ama Vasili ile çalıştığımızı söyleyip teşekkür ediyoruz. Saat 16.00, motor saatimiz ise 1029,7.</p><p>Vasili bayağı sonra geliyor, limanın yelkenlilere ayrılan bölümünde beklemiş bizi, anlaşamamışız. Hemen tekne evrakını ve pasaportlarımızı alıp polise gidiyor. Bir saat kadar sonra ise geri getiriyor. Bu seferki borcumuz 70 Euro. Çıkış işlemlerimiz tamam, yarın güneşin doğması ile sabah erkenden ayrılacağız adadan.</p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjoSflbA0nBnDQw9L4-aEhGlnYfaKGVoW1LAlW12nA3O39Kry7CVziaAsmCQNgHvWG25NQaxGR-3bbPE5W-njX07ZVsFH1wjMBDSXk8VxVbgtGWdZo8nT_xr1Ckd5z7OaPKrdEBpHGNQKAy15oUCD4G7XyR6syVMeJpJEiVT9ikhCnk1oH0l-Mrbcjs/s1472/6BB20241-8974-477A-846D-AD5607E72BDA.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjoSflbA0nBnDQw9L4-aEhGlnYfaKGVoW1LAlW12nA3O39Kry7CVziaAsmCQNgHvWG25NQaxGR-3bbPE5W-njX07ZVsFH1wjMBDSXk8VxVbgtGWdZo8nT_xr1Ckd5z7OaPKrdEBpHGNQKAy15oUCD4G7XyR6syVMeJpJEiVT9ikhCnk1oH0l-Mrbcjs/s320/6BB20241-8974-477A-846D-AD5607E72BDA.jpeg" width="320" /></a></div><br /><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjbfYwWEGUbYNjYjb5kTDCc6P_qSfya68WS68n_FkRE0o5J5UQ5c-bGH92L_ggiYRYGE-byQJUn9wUhuhOoSh0zeSSj_Y1hSDoxuk8Owf46WPizhuXA5UolZMHat5t-AiMisKyvzJOy_G-Q8-pObHbtThXU8ztoGJSHDDBUwYsjPl-x3HNwuenOvhaN/s1472/24D2423F-E084-48A1-B703-F383AF3C1C0B.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjbfYwWEGUbYNjYjb5kTDCc6P_qSfya68WS68n_FkRE0o5J5UQ5c-bGH92L_ggiYRYGE-byQJUn9wUhuhOoSh0zeSSj_Y1hSDoxuk8Owf46WPizhuXA5UolZMHat5t-AiMisKyvzJOy_G-Q8-pObHbtThXU8ztoGJSHDDBUwYsjPl-x3HNwuenOvhaN/s320/24D2423F-E084-48A1-B703-F383AF3C1C0B.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="text-align: left;"><i>Tavern Oyzep</i></span></td></tr></tbody></table><br /></div><div>Akşam yemeği için başka bir yer bakıyoruz kendimize. Yelkenlilerin bağlandığı tarafa doğru yürüyüp gözümüze hoş gelen bir tanesine oturuyoruz, Tavern Oyzepi. Saganaki peynir, yeşil salata, bir porsiyon kılıç balığı, bir porsiyon buharda pişmiş midye, biraz ev yapımı şaraptan oluşan menümüz 35 Euro tutuyor. <br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgUgF_uZ4fOg6n2IKeAoZ0BK2aVvQO3kvgjONaE7Pu9zyw0Asz-GAhDDscwXOxlSrZ_sEy4WW3erYwkOdLCaaYvFdxF3besAmn5JQ156Os7Qrs2Cwz0VrxvC7sITXNyKPkoU88kGuFIBcRncc9KRe9_Qxxy62-h2hABGj3VdEjJ2RYbfLSLbE1Nt1kY/s927/C73D7FCE-1A9B-459D-BB80-7A42B9DBE9BE.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="521" data-original-width="927" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgUgF_uZ4fOg6n2IKeAoZ0BK2aVvQO3kvgjONaE7Pu9zyw0Asz-GAhDDscwXOxlSrZ_sEy4WW3erYwkOdLCaaYvFdxF3besAmn5JQ156Os7Qrs2Cwz0VrxvC7sITXNyKPkoU88kGuFIBcRncc9KRe9_Qxxy62-h2hABGj3VdEjJ2RYbfLSLbE1Nt1kY/s320/C73D7FCE-1A9B-459D-BB80-7A42B9DBE9BE.jpeg" width="320" /></a></div><br /><p>Son bir kez daha dondurmacıya gidip son Kalimnos tadı damağımızda rıhtımda yürürken teknelerini gördüğümüz Alpaslan Bey’lere selam da verdikten sonra tekneye dönüyor ve yatıyoruz.</p><p><b>2 Ekim 2022, Pazar</b></p><p>Sabah 07.00’de uyanıyor, 15 dk sonra da demiri topluyoruz. Rota önce Pserimos’un güneyi, sonra da Bodrum Liman. Akşam da Pabuç Koyu'nu gözüme kestirdim.</p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhgG3HMuHc6j9tym5Q3w2KKXGo_8xkAVKf9S3t8iUYyo7PsAoN7MxaVpAdUspoNhEYmSrZq1paNhHAUgYvTbswBTTz3yuD9aq6XcpChDy3O0XH-I_xGb7HBNsPYDaHjstdlFPMoiT4UlpBYp0BMb5Gy5JPIWzWsMmFHeNJdxRxHvj88RV_a7ADW4_yf/s1472/F855B362-9928-43F2-B68F-447F1FA80954.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhgG3HMuHc6j9tym5Q3w2KKXGo_8xkAVKf9S3t8iUYyo7PsAoN7MxaVpAdUspoNhEYmSrZq1paNhHAUgYvTbswBTTz3yuD9aq6XcpChDy3O0XH-I_xGb7HBNsPYDaHjstdlFPMoiT4UlpBYp0BMb5Gy5JPIWzWsMmFHeNJdxRxHvj88RV_a7ADW4_yf/s320/F855B362-9928-43F2-B68F-447F1FA80954.jpeg" width="320" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhBtxjWkiit7hDZq87996H_TDqb5V1dM9c7A0OdlAA5ju0pogDMC-5O4KJERIEfVXqPAFxLfxgPKwPKfxqLkuH0OWRgrfOmBc6AiHPF9QAj0ykSSoGNp6ebo7dYmdJQzrtzLMPKN8YvvJ6RIZtvKrKWQe5l5IvTRlje-Wa379N9pLWnDrU3k3NmxwxF/s1472/709FA1D5-6550-4A7E-85B6-48FCA302B190.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhBtxjWkiit7hDZq87996H_TDqb5V1dM9c7A0OdlAA5ju0pogDMC-5O4KJERIEfVXqPAFxLfxgPKwPKfxqLkuH0OWRgrfOmBc6AiHPF9QAj0ykSSoGNp6ebo7dYmdJQzrtzLMPKN8YvvJ6RIZtvKrKWQe5l5IvTRlje-Wa379N9pLWnDrU3k3NmxwxF/s320/709FA1D5-6550-4A7E-85B6-48FCA302B190.jpeg" width="320" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjSiza8n43kyDee9Q851nAiP47V6lhEsQS3XhyZ6933gzUvXOQ1xDNP2dHS2QNXiH7BUxbEcc77XKm6Y5EaNXGhU4rVLyEMKQqpX3thDgvFoYATXNW9tla3gRcaF11ZEW00ZgyhIqjlTLyqN7RAU7ee792rx8oUOdSOhgixJiKFv2CKRqtKeca3PeKp/s1472/BCE302B3-405F-4CF1-9B4F-3FFBFF4FFA59.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjSiza8n43kyDee9Q851nAiP47V6lhEsQS3XhyZ6933gzUvXOQ1xDNP2dHS2QNXiH7BUxbEcc77XKm6Y5EaNXGhU4rVLyEMKQqpX3thDgvFoYATXNW9tla3gRcaF11ZEW00ZgyhIqjlTLyqN7RAU7ee792rx8oUOdSOhgixJiKFv2CKRqtKeca3PeKp/s320/BCE302B3-405F-4CF1-9B4F-3FFBFF4FFA59.jpeg" width="320" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjTd796CrmGvWfYjIXXK07WojOuuEEtkmElUcUB7Gweks61GzWFn2sIwi38cHkA4J_J75kKNKeAt_Ex8a1ABnGQlsiJOy6z4hawoJKaiDUEklBvMNCIldQlVWDtmXQScdl-ApdjrjGuXbA2WT_jQxB1lteGRgQVJyJxcLVUj7zcBhDfdEJU8SDDq6oG/s1472/C7CA7DF7-B40D-4C07-A3F7-9FB7927D4A6C.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjTd796CrmGvWfYjIXXK07WojOuuEEtkmElUcUB7Gweks61GzWFn2sIwi38cHkA4J_J75kKNKeAt_Ex8a1ABnGQlsiJOy6z4hawoJKaiDUEklBvMNCIldQlVWDtmXQScdl-ApdjrjGuXbA2WT_jQxB1lteGRgQVJyJxcLVUj7zcBhDfdEJU8SDDq6oG/s320/C7CA7DF7-B40D-4C07-A3F7-9FB7927D4A6C.jpeg" width="320" /></a></div><p><br /></p><p>Pserimos’ta deniz ve kahvaltı molası sonrası Yunan'a şimdilik veda ediyor ve Bodrum'a döndürüyoruz rotayı. </p><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiitnhYZxN7PILq9cQIqfDTancKQytSdhjWWIfDRCKf0AuN4GWWKrrR_38GD1k6-N8JNpT9njg8jDIFLo2FDumVbd6VGIIqDyl_prVwi0VE7YfmyhAKgZMrCPGq-LD_JYZnO6nxypHaIbfEWaYDR_x9aj6lg0RSsbPe1N0NlsciEc24KQj1hj5wOYsZ/s1472/29CBA0B4-B0A6-4740-B337-B2613688BF77.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiitnhYZxN7PILq9cQIqfDTancKQytSdhjWWIfDRCKf0AuN4GWWKrrR_38GD1k6-N8JNpT9njg8jDIFLo2FDumVbd6VGIIqDyl_prVwi0VE7YfmyhAKgZMrCPGq-LD_JYZnO6nxypHaIbfEWaYDR_x9aj6lg0RSsbPe1N0NlsciEc24KQj1hj5wOYsZ/s320/29CBA0B4-B0A6-4740-B337-B2613688BF77.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><i>Pserimos</i></td></tr></tbody></table><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhP4A6TSatmVfAR9O1aao-2vJJcTZ390o886csJebcO4m_dqLzWhAhd72bn695keSyJblbukuS9_pohaDp2hdfPYZ3Q4yjtVMYkCNJVBf4XpkCjBBhmD3dCbUzUSkjQmQTt-qzoEZOTVhbNSMRJKJclZsh8ce08fm6I_GIqlAqsJmH53GLHp19OqdyD/s1472/FC96F87D-EF34-458D-BBB1-1F17A1C80B89.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhP4A6TSatmVfAR9O1aao-2vJJcTZ390o886csJebcO4m_dqLzWhAhd72bn695keSyJblbukuS9_pohaDp2hdfPYZ3Q4yjtVMYkCNJVBf4XpkCjBBhmD3dCbUzUSkjQmQTt-qzoEZOTVhbNSMRJKJclZsh8ce08fm6I_GIqlAqsJmH53GLHp19OqdyD/s320/FC96F87D-EF34-458D-BBB1-1F17A1C80B89.jpeg" width="320" /></a></div><div><br /></div>Bugün ilk günkü gibi kalabalık bir deniz trafiği yok ancak burada yine de bir tekne trafiği var. </div><div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhOzNerB2B_ht8Y5VlsxcI74dBfhDOLbWWI-WnI-qOxvYEQSmxsrWl4em_ojX0Fvu0p7MAvUKejZIdVxDBKTdj2Q9TlJ64QfYlUOaOUVotFDYBXfPZpij_TM4w1Lk4mvn_RqQX20892CRvLLEWIqGFHjY4Fe1PTNNLvkcNDWb66iDTVPnDR0Ji_8qA1/s1472/02292E2E-582D-46C0-BB63-A73258D60EF2.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhOzNerB2B_ht8Y5VlsxcI74dBfhDOLbWWI-WnI-qOxvYEQSmxsrWl4em_ojX0Fvu0p7MAvUKejZIdVxDBKTdj2Q9TlJ64QfYlUOaOUVotFDYBXfPZpij_TM4w1Lk4mvn_RqQX20892CRvLLEWIqGFHjY4Fe1PTNNLvkcNDWb66iDTVPnDR0Ji_8qA1/s320/02292E2E-582D-46C0-BB63-A73258D60EF2.jpeg" width="320" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhyjpWwwp_2klakKRYJCt5n1dQYuCxVaBFm90ZxvyokAGd3xdHko8IvNx5_8_kj5GVb05NE9PcssGZkP6D0LdhZEqeYZ-JWV90ynwEaa_SylSB8EFg7SIX_Usj6AQmuW6gf7sX3Ay5-2-q47NAXmJTz7Us3TC1-tIWHHc8KbD7buWQZbWfS0TFFc_4u/s1472/B0BCA90B-EBF1-4DDC-A893-66F9BF2151C3.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhyjpWwwp_2klakKRYJCt5n1dQYuCxVaBFm90ZxvyokAGd3xdHko8IvNx5_8_kj5GVb05NE9PcssGZkP6D0LdhZEqeYZ-JWV90ynwEaa_SylSB8EFg7SIX_Usj6AQmuW6gf7sX3Ay5-2-q47NAXmJTz7Us3TC1-tIWHHc8KbD7buWQZbWfS0TFFc_4u/s320/B0BCA90B-EBF1-4DDC-A893-66F9BF2151C3.jpeg" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><p>Türkiye'ye girişi ADYK'nın anlaşmalı acentelerinden birisi ile yapacağız bugün. Telefonda Nilgün Hanım ile görüşerek saat 13.00 için sözleşiyoruz. Bodrum limana yaklaşırken yelken yarışındaki teknelere yol vererek ilerliyoruz. Muttaş Bodrum Liman’ı anons edip izin aldıktan sonra demir atıp kendimiz yanaşıyoruz limana. Koltuk halatımızı yine rıhtıma atlayıveren Esma bağlıyor. Rüzgar var ama hallediyoruz. </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiBMhS0Api0krxArHbwLPozjblqTgMdctFVV2aILXAigoV-LkGs_k2eF9yAqpcqY7naVc4havsMHi3N8925hZmR_u9G1VFweyMOQldM6abDyWoATxESjWeXJCUzcZEqVMxnajomIGGRb3u5fIXo_Qiifx91JCNSsn-eWboJKEHW4_1VZwEPvgqZcrb7/s1472/CB51876F-7DDD-4836-B057-7C4DB51602E8.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiBMhS0Api0krxArHbwLPozjblqTgMdctFVV2aILXAigoV-LkGs_k2eF9yAqpcqY7naVc4havsMHi3N8925hZmR_u9G1VFweyMOQldM6abDyWoATxESjWeXJCUzcZEqVMxnajomIGGRb3u5fIXo_Qiifx91JCNSsn-eWboJKEHW4_1VZwEPvgqZcrb7/s320/CB51876F-7DDD-4836-B057-7C4DB51602E8.jpeg" width="320" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgb9xu2TpfFKw_cso8qfMlQLK2JYzl611xNxqn0npXgN-3O0xMAkciVZduTdZiUwFfGpMc5lt6kEyhXIPsN3dUAk3KPqURPDA6P3WfAKM2b8yS-fz8d4QAeAwgJ7vOnXFCOaHo-KZ-orE3ck5ES3wmQbzRHl9Chb2kZMS-m6uYmJPVVV2JrGbJ8HU3-/s1472/D573B40A-C468-40BC-8FF7-2FF49918A20D.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgb9xu2TpfFKw_cso8qfMlQLK2JYzl611xNxqn0npXgN-3O0xMAkciVZduTdZiUwFfGpMc5lt6kEyhXIPsN3dUAk3KPqURPDA6P3WfAKM2b8yS-fz8d4QAeAwgJ7vOnXFCOaHo-KZ-orE3ck5ES3wmQbzRHl9Chb2kZMS-m6uYmJPVVV2JrGbJ8HU3-/s320/D573B40A-C468-40BC-8FF7-2FF49918A20D.jpeg" width="320" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhxH2zkfA3kZBEwchq-nDXSPZq6Td7FnHtQjioW6igN9bUFXyTfoFe8GCSXndXg02xJbPNsMUm2HaP2Eo4Ti2ismdGEvYH3ZRuo4VW9uf_UMLSDk3PFUXel13V7gnW9m22NXX3XXROCRq5wqjvMLfIKEHAwBFeR2DREzw363ZKsLbKLi2T0cFUgxc0V/s1472/E1639392-1061-4E29-BD8D-9B27286D9E9B.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhxH2zkfA3kZBEwchq-nDXSPZq6Td7FnHtQjioW6igN9bUFXyTfoFe8GCSXndXg02xJbPNsMUm2HaP2Eo4Ti2ismdGEvYH3ZRuo4VW9uf_UMLSDk3PFUXel13V7gnW9m22NXX3XXROCRq5wqjvMLfIKEHAwBFeR2DREzw363ZKsLbKLi2T0cFUgxc0V/s320/E1639392-1061-4E29-BD8D-9B27286D9E9B.jpeg" width="320" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEifjGcWgmrx9PhLMv5dMqtGRLZHKbu6RnXWr84_pZ4kwjgmTmR_UaKH8FVKa7VoV63zsf3TSNeA68qSY318kMhWDnCkRPHmvSUNUcrDFUv1YL03n8A2LD4jvD5i46BnsnDYp7hhczSjVsYDvd4F8h5N_sfSv3qWeXadJ2ydM-kic4WRFkQCs_q6zEnj/s1472/ED291A89-77BC-46F1-A164-9ED635041C33.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEifjGcWgmrx9PhLMv5dMqtGRLZHKbu6RnXWr84_pZ4kwjgmTmR_UaKH8FVKa7VoV63zsf3TSNeA68qSY318kMhWDnCkRPHmvSUNUcrDFUv1YL03n8A2LD4jvD5i46BnsnDYp7hhczSjVsYDvd4F8h5N_sfSv3qWeXadJ2ydM-kic4WRFkQCs_q6zEnj/s320/ED291A89-77BC-46F1-A164-9ED635041C33.jpeg" width="320" /></a></div><br /><p>Bir süre Nilgün Hanım’ı bekliyor, o sırada pasaport polisi ve gümrük memuru ile konuşuyoruz. Nilgün Hanım gelip gümrük memuruna neleri yapacağını söylemesinden sonra da istesek de kendimiz tek başımıza giriş yapamayacağımızı anlıyoruz Bodrum'dan. İşlemler bitince demiri toplayıp çıkıyoruz limandan. Ada ile anakara arasındaki rüzgardan faydalanmak için biz de yelkenleri açıyoruz. Hemen önümüzde bize doğru gelen lazercilerin arasına girmemek için bir süreliğine geri dönüp onların geçmelerini bekliyor, sonra tekrar yolumuza koyuluyoruz. Geniş apazdan gelen rüzgarda bir ara hızımız 7.40'ı buluyor. Sonra 6-6.5 knotlara oturuyor. Karaada'ya kadar sokulup kavança atıyor sonra da pabuç Koyu'na yaklaşırken yelkenleri topluyoruz. </p><p>Bot hala güvertede, kıçtan kara olmaya üşeniyorum, daha doğrusu botu indirmeye. Alargada kalacak yer de yok bu koyda, tekne yoğunluğu yüzünden. Hemen içeriye, Kargıcık Koyu'na giriyorum. Burası da deli gibi esiyor ama alarga için müsait. 10-12 metreye demir atıp 70 metre de zincir bırakıyorum. Motoru kapatıyoruz. Platformu indirip denize giriyoruz. Birer kadeh şarap ile bu günü kutluyoruz. </p><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgwLMHpDEhIr9laca0ETf-ekgV4SCRARg4RLG0t2YPTLyUrPGyBafabkidA1-gU9vIdwfxb4VgT107TMLcYqzXT5K1I48rKgVVI7wJfiwM9s_ztPGeDlFHd2xURGfTyKlUbPs2t__LzE1i24oVIsyO42m8kcyWl_u8fg9mbD0xtapjLomZUCipr_Hqd/s1472/3FD4C740-C098-4776-8255-D448F7E3DA0D.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgwLMHpDEhIr9laca0ETf-ekgV4SCRARg4RLG0t2YPTLyUrPGyBafabkidA1-gU9vIdwfxb4VgT107TMLcYqzXT5K1I48rKgVVI7wJfiwM9s_ztPGeDlFHd2xURGfTyKlUbPs2t__LzE1i24oVIsyO42m8kcyWl_u8fg9mbD0xtapjLomZUCipr_Hqd/s320/3FD4C740-C098-4776-8255-D448F7E3DA0D.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><i>Kargıcık Koyu</i></td></tr></tbody></table><br /><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgFK3VeASlCWxHy5l29ZtQjl3GFEB11azkvuSUg3LN_IUiUg5kgBMEBxEs6TZ337JWa-XhzcFgZDSKkTdfVUEyUqvbjy5JwUYvClAnhlfCle0229uITj7hPHdluCcEObHdsxv1AcTOUUzMPPtD5MPjpKxO-HZ6wfWP5eqcEqd42BCpbLorL7ROc5O44/s1472/12819F14-A5BE-442C-96B5-20332F97DCB3.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgFK3VeASlCWxHy5l29ZtQjl3GFEB11azkvuSUg3LN_IUiUg5kgBMEBxEs6TZ337JWa-XhzcFgZDSKkTdfVUEyUqvbjy5JwUYvClAnhlfCle0229uITj7hPHdluCcEObHdsxv1AcTOUUzMPPtD5MPjpKxO-HZ6wfWP5eqcEqd42BCpbLorL7ROc5O44/s320/12819F14-A5BE-442C-96B5-20332F97DCB3.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><i>Kargıcık Koyu</i></td></tr></tbody></table><p><br /></p><p>Rüzgar deli gibi esiyor, Alakışla Bükü'ne gidip rüzgarı kıçtan alacak şekilde kıçtan kara bağlanmaya karar veriyorum Esma'nın tereddütlerine rağmen. Demiri topluyoruz. Koydan çıkıp Orak Adası'nı geçerken daha önce hiç demirlemediğim bu adaya demir atmaya karar veriyorum. Rüzgarı kıçtan alacağımı hesap etmeme rağmen karaya sokulduğumda bile rüzgarın hiçe azalmadığını görüyorum. Demir atıp tekneyi rüzgara bırakıyoruz botu indirirken. Botu ve Esma'yı bırakmak için tekrar karaya tornistan ile yaklaşırken bir yerlere takılıyoruz. Bir kaç manevradan sonra görüyoruz ki bizim zincir bir kayanın etrafından dolanmış. Bir ileri git, bir geri derken zinciri kurtaramayınca toplamaya karar veriyoruz. O sırada teknelerden birisinden bir bot ile bir çocuk geliyor yardıma. Biz demiri toplarken o halatımızı götürüp bir kayaya bağlıyor. Biz yeniden demir atıp karaya ve çocuğa yaklaşırken rüzgar hızını hiç kesmiyor. Hesapladığım gibi tam kıçtan da gelmiyor üstelik. Bağlanıyoruz ama keyifsiz bir iş yapmış olmanın gerginliği içinde motoru kapatıyorum. Genç arkadaşa defalarca teşekkür ederken kendime kızıyorum çözüm planımın kendisi de sorun oldu diyerek. İkinci koltuk halatını da bağlayıp gitmişti çocuk. Vinç kullanarak biraz daha halatları kasıp teknenin kıçını rüzgara döndürmeye çalışıyor, ancak sancağımızdaki motoryattan uzaklaşmayı başarsam da rüzgar tam arkama almayı başaramayıp pes ediyorum sonunda. Keyifsiz bir akşam yemeği sonrasında sabaha kadar huzursuz bir uykuya teslim olmak üzere kamaraya çekiliyorum, defalarca uyanacağımı bilerek.</p><p><b>3 Ekim 2022, Pazartesi</b></p><p>Bugün öğleden sonra belki Çökertme'ye kadar şöyle bir uzanacak sert hava olacak Bodrum taraflarında. O nedenle sabah 07.00 gibi uyanıp 7.30'da demiri topluyoruz. Koltuk halatlarını Esma çözüyor.</p><p>Hava güzel, şort tişört ile yoldayız. Bot arkamızda, akşam kürekleri tekneye almıştım. </p><p>Bir süre sonra Alakışla Bükü'ne yaklaşırken biraz rüzgar başlıyor ama yelken açmaya üşeniyorum. İki saatlik bir yolumuz var Çökertme'ye, motorla gitmek daha rahat geliyor sabahın bu saatinde. Alakışla Bükü'nden geçerken burada da hala rüzgar olduğunu, kıçtan kara bağlanmış guletlerin dışında yelkenlilerin alargada kaldığını görüyorum. </p><p>Alakışla Bükü'nü geride bırakırken rüzgar artmaya başlıyor. Önce 20-25 knotlara çıkan rüzgar giderek artıyor ve önce 30, sonra 35 knot olurken can yeleklerini giyiyoruz polarlarımızın üzerine. Sonra dalgalar köpürmeye başlıyor ve tam iskele bordamızdan gelmeye başlıyorlar. Biraz içeri sokulalım desem dalgalar beyaz köpükleri ile birlikte güverteden aşıyor. Arkamızdaki bot bir anda tepetaklak oluyor, tahminen hemen ilk saniyelerde oturak gidiyor. 40 knot rüzgar 45 knota çıktığında bir de yağmurluk giyiyoruz üzerimize. Dalgalar çok büyük değil ama deli gibi esen ve uğuldayan rüzgarın sesi kulaklarımızda. İçeri sokulmam mümkün değil, iskeleye döndüğümde dalgalar üzerimizden geçiyor, rotamıza dönüp dalgaları bordadan almaya devam ettiğimde ise tekne biraz sancağa yatıp kalkıyor ama 2.500 devirde hala yol yapıyoruz. 42 knot görmüştüm ama 45 knot hiç görmemiştim. Biraz sonra 54 knot da görüyorum. Tekne gittiği sürece sorun yok, ama motor susarsa nasıl ve ne kadar yelken açar ve rüzgarı teknenin kıçına alıp Datça Yarımadasına doğru dönerim diye kafamda planlar yapıyorum, ama tekne gidiyor. 3-4 kez daha 54 ve 55 knotlar görüp yola devam ediyoruz, Esma'nın bir yere mi sığınsak acabaları arasında. İleride Mazı var, sonrasında da Çökertme. En fazla yarım saatlik yolumuz var. Sonra rüzgar 40-45 knotlara oturuyoruz, Silent Swan da dalgalar ile bazen sancağına yatsa da gidiyor. </p><p>Mazı'ya girdiğimizde rüzgar 25 knotlara düşüyor ama burayı gecelemek için sevmiyoruz. Tekrar koydan çıktığımızda rüzgar 30-35 knota düşmüş durumda. 50 knotlardan sonra bu rüzgar ben hiç rahatsız etmiyor. "Sık Esma dişini" diyerek Çökertme'ye kadar devam ediyoruz. </p><p>Çökertme'ye girdiğimizde rüzgar 20-25'ler civarına düşüyor. Restoranları sancağımızda bırakacak şekilde dipteki koya sokulup demiri bırakıyoruz. Biraz nefes aldıktan sonra Esma'ya girişte solda kalan koya demir atıp kıçtan kara bağlanmak istediğimi söylüyorum. Önce botla gidip orada bağlı iki yelkenli tekneden Hancı'nın kaptanı Ali Bey ile görüşüyorum. Yanlarına demir atacağımı, rüzgardan üzerlerine düşersem kusura bakmamalarını söylediğimde Ali Bey "gel bize yaslan, sonra bağlanırsın" diyor. Tekneye dönüp demiri toplayıp iki yelkenlinin iskele tarafında yeniden demir atıp kıçtan bağlanmak üzere Esma'yı oturağı artık olmayan bota bırakıyorum. Hancı'nın sancağındaki yelkenli tekneden gelen beyefendi bağlanmamıza yardım ediyor. Motoru ve içimdeki fırtınayı susturuyorum. İki gece buradayım, bir yere kıpırdamam artık. Bir süre de rüzgar sesi olmasa süper olur.</p><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjbANnAubG5G_Qmie1Wy3yfRrEpBGPAjnh51MLwTypjsdtPgcGdysiOmAPfxVfLX6mZ857x3bc_s0tZBbIN4jaOlEfSJ8J06ei79nj6MnajbVvvsInmV4EH5oYzjK25VwsdrLuU1nt8Fwj6fZkaOpgIjjQl8YsPR9IPusHQXZ7_J0P04SGZpIHZFs2h/s1000/F5F5D8AF-6DA8-4E2D-A6EA-14B0C7F1D2DD.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="562" data-original-width="1000" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjbANnAubG5G_Qmie1Wy3yfRrEpBGPAjnh51MLwTypjsdtPgcGdysiOmAPfxVfLX6mZ857x3bc_s0tZBbIN4jaOlEfSJ8J06ei79nj6MnajbVvvsInmV4EH5oYzjK25VwsdrLuU1nt8Fwj6fZkaOpgIjjQl8YsPR9IPusHQXZ7_J0P04SGZpIHZFs2h/s320/F5F5D8AF-6DA8-4E2D-A6EA-14B0C7F1D2DD.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><i>Hancı S/Y</i></td></tr></tbody></table><br /><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhSE0asjnQiF16JyWsp5L_yFUP0Vvcv1qeacWRJoxJtvS1dKglFrWG0bm0uvKXLQ76ZGHoLhRYidfZ5kiLipc1fGAanEadWEaGEGDBNojC9TSVA3x2TZ3xhaABV4p1F3O9ul5RNXPRLHnMrNZ1EeH_o4iAzFD-cKLy1YvDsNgwdkLJvjoNYCoCVQCOC/s1472/94D2B336-3F4E-4030-A693-85079B271AE9.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhSE0asjnQiF16JyWsp5L_yFUP0Vvcv1qeacWRJoxJtvS1dKglFrWG0bm0uvKXLQ76ZGHoLhRYidfZ5kiLipc1fGAanEadWEaGEGDBNojC9TSVA3x2TZ3xhaABV4p1F3O9ul5RNXPRLHnMrNZ1EeH_o4iAzFD-cKLy1YvDsNgwdkLJvjoNYCoCVQCOC/s320/94D2B336-3F4E-4030-A693-85079B271AE9.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><i>"Çökertme'ye Ağıt", Şeyda Turgut Çuhadaroğlu</i></td></tr></tbody></table><br /><p>Ali Beyler, Kairos Marinada'larmış ve bugün Akbük'e gideceklermiş. O kadar içeride rüzgar olmayacak ama yaşadığımız havayı anlatınca çok geçe kalmadan demir toplayıp ayrılıyorlar Çökertme'den. Bizse kahvaltı hazırlarken, yerken, denize girerken ve girdikten sonra dinleniyoruz. Kıçtan rüzgar alacak şekilde bağlandığım bu yerde iki gün boyunca bir sancaktan bir iskeleden rüzgar alıyorum sürekli, ama demirim sağlam, tedirginlik yok. </p><p><b>4 Ekim 2022, Salı</b></p><p>Tüm gün Çökertme'deyiz. Hava pırıl pırıl, rüzgar artık daha insaflı, zaman rüzgarsızız. Ama rüzgar sesinden yorulduğumu hissediyorum bugün. Gün içinde kısa bir yürüyüş ve yanan ağaçlara dokunuş sonrasında içimiz acıyarak tekneye geri dönüyoruz. </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh-qMbXHvxC5wprG-U14L-O1gKKN_X4K7aWwrNW5oRRZaq63HX-NtbQ5FpuG7d0IgvpiNDsvrkAquQ2NGqobo4tWWhLfXYjnGVg-ENm_FB2eBcnGqa_5-aeS7ETg6LmyYsTpX9KCWHDtuv6vYZu4w6GYDE2zmmD2jDIwbO3gTCfjxvDsuWN5xtlDs13/s1472/8B01DA01-2446-4ED3-8678-4D163BE892FE.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh-qMbXHvxC5wprG-U14L-O1gKKN_X4K7aWwrNW5oRRZaq63HX-NtbQ5FpuG7d0IgvpiNDsvrkAquQ2NGqobo4tWWhLfXYjnGVg-ENm_FB2eBcnGqa_5-aeS7ETg6LmyYsTpX9KCWHDtuv6vYZu4w6GYDE2zmmD2jDIwbO3gTCfjxvDsuWN5xtlDs13/s320/8B01DA01-2446-4ED3-8678-4D163BE892FE.jpeg" width="320" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhkqzLtmp7Uy6R-LKGT1FSghT76k6hRthGhtql8m0ksZ4v-kGgqtmtcal-pkcoqoS6innQfwV5Y_2p8kiNK48lZ7Qytil4gyyiv9PB64zizvqdbYBDKK8C_oSHK84LYMy9cZFresVny7qBqPN5yKErm-lzso2zuEi2juqQaqwzj9Z7pJeGI5f3dv6bH/s1472/DB77623F-1DC3-4F25-80ED-06C7CA703415.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1472" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhkqzLtmp7Uy6R-LKGT1FSghT76k6hRthGhtql8m0ksZ4v-kGgqtmtcal-pkcoqoS6innQfwV5Y_2p8kiNK48lZ7Qytil4gyyiv9PB64zizvqdbYBDKK8C_oSHK84LYMy9cZFresVny7qBqPN5yKErm-lzso2zuEi2juqQaqwzj9Z7pJeGI5f3dv6bH/s320/DB77623F-1DC3-4F25-80ED-06C7CA703415.jpeg" width="320" /></a></div><br /><p>İstanbul uçağımız yarın akşam. Bugün tam bir dinlenme ile geçiyor. Aldığımız tüm erzağı bitirerek günü sonlandırıyoruz.</p><p><b>5 Ekim 2022, Çarşamba</b></p><p>Bu gece de sürekli esti rüzgar. Saat 7.30'da uyanıp 8.00 gibi hareket ediyoruz, rüzgarına rağmen solugansız geçirdiğimiz iki gün sonrasında bu güzelim koydan. Bazen yelken, bazen motorla seyrimiz iki saat kadar sürüyor ve önce mazot için yakıt iskelesine bağlanıyoruz Ören'e geldiğimizde. 112 litre kadar mazot alıyoruz. Toplam motor çalıştırma süresim 51 saat olmuş. Ortalama yakıt tüketimimiz 2 litre kadar. Yaklaşık 270 dm kadar yol yapmışız. </p><p>B pontonuna bağlandığımızda saat 10.30, motor saatimiz ise 1036. Colin'in dediği gibi el ve ayak parmaklarımız yerinde, sakatlanma yok, keyif ise çok. Benim hacmime göre beni zorlamasını beklediğim ama Alakışla sonrasındaki kaçak dışında keyfimizi kaçıran hiç bir şeyin olmadığı, bolca keyif aldığımız bir seyri geride bırakmış olmanın hem gururu, hem de hüznü içindeyim tekneyi toparlarken. Teknenin hem güvertesini, hem de bordasını suyla yıkayıp güverteye alıyoruz 12 gün boyunca hep güvertede taşıdığımız, bir gün Orak Adası'nda suya indirdiğimiz ve o sabah yaşadığımız kıran ya da kaçak sırasında oturağını kaybettiğimiz botumuzu.</p><p>Sonra güzel bir kahvaltı, sonra teknenin iç temizliği, bavul hazırlamalar ve taksiye binip havaalanına gitme vakti. Kasım sonuna kadar veda ediyoruz Silent Swan'a.</p><p><br /></p><p><br /></p></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><br /></div></div></div>Tayfun Gülerhttp://www.blogger.com/profile/15895150340376020508noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-5142228431658330942.post-13190360183828927592020-07-14T19:12:00.003+03:002020-08-09T21:15:56.740+03:00SILENT SWAN, ÖREN'E KAVUŞTU<p class="MsoNormal" style="text-align: left;"></p><p class="MsoNormal" style="text-align: left;"><b><span style="color: black; line-height: 115%;">İSTANBUL'DAN ÖREN'E TEKNE TRANSFERİ</span></b><span style="color: black; line-height: 115%;"><br />
<br />
Bir önceki sene Ataköy Marina'da sözleşmemiz sona ererken teknemi götürmek için
bana en cazip gelen marina, Gökova Ören Marina olmuştu. Ancak İstanbul'da West
İstanbul Marina'nın çok güzel bir fiyat vermesi ve benim teknemden ayrılmaya
henüz hazır olmadığımı fark etmem nedeniyle Ören kararımı biraz ötelemiştim.
West İstanbul Marina'dan bir marina olarak çok keyif almama rağmen, Adalar'a
ulaşmamızın güçlüğü, sadece haftasonları tekneyi ziyaret ve liman dışında biraz
yelken ya da motor seyrinin ötesine geçemeyen bir süreç, tekneyi Ege'ye götürme
kararımızı daha ciddi bir şekilde sorgulamamıza yol açtı.<br />
<br />
Marina değişikliği için aklıma yine ilk gelen, kalbimin sesini dinlediğimde
bana tek adres gibi gelen, Gökova Marina oldu. Bu sene, şubattaki Boatshow
öncesi bir karar vermek üzere bir haftasonu, Esma ile birlikte atlayıp Bodrum'a
gittik. Cumartesi gecesi Güllük'te bir otelde kaldık. Ertesi sabah önce Güllük
Marina'yı ziyaret ettik. Daha önce tekne bakmak üzere gittiğimiz bir marina
idi. O zaman da beğenmiştik. Güzel, keyifli, sessiz, butik bir marina. Ama
bizim asıl görmek istediğimiz, Gökova Ören Marina. Kıyıkışlacık'taki marinayı
görmeyi ise en sona bıraktık.<br />
<br />
Kiraladığımız araba ile Güllük-Ören arası 1 saat sürdü. Çok keyifli bir yoldan
geçerek haince Gökova'nın kalbine saplanmış o ucube termik santral bacasının
dibinden sola döndük, başımızı da o tarafa döndürerek. Ne kadar büyük bir
hainliktir bu termik santral. Şimdi de benzer hainlik, Akkuyu'da yapılıyor.<br />
<br />
Yandex bizi ara sokaklardan geçirerek marinanın kapısına kadar getiriyor.
İçimiz açılıyor hemen. Park ediyor ve önce ofis binasına girerek kendimizi
tanıtıyoruz. İki senedir pazarlık ettiğim için beni tanıyorlar zaten. Ön
bürodaki Umut, marina müdürlüğüne vekalet eden Alp (o gün kendisi orada değil).
Bizi elektrikli bir shutle aracına bindirerek marinayır gezdiriyorlar. Zaten
çoktan hazırım ben bu marinaya. Esma ile birlikte anında beğeniyor,
benimsiyoruz.<br />
İstanbul'un boğuculuğundan sonra burası bize ne kadar dingin, dinlendirici ve
dinleyici geliyor ki, bizi dinlediğini hissediyoruz.<br />
<br />
"Tamam" diyoruz Esma ile göz göze gelip konuşmadan. Sabahtan
Cengizler'e de haber vermiştim Ören'de olacağız diye. Onlar da emekli olup
Marmaris'e yerleşenlerden. Biraz sonra onlar da Yandex ile marinanın kapısını
buluyorlar. Marina'nın kafesinde birer kahve içerken hasret de gideriyoruz aynı
zamanda. “Kıyıkışlacık'ı da görelim” diyorlar. "Ben buradan kalkmıyorum,
gerek yok Kıyıkışlacığı görmeye". Kalkıyoruz sonra. Uçağımız var akşamüstü.
Hem Kıyıkışlacık'ı da görelim, belki balık-rakı (balık bende rakıya öncelikli)
yapma şansımız da olur.<br />
Yandex ile yola çıkıyoruz. Ören'in uzun bir sahil yolu var. Oradan geçiyoruz
denize baka baka, girilmez levhasını geride bıraktığımızı fark ede, fark ede.
Utanıp doğru yola giriyor ve Kıyıkışlacık'a yola koyuluyoruz.<br />
<br />
Havaalanı ayrımından sonrası çok sevimsiz. Git, git bir türlü Kıyıkışlacık'a
ulaşamıyoruz. Önce ana limana giriyor, yanlış yerde olduğumuzu anlayınca ana
yola geri dönüp Yandex'e yeniden adres giriyoruz.<br />
<br />
Kıyıkışlacık'taki İasos Marina da butik, sessiz-sakin ve köşelerde saklanmış
bir marina. İki kişi var görevli. Burası sadece inzivaya çekilenler için bir
marina olabilirmiş gibi hissediyoruz. Limanda nerede balık yiyebileceğimizi
öğrenip hemen yola çıkıyoruz.<br />
<br />
Kıyıkışlacık Liman'da bir balıkçıdan balık alıp, deniz kenarındaki bir
restorana götürüp oturuyoruz. Balıların pişmesini beklerken bir biranın yarısı,
balıkları yerken de diğer yarısı yeterli oluyor bana. Bugün keyfim yerinde ama
ikinci birayı havaalanına bırakıyorum. Dönüş yolu sevimsiz çünkü.<br />
<br />
Uçağa bindiğimizde karar çoktan şekillenmiş. İkimiz de teknemizi, Silent Swan'ı
Ören'e götürmeye, daha marinayı gördüğümüzde karar vermişiz bile.<br />
<br />
Karar verme süreci böyle.<br />
<br />
Şubat'ta CNR'daki fuarda Ören Marina ile el sıkışıyoruz, fuar sonrası
anlaştığımız parayı havale ediyoruz, artık Ören Marina'lıyız. Marinaya ne zaman
girersek sözleşmemiz o zaman başlayacak. WİM'deki süremiz, nisan sonunda (2020)
doluyor. Nisan sonunda yol koyulsak 10 güne götürürüz tekneyi. Önce Saro (Ari
Paşalı) Hoca ile konuşuyorum. Cumartesi akşamüstü çıkar ertesi gün Bozcaada'da
durur, mazot alıp, ertesi sabah Midilli'nin arkasından güneye, uygun bir yerde
geceleme, bir sonraki gün yine uzun bir seyir ile Ören. Bu program daha çok
işime geliyor. Hem tekneyi götüreceğiz, hem Saro Hoca ile uzun seyir yapmış
olacağım, hem de işten güçten çok uzak kalmayacağım. Whatusp gruplarında
tanıştığım bazı kaptanlar, nisan sonunun güneye seyir için çok keyifli
olmayabileceğini, çok sık fırtınaların olduğu bir dönem olduğunu söylüyorlar.<br />
<br />
Ören, bir tutku oluyor yaşamımda. Sürekli Youtube'da, internette Ören Marina
ile ilgili videolar arayıp seyrediyorum. Eşe dosta anlatıyorum, ne kadar
etkileyici bir yer olduğunu. Kendime anlatıyorum, ne kadar doğru bir karar
verdiğimizi, ne kadar heyecanla beklediğimi. Gökova hayran olduğum bir koy. Birden
fazla kez yelkenli tekne haftamız olmuştu Gökova’da. Karacasöğüt, Longöz,
karaya oturduğum Büyük Çatı, bileğimi kırdığım Okluk Koyu; aklımda yer etmiş,
hiç unutamadığım büyülü lokasyonlar arasında ve hasretle bekliyorum yeniden o
koylara demir atmayı.<br />
<br />
Nisan sonu gidiyoruz inşallah, her ay mümkünse iki uzun haftasonu, perşembe
akşamından çıkıp pazar dönmek şeklinde planlar yapıyoruz. Haziran başı, zaten ekip
ile Yunan adalarındayız, hemen dönüşte teknemi görmem lazım, haziran ortasına bilet
alınıyor. Haziran'ın sonu, temmuzun ortası, bayramın kör sabahına gidiş, gece
karanlığında dönüş biletleri, hepsi tamam.</span><span style="line-height: 115%;"><o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span style="line-height: 115%;">Sonra “Corona
Günleri’nde Aşk” başlıyor. Hayatımız korku filmine dönüyor. Aşk diyorum ama,
aşk tek taraflı. Covid bize ulaşmaya çalışıyor büyük bir iştahla, biz kaçmaya
büyük bir korkuyla. Kaçamazsan ölüyorsun çünkü. Çin’den başlayan, Avrupa
Ülkeleri’nde hızla yayılan, bize de sıçradığında İtalya’da ölüm sayısı şimdiden
10.000’e ulaşmış, İspanyol gribi gibi dünyanın sapır sapır döküleceğine ilişkin
öngörülere neden olmuş, gerçekten insanları öldüren bir salgın bu ve kısa
zamanda WHO tarafından pandemi olarak ilan ediliyor. Bütün ülkeler kendi canını
kurtarmanın peşinde. İngiltere halkını önlem almaksızın virüsün kucağına
bırakmış, kendiliğinden bağışıklık gelişsin rüyasında, İtalya önlemler alıyor
ama özellikle yaşlılar olmak üzere İtalyanlar yüzer yüzer ölüyor, İtalyanlar
çaresiz kalıyor. 60 yaş ve üzeri hassas nüfus olarak ilan ediliyor, <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>salgının boyutlarının ve sonuçlarının ne kadar
ciddi olabileceğine ilişkin bir şey bilen yok, ama bolca felaket senaryoları
dolaşıyor her yerlerde.<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span style="line-height: 115%;">Hastanemize
gelen Covid’li hasta sayısı giderek artıyor, kamu hastanelerinin kitlendiğine
ilişkin haberler uçuşuyor, yetkililer her zaman olduğu gibi akılcı, şeffaf ve
bilgilendirici olma cesaretini gösteremiyor. Bizler, internet ve sosyal medyayı
kullanarak hastalıkla bizden daha önce savaşmaya başlamış ülkelerin
hekimlerinden gelen bilgiler, öngörüler ile kendi deneyimlerimizi birleştirerek
hastalarımıza ve kendimize yardımcı olmaya çalışıyoruz.<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span style="line-height: 115%;">Bu dönem, kısa
süreliğine de olsa ölmekten korktuğum, kendimce erkenden gideceğim endişesini
yaşadığım, şimdi yoğun bakım yatağında yatıyor olsaydım, neyi yapmadığım,
yapamayacağım için üzüleceğimi sorguladığım bir dönem oluyor. Ülkeyi
yönetenlerin olayın ciddiyetini günlerce belki haftalarca algılayamadığı, ilk
alınan tedbirler arasında uçak biletlerindeki KDV oranının düşürülmesinin de
olduğu, aslında başlangıçta uzun bir süre hiçbir tedbirin alınamadığı
karakterde bir ülkede, her zaman olduğu gibi işimiz, Allah’a kalıyor.<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span style="line-height: 115%;">Hastanedeki,
bizlerdeki, bendeki ilk panik azaldıktan sonra hem insanlara daha fazla nasıl
yardımcı olabiliriz, hem de kendimizi ve ailelerimizi nasıl koruruz derdine
düşüyoruz ve çok bir süre geçmeden bu yaşama adapte oluyoruz. Ameliyatlarımız ve
polikliniklerimiz durma noktasına geliyor, daha az kişi ile hastaneyi ve
ameliyathaneyi döndürebiliyor, özellikle ilk günlerde ne olduğunu anlamadan
hastalar ile haşır neşir olan doktor ve diğer sağlık hizmeti<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>veren arkadaşlarımızın patır patır Covid’e
yakalandığını görünce korkularımız artıyor ve kronik hale geliyor; hiçbir
kaçışın olmadığı bu süreçte, sadece maske sayımızı arttırıyoruz, yüzümüzü
korumaya, şeffaf siperlikler ile gözlerimizi sakınmaya çalışıyoruz, sanırım
bundan sonra kolay kolay değiştiremeyeceğimiz alışkanlıklar geliştiriyor ve
onlara sığınıyoruz. Sarılmıyoruz mesela kimseye, kimseyi öpmeye yeltenmiyoruz,
insanlar ile aramıza sosyal mesafe diye bir kavram giriyor, birbirimizden
uzaklaşıyoruz. Elimizi çok sık yıkıyor, kurumasına, yara olmasına neden oluyor,
sonra da nemlensin diye nemlendirici kullanıyoruz, nemlendiriciyi ellediğimiz
için kıllanıyor ve ellerimizi yeniden yıkıyoruz, yıkadıktan sonra musluğu kapattığımız
elimizi sonra bir daha yıkıyoruz. Korkudan; eve gittiğimizde ailemiz ile
odalarımızı, havlularımızı, öykülerimizi bile ayırıyoruz, hastanede olanları
anlatırsak, evdekilere de belki virüs bulaşacak diye.<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span style="line-height: 115%;">Sapıttığımız
bu sürecin sonrasında, bize yakıştığı gibi normale dönme gayretlerimiz ve
becerimiz artıyor, büyük bir güçle direnmeye başlıyoruz. İdari düzeyde daha
etkili, akılcı tedbirler alınmaya başlıyor, sağlık bakanı şeffaf bir şekilde
istatistiksel bilgiler vermeye başlıyor. Her gece acaba bugünkü rakamlar nasıl
diye televizyon karşısına çivileniyoruz. Bu sürecin uzun soluklu ve çok sancılı
olacağı gerçeğini kabulleniyoruz. Ama bir güzelliği de oluyor bu sürecin
aslında. Sadece kendimize ve beraberinde nihayet sadece bilime ve akıla
güvenmemiz gerektiğini algıladığımız, bilime ve akıla sırt dönmüşlerin bile
çaresizce bu gerçeği kabul ettiği, bilimden medet umduğu, bilim insanları
aşı-ilaç geliştirsinler diye umutla beklediği günleri yaşamaya başlıyoruz.<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span style="line-height: 115%;">Bu süreçte
en çok etkilendiğim an, bir arkadaşımın bir sözünü duyduğum telefon
konuşmasıdır. Deniz sevdalısı, yelken aşığı, kendi yelkenli teknesini almaya
henüz karar vermemiş,<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>2023’te emekli
olmadan hemen önce tekne almayı planlayan bir hekim arkadaşım, kendisi ile
sohbet ettiğimiz günden bir kaç gün sonra yüksek ateş nedeniyle gittiği kendi
hastanesinde, Covid şüphesi ile hastaneye yatırılıyor. Her geçen gün durumu
kötüye gidiyor, önceleri telefon ile konuşabilir, bana bilgi verebilir
haldeyken sonraları nefes alamaz, kendi deyimiyle kan tükürür hale geliyor.
Boğuluyor. Fenerbahçe’de, Kalamış Marina’daki henüz almadığı teknesine her gün
uğrama, kromlarını parlatma, yelken yapma, Burgaz’a gidip rakı-balık yapma,
sonrasında 2023’te emekli olup Ege’ye yerleşme, doğaya dönme planları olan bu
adamın ölümün kıyısından sıyırıp tam 15 gün sonra yaşama tekrar döndüğünde
söylediği söz, sadece şu oluyor: “Tamam,teknemi çok gecikmeden alacağım, ama
şimdi sadece nefes alabilmek istiyorum”.<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span style="line-height: 115%;">Hoppp,
kendime geliyorum. Ne istiyorum? Denizde olmak, teknemde olmak, böyle deli gibi
çalışmamak, bu çalışma temposunu normalmiş gibi görmekten vazgeçmek, kaç yılım daha
kaldı ki kaldı diye sormamak, ya da belki de sormak, kalan yıllarımı hesaplayıp,
çalıştığım yılları toplayıp, birbirindençıkarıp ona göre ne zaman emekli
olacağım hesabı yapmamak, ne kadar kaldıysa geriye denizde geçirmek. Yoğun
bakım yatağında yatıyor olsam ve kendime “ne yapmadığın ya da yapamayacağın
için pişman olursun ?” sorusunun cevabını buluyorum: Teknemiz ile Gökova’ya,
Ören’e gitmek, emekli olmadan önce mümkün olduğunca çok, fazla uzatmadan emekli
olduğumda ise mümkün olduğunca çoktan daha çok teknemizde olmak, o koy senin bu
koy benim gezmek, yeni yerler keşfetmek, mümkün olduğunca uzaklara gitmek, hem
teknede yorulmak, öğrenmek, hem de dinginleşmek.<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span style="line-height: 115%;">Öyleyse
Silent Swan mümkün olan en kısa zamanda güneye götürülecek, o an gelene kadar
ölünmeyecek, ölmemek için maksimum koruma tedbirleri ihmal edilmeyecek ama çok
da abartılmayacak, kâbus haline getirilmeyecek, midede ülser oluşturulmayacak,
mide kanatılmayacak, kafa üşütülmeyecek.<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span style="line-height: 115%;">Tekne Ören’e
götürülecek de, nisan sonuna kadar olan WİM sözleşmemizin bitiminde marinadan
ayrılma olasılığımız olmayabilir. Zira biz teknemizi götürebilecek miyiz, ne
zaman götürebileceğiz sarmalı içinde yuvarlanıp dururken Bilim Kurulu’na
sürekli direnen büyüklerimiz (!) nihayet pes ediyor, sokağa çıkma yasaklarını
başlatıyor. Limanlardan çıkışlar yasaklanıyor, şehirlerarası yolculuklar
kısıtlanıyor, büyük şehirlerden çıkamaz, bir diğerine giremez hale geliyoruz. Böylece
bu sarmaldan kurtulma çabalarımıza ve marinadan nasıl çıkarız sorusuna cevap
aramaya gerek kalmıyor. Çıkamıyoruz çünkü. Ne zaman çıkabileceğimiz de belirsiz
hale geliyor. WİM ile görüşüp sözleşmeyi bir ay daha uzatıyorum. West İstanbul
Marina’nın bu süreçte, ödemeler, fiyat belirlemeler ile ilgili asil tavrını hiç
unutmayacağım. Selam olsun onlara.<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span style="line-height: 115%;">Bekliyoruz.<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span style="line-height: 115%;">“Bugünü de
hasta olmadan atlatabilecek miyiz ?”, “boğazım mı ağrıyor ne ?”, “kas ağrısı
değil bu, hayır, Covid olmadım”, “ateşim çıktı işte, Covid oldum” gibi bir sürü
endişe ile virüsün etkisini kaybedeceği günlere kavuşmayı bekliyoruz. Virüsün
etkisini kaybetmesi bir yana, tüm dünyada, eylül-ekimde Covid’in ikinci dalga
yapacağına ilişkin söylemler dolaşıyor. Biz ise hala Covid testi yapamıyor,
yaptıramıyoruz. Cerrahi maske sıkıntısı yaşıyoruz. Üç kuruşluk maskelerin bir
kutusu 250 TL’a satılıyor. Sonra devlet olaya el koyuyor çok şükür ve maskelere
artık hiç ulaşamıyoruz. Ameliyathanede bile maske sıkıntısı yaşar hale
geliyoruz. Devlet, hastanelerin kendi olanakları ile maske teminine izin
vermiyor. Koruyucu niteliği yüksek olan ve N95 diye tabir edilen maskelere
ulaşmak için inim inliyoruz. <o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span style="line-height: 115%;">Sonra süreç
biraz daha dinginleşiyor, dengeleniyor, Covid yaşamımızın bir parçası oluyor,
her gün kaybettiğimiz onlarca vatandaşımızın acısı, belki de sadece ateşin
düştüğü yeri yakar hale geliyor ve ölümler, yoğun bakımda yatanlar, intübe
hastalar bizim için ne yazık ki sadece rakamlara dönüşüyor, rakamlardan
utanıyor, ama bugün de ölmedik diyerek yaşamaya devam ediyoruz.<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span style="line-height: 115%;">Haziran
gelinceye kadar, Liman Başkanlıklarının kararları her kentte farklılıklar
gösteriyor. Marmaris’te tekneler koy koy gezer, sakinlikten memnun ama
ıssızlıktan şikayet ederken İstanbul’da marinalardan burnumuzu çıkaramıyoruz.
Yine de şanslı hissediyorum kendimi, mesai daha erken bitiyor, trafik neredeyse
hiç yok, sık aralıklar ile teknemi ziyarete gidebiliyorum. Sonunda 1 Haziran’da
seyir yasakları kalkıyor ve 2 Haziran Salı günü yola çıkma kararı alıyoruz.<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span style="line-height: 115%;">Utanıyorum
bir yandan, insanlar canı ile uğraşırken teknemi güneye götürme rüyam yüzünden.
Bir yandan da hiç utanmıyorum, ben de canımla uğraşıyorum zaten. Artık kendimden,
etrafımdan, geleceğime ilişkin aldığım, alacağım kararlardan utanmıyorum, ya da
öyle zannediyorum, genetik bu, değişir mi hiç, bilemiyorum. Yaşadığım her günün
bir hediye olduğu gerçeğini gözümüze sokuyor yaşam. Zaten bunalmışız, gerim
gerim keman teli gibi gerilmişiz, startta starting box’tan fırlayan atlar gibi
fırlayıveriyoruz İstanbul’dan yasaklar kaldırılır kaldırılmaz. “Kuzeyden Güneye
İnenler” isimli bir whatsup grubundaki listede Silent Swan ismi, ilk sırada. <o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span style="line-height: 115%;">Silent Swan,
5 yaşında bir Bavaria Cruiser 37. Üç sene önce bir doktor arkadaştan aldık. Tekneyi
aldıktan sonra da arkadaş olduk. Ataköy Marina pontonlarında bir arkadaşımın
teknesini sıkça ziyaret ettiğim, yelken ve sohbet fırsatı bulduğumuz, benim de
bir tekne alabileceğim, bunu emekliliğe bırakmadan hemen şimdi yapabileceğim
gerçeğini keşfettiğim günler. G pontonunda gözümü alan, 37 feet gri bordalı şık
bir Bavaria’yı sahibinden.com’da gördüğümde hemen sahibini arıyor, teknenin
Bodrum’a götürülmüş olduğunu öğrenince hafif bir hayal kırıklığı yaşıyorum.
Esma ile konuşup hayatımızda ilk defa tekne görmeye gitmeye karar veriyoruz.</span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span style="line-height: 115%;">İki günlük
Bodrum seyahati, Güllük’te teknenin ziyareti, Yalıkavak’ta arkadaşlarımız ile
bir akşam yemeği, yemek bitiminde arkadışımızın ayağını burkması, gecenin bir
kısmını hastanede geçirmemiz, ertesi gün geç kahvaltımız ile geçen haftasonunda
tekneye fiyat verme, sahip olmayı düşünme gibi düşünceler nedense yer almıyor.
Nedendir, hala bilmem. Belki gerçekten hala tekne almaya hazır değilimdir,
bilemiyorum. “O tekne senin değildir, seni bekleyen o tekne değildir, tekneyi
gördüğünde anlarsın zaten, aşık olursun”. Yok, ben bu tür duygulanımlara
uzağım. Sonuçta bir tekne alınacak, tabii ki beğenilecek, fikir jimnastiği
yapılacak, boşa konulacak, doluyor mu, doluya konulacak alıyor mu diye bakılacak.
Araba alıyorsun, âşık olduğun için mi, ya da aldıktan sonra âşık mı oluyorsun
arabana, yok artık. <o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span style="line-height: 115%;">Öyle
değilmiş tabii kazın ayağı. Tekneni aldıktan sonra yavaş yavaş ona âşık
oluyormuşsun.<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span style="line-height: 115%;">Silent Swan,
yine G pontonunda, Can’ın teknesine yürürken gözümün içine giren o iki tekneden
biri. İkisi de Bavaria Cruise 37. İki kardeşlermiş gibi bakardım ben onlara. Birini
gidip Bodrum’da gördüm, Silent Swan ise hep gözümün önünde. Nedense, bu tekne
satılsa da alsam duygusu var içimde. Gittim, bunun kardeşine baktım, beğendim
de, 37 feet bir tekne alınabilir noktasına geldim zaten. İnşallah bu da bir gün
satılık tekne ilanlarında yer bulur kendine.<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span style="line-height: 115%;">Beyaz bir
tekne Silent Swan. Çok keyifli minderleri var havuzlukta ve güvertede. Nedense
bu minderler benim için cazip. Bilemiyorum nedenini. Her geçişimde tekrar
tekrar bakıyor ve düşünüyorum, 37 feet tekne bana yetecek mi gerçekten diye. O
sıralar, sahibinden.com’daki 40-42 feet bütün 2. el tekneleri biliyorum. Aynı
teknelere bakıyorum bazen defalarca. Yeni bir tekne girerse listeye sanki en
önce benim haberim oluyor. Sanki tekne almaya daha bir hazırım artık.<o:p></o:p></span></p><table cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: left;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-EZ25SQwvxy0/XvybbXGaYdI/AAAAAAAAMZ0/MzgFvPwy3PoXkiukSgTuT7vErrgVHbxDwCK4BGAsYHg/s1169/E65386EA-9325-4090-9D83-1FEC1774F98B.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="647" data-original-width="1169" src="https://1.bp.blogspot.com/-EZ25SQwvxy0/XvybbXGaYdI/AAAAAAAAMZ0/MzgFvPwy3PoXkiukSgTuT7vErrgVHbxDwCK4BGAsYHg/s320/E65386EA-9325-4090-9D83-1FEC1774F98B.jpeg" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Silent Swan S/Y </td></tr></tbody></table><p class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span>Sonra bir
gün Silent Swan’a çok benzeyen 37 feet beyaz bir Bavaria ilanı görüyorum
sahibinden.com’da. Resimlere dikkatle baktığımda arkadaki binayı tanıyorum, aslında
teknenin parmak pontona bağlanma halatlarını ve bağlanma açılarını bile
tanıyorum. Resimdeki marina binası, Ataköy Marina ofis binası. Marina ofisini
arıyorum hemen, telefonunu istiyorum sahibinin. Sadece e-maili var, bana
emailini veriyorlar.</span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span style="line-height: 115%;">Mailime
akşam cevap geliyor, ertesi gün telefonlaşıyoruz. Bir hekim teknesi olduğunu
öğrenince daha bir keyifleniyor, ısınıyorum. Teknenin dışını zaten görüp
beğendiğimi, içini merak ettiğimi söylüyor, nasıl görebileceğimi soruyorum. “Anahtarı
arabada, araba ise Çobançeşme’de oto tamircisinde” diyor Kadir Bey, “gidip
anahtarı alın, tekneyi görün”.<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span style="line-height: 115%;">Alıyorum ve
görüyorum.<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span style="line-height: 115%;">Teknenin
dışı gibi, içi de pırıl pırıl, aydınlık, ferah, büyük. İki kamaralı oluşundan
kaynaklanan daha da bir büyüklüğü var.<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span style="line-height: 115%;">Oturuyorum
içeride koltuklardan birinde. Bekliyorum. Hayır, hiç de öyle olmuyor. “İşte bu
tekne benim, beni bekleyen tekne işte bu” falan olmuyor. Teknenin içinde
oturuyorum, havuzluğunda oturuyorum belki ilahi bir ses gelecek “al bu tekneyi”
diyecek diye. Öyle bir şey de yok. Yine tekne almalı mıyım noktasında buluyorum
kendimi. Biriktirdiğim tüm parayı vermem gerekiyor bu tekneyi alacaksam, üstüne
de daha para koymam gerekiyor.<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span style="line-height: 115%;">Bir ay kadar
bir süre telefonlaşmalar, yurtdışına çıkışlar nedeniyle araya süreler girmeler
derken, bir gün Kadir bey eşi ile birlikte bizi tekneye davet ediyor, denize
çıkarıyor, meyve eşliğinde beyaz şarap ikram ediyor, sohbet etme imkanı
yaratıyor. Kadir Bey de benim gibi Çapa’lı. İstanbul Tıp Fakültesi’ne Çapa Tıp
Fakültesi derler ya hatalı bir şekilde. Ama biz gerçekten Çapa’lıyızdır. Bu da
bir sempati ve güven duygusu yaratıyor bizde. O gün el sıkışıyoruz Kadir Bey
ile. Rakamda anlaşıyoruz. Bir iki hafta sonunda ödemeler ve işlemler bitiyor,
Silent Swan Türk Bayrağı’na geçiyor ve bizim oluyor.<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span style="line-height: 115%;">İsmini çok
beğendiğim için değiştirmeyi hiç düşünmüyorum, eski sahibine bu kararımı
sormanın bir nezaket kuralı olduğunu bilmiyorum o tarihlerde. Biliyor olsam
sorar mıydım? Sorar ve ismini korumak için izin isterdim herhalde. Sanırım, Kadir
Bey de bu kararımdan memnun olurdu diye düşünüyorum.<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span style="line-height: 115%;">Bir buçuk
yıl, Ataköy Marina’da kalıyoruz, sözleşmenin bitimine yakın tarihlerde Ataköy Marina
bizden neredeyse tekne parası (!) kadar bağlanma parası istediğinde yer aramaya
başlıyoruz. Esma,<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>tekneyi Ege’ye
götürmemizi çok istiyor, bense kararsızım, ama yer arıyorum yine de güneyde. Aklımda
o zaman bile Ören Marina var. Nedendir bilmem. Asılında biliyorum. Gökova
muhteşem bir körfez, bir sürü koy barındırıyor içerisinde bazılarını ziyaret
etme, havasını koklama, denizine girme, gecesini yaşama, gününe güler yüzle
uyanma şansı bulduğum; görmediğim bir sürü başka köşeleri de bulunduğunu
bildiğim. Fiyatta da anlaştığımız halde, 55 yaşından sonra teknesi olmuş birisi
olarak teknemden uzak kalma fikrinin benim için katlanılabilir olmadığını fark
ediyorum. West İstanbul Marina’nın oldukça cazip teklifi de benim kararımı
etkiliyor. <o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span style="line-height: 115%;">2018 şubatının
son haftası, Ataköy Marina’dan G pontonundan ayrılıp WİM’ya, E pontonuna
bağlıyoruz Silent Swan’ı. WİM gerçekten çok güzel bir marina. Ancak, en büyük
şansızlığı şehre çok uzak olması. Hem araba ile marinaya ulaşmak için, hem de
tekne ile bir yerlere ulaşmak için. Sadece Marmara’ya daha yakın. Birbirini
izleyen iki sene, iki bayramda, birer haftalık Marmara gezisi ile taçlandırıyoruz
bu fırsatı. Teknemizde gerçekten yaşadığımız birer haftadır, o iki hafta.<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span style="line-height: 115%;">Bir buçuk
yıl geçti üzerinden, WİM’e geleli. Artık teknemizde daha uzun süreler yaşamak
istiyoruz. Güneye götürme kararımızın ardında bu özlem de var aslında. Her ay birkaç
gün, hatta ayarlayabilirsem birer hafta Ören’e gitmek için fırsat
yaratabilirsem bir sürü gün teknemizde yaşamış olacağız. <o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span style="line-height: 115%;">Bu,
teknemizde uzun yaşama planlarının ilki yarın gerçekleşecek. Yarın, akşamüstü,
teknemize binip palamarları çözüp WİM'e veda edeceğiz. Gece seyri yapıp
Bozcada'da duracağız ertesi akşamüstü. Bir gün önce teknenin son temizliği
yapılmış, o gün bana kendi ördüğüm ve kilit ile pontondaki koç boynuzlarına
bağladığım halatlarımın kilitlerini söktükten sonra tekneye almak ve teknedeki
iki koltuk halatımızı onların yerine koç boynuzlarına bağlamak, şişme botumuzu
şişirmek, denize atıp seyre hazır hale getirmek, mazot almak, teknenin su
depolarını doldurmak, son alışverişleri yapıp tekneye yerleştirmek ve akşamüstü
trafiğine kalmadan eve dönmek kalıyor. Yarın yolumuz uzun.<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span style="line-height: 115%;"><o:p> </o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: left;"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="line-height: 115%;">2 Haziran 2020, Salı<o:p></o:p></span></b></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span style="line-height: 115%;">Sabah bir
sezaryene anestezi vermem gerekiyor, hastaneye gidiyorum. Aklım teknede ve bizi
heyecanlandıran bu seyir haftasında, Ören yolculuğunda. Aslında Silent Swan
yolculuğa tamamen hazır. Bu sene güneş panelini taktırdım, invertör koydurttum, </span>Honda 2.3 kıçtan takma motorumu aldım, demirimi ultra demir, 45 metrelik zincirimi 75 metre yeni zincir ile
değiştirdim, rahat edemedim, ölçtüğümde
70 metre gelen zincirimin arkasına eski zincirimden 20 metre daha eklettim. Teknenin
haftalık hazırlıkları zaten dünden bitirilmiş. Su depoları ve mazot deposu
ağzına kadar dolu. Kumanya alışverişi dünden tamamlanmış, yerlerine
istiflenmiş, tekneye giderken de evden götürülecekler de tekneye ulaştırıldı
mı, tamam. Akşam üstü ver elini Çanakkale Boğazı, Bozcaada. Yalnız, bir sorun
var; dün akşamüstü aradığımda, Bozcaada liman görevlisi Şerifali, limanın
müsait olduğunu ancak adaya çıkamayacağımızı söylüyor. Aslında iki sorun var. İkinci
sorun da limanda bir gece bağlanmanın fiyatı 175 TL. Çok sevimsiz.</p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span style="line-height: 115%;">Bebek doğar
doğmaz hastaneden ayrılıyorum. Evden Esma’yı ve tekneye götürülecek
bavullarımızı ve son nevaleyi de alıp kapıya çağırdığımız taksiye binip WİM’e
yollanıyoruz. Son malzemelerimiz tekneye yerleştiriliyor, bavullar
boşaltılıyor, son kez fikir teatisinde bulunuluyor ve rota, Marmara Adası, Asmalı’ya
değiştiriliyor. Böylece ilk günden gece seyri ve uzun seyir stresi yaşamamıza
gerek kalmıyor, Bozcada Limanına vereceğimiz 175 TL cebimizde kalıyor.
Geçtiğimiz hafta Ayvalık, Çeşme ve Didim marinalardan fiyat aldığımda bir
gecelik bağlanma için 330-350 TL civarında fiyatlar vermişlerdi. Bir gece için
bu rakamlar da çok abartılı ama, hiç olmazsa marinanın kolaylıklarından
yararlanma gibi bir avantajla beraber belki kabul edilebilir rakamlar. Ya
Bozcaada ? Yazıktır. Pek çok denizci arkadaş, sadece bu fahiş rakamlar
nedeniyle Bozcaada’ya gitmediklerini yazıyor whatsup gruplarında. Bozcaada’dan kurtardığım
175 TL’nı Cunda’da balık akşamı için cüzdanımda bir yere ayırıyorum.<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span style="line-height: 115%;">Saat 11.00’de
motoru çalıştırıyoruz. Motor saati, 632. Palamar desteği alarak koltuk
halatlarımızı çözüyoruz ve bu kez pontonda bırakmıyor, teknemize alıyoruz. El
sallıyoruz ardımızda bıraktıklarımıza, palamar botundakilere, mendirek dışına
dönmeden usturmaçalarımızı da içeriye alıyoruz. 10 saatlik yolumuz var,
heyecanlıyız, ben biraz gerginim ama nedeninden emin değilim. Hava güzel,
rüzgar yok. Keyifli bir yolculuk olacağından ise eminim. Üç senedir ilk kez,
botumuz arkamızda, bizi takip ediyor. <o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span style="line-height: 115%;">Saatler
sonra İmralı iskele bordamızda, çok uzağımızda, Marmara Adası ise yine saatler
sonra hep pruvamızda, hep de pruvamızda kalıyor. Serdar Özbarlas’ın sözünü
hatırlıyorum, “oğlum, ada orada, görüyoruz ama bir türlü varamıyoruz”. Bizden
daha önce yelkene başlamış sonra da bu yüzden yelkeni bırakmıştı. Yıllar sonra
yeniden ortak bir yelkenli tekne aldılar. Tuzlu su değdi bir kere bir
yerlerine. <o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span style="line-height: 115%;">Öğle
yemeğimiz müjver. Trakya üzerinde karanlık bulutlar oluşuyor ama bize
bakmıyorlar. Motor devri 2000, hızımız 5.5 knot. Beklenen varış saatimiz 20.00.<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span style="line-height: 115%;">Akşam yediye
doğru nihayet ada, ulaşılabilir bir mesafe kadar yakınımızda. Sekize doğru
Asmalı köyünü görüyoruz, köy giderek mendireğin arkasında büyüyor, bu kez sanki
daha bir sevimli. Daha öne ramazan bayramına denk gelmiştik ve çok sakindi.
Sabah yer ayırtmak için telefon ettiğimde "sezon başlamadı, yer sorunu yok" demişlerdi. Gerçekten öyleymiş. Limana girdiğimizde bizden başka misafir tekne
olmadığını görüyor, limanın ta dibine girip aborda olmuş koca Bodrum guletinin
arkasında, rıhtıma aborda oluyoruz. Çok lezzetli balık yediğimizi hatırladığım,
mendireğin hemen dibindeki lokanta da kapalı, yine adada kimseler yok. Olsun.
Bir tur atıp teknemize dönüyor, ilk gün için evden getirdiğimiz yemekleri yiyor
ve yatıyoruz. Yarın yolumuz uzun. Rota, taaa Ayvalık.<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span style="line-height: 115%;"><o:p> </o:p></span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dwOsAtxGc8kD59SusWbQurZPSuS8L9ppVnGrde9wJS_uGkUfHHaNyLsWaoKt-Z_cP3dX0j6CbR5mbls6F3qYw' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div><p></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span style="line-height: 115%;"><b>3 Haziran
2020, Çarşamba</b><o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span style="line-height: 115%;">Saati 4.45’e
kurmuştum akşamdan. 5.30’da uyanıyor, 6.00’da iskeleden ayrılmayı başarıyoruz.
Başarmak diyorum çünkü sancak bordamızdan bastıran hafif rüzgarı kakıç gücü ile
yenebileceğimi hayal edip pürmeçe halat bağlamaya üşeniyorum. Sonra rüzgar bana
üşenmenin iyi bir şey olmadığını öğretiyor, yeniden aborda olurken hızlıca pürmeçe
halatını rıhtımdaki aneleden geçirip tekrar tekneye atlıyorum. Ondan sonrası,
pürmeçenin üzerine gidip teknenin kıçını açtığım daha öncekiler gibi çok kolay
oluyor. Bu dersi de cebime koyuyorum :”daha iyi planla, üşenme”. Mehmet Erem’in
dediğini hatırlıyorum “daha uzun plan, daha kısa yanaşma-ayrılma”.<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span style="line-height: 115%;">Hafiften bir
yağmur var, yağıp yağmamak konusunda henüz karar verememiş. Asmalı geride
kalırken geriye bir göz attığımda eksoz borusundan beyaz duman çıktığını
görüyorum. İmpeller. Daha önce teknemin eksozundan beyaz duman çıktığını hiç
görmemiştim. Ama Can’ın teknesinde görmüştüm. Kaç zaman sonra impelerden olduğu
ortaya çıkmıştı. Hemen boşa alıp <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>motor
dairesinin kapağını açıyorum. Su haznesinde su çok azalmış, devir daim
borularında su ile beraber hava kabarcıkları da dolaşıyor. Motoru kapatıyorum.
Mehmet Erem ve Saro Hoca ile telefon konuşmaları, whatsup gruplarında
yazışmalar. Su eksilttiğim kesin, suyu tamamlayıp basıp gitmek de bir seçenek. Ama,
ilk gece seyrimi yapacağım, ilk uzun yolculuğumu yapacağım, ilk kez boğazdan
aşağı ineceğim. Basıp gidemem. Marmara limana girip demir atıyor (ultra zınk
diye durduruyor tekneyi) ve kıçtan kara bağlanıyorum. Rıhtıma kadar yanaşıyorum
neredeyse, pasarella ucu ucuna yetiyor. Mukavemetinden hep şüphe duyduğum bu
pasarellayı değiştirmem lazım. Koltuk halatımı alan abi, bir çorba parası
istiyor. Motoru kapatıyorum<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span style="line-height: 115%;">Biraz
uğraşıp impelerin kapağını sökmeyi başarıyorum. Elimdeki tornavidalar uzun
geliyor, lokma takımının içinde uygun tornavida uçları var, nasıl
kullanılacağını çözemiyorum. Kendimce bir çözüm üretip İngiliz anahtarı ile
tornavida uçlarından kendime bir tornavida yapınca impeller kapağının direncini
yeniyorum. İmpeller sağlam gözüküyor. Silikon conta sıkıp tekrar kapatıyorum.
Bana söylenenleri yapıyorum tek tek. Su filtresine bakıyorum, içi temiz.
Filtreye deniz suyunu getiren hortumu söküyorum, içinden su gelmesi
gerekiyormuş, gelmiyor. İçine porçöz dökme teklifi geliyor. Kola ile
değiştiriyorum bu öneriyi. Bir de askı teli lazım, vananın ötesinde varsa eğer
tıkanıklığı açmak için. Esma nalburdan alıp geliveriyor. Vanayı kapatıp hortumu
bir de vanadan çıktığı yerden söküyorum. Oraya da daha uzun tornavida gerekiyor
ama elimdekiler ile hallediyorum. Motor üzerinden çalışabileceğim kadar
soğumuş. İlk kez ona bu kadar yakınım, kucaklaşmış haldeyiz. Vanayı açınca
parmak kalınlığında su geliyor, demek ki orada da bir tıkanıklık yok. Tüm
hortumlar yerine takılıyor, kelepçeler sıkılıyor. İmpeller kapağı bir kez daha
açılıyor, silikon contanın yeterince conta olmayı henüz başaramadığı görülüyor. İmpelleri
Rıza ustanın derslerinden hatırladığım gibi iki tornavida ile iki yandan
kanırtarak, ama hiç zarar vermemeye de dikkat ederek çıkarıyorum. Sağlam. "Çıkarmışken yenisini tak" diyor Saro. Hep impeller arızası olacak ve ben onu
değiştirmek zorunda kalacağım diye beni geren impeler, WD40 ile yağlandıktan
sonra beni çok fazla uğraştırmadan ve hiç zedelenmeden yerine takılıyor. En
zoru kanatçıklarını zedelemeden yerleştirmekten çok ortasındaki yarığı, içine
oturacağı yuvadaki pime denk getirmek. Esma’nın yakın gözlüğüne ve kafa
fenerine müracaat ediliyor. Kendi contasını da yerleştirip kapağını kapattıktan
sonra eksilen su tamamlanıyor, kelepçeler ve vana kontrol ediliyor, motor
çalıştırılıyor. Hiç hava yok. Devirdaim hortumlarında hiç hava yok. Yaptım
işte. Süper. Bir süre çalışıyor motor. Hala hava yok.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span style="line-height: 115%;">İki ders çıkarıyorum bu süreçten. Birincisi, motoru çalıştırmadan önce yağına suyuna bakma alışkanlığımı tam oturtamadım henüz, mutlaka oturtmalıyım. İkincisi, aldığım malzemeleri, aldığımda nasıl kullanıldığını keşfederek öğrenmeliyim. Tam lazım olduğunda lokma takımının içindeki tornavidayı kullanamama gibi bir pozisyona bir daha düşmemeliyim.</span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span style="line-height: 115%;">Bir fikir
jimnastiği başlatıyoruz Esma Sultan ile. Bu gece burada kalınabilir. Saat
10.30. Çanakkale limanda kalınabilir. Sonrasında iki üç gün süre ile lodos var.
Boğazdan çıkıp aşağı inmek mümkün değil. En azından benim için. Bu akşam
Çanakkale’ye gitsek, bir iki gün Çanakkale’de ya da biraz daha zorlayıp
boğazdan çıkabilirsek Bozcaada’da kalmamız gerekecek. Halbuki şimdi çıkarsak
lodosa yakalanmadan uzun bir seyir ile Ayvalık’a ulaşmamız mümkün. Merem,
Bozcaada yerine lodosun geçmesini Ayvalık’ta bekle demişti. Bugün gece seyrine
ve uzun seyre hazırlamıştık kendimizi. Sağanak var Marmara Adası’nda. Hava
raporlarına yeniden bakıyoruz, Çanakkale ve aşağısı günlük güneşlik. Yarın
akşamüstüne kadar lodos yok. Ne dersin Esma Sultan? Esma Sultan çoktan hazır. <o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span style="line-height: 115%;">İki tane 10
litrelik mazot bidonlarımı depoya boşaltıp caddedeki benzinciden mazot almaya
gideceğim. WİM’deki marin marketten aldığım bidonların kendi boşaltma
hortumları var ama bidonu baş aşağı etmeme rağmen ben bir türlü boşaltmayı
başaramıyorum. Bidondan damla mazot akmıyor. Kapağını çıkarıp hortum içindeki
deliği arıyorum, o da yok. Benzin aktarma hortumum da yok. Aldığım yeri
arıyorum ama Hakan da bilmiyor. Nihayet, kafayı çalıştırıyorum, bidonun çok
güzel bir emniyet mekanizması olduğunu keşfediyorum. Bidonun sert hortumunu
mazot deposuna oturtup, gagasını da deponun ağzına dayayıp baş aşağı ettiğim bidonu,
kapağındaki sert hortumun üzerine bastırınca bidonun hortumundaki bir mekanizma
harekete geçip mazot akışına izin veriyor. Çok güzel bir tasarım. Dışarıya
mazot damlaması mümkün değil. İki tane 10 litrelik bidon bittiğinde mazot
deposu ağzına kadar dolmuş oluyor. On saatte, 2000 devirde 20 litre mazot
yakmışım. <o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: left;"><span style="line-height: 115%;">Motoru
çalıştırıp demir alıyoruz. Üzerimizde yağmurluk. Adayı arkamıza alıp Ekincik
Adası istikametinde boğaza rota tutuyoruz. Yağmur çok kısa bir süre sonra
kesiliyor. Yolumuz uzun. Akıntıdan yararlanmak için aldığım stratejilere kafam
basmayınca Gelibolu’ya dümen tutuyorum. Gelibolu civarında boğazın kuzeyine geçecek hep kuzeyinde kalacağım.</span></p><p class="MsoNormal"><span style="line-height: 115%;">Karaburun
feneri, 15 mil. Üç saat sonra feneri geçiyor, 7.5 saat sonunda da Adatepe’nin
sığlıklarına yaklaşınca Gelibolu’na doğru değiştiriyoruz rotayı. Bahsedildiği
gibi vızır vızır bir gemi trafiği yok bugün. İskelemizden gelen giden yok,
sancağımızda ise koca bir tanker var, boğaza doğru nazlı nazlı yol alan. Bize
oldukça uzak ama boğazda gemiler hızlı gider, bir bakarsınız yanınızdadır,
demişlerdi. Trafik hattını mümkü olduğunca dik geçmeye çalışıyorum ama
Gelibolu’na doğru da hafif bir açı vermekten kendimi alıkoyamıyourm. O tanker
bana hiç yetişmiyor, arkasından mı, önünden mi geçme planları yaparken geminin
benden de yavaş seyrettiğini idrak ediyoruz, acente botunu beklediğini sonradan
anlıyoruz. Ağır yolla seyreden bu tankerin önünden, ama oldukça uzağından
geçişimiz boğazdaki neredeyse tek heyecanlı anımız oluyor. Biz Gelibolu
tarafına geçtikten bayağı bir süre sonra acente botunun yanaştığı tanker
hızlanıyor ve ne kadar hızla gittiklerini görmemize izin veriyor.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal"><span style="line-height: 115%;">Karşı kıyıya
geçtikten sonra merakımdan sahil güvenlik’e tekne ve rotam ile bilgi vermenin
yollarını arıyorum. Biliyorum, gerek yok, ama merak ediyorum, nasıl oluyor diye. Kanal 16’dan Türk radyoya anons ediyorum, cevap yok. Sahil
güvenliği anons ediyorum, yine yanıt yok. Sahil güvenliği telefonla arıyorum bu
kez. İnat ettim, cahilliğimi aşmam lazım. Bilgileniyorum. Sektör anonsu yapmam
gerekiyormuş meğer. Utanıyorum cahilliğimden. Önce Sektör Gelibolu’yu kanal
11’den anons ediyorum. Kanal 11’de bayağı bir konuşma trafiği var. Olaya son
derece hakim tonlu anonslar, kaptanların acente tekneleri ve geçiş sıralarına
ilişkin bilgilendirme konuşmaları yanında benim anonsum zayıf kalıyor, ama
cevap alıyorum. Kendimi ve teknemi tanıtıyor, 2 kişi olduğumuzu ve Ayvalık
rotasında olduğumuzu söylüyorum. Sanıyorum bu tür bir bilgilendirme
beklenmiyor, beni de görmediklerini söylüyorlar, tekne boyu ve hızımı öğrenip
daha hızlı gidebilir miyim diye soruyorlar. Ben de isterim tabii ki daha hızlı
gitmeyi ama mümkünsüz. Tekne adını kodlamamı istiyorlar, keşke daha önce
çalışsaymışım diyecek kadar kötü bir kodlama ile bu aşamayı da atlatıyorum. Köprü bacağı hizasında Sektör Nara’yı anons
etmemi söylüyorlar. Selametle dileği çok hoşuma gidiyor. <o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal"><span style="line-height: 115%;">Sonra
kırmızı köprü bacağına yaklaşıyoruz yavaştan. Bir yandan Gelibolu’yu seyreder,
feribotları kollarken bir yandan da gemi trafik hattının fazlasıyla dışında
kalmaya gayret ediyor, aynı zamanda bu köprü bacağının neresinden geçmekte
selamet vardır sorusunun cevabını çözmeye çalışıyoruz. Köprü bacağı ile ana
kara arasında geçilebilecek bir mesafe olduğunu dürbün kullanarak da teyit
edince rahatlıyoruz. <o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-WLuaUGWlXyw/Xw3Ku7hbRjI/AAAAAAAAMcU/WUK6bkG60CkRR7lXdXDGounMZ_9rRNSuwCLcBGAsYHQ/s2016/K%25C3%25B6pr%25C3%25BC.JPG" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="2016" data-original-width="1512" height="320" src="https://1.bp.blogspot.com/-WLuaUGWlXyw/Xw3Ku7hbRjI/AAAAAAAAMcU/WUK6bkG60CkRR7lXdXDGounMZ_9rRNSuwCLcBGAsYHQ/s320/K%25C3%25B6pr%25C3%25BC.JPG" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><i>Çanakkale köprü bacakları</i></div><span style="line-height: 115%;"><br /></span><p></p><p class="MsoNormal"><span style="line-height: 115%;">Kanal 12’den
Sektör Nara’yı anons ederken artık daha tecrübeliyim. Kendimi daha bir
beğeniyorum bu defa. Koca şilepler arasında benim bilgilendirme çabalarımın
aslında pek de gerekli olmadığını fark ediyorum. Ama benim için bu da bir
deneyim. Köprü bacaklarının kaç milyar dolara mal olduğunu sanki bilirmişçesine
sorgulayıp yine de anı olsun diye fotoğraflarını çekip bacakları gerimizde
bırakıyoruz. <o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal"><span style="line-height: 115%;">Hava gayet
güzel, hızımız 6 knot’u geçmiyor, nerede bu akıntı bilmiyoruz. Aslında
biliyoruz, boğazın ortasında, ama biz, ilk boğaz seyirlerini yapan iki acemi tekneci,
öldüm Allah boğazın ortasını bırak, trafik zonunun yanına bile yaklaşamıyoruz
korkudan. Olsun biz bu hıza alışkınız zaten. <o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal"><span style="line-height: 115%;">Boğazdan
geçmek ne ilginç bir deneyim imiş. Boğaz gerçekten zaman zaman ne kadar dar, zaman
zaman ise ne kadar genişmiş, kocamanmış, upuzunmuş. Bir bu yakada, bir diğer
yakadaki yerleşim merkezlerini, gelip geçen gemileri, yeşillikleri, denizi
seyredip akıp gidiyoruz aşağı doğru. Mutluyuz. Benim gerginliğim tamamen geçmiş,
o tamir işi beni kendime getirmiş, mutlu etmiş, rahatlamışım, sadece zevk
alıyorum, Aytekin Ağabey’in bir zamanlar dediği gibi. Akşam 21.00 gibi tam
boğazın ortalarında bir yerlerde olacağız. <o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-wcnDYKBpAvA/Xw3Lu9KbQlI/AAAAAAAAMcc/YxWqlU4-xqsxRQVsL7qq-ZmkYTMGNru8wCLcBGAsYHQ/s2048/%25C3%2587anakale%2BBo%25C4%259Faz%25C4%25B1.JPG" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1152" data-original-width="2048" src="https://1.bp.blogspot.com/-wcnDYKBpAvA/Xw3Lu9KbQlI/AAAAAAAAMcc/YxWqlU4-xqsxRQVsL7qq-ZmkYTMGNru8wCLcBGAsYHQ/s320/%25C3%2587anakale%2BBo%25C4%259Faz%25C4%25B1.JPG" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><i>Çanakkale Boğazı'nda gece</i></div><span style="line-height: 115%;"><br /></span><p></p><p class="MsoNormal"><span style="line-height: 115%;">Poyraz Koyu
civarında iken hava kararıyor, çok keskin bir dönüş var orada, karanlıkta,
navigasyon olmadan oradaki keskin dönüşü ve Poyraz Koyu’nun kendisini algılamak
herhalde bizim için çok güç olabilir, tahminen koyun dibine kadar gider, kıyıya
çıkınca çok önce iskelemize doğru dönmüş olmamız gerektiğini idrak edebilirdik
diye düşünüyorum. Bu koyu sancak bordamızda bırakıp aşağı döndüğümüzde kıyıya
çok yakın olduğumuz halde arkamızdan gelen koca bir geminin düdüğünü öttürüp
bize kızdığını duyuyoruz Esma ile. Daha da kıyıya sokuluyoruz. Chartplotterda
gerçekten trafik zonunda görünüyoruz. Gemi çok uzağımızda 90 derecelik keskin
bir dönüş ile yoluna gidiyor zaten. Çok ileride bir dönüş daha var, bu kez
Trakya’ya doğru, ama bunun kadar keskin değil. Karanlıkta kıyıları takip etmek,
algılamak, bu kadar büyük bir boğazda mesafeleri kestirmek en azından benim
için biraz zor oluyor. Ama yavaş yavaş bu zorluklara alışıyorum. Zaten
Kilitbahir’i de dönünce dümdüz bir boğaz kalıyor karşımızda, kıyıları
birbirinden oldukça uzak olan.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-IZDEWtCm_Bw/Xw3MAZEOItI/AAAAAAAAMck/YQE3sTdg7BQMATV2bb6EqhnOB_OfnlySQCLcBGAsYHQ/s2048/An%25C4%25B1t.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1152" data-original-width="2048" src="https://1.bp.blogspot.com/-IZDEWtCm_Bw/Xw3MAZEOItI/AAAAAAAAMck/YQE3sTdg7BQMATV2bb6EqhnOB_OfnlySQCLcBGAsYHQ/s320/An%25C4%25B1t.jpg" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><i>Çanakkale </i><i>Şehitler Anıtı</i></div><span style="line-height: 115%;"><br /></span><p></p><p class="MsoNormal"><span style="line-height: 115%;">Boğazın bu
bölümü oldukça geniş. Karşı kıyıya geçeyim desen 1 saat sürecekmiş gibi geliyor
insana. Trakya yakasına yakın seyredip boğaz çıkışında karşıya geçeceğim. Zaten
Trakya kıyısının sonuna doğru kırmızı ışıklı bir şey görünüyor uzaktan, fener
mi acaba?<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal"><span style="line-height: 115%;">Kepez Burnu
hizasında Sektör Kumkale’ye giriyoruz. Kısa bir anons ve selametle dileğiyle
devam ediyoruz.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal"><span style="line-height: 115%;">Boğaz bitmek
üzere, kırmızı ışık yaklaştıkça ne kadar ayıp ettiğimizi görüyoruz. Şehitler Anıtı
imiş meğerse. Cahilliğim işte. Saygıyla geçiyoruz yanından. Sonra da direkt
karşıya vuruyorum. Boğaz çıkışının sonuna kadar sabredemediğim için biraz verevine
geçiyoruz bu bölümünü boğazın ve bu geçiş yarım saat kadar sürüyor. Burada
benim kafa biraz karışıyor. Kumkale burnundaki feneri geçtikten sonra Kumkale
bankına dikkat ederek iskelemize döneceğim. Gitgit bitmiyor bu sağlık. 3.5-4
metrelerde seyrederken biraz daha sığlık dışına kaçmaya çalışıyorum, bitsin bu
sığlık da iskelemize dönelim diye. Gitgit sığlıktan istediğim kadar
çıkamıyorum. Yılan Adası ile Tavşan Adası var, döndükten sonra yolumun
üzerinde, O adaları sancağımda bırakıp güneye doğru devam edeceğim. Allah’tan
Esma var. Meğer ben zaten fener hizasında bu dönüşü yapmışım Tavşan Adaları’nı
sancağımda bırakacak bir rotada gitmekteymişim. Biraz bozuluyorum. Karanlıkta
üç boyutlu algılamamın çok da yeterli olmadığını fark ediyorum. Chartplotter’a
rağmen. İnşallah bu gecelik bir sorundur diye avutuyorum kendimi.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><span style="line-height: 115%;"><br /></span><p></p><p class="MsoNormal"><span style="line-height: 115%;"><b>4 Haziran 2020 Perşembe</b></span></p><p class="MsoNormal"><span style="line-height: 115%;">Saat gecenin 12'si. Yarına döndük.</span></p><p class="MsoNormal"><span style="line-height: 115%;">Önümüzde
Bozacaada ve anakara ile arasındaki Ortatepe Adacığı var. Merakla bekliyorum
adacığın rotamız üzerinde karşımıza çıkıp çıkmayacağını. Anakaraya yakın sığlık
hala devam ettiğinden aslında hala biraz tedirginim. Bayağı bir süre sonra
Bozcaada’nın ışıkları gözüküyor. Daha da yaklaştığımızda aslında Bozcaada,
Ortatepe Adası ve anakaranın birbirinden ne kadar uzaklarda olduğunu görüyorum
ve gece seyrinde chartplotterda gördüğüm ile dibine kadar gidince karşılaştığım
mesafelerin ne kadar da birbirinden farklı olduğunu idrak ediyorum. <o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal"><span>Bundan sonra
Babakale’ye kadar çapariz yok, yolumuz açık. Ben Esma’ya hadi git yat diyorum,
Esma bana. Bu inatlaşma içtiği kahveler nedeniyle cin gibi olan Esma’nın
galibiyeti ile sonuçlanıyor ve ben havuzlukta, iki hafta boyunca benim yatağım
olacak iskele tarafındaki koltuğa uzanıyorum, üzerime uyku tulumunu örterek.
Uyur uyanık bir saat sonrasında uyanıyorum nöbeti almak üzere, Esma bir saat
daha uyuyabileceğimi söylüyor. O ikinci saatteki uyku çok derin. Dinlenmiş bir
şekilde uyanıyorum Nöbet bende. Saat sabahın dördü. Esma, bir ara tuvalete gidip geri
döndüğünde yanımızdan koca bir şilebin geçip gittiğini gördüğünü söylüyor. Adam
bizimle kara arasından sakince geçivermiş. Gece boyunca böyle iki tane daha
maceramız oluyor.</span></p><p class="MsoNormal"><span style="line-height: 115%;">İki saatlik
gece vardiyam çok hoşuma gidiyor. Tepemizde dolunaya yaklaşmış ay, her tarafı
aydınlatmış zaten. Merakla gün doğumunu bekliyorum. İlk defa yaşayacağım bu
güzelliği. Babakale uzaktan göründüğünde gerimizde kalan gökyüzü yavaştan
aydınlanmaya başlıyor. Zaten koltukta ayaklarımı uzatmış, dümensuyumuza
bakmaktayım. Arada bir şöyle bir yükselip önümüzde ne var ne yok kontrol
etmekteyim. Bizimle kara arasından bir şilebin daha yavaş yavaş geçişini
seyrediyorum. Ama seyrimin en güzel bölümü, doğan güneşin getirdiği güzelliğe
odaklanmış durumda.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal"><span style="line-height: 18.4px;">İlk saatinin arkasından uyanan Esma’yı içeriye yolluyorum, dışarısı uyumak için biraz serin oldu. Bir ara uyanıp bakıyorum ki uyanan benmişim. Sızmışım bir süre. Etrafa bir göz daha atıyorum, iki saat sonra Esma uyandığında.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal"><span style="line-height: 18.4px;">Sabah saat 5'i biraz geçe, hava yavaş yavaş aydınlanmaya başlıyor. İlk defa teknede, seyir halindeyken gün doğuşuna tanıklık ediyorum. Gün, teknenin dümensuyunda doğuyor. Pruvamız hala karanlık.</span></p><p class="MsoNormal"><span style="line-height: 115%;"></span></p><p class="MsoNormal"><span style="line-height: 18.4px;">Saat 6.15'te Babakale iskele bordamızda. </span></p><p class="MsoNormal"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-ajGuvm_DajU/Xw3MzKPInQI/AAAAAAAAMcs/yK7AvgnycKELtj4ue_8O_SpHO3QE3QgqACLcBGAsYHQ/s1463/Babakale.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1463" src="https://1.bp.blogspot.com/-ajGuvm_DajU/Xw3MzKPInQI/AAAAAAAAMcs/yK7AvgnycKELtj4ue_8O_SpHO3QE3QgqACLcBGAsYHQ/s320/Babakale.png" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><i>Babakale</i></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><p></p><p class="MsoNormal"><span style="line-height: 115%;">Geceboyunca bizi rahatsız edecek düzeyde hiç rüzgar olmadı. Bu sabah da öyle.</span></p><p class="MsoNormal"><span style="line-height: 115%;">Kahvaltı saati. Bu sabah menüde menemen var. Zengin bir kahvaltı sofrasına açgözlülükle bakarken, yıllarca kaldığımız koylarda, iskelelerde yanımızda konaklamış olan yabancı yatçıların mısır gevreği ve sütten oluşan kahvaltıları geliyor aklıma. Daha fazla yiyorum.</span></p><p class="MsoNormal"><span style="line-height: 115%;">Babakale'yi geçip Müsellim Geçidi'ne dönünce yavaştan başlayan rüzgar, pruvamıza geçiyor. Ana yelkeni ve cenovayı açıyoruz. Motor yelken gidiyoruz. </span><span>Müsellim Kayalıkları'nı görene kadar motoru kapatmıyorum. Sonrasında Midilli Adası karasularına yanaşacak kadar sıkı bir orsa açısı ile hızımızdan biraz feragat ederek ama Yunan sınırını da yalayarak yelken yapmanın keyfini yaşıyoruz. Bir ara bir Yunan Sahil Güvenlik botu kendisini bir gösterip Midilli kıyılarında batıdan doğuya seyrediyor. Ya da adamların bizimle derdi yok, biz kendimize gelin güvey oluyoruz, bilmiyorum.</span></p><p class="MsoNormal"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-g4LftoNiGbk/XwHTTiab4FI/AAAAAAAAMbc/WOG5YqI3N58AevJFg2kNbfyAPN8cAExsQCK4BGAsYHg/s946/musellim%2BGecidi.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="540" data-original-width="946" src="https://1.bp.blogspot.com/-g4LftoNiGbk/XwHTTiab4FI/AAAAAAAAMbc/WOG5YqI3N58AevJFg2kNbfyAPN8cAExsQCK4BGAsYHg/s320/musellim%2BGecidi.jpg" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><i>Müsellim Geçidi</i></div><span><br /></span><p></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">İki ülkeyi denizden ayıran sınırın Yunan tarafına hiç geçmeden yelkenle
gidiyoruz, bir süre dümdüz gidip sonra sancağa 15-20 derecelik dönüşler
yaparak.<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">Sonrasında, rotamızı güney-doğuya çevirip anakaranın silüeti içinde
kaybolmuş olan adalara doğru rota tutuyoruz. Hangisi Maden Adası, hangisi
Yellice Adası, hangisi Kamış Adası, anlamak mümkün değil. Chartplotter'a
bakarak rota tutuyoruz. Artık Yunan karasuları uzağımızda. <o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">Ayvalık'tan yıllar önce iki kez Midilli'ye geçmiştik feribotlar ile. O,
daracık kanaldan çıkış ve dönüşte aynı kanaldan girişlerimiz aklımda.
Denizcilerin whatsup gruplarında bu kanalın zorluğu ile ilgili satırlar var,
ancak tam aksini söyleyenler de. Sonunda adaları birbirinden ayırt edebilecek
kadar yaklaşıyoruz adalara. Kamış Adası ve Yuvarlak Ada'nın batısından değil,
Kamış Adası'nın doğusundan, Yellice Ada ile arasından geçeceğim. Adalara iyice
yaklaştığımızda her biri birbirinden ayrılıp karakterlerini gözlerimiz önüne
seriveriyorlar. <o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">İskelemizde, Maden Adası'nın güneyi ile Semizhoroz sığlıklarının tam
doğusunda çok güzel, mavi koylar var. Yellice Adası'nın doğusunda, anakara ve
Pınar Adası ile oluşan üçgende de masmavi koylar görüyoruz.<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">Saat 12 gibi Yellice Adası'nı
bordalıyoruz. Artık ileride, Pınar Adası'nı da geride bıraktığımızda Ayvalık
girişini görebileceğiz.</span>H<span>aritaya baktığımızda, </span><span>kanal
ağzında iki adet güney kardinal şamandırası görünüyor,
ama pruvamıza baktığımızda, kanal ağzındaki yeşil şamadıralardan biri ile aynı cesamette, tek bir güney şamandırası görüyoruz. Tam pruvamızda bir tane siyah bir şey daha görünüyor ama, ne olduğu belli değil. Merem dediydi, şamandıranın ne olduğunu, neresinden geçeceğini anlayamıyorsan, üstüne git, yaklaşınca anlarsın. Kanal ağzındaki şamandıralardan farklı olarak, sonradan, sanki iğreti bir şekilde konulmuş bir güney kardinal şamandırası bu. Onun da güneyinden geçip kanala dönüyoruz. Sağlı sollu üçer adet yeşil ve kırmızı şamandıraların arası oldukça dar ama hiç sorun yaşanacak bir kanal değil burası. Kolayca ve keyifle, sağa sola bakarak geçiyoruz bu kanaldan geçiyoruz. Önümüzde Ayvalık. </span></p><p class="MsoNormal"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-JksVGN2S2EY/Xw3N25Rw-ZI/AAAAAAAAMc0/NPzJOf4VdnMG5b9-Pm4mI9J0z9gKMRUAQCLcBGAsYHQ/s1475/Ayval%25C4%25B1k%2Bgiri%25C5%259Fi.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1475" src="https://1.bp.blogspot.com/-JksVGN2S2EY/Xw3N25Rw-ZI/AAAAAAAAMc0/NPzJOf4VdnMG5b9-Pm4mI9J0z9gKMRUAQCLcBGAsYHQ/s320/Ayval%25C4%25B1k%2Bgiri%25C5%259Fi.png" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><i>Ayvalık girişi</i></div><span><br /></span><p></p><p class="MsoNormal"><span>İki tane koy olabilir geceleyeceğimiz, biri güneyde Paşa Koyu, bir diğeri ise ona gelmeden hemen önce Cennet Koyu, ya da Kumru Koyu. Önce yolumuz üzerindeki Kumru Koyu'na girip bir bakıyoruz. Burada kimseler yok, Paşa Koyu'na bakmaya bile gerek duymadan 5 metreye demir atıyoruz, uzunca da bir zincir bırakıyoruz. Bizim koyumuz oluyor burası. Biraz rüzgarlı ve güneyden gelen rüzgarı alıyoruz ama demirimiz sağlam, kalomamız uzun. Saat, 14.35'te motor kapatılıyor. Motor saati, 669. Yüz ellibeş mili geride bırakmışız. Bu, bizim en uzun seyrimiz, bir kerede en uzağa seyrimiz, ilk Çanakkale Boğazı'ndan geçişimiz, ilk gece seyrimiz. Bizim için çok özel bir seyir oldu.</span></p><p class="MsoNormal"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-5m6LhFeLYYk/XwhdiEtIhII/AAAAAAAAMcI/g4uOVdl1SZAsXR5xmKFwT6Z_YY7aLnyNgCLcBGAsYHQ/s840/Kumru%2BKoyu.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="556" data-original-width="840" src="https://1.bp.blogspot.com/-5m6LhFeLYYk/XwhdiEtIhII/AAAAAAAAMcI/g4uOVdl1SZAsXR5xmKFwT6Z_YY7aLnyNgCLcBGAsYHQ/s320/Kumru%2BKoyu.jpg" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><i>Kumru Koyu (Cennet Koyu) - Ayvalık</i></div><span><br /></span><p></p><p class="MsoNormal"><span>Deniz, rüzgarlı ve hafif kıpırtılı ama tadına bakmadan olmaz. Bir girip çıkıyorum. Akşamüstü yaklaşırken de bir biranın tadına bakıyorum. Akşam yemeğimiz makarna, salata ve kırmızı şaraptan ibaret. Batıda, Midilli'ye doğru acayip bir mor, eflatun, sarı, kırmızı karışımında gün batımı. Şeytan sofrası'nın manzarası bu kadar güzel değildir. Şükür edip seyrediyoruz.</span></p><p class="MsoNormal"><span>İki gece burada kalacağız, 3. gece ise Ayvalık Setur Marina'ya girmeyi düşünüyoruz, mazot almak ve gecelemek için. Daha önce telefonla sorduğumda Ayvalık, Çeşme ve Didim Marinalarının fiyatları 330 TL civarında idi. Ayvalık bugün 460 TL fiyat verdi. Sadece karşılaştırabilsinler diye WİM'e bir ay için 1440 TL verdiğimi söyleyip telefonu kapatıyorum. "Yuh". Sadece mazot almak için yanaşacağım, ardından Cunda Balıkçı Barınağı'na gideceğim.</span></p><p class="MsoNormal"><span>Akşam, tüm ağırlığı ile üzerimize çöküyor, Esma baş kamarada, ben havuzlukta, yolculuğun yorgunluğu ve şarabın verdiği keyif ile sızıyoruz. Gece boyunca, uyku tulumu ya yetiyor, ya az geliyor, üzerine ince bir polar battaniye, rüzgar kesiliyor, çok keyifli bir uyku çekiyorum.</span></p><p class="MsoNormal"><br /></p><p class="MsoNormal"><font face="inherit"><b>5 Haziran 2020, Cuma</b><o:p></o:p></font></p><p class="MsoNormal"><b><font face="inherit">Ayvalık (Kumru Koyu)</font></b></p><p class="MsoNormal"><font face="inherit">Saat 8.30'u geçiyor uyanabildiğimde. Çok seviyorum, teknenin havuzluğundaki uykuları. Esma da benimle beraber uyanıyor. Tekne, deniz suyu ile yıkanıyor. Ardından deniz. Çok soğuk değil. Ama rüzgarlı.</font></p><p class="MsoNormal"><font face="inherit">Sabah kahva</font>ltımız için glutensiz undan simit yapıyor, ancak kahvaltıya yetişmeeyceğinden bir yandan da kahvaltı hazırlıyoruz. Bu sabah ıspanaklı yumurta var. Hafiften bir mide bulantısı da var. Bir de sabah kahvaltılarına bayılıyorum, teknenin havuzluğunda yapılan.</p><p class="MsoNormal">Kahvaltı yorucu oluyor tabii, dinleniyoruz. Haftasonu sokağa çıkma yasağı geliyor. Cunda'yı bu akşama alıyoruz. Sonrasında gelebilirsek tekrar bu koya geleceğiz. </p><p class="MsoNormal">Sonra sokağa çıkma yasağı iptal oluyor. Cunda'yı bir gün sonraya alıyoruz, bu gece de buradayız, ama plan kesin değil tabii. Bir kez daha sokağa çıkma yasağı gelebilir, gelen yasak tekrar iptal olabilir, ya da hiç gelmeyebilir. Biri yasak koyabilir, bir diğeri yasağı kaldırabilir. </p><p class="MsoNormal">Bugün depoları düzenleme için çok müsait bir gün. Bosa kancasını da bu sayede buluyorum. Depodaki kutulardan birinde çıkıyor. Zincire bosa vuruyorum, sonrasında temizliğe, düzenlemeye devam.</p><p class="MsoNormal">Düzenleme işleri bitince sıra motoru bota takmaya geliyor. Bu da bir ilk. Honda 2.3 dıştan takma motor almıştım, elektrikli motor ile en hafif benzinli motor arasında karar verme sürecimin sonunda <span>tam elektrikli motora karar verdiğimde, satıcının elinde elektrikli motor kalmadığını öğrenmiş, hemen Honda motora yönelmiş, Istanbul'da Honda motor da kalmadığını da öğrenmiş, sadece Kartal Eastmarin'de bir adet olduğunu öğrenince de telefonla rezerve ettirip, Tuzla'daki fuar dönüşünde hemen tek kalan Honda'yı almıştım.</span></p><p class="MsoNormal"><span>Şimdi o motoru, daha önce hiç kullanmadığım şişme botumuza takma, çalıştırıp test etme, Esma'ya da öğretme zamanı. 13 kg bu motor. 1 litre de benzin alıyor, 14 kg oluyor toplamda. Tekneden bota alması oldukça kolay. Belim nedeniyle bu, benim için önemli bir özellik. Hafif olacak, belimi zorlamayacak.</span></p><p class="MsoNormal"><span>Ben bir kez çalıştırıp adım adım Esma'ya gösterdikten sonra sıra Esma'ya geliyor. Motorun ipini ilk çekişinde zaten sıkıntılı olan omzu, çok canını acıtıyor Esma'nın. Bu kez botta yer değiştirip sol kolu ile çalıştırıyor Esma, motoru. Şöyle bir tur atıyoruz Esma'nın elinin alışması için, sonra da tekrar tekneye yanaşıp botu bağlıyor, motoru da tekneye, yerine alıyoruz.</span></p><p class="MsoNormal"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-EsaQwcorKYU/Xw3On8V3qDI/AAAAAAAAMc8/UwlHuGR14yYPbMkX6ZqRpm_LIwu0Abh6wCLcBGAsYHQ/s1446/Esma.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1446" src="https://1.bp.blogspot.com/-EsaQwcorKYU/Xw3On8V3qDI/AAAAAAAAMc8/UwlHuGR14yYPbMkX6ZqRpm_LIwu0Abh6wCLcBGAsYHQ/s320/Esma.png" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><i>Honda 2.3 dıştan takma motor kullanmayı öğreniyoruz</i></div><span><br /></span><p></p><p class="MsoNormal"><span>Akşam yemeğinde salata ve dünden kalma makarna ile dünkü şarabın kalan yarısı var. Yemek sonrası, rejisör sandalyelerimiz ile teknenin burnuna gidip dolunaya bakıyoruz uzun uzun, sırtımızda polarlar ile. Sonrasında ise Netflix'ten indirdiğim "Soysuzlar Çetesi" filmine devam ediyoruz ama yine bitiremeden yataklarımıza çekiliyoruz.</span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><br /></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><b><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">6 Haziran 2020, Cumartesi</span></b><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;"><o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><b><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">Cunda Adası</span></b><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;"><o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">Saat yedide ayaktayım. Kahvaltı öncesinde hafiften bir yağmur gelip
geçiyor. Kahvaltı sonrası botla karaya çıkıyor ve sahilde bir o tarafa, bir bu
tarafa yürüyoruz. Sadece genç bir çift var sahilde,
rejisör sandalyelerinde oturmuş, kahvelerini yudumlayan.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">Sonra tekneyi yıkamaca ve arkasından kahvaltı. Bugün akşamüstü buradan
ayrılıp Setur Marina’dan mazot alıp Cunda balıkçı barınağına gideceğiz. Balıkçı
barınağını arıyorum; yer olduğunu, girince arkadaşların yardımcı olacağını
söylüyorlar.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">Saat 13.00 gibi gidesim geliyor. Yavaştan motor çalıştırıp demiri alıyoruz.
Bize iki gün evsahipliği yapan Kumru Koyu’ndan ayrılıyoruz. Navionics’e bakarak
marina’nın yerini buluyoruz. Anons ile palamar desteği istiyoruz. Bizi yakıt
iskelesine kadar götürüp kendi kendimize bağlanmamızı kolaylaştırıyorlar (!).
Ellibeş litre mazot alıyorum. Motor saati 670. Pis su tankı boşaltma yeri,
marinada daha içerideymiş, üşeniyorum. Esma ayrılıyor iskeleden. Sonra ver
elini Cunda balıkçı barınağı. Bir ara sahile
çok yakın seyrettiğimizi fark edip koyun derinlerine kaçıyoruz. Sonra
barınağa giriyoruz.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">Barınağa girişte hemen karşımızdaki kumsal, sığ. İskelemizde kalan alanda
da sandallar bağlı. Sancağımızda kalan kahvenin önü ile girişte sağda büyücek
tekneler var ama bir tane bize yer var gibi, yardım için hareketlenen kimseler
yok. Tekrar telefon ediyorum, kahvenin önüne bağlanmamı söylüyor telefondaki
arkadaş. O sırada kahvenin önünde birisi el işareti yapıyor. Demir atıp iki
küçük motor arasına kıçtan kara kahvenin önüne yanaşıyor, koltuk halatımızı o
arkadaşa veriyoruz. Rüzgar var ama karşıdan geliyor, sorun yaşamadan bağlanmayı
başarıyoruz. Sadece iskelemde kalan küçük ahşap motorun küpeştesinin alçakta
olduğunu idrak etmeyip usturmaçaları suya kadar indirmediğimden motorun küpeştesinden
siyah bir leke yadigar kalıyor bana.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">Büyük bir hayal kırıklığı benim için bu barınak. Bir kahvenin önündeyiz,
barınak ise son derece sevimsiz ama büyücek bir barınak. 150 Tl bağlanma parası
istiyor </span><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">halatımızı alan adam</span><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">. 100 Tl verebileceğimi söylüyorum. Telefon edip başkanına
soruyor, olur diyor telefonun öbür ucundaki , başkan. Adının Mustafa olduğunu öğreniyor, teşekkür edip elini sıkıyorum.</span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">Su için 25 TL’lık bir kart doldurup veriyor bana Mustafa. İşim bitince
kartı ona geri vereceğim. Tekne yıkanıyor, su depoları dolduruluyor. Abi, daha
çok yıka diyor Mustafa. Kartı dolu bir şekilde geri veriyorum.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">“Ayvalık tostu var mı?”, şımarıkça sorduğum soruya aldığım cevap ise daha
şimdiden doyurucu. Ayvalık’ta Ayvalık tostu yemişliğim var mı,
hatırlayamıyorum. Yiynce hatırlıyorum. Daha önce bu kadar güzel bir tost
yememiştim. Gerçekten çok güzelmiş. Bu barınak yaramaz, ama bu Ayvalık tostu
yarar.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">Azıcık nefeslendikten sonra kısa bir Cunda turu planlıyoruz, hava çok
sıcak. Eski rum evlerini görecekmişiz. Çok yürümem diyorum, “Allah Allah” diyor
Esma. Çok yürümüyorum. Kiliseden bozma bir müzeye giriyoruz, oraya da nazlanarak
giriyorum. Koç grubunun el attığı pek çok müze projesinde olduğu gibi burası da
çok güzel olmuş. Hm kilisenin vitrayları korunmuş, hem de modern bir müze
olmuş, deniz araç ve gereçleri ağırlıklı. Üst katında ise çocuklar için
oyuncak müzesi var. </span><a href="http://www.rmk-museum.org.tr/cunda-taksiyarhis-rahmi-koc-muzesi/ana-sayfa?city=cunda"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Cunda Taksiyarhis</span></a><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;"> müzesi bu müzenin adı.
Yolunuz Cunda’ya düşerse vakit ayırıp gezin lütfen. Gezi bitiminde küçük bir
alışveriş ofisi ile yine küçük bir kafesi var. Corona nedeniyle alışveriş
ofisine sadece bir kişi alıyorlar, kafede ise bira servisi yok.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">Şehir merkezinde çok keyifli kafeler, publar ve restoranlar var. Bir tane de, birden fazla restoranın bir arada birbirlerine komşuluk ettikleri bir merkez var. Onlardan birinde olacağız akşam yemeğinde. Artık o saatte hangisi
gözümüze hoş görünürse.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;"> </span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-hfPn7dieuSY/Xw3QPMxjRKI/AAAAAAAAMdI/9UgmMYGf3-AdEAsQ0wa_7fZzCaliSnIKwCLcBGAsYHQ/s1983/Cunda%2B1.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1116" data-original-width="1983" src="https://1.bp.blogspot.com/-hfPn7dieuSY/Xw3QPMxjRKI/AAAAAAAAMdI/9UgmMYGf3-AdEAsQ0wa_7fZzCaliSnIKwCLcBGAsYHQ/s320/Cunda%2B1.jpg" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><i>Cunda</i></div><p></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;"> </span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;"></span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-A8kkI8ncHa8/Xw3QyGAYhJI/AAAAAAAAMdQ/KaDQxiOm8hgxGiH1vvFByVupr95mKjmFACLcBGAsYHQ/s2016/Cunda%2B2.JPG" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1512" data-original-width="2016" src="https://1.bp.blogspot.com/-A8kkI8ncHa8/Xw3QyGAYhJI/AAAAAAAAMdQ/KaDQxiOm8hgxGiH1vvFByVupr95mKjmFACLcBGAsYHQ/s320/Cunda%2B2.JPG" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><i>Cunda</i></div><p></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">Akşam 20.00 gibi restoran beğenmeye çıkıyoruz. İlk göz koyduğum, mavi beyaz
sandalye ve masaları ile Cunda Balık evi. Biraz dolaşıyoruz etrafı, sonunda
oraya oturuyoruz. Masalar henüz tenha, garsonlar maskeli, sağda soldaki
restoranların bazılarında ise garsonlar siyah eldivenli. En tehlikelisi de bu
eldivenler; eline takarsın, bir daha da yıkamaya gerek duymazsın, pislik ve
corona kaynağı.</span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">Papalina özlemi ile oturuyorum masaya. Atina’da iki farklı zamanda, iki kez
papalina yemişliğim vardı. İlk defa sipariş verdiğimizde “küçük balık” diye
sipariş verdiydik, tepeleme dolu iki tabak dolusu küçük balık geldiydi. Kılçığı
ile falan hapur hupur yediydik. Öyle bir porsiyon ki, biri ile iki kişi doyar. </span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">Öyle bir papalina tabağı bekliyorum burada da. Esma, dülger kavurma söylüyor, masamızı renklendirmek için de zeytinyağlı
enginar, kabak çiçeği dolması, arap saçında sübye ile birlikte salata
söylüyoruz. Balık masasında neden ot ve sebze ağırlıklı meze yenir, bilmem.
Bana göre değil. Ama mezelerin hepsi lezzetli, susturuyorum iç sesimi. Papalina
ise tam bir hayal kırıklığı. Tabakta 6-7 tane, kocaman sardalya yavrusu.
Sardalyayı hiç sevmeyen ama papalinaya bayılan bir adam olarak ben, zaten gözüm
doymamışken bu balığın hayalkırıklığını takviye sözü isteyerek avutmaya
çalışıyorum. Rakı ile keyiflenmeye çalışıyorum. Balıklar dişimin kovuğunda
dururken takviye de geliyor. Corona günlerinde dışarıda yediğimiz ilk akşam
yemeği. <o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">Şehir turu bu kez biraz daha serin, biraz daha renkli. Sokaklar kalabalık.
Dondurmacılar müşteri çağırıyor bağırarak. Bir tanesine dönüşte geleceğim
işareti yapıyorum. Cundayı, şehrin ışıkları kaybolana kadar sahil yolundan
tavaf ediyoruz. Geri dönüyoruz, zaten on dakika yürümüş olduğumuz yoldan.
Toplamda yirmi dakikalık uzun yürüyüşümüz dondurmacıda bitiyor ama saat onu
biraz geçiyorken tüm kafe, pub ve restoranların kapatılmış olduğunu fark
ediyoruz. Dondurmacı halimize acıyor, verdiğimiz sözü tuttuğumuzu
ödüllendiriyor, dondurmalarımızı veriyor.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal">
<span face="" style="font-family: "times new roman", serif; line-height: 115%;"> Netflix'ten indirdiğimiz “Soysuzlar çetesi”
filminin başına oturuyoruz, uyku meleği de omuzlarımıza. Yine de filmi
bitirmeyi başarıp kamaraya çekiliyoruz.</span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><b><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">7 Haziran 2020, Pazar</span></b><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;"><o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><b><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">Cunda – Bademli<o:p></o:p></span></b></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">Saat 6.30’da ayrılıyoruz barınaktan. Ayvalık kanalından bir kez daha geçip
Çeşme rotasına giriyoruz. Çıplak ada ile Sarımsaklı Yarımadası arasındaki
kanaldan geçtikten sonra Midilli’nin bize bıraktığı sınırların içerisinde önce
güneydoğuya dönüyoruz. İskelemizde kalan uzun bir sahil var. Neresi burası
diyorum, “Sarımsaklı plajı” diyor Esma. </span><span style="font-family: wingdings;">J</span><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;"><o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">Midilli’nin bize izin verdiği ölçüde rotamızı küçük küçük, sancağımıza
düzelterek Bademli’ye doğru iniyoruz. Yolda iken Ümit ağabey arıyor bizi, merak
etmiş sağolsun. Merak edilmek güzelmiş. Keyifli bir yolculuk diliyor bize. <o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">Bugün yolumuz uzun değil. Saat 11.00’e doğru Kalem Ada, Garip Adaları ile
anakara birbiri içinde erimişken Güvercin kayalarını ve Garip Adaları iskelemizde
bırakıp iki ada arasına güneyden giriyoruz. Buraya gelmeyi çok istedim. WİM’da
E pontonundaki komşum Hakan çok tavsiye etmişti burayı. İki ada arasında
masmavi berrak bir su, derin değil, kuzeye doğru çıktıkça 3-4 metrelere düşüyor
derinlik. Garip Adalar’a yakın demir atıyorum 5 metreye. Hala lodos var ama
gece kalacak hava. Lodos ve iki ada arası, açık denizde imişim gibi
hissettirdiğinden biraz da uzun kaloma veriyorum, yetmiş metre kadar. Bu gece
hava istediği gibi essin, sorun yok benim için. Motoru kapatıyorum. Motor saati
675,8.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-790llXenQgw/Xw3RpkbSJ3I/AAAAAAAAMdc/lk8fLA2LfDw1w-6Jk-CzcyiMXC81_z3JQCLcBGAsYHQ/s1461/Bademli.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1461" src="https://1.bp.blogspot.com/-790llXenQgw/Xw3RpkbSJ3I/AAAAAAAAMdc/lk8fLA2LfDw1w-6Jk-CzcyiMXC81_z3JQCLcBGAsYHQ/s320/Bademli.png" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><i>Bademli - Garip Adalar ile Kalem Adası arası</i></div><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;"><br /></span><p></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">Hemen deniz. Su o kadar güzel ki. Sonra bir yelkenli tekne geliyor,
sancağımdan geçip arkamızdan sıyırıp, “yanınıza demir atabilir miyim, kaç metre
orası ?" diyen. Gerçekten üç beş metre iskelemize demir atıyor. Rüzgâr değişirse
ben adamın üstündeyim, o kadar yakınımıza. Biraz demir topluyorum, 70 metrelik
kalomamdan utanarak. Biraz da o zincir bırakıyor, benim daha fazla zincirim yok
diyerek. Yine olmuyor, yarı çapım içerisinde komşu tekne. Koskoca boğazda iki
tekne dip dibeyiz. Biraz daha zincir topluyorum, artık sorun yok.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">Bu iyi saatlerimiz imiş meğer. Bizi gören tekne, demir yeri orası herhalde deyip
etrafımıza demir atıyor. Çam Limanı gibi olduk iki ada arasında. En son gelen
ise tam benim demirimin üzerinde duruyor. Yüzerek gidip bakıyorum, iyi,
demirimin üzerine güneş düşmeyecek hiç olmazsa, abinin teknesi gölgelik
yapacak. Sabah sorun olursa bakarız diyoruz teknedeki güleryüzlü, kendileri ve
denizle barışık oldukları her halinden belli iki abi ile. <o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">Alman Hastanesinde beraber çalıştığımız KBB uzmanı Tamer arıyor o sırada.
Yelken eğitimi almak istiyor. Bodrum’dan Kaan hoca ile konuşturuyorum
kendisini. Kararlı bir adam Tamer, hoca ile hemen anlaşıyorlar, temmuz
ortasında Gökova’da eğitim almak üzere. Biz de o tarihlerde orada olacağız,
rastlaşırız belki. "Hele bir, tekneyi oraya kadar götür önce" diyor iç sesim.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">"Tayfun Bey ?" diye diye bir Zodyak bot geliyor öndeki tekneden bize doğru.
ADYK’nın kuzeyden güneye inerken birbirimizi takip ettiğimiz whatsup grubundan hiç tanımadığım bir arkadaşımız. M.Ali Bey. 115 beygirlik siyah bir botta zıpkın gibi üç
delikanlı. "Merhaba" diyor, burasının biraz rüzgar aldığını, Kalem Adası ile
anakara arasında ise hiç deniz olmadığını, gece bir sorunum olursa telefonun
ucunda olduklarını söyleyip ayrılıyorlar yanımızdan. Mutlu ediyor beni bu ufak
jest.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">Akşam yemeğinde makarna ve salata, laptopta ise “Casino”. Bu filmi de
bitiremiyoruz, sivrisinekler ve uyku ile uğraşımız sonunda ikisine birden yenik
düşerken.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><b><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">8 Haziran Pazartesi</span></b><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;"><o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><b><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">Bademli – Çeşme<o:p></o:p></span></b></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">Yolumuz uzun, sabah kalkabildiğimizde erkenden
yola düşmeyi kararlaştırmıştık dün akşam. </span><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">5.45’te motor çalıştırmayı başarıyoruz. Sancağımızdaki
yelkenli tekne bizden çok önce yola koyuldu. Demirimizin üzerindeki abiler de bizden
hemen önce yola koyuldular. Uzun kaloma bırakmanın bir sıkıntısı da, toplamanın
zaman alması imiş. İlerilerde o ağabeyleri geride bırakıyoruz. Rota Çeşme. <o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">Rotamızdaki dönüşleri yine Midilli adasının sınırları belirliyor. Düz bir
rotada gidecek iken sınırlarımızın içerisinde kalarak gitmek de ayrı bir keyif,
yol biraz uzuyor ama hiç olmazsa Yunan Sahil Güvenlik Botları’ndan uzakta seyir
yapıyoruz.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">İzmir körfezini iskelemizde bırakıp geçerken ya da yavaş yavaş ancak
geçerken körfeze gelen ve körfezden çıkan nispeten yoğun bir tanker trafiğine
dikkat etmemiz gerekiyor. Karaburun’u bordaladığımızda ise Ceki’nin sözü
geliyor aklıma “Karaburun’u kesinlikle lodosta geçmeye kalkışmayın”. Sıfır
havada geçiyoruz biz de. Bir sürü balık çiftliği var önümüzde, bazısını
iskelemizde bırakıyoruz, bazısını sancağımızda. Mutlaka yunuslar eşlik ediyor
bu çiftlikleri geçerken bize. <o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-5Eybfd_ZIHI/Xw3SP3DaW_I/AAAAAAAAMdk/VwSulR1hF0IWK-OElqLPa4kXoyYxH1o9QCLcBGAsYHQ/s1451/Yunus.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1451" src="https://1.bp.blogspot.com/-5Eybfd_ZIHI/Xw3SP3DaW_I/AAAAAAAAMdk/VwSulR1hF0IWK-OElqLPa4kXoyYxH1o9QCLcBGAsYHQ/s320/Yunus.png" width="320" /></a></div><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;"><br /></span><p></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">Nihayet Çeşme Boğazı’na giriyoruz, Karaada ve Ildır Körfezi’ni iskelemizde
bırakıp Üçburunlar’ı geçerken Özcan (Erdemli) arıyor. Akademik Kurul ile ilgili
görüşüyoruz. Telefonu kapattığımda neredeyse kıyıdan gittiğimi, 3-5 metrelerde
dolaştığımı fark edip utanıyorum, bunu da ders olarak cebime koyuyorum.
Cebimdeki dersler birikmiş vaziyette ama inşallah hatırlamayı başarabilirim. <o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">Çeşme Körfezi’ne girdiğimizde körfez bitiveriyor, küçücükmüş. Anons
ediyoruz, bir süre liman dışında bekletiyorlar bizi. Sonra yakıt iskelesinde
yer açılıyor, aborda olup mazot alıyoruz. Motor saati 686, mazot 30 litre, fatura
166 TL. Pis su vermeyi başaramıyoruz, hortum ucundaki adaptör ile flanş
kapağımızı tutan incecik zincirimiz barışmıyorlar bir türlü. Vazgeçiyoruz. Pis
suyumuz bize kalsın. İskelede pis suyumuzu almak için çaba gösteren temiz yüzlü
genç çocuk, palamar ile bizi bağlanacağımız yere götüren palamar botunda da
görevli. İki ponton arasına tornistan ile girip iki tekne arasına kıçtan kara
bağlanıyoruz. Marina işletmeciliği okumuş genç arkadaşımıza teşekkür edip motoru
kapatıyoruz. Saat 16.00.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-mo1OkzrtE0I/Xw3UBAwJXaI/AAAAAAAAMdw/LxT111dGK8AHgu3kmOQNCLh6y2vnTdqJgCLcBGAsYHQ/s2048/SSwan.JPG" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1536" data-original-width="2048" src="https://1.bp.blogspot.com/-mo1OkzrtE0I/Xw3UBAwJXaI/AAAAAAAAMdw/LxT111dGK8AHgu3kmOQNCLh6y2vnTdqJgCLcBGAsYHQ/s320/SSwan.JPG" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><i>Silent Swan, Çeşme'de</i></div><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;"><br /></span><p></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">Namık ağabey ile görüştük dünden, bu sabahtan ve öğlenden. Akşam onlara
konuk olacağız. Önce tekne temizliği yapılıyor, su depoları dolduruluyor
(aslında öndeki depoyu hiç kullanmıyoruz, yedek depomuz o bizim), sonra
yorgunluğumuzun farkına varılıyor. Ofise evrakımızı götürüp sözleşmeyi imzalayıp
borcumuzu ödüyoruz. Su için para almıyorlar, biz de elektrik almıyoruz. Alışveriş
için marina dışında Carrefour var. Eksiklerimizi tamamlıyor ve tekneye
dönüyoruz. Ardından duş çok iyi geliyor ikimize de.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">Akşamüstü tam sekiz buçukta Namık Ağabey’le buluşuyoruz marina dışında. Öpüşmek
ve sarılmak yok. Araba ile bizi evlerine götürüyor Namık ağabey. Hasret
gideriyor, beyaz şarap eşliğinde sohbetin ve sevgili Esra’nın elinden çıkan
mezeler ve balığın keyfini çıkarıyoruz.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;">
</p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">Namık ağabey ve Esra, bizi marinaya bırakıyorlar. Bu gece Netfliks yok,
sadece uyku var.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><b><span face="" style="font-family: "times new roman", serif; font-size: 12pt;">9 Haziran Salı</span></b><span face="" style="font-family: "times new roman", serif; font-size: 12pt;"><o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><b><span face="" style="font-family: "times new roman", serif; font-size: 12pt;">Çeşme - Sıcaksu (Doğanbey)</span></b><span face="" style="font-family: "times new roman", serif; font-size: 12pt;"><o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif; font-size: 12pt;">6.30’da uyanıyorum. Kısa bir ponton yürüyüşü sonrasında tekneye döndüğümde
Esma’yı da uyandırıyorum. Marinada kahvaltı yapma programımız açık yer
göremeyince saat 10.00’da teknede kahvaltıya dönüşüyor. 10.45’te marinadan
çıkıyoruz. <o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif; font-size: 12pt;">Körfezde tek başıma yelken açmaya çalışınca ana yelkeni sıkıştırıyorum.
Bumbaya çıkarak Esma’nın da gayreti ile sıkışıklığı hallediyoruz. Rotamız
Nergis ama, çok kısa bir mesafe katedeceğimizden </span><span face="" style="font-family: "times new roman", serif; font-size: 16px;">yine Whatsup gruplarında sorduğumda tavsiye edilen, </span><span face="" style="font-family: "times new roman", serif; font-size: 12pt;">Doğanbey Burnu’ndaki Sıcaksu Koyu’na değiştiriyoruz
rotamızı.</span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif; font-size: 12pt;">Alaçatı’yı, Nergis'i, Kokar’ı, Sığacık Körfezi’ni iskelemizde bırakıp
Doğanbey Burnu’na ulaşıyoruz. Uzaktan baktığımızda koyun hemen girişindeki
Doğanbey adasının doğusunda küçük bir mendirek görüyoruz. Ama koya girerken
adanın batısında, anakara ile arasından geçişe izin veren beyaz bir sığlık
olduğunu görüyoruz bu mendireğin.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;">
</p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif; font-size: 12pt;">Koyda sadece bir yelkenli tekne var. 16.30 gibi teknenin arkasına 10
metreye demir atıyoruz, zinciri sererken demir de bizimle geliyor. Topluyor,
biraz daha kıyıya yaklaşıyor ve bu kez 3.5 metreye atıyoruz demiri. Zinciri
serip tuttuğundan da emin olduktan sonra motoru kapatıyoruz (motor saati 693) Otuz
metre arkamızda kayalar var ama demirimiz sağlam. Zincire 10 metre aralıklar ile
koyduğum renkli plastik kelepçeler iyi bir fikir değilmiş, kaç metre zincir
bıraktığımızı anlayamıyoruz, çünkü zincir akıp giderken bu incecik renkli cırt
kelepçeleri görmek kolay olmuyor. Belki daha fazla sayıda kelepçe takmalıyız.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><br /></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-og-EnWfc9NY/Xw3V22snitI/AAAAAAAAMeE/llreJA5nWWEdc5zNEOI36O_CNxkr17rZQCLcBGAsYHQ/s1509/S%25C4%25B1caksu.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1509" src="https://1.bp.blogspot.com/-og-EnWfc9NY/Xw3V22snitI/AAAAAAAAMeE/llreJA5nWWEdc5zNEOI36O_CNxkr17rZQCLcBGAsYHQ/s320/S%25C4%25B1caksu.png" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><i>Sıcaksu koyu (Doğanbey)</i></div><span face="" style="font-family: "times new roman", serif; font-size: 12pt;"><br /></span><p></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;"> <b>10 Haziran 2020, Çarşamba</b><o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal"><span>
</span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><b><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">Sıcaksu - Çatalada</span></b><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;"><o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">Sabah beşte, alarm çalıyor; kalkmamız,
demiri toplamamız ve yola koyulmamız yarım saatimizi alıyor. Rotamız, Suadası
ya da hemen öncesinde Saro Ari Paşalı’nın önerdiği, hava müsait olduğunda
kalınabilecek küçücük bir koy, Bayrak Adası’nın hemen dibinde, güney doğusunda.
Aslında Saro, “hemen Poseidonio’ya dümeni kır, oradaki restoranların sahil
güvenlikle arası iyi, baktın olmadı yine bizim yakaya geç” dediydi, ama bu
ortamda cesaret etmem mümkün değil.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">Kahvaltı, yolda, saat 08.00'de. Peynirli ve maydanozlu güzel bir omlet var
masamızda. Silent Swan otopilotta kendi başına gidiyor, her zamanki gibi. Samos
adasının sınırlarını kollayarak, sınır ihlali de yapmadan küçük açılarla
sancağımıza rota değiştire değiştire Kuşadası Körfezi’nde gidiyoruz.
Değirmendere kıyılarında pruvamızdaki motoryatın arkasından mı yoksa önünden mi
geçsek diye düşünürken biz yaklaşınca motor yat, hoppp diye Yunan karasularına
giriyor. Ne kolaymış sınır değiştirmek derken yaklaşınca bir bakıyoruz, Yunan
sahil güvenlik botuymuş. Sınır ihlali yaparak tatmin olmuş arkadaşlar. Az sonra
telsizden “taciz mi var, anlaşıldı” şeklinde konuşmalar duyuyoruz, biraz sonra
da bize doğru karşımızdan gelen ve neredeyse sınırın üzerinden giden bir
balıkçı teknesi görüyoruz. Tahminen tacizi bildiren tekne bu. Çok geçmeden, yine
pruvamızdan, yine sınır üzerinden suları yara yara bizim sahil güvenlik botumuz
gövde gösterisi yapıyor. Tacizi yapan Yunan teknesi, kafayı bize dönmüş, olduğu
yerde sakin sakin güneşleniyor. Adadan ikinci bir Yunan sahil botu da kendi
kıyıları boyunca seyre çıkıyor. Böylece sahil güvenlik botları, kendi sınırları
içerisinde gövde gösterisi yaparak Dilek Geçişi geçişimiz sırasında bizi
oyalıyorlar. <o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-CD-Feeof0TA/Xw3Vm0VfblI/AAAAAAAAMd8/3wVd-A3cvBAK4KqK18GuBVGlk5pErUhGACLcBGAsYHQ/s1471/Sahil%2Bg%25C3%25BCvenlik.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1471" src="https://1.bp.blogspot.com/-CD-Feeof0TA/Xw3Vm0VfblI/AAAAAAAAMd8/3wVd-A3cvBAK4KqK18GuBVGlk5pErUhGACLcBGAsYHQ/s320/Sahil%2Bg%25C3%25BCvenlik.png" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><i>Sınır devriyesi</i></div><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;"><br /></span><p></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">Doğanbey burnu ile Suadası Koyu, 30 mil kadar. Yolda iken Esma ile konuşup
biraz uzun yol yapıp gün kazanmaya karar vermiştik. Zaten 5 saat çabuk geçti.
Biz de yola devam ederken hem Saro’nun önerdiği koya yakından, hem de küçük bir
iki ada arkasında saklanan Soğuksu Koyu’na uzaktan bakıyor ve yola devam
ediyoruz. İlki güney rüzgarlarına kapalı, ikincisi kuzeye. Bundan sonrası
kolay, vur aşağı güneye, otopilotta, hiç dümene dokunmadan 40 millik bir yol
var, ister kitap oku, ister yat uyu.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">Önce uzaklardan Didim Körfezi'ni, bayağı sonra da Yalıkavak Koyu’nu
iskelemizde bırakarak Çatalada’nın kuzeyinde güneşten saklanan, Yunan’a bakan
koca bir sahil güvenlik botumuzu da sancağımızda bırakıp geçtikten sonra saat
18.30’da, Çatalada’nın güney doğusunda gözümüze kestirdiğimiz bir yere, 4.5
metreye demiri bırakıyoruz. Sarı süngerden demir şamandırası ve 20 metre ince
sarı renkli yüzen halat almıştım. İlk defa burada kullanıyoruz. Güzel de
görünüyor gözümüze, demirimiz nerede, anlamamızı kolaylaştırıyor. Kırk metre zincir bırakmıştım ama rüzgar
azıcık değişince arkadaki Beneteau’ya azıcık yaklaşıyoruz. Kaptan ile konuşunca
biraz da o zincir bırakıyor, sorun kalmıyor. Motoru kapatıyorum, motor saati
706.</span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-8rLkSpBM6LY/Xw3WiOD_a7I/AAAAAAAAMeM/f5hd8kbhEAko68EBr5tiICsFGA3UfEi1QCLcBGAsYHQ/s1457/%25C3%2587atalada.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1457" src="https://1.bp.blogspot.com/-8rLkSpBM6LY/Xw3WiOD_a7I/AAAAAAAAMeM/f5hd8kbhEAko68EBr5tiICsFGA3UfEi1QCLcBGAsYHQ/s320/%25C3%2587atalada.png" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><i>Çatalada - Turgutreis</i></div><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;"><br /></span><p></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">Ada bizi lodos rüzgarından saklamayı tam olarak başaramasa da keyfimiz
yerinde. Denize giriyoruz, arkasından peynir, ceviz ve kırmızı şarap. Hava
kararırken Turgutreis’in ışıklarına doğru akşam yemeğimizi de hazırlıyoruz; Meksika
fasulyesi salatası ve konserve babaganuş (zayıf çıktı, bir daha yemem). <o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-gjYYMN6S-Sc/Xw3XBcRw1QI/AAAAAAAAMeU/UCTckEje4IMPwANafbV4eU7fxpKoKxxVwCLcBGAsYHQ/s1457/%25C3%2587atalada%2Bg%25C3%25BCn%2Bbat%25C4%25B1m%25C4%25B1.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1457" src="https://1.bp.blogspot.com/-gjYYMN6S-Sc/Xw3XBcRw1QI/AAAAAAAAMeU/UCTckEje4IMPwANafbV4eU7fxpKoKxxVwCLcBGAsYHQ/s320/%25C3%2587atalada%2Bg%25C3%25BCn%2Bbat%25C4%25B1m%25C4%25B1.png" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><i>Çatalada'da gün batımı</i></div><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;"><br /></span><p></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">Yemeğin arkasından film seyretmeye başlıyoruz ama yorgunluk ve şaraptan
kafam düşmeye başladığında ne seyrettiğimizi bile hatırlamadığımı anlayınca
bilgisayarı kapatıyor ve uyuyoruz.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><b><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">11 Haziran 2020, Perşembe</span></b><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;"><o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><b><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">Çatalada - Çökertme</span></b><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;"><o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">Sabah 6.30’da uyandım. 7.30’da bir daha uyandım. Arada bir saat daha
gitmişim. Tekneler batıya dönmüş. Hava hafiften kararmış, karanlık bulutlar
ile, ama gün içinde güneşli olacak. Kahvaltı ve deniz sonrası demiri alıyoruz,
rota Çökertme. Bir gün daha denizlerde olmaya, Ören Marina’ya bir geç girme
isteğime Esma Sultan hemen “tabii ki” dediği için bugünkü yolculuğumuz
Çökertme’de son bulacak.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-2ho1_okqjzE/Xw3XO_cw2LI/AAAAAAAAMeY/UOQFAkQ0cXQnHfvLKHCiuoYKhOmSJttMACLcBGAsYHQ/s1459/%25C3%2587ataladada%2Bsabah.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1459" src="https://1.bp.blogspot.com/-2ho1_okqjzE/Xw3XO_cw2LI/AAAAAAAAMeY/UOQFAkQ0cXQnHfvLKHCiuoYKhOmSJttMACLcBGAsYHQ/s320/%25C3%2587ataladada%2Bsabah.png" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><i>Çatalada'da gün doğuyor</i></div><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;"><br /></span><p></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">Bernard Moitessier’in “Uzun Yol” isimli kitabını
okumaya devam. </span><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">1968-1969 yıllarında tek başına hiç bir yere uğramadan bir buçuk dünya turu
atan bir adam bu. Kendisini, denizleri, gökyüzünü, barometreyi, kendisine eşlik
eden çoğunun ismini ilk kez duyduğum uçan ve yüzen hayvanları o kadar güzel
anlatmış ki. Bitmesin diye yavaş okuyorum.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">Gökova körfezine lodos ve dalgaları giriyor. Sallan yuvarlan motor yelken
gidiyoruz. Bir ara rüzgar 18-20’lere çıkıyor. Saat 16.00 gibi Çökertme’ye
giriyoruz. Bağlanma operasyonu bayağı sürüyor. Çökertmenin batıya kapalı olan
batı koyunda esen batı rüzgarı ile bir yelkenli, bir de gulet arasına girmemiz
gerekiyor. Yelkenli tekne, yıllarca önce Yalıkavak’tan kiraladığımız Kaan.
İçinde genç ağabeyler eğitimdeler ama bizi bağlayarak deneyimlerini arttırmak
istemiyorlar. İş başa düşüyor. Koltuk halatları hazır. Demir hemen tutuyor. İki
tekne arasına kadar zincir bırakıp sonra da beni bırakıyoruz suya. Botla
gidiyorum koltuk halatını alıp kıyıya. Motorumuzu yeni aldığımız için eskimesin
diye kürekle gidiyorum. Çok iyi bir kürekçi olduğum için de kıyının beni biraz
özlemesine izin veriyorum. Sonra buluşuyoruz birbirimizle. Esma o sırada iki
tekneden ve benden uzakta eğleniyor. Ben koltuk halatını bağlayıp kürek çekmeye
başlayınca, kürek çekerek gelme hızını da hesaplayıp iki teknenin burnu
arasındaki hayali çizginin tam üzerinde önce beni ,sonra da halatı yakalayıp
tekneyi bağlıyor. Bundan sonrası kolay, tornistanda zincir bırakıp koltuk
halatını geriyoruz. Motor saatinde 712, kolumuzdaki saatte 17.12 yazarken
motoru kapatıyoruz. O sırada bizden sonra gelen büyücek bir yelkenli teknenin
bağlanmasına uçarak gelen bir restoran palamar botu, sağolsun, bize de soruyor
bir ihtiyacımız var mı diye. Yok, hallettik biz. Çipura ver bari iki tane.
Söylediği fiyat, bana, restoranda pişmiş ve servis edilen balığın fiyatı kadar
gelince teşekkür ediyorum.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-LDbBR7TBXWk/Xw3XpAlwMRI/AAAAAAAAMeo/yOOF-_W2rUAwyJrcUCf_whQrSmc2MpybACLcBGAsYHQ/s1451/%25C3%2587%25C3%25B6kertme.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1451" src="https://1.bp.blogspot.com/-LDbBR7TBXWk/Xw3XpAlwMRI/AAAAAAAAMeo/yOOF-_W2rUAwyJrcUCf_whQrSmc2MpybACLcBGAsYHQ/s320/%25C3%2587%25C3%25B6kertme.png" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><i>Çökertme</i></div><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;"><br /></span><p></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">Deniz ve demir kontrolü yapılıyor, her ikisinden de memnun kalınıyor. Bir
bira. Bir miktar yorgunluk gidermece. Akşam yemeğinde salata ve barbunya. Yemek sonrasında “Beyaz Şeytan” isimli filmi, bu kez uyumadan seyretmeyi
başarıyoruz. Bu, bu seyirde ilk defa oluyor. Lodosun dalgaları koy içinde ve beşik
gibi sallanıyoruz. Ben dışarıda uyuyorum bizi beşik gibi sallayan Çökertme Koyu
gecesinde.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><b><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">12 Haziran 2020, Cuma</span></b><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;"><o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><b><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">Çökertme - Ören</span></b><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;"><o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">Bugün seyirdeki son günümüz, akşamüstü Ören’de nihayet bulacak yolculuğumuz.
Yine erkenden uyanıyorum. Bağlandığımız kıyıdaki yemyeşil ağaçlara, denizin
mavi rengin, kıyıdaki kayalıklara vuran dalgaların beyazına bakıyorum bir süre.
Sonra gerçek dünyaya geri dönüp tekneyi yıkıyorum. Sonra hayalin içine, denize
bir kez daha bakıp çivileme atlayıveriyorum hayalime. Hayalim birden gerçek
oluveriyor, deniz bende, ben denizde oluyorum.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">Deniz sonrası kahvaltı da çok güzel, kahvaltı sonrası deniz de. Hepsinden
keyif alıyorum. İki gün sonra hafta bitecek, pazartesi işe gideceğim, ondan da
keyif (!) alacağım. Sonra güneşte biraz fazla kalmış olabileceğimi düşünüp
gölgelik bir yer arıyorum kendime. Bulmak da çok zor olmuyor zaten, havuzlukta,
iskeledeki koltuk Esma’nın, sancaktaki de benim. Gölge hafif bir rehavet
veriyor, gözlerimi dinlendiriyorum bir an için.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">13.00 gibi koltuk halatlarını çözüyoruz. Ören öncesi son seyrimiz bu. On
millik bir yolumuz var. “Ören, Ören” diye ölüp biten ben, şimdi bu son ayakta,
bu yolculuk bitmese diye düşündüğümü fark ediyorum. Gidilecek yer de önemli
tabii ki ama, oraya gidiş de önemli imiş.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">Ören Marina bizi bir süre kabul etmiyor. Telsiz anonsu sonrasında yakıt
iskelesi dolu olduğu için liman girişinde beklemeye alınıyoruz. Bayağı bir
bekledikten sonra içeri girip iskeleye aborda oluyoruz. Mazot depomuzu
dolduruyor, mavi kartımızı işletiyoruz. Sonra iskeleden ayrılıp limanda
çıkıyoruz. Doğu limanı burası. 7 tane ponton var. Bizi batı limanına
alacaklarmış, M pontonuna. Bu kez de, batı limanının ağzında, diğer limandaki
palamar botu işini bitirse de gelip bizi bağlasa diye bekliyoruz. Sonunda
palamar botu taa öbür limandan çıkıp uzun mendirek boyunca süratle geliyor, bize yol gösteriyor. Üç pontondan oluşan bu küçücük
limanda iki ponton arasına tornistan ile girip bize gösterdikleri M12’e, iki
yelkenli tekne arasına doğru usulca yaklaşırken palamar botundaki arkadaş, benden istediği bir
halatımı önce tonoz halatının kasasına izbarço ile bağlayıp sonra da benim
koç boynuzuma bağlarken, iskelede bekleyen arkadaş da benim </span><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">koltuk halatımı alıyor</span><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">. İkinci bir halatı da tonoz halatının kasasına bağlayıp bana geri
veriyorlar. Böylece kendi iki halatımla tonoz halatına, kendi iki halatımla da
iskeleye bağlanmış oluyorum. </span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-AUX_EG-oVE4/Xw3ZCABLFFI/AAAAAAAAMe4/1j3sEs4RGNc3xxP0sZ3IQduyKd-iqLlIQCLcBGAsYHQ/s1469/%25C3%2596ren%2Bmarina.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="828" data-original-width="1469" src="https://1.bp.blogspot.com/-AUX_EG-oVE4/Xw3ZCABLFFI/AAAAAAAAMe4/1j3sEs4RGNc3xxP0sZ3IQduyKd-iqLlIQCLcBGAsYHQ/s320/%25C3%2596ren%2Bmarina.png" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><i>Ören Marina</i></div><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;"><br /></span><p></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">Motoru kapatırken motor saatine bakıyorum, 715 yazıyor. İstanbul’da kontağı
açtığımda 632 yazıyordu. Seksen üç saat motor çalıştırmışız. Yaklaşık 450 mil
yol katetmişiz. Çeşme’de bir dost evine misafir olduğumuz 6 saat dışında, geçen
salı öğleden bu yana tam 11 gün teknemizde kalmışız. İlk defa teknemizde bu
kadar uzun süre geçirmişiz. İlk defa bu kadar uzağa gitmişiz. İlk defa gece
seyri yapmışız. İlk defa teknemizle Gökova’ya gelmişiz. İlk defa Silent Swan'ı gerçekten bizim evimiz gibi hissetmişiz.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-BFeNq40cFnQ/Xw3Y3o6Vc5I/AAAAAAAAMe0/nBktB4PcQJkht-bxpZMP1NZlYpqbdDrPQCLcBGAsYHQ/s2048/%25C3%2596ren%2B2.JPG" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1536" data-original-width="2048" src="https://1.bp.blogspot.com/-BFeNq40cFnQ/Xw3Y3o6Vc5I/AAAAAAAAMe0/nBktB4PcQJkht-bxpZMP1NZlYpqbdDrPQCLcBGAsYHQ/s320/%25C3%2596ren%2B2.JPG" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><i>Mutlu son</i></div><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;"><br /></span><p></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">Ören o akşam gözümüze daha da güzel gözüküyor. Bir de whatsup gruplarından
tanıştığımız ama hiç yüz yüze gelemediğimiz Ceki, akşam balığa davet edince daha
ne kadar keyifli olabilir ki bu seyahatin sonu diye düşünüyorum, henüz
balıkçıda masamızın denizin hemen kıyısına kurulacağını, ayaklarımızın
neredeyse suya değeceğini ve alacağımız keyfin daha da artacağını bilmeden.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: auto;"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif;">Artık, Silent Swan’ın yeni yuvası, Gökova Ören Marina. Eski sahibi Kadir İnal’ın
da dediği gibi, Silent Swan layık olduğu yere kavuştu. Bir ay sonra biz de
Silent Swan’a tekrar kavuşmanın özlemi ile bir gün daha Ören’e vakit ayırdıktan
sonra İstanbul yollarına düşüyoruz.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal"><span>
</span></p><p class="MsoNormal"><span face="" style="font-family: "times new roman", serif; line-height: 115%;">14 Temmuz 2020, Gökova.<o:p></o:p></span></p><p class="MsoNormal"><br /></p><p style="text-align: left;"></p>Tayfun Gülerhttp://www.blogger.com/profile/15895150340376020508noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5142228431658330942.post-40669884118181661392018-06-13T15:12:00.001+03:002018-06-16T20:43:25.572+03:00O ZAMAN, "DANS"<b>KALİMNOS - LEROS - LİPSİ - PATMOS YELKEN HAFTASI</b><br />
<br />
Geçen senenin tadı damağımızda kalınca, bu senenin ilk yelken seyrini aynı rotada gerçekleştirmek üzere ekibimizi mart ayında oluşturduk, teknemizi tuttuk, uçak biletlerimizi aldık.<br />
Bu kış, çalışma tempomuzun ağırlığı ile günlerin yavaş geçtiğini düşünsek de mayıs ayı giderek sonuna yaklaştı ve 2 Haziran 2018 Cumartesi sabahına uyanıp Sabiha Gökçen'den Anadolu Jet, Bodrum uçağına binmek nasip oldu.<br />
<br />
<b>2 Haziran 2018, Cumartesi</b><br />
Ahmet, işleri netleşmediği için aramızda değil, Sinan ve Handan da İzmir'de bir mezuniyet yemeğine katılacakları için bize Bodrum'da katılacaklar. Esma, Banu ve ben rahat bir yolculuk sonrasında Bodrum'a iniyor, bavullarımıza kavuştuktan sonra da taksi ile Bodrum'a ulaşıyoruz. Saat, 11.00.<br />
Yelkenli Yatçılık'tan 45 feetlik bir Dufour kiralamıştık. Teknemizin hazır olmasına az kalmış, sadece yanına kadar gidip şöyle bir bakıyoruz. Teknemizin adı "Dans".<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://2.bp.blogspot.com/-rXeV1YFNtZA/WyEAM8fUQ9I/AAAAAAAAMKE/2bI_0l0Bj54TVbmEkIjYXHWz3AkEVR3oQCLcBGAs/s1600/IMG_7627.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="960" data-original-width="1280" height="240" src="https://2.bp.blogspot.com/-rXeV1YFNtZA/WyEAM8fUQ9I/AAAAAAAAMKE/2bI_0l0Bj54TVbmEkIjYXHWz3AkEVR3oQCLcBGAs/s320/IMG_7627.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Dans S/Y, Bodrum Marina</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Orçun'a borcumuzun geri kalanını ödüyoruz, ama depozit olarak benim kredi kartıma blokaj koymalarını bir türlü sağlayamıyoruz. Gereksiz yere kredi kartıma para aktardığım halde bu işi başaramayınca Esma'nın kredi kartı ile işi şıp diye halledince benim kartımın mail order'a kapalı olduğunu anlıyoruz.<br />
<br />
Anadolu Jet'in soğuk ve küçücük sandiviçinin sağladığı tokluk hissi çabucak kaybolduğu için ben yemek yiyecek bir yerler ararken Orçun, Sünger Restoran'ı tavsiye ediyor. Kısa bir tur sonrasında Sünger'e oturup siparişlerimizi veriyoruz. Günün yemeği, "Bodrum Mantısı".<br />
<br />
Sinan ile Handan'dan ara ara mesaj geliyor, İzmir - Bodrum arasındaki lokasyonlarını bildiren. Onlardan pek bi umut yok. Hava kararmadan gelirler inşallah.<br />
<br />
Yemek sonrası teknemizi teslim alıyoruz. Brifing yarım saati aşıyor. Baş kamara ikiye ayrılmış, ama her birinde iki kişi yatması çok zor. Arka kamaralar rahat, salondaki tuvalet elektrikli, ön tuvalet, manuel. Brifing bitince Carrefour'a alışverişe girişiyoruz. Sinanlar hala yoldalar.<br />
<br />
Üç arabayı doldurup tekneye dönüyor ve kısa bir sürede malzemeleri yerleştiriyoruz. Dolap sayısı ve hacmi çok yeterli. Sinanlar, Milas'ta peynir alıyorlar.<br />
Biraz daha oyalanıyor, çarşı pazar dolaşıyoruz. Hava acayip sıcak ve nemli, sanki Adana'dayız. Sinanlar ise Bodrum girişinde jandarma kontrolüne takılmış durumdalar. Biraz daha oyalanıyoruz.<br />
16.00 gibi Sinan ile Handan'a kavuşuyoruz. Sinanlar aldıkları ekmekleri, ekmekçide, kahveyi de Starbucks'ta bırakmışlar. Olsun, hemen gidip oralardan bir yerden tekrar alıyorlar.<br />
<br />
Saat 17.00 gibi motor çalıştırıp palamar yardımı istiyoruz. Yine acayip rüzgar var. Ama, efsane bir baş pervanemiz de var, palamar yardımına ihtiyaç kalmadan dönüp C pontonundaki yerimden gümrüğe yollanıyorum . Bu sefer iskeleye daha yakın bir mesafeye demir bırakıyorum. Geçen sene 5 metreye 60 metre zincir bırakmış ama zincir bitince iskeleye yanaşamamıştım. Bu kez beceriyorum. İskeleye iyice yanaşıp pasarella kullanmadan iskeleye atlıyoruz. Bir inşaatın içine giriyoruz, demir testereleri, kaynaklar, tuvaletsizlikler. Sezon başlamadan önce inşaatı başlatmışlar, inşallah sezon bitmeden de bitirirler. Orçun işleri, yarım saat içinde bitiriyor. Motor çalıştırıp iskeleden ayrılıyor ve Bodrum'a bir haftalığına veda ediyoruz. Koy içinde rüzgar çok şiddetli, biraz motor seyri yapıp yelken açmadan hemen önce de denizde uçuşan bir deniz yatağını tekneye ganimet olarak alıp Kargı Adası civarında yelkenleri açıyoruz, camadanda. Rüzgar, 25- 30 arası esiyor. Hafif tırsık ve gerginim. Ama Atilla Gökova ile geçen ay Istanbul'da katıldığımız iki yarıştan sonra aşırı rüzgarda yelken yapmaya ilişkin korkularım bayağı azalmıştı, azalmış olarak kaldığını görüyorum.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://4.bp.blogspot.com/-TJU0tdJ-aMM/WyEGznRsAII/AAAAAAAAMKQ/fy1JP321ubA5SB9Z5ZPazU8Mm1WIrtJUQCLcBGAs/s1600/IMG_7633.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="1200" data-original-width="1600" height="240" src="https://4.bp.blogspot.com/-TJU0tdJ-aMM/WyEGznRsAII/AAAAAAAAMKQ/fy1JP321ubA5SB9Z5ZPazU8Mm1WIrtJUQCLcBGAs/s320/IMG_7633.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Bodrum Marina'dan çıkış</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<br />
Pserimos'a doğru giderken rüzgar kuzeyli, adanın altından mı yoksa üstünden mi geçelim sorusuna, ekip yukarısından geçelim deyince rotamızı öyle ayarlıyoruz. Bir ara rüzgar çok düşüyor, yelkenleri kapatıyoruz. Sonra da çok artıyor yine açmıyoruz. Ümit Ağabey arayıp kolayına bir hafta diliyor bize. Aramızda değil çünkü Norveç fiyortlarında dolaşacak o da önümüzdeki hafta.<br />
<br />
Bu kadar rüzgarda motor ile gidiyor olduğumuza inanamayınca Banu, camadanda yelken açıyoruz yeniden. Yok gaza geldiğimden değil, sadece eğitim olsun, deneyimim artsın diye. Rüzgar, 30-38 knot arasında değişiyor. Biz yelken yapıyoruz.<br />
<br />
Neredeyse Kalimnos limanına yelkenle gireceğiz ama mendireklere yaklaşırken motor çalıştırıp yelkenleri indiriyoruz. Güneş hafiften batmakta. İlk kez bu kadar geç giriyorum bir Yunan adasına. Ama sezon henüz başlamamış, Vasilis de yer sorunu olmadığını söylediği için rahatım. 5-6 metreye demir atıp bir sürü de zincir döşeyip koltuk halatlarını elden veriyoruz Vasilis'e ve rıhtım görevlisine.<br />
Vasilis ile geçen sene tanışamamıştık ama bu kez el sıkışıyoruz. Saat, 20.30.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://2.bp.blogspot.com/-mcTmDTviqiM/WyEH9juociI/AAAAAAAAMKc/bj2hDmmX7AEUdycwRSrjC9PjfOz3h6udwCLcBGAs/s1600/IMG_7646.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="902" data-original-width="1600" height="180" src="https://2.bp.blogspot.com/-mcTmDTviqiM/WyEH9juociI/AAAAAAAAMKc/bj2hDmmX7AEUdycwRSrjC9PjfOz3h6udwCLcBGAs/s320/IMG_7646.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kalimnos Limanı</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://3.bp.blogspot.com/-WEmuEVEVXow/WyEH-QPBqeI/AAAAAAAAMKg/jTPn-kvQ7X0c9gdEA7Yms9X7dF4D1wsHgCLcBGAs/s1600/IMG_7649%2BKalimnos.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="960" data-original-width="1280" height="240" src="https://3.bp.blogspot.com/-WEmuEVEVXow/WyEH-QPBqeI/AAAAAAAAMKg/jTPn-kvQ7X0c9gdEA7Yms9X7dF4D1wsHgCLcBGAs/s320/IMG_7649%2BKalimnos.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Vasilis ve Maria</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Pasaport ve tekne evrakı Maria'ya teslim ediliyor, tekneye elektrik bağlanılıyor ve cin-tonikler hazırlanıyor. Haftanın ilk bağlanma-içkisi. Açız zaten, hemen ardından restoran bulmak üzere tekneyi terk ediyoruz. Geçen sene ilk akşam yemek yediğimiz restorana götürüyorum ekibi, ama yanlışlıkla bir yanındakine oturuyorum. Burada da yiyecekler lezzetli ve taze. Sinan Barbayani içerken biz ev yapımı beyaz şarap tercih ediyoruz. Üçüncü yarım litrelik şarap ise mekanın patronundan geliyor. Hesap, bahşiş dahil, 100 Euro.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-sTMr2rk17TA/WyEItOIKf4I/AAAAAAAAMKo/ISaMB57_Z1YjJjtOnWksXS6uMjIVl4weACLcBGAs/s1600/IMG_7658.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="960" data-original-width="1280" height="240" src="https://1.bp.blogspot.com/-sTMr2rk17TA/WyEItOIKf4I/AAAAAAAAMKo/ISaMB57_Z1YjJjtOnWksXS6uMjIVl4weACLcBGAs/s320/IMG_7658.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kalimnos'ta akşam yemeği</td></tr>
</tbody></table>
Vasilis, pasaportlarımızı getiriyor. Geçen sene 170 euro vermiştik, bu sene polise gitmemiz gerekmedi ama geç giriş nedeniyle 200 euro veriyoruz Vasilis'e.<br />
<br />
Yorgunluktan ancak tekneye kadar yürüyecek mecalimiz var, en azından benimki öyle. Geçen seneki muhteşem dondurmacı da kapatmış bu saatte. Ben doğrudan kamaraya girip sızıyorum.<br />
<br />
<b>3 Haziran 2018, Pazar</b><br />
Ben yedide ayaktayım. Pasarella alınmış, arka platform kapatılmış. Havuzlukta biraz oyalanıyorum, uyanan bir kişi daha bulunca platformu açıyor, pasarellayı tekrar iskeleye uzatıyoruz. Esma, Banu ile birlikte ayaklarımızın pasını açmak üzere yola koyuluyoruz. Ben kısa bir süre sonra geri dönüyorum Sinan ve Handan uyanmışlardır diye. Önce Sinan dolaşmaya çıkıyor, bir süre sonra da Handan.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-F0k3lYPCWZY/WyEMgW9U5GI/AAAAAAAAMK4/pi1sSjwpRsYdPVEQ3QhR3Iv_pyHtA5C0ACLcBGAs/s1600/IMG_7662.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="902" data-original-width="1600" height="180" src="https://1.bp.blogspot.com/-F0k3lYPCWZY/WyEMgW9U5GI/AAAAAAAAMK4/pi1sSjwpRsYdPVEQ3QhR3Iv_pyHtA5C0ACLcBGAs/s320/IMG_7662.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kalimnos (Pothia)</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-uBX35j7x9Uo/WyEMfrsW9KI/AAAAAAAAMK0/lqU5M_1W_g4eNgMxPlTmHfUeZmxYZwtIgCLcBGAs/s1600/IMG_7664.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="900" data-original-width="1600" height="180" src="https://1.bp.blogspot.com/-uBX35j7x9Uo/WyEMfrsW9KI/AAAAAAAAMK0/lqU5M_1W_g4eNgMxPlTmHfUeZmxYZwtIgCLcBGAs/s320/IMG_7664.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<br />
Ekip yeniden teknede toplandığında kahvaltı için palamarları çözüyoruz, hedef, Ay. Nikoloau. Adanın doğusunda Vathi Koyu'nun bir altında, Pserimos'a doğru bakan bir koy bu. Girişinde balık çiftlikleri var ancak dibine kadar sokulunca hem rüzgar kesiliyor, hem de havuz gibi bir su oluveriyor teknenin etrafında, bizi çağıran.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://2.bp.blogspot.com/-0f5FpVX-6-o/WyEPfLt-_xI/AAAAAAAAMLI/j57GEAO2z7of8ZB1suHMjJXXJSgPr4N2gCLcBGAs/s1600/IMG_7668.PNG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="750" data-original-width="1334" height="179" src="https://2.bp.blogspot.com/-0f5FpVX-6-o/WyEPfLt-_xI/AAAAAAAAMLI/j57GEAO2z7of8ZB1suHMjJXXJSgPr4N2gCLcBGAs/s320/IMG_7668.PNG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Aya Nikoloau (Kalimnos)</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Denize atlayan bir çığlık atıveriyor önce, sonra arkasında sırada bekleyene "su çok güzel" diyor. Bu daveti pek inandırıcı bulmasa da sırada bekleyen suya atlıyor ve çığlık atıyor. Su gerçekten ilk girişte ürpertici ama yüzünce alışıyor insan.<br />
İlk kahvaltımız sonrasında ufak bir ara ve sonrasında tekrar deniz. Bugün Leros'ta Pandelli Koyu'na gideceğiz. Yol üstünde de geçen sene ağzından geçerken şöyle bir baktığımız <a href="http://www.cruiserswiki.org/wiki/CruisersWiki:Chartlet#lat=37.10723|lon=26.87219|zoom=16|page=Leros" target="_blank">Xerokampos'a </a>gireceğiz öğle molası için.<br />
Motor çalıştırıp demiri topluyoruz, 15 millik yolumuz var. Rüzgar da var, yelken ile Kalimnos'u tırmanıyoruz.<br />
Leros'un güney ucunda Xerokampos'un girişini kapatan küçücük bir adacık var, arkasına geçerken yelkenlerimizi indiriyoruz. koy girişinde herkesin demir attığı bölgeye biz de demir atıp motoru kapatıyoruz. O kadar rüzgarlı ki kimsenin denize giresi gelmiyor. Esma geçen sene buraya girdiğimizi iddia ediyor ama ben hiç hatırlamıyorum.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dw_QVyHYgv65yU0JLQWgons6APr0aGj8tdScS0GcuuryQJ0_R_XgVbJkXF9qq3Qu9GfosF7wYjpBYWrCqsPvg' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-size: 12.8px;"><a href="http://www.cruiserswiki.org/wiki/CruisersWiki:Chartlet#lat=37.10723|lon=26.87219|zoom=16|page=Leros" target="_blank">Xerokampos</a></span></div>
<br />
Demir alıp Pandelli'ye yollanıyoruz, orası geçen sene muhteşemdi, deniz faslımızı oraya ayırmak üzere.<br />
Bir saat sonra Pandelli Koyu'nda, geçen sene demirlediğimiz, Cafe Del Mar'ın önüne ama bu kez biraz daha limana doğru demir atıyoruz, bir katamaranın iskelesine. Bir saat sonra da, çok şükür, bağlanmış oluyoruz, biz teknede, Sinan ve Banu da botta eğlenirken.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://4.bp.blogspot.com/-IJMeirqpWmo/WyERbMX2FLI/AAAAAAAAMLY/rq0hdhYEK5YoiPV2eOmqdMrcLdXMS1YJQCLcBGAs/s1600/IMG_7681.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="902" data-original-width="1600" height="180" src="https://4.bp.blogspot.com/-IJMeirqpWmo/WyERbMX2FLI/AAAAAAAAMLY/rq0hdhYEK5YoiPV2eOmqdMrcLdXMS1YJQCLcBGAs/s320/IMG_7681.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Pandelli Koyu</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-TboKsdVevvE/WyERZgGRHyI/AAAAAAAAMLU/WcXwK_71L8M_tdpIIf-ltJQGlIhnn0ZagCLcBGAs/s1600/IMG_7685.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="960" data-original-width="1280" height="240" src="https://1.bp.blogspot.com/-TboKsdVevvE/WyERZgGRHyI/AAAAAAAAMLU/WcXwK_71L8M_tdpIIf-ltJQGlIhnn0ZagCLcBGAs/s320/IMG_7685.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Denize girip serinledikten sonra akşamüstü içkilerimizi hazırlamadan hemen önce elektrikli motoru, bota indirip deniyoruz. İlk akü boşalmış ama ikinci akü %100 şarjlı. O kadar sessiz ki, çalıştığını anlamak için sudaki pervaneye ya da etrafa bakmak gerekiyor hareket ettiğimizi görmek üzere.<br />
Akşam yemeği için bir yıldır hayalini kurduğum Cafe Del Mar yerine, kızların ısrarı ile limana gidiyoruz botumuz ile güle oynaya, hafif çakır keyif.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dzxGjcXQ_WDJNmisHQElGMcOyLC5jFUaBq3fAhKntZ3syK_aQ6xHYd-vAuRqehUVwUSkx1hQL4ioFIKwHStvg' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-size: 12.8px;">Pandelli Limanı</span></div>
<br />
Bot ile doğrudan benim gözüme kestirdiğim, 3 tane büyük şemsiyeli restoranın dibine kadar gidiyoruz. Masaya kadar botla çıkmamızı, rıhtımın duvarı önlüyor. Adımlarımız ile çıkıyoruz biz de. Suya azıcık düşen, elini azıcık kesenlerimiz de oluyor ama olsun, masaya oturmayı başarıyoruz. Bot hemen önümüzde, tekne de uzakta gözümüzün önünde.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://2.bp.blogspot.com/-ykkadyXuPY0/WyETjjPEyiI/AAAAAAAAMLo/bFQs4Wt71Fw0zRubGAgj0aND_I5_jra3QCLcBGAs/s1600/IMG_7698.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="1600" data-original-width="1200" height="320" src="https://2.bp.blogspot.com/-ykkadyXuPY0/WyETjjPEyiI/AAAAAAAAMLo/bFQs4Wt71Fw0zRubGAgj0aND_I5_jra3QCLcBGAs/s320/IMG_7698.JPG" width="240" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Pirofani Taverna</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://2.bp.blogspot.com/-1MfDXRcW7yE/WyET-YtjqaI/AAAAAAAAMLw/TTv7oLrw4gIikDPR0btP2bUdKLrl_985ACLcBGAs/s1600/IMG_7700.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="902" data-original-width="1600" height="180" src="https://2.bp.blogspot.com/-1MfDXRcW7yE/WyET-YtjqaI/AAAAAAAAMLw/TTv7oLrw4gIikDPR0btP2bUdKLrl_985ACLcBGAs/s320/IMG_7700.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Pandelli - Leros</td></tr>
</tbody></table>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://4.bp.blogspot.com/-HbFGtMlMj14/WyEUQ5WQSfI/AAAAAAAAML4/5OevWiqrgfkPE0BM3ZsGMcbufteooAxHQCLcBGAs/s1600/IMG_7702.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="902" data-original-width="1600" height="180" src="https://4.bp.blogspot.com/-HbFGtMlMj14/WyEUQ5WQSfI/AAAAAAAAML4/5OevWiqrgfkPE0BM3ZsGMcbufteooAxHQCLcBGAs/s320/IMG_7702.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Pandelli Limanı</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Bahşiş dahil olmak üzere 80 Euro bırakıyoruz masaya, çok lezzetli yemekler sonrasında ve yürüyüşe çıkıyoruz arka sokaklara. Bir kaç bardan yükselen ve kulak paslarımızı silen müziğin cazip davetine rağmen tekrar geriye dönüp, düşmeden bota biniyoruz. Motorun kafasını kaldırmıştım gelirken ama bu sefer indirmeyi çok zor başarıyorum, ama başarıyorum.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://3.bp.blogspot.com/-DuQuG6qvBfc/WyEVL-OHrYI/AAAAAAAAMME/WiHT1pJNz4YUXQqmDDNFt-iqVVE9AW7bQCLcBGAs/s1600/IMG_7715.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="1200" data-original-width="1600" height="240" src="https://3.bp.blogspot.com/-DuQuG6qvBfc/WyEVL-OHrYI/AAAAAAAAMME/WiHT1pJNz4YUXQqmDDNFt-iqVVE9AW7bQCLcBGAs/s320/IMG_7715.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Pandelli sokakları</td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-t_gDh8eDqWs/WyEVTpzZkMI/AAAAAAAAMMI/4lnoWTf5HTc8sD6JxtAV9KqGvZcj9oxlACLcBGAs/s1600/IMG_7706.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1200" data-original-width="1600" height="240" src="https://1.bp.blogspot.com/-t_gDh8eDqWs/WyEVTpzZkMI/AAAAAAAAMMI/4lnoWTf5HTc8sD6JxtAV9KqGvZcj9oxlACLcBGAs/s320/IMG_7706.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
İskelemize demir atmış olan koca motoryatın burnundan dolanıp Dans'ın platformuna yanaşıyoruz. Hasarsız ve düşmesiz bir şekilde tekneye çıkıp, motorun aküsünü de söküp emniyete aldıktan sonra kısa bir muhabbet sonrasında çok keyifli bir şekilde günü bitirmek ve yıldızların altında özlediğim bu koyun gecesini havuzlukta, uyku tulumu içinde geçirmek üzere hazırlıklarımı tamamlıyor, tulumun içine girip kafamı yastığa koyduktan 5 saniye sonra uyuyorum.<br />
<br />
<b>4 Haziran 2018, Pazartesi</b><br />
Yine çok rüzgarlı bir sabaha uyanıyorum, kafama iyi ki almış olduğum bereyi bir süre gözlerime kadar çekip mevsimi hatırlamaya çalışıp bir süre uyku tulumu içinde debelendikten ve sonra vazgeçip uyanmaya karar verdikten sonra.<br />
Ekip yavaş yavaş uyanıyor güne. Kahvaltının ardından Makronisi kayalıklarına gitmek üzere 10.30 gibi hareket ediyor ve çok sevdiğim bu koyu geride bırakıyoruz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dylxAeaSNhHLY8nzMluCKBxJuKZVlNAAarIiQrnYMCjPhE8QBL_Vk6z9bNucywPoh3XQg7ALUlS-61bL1j-' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-size: 12.8px;">Pandelli'ye veda</span></div>
<div>
<span style="font-size: 12.8px;"><br /></span></div>
<br />
Yelken seyri yapıyoruz ama rüzgar hep kafadan geliyor. Ekip de yelken yapmak istiyor ama bu rüzgar ile bir Türkiye'ye, bir Leros'a bir kaç kez gidip gelince ben sıkılıyorum. Son yarım saatte motor ile gidip 3 saat sonunda Makronisi Kayalıkları'nın güney yamacına demir atıp teknemizi, rüzgarın insafına bırakıyoruz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dwJSg12ErvNGNOYBOqYBNnx0Yo3rRDQ4Osl0tpGkA7r53N4pZBEuKAS71uQzg-o5Wy2YS2CpReflxy9hUEOQA' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-size: 12.8px;">Makronisi Kayalıkları</span></div>
<div>
<span style="font-size: 12.8px;"><br /></span></div>
<br />
Denize girdikten sonra botu indirip kürekle kayalıkları keşfe gidiyoruz Esma ve Handan ile. Bir oyuğun içinden geçip öbür tarafından çıkıyoruz.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://4.bp.blogspot.com/-FedjZ9HhcdE/WyEZiiAoU0I/AAAAAAAAMMY/4kmiqjV2LS0lE1R2SOFDm3Aah3nAsQrqgCLcBGAs/s1600/IMG_7730.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="1200" data-original-width="1600" height="240" src="https://4.bp.blogspot.com/-FedjZ9HhcdE/WyEZiiAoU0I/AAAAAAAAMMY/4kmiqjV2LS0lE1R2SOFDm3Aah3nAsQrqgCLcBGAs/s320/IMG_7730.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Makronisi Kayalıkları'nda bir göletçik</td></tr>
</tbody></table>
Sonra bir tekne daha demir atıyor sancağımıza. Sonra da Kechi Sailing'in teknesi bizim botla içinden geçtiğimiz oyuğa girmeye çalışıyor. Ya da ben ben öyle sanıyorum. Ama kıçtan duvara kadar yanaşıp koltuk halatı ile bir kişiyi o kayaya bırakıp biraz açılıyor tekrar demirinin üstüne. Koltuk halatını bağlarmış meğerse o kayalığa.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://4.bp.blogspot.com/-yMimUM1QTIY/WyEaSBIZsEI/AAAAAAAAMMg/LkKWFCBzEjkXv55hWQDk4UAxWmbDWnweQCLcBGAs/s1600/IMG_7738.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="902" data-original-width="1600" height="180" src="https://4.bp.blogspot.com/-yMimUM1QTIY/WyEaSBIZsEI/AAAAAAAAMMg/LkKWFCBzEjkXv55hWQDk4UAxWmbDWnweQCLcBGAs/s320/IMG_7738.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kechi Sailing teknesi Makronisi Kayalıkları'nda</td></tr>
</tbody></table>
Öğle yemeğinde erkekler için ezme peynir sürülmüş lavaş ekmek içinde, mayonez ve turşulu ton balığından yapılmış dürüm ve ayran var. Hanımlar ise meyve yiyorlar.<br />
<br />
Kayalıkların öbür tarafını merak ettiği için dümeni Sinan'a bırakıyoruz demir toplarken. Hedef Lipsi Liman.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dx8V_kT4lGYZk_4Fx7BPVlpOz24t06i6XJBgNcm_JpMYKIwntBFQ5V3dAXUxH8qIJ1lq0OjXk1m2OQ3Yfk-gA' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-size: 12.8px;">Lipsi</span></div>
<br />
Yine çok fazla rüzgar var limana girerken ve liman görevlisi bizi iç tarafa çağırıyor. Bir küçük motor yat yanaşıyor bizim gireceğimiz, iki tekne arasındaki boş yere. Sonra onu oradan çıkarıyorlar. O, demirini toplamaya çalışırken ben arkasından geçip, limanın karşı tarafında yanaşıp demir atacak yeri tutturmaya çalışıyorum diğer teknelerin zincirlerini kollayarak. Baş pervane bir kez çalışıp susuyor. Rüzgar da beni bir oraya bir buraya savurup duruyor. Çok sevdiğim bu limanda maymuna dönüyorum, teknenin kıçı tornistanda güçlü bir şekilde sancağa atıyor ama bordadan aldığım rüzgar ile bu avantajımı kullanır hale bir türlü gelemiyorum. 1.3 metre gösteren derinlik göstergesinde gözüm bir yandan, demirimi tam toplamadan kendi etrafımda küçük bir tur atarak teknenin kıçını uygun bir açıya getirmeye çalışırken, "Take the anchor off" diye çığlık çığlığa bağıran bir kaptanın yelkenlisinin zincirine takmayı başarıyorum demirimi. Koltuk halatımı kullanarak, ırgatımızın da gücüne şükrederek, adamın zincirini kurtarıp özür dileyen bir el işareti ile manevraya yeni baştan başlıyorum. Demir atıp iki tekne arasına arkadan da gelen rüzgara karşı biraz hızlı hızlı gidiyorum. Youtube'taki bir türlü yanaşamayan kaptanların kısa filmlerindeki gibi, arasına gireceğim iki teknenin bütün mürettebatı alarmda ve ilave usturmaçalar ile benim yeni maceralarımı bekliyorlar. Ama iki tekne arasına sakince girip koltuk halatını görevliye elden uzatıyoruz. Merhabalaşıyoruz komşu tekneler ile. Demirini aldığım teknenin kaptanına bir özür birası götürüyorum ama sadece teşekkür alıyorum, biramı veremiyorum.<br />
Kendim içiyorum ben de buz gibi birayı. Elektriği bağlıyoruz. 5 Euro. Bir kadıncağız geliyor sivil, belediye için para topladığını söylediğini sandığım. Sonunda anlıyorum ki hemen oracıkta motorunun üzerindeki resmi belge ve makbuz karşılığında ödeme yapmam istenmekte. 6 Euro.<br />
Geçen seneki adamcağız yine geliyor elindeki lokanta broşürleri ile, kilisenin arkasındaki lokantasını tanıtmak üzere.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dx0uQfLKEAs9DItKH6WFxub0_t5AB9agZeNpwUN0yw5z1t70Uwwq0WlPGIacsybT1XUZy7TX-wO6NdHncaMSQ' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-size: 12.8px;">Lipsi Liman</span></div>
<span style="font-size: 12.8px; text-align: center;"><br /></span>
İçkilerimiz yudumlayıp adayı keşfe çıkıyoruz bu kez hep birlikte. Kiliseye doğru dar sokaklardan tırmanıp sonra yavaştan, Banu'nun bir koşu rezervasyon yaptırmış olduğu, geçen sene çok keyif almış olduğumuz restorana yöneliyoruz.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://4.bp.blogspot.com/-LFhxyDiqNyo/WyEfKzf0cLI/AAAAAAAAMMs/IQ6ZdavEZ7Q7IgjUxhXhnBWSPX8khfbgACLcBGAs/s1600/IMG_7758.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="902" data-original-width="1600" height="180" src="https://4.bp.blogspot.com/-LFhxyDiqNyo/WyEfKzf0cLI/AAAAAAAAMMs/IQ6ZdavEZ7Q7IgjUxhXhnBWSPX8khfbgACLcBGAs/s320/IMG_7758.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Lipsi Liman</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-Mo9ZZqkw3gE/WyEfUnKRlTI/AAAAAAAAMMw/OREFJamteG4AxrICN1CMIoaiJ3m2o4wLQCLcBGAs/s1600/IMG_7762.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1200" data-original-width="1600" height="240" src="https://1.bp.blogspot.com/-Mo9ZZqkw3gE/WyEfUnKRlTI/AAAAAAAAMMw/OREFJamteG4AxrICN1CMIoaiJ3m2o4wLQCLcBGAs/s320/IMG_7762.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-CplXEry4WSg/WyEfgwewsdI/AAAAAAAAMM4/o6WoajTddFwAJ5JyhHvx_xbwrVJdEeRFwCLcBGAs/s1600/IMG_7764.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1200" data-original-width="1600" height="240" src="https://2.bp.blogspot.com/-CplXEry4WSg/WyEfgwewsdI/AAAAAAAAMM4/o6WoajTddFwAJ5JyhHvx_xbwrVJdEeRFwCLcBGAs/s320/IMG_7764.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-gBgd3xcyT0Y/WyEfiyXLIxI/AAAAAAAAMNA/1tJfOFHICNUApWFfW42GPSSRMbO0OhSiQCLcBGAs/s1600/IMG_7768.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1200" data-original-width="1600" height="240" src="https://2.bp.blogspot.com/-gBgd3xcyT0Y/WyEfiyXLIxI/AAAAAAAAMNA/1tJfOFHICNUApWFfW42GPSSRMbO0OhSiQCLcBGAs/s320/IMG_7768.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://3.bp.blogspot.com/-kDGebn6SMHw/WyEfhDglXrI/AAAAAAAAMM8/Kry8kwhZcGAh22CO3I3kNn2bxcMTGwGowCLcBGAs/s1600/IMG_7773.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="1200" data-original-width="1600" height="240" src="https://3.bp.blogspot.com/-kDGebn6SMHw/WyEfhDglXrI/AAAAAAAAMM8/Kry8kwhZcGAh22CO3I3kNn2bxcMTGwGowCLcBGAs/s320/IMG_7773.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Yianni Restoran</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-Rl8KLQ25Vo8/WyEfnpExCwI/AAAAAAAAMNI/0uQlpiVCgzU0F_J8IMIvzHI3IxbFtVKiQCLcBGAs/s1600/IMG_7774.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1600" data-original-width="1200" height="320" src="https://2.bp.blogspot.com/-Rl8KLQ25Vo8/WyEfnpExCwI/AAAAAAAAMNI/0uQlpiVCgzU0F_J8IMIvzHI3IxbFtVKiQCLcBGAs/s320/IMG_7774.JPG" width="240" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-egC8mkeOdMU/WyEfokhpmFI/AAAAAAAAMNM/6W_q2GC5mFsUi7D0-6rcgCuK85WHUjmJQCLcBGAs/s1600/IMG_7775.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1200" data-original-width="1600" height="240" src="https://2.bp.blogspot.com/-egC8mkeOdMU/WyEfokhpmFI/AAAAAAAAMNM/6W_q2GC5mFsUi7D0-6rcgCuK85WHUjmJQCLcBGAs/s320/IMG_7775.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Bir kısmını kediler ile paylaştığımız çok lezzetli yemeklerden sonra sadece 72 euro ödeyip kalkıyoruz masadan.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-vSGultzqAbo/WyEgcJlnfyI/AAAAAAAAMNk/P0L0Rnl-3NQQDGmfnNbHFpH5j_5tZ9V3QCLcBGAs/s1600/IMG_7789.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1200" data-original-width="1600" height="240" src="https://4.bp.blogspot.com/-vSGultzqAbo/WyEgcJlnfyI/AAAAAAAAMNk/P0L0Rnl-3NQQDGmfnNbHFpH5j_5tZ9V3QCLcBGAs/s320/IMG_7789.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Sinan, "sadece tekneye kadar yürürüm" dediği için ben de sadece tekneye kadar yürüyorum kızlar kısa bir yürüyüşe çıkarken. Teknenin kapısını açmak için kilide soktuğum anahtar sürekli 360 derece etrafında dönmesine rağmen kapı açılmayınca şöyle bir zorlamam ile tüm kilit dağılıyor. Parçalarını toplayıp kenara koyup kamaraya çekiliyorum.<br />
<br />
<b>5 Haziran 2018, Salı</b><br />
Saat yedide ayaktayım. Sinan da uyanınca fırına ekmek almaya gidiyoruz. Fırını bulamıyoruz ama tekneye dönerken Banu ve Esma'yı bulup fırına birlikte gidiyoruz. Bir ekmek ve bir kaç kuruHasan alıp geri dönerken Handan da geliyor. Biz Sinan ve Handan'ı başbaşa bırakıp tekneye kaderimiz ile başbaşa kalmaya gidiyoruz. Dükkanlar açık olmadığı için Sinan ve Handan, sünger satan adama takılıyorlar sadece. Sonra da bize. Limandan çıkıp Lipsi girişinde solda kalan kıyıya demir atıp deniz ve kahvaltının keyfini çıkarıyoruz.<br />
Rotamız pek kesin değil bugün. Dün akşam Sinan, beton iskelelerin kendisini boğduğunu söyleyince, önce Marathi'ye, akşama da Mehmet Erem'in de önerdiği Arki'deki küçük restorana gidelim diye konuşmuştuk Handan ve Sinan ile. Ama yolda giderken Handan, Patmos'u görmek istediğini söyleyince rotamız netleşiyor.<br />
Önce Arki'nin güneyindeki koylara bakıp sonra Marathi'ye girelim niyetiyle Arki'nin güneyine dönüyoruz. Bir iki tekne görünce Makronisi Adası ve etrafındaki adacıkların (<a href="http://www.cruiserswiki.org/wiki/CruisersWiki:Chartlet#lat=37_21.6_N|lon=26_45.06_E|zoom=15|page=Arki_and_Marathi" target="_blank">Tiganakia</a>) arasında giriveriyoruz. İyi ki de giriyoruz, burası akvaryum gibi. 5 metreye demiri ve üzerine de 20 metre zinciri bırakıp motoru kapatıyoruz, rüzgar çıktığında zinciri serme işini ona bırakarak. Saat, 12.00.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dxfSqxDqJNswVRD9M9V18tUhptVkAiOdhb962Rb-ck5VVwDOwSi3vCBPYQHG-B46DK9Bth34sTphga8bsFW6g' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-size: 12.8px;"><a href="http://www.cruiserswiki.org/wiki/CruisersWiki:Chartlet#lat=37_21.6_N|lon=26_45.06_E|zoom=15|page=Arki_and_Marathi" target="_blank">Makronisi Adası</a> çevresi</span></div>
<div>
<span style="font-size: 12.8px;"><br /></span></div>
<br />
Öğle yemeği, bol bol yüzme, adadaki keçilere su götürme derken burada 5 saat geçiriyoruz ve aklımızı burada bırakarak Patmos'a yola çıkıyoruz. Biraz motor, biraz yelken derken 1.5 saat sonra Patmos Limanı'na giriyoruz. Çok kalabalık değil, rüzgar da az, rahat bir demirleme olacak diye hayal kurarken demiri atamıyoruz, sıkışmış. Çok çekmişiz Makronisi'de. Vinç kolu ile şiddet uygulayıp üzerinde zıplayarak baklayı kavaletadan kurtarınca demir rahatlıyor. 5-6 metreye demir atıp rüzgarı arkamızdan alarak rıhtıma yanaşırken yandaki teknedeki genç çift halatlarımızı almak üzere bizi karşılıyor. Ama halatları neredeyse elden verecek iken zincir bitiyor. Biraz daha zorlayınca, platformu açınca pasarellayı verecek kadar yanaşabiliyoruz rıhtıma. Bosa kancasını takıyorum zincire, motoru kapatıyorum.<br />
<br />
Bu sefer evrak kontrolü yapan hanımefendi çok güleryüzlü. Hemen teknemize kadar gelerek gitmemiz gereken kulübeyi ve istediği evrakı tarif ediyor. Banu ile parayı, pasaportları ve tekne belgelerini alarak kulubeye gidiyoruz. Kechi Sailing teknesinden bir delikanlı atlayarak önümüze geçiyor. Onun işlemlerini beklerken biraz sohbet ediyoruz Sarp Hoca ile. 12 Euroluk su ve elektrik paketi satın alıyoruz. Elektrik hemen halloluyor ama su hortumumuz kısa kalıyor. İskeledeki bir Türk guletten hortum istiyorum, teknelerini yıkadıktan sonra verebileceklerini söylüyorlar. Ama Mırmır'daki konuklar hemen hortumlarını veriyorlar bize. İki hortumu birbirine bağlamak için de üzerine izole bant sararak kalınlaştırdığım tükenmez kalem gövdesini kullanıyorum. Ön depoyu doldurup arka depoyu kullanmaya başlıyoruz, boşalırsa teknenin kıçındaki flanşına ulaşmak daha kolay diye.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://2.bp.blogspot.com/-YpBGtPC3UwA/WyEp4SSwRyI/AAAAAAAAMN4/jJmNzc3ujiIkaZbneXqyheNI9FUGN3ITwCLcBGAs/s1600/IMG_7839.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="902" data-original-width="1600" height="180" src="https://2.bp.blogspot.com/-YpBGtPC3UwA/WyEp4SSwRyI/AAAAAAAAMN4/jJmNzc3ujiIkaZbneXqyheNI9FUGN3ITwCLcBGAs/s320/IMG_7839.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Patmos Liman</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Sonra iki kadeh cin toniği kulağıma döküyorum (Ümit ağabey'e selam olsun). Bir süre havuzlukta uyumak çok keyifli oluyor sonrasında. Sonra cicilerimizi giyip şehri keşfe çıkıyoruz.<br />
<div>
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-5s4uAbqgysA/WyEp3f8lITI/AAAAAAAAMN0/ASjf6xKPqpk_v9S2wudzPSYUwf35qeYegCLcBGAs/s1600/IMG_7841.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="960" data-original-width="1280" height="240" src="https://1.bp.blogspot.com/-5s4uAbqgysA/WyEp3f8lITI/AAAAAAAAMN0/ASjf6xKPqpk_v9S2wudzPSYUwf35qeYegCLcBGAs/s320/IMG_7841.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
İlk gördüğüm restorana dalmamamı tembihliyorlar bana. Ben de doğrudan o, ara sokakta geçen sene çok kalabalık olduğundan lezzetli bir yer olsa gerek diye aklımda kalmış olan Pantelis'e gidip hızla iki masayı birleştirip oturuyorum.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-3aMCSRorN-w/WyEp-1VgxwI/AAAAAAAAMOA/-YlgSuJ41yo2UoU6PQcVAQCLgGowU6CWgCLcBGAs/s1600/IMG_7843.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1200" data-original-width="1600" height="240" src="https://1.bp.blogspot.com/-3aMCSRorN-w/WyEp-1VgxwI/AAAAAAAAMOA/-YlgSuJ41yo2UoU6PQcVAQCLgGowU6CWgCLcBGAs/s320/IMG_7843.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-Gq_9JpfcU7M/WyEqBCd_wsI/AAAAAAAAMOE/Z62QNqijH2kF39LwzR8dKNXVcykq-C2FQCLcBGAs/s1600/IMG_7851.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1600" data-original-width="1200" height="320" src="https://4.bp.blogspot.com/-Gq_9JpfcU7M/WyEqBCd_wsI/AAAAAAAAMOE/Z62QNqijH2kF39LwzR8dKNXVcykq-C2FQCLcBGAs/s320/IMG_7851.JPG" width="240" /></a></div>
<br />
Çok keyifli bir akşam yemeği sonrasında 120 Euro ödeyip, henüz kalabalıklaşmamış olan sokaklara atıyoruz kendimizi. Burası tam Handan'a göre. Dondurma da yedikten sonra teknede buluşmak üzere ayrılıyoruz Zeren ailesinden. Kamaraya girdiğimde saat 24.00.<br />
<br />
<b>6 Haziran 2018, Çarşamba</b><br />
Saat yedide ben yine ayaktayım. Banu ile hemen yakındaki kıyıdan denize girip geri geliyoruz tekneye. Sekiz buçukta taksiye binmek üzere sözleşmiştik akşamdan ekip ile. Sekiz buçukta taksi durağına doğru yürümeye başlamayı başarıyoruz, teknenin kilitlenmeyen kapısını kapatarak.<br />
Taksi şöförü Dimitri 35 Euro istiyor ama ben 25 Euro teklif ediyorum. "Beş kişisiniz ama" diyor, olsun. Anlaşıyoruz. On dakika sonra tepede, manastırdayız.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dzlFA9T93MRwiW5NFhcqMfq9onHYTuTXElB3tyDaI6C5cKZtHJFVDVtC8LLi54P2hiCcWcxJX0QFwyXqyBh-g' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-size: 12.8px;">Manastırdan Patmos'a bakış </span></div>
<br />
Buranın manzarasına bayılıyorum, muhteşem. Manastıra giden daracık yollar da çok keyifli. Manastır paralı olmuş, ya da ben geçen sene para verdiğimizi hatırlamıyorum. 4 Euro kişi başı, müze dahil. Kimsecikler yok, hızlıca dolaşıyoruz manastırı ve müzeyi.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-NM4YoThA0jA/WyEx1f4828I/AAAAAAAAMOc/24Jbvrm54O0RKDVxmJIkhlYQyhkk43w7gCLcBGAs/s1600/IMG_7866.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1200" data-original-width="1600" height="240" src="https://4.bp.blogspot.com/-NM4YoThA0jA/WyEx1f4828I/AAAAAAAAMOc/24Jbvrm54O0RKDVxmJIkhlYQyhkk43w7gCLcBGAs/s320/IMG_7866.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-NrhdIBmxIRg/WyEx1ztIMGI/AAAAAAAAMOg/3muMsn16m1QVzoq-lDP3ik3HBqIQVfNDQCLcBGAs/s1600/IMG_7867.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1200" data-original-width="1600" height="240" src="https://3.bp.blogspot.com/-NrhdIBmxIRg/WyEx1ztIMGI/AAAAAAAAMOg/3muMsn16m1QVzoq-lDP3ik3HBqIQVfNDQCLcBGAs/s320/IMG_7867.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Ben açım. Geçen sene kahvaltı ettiğimiz yere doğru inerken önce alışveriş için çok keyifli bir dükkana sonra da onun hemen yanındaki <a href="https://tr.foursquare.com/v/jimmys-balcony/4ff84cb5e4b05369d04ba833" target="_blank">Jimmy's Balcony</a>'e giriyoruz kahvaltı için. Geçen sene burası kapalı idi galiba. Handan ile Sinan gelene kadar biz siparişlerimizi veriyoruz. Burasını, gün batımı için tavsiye ediyorlar ama sabah da manzara muhteşem.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dxx7Nn8qX0maQRydvYVJpSi0JUf8iPj_lI1WkCeCBT7M5OAr04kX7q6rL-u-XzWORCMilkMX9iH8ZEK_OWf7Q' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-size: 12.8px;">Patmos'a veda</span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<br />
Kahvaltı sonrasında taksimizi çağırıyoruz. On dakika sonra gelen taksiye binip limana iniyoruz. Tekneye kadar yürürken bizi çağıran plajın davetini geri çevirip tekneye çıkıyoruz. Kapı, açılmamış. Kilitsiz de oluyormuş demek ki.<br />
12.00 gibi Patmos'tan ayrılıyoruz. Rota, Leros'un kuzeyindeki koylardan biri, hem deniz molası, hem öğle yemeği için. Rüzgar bugün kolayımıza, 15-18 knot arasında stabil esiyor, yelkenlerin ve üzerinde kaydığımız denizin sesini, bir de Banu'nun getirdiği Lars Danielsson'un "<a href="https://www.youtube.com/watch?v=OCAq1fVHSpY" target="_blank">Libera Me</a>" isimli CD'sinin ezgilerini dinleyerek 3 saate yakın bir seyir yapıyoruz keyifle.<br />
Partheni Koyu'nun doğusunda, <a href="http://www.cruiserswiki.org/wiki/CruisersWiki:Chartlet#lat=37.19267|lon=26.81987|zoom=15|page=Dodecanese" target="_blank">Asfoungaras Burnu</a>'nun hemen batısında kalan koya (Plakoudi) girerken yelkenleri indirip, sancağımızda kalan resiflere de Banu'nun uyarısı ile dikkat edip rüzgara karşı demir atıyoruz 5 metreye. Bir kaç tekne daha var alargada, ama rüzgar o kadar fazla ki kimsenin denize giresi gelmiyor.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-tvWNYV4X9C4/WyIJlBaOspI/AAAAAAAAMOw/arbWaAxB5YwJICMjLEehoC6ok3CNf0ZAQCLcBGAs/s1600/IMG_7907.PNG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="750" data-original-width="1334" height="179" src="https://1.bp.blogspot.com/-tvWNYV4X9C4/WyIJlBaOspI/AAAAAAAAMOw/arbWaAxB5YwJICMjLEehoC6ok3CNf0ZAQCLcBGAs/s320/IMG_7907.PNG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><a href="http://www.cruiserswiki.org/wiki/CruisersWiki:Chartlet#lat=37_11.49_N|lon=26_49.23_E|zoom=16|page=Leros" target="_blank">Plakoudi (Blefouti) Koyu</a></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dxVU3k_S1EFKMPWRMQO8UZzC3-c_BRqpIwSX0H5SdJJ7BbbKWYjKZHMfjkmmhab3bP2i3RK5RkqqXodaIZqOw' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-size: 12.8px;">Plakoudi Koyu</span></div>
<br />
<br />
Biraz oyalanıp hafif bir şeyler atıştırıp demiri topluyoruz. Bu kez, Lakki Limanı'na değil, Alinda koyu'na gidip Yunanistan çıkışımızı oradan yapacağız. Hem yeni bir yer göreceğiz, hem de geçen sene duş ve tuvalet kolaylıklarına rağmen Lakki çok sevimli gelmemişti, oraya bir kez daha gitmek zorunda kalmayacağız. Patmos'ta Sarp Hoca, "Alinda'da George var, o her şeyi halleder" demişti. Ben yine de Vasilis'e mesaj yolluyorum. o da "George size yardımcı olur" diyor ve telefon numarasını veriyor. Önce whatsup ile yazışıp sonra telefonlaşıyoruz George ile. Alargada kalacak isek koya girişte sağ tarafı, limanda kalacak isek sol taraftaki <a href="http://www.cruiserswiki.org/wiki/CruisersWiki:Chartlet#lat=37.16224|lon=26.84827|zoom=14|page=Dodecanese" target="_blank">Aga Marina</a>'yı tarif ediyor bize. Bu akşam limanda kalalım. Beş dakika içinde limanda olacağını söylüyor, biz de aborda olmak üzere hazırlıklarımızı yapıyoruz. Sorunsuz bir şekilde rüzgar bizi iskeleye yaslıyor. Baş koltuk halatını George alırken kıçtakini Banu, babaya kement gibi atıp bizi tutuyor.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dxDPAZ_OQsa4tD2EqjlDCq4qM3u9Pi1mowUhwQohfsXyPQDLYo6FJJvjAIZ5-fQ2PeuNJBnaYyPHrlWbdtW7g' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-size: 12.8px;">Alinda Koyu girişi</span></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-7FAQWbmBt5o/WyIMSm1PVhI/AAAAAAAAMO8/MA2_c9WCy2UmLJdnD2y26M0GO7MGWcOegCLcBGAs/s1600/IMG_7915.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="960" data-original-width="1280" height="240" src="https://1.bp.blogspot.com/-7FAQWbmBt5o/WyIMSm1PVhI/AAAAAAAAMO8/MA2_c9WCy2UmLJdnD2y26M0GO7MGWcOegCLcBGAs/s320/IMG_7915.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">George</td></tr>
</tbody></table>
George neşeli, hafif kilolu bir genç, Bira teklifini geri çeviriyor, iki ay içinde evleniyormuş. Pasaportları ve teknenin belgelerini alıyor, yarın en geç 11.00'e kadar getireceğini söylüyor. Ücret, 50 euro.<br />
Yemek ve dondurma için popüler yerleri tarif ediyor, hemen karşımızdaki Mylos Restoran'ın pahalı ama lezzetli olduğunu söylüyor. Pandelli Koyu'ndaki <a href="https://www.tripadvisor.com.tr/Restaurant_Review-g189445-d6898838-Reviews-El_Greco_Traditional_Taverna-Leros_Dodecanese_South_Aegean.html" target="_blank">El Greco</a> için de bir dahaki gezilerimiz için lezzet garantisi veriyor.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dw9cMwLnzVslOAIJFp3dtQ0lwNvheDtnHQcW3DKTYSoLhndi3BL8VMCSFeVHKf1BKm0aHadlRWYVHI3895j6w' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-size: 12.8px;">Alinda Koyu'nda Ayia Marina</span></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dzWqOU-GZN8JNuHLAc7UiDFdK_n2-yAbFA-5WowRvafu5nmck2zNM_qSKtwd3xKpSD0tYA7f-EAx95tZh8t3A' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-size: 12.8px;">Alinda Koyu</span></div>
Görevlinin uyarısı ile gelebilecek büyük bir bota yer açmak üzere, iki tekne boyu daha sahile doğru kaydırıyoruz tekneyi. Gerçekten de bir süre sonra büyük bir motor yat demir atıp kıçtan kara yanaşıyor rıhtıma. Elektrik ve su için mevcut tek pedestale ulaşma şansımız da kalmıyor böylece.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://2.bp.blogspot.com/-K1ljLXIdG1Q/WyIR_jKyEjI/AAAAAAAAMPo/SJQYmJNDvkIehy-vzHKbLbj21XHps2TWwCEwYBhgL/s1600/IMG_7935.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="902" data-original-width="1600" height="180" src="https://2.bp.blogspot.com/-K1ljLXIdG1Q/WyIR_jKyEjI/AAAAAAAAMPo/SJQYmJNDvkIehy-vzHKbLbj21XHps2TWwCEwYBhgL/s320/IMG_7935.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Dans S/Y, Ayia Marina iskelede </td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
Mayolarımızı giyip biraz ilerideki plaja gidiyoruz. Bir kaç kişi var suda ve kumda. Deniz suyu nispeten daha sıcak, içine girince ise tamamen sıcak. Serinleyip kulübede mayo değişikliğinden sonra tekneye dönüyoruz, kızlar alışveriş için sokaklarda dolaşmaya devam ederken. İçkiler hazırlanıyor, yemek yiyecek yer olarak <a href="https://www.tripadvisor.com.tr/Restaurant_Review-g189445-d2305602-Reviews-Mylos_Fish_Restaurant-Leros_Dodecanese_South_Aegean.html" target="_blank">Mylos Fish Restaurant </a>şekilleniyor kafalarda, tekne kapatılıp tekrar şehrin sokaklarına atılıyor bedenler. Orası mı, burası mı diye baka baka giderken Mylos'a kadar gidip merdivenlerinden inince Mylos çok beğeniliyor ve oturuluyor.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-1PW-nCLAiP4/WyIQpuJ9C9I/AAAAAAAAMPU/ViQpv5itEcAezulH7SNisH3xXQjdoyLKwCLcBGAs/s1600/IMG_7926.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="902" data-original-width="1600" height="180" src="https://4.bp.blogspot.com/-1PW-nCLAiP4/WyIQpuJ9C9I/AAAAAAAAMPU/ViQpv5itEcAezulH7SNisH3xXQjdoyLKwCLcBGAs/s320/IMG_7926.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-f_b9XW-VoH8/WyIQuJo_bXI/AAAAAAAAMPY/sZZ0Wj-bwocJhEhEYnzkxKPzNm9-U2quACLcBGAs/s1600/IMG_7928.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="902" data-original-width="1600" height="180" src="https://1.bp.blogspot.com/-f_b9XW-VoH8/WyIQuJo_bXI/AAAAAAAAMPY/sZZ0Wj-bwocJhEhEYnzkxKPzNm9-U2quACLcBGAs/s320/IMG_7928.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Mylos Fish Restaurant</td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-tlhP8Gft0R8/WyIYtvSm9LI/AAAAAAAAMP4/3Q-zVClnv2gZgVKoPC5KBv_0b-fuUGc3wCLcBGAs/s1600/IMG_7951.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="902" data-original-width="1600" height="180" src="https://1.bp.blogspot.com/-tlhP8Gft0R8/WyIYtvSm9LI/AAAAAAAAMP4/3Q-zVClnv2gZgVKoPC5KBv_0b-fuUGc3wCLcBGAs/s320/IMG_7951.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-vLLfsveBkg8/WyIYxeAA-UI/AAAAAAAAMQA/J3gVjZ7OqKQSJqhVhEGOyYyLcO4PloLygCLcBGAs/s1600/IMG_7953.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1200" data-original-width="1600" height="240" src="https://1.bp.blogspot.com/-vLLfsveBkg8/WyIYxeAA-UI/AAAAAAAAMQA/J3gVjZ7OqKQSJqhVhEGOyYyLcO4PloLygCLcBGAs/s320/IMG_7953.JPG" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-g5p1yGGuGY0/WyIY9HiHZrI/AAAAAAAAMQI/d63lxv3mkEk3vFTS2DFpJ2uc5MMUaLREwCLcBGAs/s1600/IMG_7954.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="902" data-original-width="1600" height="180" src="https://1.bp.blogspot.com/-g5p1yGGuGY0/WyIY9HiHZrI/AAAAAAAAMQI/d63lxv3mkEk3vFTS2DFpJ2uc5MMUaLREwCLcBGAs/s320/IMG_7954.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Burası, sunum açısından bir iki tık yukarıda şu ana kadar gördüğümüz ada restoranlarından. En azından ben kendimi, İstanbul'daki Tadım Menüsü'ne bir sürü para verdiğimiz ve masadan aç kalktığımız bir restoranda hissediyorum önce, ama sonrası öyle olmuyor. İki tane Santorini marka beyaz şarap ve doyurucu ve çok lezzetli yiyecekler de bu fikrimin süratle sönmesine katkıda bulunuyor. Çok memnun kalıyoruz bu restorandan ve mutlu bir şekilde tekneye dönüyoruz.<br />
<br />
<b>7 Haziran 2018, Perşembe</b><br />
Ben, yine sabah 07.00'de ayaktayım. Banu ve Esma ile birlikte uzun bir yürüyüşe çıkıyoruz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-V3WXV7awo8k/WyIYeRGt5FI/AAAAAAAAMP0/j2wwGLoqrtwEo_8pS4NtY7xIh1Ov4SWJgCLcBGAs/s1600/IMG_7937.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="902" data-original-width="1600" height="180" src="https://4.bp.blogspot.com/-V3WXV7awo8k/WyIYeRGt5FI/AAAAAAAAMP0/j2wwGLoqrtwEo_8pS4NtY7xIh1Ov4SWJgCLcBGAs/s320/IMG_7937.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<br />
Alinda Koyu'nu yarıladıktan sonra geri dönüyoruz. Dün akşamki plaj yerine saat 11.00'e kadar nasılsa bekleyeceğimiz için tekne ile koyun diğer tarafına gidelim, hem denize girelim, hem de kahvaltı edelim diyoruz kendi kendimize. Biraz kuruHasan alıp tekneye geliyoruz. Sinan ile Handan'a bu teklifimizi tam anlatamadan Handan tekneden iniyor birazcık dolaşmaya.<br />
Bir süre sonra Handan bir torba balık ile geliyor geriye. Benim için de adadaki iki tane barbunu da almış, sağolsun. Motor çalıştırıp koltuk halatlarını bırakınca rüzgar bizi iskeleden ayırıyor. Alinda Koyu girişinde, sağdaki Zefiros Koyu'na 5 metreye demir atıyoruz. Denize girip kahvaltı ediyoruz. Saat 11.00'e kadar bekleyeceğiz burada. Ya da biz öyle sanıyoruz. Sonraki mesajlaşmalarda teknik problemler nedeniyle işlemlerin 14.00'e kaldığını, 1. sırada beklediğimizi, 14.30'da pasaportlarımızın hazır olacağını öğreniyoruz. Artık, George'un tembelliğinden mi, yoksa gerçekten teknik problemden mi bu gecikme, bilmemiz mümkün değil. Gevşemeye çalışıyoruz, denize giriyoruz. Bozuk kapı kilidini tamir ediyor Sinan bu arada. Japon da kullanarak dağılan kilidi toparlayıp kapıya monte ediyor.<br />
Bu akşam, geçen sene tadı damağımızda kalan Palionisos Koyu'nda gecelemeyi düşünüyorum. Ertesi sabah da doğrudan Bodrum. O nedenle pasaportların elimize gelmemiş olması bizi geriyor. Sonunda 14.30 gibi demir atıp limana tekrar yanaşıp George'u beklemeye devam ediyoruz. Saat 15.15 gibi George geliyor. İşlemler tamamlanmış ama pasaportlar ve tekne belgeleri, Vasilis'te imiş. Ona nasıl gitmiş anlamıyoruz ama (feribot ile tabii ki), George bize, Palionisos'a gitmemizi, Vasilis'in pasaportları oraya, Kalidonis Restauran'ta getireceğini söylüyor. Vedalaşıp ayrılıyoruz Alinda'dan pasaportsuzluğun gerginliğini de beraberimizde taşıyarak.<br />
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dxh1WbMAcBbGdE-vio0LYmpgid3hn-yLGW8Sj7LQ37Ce0PbOpv-OWredHv-O_uyNHNGBo0jaVxT68IL_Y459A' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-size: 12.8px;">Palionisos</span></div>
<br />
Koya girişte sol taraftaki tonozlardan birisine bağlanıyoruz. Ekibin önerisi ile hem tonozun halatını, hem de kendi koltuk halatımızı kullanıyoruz. Burası yine çok rüzgarlı. Sonra botu indirip motorunu takıyoruz. Tam o sırada Vasilis arıyor. Botla, Sinan ile restoran çıkıp pasaportlar ve evrakımıza kavuşuyoruz. Birer bira ısmarlıyor Vasilis bize. Biraz muhabbet sonrasında Vasilis ayrılıyor. Sonra yan masadaki Çekya'lı genç ile bir sohbet oluyor. Kaş, Finike, Alanya, Mersin'i gezmiş arkadaş.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-WT4UYHGzzZE/WyIbXNKQB2I/AAAAAAAAMQc/Brve-zmP-HICtmxgT3wSr0tfHNUCF9EYACLcBGAs/s1600/IMG_7992.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1200" data-original-width="1600" height="240" src="https://4.bp.blogspot.com/-WT4UYHGzzZE/WyIbXNKQB2I/AAAAAAAAMQc/Brve-zmP-HICtmxgT3wSr0tfHNUCF9EYACLcBGAs/s320/IMG_7992.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://4.bp.blogspot.com/-qqLCinKz3Vs/WyIbWIkNtjI/AAAAAAAAMQY/K7nw7nY1-7gv4xuhDgKY_EOJykp6-m3-ACLcBGAs/s1600/IMG_7995.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="902" data-original-width="1600" height="180" src="https://4.bp.blogspot.com/-qqLCinKz3Vs/WyIbWIkNtjI/AAAAAAAAMQY/K7nw7nY1-7gv4xuhDgKY_EOJykp6-m3-ACLcBGAs/s320/IMG_7995.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Palionisos</td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dzG-RmYAwaMAEeoy29dhYguiyAtUJs9O_2hG3-H_zWUpEPfyZ1V7mU52WV4-AJ2cRUZhlcPWFzU44K6Degq6A' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-size: 12.8px;">Palionisos</span></div>
<br />
Akşam için 5 kişilik yer ayırtarak tekrar botumuza binip sessiz sessiz tekneye dönüyoruz. Bir deniz molası sonrasında peynir ve şarap kadehleri hazırlanmış. Soğutulmuş bir kırmızı Suvla şarabı bizi keyiflendiriyor.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-dA7Nwzicmf0/WyIivyOKbQI/AAAAAAAAMQw/BDc0m-M4qdIF51mYl6wp9IZ9m-umpBorgCLcBGAs/s1600/IMG_8004.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1200" data-original-width="1600" height="240" src="https://4.bp.blogspot.com/-dA7Nwzicmf0/WyIivyOKbQI/AAAAAAAAMQw/BDc0m-M4qdIF51mYl6wp9IZ9m-umpBorgCLcBGAs/s320/IMG_8004.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-10a3eISjtYg/WyIinKRXxhI/AAAAAAAAMQs/NC_bHDQBOAEUycMgc92D9FPaii4onpd7wCLcBGAs/s1600/IMG_8005.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="960" data-original-width="1280" height="240" src="https://4.bp.blogspot.com/-10a3eISjtYg/WyIinKRXxhI/AAAAAAAAMQs/NC_bHDQBOAEUycMgc92D9FPaii4onpd7wCLcBGAs/s320/IMG_8005.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Sonrasında bota binip tekrar restorana gidiliyor. Önümüzdeki tonoza bağlanan genç çift, restorana kendilerini botla almaları için haber vermemizi rica ediyor.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-nsw4y4OJ5JY/WyIkrxf-UeI/AAAAAAAAMQ8/slqgieJxWTUN4ZrPVLaTpAjZrZ418C9pQCLcBGAs/s1600/IMG_8016.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="902" data-original-width="1600" height="180" src="https://2.bp.blogspot.com/-nsw4y4OJ5JY/WyIkrxf-UeI/AAAAAAAAMQ8/slqgieJxWTUN4ZrPVLaTpAjZrZ418C9pQCLcBGAs/s320/IMG_8016.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-18BUXDjVuIM/WyIksqPasiI/AAAAAAAAMRA/8kIPlP7vShUxfK8yvqIaJX0rdzkQVhLwwCLcBGAs/s1600/IMG_8020.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1200" data-original-width="1600" height="240" src="https://1.bp.blogspot.com/-18BUXDjVuIM/WyIksqPasiI/AAAAAAAAMRA/8kIPlP7vShUxfK8yvqIaJX0rdzkQVhLwwCLcBGAs/s320/IMG_8020.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<br />
Balığımızı da götürüyoruz beraberimizde. Hiç surat asmadan alıyorlar balığımızı. Bolca meze de söylüyoruz, uzo yalnız kalmasın diye, balık pişene kadar. Burası, karşı taraftaki restorandan çok daha iyi. Güneşi batırıyoruz. Keyfimize değmeyin gitsin. Botla gidip önümüzdeki teknedeki iki kişiyi de getiriyorlar restorana. Genç adam bize teşekkür ediyor. Amsterdam'da yaşıyormuş. Bizim ekipte de kızları Amsterdam'da yaşayanlar var. Bir muhabbet oluyor ayakta, kısa süreli.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-9TLmuKkswIc/WyIkyjYdYBI/AAAAAAAAMRE/tR2mrHzW1FsjMo4ctrf2CcZaiMOHLuwqgCLcBGAs/s1600/IMG_8021.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1600" data-original-width="1200" height="320" src="https://3.bp.blogspot.com/-9TLmuKkswIc/WyIkyjYdYBI/AAAAAAAAMRE/tR2mrHzW1FsjMo4ctrf2CcZaiMOHLuwqgCLcBGAs/s320/IMG_8021.JPG" width="240" /></a></div>
<br />
<br />
Bu akşam, son akşamımız buralarda. Uzattıkça uzatıyoruz muhabbeti. O kadar ki, biz Esma ve Banu ile tekneye dönerken Sinan ve Handan, Amsterdamlı çift ile bir yarım saat daha konuşmaya devam ediyorlar. İkinci bir tur daha yapıp onları da tekneye getiriyorum. Dışarıda yatıyorum bu gece. Üzerimde uyku tulumu, daha da üzerimde, Sadun Boro'nun dediği gibi, gecenin ve yıldızların kendisi.<br />
<br />
<b>8 Haziran 2018, Cuma</b><br />
Sabaha kadar deliksiz bir uyku çekiyorum. 6.30'da uyanmama rağmen bir saat daha miskin misin yatıyorum havuzlukta.<br />
Sonrasında önce deniz, ekip hazır olunca da güzel bir kahvaltı.<br />
Tekneler yavaş yavaş ayrılıyorlar koydan. Saat 11.00 gibi motoru çalıştırınca ancak kalkabiliyor ekip sofradan. Hızlıca toparlanıyoruz, tonozu bırakıyoruz ve Palionisos ve Yunan Adaları'na veda ediyoruz.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://4.bp.blogspot.com/-u7gOttDxYQY/WyImJsngTGI/AAAAAAAAMRY/mRaZ4oggD6skAKjEcVzbKwkXrjN86Ed1gCLcBGAs/s1600/IMG_8031.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="902" data-original-width="1600" height="180" src="https://4.bp.blogspot.com/-u7gOttDxYQY/WyImJsngTGI/AAAAAAAAMRY/mRaZ4oggD6skAKjEcVzbKwkXrjN86Ed1gCLcBGAs/s320/IMG_8031.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Palionisos'a veda</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Rotayı Hüseyin Burnu'na ayarlayıp yelkenleri açıyoruz. Zaman zaman yelken ile, bazen de motor yelken gidiyoruz. Sonra rüzgar azalıyor, yelkenleri kapatıyoruz. Bir ara rüzgar geniş apaza geçiyor. Sadece cenova ile Bodrum'a kadar gitmeye niyetleniyorum. Burnu döndükten sonra rüzgar önümüze geçiyor. Rüzgar şiddetlendikçe kendimi gerip, iskotayı gevşeterek, 28-30 havada apaz- dar apaz seyri ile Bodrum koyu'na kadar gitmeyi başarıyorum.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dwhqtq2FqN6ElA9mOPoxCvWOjJe5WdlGOYgkMQfniTA7CrWKjNJnDQYLCzClC3rGHAsC-Xfi815qzDQCJF9KQ' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-size: 12.8px;">Bodrum'a girerken</span></div>
<br />
Orçun'u arıyoruz. Önce gümrüğe yanaşıyoruz, giriş işlemleri hallediliyor. Sonra mazota. Ama pis su tankımız biraz uğraştırıyor. Salondaki tuvaleti bir kaç gündür kullanamıyorduk koku nedeniyle. Ardından palamar botu yardımı ile C pontonundaki yerimize bağlanıp motoru kapatıyoruz.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://3.bp.blogspot.com/-mCdiCHBnJIY/WyIn0fLnaWI/AAAAAAAAMRo/J5sqYwAnQfYClL3npeEmBI8P4KdakRLIACLcBGAs/s1600/IMG_8044.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="1200" data-original-width="1600" height="240" src="https://3.bp.blogspot.com/-mCdiCHBnJIY/WyIn0fLnaWI/AAAAAAAAMRo/J5sqYwAnQfYClL3npeEmBI8P4KdakRLIACLcBGAs/s320/IMG_8044.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Dans S/Y, Bodrum Marina'da</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://4.bp.blogspot.com/-5zCrcmV7bfs/WyInxoDy6SI/AAAAAAAAMRk/t6G3LMRGTN0zSfVFvSOIoQCBofj1gTiIgCLcBGAs/s1600/IMG_8051.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="960" data-original-width="1280" height="240" src="https://4.bp.blogspot.com/-5zCrcmV7bfs/WyInxoDy6SI/AAAAAAAAMRk/t6G3LMRGTN0zSfVFvSOIoQCBofj1gTiIgCLcBGAs/s320/IMG_8051.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Ekibimiz; ben, Esma, Banu, Handan ve Sinan</td></tr>
</tbody></table>
<br />Tayfun Gülerhttp://www.blogger.com/profile/15895150340376020508noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5142228431658330942.post-81555426051062227742017-09-24T16:04:00.000+03:002017-10-09T21:25:16.670+03:00YUNAN ADALARI EYLÜL 2017<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<b>KALİMNOS - LEROS - LİPSİ - ARKİ - PATMOS</b><br />
<b><br /></b>
En son Rodos Adası'na çarpınca (!) bir süre Simi-Nisiros-Tilos-Halki-Rodos rotasına ara verip Kos'un kuzeyindeki 5 adayı görmeye niyet ettim.<br />
Şaka bir yana bu sene iki yelken haftamızı da Yunan Adaları'na ayırmayı planlamıştık. Haziran başında 3. defa gerçekleştirdiğimiz ve çok keyif aldığımız, huzur bulduğumuz Simi-Rodos rotasından sonra eylül hakkımızı da daha önce hiç görmediğim Kalimnos, Leros, Lipsi, Arki ve Patmos'a ayırmıştık. Bu kez <a href="http://www.yelkenli.com/" target="_blank">Yelkenli Yatçılık</a>'tan kiraladığımız 10 yaşında "<a href="http://www.yelkenli.com/kiralama/eternity/Eternity_Technical.pdf" target="_blank">Eternity</a>" isimli 43 feet Beneteau ile denizlere çıkacağız. Teknemiz yaşlı ama firma tarafından sorunsuz bir tekne olarak tanımlandığından, daha önce de hiç tanımadığımı bir firmadan Bodrum çıkışlı kiraladığım tekne bana çok şey öğrettiğinden kafam rahat. Tekne sorunsuz çıkarsa zaten sorun yok, sorun çıkarırsa bana eğitim fırsatı.<br />
Bu kez ekip haziran ekibinden farklı. Yine can dostlardan oluşuyor; Suat, Banu, Ümit Ağabey, Ferah ve bizimle ilk defa tekneye çıkacak olan Suat'ların oğlu Sarp. Ekip, vize işlerini halletmeyi başarınca, Yunan Adaları rotamız kesinleşiyor. Ümit ağabey'in de bize katılımı kesinleşince 16 Eylül 2017 cumartesi sabahı ekibin yarısı ile Sabiha Gökçen'de buluşuyoruz.<br />
<br />
<b> 16 Eylül 2017, Cumartesi</b><br />
Sabah 8 uçağına yetişmek üzere saat 05.30'da evden çıkıyoruz. Bir saate kalmadan otoparka parkedip online checkin kuyruğuna girer girmez Banu ile karşılaşıyoruz. Banu hemen Ümit ağabeyi de alıp kuyruğa getiriyor. Onun da önce online checkinini tamamlıyoruz, sonra çok beklemeden biniş kartlarımızı güleryüzlü kontuar hosteslerinden alıp uçağa yöneliyoruz. Uçak gecikmesiz kalkıyor, sakin bir yolculuk sonrasında, bir saat kadar sonra Bodrum Havaalanı'na tekerleklerini koyuyor. Bavullarımız çok çabuk geliyor ve hemen bir taksi tutup Bodrum Milta Marina'ya yolculuğumuza başlıyoruz.<br />
Suatlar, dün akşam Aydın'a geldiler. Şimdi de araba ile Bodrum'a doğru yoldalar. Deniz Tekeş ile telefonlaşmıştık, bizi marinada karşılayacak. Marinaya gelir gelmez Yelkenli Yatçılık'tan Orçun ile buluşuyoruz. Genç bir yelkenci Orçun. Bu hafta sonu Atlantik geçişi için Ares isimli bir Beneteau first ile yola çıkacaklarını öğreniyoruz. Teknemiz henüz hazır değil, bavulları Orçun'un bürosuna bırakıp ödemeler için Suat'ın cebindeki parayı da beklemek üzere Deniz'in davetlisi olarak çay içmeye gidiyoruz marina içindeki ufak bir kafeye. Çok lezzetli Alaçatı kurabiyeleri ve ev yapımı limonataların tadına baktıktan sonra Orçun'da haber geliyor. Artık alışveriş zamanı. Yıllardır kullandığımız listemiz bu kez de çok çabucak tamamlanıyor ve teknemiz Eternity ile tanışmak üzere B pontonuna gidiyoruz Carrefour arabaları ile.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-0AK8Pawtu34/Wcesyn-px0I/AAAAAAAAL80/py64IXcczFAf4j6D0mgUKuREdxWuSAUUwCLcBGAs/s1600/IMG_2798.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="1200" data-original-width="1600" height="240" src="https://1.bp.blogspot.com/-0AK8Pawtu34/Wcesyn-px0I/AAAAAAAAL80/py64IXcczFAf4j6D0mgUKuREdxWuSAUUwCLcBGAs/s320/IMG_2798.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Eternity</td></tr>
</tbody></table>
Akü şalterlerinin olduğu sancak kıç kamara bizim. Banu baştaki ranzalı küçük kamarayı, Ümit ağabey ise baş kamarayı alıyor. Suat ile Ferah iskele kıç kamarayı, Sarp ise salonu kullanacak. Hanımlar malzemeleri yerleştirirken ben de Orçun'dan brifing alıyorum. Suatların da gelmesi ile ekip tamamlanıyor, Yelkenli Yatçılık'a borcumuzu ödeyip son alışverişlerimizi de tamamlayıp motor çalıştırıyoruz. Palamar botunun çağrılması zorunlu imiş. Sorunsuz bir şekilde çıkış yaptıktan sonra gümrüğe gidiyoruz liman içinde. Telsizde 16. kanalda "Bodrum Liman Güvenlik" anonsu yapıp kendimiz tanıttıktan sonra yurtdışı çıkış işlemleri için iskeleye yanaşma izni istiyoruz. İlk yanaşmamız başarı ile gerçekleşemiyor. Biraz ileriye demir attığım için iskeleye yanaşamadan zincir bitiyor. Demiri toplayıp biraz daha yakına atıyoruz bu kez. Sonra pasaportları alıp önce polise gidiyoruz, sonra da gümrük işlemleri tamamlanıncaya kadar Duty Freeshop'a. Sadece iki çikolata ve bir kırmızı şarap ile freeshoptan çıkmayı başarıp motor çalıştırıp iskeleden ayrılıyoruz. Hedef Kalimnos Adası.<br />
Bir süre teknede sessizlik ve hafif bir gerginlik (belki de benimkidir) hüküm sürüyor. Sonra ekip havasını süratle buluyor ve yüzler gülüyor. Güzel bir hafta diliyor herkes birbirine.<br />
Önce Pserimos Adası'nı iskele bordamızda bırakıyor, sonra yavaş yavaş Kalimnos limanın yaklaşıyoruz. Yelkenli Yatçılık'tan aldığımız acente numaralarından Kalimnos'taki Vasilis'i arıyorum telefon ile. Check-in işlemleri için destek istiyorum.<br />
Khali burnu'nu dönünce Kalimnos Limanı'na yaklaşmış oluyoruz. İlk defa gideceğim limanlara yaklaşırken duyduğum heyecan ve ona eşlik eden hafif bir gerginlik yine var. Batı-doğu ve doğu-batı istikametinde birbirine uzanan iki mendirek arasından şehrin fotoğraf ve videolarını çekerek limana giriyoruz. Önümde iki yelkenli tekne daha var. Mevsim itibari ile yer bulamama endişem yok ama Vasilis'e telefon ediyorum biz geldik diye. İskelede yer sorunu olmadığını öğreniyorum.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dxcyV5XtJd_-bospIudq0fazOF48Zrhc4lBa7_dBHLn4Jd9P4_6tZUY57QhL-o0aZC-vLPosllrlE9gQnduGA' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<span style="font-size: 12.8px; text-align: center;"> Kalimnos'a girerken</span><br />
<br />
Gireceğimiz yeri iskeledeki görevli ile işaretleşerek kesinleştirdikten sonra 5 m'e demir atıp uzun bir zincir döşedikten sonra koltuk halatlarımızı görevlilere verip demiri ve halatları da kastıktan sonra motoru kapatıyoruz. Saat 18.00. (<a href="http://www.cruiserswiki.org/wiki/CruisersWiki:Chartlet#lat=36.94708|lon=26.98495|zoom=14|page=Kalymnos" target="_blank">36.57.03N, 26.59.16E</a>)<br />
Acente görevlisi Thasus teknenin belgelerini ve pasaportlarımızı alıyor ve limanın sonundaki port polise yüzlerimizi göstermemiz gerektiğini söylüyor.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://2.bp.blogspot.com/-uGoOp7Bl8t8/Wcez5urxqGI/AAAAAAAAL9E/DWXJbL2S8WQQzs-z4BA8rdMr_MQk8PWdQCLcBGAs/s1600/IMG_2811.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="1031" data-original-width="742" height="320" src="https://2.bp.blogspot.com/-uGoOp7Bl8t8/Wcez5urxqGI/AAAAAAAAL9E/DWXJbL2S8WQQzs-z4BA8rdMr_MQk8PWdQCLcBGAs/s320/IMG_2811.JPG" width="230" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Acente'nin verdiği broşür</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Yürüyüş ayakkabılarımızı giyip hem kısa bir şehir turu, hem de polise görünmek için yola koyuluyoruz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dy3Fcu-vv4opMS5Z1bmTxbVLe0UvtN9k8g-KnRlOJSO0vLDzXQsB2R97ogm4T66WPkW-G23oy2PQScDUq0p1g' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<br />
Limana denizden girişte iskele bordamızda kalan ve feribotların yanaştığı pontonda küçük bir gümrük var. Port polis, oldukça güleryüzlü genç bir delikanlı. Beş dakikada tanışmamız bitiyor ve tekneye geri dönerek ritülemiz olan Ümit Ağabey'in cin-toniklerini yudumlamak ve bira dinlenmek üzere Eternity'nin havuzluğuna yayılıyoruz. İkincisi bana ağır gelebildiğinden bu akşam sadece bir kadeh içiyorum, hakkımı Barbayani Uzo'ya saklamak üzere.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://2.bp.blogspot.com/-YXIWgYykXvE/Wce0OeRMhZI/AAAAAAAAL9I/sPUJYuqCvXI4UBJPrMYyJPi4Q4MYZd8iwCLcBGAs/s1600/IMG_2817.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="902" data-original-width="1600" height="180" src="https://2.bp.blogspot.com/-YXIWgYykXvE/Wce0OeRMhZI/AAAAAAAAL9I/sPUJYuqCvXI4UBJPrMYyJPi4Q4MYZd8iwCLcBGAs/s320/IMG_2817.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kalimnos</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-Xle9PBkJUWc/Wdjg5KzMXbI/AAAAAAAAMFU/Y-fGHUsM4kICL7o1iXLHcbGvF3wGJ5biwCLcBGAs/s1600/IMG_3268.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="902" data-original-width="1600" height="180" src="https://2.bp.blogspot.com/-Xle9PBkJUWc/Wdjg5KzMXbI/AAAAAAAAMFU/Y-fGHUsM4kICL7o1iXLHcbGvF3wGJ5biwCLcBGAs/s320/IMG_3268.JPG" width="320" /></a></div>
<div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-0GKOOCkaHoA/Wce0mvUjwbI/AAAAAAAAL9Q/8HX1E3yRnJcqOp_82GlObIUOVajWZNrzwCEwYBhgL/s1600/IMG_2822.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1200" data-original-width="1600" height="240" src="https://2.bp.blogspot.com/-0GKOOCkaHoA/Wce0mvUjwbI/AAAAAAAAL9Q/8HX1E3yRnJcqOp_82GlObIUOVajWZNrzwCEwYBhgL/s320/IMG_2822.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://4.bp.blogspot.com/-9Xf02RF4Cng/Wce0lWJqD-I/AAAAAAAAL9M/gh7Z5LtlqRUie6FWJYWvdS62Xav8JADgwCEwYBhgL/s1600/IMG_2827.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="902" data-original-width="1600" height="180" src="https://4.bp.blogspot.com/-9Xf02RF4Cng/Wce0lWJqD-I/AAAAAAAAL9M/gh7Z5LtlqRUie6FWJYWvdS62Xav8JADgwCEwYBhgL/s320/IMG_2827.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Port Police tarafından Kalimnos görünümü</td></tr>
</tbody></table>
Hava henüz kararmadan kendimize bir restoran bulmak üzere yürümeye başlıyoruz yine aynı tarafa doğru. Polise giderken gözüme kestirdiğim mavi tabelalı bir restoran vardı. Bir iki arka sokak dolaşıp o restoranın önüne çıkıveriyoruz ve masaların dolu olduğunu görünce vardır bir hikmeti diyerek biz de bir masaya oturuyoruz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-uRZB-DTja9U/Wce1WgKyTrI/AAAAAAAAL9Y/uMd2gMkYm34c-9O7sKYR7oEpGFm5Y3OpACLcBGAs/s1600/IMG_2831.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1600" data-original-width="900" height="320" src="https://4.bp.blogspot.com/-uRZB-DTja9U/Wce1WgKyTrI/AAAAAAAAL9Y/uMd2gMkYm34c-9O7sKYR7oEpGFm5Y3OpACLcBGAs/s320/IMG_2831.JPG" width="179" /></a></div>
<br />
Deniz ürünlerinden oluşan mezeler, iki adet salata, ikişer tane barbun ve iki küçük şişe uzo ile doymuş bir şekilde masadan kalkarken pasaportlarımız masamıza kadar geliyor (170 Euro). Masaya bahşiş ile birlikte 100 Euro bırakıp dondurma yemek üzere masadan kalkıyoruz. Tekneye yakın bir yerde iskeledeki masalardan birine oturup ev yapımı dondurma siparişi veriyoruz. Dondurmalar sadece vanilyalı ve çok güzel. Porsiyonlar da kocaman.<br />
Gücü kalan havuzlukta sohbeet ederken benim gibi pili bitenler kamaralarına çekiliyor.<br />
<br />
<b>17 Eylül 2017, Pazar</b><br />
<b> </b>Sabah 7.00'de gözlerimi açıyorum. Bir sabah daha denizde, teknede gözlerimi açabildiğim için şükrediyorum ve sessizce havuzluğa çıkıyorum. Suat havuzlukta yatmış. Güneş tepenin ardından henüz yükselmeyi başaramamış. Teknenin burnuna gidip biraz fotoğraf çekiyorum.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://3.bp.blogspot.com/-4wLGSjmRSEg/Wce58QG9VZI/AAAAAAAAL9o/JkWRlyQ_yOQ88AULMW_SMvxK5RU_xKPkACLcBGAs/s1600/IMG_2833.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="902" data-original-width="1600" height="180" src="https://3.bp.blogspot.com/-4wLGSjmRSEg/Wce58QG9VZI/AAAAAAAAL9o/JkWRlyQ_yOQ88AULMW_SMvxK5RU_xKPkACLcBGAs/s320/IMG_2833.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kalimnos'ta sabah</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-fDkUz5Hk0zU/Wce55pFbEUI/AAAAAAAAL9k/fXFMSayKwRErLC1gb_z-1TDu58KZ_wHlACLcBGAs/s1600/IMG_2835.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="902" data-original-width="1600" height="180" src="https://2.bp.blogspot.com/-fDkUz5Hk0zU/Wce55pFbEUI/AAAAAAAAL9k/fXFMSayKwRErLC1gb_z-1TDu58KZ_wHlACLcBGAs/s320/IMG_2835.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Yine Port Police tarafına yürümek üzere ekibin bir kısmı ile pasarellayı koyuyoruz iskeleye.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-41cIkQuVqIo/Wce6aQyIq-I/AAAAAAAAL94/NocngbkaSicbXW0LLej_bB7vwI8kZIlAwCLcBGAs/s1600/IMG_2841.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1200" data-original-width="1600" height="240" src="https://3.bp.blogspot.com/-41cIkQuVqIo/Wce6aQyIq-I/AAAAAAAAL94/NocngbkaSicbXW0LLej_bB7vwI8kZIlAwCLcBGAs/s320/IMG_2841.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-Trt_yRhvEM0/Wce6V5ZcTyI/AAAAAAAAL9w/bayLvoayXeY6YZmsms6DGpcuOcM_eS5xgCLcBGAs/s1600/IMG_2842.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="902" data-original-width="1600" height="180" src="https://2.bp.blogspot.com/-Trt_yRhvEM0/Wce6V5ZcTyI/AAAAAAAAL9w/bayLvoayXeY6YZmsms6DGpcuOcM_eS5xgCLcBGAs/s320/IMG_2842.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-qWbqscEKmTQ/Wce6U9Z9ezI/AAAAAAAAL9s/NF8-DFM688UEiNf2m2NJkxWD7yugVTrkgCLcBGAs/s1600/IMG_2846.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="902" data-original-width="1600" height="180" src="https://1.bp.blogspot.com/-qWbqscEKmTQ/Wce6U9Z9ezI/AAAAAAAAL9s/NF8-DFM688UEiNf2m2NJkxWD7yugVTrkgCLcBGAs/s320/IMG_2846.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-Ra004m4IqkI/Wce6ZumnEiI/AAAAAAAAL90/J35I-8RdHboSeBWIZq8Bi8xu-IWKMziDQCLcBGAs/s1600/IMG_2848.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="902" data-original-width="1600" height="180" src="https://4.bp.blogspot.com/-Ra004m4IqkI/Wce6ZumnEiI/AAAAAAAAL90/J35I-8RdHboSeBWIZq8Bi8xu-IWKMziDQCLcBGAs/s320/IMG_2848.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-3VkJ4op3Tqg/Wce6cU3eiYI/AAAAAAAAL-A/B1LREpPDwT0BobmnxjU3iPHnL9A_kYyQgCLcBGAs/s1600/IMG_2856.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="902" data-original-width="1600" height="180" src="https://3.bp.blogspot.com/-3VkJ4op3Tqg/Wce6cU3eiYI/AAAAAAAAL-A/B1LREpPDwT0BobmnxjU3iPHnL9A_kYyQgCLcBGAs/s320/IMG_2856.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Yarım saatlik bir yürüyüş sonrasında en azından ben teknedeyim. Kahvaltı hazırlıkları için geri kalanları ve teknede hala uyuyanların uyanmalarını bekliyoruz. Kahvaltı sonrası saat 10 gibi limandan ayrılıyoruz. Hedef Leros'u atlayıp Lipsi.<br />
<br />
Kalimnos'un doğu yakasından yükselip denize girecek bir yer bulacağız önce. Khali Burnu'nun hemen kuzeyinde kalan Nikolaou Koyu'na giriyoruz hemencecik. (<a href="http://www.cruiserswiki.org/wiki/CruisersWiki:Chartlet#lat=36.95816|lon=27.03623|zoom=14|page=Kalymnos" target="_blank">36.7.47N, 27.02.04E</a>)<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://3.bp.blogspot.com/-tHnSCmN6OXk/Wce-a3d4m5I/AAAAAAAAL-M/ty9EK0VEZmQjZke3xwgu9US8yv-d4P9dgCLcBGAs/s1600/IMG_2867.PNG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="750" data-original-width="1334" height="179" src="https://3.bp.blogspot.com/-tHnSCmN6OXk/Wce-a3d4m5I/AAAAAAAAL-M/ty9EK0VEZmQjZke3xwgu9US8yv-d4P9dgCLcBGAs/s320/IMG_2867.PNG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Ay.Nikolaou</td></tr>
</tbody></table>
Haftanın ilk denizinin tadını çıkardıktan sonra motor çalıştırıp demiri topluyoruz. Koyun çıkışında kuzey yakasında balık çiftlikleri var. Kocaman bir yunus guletlerin yakınında kendini gösteriyor. Bekliyoruz, ama bize gelmiyor.<br />
Öğle yemeği için bir koy bulmamız lazım. Vathi ya da Palionisos olabilir. Ama midelerimiz dolu olduğundan her ikisi de yakın geliyor bize. Biraz daha yükselip uzaktan Xirokampos'a bakan, adanın kuzeyindeki Khondiri Miti Koyu'na giriyoruz. Koydaki iki üç tekneyi de geçip koyun dibine doğru 5 metreye demir atıyor ve koyun ağzına doğru rüzgarın bizi sürüklemesini bekliyoruz. Gözüm bir anda derinliğe takılıyor, Derine doğru aktığımız halde 2.5 metre, 1.5 metre ve 0.9 metreyi görünce gözlerime inanamıyor ve demirin üstüne kaçıp anlayamadığım o sığlıktan kurtuluyorum. Teknedeki chartplotterda o koyda sorun olmamasına karşın iphone'da navionics'ten baktığımızda tam orada lokal bir sığlık (Franco Pivoli işaretlemiş) olduğunu görüyoruz. Çıkardığım dersi cebime koyuyorum. Biraz yer değiştirip demir atıyor ve hemen denize giriyoruz.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://2.bp.blogspot.com/-O6N3_dRDI8Q/Wce_T6TBYeI/AAAAAAAAL-U/1tXNTuYLeespsepdWwS9o8Xdv_QzjfiHQCLcBGAs/s1600/IMG_2874.PNG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="750" data-original-width="1334" height="179" src="https://2.bp.blogspot.com/-O6N3_dRDI8Q/Wce_T6TBYeI/AAAAAAAAL-U/1tXNTuYLeespsepdWwS9o8Xdv_QzjfiHQCLcBGAs/s320/IMG_2874.PNG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Khondiri Miti Koyu</td></tr>
</tbody></table>
Koyda bir tekne daha var kıçtan kara bağlanmış. Bir de düz kaya tırmanışı yapan gençler. Sırtında çantaları ile yürüyüşlerini tamamlayıp deniz kenarına inen çiftler de var. Biz denize girip sonrasında makarnamızı hazırlarken teknedekiler kıyıya çıkıp mangallarını yakıyorlar. Bağladıkları köpekleri bazen yürüyüşçülere bazen de keçilere havlıyor.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://4.bp.blogspot.com/-N7qdbRcBaWE/Wce_xmz3SFI/AAAAAAAAL-Y/KKfa38qhpR87pSDPUkw05qwTpvvrf0-jQCLcBGAs/s1600/IMG_2876.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="902" data-original-width="1600" height="180" src="https://4.bp.blogspot.com/-N7qdbRcBaWE/Wce_xmz3SFI/AAAAAAAAL-Y/KKfa38qhpR87pSDPUkw05qwTpvvrf0-jQCLcBGAs/s320/IMG_2876.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Khondiri Miti Koyu</td></tr>
</tbody></table>
Yemekten sonra Lipsi, pek bi uzak gözüküyor gözüme. Bu gece Leros'ta kalmaya karar veriyorum. Batı yakasını dönüşte ziyaret edeceğimizden bu gün doğu yakasında bir yer bulmam gerekiyor. Xirokampos çok yakın, Panteli ya da Alinda koyları olabilir. Alinda Koyu için Rod Heikel, zemin iyi tutmayabilir dediği için son kararım Panteli Koyu oluyor. Bu koyun dibinde balıkçı teknelerinin kullandığı ufak bir barınak var. Yelkenli tekneler için hem uygun değil, hem de yer bulma olasılığı çok düşük. Ya barınağa gelmeden hemen plaja demir atılabilir ya da oraya kadar girmeden solda kalan Vromolithos denilen bölgede demir atıp kıçtan kayalıklara bağlanılabilir (<a href="http://www.cruiserswiki.org/wiki/Leros">http://www.cruiserswiki.org/wiki/Leros</a>). İkinciyi tercih ediyorum. 7-8 metre derinliğe demir atıp bir Türk bayraklı guletin sancağında uzun zincir döşeyerek neredeyse bir tepenin üzerindeki restoranın denize inen merdivenlerine kadar 2 metre sığlığa kadar sokulup Suat'ı suya atıyoruz koltuk halatımızı kayalara bağlamak üzere. (<a href="http://www.cruiserswiki.org/wiki/CruisersWiki:Chartlet#lat=37.14781|lon=26.86355|zoom=16|page=Leros" target="_blank">37.08.86N, 26.51.69E</a>). Önce rüzgarüstü, sonra da rüzgaraltı koltuk halatlarımızı bağladıktan sonra Suat, ricamızı kırmayıp restorana kadar çıkıp yer ayırtıyor. <a href="https://www.tripadvisor.com.tr/Restaurant_Review-g189445-d4794074-Reviews-Cafe_Del_Mar-Leros_Dodecanese_South_Aegean.html" target="_blank">Cafe Del Mar</a>'ın önüne bağlanmışız meğer.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://3.bp.blogspot.com/-WGxiYiNUjrs/WcfE3US-HhI/AAAAAAAAL-0/8GFlZiXf-nAY5I4TcOW7jqxttuInRreJwCLcBGAs/s1600/IMG_2894.PNG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="750" data-original-width="1334" height="179" src="https://3.bp.blogspot.com/-WGxiYiNUjrs/WcfE3US-HhI/AAAAAAAAL-0/8GFlZiXf-nAY5I4TcOW7jqxttuInRreJwCLcBGAs/s320/IMG_2894.PNG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Panteli Koyu</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://3.bp.blogspot.com/-yoPtzBBLFvY/WcfEcM_140I/AAAAAAAAL-w/J3lSDyzqbFsypUoAok_kuOMVnP26yMSnACLcBGAs/s1600/IMG_2891.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="902" data-original-width="1600" height="180" src="https://3.bp.blogspot.com/-yoPtzBBLFvY/WcfEcM_140I/AAAAAAAAL-w/J3lSDyzqbFsypUoAok_kuOMVnP26yMSnACLcBGAs/s320/IMG_2891.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Eternity, Panteli Koyu'nda</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://3.bp.blogspot.com/-2CVd0KicFj0/WcfDWtEWYII/AAAAAAAAL-k/TmksOAeVXnot2XKjas1rZjHbJmQ8yKUjwCLcBGAs/s1600/IMG_2886.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="902" data-original-width="1600" height="180" src="https://3.bp.blogspot.com/-2CVd0KicFj0/WcfDWtEWYII/AAAAAAAAL-k/TmksOAeVXnot2XKjas1rZjHbJmQ8yKUjwCLcBGAs/s320/IMG_2886.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Panteli Koyu</td></tr>
</tbody></table>
Hemen denize giriliyor. Deniz suyunun sıcaklığı çok iyi. Uzun bir yüzüşe çıkıyor ekip. Ben bir dalıp çıkıyorum. Sonra botu indirip hanımların pek bir beğendiği yanına kadar yüzüp uzun uzun seyrettikleri tekneye kürek çekiyorum.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-nHfdJ4wV5ec/WcfEFU6Wn0I/AAAAAAAAL-s/so13ejaGxLYtrq8QMyy1u6sFCWqdpbBZQCLcBGAs/s1600/IMG_2888.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1200" data-original-width="1600" height="240" src="https://2.bp.blogspot.com/-nHfdJ4wV5ec/WcfEFU6Wn0I/AAAAAAAAL-s/so13ejaGxLYtrq8QMyy1u6sFCWqdpbBZQCLcBGAs/s320/IMG_2888.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Sonra, onlar yüzerek, ben ise kürek çekerek tekneye dönerken bir sürü de fotoğraf çekiyorum. Pek bir beğeniyoruz burayı.<br />
<br />
Herkes tekneye geldikten sonra cin-tonik ve bu kez Sarp'ın hazırladığı özel romlu kokteyli geliyor havuzluğa. Uzun bir sohbet sonrasında botla ekibi karaya çıkarıyor Suat. Yukarısı daha da muhteşem. Çok güzel bir manzarası var, kısa bir süre sonra batan güneşin izin verdiği sürece keyifle bakıyoruz koya, teknelere.<br />
Çok keyifli bir akşam yemeği sonrasında restoranın koya inen diğer merdivenlerinden deniz kenarına inip şezlonglara uzanıyoruz kısa bir süreliğine. Neredeyse uyumak üzereyken, belki de uyumuşken kaldırılıp tekneye götürülüyoruz, bota biner ve bottan inerken düşmemeyi başararak.<br />
<br />
<br />
<br />
<b>18 Eylül 2017, Pazartesi</b><br />
Sabah yine çok keyifli bir güne gözlerimi açıyor, Panteli Koyu'nun güzelliğini seyre dalıyorum.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://3.bp.blogspot.com/-0QZ2oceYRN0/WcfelV_lrLI/AAAAAAAAL_E/3j2d6Mgm9DA9g7D3KdKrdejiPaMHfhrqACLcBGAs/s1600/IMG_2850%2B%25280%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="902" data-original-width="1600" height="180" src="https://3.bp.blogspot.com/-0QZ2oceYRN0/WcfelV_lrLI/AAAAAAAAL_E/3j2d6Mgm9DA9g7D3KdKrdejiPaMHfhrqACLcBGAs/s320/IMG_2850%2B%25280%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Panteli Koyu<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-nC9g3olS3i4/WdOyWZKKS_I/AAAAAAAAL_Y/a3oYF2E4pqw0jPsVWaoW-00X_71wnMCNACLcBGAs/s1600/18092017%25281%2529.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="911" data-original-width="1600" height="182" src="https://1.bp.blogspot.com/-nC9g3olS3i4/WdOyWZKKS_I/AAAAAAAAL_Y/a3oYF2E4pqw0jPsVWaoW-00X_71wnMCNACLcBGAs/s320/18092017%25281%2529.jpg" width="320" /></a></div>
<span style="font-size: 12.8px;">Panteli Koyu</span><br />
<span style="font-size: 12.8px;"><br /></span>
<span style="font-size: 12.8px;"><br /></span></td></tr>
</tbody></table>
Sonra da denize. Sanki bizim kıyılarımızda imişçesine keyifle, huzurla.<br />
Ekip yavaş yavaş uyanıyor. Denize girenlerin sayısı artıyor.<br />
Kahvaltı teknede. Bugün Lipsi'ye gideceğiz. Makronisi kayalıkları önerilmiş bir arkadaşımıza.O kayalıkları bulacağız önce. Saat 11.00 gibi ayrılıyoruz çok sevdiğimiz Panteli Koyu'ndan. Geçerken iskelemizde kalan Alinda Koyu'na da uzaktan bakıyoruz. 10 millik yolumuz var. Leros ile Lipsi arasında Kalapodhia kayalıkları var. Ama yaklaşınca anlıyoruz ki küçüçük bir adacık. Onu sancağımızda bırakarak Makronisi kayalıklarına yöneliyoruz. Bu kayalıklar, Lipsi'ningüney-batısında, 6 küçük adacıktan en büyüğü ve en kuzeydeki. Bir tane beyaz kocaman bir yat demirlemiş. Biz de onun sancağına, biraz uzağına demir atarak adacığın güneyine sığınıyoruz. Halatımızı Suat bağlıyor bir kez daha. Rüzgar azıcık sancak bordamızda kaldı ama, demririmiz Ultra ve iyi tutmuş durumda.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://4.bp.blogspot.com/-lqAZsBhmahI/WdO0pQWPa_I/AAAAAAAAL_k/X05S1eA_gWEXq_d1byk-Hm1ekK7bZOPmACLcBGAs/s1600/IMG_2931.PNG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="750" data-original-width="1334" height="179" src="https://4.bp.blogspot.com/-lqAZsBhmahI/WdO0pQWPa_I/AAAAAAAAL_k/X05S1eA_gWEXq_d1byk-Hm1ekK7bZOPmACLcBGAs/s320/IMG_2931.PNG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Makronisi Kayalıkları</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://2.bp.blogspot.com/-fS1oP7mHGv4/WdO0uYbb2iI/AAAAAAAAL_o/nu131HVBGqY-FSqyQFNiUkT-wOCSSraDgCLcBGAs/s1600/IMG_2933.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="902" data-original-width="1600" height="180" src="https://2.bp.blogspot.com/-fS1oP7mHGv4/WdO0uYbb2iI/AAAAAAAAL_o/nu131HVBGqY-FSqyQFNiUkT-wOCSSraDgCLcBGAs/s320/IMG_2933.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Makronisi Kayalıkları</td></tr>
</tbody></table>
Öğle yemeğimizi burada halledip denize de girdikten sonra Lipsi'nin güney-batısındaki iki küçük koyu ziyarete gidiyoruz: Katsadia (<span style="background-color: white; font-family: sans-serif; font-size: 12.7px;"><span class="plainlinks nourlexpansion noexternal" title="Chartlet"><a data-lat="37.281666666667" data-lon="26.771666666667" href="http://www.cruiserswiki.org/wiki/CruisersWiki:Chartlet#lat=37_16.9_N|lon=26_46.3_E|zoom=16|page=Lipsi" style="background: none !important; color: #5a3696; padding: 0px !important; text-decoration-line: none;"><span class="cw-coordinates" style="font-size: smaller;">37°16.9′N, 26°46.3′E</span></a></span></span><span style="background-color: white; font-family: sans-serif; font-size: 12.7px;"> </span>) ve Papandria (<span style="background-color: white; font-family: sans-serif; font-size: 12.7px;"><span class="plainlinks nourlexpansion noexternal" title="Chartlet"><a data-lat="37.28" data-lon="26.77" href="http://www.cruiserswiki.org/wiki/CruisersWiki:Chartlet#lat=37_16.8_N|lon=26_46.2_E|zoom=16|page=Lipsi" style="background: none !important; color: #5a3696; padding: 0px !important; text-decoration-line: none;"><span class="cw-coordinates" style="font-size: smaller;">37°16.8′N, 26°46.2′E</span></a></span></span><span style="background-color: white; font-family: sans-serif; font-size: 12.7px;"> </span>). Makronisi Kayalıkları'nın en güneydoğusundaki iki adacığın kuzeyinden geçip Lipsi'ye yöneliyoruz. Önce Katsadia ile Papandria Koyları'nın girişindeki ufak adacığı iskelemizde bırakıp, bir sürü teknenin alargada kaldığı Papandria Koyu'nun aksine tenha olan Katsadia Koyu'na bir giriyoruz. Sığlık çabuk başladığı için, biraz da ekibin ısrarı ile Papandria'ya yönelip demirdeki bir teknenin kıçına demirimizi bırakıp rüzgarın sürüklemesi ile ayrılıyoruz o teknenin dibinden.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-lFfTl15eCzE/WdO2uQR6dGI/AAAAAAAAL_4/7dwYl42KEAErH43iAJcvei03BHr7TeFEgCLcBGAs/s1600/IMG_2940.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="902" data-original-width="1600" height="180" src="https://1.bp.blogspot.com/-lFfTl15eCzE/WdO2uQR6dGI/AAAAAAAAL_4/7dwYl42KEAErH43iAJcvei03BHr7TeFEgCLcBGAs/s320/IMG_2940.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Papandria Koyu</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://2.bp.blogspot.com/-3ibzz2BkmQQ/WdO2uMJIWHI/AAAAAAAAL_0/yVR0HaiMcEwH25-Q6JR2Ma8Fv_NQhJUuQCLcBGAs/s1600/IMG_2944.PNG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="750" data-original-width="1334" height="179" src="https://2.bp.blogspot.com/-3ibzz2BkmQQ/WdO2uMJIWHI/AAAAAAAAL_0/yVR0HaiMcEwH25-Q6JR2Ma8Fv_NQhJUuQCLcBGAs/s320/IMG_2944.PNG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Papandria Koyu </td></tr>
</tbody></table>
<br />
Herkes denizde, ben ve Ümit Ağabey hariç. Ferah diğer koya kadar yüzüyor zaten. Esma ile Banu da kıyıya kadar yüzüp geliyor. Ben de girmemiş olmamak için bir girip çıkıyorum. İyi rüzgar var. Bir lazer tekneye binmiş bir adamcağız geçiyor arkamızdan.<br />
Koydan çıkışta, koyun çıkışında hemen güney burnunda kayalıkların uzağından geçiyor ve Lipsi Limanı'na yöneliyoruz.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
Trakhili Burnu'nu döndükten sonra Lipsi Limanı'nı ve beyaz evleri görüyoruz. Belki son yer kalmıştır diye iskele bordamda kalan bir tekneyi, azıcık gaz verip geride bırakıyorum. Usturmaçaları asıyoruz. Koltuk halatlarımız hazır.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
Limanın en dibinde, kuzey-güney istikametinde uzanan mendireğin arkasına giriyoruz. Demir atıp kıçtan kara bağlanacağız ve gerçekten bir yer kalmış. Rüzgarı kıçtan alacağız ama 3 metreye demir bırakıp metrelerce zinciri de döşeyip iskelede halat bekleyen görevliye halatlarımızı elden veriyoruz.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://2.bp.blogspot.com/-T8UcgFRAze0/WdO9h1QiJjI/AAAAAAAAMAQ/R7TWSi305PMEmjLprR1_aP6R_Vf3TVBCQCLcBGAs/s1600/18092017%25282%2529.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="903" data-original-width="1600" height="180" src="https://2.bp.blogspot.com/-T8UcgFRAze0/WdO9h1QiJjI/AAAAAAAAMAQ/R7TWSi305PMEmjLprR1_aP6R_Vf3TVBCQCLcBGAs/s320/18092017%25282%2529.jpg" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Lipsi Limanı, doğu kıyısı</td></tr>
</tbody></table>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://3.bp.blogspot.com/-xbziUD1HTpc/WdO92h31V1I/AAAAAAAAMAU/Z6nDoYtrDxwAJfPOylqtk2a2Dng6uCLPgCLcBGAs/s1600/18092017%25283%2529.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="902" data-original-width="1600" height="180" src="https://3.bp.blogspot.com/-xbziUD1HTpc/WdO92h31V1I/AAAAAAAAMAU/Z6nDoYtrDxwAJfPOylqtk2a2Dng6uCLPgCLcBGAs/s320/18092017%25283%2529.jpg" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Lipsi Limanı, kuzey kıyısı</td></tr>
</tbody></table>
İskeledeki son yere biz girdik, iyi o tekneyi geçmişiz derken tam karşımıza da teknelerin demir atıp bağlandığını görüyoruz.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://3.bp.blogspot.com/--KH1JuLoLr8/WdO_LHP2WxI/AAAAAAAAMAg/mm7R1rxIYLYMy-q1AbjX397vaY3dHqvMgCLcBGAs/s1600/IMG_2963.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="902" data-original-width="1600" height="180" src="https://3.bp.blogspot.com/--KH1JuLoLr8/WdO_LHP2WxI/AAAAAAAAMAg/mm7R1rxIYLYMy-q1AbjX397vaY3dHqvMgCLcBGAs/s320/IMG_2963.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Lipsi</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-M0bbnFemJRA/WdO_NzzHfGI/AAAAAAAAMAk/ZjGSEIm2m70fJbNv-Jn_K7bB5pBU9_KWgCLcBGAs/s1600/IMG_2966.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="960" data-original-width="1280" height="240" src="https://1.bp.blogspot.com/-M0bbnFemJRA/WdO_NzzHfGI/AAAAAAAAMAk/ZjGSEIm2m70fJbNv-Jn_K7bB5pBU9_KWgCLcBGAs/s320/IMG_2966.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Elektrik ve bağlanma ile birlikte 5 Euro veriyoruz. Suyumuz var. Teknemizdeki Türk bayrağını gören bir restoran sahibi motorsikleti ile gelip Suat'a restoranını tarif ediyor, biraz yukarısında kilisenin. Wifi ve tatlı ücretsiz bizim için. Önce kızlar atıyor kendini şehrin sokaklarına. Sonra biz. Biz hemen iskelenin bitiminde bir kahveye oturup Suat'la bana birer Mhytos, Ümit ağabeye ise bir frappe söylüyoruz. Arka masada iki ihtiyar Lipsi'li var. Suat onlarla muhabbet ediyor. 6 ay burada, 6 ay Avustralya'da çocuklarının yanında yaşıyorlarmış.<br />
Kızlar gelince tekneye dönüp hazırlanıp yürüyüşe çıkıyoruz yemeğe gitmeden önce. Sahilde çok güzel, renkli restoranlar var. Kilisenin arkasındaki restorana gitmektense denize bakan bu restoranlar daha cazip geliyor. En renklisine giriyoruz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-AlFterJ6WVQ/WdPAQTxRXwI/AAAAAAAAMAs/iNrvCcJbpqQlXCMz67HUZROYP9HMUTPfgCLcBGAs/s1600/IMG_2986.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="902" data-original-width="1600" height="180" src="https://2.bp.blogspot.com/-AlFterJ6WVQ/WdPAQTxRXwI/AAAAAAAAMAs/iNrvCcJbpqQlXCMz67HUZROYP9HMUTPfgCLcBGAs/s320/IMG_2986.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-37AGqu6tfXs/WdPAQZtovoI/AAAAAAAAMAw/p_wU-ljzVNEWAYCumrQtgCCGkmQTRisOQCLcBGAs/s1600/IMG_2988.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1200" data-original-width="1600" height="240" src="https://2.bp.blogspot.com/-37AGqu6tfXs/WdPAQZtovoI/AAAAAAAAMAw/p_wU-ljzVNEWAYCumrQtgCCGkmQTRisOQCLcBGAs/s320/IMG_2988.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://3.bp.blogspot.com/-_J0M8N3GiDo/WdPAgLAf6jI/AAAAAAAAMA0/0gAHOD1sqgwCB7L-Y0QH7SRoAIdeXQD6gCLcBGAs/s1600/IMG_2993.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="1200" data-original-width="1600" height="240" src="https://3.bp.blogspot.com/-_J0M8N3GiDo/WdPAgLAf6jI/AAAAAAAAMA0/0gAHOD1sqgwCB7L-Y0QH7SRoAIdeXQD6gCLcBGAs/s320/IMG_2993.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Yiannis Restaurant</td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-vFGkpPC2WX0/WdPA3sUdHqI/AAAAAAAAMA4/3-aVwk9ARzUvGZbZS3CtKQdiqp1g8tPLACLcBGAs/s1600/IMG_3016.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1600" data-original-width="1200" height="320" src="https://2.bp.blogspot.com/-vFGkpPC2WX0/WdPA3sUdHqI/AAAAAAAAMA4/3-aVwk9ARzUvGZbZS3CtKQdiqp1g8tPLACLcBGAs/s320/IMG_3016.JPG" width="240" /></a></div>
<br />
Açıktaki masaların en dibine gidip oturuyoruz. Çok keyifli bir yemeğe başlarken güneş yavaştan batıyor.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-TtOEWCgDRi0/WdPBY4f0pSI/AAAAAAAAMBA/uZK7ho38BjwsRcwCJ9b4BCS8Bd_Sos4RwCLcBGAs/s1600/IMG_3021%2B%25281%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1203" data-original-width="1600" height="240" src="https://1.bp.blogspot.com/-TtOEWCgDRi0/WdPBY4f0pSI/AAAAAAAAMBA/uZK7ho38BjwsRcwCJ9b4BCS8Bd_Sos4RwCLcBGAs/s320/IMG_3021%2B%25281%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-QKD_pdJ8q4s/WdPBKwnYLBI/AAAAAAAAMA8/3l0tsHhb2wIgoRrXOT-Cv7cHbncA2cJ1gCLcBGAs/s1600/IMG_3015.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1200" data-original-width="1600" height="240" src="https://3.bp.blogspot.com/-QKD_pdJ8q4s/WdPBKwnYLBI/AAAAAAAAMA8/3l0tsHhb2wIgoRrXOT-Cv7cHbncA2cJ1gCLcBGAs/s320/IMG_3015.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Sonra çakır keyif tekneye gidiyoruz. Gücü yetenler muhabbete devam ederken ben sessizce çekiliyorum kamaraya.<br />
<br />
<b>19 Eylül 2017, Salı</b><br />
Sabah 7.30'da Tayfun Güler ayakta.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-E_xyA1HW6yo/WdPD5r2z1SI/AAAAAAAAMBU/KGmcxHGjBT4nBF422Cc8nrVfCFVMWKMxQCLcBGAs/s1600/IMG_3035.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="902" data-original-width="1600" height="180" src="https://1.bp.blogspot.com/-E_xyA1HW6yo/WdPD5r2z1SI/AAAAAAAAMBU/KGmcxHGjBT4nBF422Cc8nrVfCFVMWKMxQCLcBGAs/s320/IMG_3035.JPG" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
<br />
İskelenin koya açık tarafına demir atıp bağlanmış olan iki Türk guleti demirlerini toplayarak yavaşça ayrılıyorlar limandan. Biz de kahvaltıdan sonra kendimize bir koy bulacağız inşallah denize girmek için.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dw3wZrWh4HBTTCYI9qiEuYiULwsOhytxQc4ST3z0stKhWhcCpONGtOZuNaorQaLcyTA2TvA0gcLzTTzktHAFA' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dzxbrdrDGBR4wAI35G23fNr0BRuptmPUUus3tPi1CfdMiqD9hQJQFRXdvP8yo33JRPf05CKjFTqJ_ENSsNBzA' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<br />
Limandan çıkar çıkmaz Makronisi Kayalıklarını da görüyoruz bir kez daha.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://4.bp.blogspot.com/-e84TUpcVztA/WdPERL7EIEI/AAAAAAAAMBk/k2Ag9TZK_p0gHcb_7fvHuiskKgNJ5ZddACLcBGAs/s1600/IMG_3046.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="902" data-original-width="1600" height="180" src="https://4.bp.blogspot.com/-e84TUpcVztA/WdPERL7EIEI/AAAAAAAAMBk/k2Ag9TZK_p0gHcb_7fvHuiskKgNJ5ZddACLcBGAs/s320/IMG_3046.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Lipsi çıkışı</td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
Lipsi'nin kuzeyindeki Kouroupi Burnu'nu dönüp hemen arkasındaki üç küçük koydan en güney batısında kalan tenha koya demir bırakıyor, motoru kapatıyoruz. Sıfır rüzgar, bol güneş, bol temiz hava. Deniz serbest. Kahvaltı hazırlkları başlıyor. Bugün kahvaltı benden. Salamlı omlet yapıyorum herkese tek tek.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://4.bp.blogspot.com/-5QGQgTeBAe4/WdPE8g_Vx_I/AAAAAAAAMB0/Hvp2wgNSJiUwHWVIEJlDLcKzIkTID-l8gCLcBGAs/s1600/IMG_3053.PNG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="750" data-original-width="1334" height="179" src="https://4.bp.blogspot.com/-5QGQgTeBAe4/WdPE8g_Vx_I/AAAAAAAAMB0/Hvp2wgNSJiUwHWVIEJlDLcKzIkTID-l8gCLcBGAs/s320/IMG_3053.PNG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Moschatou Koyu </td></tr>
</tbody></table>
Kahvaltı sonrası Arki Adası'nın koyların ve Marathi Adası'nı ziyaret etmek üzere motoru çalıştırıyoruz. Önce Arki'nin güneyinde kalan adacıklar arasından geçip adanın SE koyunu görmemiş olmamak için ziyaret ediyoruz, uzaktan. Sonra geri dönüp Arki'nin güney batısındaki iki küçücük koya bakıp çıkıyoruz: Porto Stretto ve Glipagas. Hatırı kalmasın diye Port Augusta'ya (Arki'nin limanı) bir girip çıktıktan sonra Marathi Adası'na yöneliyoruz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dzTWX2CjrvTwJn6O6K6KAuTAJX4MBxzIxU0S_Z57bB1H3YF4XiFJou4QMozeA6UKy7JsYQWrhd3JJSphoUrJQ' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-size: 12.8px;">Arki Liman</span></div>
<span style="font-size: 12.8px; text-align: center;"> </span><br />
<br />
Sonra ver elini <a href="http://www.cruiserswiki.org/wiki/CruisersWiki:Chartlet#lat=37.36752|lon=26.72778|zoom=15|page=Kalymnos" target="_blank">Marathi Adası</a>. Marathi, Arki'nin hemen dibinde, batısında, küçüçük bir ada. Küçük bir koyu var, o koyda da iki restoran.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-8JSMh66gWGI/WdPLC8TSIqI/AAAAAAAAMCE/b1bkA4NQNScpx0CuhO4o2vm83iP1Ne1SQCLcBGAs/s1600/4.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="904" data-original-width="1600" height="180" src="https://1.bp.blogspot.com/-8JSMh66gWGI/WdPLC8TSIqI/AAAAAAAAMCE/b1bkA4NQNScpx0CuhO4o2vm83iP1Ne1SQCLcBGAs/s320/4.jpg" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Marathi Adası</td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
Koya girince bir sürü tonoz ve bu tonozlara bağlanmış tekneler görüyoruz. Bazılar da Türk bayraklı. Biz de bir tanesini kıçtan yakalayıp bağlanıyoruz.<br />
Deniz serbest. Botu da indiriyoruz, nezaketen bir kahve içelim bari diyerek kıyıdaki tonozuna bağlandığımız restorana gitmek üzere. Sarp, hanımları götürüyor botla. Hanımlar duş malzemelerini de alıyorlar yanlarına. Biz de Suat ile önce tonozu başa taşıyoruz Suat'ın ısrarı üzerine sonra da denize atlayıp yüzerek çıkıyoruz kıyıya. Sahilde kumların keyfini çıkarırken Türk tekneleri azalıyor yavaş yavaş koyda. Kızlar kahvelerini yudumlarken ben dalgaların sesini yudumluyorum. Sonra bir hırs, kulaç ata ata tekneye ulaşıyorum. Kızların bazıları yüzerek geliyor tekneye. Duş hayali hayal olarak kalmış. Teknede duş sözü veriyorum onlara. Yemeğimizi yiyoruz. Sonra Patmos'a doğru yola koyuluyoruz. İki saatlik yolumuz var.<br />
Patmos Koyu'na girerken adanın Yeranos Burnu ile koy girişindeki adacığın arasında, tam yol üstünde kalan kayalıkları kollayarak Patmos'a yaklaşıyoruz. Burna yakın geçerken kayalıkları da görüyoruz zaten. Önümüzde, gayet kararlı bir şekilde giden iki yelkenli teknenin peşine takılıp Patmos Liman'a yaklaşıyoruz. Turistik bir ada burası. Esma'yı o nedenle götürüyorum bu adaya (!). Dün akşamüstü teknede bu adayı belki programdan çıkarır mıyız acaba hayali ile Esma'ya "turistik bir ada Patmos" der demez, Esma'nın gözlerindeki soru işaretini görüp hemen "o nedenle mutlaka görmeliyiz"e bağlayıp tartışmayı daha açmadan sonlandırdığımda Suat çok gülmüştü. Yıllarca önce Adana'da yaşarken hayatımızdaki ilk cruise gezimizde vize sorunu nedeniyle bu adayı görememiş ve hep merak eder olmuştuk. Kısmet bugüne imiş.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-C91IFuvwWjQ/WdPOMEavgMI/AAAAAAAAMCQ/RTbetrFqcYE-UNmU3wL-aaMnWAgz7e9-ACLcBGAs/s1600/5.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="911" data-original-width="1600" height="182" src="https://1.bp.blogspot.com/-C91IFuvwWjQ/WdPOMEavgMI/AAAAAAAAMCQ/RTbetrFqcYE-UNmU3wL-aaMnWAgz7e9-ACLcBGAs/s320/5.jpg" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Patmos</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Limana girip en sondaki koca mavi yatın sancağındaki teknenin sancağına demir atıp usulca sokuluyoruz. Halatlarımızı iki genç kız alıyor.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://3.bp.blogspot.com/-BhnfSZVX_Q8/WdPOvr4vnRI/AAAAAAAAMCY/GlhBsLQRjSYaIYukOBL3qf03am0-gbTuQCLcBGAs/s1600/6.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="908" data-original-width="1600" height="181" src="https://3.bp.blogspot.com/-BhnfSZVX_Q8/WdPOvr4vnRI/AAAAAAAAMCY/GlhBsLQRjSYaIYukOBL3qf03am0-gbTuQCLcBGAs/s320/6.jpg" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Patmos</td></tr>
</tbody></table>
Önce bağlanma ücretini ödemek ve evrak kontrolü için küçük bir kulubeyi gösteriyor Türk görevli. Yazın burada, kışın İstanbul'da yaşarmış. 12 Euro da buraya veriyoruz. Bağlanma, su ve elektrik dahil. Görevli kız, teknemizin ticari tekne olduğunu, bu nedenle acente ile çalışmamızın daha doğru olacağını, port polisin sorun çıkarabileceğini söylüyor. Ben böyle bir zorunluluk olmadığını söylüyorum. Kaydımızı yapıp evrakımız geri veriyor. Türk görevli, bugün dışarıda bir cruise olduğu için taksi bulamayabileceğimizi, manastırı sabah ziyaretimizin daha mantıklı ve rahat olacağını söylüyor bize. Pekiyi diyoruz biz de. Hemen caddeyi geçip oradaki bir kafeye oturuyoruz bira içmek üzere.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://4.bp.blogspot.com/-Bok0bYkYnpw/WdPPkf7XSDI/AAAAAAAAMCg/RKOe6qvHrwEB3RIj9KlwFoht85cZmh9pQCLcBGAs/s1600/IMG_3101.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="1200" data-original-width="1600" height="240" src="https://4.bp.blogspot.com/-Bok0bYkYnpw/WdPPkf7XSDI/AAAAAAAAMCg/RKOe6qvHrwEB3RIj9KlwFoht85cZmh9pQCLcBGAs/s320/IMG_3101.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Patmos'a merhaba.</td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-IYB0VLNOgO8/WdPP1L0qrdI/AAAAAAAAMCk/4Ri_9Jw1O902qMlfGOttHej6YUHvvPuHgCLcBGAs/s1600/IMG_3108.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="902" data-original-width="1600" height="180" src="https://2.bp.blogspot.com/-IYB0VLNOgO8/WdPP1L0qrdI/AAAAAAAAMCk/4Ri_9Jw1O902qMlfGOttHej6YUHvvPuHgCLcBGAs/s320/IMG_3108.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Sonra Patmos'u dolaşmaya çıkıyoruz. Kızlar çoktan gittiler bile. Bir tur atıp restoranları da şöyle bir süzüp tekneye geri dönüyoruz. Sonra cicilerimizi giyip akşam yemeği için yer beğenmeye koyuluyoruz yola. Ben gelirken bir yer beğenmiştim. Onun kumsaldaki masalarına yöneliyor ekip. Kan ter içindeki bir garson bizi kırmayıp iki masayı birleştiriverirken tam 10 yıl önce yelken eğitimine başladığımız hafta Atilla Gökova'nın teknesinde tanıştığımız Ali Bey ile Belma'nın da masalardan birinde oturup bize baktıklarını görüyor ve bağırış çağırış birbirimize sarılıyoruz. Kısa bir muhabbet sonrası herkes masasına oturuyor, diğer masalardaki müşteriler huzura kavuşuyor ve Suat'a uzo, Ümit Ağabey'e bir şişe beyaz şarap beğenerek Ümit Ağabey'in doğum gününü kutlamaya başlıyoruz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-2YlGQwloJVA/WdPQ5BWk9tI/AAAAAAAAMCs/2_lQ6XXzoooVjuS8zNuzP_nZniy3637FQCLcBGAs/s1600/IMG_3139.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1200" data-original-width="1600" height="240" src="https://1.bp.blogspot.com/-2YlGQwloJVA/WdPQ5BWk9tI/AAAAAAAAMCs/2_lQ6XXzoooVjuS8zNuzP_nZniy3637FQCLcBGAs/s320/IMG_3139.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-WZKPkD4rigs/WdPRFJcC2gI/AAAAAAAAMCw/z2h2USIuM08xXUBEn9cnIjRnrVsCbB-dgCLcBGAs/s1600/IMG_3143.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1200" data-original-width="1600" height="240" src="https://3.bp.blogspot.com/-WZKPkD4rigs/WdPRFJcC2gI/AAAAAAAAMCw/z2h2USIuM08xXUBEn9cnIjRnrVsCbB-dgCLcBGAs/s320/IMG_3143.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://4.bp.blogspot.com/-PD_AeSXLwtE/WdPSvjNk2SI/AAAAAAAAMC8/r_zyaXZkUbURm8C2Z2YEJDvZCUQbLR80ACLcBGAs/s1600/IMG_3136.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="1600" data-original-width="1200" height="320" src="https://4.bp.blogspot.com/-PD_AeSXLwtE/WdPSvjNk2SI/AAAAAAAAMC8/r_zyaXZkUbURm8C2Z2YEJDvZCUQbLR80ACLcBGAs/s320/IMG_3136.JPG" width="240" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">İyi ki doğmuşsun Ümit Ağabey</td></tr>
</tbody></table>
<b>20 Eylül 2017, Çarşamba</b><br />
Sabah 9'da açılıyormuş manastır. Saat dokuzda taksi durağından iki taksiye binip yola koyuluyoruz. Gitti geldi 25 euro vereceğiz taksi başına. 10 dakikada manastırdayız. Şoför kahvaltı için de Lazo isimli kafeyi öneriyor bize. 10'dan önce servis başlamazmış.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-jj8vGigcKjY/WdPUC7vusVI/AAAAAAAAMDQ/DgdG4yyPrwsAVzGEJXbXChyoZIM9EzDnQCLcBGAs/s1600/IMG_3161.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1200" data-original-width="1600" height="240" src="https://3.bp.blogspot.com/-jj8vGigcKjY/WdPUC7vusVI/AAAAAAAAMDQ/DgdG4yyPrwsAVzGEJXbXChyoZIM9EzDnQCLcBGAs/s320/IMG_3161.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Manzara muhteşem.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://4.bp.blogspot.com/-1y5tafPvpiA/WdPTsYvXJ9I/AAAAAAAAMDI/gHNGQUwTdhAcO4yo_nOKT_fcERr1aHZZQCLcBGAs/s1600/IMG_3157.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="902" data-original-width="1600" height="180" src="https://4.bp.blogspot.com/-1y5tafPvpiA/WdPTsYvXJ9I/AAAAAAAAMDI/gHNGQUwTdhAcO4yo_nOKT_fcERr1aHZZQCLcBGAs/s320/IMG_3157.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Manastırdan Patmos manzarası</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-ud5qoWqYHPA/WdPTr8OgFaI/AAAAAAAAMDE/pg_fF3P3rhIjjJ6nZfBCQe2nNOYzlFgGgCLcBGAs/s1600/IMG_3158.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="902" data-original-width="1600" height="180" src="https://1.bp.blogspot.com/-ud5qoWqYHPA/WdPTr8OgFaI/AAAAAAAAMDE/pg_fF3P3rhIjjJ6nZfBCQe2nNOYzlFgGgCLcBGAs/s320/IMG_3158.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
Manastıra çıkan henüz uyanmamış daracık sokaklardan yürüyoruz keyifle.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-tqtl-xKZJcg/WdPUXYU825I/AAAAAAAAMDU/zsQ3ZOnscqICzB6K_xh6nrQUohpTjTyUACLcBGAs/s1600/IMG_3169.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1200" data-original-width="1600" height="240" src="https://3.bp.blogspot.com/-tqtl-xKZJcg/WdPUXYU825I/AAAAAAAAMDU/zsQ3ZOnscqICzB6K_xh6nrQUohpTjTyUACLcBGAs/s320/IMG_3169.JPG" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-BAuGJljR1-E/WdPUfNFAFuI/AAAAAAAAMDY/7VQHkm8I-QgQVGu5P-Da0UgvTLcod9oEwCLcBGAs/s1600/IMG_3171.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="902" data-original-width="1600" height="180" src="https://3.bp.blogspot.com/-BAuGJljR1-E/WdPUfNFAFuI/AAAAAAAAMDY/7VQHkm8I-QgQVGu5P-Da0UgvTLcod9oEwCLcBGAs/s320/IMG_3171.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Kısa bir süre sonra manastıra ulaşıyoruz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-QnhkFtMOxKA/WdPUweTaeaI/AAAAAAAAMDk/3nhz49fPasICrSdULYS7827M6wxaOaUXACLcBGAs/s1600/IMG_3178.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1600" data-original-width="1200" height="320" src="https://4.bp.blogspot.com/-QnhkFtMOxKA/WdPUweTaeaI/AAAAAAAAMDk/3nhz49fPasICrSdULYS7827M6wxaOaUXACLcBGAs/s320/IMG_3178.JPG" width="240" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-5BFiWlUBZmI/WdPUvq__HdI/AAAAAAAAMDg/HTtOvUSKcvottulr13JCGA55wfafVlY2ACLcBGAs/s1600/IMG_3183.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1200" data-original-width="1600" height="240" src="https://1.bp.blogspot.com/-5BFiWlUBZmI/WdPUvq__HdI/AAAAAAAAMDg/HTtOvUSKcvottulr13JCGA55wfafVlY2ACLcBGAs/s320/IMG_3183.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-5pox65x1fuY/WdPUus1Q-_I/AAAAAAAAMDc/zV18j_W1hDAKGCuR_saoQ6iEjmndhhH4gCLcBGAs/s1600/IMG_3187.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="902" data-original-width="1600" height="180" src="https://4.bp.blogspot.com/-5pox65x1fuY/WdPUus1Q-_I/AAAAAAAAMDc/zV18j_W1hDAKGCuR_saoQ6iEjmndhhH4gCLcBGAs/s320/IMG_3187.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
İncil'in bir kısmı burada yazılmış. Hırıstiyanlar için kutsal bir ada burası. Manastırda 15 kadar rahip yaşıyor. Açık bir kapı bulup çatıya çıkıyoruz. Muhteşem bir başka manzara da burada bekliyor bizi.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-HnNB46f73mY/WdPVTTBufqI/AAAAAAAAMDs/0hB9JESkHrEtCZOzTg0vXoh-3PDY5cKbgCLcBGAs/s1600/7.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="909" data-original-width="1600" height="181" src="https://3.bp.blogspot.com/-HnNB46f73mY/WdPVTTBufqI/AAAAAAAAMDs/0hB9JESkHrEtCZOzTg0vXoh-3PDY5cKbgCLcBGAs/s320/7.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
Nazik bir şekilde kovulup tekrar aşağıya iniyoruz. Saat 10'a yaklaşırken manastır ziyaretimizi bitirip kafeye doğru yürüyoruz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-XqUNdsrXgPE/WdPV0g1OCyI/AAAAAAAAMD0/dqjXWTaDES8AxMCQz52u-lxK2-7piabaACLcBGAs/s1600/8.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="903" data-original-width="1600" height="180" src="https://2.bp.blogspot.com/-XqUNdsrXgPE/WdPV0g1OCyI/AAAAAAAAMD0/dqjXWTaDES8AxMCQz52u-lxK2-7piabaACLcBGAs/s320/8.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
Yeni yeni servis açıyorlar. Siparişimizi verip keyifle Patmos manzarasına dalıyoruz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-UlxUJZd88tk/WdPWHPoNx5I/AAAAAAAAMD8/G3Hh7fh7FoUHcXmyE1Cz7bWcrUYxUZSRgCLcBGAs/s1600/IMG_3202.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1200" data-original-width="1600" height="240" src="https://2.bp.blogspot.com/-UlxUJZd88tk/WdPWHPoNx5I/AAAAAAAAMD8/G3Hh7fh7FoUHcXmyE1Cz7bWcrUYxUZSRgCLcBGAs/s320/IMG_3202.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-ZmQRnwnR33A/WdPWG2ZalRI/AAAAAAAAMD4/FHjJs4bJmf0u5Ty9e8IY-OksQqYQ5uCoQCLcBGAs/s1600/IMG_3206.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1200" data-original-width="1600" height="240" src="https://3.bp.blogspot.com/-ZmQRnwnR33A/WdPWG2ZalRI/AAAAAAAAMD4/FHjJs4bJmf0u5Ty9e8IY-OksQqYQ5uCoQCLcBGAs/s320/IMG_3206.JPG" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-2UbGEnu1bNQ/WdPWYkbl_NI/AAAAAAAAMEA/nFd13XBw-fc3cM4g18Dmeu6rfePBWYXJACLcBGAs/s1600/9.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="910" data-original-width="1600" height="181" src="https://3.bp.blogspot.com/-2UbGEnu1bNQ/WdPWYkbl_NI/AAAAAAAAMEA/nFd13XBw-fc3cM4g18Dmeu6rfePBWYXJACLcBGAs/s320/9.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
Kahvaltı bitiminde taksilerimizi telefonla çağırıyoruz. 10 dakika içinde gelip bizi alıp teknelerimize bırakıyorlar. 25 Euro'larını takdim edip teknemize geçiyoruz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-CZ1XMZH6rak/WdPWzJnTVXI/AAAAAAAAMEE/pHNsARoCReQc5z1662zRgP0B_rww7CuzQCLcBGAs/s1600/IMG_3212.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1200" data-original-width="1600" height="240" src="https://2.bp.blogspot.com/-CZ1XMZH6rak/WdPWzJnTVXI/AAAAAAAAMEE/pHNsARoCReQc5z1662zRgP0B_rww7CuzQCLcBGAs/s320/IMG_3212.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Yola çıkma zamanı. Leros'a gideceğiz. Dönüş başladı.<br />
Güneydeki koylardan birine girip demir atıyoruz yüzme molası için.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-ClL3sAr_f3c/WdPXnikW-GI/AAAAAAAAMEQ/07Tl6ACg1346DXJYXqTFH4oBVpjW7sk8wCLcBGAs/s1600/IMG_3225.PNG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="750" data-original-width="1334" height="179" src="https://1.bp.blogspot.com/-ClL3sAr_f3c/WdPXnikW-GI/AAAAAAAAMEQ/07Tl6ACg1346DXJYXqTFH4oBVpjW7sk8wCLcBGAs/s320/IMG_3225.PNG" width="320" /></a></div>
<br />
Hava biraz rüzgarlı. Denizin tadına baktıktan sonra Leros'a gitmek üzere yelkenleri açıyoruz koydan çıkar çıkmaz.<br />
Leros'un kuzeyindek koylardan birinde öğle yemeği molası planlıyorum. İki saatlik yolumuz var. Yolumuz üzerindeki kayalıkları da kollayarak adanın kuzeyindeki küçük adacıkların doğusundan geçip Arkhangelos kayalıklarının karşısına düşen koylardan birine demiri bırakıyoruz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-lGLuZN8vpuo/WdPYVpRIIlI/AAAAAAAAMEY/tZb0OUx6_2UwNSkA41dsRXTW8IKTmdSsACLcBGAs/s1600/IMG_3229.PNG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="750" data-original-width="1334" height="179" src="https://1.bp.blogspot.com/-lGLuZN8vpuo/WdPYVpRIIlI/AAAAAAAAMEY/tZb0OUx6_2UwNSkA41dsRXTW8IKTmdSsACLcBGAs/s320/IMG_3229.PNG" width="320" /></a></div>
<br />
Öğle yemeği sonrası adanın batısından aşağı inerek Lakki Limanı'na yollanıyoruz. Adanın kuzeyinde Partheni Limanı ve bolca balık çiftliğini geride bırakıp yelkenle güneye doğru iniyoruz. Yine karşımızdan esiyor rüzgar. Navigasyona bakıp Lakki Limanı'nın girişini keşfediyoruz, tepedeki fenerleri de görerek.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://3.bp.blogspot.com/-_WtXMr_7PCM/WdPZunJPNJI/AAAAAAAAMEk/crO6DyFyimYJ-_UKtMrTBFejBf-WFNSAACLcBGAs/s1600/IMG_3236.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="1200" data-original-width="1600" height="240" src="https://3.bp.blogspot.com/-_WtXMr_7PCM/WdPZunJPNJI/AAAAAAAAMEk/crO6DyFyimYJ-_UKtMrTBFejBf-WFNSAACLcBGAs/s320/IMG_3236.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Lakki girişi</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Yelkenleri indirip içeri giriveriyoruz. İçeride girişte sağda bir yat marinası var. Bize belediyenin marinası lazım. O da girişte solda. Nereye bağlanacağız diye bakarken, bir yelkenliyi bağlamakta olan görevliyi görüyoruz bize ""bekleyin" diye işaret eden. Tonoz veriyor görevli, hem de iki tane, önce koltuk halatlarımızı aldıktan sonra.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://2.bp.blogspot.com/-Uk_K5U5nngE/WdPZ4hkdaVI/AAAAAAAAMEo/dXtNazU4ohIJ0cpJ3TsLbu0xe1vI_lcAACLcBGAs/s1600/IMG_3239.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="1200" data-original-width="1600" height="240" src="https://2.bp.blogspot.com/-Uk_K5U5nngE/WdPZ4hkdaVI/AAAAAAAAMEo/dXtNazU4ohIJ0cpJ3TsLbu0xe1vI_lcAACLcBGAs/s320/IMG_3239.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Lakki belediye marina</td></tr>
</tbody></table>
Marina ofisini işaret ediyor bize ödemeler için. Teknenin evrakını alıp ofise gidiyorum. Kaptanın pasaportu da lazımmış. Suat'tan rica ediyorum. 30 Euro istiyorlar, duş ve tuvalet de dahil. On dakika sonra herkes duşta. Oh be, dünya varmış.<br />
Misler gibi kokarak teknede happy hour içkimizi hazırlıyoruz. Biraz muhabbet, sonra hava kararmak üzere iken restoran aramaya koyuluyoruz. Benim yorgunluğumu bahane ederek gördüğümüz ilk restorana girme teklifim kabul görüyor ve Ostria Restoran'a giriyoruz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-Zwu_nPoUanE/WdjcdjNPYbI/AAAAAAAAME4/T_YXtNP5NDc4L-oItjoIiVjdj6RiaQ8TgCLcBGAs/s1600/IMG_3250.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1200" data-original-width="1600" height="240" src="https://3.bp.blogspot.com/-Zwu_nPoUanE/WdjcdjNPYbI/AAAAAAAAME4/T_YXtNP5NDc4L-oItjoIiVjdj6RiaQ8TgCLcBGAs/s320/IMG_3250.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://2.bp.blogspot.com/-PUdGX3zscjc/WdjcemuI4MI/AAAAAAAAME8/jeAvWWllNos7rlzFlvNPiIQvnXKwp_xugCLcBGAs/s1600/IMG_3251.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="1200" data-original-width="1600" height="240" src="https://2.bp.blogspot.com/-PUdGX3zscjc/WdjcemuI4MI/AAAAAAAAME8/jeAvWWllNos7rlzFlvNPiIQvnXKwp_xugCLcBGAs/s320/IMG_3251.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Ostria Restaurant, Lakki</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Keyifli bir akşam yemeği daha nasip oluyor. İyi ki ilk önümüze çıkan restorana girmişiz. Dönmesi kolay oluyor.<br />
Ben hemen kamaradayım. Uykuya dalışımı hatırlamıyorum.<br />
<br />
<b>21 Eylül 2017, Perşembe</b><br />
Sabah yedi gibi kalkıp katılmak isteyenlerle yürüyüşe başlıyoruz. Önce akşamki restoran istikametine yürüyüp şehri, diğer uçtaki marinaya kadar tavaf ediyoruz.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-bba0nKw6ksE/WdjeYBZy_JI/AAAAAAAAMFI/d4u4mN8VOnAurdt3WZRDEpt1OjCvFdznwCLcBGAs/s1600/IMG_3260.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="902" data-original-width="1600" height="180" src="https://1.bp.blogspot.com/-bba0nKw6ksE/WdjeYBZy_JI/AAAAAAAAMFI/d4u4mN8VOnAurdt3WZRDEpt1OjCvFdznwCLcBGAs/s320/IMG_3260.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Lakki<br />
<br />
<br /></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://2.bp.blogspot.com/-Xle9PBkJUWc/Wdjg5KzMXbI/AAAAAAAAMFU/Y-fGHUsM4kICL7o1iXLHcbGvF3wGJ5biwCLcBGAs/s1600/IMG_3268.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="902" data-original-width="1600" height="180" src="https://2.bp.blogspot.com/-Xle9PBkJUWc/Wdjg5KzMXbI/AAAAAAAAMFU/Y-fGHUsM4kICL7o1iXLHcbGvF3wGJ5biwCLcBGAs/s320/IMG_3268.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Leros Marina</td></tr>
</tbody></table>
Sonra geri dönüyoruz. Yetmiyor. Ümit ağabey ile Esma ve ben, bir de bu tarafa, limanın girişine kadar yürümeye devam ediyoruz. Banu, Ahmet ile sabah konuşmasını yaparken kaybolmuş durumda, nerededir bilemiyoruz. Bu tarafın manzarası çok daha güzel.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-UbkC7URaX5g/WdjiPEteXPI/AAAAAAAAMFg/7A-InLRBVPsNl9qJkIptdXJTjCsckCbugCLcBGAs/s1600/IMG_3277.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="902" data-original-width="1600" height="180" src="https://4.bp.blogspot.com/-UbkC7URaX5g/WdjiPEteXPI/AAAAAAAAMFg/7A-InLRBVPsNl9qJkIptdXJTjCsckCbugCLcBGAs/s320/IMG_3277.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-3HGKPXNIryw/WdjiWDaC9AI/AAAAAAAAMFk/fpsVyk4d0qYmkCKXvlWH7XKQypYwdA3ZgCLcBGAs/s1600/IMG_3282.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="902" data-original-width="1600" height="180" src="https://4.bp.blogspot.com/-3HGKPXNIryw/WdjiWDaC9AI/AAAAAAAAMFk/fpsVyk4d0qYmkCKXvlWH7XKQypYwdA3ZgCLcBGAs/s320/IMG_3282.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-84Cr5xWl6FE/WdjiaMq0_MI/AAAAAAAAMFo/NCpUI0MQ74w6ftL0ZW_rCPVJhMT2haLIACLcBGAs/s1600/IMG_3284.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="902" data-original-width="1600" height="180" src="https://3.bp.blogspot.com/-84Cr5xWl6FE/WdjiaMq0_MI/AAAAAAAAMFo/NCpUI0MQ74w6ftL0ZW_rCPVJhMT2haLIACLcBGAs/s320/IMG_3284.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Sonra geri dönüyoruz, sabah koşusu yapan insanları geride bırakarak.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-lDVNHVm72ho/WdjitBlNBSI/AAAAAAAAMFs/EX_ZZcMvzCUUo_VfZlCa6pk2sgf5eNZ1ACLcBGAs/s1600/IMG_3286%2528a%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="902" data-original-width="1600" height="180" src="https://4.bp.blogspot.com/-lDVNHVm72ho/WdjitBlNBSI/AAAAAAAAMFs/EX_ZZcMvzCUUo_VfZlCa6pk2sgf5eNZ1ACLcBGAs/s320/IMG_3286%2528a%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Hemen duşa. Sonra da teknede kahvaltıya. Bugün Kalimnos'a geri döneceğiz. Adanın batısından dolaşmaya niyetliyim ama hava durumuna bakınca batıdan biraz fazlaca rüzgar estiğini görünce vaz geçiyorum. Tekrar doğusundan dolaşacağız.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dxs9MOoxSv5J9HVAn5at9f3rySTyYBSMsImfIKqXij5eCeku_BqFHZ-7AzsNFQ_9HDtDiuzfQ8fHTmG_WP8Ng' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<br />
Marina kartını iade etmek üzere Sarp'ı ofise gönderiyoruz. Sarp, 20 Euro ile geri geliyor. 30 Euro'nun çoğu depozito imiş meğerse. Çok mutlu oluyoruz.<br />
Saat dokuza doğru motor çalıştırıp tonozu bırakıp halatlarımızı alıyoruz. Koydan çıkar çıkmaz da yelkenlerimizi açıyoruz. Önce Leros'un güneyine kadar inip sonra doğuya dönüp Kalimnos'un doğusuna geçiyoruz. Haritada kuzeye doğru açılan ince uzun bir koyu hedefleyip dibine kadar yelkenle gidip yelkenleri indiriyoruz. Koyun içinde bizden başka kimseler yok. Yine karşı tepeden aşağı kadar inen bir duvar var. Duvarın denize doğru bitiminde küçük bir kulube ve şapel. Bu tarafta ise kaya tırmanışı yapan insanlar. Bir tek, yürüyüşçülere ve keçilere havlayan o köpek yok. Yukarı çıkarken girdiğimiz <a href="http://www.cruiserswiki.org/wiki/CruisersWiki:Chartlet#lat=37.05958|lon=26.95038|zoom=14|page=Kalymnos" target="_blank">Kondri Miti Koyu</a>'na girmişim yine. Kös kös geri çıkıyorum. Biraz daha yol katedip, gelişte girmediğimiz <a href="http://www.cruiserswiki.org/wiki/CruisersWiki:Chartlet#lat=37.03869|lon=26.9751|zoom=14|page=Kalymnos" target="_blank">Palionisos Koyu</a>'na giriyoruz. İçeride acayip rüzgar var. İçeri sokuldukça solda beyaz, sağda kırmızı tonozlar var. Birine doğru yaklaşırken küçük bir motordan işaret ediyor bir adamcağız. Gidiyoruz yanına kadar. Bizi tonoza bağlayıveriyor güler yüzle.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://4.bp.blogspot.com/-qMoBJFqZn_U/WdjljR2IOlI/AAAAAAAAMF4/AT5ozfwPx8seOyjIfm90RtrY2ciLg2AmgCLcBGAs/s1600/IMG_3295.PNG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="750" data-original-width="1334" height="179" src="https://4.bp.blogspot.com/-qMoBJFqZn_U/WdjljR2IOlI/AAAAAAAAMF4/AT5ozfwPx8seOyjIfm90RtrY2ciLg2AmgCLcBGAs/s320/IMG_3295.PNG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Polionisos'a giderken</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dx0W5k7nIGIa-l20Nxpf6EC73hquzhZZnrlfGIVkBEWER4HvUQR7nLDuWICpStkZjex03J7VXzCRLUQjQWWpg' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-size: 12.8px;">Polionisos</span></div>
<br />
Botu indiriyoruz, adamcağızın restoranında birer kahve içme niyetiyle.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://4.bp.blogspot.com/-F2cibcH_tus/WdjmHAUHR_I/AAAAAAAAMGA/Uf40jeevF202B3t_WINIkIB5g6ncqWNhgCLcBGAs/s1600/IMG_3299.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="902" data-original-width="1600" height="180" src="https://4.bp.blogspot.com/-F2cibcH_tus/WdjmHAUHR_I/AAAAAAAAMGA/Uf40jeevF202B3t_WINIkIB5g6ncqWNhgCLcBGAs/s320/IMG_3299.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Taverna İlias, Polionisos</td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dxWonMMxzTQOIVVwCBlcuOISE1rMwHRb905b2t29NkdgsX-JYPOuo1p-sRX4lS2F265WEM1ov4PR_r5ZZ5qtg' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<br />
Önce Sarp'ın kürek çekme çabaları, koydaki rüzgar nedeniyle bir altımızdaki tekneye yaslanmamıza yol açıyor. Sonra ben kürek çekerek restorana yaklaşıyorum. En sonunda da Suat'ın kol gücü ile karaya ulaşıyoruz. Yukarda güleryüzlü insanlar büyük bir muhabbet ile hoşgeldiniz diyorlar, "Kalispera". Hemen birer bira söylüyoruz. Suat, bu güzelliği ekibin geri kalanı ile de paylaşmak üzere bota atlayıp tekneye geri dönüyor. Dönüşte de motoru da bota indirip iki turda ekibin geri kalanını restorana getiriyor.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dyV7XeW5PQZ1uoIm-gqCmgvtSua0FrgRR8HdxRLV7kMDYTZy-6jBvcoMM3sIvIdIr1PZEJ500DzAvOkvWS_wA' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<br />
Papalina sipariş etmiştik salata ile birlikte. Üç tabak papalina hepimize yetiyor.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://3.bp.blogspot.com/-NySNHtiFZhM/Wdjoci12h3I/AAAAAAAAMGM/VkhGU35MPGA3nhc8O8zc4yQ5GnRQd8EOwCLcBGAs/s1600/IMG_3316.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="960" data-original-width="1280" height="240" src="https://3.bp.blogspot.com/-NySNHtiFZhM/Wdjoci12h3I/AAAAAAAAMGM/VkhGU35MPGA3nhc8O8zc4yQ5GnRQd8EOwCLcBGAs/s320/IMG_3316.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Restaurant İlias, Polionisos</td></tr>
</tbody></table>
Ayağımız uğurlu geliyor, restoran kalabalıklaşıyor. Koyun karşı tarafındaki restoranda ise bir iki masa dolu. Ben biramın yarısını Sarp ile paylaştım. Hesabı istiyoruz. Hanımlar yüzerek tekneye geri dönerken bizler de botun motorunu çalıştırmayı başaramayarak kürek ve rüzgar ile teknemize dönüyoruz. Burayı da çok sevdik. Bir daha gelmeye söz veriyoruz.<br />
Pothia'ya kadar yelken yapıyoruz. Hızımızı alamayıp Pothia'yı da geçiyoruz. Tremola yapmamız gerekecek. Suat'ı dinleyip biraz daha Kos boyunca gidiyoruz. Sonra beni dinleyip tremola yapıyoruz. Adaya yaklaşınca da motor çalıştırıp yelkenleri topluyoruz. Limana girerken Vasilis'i tekrar arıyorum checkout işlemleri için. İskeleden işaret ediyorlar. Dört metreye demir atıp iskeleye kadar sokuluyoruz. Halatlarımızı verip motoru kapatıyoruz. Maria alıyor belgelerimizi. Bu kez polisin bizi görmesine gerek yokmuş.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-5j7-Bkde3-I/Wdjq5BIx5RI/AAAAAAAAMGY/Qg6k5AaBqq088zZO31uFFe8tyTxJ6dRSwCLcBGAs/s1600/IMG_3328.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="902" data-original-width="1600" height="180" src="https://1.bp.blogspot.com/-5j7-Bkde3-I/Wdjq5BIx5RI/AAAAAAAAMGY/Qg6k5AaBqq088zZO31uFFe8tyTxJ6dRSwCLcBGAs/s320/IMG_3328.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kalimnos Pothia Limanı</td></tr>
</tbody></table>
Bir süre teknede oyalanıyoruz happy hour'u bekleyerek.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-JKSZDLqPYbs/WdjrP3kMOfI/AAAAAAAAMGc/ARa6dveGqpco2fj1MbS_t85QtEidGvncQCLcBGAs/s1600/IMG_3332.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1200" data-original-width="1600" height="240" src="https://3.bp.blogspot.com/-JKSZDLqPYbs/WdjrP3kMOfI/AAAAAAAAMGc/ARa6dveGqpco2fj1MbS_t85QtEidGvncQCLcBGAs/s320/IMG_3332.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Bir gecemiz kaldı. Yarın Bodrum'da olacağız. Bu akşamki restoranımızı Sarp belirliyor: Pantelis Restaurant.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/--_LO6p-THX0/Wdjrz_uP83I/AAAAAAAAMGk/jJGYSBkrbrw7ZXQQa32Ix1Z10BrvEj5cACLcBGAs/s1600/IMG_3335.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1200" data-original-width="1600" height="240" src="https://3.bp.blogspot.com/--_LO6p-THX0/Wdjrz_uP83I/AAAAAAAAMGk/jJGYSBkrbrw7ZXQQa32Ix1Z10BrvEj5cACLcBGAs/s320/IMG_3335.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Hava kararmaya başlarken koyuluyoruz yollara. İlk yemek yediğimiz restoranı da geçip biraz daha ilerliyoruz. Kalabalık bir çıkmaz sokakta kalabalık bir restorana bakıyoruz yer bulabilir miyiz diye. Sarp gerekli ayarlamaları yaparken biz bir yerlerde oturuyoruz önce. Sonra da restoranın bahçesinde boş olan tek masaya, kapı ağzındaki 5 kişilik bir masaya oturuyoruz sıkışarak. Yan masa kalkınca oraya geçeceğiz.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://2.bp.blogspot.com/-WzZoc5oOZk4/WdjsvcDYTxI/AAAAAAAAMGs/9nfpLnfFas4ISTH_JnFtqnyMoeNFDAm8gCLcBGAs/s1600/IMG_3338.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="1200" data-original-width="1600" height="240" src="https://2.bp.blogspot.com/-WzZoc5oOZk4/WdjsvcDYTxI/AAAAAAAAMGs/9nfpLnfFas4ISTH_JnFtqnyMoeNFDAm8gCLcBGAs/s320/IMG_3338.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Pantelis Restaurant</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Söylediğimiz her şey çok lezzetli. Uzolar, beyaz şaraplar eşliğinde deniz ürünleri, salatalar. Balığa yer kalmıyor yine midelerimizde. Bu restoranı hafızamıza kazıyoruz.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://3.bp.blogspot.com/-BitH6Wtl69c/Wdjt9M-PeTI/AAAAAAAAMG4/2oO5Zf1MxK8WwWA7KdIqKje-vPw4T9iZgCLcBGAs/s1600/IMG_3346.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="1200" data-original-width="1600" height="240" src="https://3.bp.blogspot.com/-BitH6Wtl69c/Wdjt9M-PeTI/AAAAAAAAMG4/2oO5Zf1MxK8WwWA7KdIqKje-vPw4T9iZgCLcBGAs/s320/IMG_3346.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Pantelis Restaurant</td></tr>
</tbody></table>
Yandaki masadan buzuki sesleri gelince bir cesaret geliyor bana. Hatırımda bir şarkı var, her zaman beni etkileyen: <a data-href="https://www.youtube.com/watch?v=noj3wBk77t8" href="https://www.google.com.tr/url?sa=t&rct=j&q=&esrc=s&source=web&cd=1&cad=rja&uact=8&ved=0ahUKEwjjl-uY5d7WAhVBEJoKHcjACOMQtwIIKDAA&url=https%3A%2F%2Fwww.youtube.com%2Fwatch%3Fv%3Dnoj3wBk77t8&usg=AOvVaw2mEZb8PoPZBfJVIJrseK5v" style="color: #660099; cursor: pointer; font-family: arial, sans-serif; white-space: nowrap;">Mi Mou Thimonis Matia Mou</a>.<span style="background-color: white; color: #222222; font-family: "arial" , sans-serif; white-space: nowrap;"> </span> Google'dan sözlerini indirip adamlara rica etmeye gidiyorum "ne olur bir kere çalsınlar benim için" diye. Türkçesi de aşağıdaki gibiymiş.<br />
"<i>Yabancı ülkelere gidiyorum diye</i><br />
<i>Bana kızma sevgilim</i><br />
<i>Bir kuşa dönüşeceğim ve sana geri döneceğim</i><br />
<i>Aç pencereni benim altın fesleğenim , tatlı bir tebessümle bana iyi geceler dile…</i><br />
<i>Senden uzaklaşıyorum diye bana kızma sevgilim (kıymetlim)</i><br />
<i>Gel buraya biraz , göreyim seni</i><br />
<i>ve veda edeyim</i><br />
<i>Aç pencereni benim altın fesleğenim , tatlı bir tebessümle bana iyi geceler dile</i>".<br />
<br />
Kırmayıp bir parça sonra çalacaklarını söylüyorlar. O sırada çalan parçaya zeybek ile eşlik ediyor masadaki beyler. Onlar da Türk.<br />
Benim parçayı da çalıyorlar ama şarkı sözlerini bilen yok. Ben de telefona baka baka eşlik ediyorum buzukiye:<br />
<i>Mi mou thimonismatia mou. </i><br />
<i>pou </i><i>fevgo gia ta ksena</i><br />
<i>pouli tha gino kai tha'rtho</i><br />
<i>pali konta se sena</i><br />
<br />
Çıkış işlemleri tamamlanmış. Belgelerimiz masamıza kadar geliyor. Borcumuz 100 Euro. Hesabı 200 Euro civarında bekliyoruz, yine 85 euro geliyor. Teşekkür edip kalkıyoruz.<br />
Ümit Ağabey'in dondurma teklifine benim gücüm yetmiyor. Geride kalanlar dondurmalarını yerken ben tekneye girip kamarama çekiliyorum.<br />
<br />
<b>22 Eylül 2017, Cuma</b><br />
Sabah 7.30'da yavaş yavaş kalktığımda Suat uyanık havuzlukta, Banu da yavaştan uyanmış. Kalimnos, turuncu bu sabah.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dwOJrNNjhB8DepECjm53EdGZ8ckPLumJk2JI8xREnImZQVX03joMtt3U_bxrUiLmHrOvOSQUnVN4mVwXTtTWw' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<br />
Pserimos'a gidip bir koyda kahvaltı yapıp denize gireceğiz. Adanın kuzeyinde bir iki tane koy var. Kuzeyden güneye doğru ada içine uzanan, derince bir koyu deneyeceğiz.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-q9xODPO8Xg0/WdurPxDl2qI/AAAAAAAAMHI/etyeNVFC81QYf8_ORUOwsJgDb-KfrfABwCLcBGAs/s1600/IMG_3362.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="1200" data-original-width="1600" height="240" src="https://1.bp.blogspot.com/-q9xODPO8Xg0/WdurPxDl2qI/AAAAAAAAMHI/etyeNVFC81QYf8_ORUOwsJgDb-KfrfABwCLcBGAs/s320/IMG_3362.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kalimnos'tan Pserimos'a</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-RtQIqOV3flQ/WduvZwB_dVI/AAAAAAAAMHU/CBtr2fHMsMkhGu0fJp3h9ZtPMb3YJvGYwCLcBGAs/s1600/IMG_3365.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1200" data-original-width="1600" height="240" src="https://3.bp.blogspot.com/-RtQIqOV3flQ/WduvZwB_dVI/AAAAAAAAMHU/CBtr2fHMsMkhGu0fJp3h9ZtPMb3YJvGYwCLcBGAs/s320/IMG_3365.JPG" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Maratho Burnu'na gelmeden koya giriyor, 10 metreye demiri atıp motoru kapatıyoruz. Yeni uyananlar, denize girenler ve kahvaltı hazırlamaya girişenler sonunda her zamanki gibi aynı masada buluşuyor. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Saat 12.00'ye kadar buradayız.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://3.bp.blogspot.com/-FhqzIUF4P0s/WduwaJ6I_XI/AAAAAAAAMHc/6UwK0YL7yhQU8cFU3alFuHj3KalPelwlwCLcBGAs/s1600/IMG_3369.PNG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="750" data-original-width="1334" height="179" src="https://3.bp.blogspot.com/-FhqzIUF4P0s/WduwaJ6I_XI/AAAAAAAAMHc/6UwK0YL7yhQU8cFU3alFuHj3KalPelwlwCLcBGAs/s320/IMG_3369.PNG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Maratho Koyu </td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Kahvaltı ve son deniz molamız sonrasında saat tam 12.00'de motoru çalıştırıp demiri topluyoruz. Üç saatlik yolumuz var. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Koydan çıkar çıkmaz yelkenleri açıyoruz. Kos Adası üzerinde lokal yağışları görüyoruz uzaktan. Karasularımıza girince Yunan bayrağını gurcatadan indirip kendi bayrağımızı çekiyoruz. Dümende Sarp, koçluğunda Suat.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Rüzgarın şiddeti çok değişken. Bir ara 30 knot'a kadar yükselince motor çalıştırıp rüzgara dönüp iki camadan birden vuruyoruz.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Yavaş yavaş Bodrum'a yaklaşıyoruz. Önce marina girişini bulup gümrüğe yanaşacağız, sonra mazot almak üzere benzinliğe.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<object class="BLOG_video_class" contentid="UPLOADING" height="266" id="BLOG_video-UPLOADING-2" width="320"></object></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Kanal 16'dan Bodrum Liman Güvenlik'i anons edip iskeleye yanaşma izni istiyoruz. Demir atıp feribotun sancağına, bizi iskelede bekleyen Orçun'un da gazı ile iskeleye atlama mesafesine kadar sokuluyoruz. Pasaportlarımızı alıp iskeleye çıkıyoruz. Bugün gümrük kalabalık. Feribotun yolcuları da iskelede. Duty free shop da hareketli. Polis kontrolünden geçtikten sonra Orçun'un evrak işlerini tamamlamasını bekliyoruz. İşlemler tamamlandıktan sonra tekrar motor çalıştırıp benzin iskelesine yanaşıyoruz. 100 TL'lık mazot harcamışız. Az geliyor bana ama tabanca atıyor ve biraz da dışarıya taşıyor. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Sonra marinayı anons edip palamar botu istiyoruz. Hemen gelip önümüze düşüyorlar. Gösterdikleri yere, rüzgarı karşımızdan alarak yanaşıyoruz sorunsuzca. Motoru kapatıyoruz.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Çok keyifli bir haftayı geride bıraktık. Yedik, içtik, eğlendik, bol muhabbet ettik, sorunlarımızı paylaştık, birbirimize destek olmayı denedik, yeni bir sürü yer gördük ve kazasız belasız geri döndük.Banu hemen ayrılıyor uçağa yetişmek üzere. Biz akşam yemeğinde bir süredir Bodrum'da yaşayan Deniz ve Ali-Belma çifti ile akşam yemeğinde buluşacağız. Uçağımız yarın öğlen. Akşam, haftayı kapatıp tekne sezonuna ara vermeden önce keyifli bir akşam yemeği sonrasında Suat'ları da yolculayıp kısa bir yürüyüşün ardından kamaralarımıza çekiliyoruz.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-8ipKp6UDa78/Wdu2yK1ZZ-I/AAAAAAAAMHs/myFciRywFtAzJA_IIHKPqOTCdT-AKdjwwCLcBGAs/s1600/IMG_3405.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="960" data-original-width="1280" height="240" src="https://4.bp.blogspot.com/-8ipKp6UDa78/Wdu2yK1ZZ-I/AAAAAAAAMHs/myFciRywFtAzJA_IIHKPqOTCdT-AKdjwwCLcBGAs/s320/IMG_3405.JPG" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
</div>
Tayfun Gülerhttp://www.blogger.com/profile/15895150340376020508noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5142228431658330942.post-36623410580746038562016-07-13T18:56:00.001+03:002016-07-24T20:56:00.403+03:00HİSARÖNÜ 2016<br />
Bu sefer, çok özledim, çok bekledim tekne zamanını. Yunan Adaları haftamızın biraz serin ve azıcık atraksiyonlu geçmesini, biraz benim deneyimsizliğime, biraz da o haftayı sanki çok özlememiş olmama da bağlamış olsam gerek ki, bu haftayı çok bekledim, istedim. İş yoğunluğu da bu kez fazlasıyla yordu beni. O nedenle bu yelken haftasının çok iyi geleceğini bilerek son günleri saydım geriye doğru bir bir.<br />
<br />
<b>1 Temmuz 2016, Cuma</b><br />
Ve nihayet haftayı bitiriyoruz ve üstüne bir de ikramiye, sevgili Can'ın "hadi bugün tekneye gidelim" teklifi geliyor. West Marin'deki Red Lobster, o cuma akşamüstünden itibaren bizi bir kaç saatliğine konuk ediyor, yelken yapmamıza fırsat yaratıyor. Akşam eve geldiğimde saat onu geçmiş olsa da bavulumun son kontrolünü yapmak için biraz gücüm kalıyor. Sabah uçağımız 5.00'da olduğu için erken kalkacak olmak ve havalimanında hem güvenlik sorunu, hem de bayram tatili öncesi olması nedeniyle THY'nın "üç saat önce havalimanında olunuz" mesajı nedeniyle erken uyanacak olmanın stresi, yeterince uyumama engel olsa da sabah 03.00 gibi taksiyi çağırıp havalimanına ulaşmamız ve güvenlik kontrollerinden geçişimizde en ufak bir sorun ve gecikme yaşanmıyor. Uçağımız tam saatinde havalandı, gecikme olmaksızın Dalaman'a iniyor.<br />
<br />
<b>2 Temmuz 2016, Cumartesi</b><br />
Havalimanında bavullarımızı beklerken Adana'dan sevgili Gülbin ile karşılaşıyoruz. Biraz sohbet sonrasında hep birlikte Muttaş'ın otobüsü ile Marmaris'e yollanıyoruz. Gülbin, bir süredir Acıbadem Maslak'ta çalışıyor ve dün akşamdan Marmaris'e gelen ve otellerine yerleşmiş olan Adana ekibi ile buluşup mavitura çıkacak.<br />
<br />
Bir buçuk saat sonra Marmaris'te otogardayız. Taksi ile Netsel Marina'ya gidip bavulları Larimar'a atıp, Gülbin'in bavulunu da Yüksel Yatçılık'a bırakıp Pineapple'a kahvaltıya gidiyoruz. Bu kez buralar biraz lağım kokuyor nedense.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-_rBcQPhx3_c/V4ZbOgL97nI/AAAAAAAALxw/UwU9PB2keUYvIxMOxhHqQKRM1rl0chMmACLcB/s1600/IMG_6792.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="https://1.bp.blogspot.com/-_rBcQPhx3_c/V4ZbOgL97nI/AAAAAAAALxw/UwU9PB2keUYvIxMOxhHqQKRM1rl0chMmACLcB/s320/IMG_6792.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Marmaris, Pineapple'da kahvaltı</td></tr>
</tbody></table>
Uzun, keyifli bir kahvalı sonrası Gülbin'i taksiye bindirip ekibinin yanına yolculayıp Migros'a yollanıyoruz. Yolda sevgili öğretmenim Colin ile karşılaşıyoruz. Geçirdiği ameliyat nedeniyle biraz aksayarak yürüyor. Benim hayatımdaki en önemli eğitmenlerden olan ve tekne ile denizlere açılmama olanak sağlayan bilgiler ile beni donatan değerli hocam ile resim çektirip alışverişe gidiyoruz.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://4.bp.blogspot.com/-WwDSnMSrWcI/V4Zb7LAUZgI/AAAAAAAALx4/EWdePv6Ue341TxXfK70HnAvTs_2KoYFnwCLcB/s1600/IMG_6794.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="https://4.bp.blogspot.com/-WwDSnMSrWcI/V4Zb7LAUZgI/AAAAAAAALx4/EWdePv6Ue341TxXfK70HnAvTs_2KoYFnwCLcB/s320/IMG_6794.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Sevgili Colin Hoca'm</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Listemizi süratle tamamlayıp teknemize yerleştirdikten sonra sevgili Murat'tan icazet alıp motor çalıştırıyoruz. Rüzgar sancak bordamızdan basıyor bir miktar, koltuk halatlarını ve tonozu bırakıp sancağımıza dönerek çıkmak istiyorum ama yine geçen seneki gibi tam karşımızda aborda olan katamaranın üzerine çıkıyorum bu sefer de. İte kaka kıçımız ile katamarana teması önlüyoruz, sakince manevralar ile katamaranın tonoz halatına dokunan salmamızı kurtarıp katamarandan ve pontondan ayrılıp endişe ile bota atlayıp hemen gelivermiş olan Murat'a da selam çakıp yola çıkıyoruz. Hadi hayırlısı. Saat 12.30<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-k6fuA2zbURA/V4Zc4cIP9-I/AAAAAAAALyE/u75b1UinTPUfv2oTxBo6DwPZupwOx8MjgCLcB/s1600/IMG_6799.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://4.bp.blogspot.com/-k6fuA2zbURA/V4Zc4cIP9-I/AAAAAAAALyE/u75b1UinTPUfv2oTxBo6DwPZupwOx8MjgCLcB/s320/IMG_6799.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<br />
Boğazı geçene kadar motor ile, sonrasında yelken, bazen motor-yelken ile Kadırga Burnu'na ulaşıyoruz. Erken yola çıktığımız için Serçe'ye kadar gideriz bugün diye düşünüyorum. Bir yandan da bot, güvertede, suya inecek, suya girilecek, karalara koltuk halatı bağlanacak diye düşünüp hafiften geriliyorum, ama olsun.<br />
<br />
Kadırga Burnu'na son tremoladan sonra yine fenalık geliyor, ön yelkeni kapatıp motora kuvvet Serçe'ye yöneliyorum. Sonra rüzgar kuvvetlenince tekrar cenovayı açıp kafadan gelen rüzgarı tremolalar ile kullanıp yükselmeye çalışıyoruz. Ancak her zaman olduğu gibi Larimar, sancak kontra daha süratli gidiyor ve Rodos'a doğru süratle gidiyoruz. Tremola yapıp iskele kontraya geçtiğimizde hızımız düşüyor. Bayram nedeniyle oluşabilecek kalabalıktan endişelenerek sonunda yelkenleri kapatıp motor ile Serçe'ye yöneliyorum.<br />
<br />
Serçe çok kalabalık değil. Girişte solumuzda kalan koyun dibine doğru demir atmış yelkenli tekneler arasında yer beğenip demir atıyorum. Ahşap bir sandaldaki arkadaşa el ediyorum gelip bizi bağlasın diye. Tam iki tekne arasına girmek üzereyken öbür tarafın daha sakin olduğunu, oraya bağlanmamı söyleyen bu arkadaşın teklifine hayır diyemeyip o tarafa yöneliyorum. Adam, verdiğim halatı karada bir kayaya bağlayıp bize getiriyor adamcağız sağolsun, ama garip bir demirleme biçimi oluşuyor bu plan değişikliği nedeniyle. Demir de, tekne de koyun aynı tarafında. Zincirim demirden bana doğru tahminen bir u çizmiş durumda. Kayıkçı amca gidiyor, ben kalıyorum hanımla başbaşa. Hanımın haklı uyarısı ile demiri toplamamız, karşı tarafa demir atıp bu kıyıya doğru geri gelmemiz ve karaya yeniden bağlanmaız gerekiyor. Balonun mandarını ve vinçi kullanarak botu suya indiriyoruz. Sonra demiri topluyoruz. Karşı kıyıda aralarına kıçtan kara girmeyi planladığım iki teknenin neredeyse burunlarının dibine beş metreye, kuma demiri bırakıp geri geri bağlanacağımız diğer kıyıya gidiyoruz. 60 metre zinciri döşeyip demirin tuttuğundan emin olduktan sonra bağlanacağımız kıyıdan yine oldukça uzakta kalmamızı dert etmeyerek bota atlıyorum. Botun kürekleri, hafta boyunca daima olacağı gibi sürekli çıkıyor ama olsun karaya ulaşıp bağlı halatımızı bota alıp tekneye geri getirmeye çalışıyorum. Ama ben tekneye ulaştığımı sandığımda tekne rüzgarla benden uzaklaşmış ve halatın boyu da yetişmemiş olduğundan tekneye el sallıyorum. Tekneden kısa bir koltuk halatı daha alıp birbirine ek yapmak üzere suya bıraktığım halata geri dönüyorum. Bu sırada Esma'ya da tekneyi tekrar düzeltmesini tembih ediyorum. Bakıyorum ki suya bıraktığım halat aslında yüzer bir halatmış. Ne güzel. Ucunu bulup isbarço ile iki halatı birbirine bağlayıp uzatıyorum. Botun küreklerini ve rüzgarı da yenerek tekneye ulaşmaya çalışıyorum ama heyhat. Yine yetmiyor halatların boyu. Demiri artık nereye bıraktıysam, üç halat da birbirine eklesek bu gün karaya bağlanmaya yetmeyecek herhalde. Esma'ya fenalık geliyor. Ben tekneye çıkıyorum, Esma da bota. İddialı bir şekilde kürek çekiyor ama çok geçmeden küreklerden birisi habire ıskarmozdan çıkıyor ve Esma da inatla bazen tek kürekle kıyıya ulaşmaya çalışıyor, tabii ki ulaşmayı başaramıyor.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://2.bp.blogspot.com/-bmGXqlG_AYI/V4ZioZTNW7I/AAAAAAAALyU/3ky0T0FTLaIzOdQbGL48o39w4u-Oawx4QCLcB/s1600/Blog-01.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="178" src="https://2.bp.blogspot.com/-bmGXqlG_AYI/V4ZioZTNW7I/AAAAAAAALyU/3ky0T0FTLaIzOdQbGL48o39w4u-Oawx4QCLcB/s320/Blog-01.jpg" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Esma, rüzgarı, botun küreklerini ve halatı yenmeye çalışırken</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Ben tekneyi düzeltiyorum, Esma da sonunda bana doğru gelmeyi başarıyor ama iki halatın boyu yine yetmiyor tekneye ulaşmaya. Tekneye bir halat da bağlayıp Esma ile buluşmayı başarıyorum ama son anda iki halat birbirine ulaşamadan Esma'nın uzattığı halat suya düşüyor. Kendinden emin bir şekilde tekneyi bırakıp suya atlıyorum balıklama. Elimdeki halatın ucu ile suda kalan halatın ucunu iki isbarço ile birbirine bağlamayı başarıyorum suyun içinde. En azından kısa bir süreliğine öyle zannediyorum. Bir bakıyorum ki isbarçonun halkasından geçirdiğimi sandığım kıyıdan gelen halatın çıması elimden kaçmış ve suya düşmüş. Allahım, kabus gibi. Esma tekneye çıkıyor. Üçüncü halatı da tekneden çözüp bota alıyorum. Sanırım birinci saatin sonunda birbirine eklenmiş üç halatın ucunu, tekneyi rüzgarı yenerek bana doğru yaklaştırmayı beceren Esma ile buluşturup, Esma "imdattt, yeter artık" demeden bir kaç dakika önce tekneyi karaya bağlamayı başarıyorum. Sonra vinci de kullanarak koltuk halatının boşunu alıp, biraz dinlendikten sonra rüzgaraltı koltuk halatını da bağlayıp. İnşallah teknelerden bizi seyreden fazla insan olmamıştır diyerek soğuk bir birayı açıp haftanın başlamasını kutluyorum. Serçe'yi çok özlemişim.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://2.bp.blogspot.com/-ynPk8b70fFo/V4ZjBbGHggI/AAAAAAAALyY/tqf-yxUOhuQlJaejn4Xc73Ag-CpjtFm-wCLcB/s1600/IMG_6804.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="https://2.bp.blogspot.com/-ynPk8b70fFo/V4ZjBbGHggI/AAAAAAAALyY/tqf-yxUOhuQlJaejn4Xc73Ag-CpjtFm-wCLcB/s320/IMG_6804.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Serçe limanı</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-5Zugl-M4MDo/V4ZjBiR1AhI/AAAAAAAALyc/xNXcEBnGetYOjEnjqZ4sPxGnqcJP8-HFwCLcB/s1600/IMG_6807.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="https://1.bp.blogspot.com/-5Zugl-M4MDo/V4ZjBiR1AhI/AAAAAAAALyc/xNXcEBnGetYOjEnjqZ4sPxGnqcJP8-HFwCLcB/s320/IMG_6807.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Serçe limanı</td></tr>
</tbody></table>
Akşam yemeği öncesinde biraz deniz, akşam yemeğinde ise salata, makarna ve tavuk var. İkimizde havuzluktaki yerlerimizi hazırlayıp yemek sonrasında Serçe'nin keyifli rüzgarını yüzümüzde hissederek erkenden uykuya dalmayı hedefliyoruz. Ancak hava yeni kararmış iken 34 feetlik bir tekne geliyor yanımıza ve nereye demirleyeceklerini soruyor bize kaptan. Biraz bilgi veriyorum. Onların da botları teknede ve nasıl bağlanacaklarına ilişkin endişeleri var. "Ben bağlarım sizi" diyorum. Biraz aşağımıza demir atıp karaya yaklaşıyorlar ve botlarını indiriyorlar. Ben de bota atlayıp koltuk halatlarını almaya gidiyorum. Kayalara çıkıp alın fenerim ile koltuk halatlarını kayalardan birine bağlayıp tekrar geri dönmeden önce defalarca teşekkür alıyorum. Bağlanırken ben çok çektim, kaptan ve iki hanımefendiden oluşan bu ekip çekmesin gecenin bu saatinde.<br />
<br />
Sonra tekneye dönüp hemencecik huzurlu bir uykuya dalıyorum. Serçe'yi gerçekten çok özlemişim.<br />
<br />
<b>3 Temmuz 2016, Pazar</b><br />
Gün ışığı ile uyanmamıza rağmen direnip saat sekize kadar yatıyormuş gibi yapmayı başarıyoruz. Pırıl pırıl bir güneş, mis gibi bir hava, kucağını açıp bizi bekleyen pırıl pırıl bir deniz. Bir iki sivrisinek ısırığı, denize atlayıverince sönüyor zaten. Keyifli bir kahvaltı sonrasında nereye gideceğimizi planlıyoruz. Bu sefer hiç kasmadan planlama yapmak istiyorum, aslında biraz da kararları Esma'ya bırakmak. Kararsızlık gibi algılansa da Esma tarafından bu stratejim aslında çok keyifli bir hafta geçirmemize fırsat yaratıyor. Esma bugün için uzun bir seyir olmasını istemediğinden Bozburun, Ada Boğazı'nı hedefliyoruz.<br />
<br />
Saat 10 gibi motor çalıştırıp palamarları topluyoruz ve koydan çıkar çıkmaz yelkenleri açıyoruz. Alaburun'u dönene kadar kafadan gelen rüzgarı bu noktadan sonra iskele bordamıza alıp keyifli bir yelken seyri yapıyoruz. İskele bordamızda Simi Adası ve balık ağlarını çekmeye çalışan ağırdan yol alan Yunan balıkçı tekneleri var.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-FJAI0iTjQxA/V4ZpcR0TU3I/AAAAAAAALyw/gV_0vnzmzoUt9XbpKMoC1UZsLVuGfFoJACLcB/s1600/Blog-02.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://2.bp.blogspot.com/-FJAI0iTjQxA/V4ZpcR0TU3I/AAAAAAAALyw/gV_0vnzmzoUt9XbpKMoC1UZsLVuGfFoJACLcB/s320/Blog-02.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
Aytekin Ağabeyler ile telefonlaşıyor, Bozburun'da buluşmaya karar veriyoruz. Teknelerinin adı Caferoğlu 7.<br />
<br />
Yelken ile Yeşilova Körfezi'ne dönüp, Kızılada'nın batısına yöneliyorum Bozburun'a doğru. Adanın kuzeyindeki sığ geçişten geçmeyi planlıyorum. Sanırım ilk eğitimimizde Colin bizi buradan geçirmişti. Kiseli Adası ile kara arasının çok sığ olduğunu yazmış Sadun üstad. Ancak Kızılada ile Kiseli arasında sorun yok. Kızılada'nın arkasına daha geçmeden Caferoğlu 7'yi iskele bordamızda bir küçük koya demir atmış olarak buluyorum. Aytekin Ağabey'i arıyorum, gerçekten onlarmış. Yemeğe davet ediliyoruz.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://3.bp.blogspot.com/-QpIuGWl8UEE/V4ZqZiO6ceI/AAAAAAAALy4/KL7Kf4yZo7Uz2Xs3hNMhhC2mT8F7gxxSACLcB/s1600/IMG_6823.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="https://3.bp.blogspot.com/-QpIuGWl8UEE/V4ZqZiO6ceI/AAAAAAAALy4/KL7Kf4yZo7Uz2Xs3hNMhhC2mT8F7gxxSACLcB/s320/IMG_6823.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Mercimek Koyu'nda Adana ekibi</td></tr>
</tbody></table>
Hasretle el sallamalar, telefonlar, iskele bordalarına demir atmak üzere koya girip derinliğe bir bakıyorum. Yaklaşık 15 metreye demir bırakıp kıyıya yaklaşırken guletin miçosu halatımızı alıyor, iki halatı kıyıdaki ağaçcıklara bağlıyor. Tabii ki halat yine yetmiyor, gelip bizden bir halat daha alıp ucuca ekleyip bize ulaştırıyor halatın ucunu. Guletten sürekli "köfteler soğudu" tacizi altında tekneyi güvenceye alıp motoru kapatıp bota atlıyoruz.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://3.bp.blogspot.com/-JuDMNbynNac/V4ZrNM7bOdI/AAAAAAAALzE/7bRZpKgLw0QPghHI-8EY94W-gC5NkhWDgCLcB/s1600/IMG_6825.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="https://3.bp.blogspot.com/-JuDMNbynNac/V4ZrNM7bOdI/AAAAAAAALzE/7bRZpKgLw0QPghHI-8EY94W-gC5NkhWDgCLcB/s320/IMG_6825.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">İlk defa selamlanarak karşılandım</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://3.bp.blogspot.com/-BZBackObcg4/V4ZrMu4WRAI/AAAAAAAALzA/8U6FNqiMR2gvrRvQyH2oMznFkCPDQC56gCLcB/s1600/IMG_6827.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="https://3.bp.blogspot.com/-BZBackObcg4/V4ZrMu4WRAI/AAAAAAAALzA/8U6FNqiMR2gvrRvQyH2oMznFkCPDQC56gCLcB/s320/IMG_6827.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Larimar S/Y, Mercimek Koyu'nda</td></tr>
</tbody></table>
Gulete çıkıp özlediğimiz bir sürü dostla öpüşüp masaya oturuyoruz. Köfteler ile doyup ev yapmı bir kırmızı şarabın azıcık tadına baktıktan sonra sohbet, bol kahkaha, yeni dostlar, büyümüş gençler ile merhabalaşmalar sonrasında Pervin'in uçaktan çıkmayan ve bir gün sonra gelip Bozburun'a ulaştırılan bavullarının botla tekneye getirilmesinden sonra sürekli rüzgarda bir gulete yaklaşan bir uzaklaşan teknemizin stabilitesinden de huzursuz olduğumuzdan izin istiyoruz kendimize akşamı geçirecek bir yer bulmak üzere.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://3.bp.blogspot.com/-DfaDlclk-Uw/V4Zr7UEt7OI/AAAAAAAALzM/ktPQ699ZkocQjCs-6yJxFrsyG-bhb3KSgCLcB/s1600/IMG_6829.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="https://3.bp.blogspot.com/-DfaDlclk-Uw/V4Zr7UEt7OI/AAAAAAAALzM/ktPQ699ZkocQjCs-6yJxFrsyG-bhb3KSgCLcB/s320/IMG_6829.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Sevgili Aytekin Ağabey</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://2.bp.blogspot.com/-4LAhxuIonWU/V4Zr7Ydz4RI/AAAAAAAALzQ/ODBpi4Ot1Y0lj6uuoVyyl_0tAJS0AJjMwCLcB/s1600/IMG_6832.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="https://2.bp.blogspot.com/-4LAhxuIonWU/V4Zr7Ydz4RI/AAAAAAAALzQ/ODBpi4Ot1Y0lj6uuoVyyl_0tAJS0AJjMwCLcB/s320/IMG_6832.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Ben, Aytekin ağabey, Süha ve Cemal</td></tr>
</tbody></table>
Koltuk halatını alma görevi Esma'nın. Miçonun da desteği ile halatlardan çok kürekle boğuşan Esma'nın işini kolaylaştırıp Mercimek Koyu'ndan ayrılıyoruz.<br />
<br />
Hemen önümüzde Ada Boğazı. Geçişi ortalayarak yavaşça geçmemize rağmen bir ara 1 metre derinliği görüp ancak altımızda yine de daha fazla bir derinlik üzerinde seyrettiğimizi görerek sığlığı geride bırakıyoruz.<br />
Kızılada'nın kuzey burnunu döner dönmez doğu kıyısındaki teknelerin arası ile Kiseli Adası'nın güney batı burnu arasında kararsız kaldıktan sonra Esma'nın isteğine uyup Kızılada'ya emir atarak bağlanmaya karar veriyoruz. İki katamaran arasına demir atıp sokulurken demirimizin tuttuğundan emin olma için durduğumuz bir anda, iskelemizde kalan katamarandan "bize yaslanın, sonra bağlanırsınız" teklifi geliyor. İlk defa böyle bir tavır gördüm denizde ve çok mutlu oldum. Rüzgara karşı kıçımızı vererek katamaran yanaşıyor ve koltuk halatımızı uzatıyoruz kaptana. Bizi bir süreliğine tutuyorlar. Ben bot ile karaya çıkıp koltuk halatı bağlayıp tekneye geri dönüyorum. "Joy of Wind" isimli bu katamarandaki son derece nazik beyefendi ve hanımefendilerden oluşan ekibe teşekkür ederken denizcilik adına mutlu oluyorum. Ayrıca insanlık adına da içim sevinçle doluyor. Üç dört sene önce benzeri bir senaryoda üstelik tonoza bağlanmış olmama rağmen yandaki yelkenli tekne kaptanının neredeyse kavga etmek üzere yüzerek teknemize gelmesine ramak kalmış olan tavrını hatırlayıp bir kez daha teşekkür ediyorum bu nazik ekibe.İkinci koltuk halatını da bağlayıp tekneye geri dönüyorum<br />
<br />
Suya atlayıp denizin tadına baktıktan, kıyıdaki keçiler ve tavşanların resimlerini çektikten sonra biramı yudumlamak ve buncasına güzel bir yerde bir gece geçirecek olmanın keyfi içinde ayaklarım yerden kesiliyor mutluluktan. Esma da denize girdiğinde merdivenlerden inince ayaklarının yere değdiğini söylüyor. Gözlükle suya bakıyorum, gerçekten dümen palasının altında bir karış su kalmış. Esma tedirgin olduğu için biraz daha koltuk halatları ve demirin zinciri ile oynayıp dümen palasının altında iki karşı su olmasını sağlıyorum. Derinlik göstergesi 1,5 metre gösteriyor. Daha da ellemem.<br />
<br />
Keçilere su vermem lazım. Bir kova tatlı su alıp botla kıyıya çıkıyorum. Suyun ve elimin kokusuna bir baktıktan sonra keçiler bir kaç adım geride istirahate çekiliyorlar. Kıyıda onlar için bırakılmış koca kovalarda zaten tatlı su var, benim getirdiğim suyu da o kovalardan birisinin içine döküp geri dönüyorum.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-dtB7va7LT8M/V4ZvTSC9nXI/AAAAAAAALzg/RNp8lQwPrEYXlboCC9pbBJhQZXUaA-MJACLcB/s1600/IMG_6855.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://1.bp.blogspot.com/-dtB7va7LT8M/V4ZvTSC9nXI/AAAAAAAALzg/RNp8lQwPrEYXlboCC9pbBJhQZXUaA-MJACLcB/s320/IMG_6855.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Bir bira daha. Akşam yemeği hazırlıkları, bolca müzik. Keyifli bir akşam yemeği. Akü alarmı. Buzdolabının elektriğini kapatıyorum bir süreliğine. Akünün voltajı 12 ampere yükseliyor. Yarım saat kadar sonra buzdolabını yeniden çalıştırıyorum. Sonra atıyorum kendimiAda Boğazı'nın püfür püfür rüzgarı altında uyumak üzere havuzluğa.<br />
<br />
<b>4 Temmuz 2016, Pazartesi</b><br />
Saat sekizde uyanıyoruz. Bu hafta uyanışlarımız biraz geç oluyor her zamankinden. Dün gece hiç rüzgar olmadı. Deniz de oldukça davetkar. Kahvaltı öncesinde bolca denize giriyor ve güzel bir kahvaltı hazırlıyoruz kendimize. Burayı Esma ile birlikte çok beğendik. Kalınacak bir yer olarak aklımızın bir köşesine yazıyoruz.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-E7FAvfQzCbI/V4z_XDeUyJI/AAAAAAAALzw/_A5QmfjQawUsnRUI9zQQkae3rCCBTmzewCLcB/s1600/IMG_6871.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="https://1.bp.blogspot.com/-E7FAvfQzCbI/V4z_XDeUyJI/AAAAAAAALzw/_A5QmfjQawUsnRUI9zQQkae3rCCBTmzewCLcB/s320/IMG_6871.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Larimar, Ada Boğazı'nda</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Kahvaltı sonrasında Acıbadem Atakent Hastanesi KBB Bölümü'nden Dr. Battal'ı ziyaret etmek için motoru çalıştırıyoruz. Yanımızdaki katamaranın öbür tarafında sokulup bir kez daha teşekkür ettikten sonra Bozburun'daki Blue Bosprina isimli oteli bulmak üzere Bozburun'a yol alıyoruz. Otelin yerini tahmin edebiliyorum, Navionics'te de görülüyor zaten. Yeşil Ada'nın doğusunda Bozburun Yat Kulubü'nü geçtikten sonra kıyıda olması gerekiyor. Telefonlaşıyoruz Battal ile. Kısa bir süre sonra oteli görüp Battal ile el sallıyoruz birbirimize. Demir bırakıp motoru kapatıyor, botla otelin iskelesine çıkıyoruz. Ekip kahvaltıyı bitirmiş, birer kahve içiyoruz. Otelin işletmecisi Ertuğrul Bey, sağlık sektörü çalışanı. Bu yaz, bu küçük otelin işletmesini almış. Battal'ın ailesi ve dostları ile tanışıp kısa bir muhabbet sonrasında teknemize geri dönüyoruz.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://3.bp.blogspot.com/-xYAJ0VXtKcM/V40Aufuk2LI/AAAAAAAALz8/bjNa3egp2dQns6UAItC8SmUIda3zSGdmwCLcB/s1600/Blog-03.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="179" src="https://3.bp.blogspot.com/-xYAJ0VXtKcM/V40Aufuk2LI/AAAAAAAALz8/bjNa3egp2dQns6UAItC8SmUIda3zSGdmwCLcB/s320/Blog-03.jpg" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Blue Bosprina - Bozburun</td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-BJIdVHJ9f7Y/V40BSFgQE_I/AAAAAAAAL0A/V-uDx8riz58OnxYOQoeb3QjcpPgYtf-rQCLcB/s1600/IMG_6889.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://4.bp.blogspot.com/-BJIdVHJ9f7Y/V40BSFgQE_I/AAAAAAAAL0A/V-uDx8riz58OnxYOQoeb3QjcpPgYtf-rQCLcB/s320/IMG_6889.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-o70YkHVVnQI/V40BrRwRdKI/AAAAAAAAL0I/Y19JnoZpzB0NZnj9caNNjEZ2GHoqGBzTgCLcB/s1600/Blog-04.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://1.bp.blogspot.com/-o70YkHVVnQI/V40BrRwRdKI/AAAAAAAAL0I/Y19JnoZpzB0NZnj9caNNjEZ2GHoqGBzTgCLcB/s320/Blog-04.png" width="320" /></a></div>
<br />
Sonrasında teknemize dönüp, kısa bir iade-i ziyaret sonrasında motoru çalıştırıp demiri toplayıp ayrılıyoruz dostlardan. Rotamız, Dirsek Bükü. Suatlar bu sabah Dişlice Adası'nda kahvaltı edip Dirsek Bükü'ne geçecekler öğle yemeği için. Onları yakalamamız lazım.<br />
<br />
Bu kez Kızıl Ada'nın doğusundan dolanıyoruz Yeşilova Körfezi'ne çıkmak için. Körfeze çıkar çıkmaz da yelkenleri açıyoruz. Bu körfezde rüzgar her zaman gideceğimiz yönden gelir ve defalarca tremola atıp körfezden hala çıkamayınca motor çalıştırırız. Yine öyle oluyor. Rüzgar güzel estiği için uzun bir süre yelken yapıyor, bolca tremola atıyoruz. Sonunda Atabol Burnu'na yaklaşınca, Suatlar'ın da Dirsek Bükü'nden ayrılma zamanları yaklaşınca motor çalıştırıp yelkenleri indiriyoruz ve motor ile burnu dönüp Dirsek Bükü'ne yöneliyoruz.<br />
<br />
Dirsek'e girer girmez Suat'ı telefonla arıyorum. Hemen girişte sancağımızdalar. Biz restoranı telefonla arayıp boş tonoz olmadığını öğrenince, iskeleye bağlayalım teklifleri de bize sıcak gelmeyince girişte hemen karşımızda kalan kıyıya gidip uygun bir yere demir atıyoruz. İki tekne arasına girmeden hemen önce demirimizin tuttuğunu kontrol edip tornistanda demir üzerinde iken bota halatları atıyoruz. Bu sefer de Esma bağlayacak bizi. Rüzgar tekneyi sancağımızdaki teknenin üzerine ittiriyor ancak mesafemiz var, tehlike yok. Esma bot ile bu kez daha çabuk kıyıya ulaşıyor ve rüzgarüstüne koltuk halatını bağlıyor. Yanımızdaki tekneden Esma'ya birşeyler söylüyorlar, Esma da halatı oradan söküp biraz da düşe kalka bir başka kayaya bağlıyor. Yandaki tekneden birisi atlıyor ve Esma'nın halatı bağlamasına yardımcı oluyor. Gelirken Esma'nın yine kürekle boğuşması gerekiyor. Sudaki beyfendi, Esma'nın botunun halatını çekerek yüzerek bize gelmesini sağlıyor. Teşekkür ediyorum. Koltuk halatını ve Esma'yı aldıktan sonra bağlanmamızı bitiriyor ve motoru kapatıyorum.<br />
<br />
Esma, burnunda soluyor. Meğerse kayaya halatı ilk bağladığında yandaki teknedeki beylerden birisinden uyarı gelmiş kendi rüzgaraltı halatları ile bizim rüzgarüstü halatımız birbirini çaprazlamasın diye. O kayadan söküp daha uygun bir kayaya bağlamasını buyurmuş arkadaşlardan birisi. Esma da acayip sinirlenmiş, bottan inerken tökezlemesi meğer o yüzdenmiş. Dizini de yaralamış biraz. Sinirinin geçmesi bir iki saati bulacak herhalde Esma'nın. Rüzgaraltı koltuk halatını da ben bağlıyorum. Deniz o kadar güzel ki, suya atlamamız ile birlikte Esma da gevşiyor.<br />
<br />
Denizden çıkınca süratli bir öğle yemeği sonrasında bota motoru indirip monte ediyorum Suat'a gitmek üzere. Telefon ile Suat'ı arıyorum, bota atlayıp geliyor bizim gitmemize gerek kalmadan.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://4.bp.blogspot.com/-djN-IvPsUz0/V40FeKNoTCI/AAAAAAAAL0Y/PMllvYNc8tAXVVJeh020dGz-wC42QvtGgCLcB/s1600/IMG_6935.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="https://4.bp.blogspot.com/-djN-IvPsUz0/V40FeKNoTCI/AAAAAAAAL0Y/PMllvYNc8tAXVVJeh020dGz-wC42QvtGgCLcB/s320/IMG_6935.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Sevgili Suat ile Dirsek Bükü'nde kısacık bir hasret giderme</td></tr>
</tbody></table>
Biz koya girerken meğerse Suatların guletin yakınlarında denizden bir ceset çıkarılıyormuş. Ceset, orta yaşlı üzerinde mayosu ve gözünde yüzücü gözlüğü olan bir erkeğe ait. Keyifleri kaçmış doğal olarak.<br />
Biraz sohbet ediyoruz Suat'ın ve Ferah'ın yeni işleri ile ilgili. Suat da kurban bayramında tekne kiralamaya karar vermiş, Yüksel Yatçılık'tan ona da tekne bakmam gerekiyor. Ece Hanım, cumartesiye kadar haber vereceğini söylüyor telefonda. Suat'lar Bozburun'a gitmek üzere hareketlenecekler birazdan. Ferah güzellik uykusunda olduğundan göremiyoruz, Suat da hemencecik bota binip ayrılıyor teknemizden.<br />
<br />
Yandaki tekneye gıcık kaptık bir kere, arada bir akülerini doldurmak üzere motor çalıştırıp gürültü yapmaları da üzerine tuz biber ekiyor, ama yapacak bir şey yok. Biz de çalıştırıyoruz bir süre boşalan akülerimizi doldurmak için. Hiç olmazsa bu gürültüye mahkum olduğumuz sürede bizimki de dolsun.<br />
<br />
Restoranda iki kişilik yer ayırtmıştım koya girdiğimde. Bol deniz sefası sonrasında saat 19.00 gibi bota atlayıp bir kerede çalışan motorun keyfi ile iskeleye yöneliyoruz.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://3.bp.blogspot.com/-CVIM2i2cXNs/V40I1k3NMWI/AAAAAAAAL0k/2pUr7FVN4gMKoH91Zmo9SBTTByztsSgEQCLcB/s1600/IMG_6943.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="https://3.bp.blogspot.com/-CVIM2i2cXNs/V40I1k3NMWI/AAAAAAAAL0k/2pUr7FVN4gMKoH91Zmo9SBTTByztsSgEQCLcB/s320/IMG_6943.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Dirsek Bükü'nde botla restorana giderken</td></tr>
</tbody></table>
Her zamanki gibi çardağın altındaki masalara yöneliyoruz, aşağıya iskeleye de bir sürü masa yerleştirmişler. Bizim rezerve ettiğimiz masa listede gözüküyor ama iskeledeki masalar içerisinde bizim masa yok. Zaten yukarıda oturmak istiyorum ben. Levent'i arıyorum, Levent gelince sorun çözülüyor, hemen önümüzdkei masaya oturuyoruz. Koya girerken telefon ile ayırttığım levrek de ayrılmamış, ama dolaptaki levreklerden birisine el koyup ızgaraya attırıyorum. Tuzu alınmış kalamar kızartma ve tuzsuz bir salata ile Esma'nın da keyif almasını kolaylaştırıp biramı yudumlarken Dirsek Bükü'nün güzeliğine bir kez daha şahit olmanın mutluluğunu yaşıyorum.<br />
<div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-WFrhgbMoaNI/V40J9bXePMI/AAAAAAAAL0s/2mOfRnlg7-Ytjz_ErbhNiu_xk1Ze8s1WACLcB/s1600/Blog-06.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="171" src="https://1.bp.blogspot.com/-WFrhgbMoaNI/V40J9bXePMI/AAAAAAAAL0s/2mOfRnlg7-Ytjz_ErbhNiu_xk1Ze8s1WACLcB/s320/Blog-06.jpg" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Dirsek Bükü</td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-zxewdr0SUjM/V5T1hJkxV9I/AAAAAAAAL4E/pPEb-9su3Jg06SaLW6YMfjpyyzmExfD_wCLcB/s1600/IMG_7132.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://3.bp.blogspot.com/-zxewdr0SUjM/V5T1hJkxV9I/AAAAAAAAL4E/pPEb-9su3Jg06SaLW6YMfjpyyzmExfD_wCLcB/s1600/IMG_7132.JPG" /></a></div>
<div>
Salata, kalamar ve balık. Herbiri ayrı lezzetli. İkinci bira sonrasında ev yapımı dondurmanın da tadına bakıp hesabı ödüyoruz. Bota düşmeden binip motoru da bir kerede çalıştırınca sıra geliyor akü problemi nedeniyle karanlık bıraktığımız teknemizi bulmaya. Teknelerin arasından botla geçip teknemize gitmeye bayılıyorum her seferinde. Esma buluyor teknemizi. Benim bulmam zaten mümkün değil. Alın feneri alnımda. Tekneye çıkıp bir tane ışık yakıyor ve uyku tulumu ve yatak malzemelerimizi getiriyoruz havuzluğa. Demir fenerini de yakıp keyifli bir uykuya çekilmek üzere iken akü alarmı çalması üzerine yarım saat akü çalıştırıyorum. Pek bir faydası olmayınca akülerin şalterini indirip sonra atıyorum kendimi yatağa. Uyumadan hemen önce yarın bu kadar yelken yapmayayım, biraz da motor yapıp aküleri doldurayım diye düşünceler geçtiğini anımsıyorum.<br />
<br />
<b>5 Temmuz 2016, Salı</b><br />
Bayramda Dirsek Bükü'ne uyanmak bir kez daha. Şanslıyım. 7.00'de uyanıyorum.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://2.bp.blogspot.com/-9oGAojFKnNk/V40RGL-VbaI/AAAAAAAAL1A/OqwRnIwa21gYh9d7ypLAuHAV6NvMkjEGgCLcB/s1600/IMG_6958.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="https://2.bp.blogspot.com/-9oGAojFKnNk/V40RGL-VbaI/AAAAAAAAL1A/OqwRnIwa21gYh9d7ypLAuHAV6NvMkjEGgCLcB/s320/IMG_6958.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Dirsek Bükü</td></tr>
</tbody></table>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://4.bp.blogspot.com/-8o29dIudO3Y/V40RHDSVkXI/AAAAAAAAL1E/DfHD0SeS5AgwPK4ezl8P7_6MIbdNVrZZwCLcB/s1600/IMG_6957.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="https://4.bp.blogspot.com/-8o29dIudO3Y/V40RHDSVkXI/AAAAAAAAL1E/DfHD0SeS5AgwPK4ezl8P7_6MIbdNVrZZwCLcB/s320/IMG_6957.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Dirsek Bükü</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Uzun bir deniz sefası yapıyoruz. Sonra kahvaltı. Yandaki tekne hazır gürültü ediyorken biraz motor. Sonra botun motorunu yukarı alıyorum. Koltuk halatlarını çözüp demiri topluyorum. Dirsek Bükü'nü bir seneliğine geride bırakıp Kocabahçe'ye yöneliyorum. Niyetim Kocabahçe'de alargada bir süre kalmak ama uygun bir derinlik bulamıyorum. Restorandan botla geliyorlar ama selamlaşıp ayrılıyoruz Kocabahçe'den. Hedefimiz aslında Bencik. Bencik'te hiç gecelemedik. Ama bu sabah Bencik'e gidesim yok nedense. Daha önce hiç girmediğimiz Kuzbükü Koyu'na giriyoruz. Girişte sağda bir de tesis var: Neighbourgs Marina. Aradım, akşam için yer yokmuş.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://2.bp.blogspot.com/-9_zNpvI8KjY/V40RtQfAztI/AAAAAAAAL1I/4xTKPPcy8B4nAiuCZFe96ok5r10B370pgCLcB/s1600/IMG_6986.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="https://2.bp.blogspot.com/-9_zNpvI8KjY/V40RtQfAztI/AAAAAAAAL1I/4xTKPPcy8B4nAiuCZFe96ok5r10B370pgCLcB/s320/IMG_6986.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kuzbükü</td></tr>
</tbody></table>
Demir atıyorum 10 metreye alargaya bırakıyorum tekneyi, motoru kapatıyorum. Deniz biraz yüzen yosunlarla dolu ama sıcaklığı çok güzel. İstirahate çekiliyoruz deniz sonrasında öğle yemeğine kadar. İskeleden bir yelkenli tekneyi zodyak botla çekip açıktaki tonoza bağlıyorlar. Bir günübirlik motor önümüe demir atıyor, iki saate kadar üzerimize çıkmak üzere.<br />
<br />
Öğle yemeğimiz sonrasında deniz artık daha bir güzel, pırıl pırıl. Koyda iki tane taş evden oluşan bir yerleşke var. Bu topraklar üzerine kim iki tane evciği yerleştirivermiş acaba?<br />
<br />
Günübirlik tekne demir tarayıp yavaştan bize yaklaşmaya başlayınca o da, biz de motor çalıştırıyoruz ve önce o, sonra da biz koydan ayrılıyoruz. Germe Koyu'na bir göz atıyoruz, orada pek bir şey yok. Koyun dibinde toprak yoldan gelen traktörlerden u aldığını biliyorum guletlerin. Sonra Kocaada'ya bakıyoruz yanaşıp demirleyebilir miyiz diye. Orası da çok derin geliyor, vazgeçiyoruz. Veriyoruz burnumuzu Bencik'e. Kocaada ile Kameriye Adası arasından dümdüz Dişlice Adası'na rota tutuyoruz. Oralarda bir yerde sığlık şamandırası var, çok uzun süre bu şamandırayı göremiyoruz. Dişlice Adası'na yaklaşırken şamandıra sancağımızda, oldukça uzakta kalıyor.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://4.bp.blogspot.com/-lTNC_5ILNIQ/V5IxG4ObTNI/AAAAAAAAL1Y/C866uFTkPXMqxgQChlIECBu5v57FykWdQCLcB/s1600/Germe%2BKoyu.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="179" src="https://4.bp.blogspot.com/-lTNC_5ILNIQ/V5IxG4ObTNI/AAAAAAAAL1Y/C866uFTkPXMqxgQChlIECBu5v57FykWdQCLcB/s320/Germe%2BKoyu.jpg" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Germe Koyu</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Dişlice Adası'nı iskelemizde bırakıp Bencik'e ilerlerken koya daha girmeden solumuzda kalan küçük koylardan birisinin boş olduğunu görüyoruz. Hemencecik oraya gidip 12 metreye demir bırakıyoruz. Rüzgar kıçtan esiyor ama zincirin tamamını bırakıyoruz. Tuttuğundan emin olduktan sonra koltuk halatlarını bota koyup kıyıya çıkıyorum. Esma ise rüzgarla uzaklaşan tekneyi tekrar bana geri getiriyor. Bu sefer halat ile tekneyi buluşturmayı başarıyoruz. İkinci koltuk halatını da rügaraltına bağlayıp motoru kapatıyoruz. Bencik olmadı ama, Bencik'e girmeden hemen orada kendi koymuzu oldu geceyi geçireceğimiz. Manzaramız da muhteşem; solumuzda Bencik, önümüzde Dişlice Adası ve arkasında Kameriye Adası ve Selimiye, sağımızda Hisarönü Körfezi. Hafiften ama sürekli bir solugan var, ancak hi rahatsız etmiyor bizi.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://2.bp.blogspot.com/-OdUgG4EliKw/V5IxtvMhz9I/AAAAAAAAL1g/6QHz4PpLQ-YtcCOncK_KsO_9iMA6GvXHQCLcB/s1600/IMG_7005.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="https://2.bp.blogspot.com/-OdUgG4EliKw/V5IxtvMhz9I/AAAAAAAAL1g/6QHz4PpLQ-YtcCOncK_KsO_9iMA6GvXHQCLcB/s320/IMG_7005.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Bencik girişinde kaldığımız koyun manzarası (Dişlice Adası)</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://3.bp.blogspot.com/-Gfd6lhyii6Y/V5Iy84xixrI/AAAAAAAAL1s/w_GaXJNPV_Mic3jWwySUG5EoDTyV0XMAQCLcB/s1600/IMG_7007.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="https://3.bp.blogspot.com/-Gfd6lhyii6Y/V5Iy84xixrI/AAAAAAAAL1s/w_GaXJNPV_Mic3jWwySUG5EoDTyV0XMAQCLcB/s320/IMG_7007.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Sancağımızdaki küçük koy</td></tr>
</tbody></table>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://4.bp.blogspot.com/---bz0SwT1vM/V5IzZ1qLjmI/AAAAAAAAL1w/80gptclvPdYVDAn-Hc3EwCsGJLCbG9nhQCLcB/s1600/IMG_7013.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="https://4.bp.blogspot.com/---bz0SwT1vM/V5IzZ1qLjmI/AAAAAAAAL1w/80gptclvPdYVDAn-Hc3EwCsGJLCbG9nhQCLcB/s320/IMG_7013.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">İskelemizde, Bencik girişi</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Deniz sıcaklığı tam bana göre. Uzun süre suda kalıyorum. Yemek öncesi bira ve kuruyemiş. Manzara gerçekten çok keyifli ve huzur verici. Bir ara Algidacı bot bize yaklaşıyor, iki tane bademli magnum alıyoruz.<br />
Akşam yemeğinde tavuklu makarna ve kırmızı şarap var. Arkasından çay ve hoşbeş. Bugün hiç yelken yapmadığımız için akü 12.3 voltta duruyor.<br />
Yukarıda, gökyüzünde bir sürü parlak yıldızlar var ayın ışığına rağmen kendisini göstermeyi başaran. Iphone'daki planet finder programı ile anlıyoruz ki bu yıldızlar mars ve jüpiter. Büyük ayı ise tam tepemizde. 22.00 gibi Esma ile birlikte havuzlukta huzur dolu bir uykuya dalıyoruz. Gece 23.00 gibi sağımızda kalan koya bir gulet yanaşıyor. 10 dakika sürüyor yanaşmaları ve motoru kapatıyorlar. Yine sessizlik ve huzur. Yarın da bu koyda mı kalsak, ne?<br />
<br />
<b>6 Temmuz 2016, Çarşamba</b><br />
Sabah sekizde uyanıyorum. Esma çoktan içeri kaçmış. Lavabo, sakal tıraşı, deniz banyosu. Benden sonra da Esma atlıyor denize. Guletler gece kaldıkları koyda değil başka bir koyda kahvaltı yapmak üzere ayrılıyorlar sağımızdan solumuzdan.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-uvhvlcNLwkI/V5I1gbSSw4I/AAAAAAAAL18/JmH915T6A84RLRcZNuMqVxPpP-60hhS4QCLcB/s1600/IMG_7039.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://4.bp.blogspot.com/-uvhvlcNLwkI/V5I1gbSSw4I/AAAAAAAAL18/JmH915T6A84RLRcZNuMqVxPpP-60hhS4QCLcB/s320/IMG_7039.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-JkJNsHeDNJU/V5I2ec5ZrQI/AAAAAAAAL2E/jHoziTbMdpAL9XtCkNS_OXZE5ef0bMJqQCLcB/s1600/IMG_7048.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://4.bp.blogspot.com/-JkJNsHeDNJU/V5I2ec5ZrQI/AAAAAAAAL2E/jHoziTbMdpAL9XtCkNS_OXZE5ef0bMJqQCLcB/s320/IMG_7048.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Çay suyu koyuyorum. Bencik'in meşhur arıları lavaboda su içmeye çalışıyorlar musluktan. Kahve yakıyorum ama kahve söner sönme yeniden geliyor bir iki arı. Esma'yı musluğun başındaki arı için uyarmama rağmen kendim sokuluyorum arı tarafından. Hemen Fenistil krem, iğne arıda zaten sorun yok. Uzun bir keyif yapıyoruz kahvaltı sonrasında.<br />
<br />
Niyetim bugün Söğüt'e, Octopus'a gitmek ama Esma iki tane uzun yol istemiyor. Bozukkale'ye bugün gidelim diyor. Olur. Saat 12.00'de motor çalıştırıp halatlar ve demiri topluyoruz. Dişlice'yi geçer geçmez yelkenleri açıyoruz. 15-18 knot hava, 1.camadanda çok güzel yelken yapıyoruz bir Dirsek Bükü'ne, bir Aktur'a doğru. Esma'nın muhalefetini yenip 2. camadanı vuruyorum bir süre sonra. Can yeleklerini de giyiyoruz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-hsYqJFBb3Hk/V5I2uOPE4qI/AAAAAAAAL2I/q3SwACvVhyoJtmHRm5IANYeRDuiIL7H1wCLcB/s1600/IMG_7060.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://4.bp.blogspot.com/-hsYqJFBb3Hk/V5I2uOPE4qI/AAAAAAAAL2I/q3SwACvVhyoJtmHRm5IANYeRDuiIL7H1wCLcB/s320/IMG_7060.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<br />
2. camadanda 6.5-7 knot hızla uçuyor Larimar, Aktur'a doğru. Bu tekne her zaman sancak kontrada daha hızlı gidiyor.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dzwf0z_b2U3ScW-II3DArJd1jACaWr6Z22_Hu8jqrhU_WQPqbZfdPbkcO1TPsgjrNADjpFw73agrIjlavcIXQ' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<br />
Ben rüzgar arttığında, hele iki kişi isek tırsıyorum biraz rüzgardan. Bugün de öyle oluyor. Ama yine de çok seviyorum rüzgarı ve yelkeni. Sonunda Kızılburun'u dönünce rüzgar arkaya geçiyor, rahatlıyoruz. Can yelekleri çıkarılıyor, yeniden tatil moduna giriliyor. Sonrasında rüzgar da azalınca motorları çalıştırıp yelkenleri topluyoruz. Akünün dolması için de iyi oluyor bu motor seyri.<br />
<br />
Saat dörde gelirken Bozukkale'ye giriyoruz. Girişte hemen soldaki tesisi (Alibaba) telefonla arıyorum. Amacım iskelede değil iskelenin uzağındaki tonozlardan birine bağlanmak ama ne yazık ki burası tıklım tıklım dolu, yer olmadığını söylüyorlar. Bu hafta çok rahatım, bu haber beni germiyor. Bir ilerideki tesise yöneliyorum. İskelede 2-3 tane tekne var, uzun saçlı bir adam bayrağını sallayarak bizi davet ediyor. Biz de bu davete icabet ediyoruz. Tonoz halatını alıp koltuk halatını adama veriyoruz. Kısa bir sürede ikinci halatı da verip tonozu da kasınca motoru kapatıyoruz. Rüzgaraltı koltuk halatımızı yandaki teknenin rüzgarüstü koltuk halatının üzerinden alıp altından geçirince denize girme zamanı geliyor. Merdiveni indirip Bozukkale'nin serin suyunun tadına bir kez daha bakıyoruz.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-BntvLa2pH_I/V5I50btroOI/AAAAAAAAL2U/0qB4bVSqoBA7gGKUtHUMcT4fSwx6DIZmACLcB/s1600/IMG_7090.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="203" src="https://1.bp.blogspot.com/-BntvLa2pH_I/V5I50btroOI/AAAAAAAAL2U/0qB4bVSqoBA7gGKUtHUMcT4fSwx6DIZmACLcB/s320/IMG_7090.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Bozukkale, Sailors House</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Sailors House buranın adı. Mustafa ile tanışıyoruz restorana balık ayırtmaya gittiğimizde. Balık, tuzsuz kalamar ve salatamız şimdiden rezerve. Tekneye dönerken "Tayfun abi" sesi ile geri dönüp baktığımızda Gediz ile karşılaşıyoruz. Onlar da koyun dibinde restoranda imişler ve buraya da kuzenlerinin teknesine ziyarete gelmişler. Eşi işe de tanışmak istiyoruz. Güleryüzlü, çok tatlı bir kız atlıyor hemen tekneden iskeleye.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-pv7I0stt8Mk/V5I749vnmBI/AAAAAAAAL2g/Z54N5-kcblU9sCeBelAvOkymuQBXluMtQCLcB/s1600/IMG_7089.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="192" src="https://4.bp.blogspot.com/-pv7I0stt8Mk/V5I749vnmBI/AAAAAAAAL2g/Z54N5-kcblU9sCeBelAvOkymuQBXluMtQCLcB/s320/IMG_7089.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Onları botları ile koyun dibine yolculadıktan heme sonra iskelenin en başına, bizden uzağa bir tekne yanaşıyor. İçindeki bikinili kızlar, şimdiden bir ayakları yerde, diğerleri bumbada olacak şekilde esneme hareketlei yapıyorlar. Tekne yanaşır yanaşmaz da iskeleye atlayıp artistik jimnastik hareketlerini kahkahalar içinde iskelede tamamlıyorlar. Bir fotoğrafçı çeşitli pozlarını çekiyor. Bize ise ne içip geldiklerini, bu enerji ve neşeyi nereden bulduklarını anlayamadığımız kız ve erkeklerin şovlarını izlemek kalıyor. Bir süre sonra duruluyor arabik gençler ve denize atlıyorlar. Bir tanesini rüzgarla Bozukkale'nin girişine doğru hızla uzaklaşan deniz yatağı üzerinde tesisin botu ile gidip yakalıyor ve iskeleye getiriyorlar.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://4.bp.blogspot.com/-jSejSr1hjOg/V5I9VpUnwEI/AAAAAAAAL2s/4O5jzdPC4i00tWKi02oI7IkYCWo4wH74ACLcB/s1600/IMG_7098.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="https://4.bp.blogspot.com/-jSejSr1hjOg/V5I9VpUnwEI/AAAAAAAAL2s/4O5jzdPC4i00tWKi02oI7IkYCWo4wH74ACLcB/s320/IMG_7098.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Sailors House iskelesi</td></tr>
</tbody></table>
<br />Esma duşa gidiyor. Ben de yanımızdaki teknenin yanına yanaşmaya gelen teknenin bağlanmasını seyretmeye. Teknenin kıçındaki delikanlının kulağında ipod kulaklıkları, gözünde güneş gözlükleri, elinde ise rüzgaraltı koltuk halatı. Bize vermesini söylüyoruz halatı. Halatı geri vermek üzere hafifçe kendisine atılan halat gözündeki gözlüğe çarpıyor ve gözlük suya düşüyor. Delikanlı halatı malatı bırakıp suya atlıyor gözlüğün peşinden ama heyhat. Sonrasında 3-4 kişi dipteki yosunların arasında aramasına rağmen gözlük bulunamıyor.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://3.bp.blogspot.com/-Rbz53ybYFSI/V5I-vLFjykI/AAAAAAAAL24/3rr2gXrZxK84rmsWKMi5_4XWk83ha4FeQCLcB/s1600/IMG_7103.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="https://3.bp.blogspot.com/-Rbz53ybYFSI/V5I-vLFjykI/AAAAAAAAL24/3rr2gXrZxK84rmsWKMi5_4XWk83ha4FeQCLcB/s320/IMG_7103.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Esma, duştan sonra daha bir mutlu</td></tr>
</tbody></table>
Çok gecikmeden restorana gidip arkalardaki bir masaya oturuyoruz. Beyaz gömlekli, bordo önlüklü genç garsonlar servis açıyor, sipariş alıyorlar. Mustafa da aynı şekilde giyinmiş. Çok hoşumuza gidiyor bu ince nüans.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://3.bp.blogspot.com/-0qXnI-tHYmE/V5JA0WTw3fI/AAAAAAAAL3U/0c4TGUQd9Zg1NymjlEoykMXgknH47FquQCLcB/s1600/IMG_7111.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="320" src="https://3.bp.blogspot.com/-0qXnI-tHYmE/V5JA0WTw3fI/AAAAAAAAL3U/0c4TGUQd9Zg1NymjlEoykMXgknH47FquQCLcB/s320/IMG_7111.JPG" width="240" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Sailors House'da Mustafa</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-SdilbRSeLWQ/V5I_tgou-NI/AAAAAAAAL3A/uQOaH4Nl_zUcNEYsKpJuThEx2Rxp5W2IQCLcB/s1600/IMG_7106.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://4.bp.blogspot.com/-SdilbRSeLWQ/V5I_tgou-NI/AAAAAAAAL3A/uQOaH4Nl_zUcNEYsKpJuThEx2Rxp5W2IQCLcB/s320/IMG_7106.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-VCSVQRQXEQ0/V5I_t00-8CI/AAAAAAAAL3E/eO_mMklkOyMC317equsFpcueenlj06vWgCLcB/s1600/IMG_7108.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://1.bp.blogspot.com/-VCSVQRQXEQ0/V5I_t00-8CI/AAAAAAAAL3E/eO_mMklkOyMC317equsFpcueenlj06vWgCLcB/s320/IMG_7108.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/--eoq7CP47W4/V5I_uwxG1FI/AAAAAAAAL3I/zjGiQEHWxfsZG6vcYhJOk1g6mtQWQseiwCLcB/s1600/IMG_7113.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://4.bp.blogspot.com/--eoq7CP47W4/V5I_uwxG1FI/AAAAAAAAL3I/zjGiQEHWxfsZG6vcYhJOk1g6mtQWQseiwCLcB/s320/IMG_7113.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-kT-FBSR3PgY/V5I_ykAo-bI/AAAAAAAAL3M/WCydF_LUcHQ_qHAP5cUvtRlC39tyy0DtwCLcB/s1600/IMG_7115.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://3.bp.blogspot.com/-kT-FBSR3PgY/V5I_ykAo-bI/AAAAAAAAL3M/WCydF_LUcHQ_qHAP5cUvtRlC39tyy0DtwCLcB/s320/IMG_7115.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Hemen yanıbaşımızda iki tane bilardo masası var. İki kişi bilardo oynuyor bir süre. Uzun bir süre Mustafa'nın kızı Ftma ile oyalanıyoruz. Dört yaşında falan olsa gerek Fatma. Bize servis açıyor kendince. Büyüyünce pilot olacakmış.Müşteri alacakmış uçağına. sonra onları uçuracakmış.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-CH9wVctztYY/V5TzIPWc_5I/AAAAAAAAL3s/O1OZdcHF-V8QlFdlOpAGZaGsefhKxs3IQCLcB/s1600/IMG_7116.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://1.bp.blogspot.com/-CH9wVctztYY/V5TzIPWc_5I/AAAAAAAAL3s/O1OZdcHF-V8QlFdlOpAGZaGsefhKxs3IQCLcB/s320/IMG_7116.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-ylYWpmt5FHQ/V5TzCzfxVGI/AAAAAAAAL3o/u3EGzELqfG4rK1iMz9qz900Kt_0Fdj9XQCLcB/s1600/IMG_7117.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="https://1.bp.blogspot.com/-ylYWpmt5FHQ/V5TzCzfxVGI/AAAAAAAAL3o/u3EGzELqfG4rK1iMz9qz900Kt_0Fdj9XQCLcB/s320/IMG_7117.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Fatma</td></tr>
</tbody></table>
Bütün akşam rüzgar esiyor Bozukkale'de her zamanki gibi. Tekneye gidip rüzgarda havuzlukta uyumak mümkün olamayacağından kamaraya çekiliyoruz. Bütün gece deli gibi esiyor rüzgar. Bir ara Esma'nın tedirgin olup halatlara baktığını sabah öğreniyorum.<br />
<br />
<b>7 Temmuz 2016, Perşembe</b><br />
Sabah sekizde uyanıyoruz. Biraz yürüyüş yapıp Bozukkale'nin bu taraflarını keşfediyoruz. Dünkü arabik jimnastikçi kızlardan birisi, bu sabah tek başına ve oldukça sakin. Fotoğrafını çekiyoruz, o da bizimkini.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-e8BwUPjhd3I/V5T0l12Q6RI/AAAAAAAAL34/Sy_44sUnO_sDNhyOvZpD0f1jzMiVr1FjwCLcB/s1600/IMG_7119.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://4.bp.blogspot.com/-e8BwUPjhd3I/V5T0l12Q6RI/AAAAAAAAL34/Sy_44sUnO_sDNhyOvZpD0f1jzMiVr1FjwCLcB/s320/IMG_7119.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/--HPnE61k5Lk/V5T0py7X61I/AAAAAAAAL38/DMhrlXyTBpkKbY7utq3wfxlxaWdkclyvACLcB/s1600/IMG_7126.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://1.bp.blogspot.com/--HPnE61k5Lk/V5T0py7X61I/AAAAAAAAL38/DMhrlXyTBpkKbY7utq3wfxlxaWdkclyvACLcB/s320/IMG_7126.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-eXnlUdL0k-w/V5T0eQF0hAI/AAAAAAAAL30/Ghe4DZ3JzUMoIQr76M1rAE2yMBcw-3F3ACLcB/s1600/IMG_7129.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://4.bp.blogspot.com/-eXnlUdL0k-w/V5T0eQF0hAI/AAAAAAAAL30/Ghe4DZ3JzUMoIQr76M1rAE2yMBcw-3F3ACLcB/s320/IMG_7129.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-FsKRmlk8aXY/V5T0skZzMuI/AAAAAAAAL4A/CffhX8sye2Yt-7mqQVYXYY-zWSo8RTAZwCLcB/s1600/IMG_7146.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://1.bp.blogspot.com/-FsKRmlk8aXY/V5T0skZzMuI/AAAAAAAAL4A/CffhX8sye2Yt-7mqQVYXYY-zWSo8RTAZwCLcB/s320/IMG_7146.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-9d9qlPXrh3U/V5T1xSQJMdI/AAAAAAAAL4M/SKLzmmuacwEO06WeLJa5qevIbOksTpHeQCLcB/s1600/IMG_7138.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://4.bp.blogspot.com/-9d9qlPXrh3U/V5T1xSQJMdI/AAAAAAAAL4M/SKLzmmuacwEO06WeLJa5qevIbOksTpHeQCLcB/s320/IMG_7138.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Kahvaltı için bazlama bekliyoruz bir süre. Kahvaltı sonrası koltuk halatlarını çözerken Mustafa Gebekse Koyu'nu tavsiye ediyor bu gece için. 10.30'da sorunsuzca ayrılıyoruz iskeleden. Çataladaları geçer geçmez çok merak ettiğim Korsan Koyu'na bir uğruyoruz. Gerçekten bir teknelik imiş ve bir gulet bütün koyu kapatmış.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://2.bp.blogspot.com/-1IjnSJ4EqOI/V5T2Xo_jh9I/AAAAAAAAL4Q/4EwDz4p6BJgKCZDibTwVz-2VJi8hpIrWQCLcB/s1600/korsankoyu.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="https://2.bp.blogspot.com/-1IjnSJ4EqOI/V5T2Xo_jh9I/AAAAAAAAL4Q/4EwDz4p6BJgKCZDibTwVz-2VJi8hpIrWQCLcB/s320/korsankoyu.jpg" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Korsan Koyu</td></tr>
</tbody></table>
Kızılada sonrası da cenovayı açıyoruz. Hava 18-25 knot arası esiyor. Gebekse Koyu'na gelmeden aküleri doldurmak için bir buçuk saat kadar da motorla devam ediyoruz.<br />
Gebekse Koyu hemen ..çiftlik dası girişinde, solda kalıyor. Daha önce hiç girmemiştim bu koya. Sol tarafta karar kılıyorum demirlemek için küçük bir motor yat ile yelkenli bir teknenin arasında yaklaşık 15 metreye demir atıyorum. Zincirin hepsini bırakıyorum, demirin tuttuğunu iyice tornistan vererek kontrol ediyorum. Bu koy güneye açık. Gece rüzgar kuzeyden esecek olduğu için biraz korunaklı olur diye düşünüyorum bu koy. Sorun olursa da Çiftlik çok yakında.<br />
Koltuk halatını da doğanın kayalarda oluşturduğu doğal mapalara bağlayınca denize atlamamak için hiç bir neden kalmıyor. Su biraz serin ancak pırıl pırıl. Saat 14.30.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://2.bp.blogspot.com/-4Jp21LPy9yo/V5T4rIU4NPI/AAAAAAAAL4g/FheRcYPvh7Yl5R8NeejNhVw9f6AkgoHjgCLcB/s1600/Gebekse%2BKoyu%2B2.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="https://2.bp.blogspot.com/-4Jp21LPy9yo/V5T4rIU4NPI/AAAAAAAAL4g/FheRcYPvh7Yl5R8NeejNhVw9f6AkgoHjgCLcB/s320/Gebekse%2BKoyu%2B2.jpg" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Gebekse Koyu</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Öğle yemeğinde bana ton balıklı dürüm, Esma'ya salata var. Yandaki motor yat, koltuk halatını önce toplamaya, sonra demir atııp tekrar kıyıya yaklaşarak o halatı kullanmaya karar veriyor. Bot ile kıyıda koltuk halatı ile boğuşan oğlanın babasına bağırmasını unutmayacağım. Daha sonra da demir tutturamayıp ayrılıyorlar koydan.<br />
<br />
Bir ara, sarı renkli, küçük bir yelkenli tekne giriyor koya: Rockman. Koyun diplerine kadar sokulup demir atıyor. Tek başına kurt köpeği ile denizlerde olan bir denizci bu. Botuna binip köpekle beraber kayalara koltuk halatı bağlamaya gidiyorlar. Sonra köpeği karada bırakıp tekneye geri dönüyor, koltuk halatını geriyor. Sonra köpeğini almaya tekrar kıyıya gidiyor.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-036tRxcBo9A/V5T72EyP8hI/AAAAAAAAL4s/sHVNg6587ukkWe73fHnfSfd3MJz048GKwCLcB/s1600/rockman.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://4.bp.blogspot.com/-036tRxcBo9A/V5T72EyP8hI/AAAAAAAAL4s/sHVNg6587ukkWe73fHnfSfd3MJz048GKwCLcB/s320/rockman.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
Çay demlerken bir rüzgar çıkıveriyor aniden ve iskelemizdeki yelkenli anında tarıyor. Hatta bir kaç tekne birden tarıyor. Yanımızdaki tekne tekrar demir atmak üzere demirini toplarken bir iki tekne koydan hemen ayrılıyorlar. Karşı kıyıdaki bir tekne koltuk halatını çözüp alargaya bırakıyor tekneyi. Yanımızdaki tekne bayağı bir uğraştıktan sonra vazgeçiyor ve Çiftlik'e gidiyor.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://2.bp.blogspot.com/-_HH6Bk5hOes/V5T8ZD7Kf4I/AAAAAAAAL40/MfYKJ50YTFcTTuAEuE2Wd-_iac5-N4EVgCLcB/s1600/IMG_7177.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="https://2.bp.blogspot.com/-_HH6Bk5hOes/V5T8ZD7Kf4I/AAAAAAAAL40/MfYKJ50YTFcTTuAEuE2Wd-_iac5-N4EVgCLcB/s320/IMG_7177.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Larimar Gebekse Koyu'nda</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Ben rüzgaraltında kalan koltuk halatımızı rüzgarüstüne taşıyıveriyorum. O da yetmiyor, rüzgarüstü vasata bir halat daha bağlayıp onu da kıyıdaki kayalardan birine bağlıyorum. Demiri de dikkatlice kontrol ediyorum, ırgatın gıy gıy etmesi ile demirimden bir kere daha emin oluyorum. Esma'nın tedirgin olmasına yol açacak kadar sertleşiyor rüzgar bazen. Bir koltuk halatını da götürüp başa bağlıyorum. Üç halat ile bağlıyız kayalara ve sanırım demirin üzerinde pek bir yük yok. Rüzgarı nispeten kıçtan alırız diye düşünmüştüm ilk demir attığımda teknenin kıçını verdiğim açıya güvenerek ama şimdi tam bordadan alıyoruz. Bir yandan Eyüp Oğan'ın böyle durumlarda tekneyi alargaya bırakmanın daha iyi olacağı söylemi var aklımda, diğer yandan üç halat ve iyi tutmuş bir demir ile sorun yaşamayacağımı söyleyen kendi içsesim. Esma'ya yine de Çiftlik'i öneriyorum ama yemek hazırlamaya başladığını söylüyor. Bu akşam yemeğinde alkol almıyorum. Poseidon'a göre geceyarısı rüzgar kesilecek. Ben, gün batımı ile rüzgarın kesileceğini ümit ediyorum. Öyle de oluyor. Sonra bir ara kuvvetli bir lodos esiyor bizi şaşırtırcasına. O da bir süre sonra dalgalarını bırakarak yitip gidiyor. Koyda rüzgara direnen 3-4 tane tekne kalıyoruz. Karşıdaki tüm tekneler alargaya kaldılar, koltuk halatlarını çözerek. Bir tek ben inat ediyorum. Rockman bile demiri toplayıp kaçıyor koydan. Geçen sene kullandığımız katamaran, Talya giriyor koya hava kararırken. Koyun en mantıklı yerine, dibine, kumsala gidiyor. Demir atıp kıçını sahile, rüzgara veriyor. Koltuk halatlarını da sahildeki çalılıklara bağlayıp motoru kapatıyor. Bu akşam en rahat uyuyacak olan tekne sanırım Talya.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-CwbqXq8nc9w/V5T8-xBhG_I/AAAAAAAAL48/duTWvqiGrTMyEI-YzA_uVjJo3UAa1RLZgCLcB/s1600/IMG_7186.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://2.bp.blogspot.com/-CwbqXq8nc9w/V5T8-xBhG_I/AAAAAAAAL48/duTWvqiGrTMyEI-YzA_uVjJo3UAa1RLZgCLcB/s320/IMG_7186.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Biz bir süre sonra rüzgara alışıyoruz. Esma'nın tedirginliği de azalıyor. Gece bir gibi rüzgar azalıyor ya da belki de artık biz duymaz oluyoruz havuzlukta, uykumuzun derinliklerinde.<br />
<br />
<b>8 Temmuz 2016, Cuma</b><br />
Uyku tulumu ile güneşin ışınlarını bir süre engellemeye çalışıyorum ama sonra içeri kaçıyorum ben de Esma gibi. Bir süre de kamarada uyuduktan sonra güne bir daha başlamak üzere kalkıyoruz. Önce deniz. Sonra kahvaltı. Dergi, kitap. Orhan Pamuk'un "Kırmızı Saçlı Kadın"ını bitiriyorum. Bu adamın okuduğum ilk kitabı.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-EAKS-Q1kUSo/V5T-woP9-0I/AAAAAAAAL5Q/WJThg1MyTwklGUackaIROKIdhMTAoaS3QCLcB/s1600/IMG_7193.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://1.bp.blogspot.com/-EAKS-Q1kUSo/V5T-woP9-0I/AAAAAAAAL5Q/WJThg1MyTwklGUackaIROKIdhMTAoaS3QCLcB/s320/IMG_7193.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-eN4l1VWdwEA/V5T-uNgaxgI/AAAAAAAAL5M/bwy1Ns3ZT_o5NltG7lIprutq4EJq2ORUwCLcB/s1600/IMG_7196.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://3.bp.blogspot.com/-eN4l1VWdwEA/V5T-uNgaxgI/AAAAAAAAL5M/bwy1Ns3ZT_o5NltG7lIprutq4EJq2ORUwCLcB/s320/IMG_7196.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Burası gerçekten muhteşem bir koy imiş. Dün akşam biraz gerildik ve yorulduk ama bu sabahki manzara, deniz ve huzur her şeye değdi.<br />
İçecek suyumuz çok az kaldığından kürekle günübilikte teknelerden birisine gidiyorum öğle vakti. 6-7 tane küçük şişe su alıp geri dönüyorum. Uçağımız yarın sabah olduğundan geç vakte kadar bu koyda kalasım var. Ama bira iskelemize demir atan Esma Sultan isimli guletten jetski ile inen genç bir adam denizde iki kano üzerindeki çocukları eğlendirmek için onların etrafında dönüyor, dönüyor, dönüyor. Bu işkence gürültü bitmiyor bir türlü. Çocuklar, hatta kolluklu ufak bir çocuk da suya düşmesine rağmen genç adam hala etraflarında dönmeye ve gürültü yapmaya devam edince ben önce gulettekilere insaf şeklinde kollarımı açıyorum, sonra da bağırarak jetskili gene ulaşmaya çalışıyorum. Bu eğlence hemen sonlanıyor.<br />
14.45 gib istemeye istemeye motor çalıştırıp tüm halatlarımızı ve demiri toplayıp koydan ayrılıyoruz. Sonra Kadırga Burnu ve Marmaris Körfezi. İnanılmayacak bir şekilde mazot alacak iskele bomboş. Hemen yanaşıp depoyu dolduruyoruz. Sonrasında da G pontonuna, Yüksel Yatçılık'ın diğer tekneleri arasına yanaşıyoruz. Motoru kapatıyoruz. Duş ve Mudo ziyareti sonrasında tekneyi boşaltıp, buraya yerleşmek üzere bir ev alan Ayşen ve Cengiz'in arabasına binip evlerini ziyarete gidiyoruz. Akşam yemeği sonrasında kısa bir yürüyüş ve yatak ile bu yelken haftasını da sonlandırıyoruz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-ORMJdScUfSQ/V5UBC0GZHTI/AAAAAAAAL5c/9d8qDiCGYkAtE8dCY_eIgfdPXP2yUwSzQCLcB/s1600/IMG_7234.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://1.bp.blogspot.com/-ORMJdScUfSQ/V5UBC0GZHTI/AAAAAAAAL5c/9d8qDiCGYkAtE8dCY_eIgfdPXP2yUwSzQCLcB/s320/IMG_7234.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://3.bp.blogspot.com/-GHhLcW6mu3g/V5UBGKHZK8I/AAAAAAAAL5g/kTGaPO2y0mkdAjARVHGY0d19Zvfw5JzBACLcB/s1600/IMG_7237.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="https://3.bp.blogspot.com/-GHhLcW6mu3g/V5UBGKHZK8I/AAAAAAAAL5g/kTGaPO2y0mkdAjARVHGY0d19Zvfw5JzBACLcB/s320/IMG_7237.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Ayşen ve Cengizlerin evi</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<br /></div>
</div>
Tayfun Gülerhttp://www.blogger.com/profile/15895150340376020508noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-5142228431658330942.post-84927273349222662622016-06-01T22:45:00.001+03:002016-06-18T23:12:50.065+03:00YUNAN ADALARI'NA YELKEN (2016)Geçen seneki Yunan adaları rotamızı bu sene bir kez daha tekrarlama kararı almıştık kışa girerken. Araya giren sağlık problemleri nedeniyle programı askıya almamız gerekti. Ancak hayatın getirdiği ve değiştiremediğimiz şeyleri olduğu gibi kabul etmeyi başarınca ve biraz da kafamın dağılmasını sağlamak üzere programı gerçekleştirmeye karar verdik. Uçak biletleri alındı ve o haftanın gelmesi beklendi.<br />
İlk kez bu sefer, yelken haftasının yaklaşması bende heyecan uyandırmadı.<br />
Benim için biraz zorlayıcı, eğitici bir hafta oldu. Kısa notlar şeklinde paylaşmak istiyorum.<br />
<br />
<b>21 Mayıs 2016, Cumartesi</b><br />
THY'ın 08.10 uçağı ile gecikmesiz ve sorunsuz bir yolculuk sonrası, yine Göcek Körfezi'nin muhteşem manzarası üzerinden dönerek Dalaman'a indik. Bavullar hemen geldi. Bekleyen transfer minibüsümüze bindik ve yola koyulduk.<br />
12.00'de Yüksel Yatçılık'tayız. Teknemiz yarım saate hazır olacak. Pineapple'de kahve içmek üzere oturuyor, ancak yemek yeyip kalkıyoruz. Netsel Marina'daki Migros'tan alışverişimizi hızlıca tamamlayıp teknemize, Famiel'e dönüyoruz. Hanımlar, çabucak yerleştiriveriyorlar malzemeleri. Murat'tan kısa bir brifing alıp motoru çalıştırıyoruz. Palamarları çözüp gümrüğe yollanıyoruz. Yüzen iskeleye kolayca yanaşıp bağlanıyoruz.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://4.bp.blogspot.com/-gK5rzkvyLRs/V084qQSswAI/AAAAAAAALlQ/FPbtGD_bv2EzAhdHwASV6ZbZCvzZexCMgCLcB/s1600/IMG_5651.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="https://4.bp.blogspot.com/-gK5rzkvyLRs/V084qQSswAI/AAAAAAAALlQ/FPbtGD_bv2EzAhdHwASV6ZbZCvzZexCMgCLcB/s320/IMG_5651.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Marmaris - Gümrük</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Murat ile gümrük ve polis işlemlerimizi hızlıca halledip motoru yeniden çalıştırıyoruz. Ver elini Çiftlik. Saat 14.30.<br />
Rüzgar biraz fazla. Camadanlı ana yelkenle bir deneme yapıyoruz. Boğazdan da yelkenle çıkıp Kadırga Burnu'na doğru yelkenle gitmeye çalışıyoruz ama 15-17 knot rüzgara rağmen hızımız düşük. Artık dalgadan mı, varsa akıntıdan mı yoksa beceriksizliğimizden mi bilinmez tremolalar ile burnu yaklaşmaya çalışıyoruz. Sonunda fenalık gelince motor çalıştırıp Kadırga Burnu'nu geçip Çiftlik'e yöneliyoruz. Ahmet bir ara içerideydi, bir daha içeri girmiyor hafta boyunca.<br />
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-b_andCJwFAk/V086DqjE6GI/AAAAAAAALlc/Nq5SynlAJugfrOqCSSu9dhR8H_PwtwZBgCLcB/s1600/IMG_5656.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://4.bp.blogspot.com/-b_andCJwFAk/V086DqjE6GI/AAAAAAAALlc/Nq5SynlAJugfrOqCSSu9dhR8H_PwtwZBgCLcB/s320/IMG_5656.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-ZRyZJP5TOrI/V086FGLZlMI/AAAAAAAALlo/PhanqGFa1HE15j_oFYsn6tII9UJSZcp8gCLcB/s1600/IMG_5660.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://3.bp.blogspot.com/-ZRyZJP5TOrI/V086FGLZlMI/AAAAAAAALlo/PhanqGFa1HE15j_oFYsn6tII9UJSZcp8gCLcB/s320/IMG_5660.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-Je4wJYz-de8/V086Ez7RH_I/AAAAAAAALlg/7JZ6GYZCBpEXdZmq9e8bT55h5aLfNp07gCLcB/s1600/IMG_5664.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://1.bp.blogspot.com/-Je4wJYz-de8/V086Ez7RH_I/AAAAAAAALlg/7JZ6GYZCBpEXdZmq9e8bT55h5aLfNp07gCLcB/s320/IMG_5664.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Saat 17.00 gibi Banu bizi Rafet Baba'nın iskelesine yanaştırıyor. Soluganlar şimdiden tekneyi çamaşır makinesi gibi sallamakta.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td><a href="https://4.bp.blogspot.com/-S17hB6bc7xM/V086hNvcEAI/AAAAAAAALls/VAhePjIaTE4C3t8WNGOCRC7hN0aXbnZrgCLcB/s1600/IMG_5686.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="https://4.bp.blogspot.com/-S17hB6bc7xM/V086hNvcEAI/AAAAAAAALls/VAhePjIaTE4C3t8WNGOCRC7hN0aXbnZrgCLcB/s320/IMG_5686.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="font-size: 12.8px;">Çiftlik</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td><a href="https://1.bp.blogspot.com/-REBE3xzYUls/V086FORuzuI/AAAAAAAALlk/uybnto_Mwjgf1pc07hEBz6Zw0nwt2A7AQCLcB/s1600/IMG_5672.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="https://1.bp.blogspot.com/-REBE3xzYUls/V086FORuzuI/AAAAAAAALlk/uybnto_Mwjgf1pc07hEBz6Zw0nwt2A7AQCLcB/s320/IMG_5672.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="font-size: 12.8px;">Çiftlik'te keyif saatleri</td></tr>
</tbody></table>
<b><br /></b>
Keyifli bir akşam yemeğinden sonra iskeledeki teknelerin ana direklerindeki salınımların ihtişamını gören Ahmet, Banu'yu da alarak pansiyona gidiyor uyumak üzere. Biz Esma ile sabaha kadar sallan yuvarlan uyumayı başarıyoruz.<br />
<br />
<b>22 Mayıs 2016, Pazar</b><br />
Teknedeki ilk akşamımız bayağı sallantılı geçmesine rağmen güne mutlu uyanıyorum. Kahvaltıyı da Rafet Baba'da yapıyoruz. 10.15'te yola koyuluyoruz. Rota, Simi. 30 mile yakın yolumuz var. Hava açık, günşli ve rüzgarlı. Polarlarımız üzerimizde. En kısa zamanda yelkenlerimizi açıyoruz. Dümende Esma. Sonra herkes sırayla dümene geçiyor. Banu'nun Talya'da yelken ve denize yakın olma konusundaki eksik hissettikleri bu kez yerine geliyor sanırım.<br />
Öğle yemeğinde ton balıklı dürüm var. Yoğurttan ayran yapıyoruz yanına.<br />
Bu kez Pedi'ye uğramadan doğrudan Simi'ye gidiyoruz. Acentayı arıyorum. Geçen seneki Semih Bey'in telefonuna Mervan Bey cevap veriyor. Bu sene polisin rıhtımına yanaşmamız gerekiyormuş. Saat kulesinin oraya. Önce polis sonra gümrüğe gösteriyoruz kendimizi. Sonra limana girişte sancağımızda kalan rıhtıma bağlanmamız için izin veriyorlar bize. 10 metreye demir atıp bir kerede sokuluyoruz iki teknenin arasına. Demir bir kerede tutuyor. Çok mutlu oluyorum. Koltuk halatlarını da marina görevlisi alıyor. Motoru kapatıyoruz.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://4.bp.blogspot.com/-tOlDeabnp6o/V1F1c4svPNI/AAAAAAAALmA/kj1CMR_SI98i-b51nNEuchVQJfyUQ9JZQCLcB/s1600/IMG_5736.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="https://4.bp.blogspot.com/-tOlDeabnp6o/V1F1c4svPNI/AAAAAAAALmA/kj1CMR_SI98i-b51nNEuchVQJfyUQ9JZQCLcB/s320/IMG_5736.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Simi</td></tr>
</tbody></table>
Saat 15.00. Bir şeyler içmek için henüz erken. Limana giren bir katamaran bir saat boyunca uğraşıyor karşı kıyıya demirlemek için.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-FJqhYQ3GU8c/V1HTrCJWZMI/AAAAAAAALmQ/vcdmfrmaPNITowdJh6J6mBwLjFeLWq-VwCLcB/s1600/IMG_5740.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://3.bp.blogspot.com/-FJqhYQ3GU8c/V1HTrCJWZMI/AAAAAAAALmQ/vcdmfrmaPNITowdJh6J6mBwLjFeLWq-VwCLcB/s320/IMG_5740.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Dün dümende iken üşümüştü Esma. Akşam biraz ateşi çıkar gibi olmuştu. Bugün kendini pek iyi hissetmiyor. Teknede kalmak istiyor. Biz, üçümüz Simi'yi yeniden keşfe çıkıyoruz. Ev yapımı dondurma ile başlıyoruz. Geziye. Geçen sene karşı kıyıda bir restoranda yemiştik akşam yemeğimizi. Bugün de farklı bir yer olsun diye bakınıyoruz. Benim beğendiğim, Manos'un yeri çıkıyor. Kazık yiyeceğimizi bile bile yer ayırtıyoruz. Bir ara kahve içiyor Banu'lar. Ben de Mitos bira ile eşlik ediyorum. Ben tekneye dönüyorum.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-TJzim2KS7sc/V1HUV18fzxI/AAAAAAAALmc/eDytgm0FeN89JZnpXlZwu65HXgXKdQAOgCLcB/s1600/IMG_5797.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://3.bp.blogspot.com/-TJzim2KS7sc/V1HUV18fzxI/AAAAAAAALmc/eDytgm0FeN89JZnpXlZwu65HXgXKdQAOgCLcB/s320/IMG_5797.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Esma kendini biraz daha iyi hissediyor. Bi gayret ayakkabılarını giyiyor, saat kulesi yönüne kısa bir yürüyüşe çıkıyoruz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-SB3Mbf_LH1c/V1HUmT9oHzI/AAAAAAAALmk/KqXPRcQ2Fi8fkhVhnqJll58tCT_5LQ1GgCLcB/s1600/IMG_5804.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://3.bp.blogspot.com/-SB3Mbf_LH1c/V1HUmT9oHzI/AAAAAAAALmk/KqXPRcQ2Fi8fkhVhnqJll58tCT_5LQ1GgCLcB/s320/IMG_5804.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-fV4jByePly0/V1HU4vNEM-I/AAAAAAAALms/-L5sJ6UNCeEe_AdUkqqZ0rwVjaFWk2Z5ACLcB/s1600/IMG_5821.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://4.bp.blogspot.com/-fV4jByePly0/V1HU4vNEM-I/AAAAAAAALms/-L5sJ6UNCeEe_AdUkqqZ0rwVjaFWk2Z5ACLcB/s320/IMG_5821.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-FgQB9EUt_Zs/V1HVFbteyHI/AAAAAAAALm4/iaZhOR9T3Y8vCQiXBYHEm9FiITe67Js4wCLcB/s1600/IMG_5833.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://1.bp.blogspot.com/-FgQB9EUt_Zs/V1HVFbteyHI/AAAAAAAALm4/iaZhOR9T3Y8vCQiXBYHEm9FiITe67Js4wCLcB/s320/IMG_5833.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-_CXcRnWpO6c/V1HVOCai8YI/AAAAAAAALnE/oBPpxjsrwgkBvO89nuWI9WZ1T1IYpcFSACLcB/s1600/IMG_5846.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://1.bp.blogspot.com/-_CXcRnWpO6c/V1HVOCai8YI/AAAAAAAALnE/oBPpxjsrwgkBvO89nuWI9WZ1T1IYpcFSACLcB/s320/IMG_5846.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Tepeyi aşınca Türkiye sahillerini görüyoruz.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://3.bp.blogspot.com/-cIt5XNQFr5k/V1HVemtXY_I/AAAAAAAALnM/UEU5ARtZjSM9NlmGow2_v1TeFd38iCRtQCLcB/s1600/IMG_5849.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="https://3.bp.blogspot.com/-cIt5XNQFr5k/V1HVemtXY_I/AAAAAAAALnM/UEU5ARtZjSM9NlmGow2_v1TeFd38iCRtQCLcB/s320/IMG_5849.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Simi'den Türkiye'ye bakış</td></tr>
</tbody></table>
Sonra geri dönüyoruz yavaş yavaş.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-yb9Ka4YiSns/V1HV4j5cZhI/AAAAAAAALnY/yi7hdlwR4Y0qEgdHQe8vKpcJgyIcvvvYwCLcB/s1600/IMG_5864.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://3.bp.blogspot.com/-yb9Ka4YiSns/V1HV4j5cZhI/AAAAAAAALnY/yi7hdlwR4Y0qEgdHQe8vKpcJgyIcvvvYwCLcB/s320/IMG_5864.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-UXu1Pg4TUiQ/V1HWA0NIUeI/AAAAAAAALng/ytEExkGovv0yFYska8OcMs1cYKj9SySegCLcB/s1600/IMG_5874.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://1.bp.blogspot.com/-UXu1Pg4TUiQ/V1HWA0NIUeI/AAAAAAAALng/ytEExkGovv0yFYska8OcMs1cYKj9SySegCLcB/s320/IMG_5874.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Saat 19.00 gibi, Manos'a giriyoruz papağanın ıslık sesleri arasında. Yandaki masada Türkler var. Tekneyi Pedi'ye bırakmışlar. Solumuza da İngilizler geliyor. Meze ağırlıklı bir yemeğin sonunda benim başlangıçtaki balık ısrarım üzerine dört kişiyi doyuracak barbun tabağı geldiğinde doymuş ve neredeyse kalkmak üzereyken bir gayret tabağı bitirmeye çalışıyoruz ama mümkün değil. Mastika likörü ve dondurmalı revani tatlısı da ikram.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-7LLqaKRrcQA/V1HW_BcuOZI/AAAAAAAALnw/inAaFMZ5TRAtiJL-GX1UT_TW2Ifu8pexgCLcB/s1600/IMG_5876.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="https://1.bp.blogspot.com/-7LLqaKRrcQA/V1HW_BcuOZI/AAAAAAAALnw/inAaFMZ5TRAtiJL-GX1UT_TW2Ifu8pexgCLcB/s320/IMG_5876.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Manos'un yeri</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-GTbVrFbDRu8/V1HW_E_P_xI/AAAAAAAALn0/B6zJ_yxb6Yc4UZXap5MFjEE6Scd2Iey-wCLcB/s1600/IMG_5883.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://1.bp.blogspot.com/-GTbVrFbDRu8/V1HW_E_P_xI/AAAAAAAALn0/B6zJ_yxb6Yc4UZXap5MFjEE6Scd2Iey-wCLcB/s320/IMG_5883.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Kussam yediklerime yazık, kusmasam bana yazık, bütün adayı yürüyoruz neredeyse hazmetmek için.<br />
Tekneye dönerken Manos'ta Tarkan çalıyor. uyuyorum. Ahmetler de teknede uyuyorlar.<br />
<br />
<b>23 Mayıs 2016, Pazartesi</b><br />
Nisiros ve Tilos'un batısındaki fırtına nedeniyle Nisiros'a gitmekten vazgeçtik ama Tilos olabilir niyetiyle güne uyandık. Kahvaltı teknede. Fırından kruvasan aldı Banu. Kahvaltı sonrası motor çalıştırıp demiri topluyoruz. Limandan ayrılıp boğaza yönelir yönelmez rüzgar 30 knot'a çıkıyor. Hepimiz tırsıyoruz. Banular Simi'ye dönmek istiyorlar, Esma aynı limana dönüp tekneler arasında bir gün daha geçirmek istemiyor. Rüzgar batıdan esiyor. Dirsek Bükü'ne gitmeye ikna ediyorum ekibi. Rüzgar arkadan esiyor. Sadece cenova ile Dirsek Bükü'ne kadar gidiyoruz iki saatte. Bükün girişini geçtikten sonrabiraz daha yelken yapıp sonra geri dönüyoruz. İskelede bir motoryatın yanına Esma yanaştırıyor bizi. Saat 12.30. Bütün gün buradayız.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://2.bp.blogspot.com/-SCxsXj6Mb7M/V1HZZd1jQvI/AAAAAAAALoE/l7_pbR4ZPcs8DP6Rm1dtrBqKiSgpnP0uQCLcB/s1600/IMG_5896.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="https://2.bp.blogspot.com/-SCxsXj6Mb7M/V1HZZd1jQvI/AAAAAAAALoE/l7_pbR4ZPcs8DP6Rm1dtrBqKiSgpnP0uQCLcB/s320/IMG_5896.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Dirsek Bükü'ne sığınıyoruz</td></tr>
</tbody></table>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://3.bp.blogspot.com/-6j114zPRHns/V1HZ5V8KgBI/AAAAAAAALoQ/WqweXD4BQigkXNypv-gx-AwxYhI9MHi3QCLcB/s1600/IMG_5901.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="https://3.bp.blogspot.com/-6j114zPRHns/V1HZ5V8KgBI/AAAAAAAALoQ/WqweXD4BQigkXNypv-gx-AwxYhI9MHi3QCLcB/s320/IMG_5901.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Dirsek Bükü</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
Ben denize giriyorum. Kızlar da benden cesaret alıp suya girip çıkıyorlar. Sonra Ahmet'le bir el tavla atıyoruz restoranda. Akşamüstü tepeye tırmanıyoruz. Hisarönü Körfezi'nin güzelliğine bakıyoruz.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://3.bp.blogspot.com/-m2zzq2kLNDA/V1Hagdy4CVI/AAAAAAAALoc/0365CdG_CXw-_gHGTCZCS1-IuhiKsAUowCLcB/s1600/IMG_5916.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="https://3.bp.blogspot.com/-m2zzq2kLNDA/V1Hagdy4CVI/AAAAAAAALoc/0365CdG_CXw-_gHGTCZCS1-IuhiKsAUowCLcB/s320/IMG_5916.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Dirsek Bükü sırtlarından Hisarönü Körfezi!ne bakış</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-0DRzUjXIDec/V1HajLnqdgI/AAAAAAAALoo/xYu5MnXfqyw33yTi9z6QgVp9H22c_PsMACLcB/s1600/IMG_5921.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://1.bp.blogspot.com/-0DRzUjXIDec/V1HajLnqdgI/AAAAAAAALoo/xYu5MnXfqyw33yTi9z6QgVp9H22c_PsMACLcB/s320/IMG_5921.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Sonra her zamanki gibi yolu bulamayıp 10 dakikada çıktığımız tepeden yarım saatte aşağı iniyoruz Dirsek Bükü'nün güzelliğine bir kez daha hayran olarak.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dwSWK_53kzmqKDRibX-YLxmqrWT1PM9IHjfcMXjSjH6YfFpcT1cquWwTQW5u1Vcr-deAj2xcESbqHX_rng93Q' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-size: 12.8px;">Dirsek Bükü</span></div>
<br />
Yanımızdaki motoryat ayrılmış. Bir kaç yelkenli tekne daha bağlanıyor iskeleye. Akşam yemeği vakti geliyor yavaştan. İki levrek ayırtmıştım. Banu'lar balık yemeyeceklerini söylüyorlar. Ben de balığımı kimselerle paylaşmıyorum. Saat 21.00 gibi teknedeyiz. Huzurlu bir uykuya dalıyorum bu hafta ilk ve son kez havuzlukta, uyku tulumu içinde, defalarca uyanmama rağmen sabaha kadar esen rüzgar nedeniyle.<br />
<br />
<b>24 Mayıs 2016, Salı</b><br />
<b><br /></b>
Saat 6.00'da uyandık.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-QeDy4B5oS78/V1KBYsgekKI/AAAAAAAALo4/mBrRGOQ4BxUtObMYMy00tqiSEr-FVcsZgCLcB/s1600/IMG_5945.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://3.bp.blogspot.com/-QeDy4B5oS78/V1KBYsgekKI/AAAAAAAALo4/mBrRGOQ4BxUtObMYMy00tqiSEr-FVcsZgCLcB/s320/IMG_5945.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-Bjbav2k1ehQ/V1KBZDuJFjI/AAAAAAAALo8/hbb0NrxET8YbFlbzTYDSJHyIyuATs_iXgCLcB/s1600/IMG_5951.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://2.bp.blogspot.com/-Bjbav2k1ehQ/V1KBZDuJFjI/AAAAAAAALo8/hbb0NrxET8YbFlbzTYDSJHyIyuATs_iXgCLcB/s320/IMG_5951.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
6.40'ta koltuk halatlarını alıyoruz. Hedef, Tilos. 30 mile yakın yolumuz var. Yarım saat aküleri doldurmak için motorla seyrettikten sonra hemen yelkenleri açıyoruz ve Tilos'a kadar hiç kapatmıyoruz. Rüzgar, sancak başüstünden geliyor. 13-15 civarında ve hiç değişmeden Tilos'a kadar bizi 6-7 knot hızla götürüyor. Sadece bir kez, Simi'ye yaklaşırken balıkçı motoruna yol vermemiz gerekiyor. Onun dışında dosdoğru Tilos'a rota tutuyoruz. 13.15'te Tilos Koyu'nda 5 metreye demir atıyoruz. Hava güneşli, bulutlu ama denize girmeye bir tek Banu'nun cesareti yetiyor.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://4.bp.blogspot.com/-ZeblxQej9b4/V1KFSKhqQjI/AAAAAAAALpI/u_hCrKlTBTwqrg961VkhFmrdDzCxK02ZgCLcB/s1600/IMG_5983.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="https://4.bp.blogspot.com/-ZeblxQej9b4/V1KFSKhqQjI/AAAAAAAALpI/u_hCrKlTBTwqrg961VkhFmrdDzCxK02ZgCLcB/s320/IMG_5983.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Tilos</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Öğle yemeğimiz ton balıklı lavaştan ibaret. Koyda bayağı bir oyalanıyoruz. Saat üçe doğru 3-4 teknenin daha koya girmekte olduğunu görünce demiri toplayıp limana giriyoruz. Tombik bir liman görevlisi var rıhtımda. Koltuk halatını almakta ve geri vermekte bayağı zorlansa da sonunda yandaki Beneteau'ya azıcık yaslanarak da olsa tonoz alıp bağlanıyoruz. Sancağımızdaki teknenin sancağına gelen tekneye demir attırıyorlar. Tonoz kalmadı.<br />
Elektrik 7, su 5 Euro. Su depomuzu dolduruyoruz. Bir depomuz ise hala dolu. Tekneyi suyla yıkayabileceğimizi söylüyor marina görevlisi.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-RwOK4Q9Ge5Y/V1KRVhUzQ3I/AAAAAAAALpk/nUsw211XeTE8fO8ryntS4ob2SGHSF2dUwCLcB/s1600/IMG_5987.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://2.bp.blogspot.com/-RwOK4Q9Ge5Y/V1KRVhUzQ3I/AAAAAAAALpk/nUsw211XeTE8fO8ryntS4ob2SGHSF2dUwCLcB/s320/IMG_5987.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-ecB58QfLA0I/V1KRUc_V7oI/AAAAAAAALpY/HSR19wIMR7Uj_5xvuxqmu_206n7URu0nACLcB/s1600/IMG_5993.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://3.bp.blogspot.com/-ecB58QfLA0I/V1KRUc_V7oI/AAAAAAAALpY/HSR19wIMR7Uj_5xvuxqmu_206n7URu0nACLcB/s320/IMG_5993.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://2.bp.blogspot.com/-kyH5_jE3m40/V1KRVBXKx9I/AAAAAAAALpc/XqokQKV1S7U-geSl82P8mOATfLQdYqS0wCLcB/s1600/IMG_5998.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="https://2.bp.blogspot.com/-kyH5_jE3m40/V1KRVBXKx9I/AAAAAAAALpc/XqokQKV1S7U-geSl82P8mOATfLQdYqS0wCLcB/s320/IMG_5998.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Tilos Marina</td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-T3cP6JwMBBI/V1KS-Z-DltI/AAAAAAAALp8/31d2IzBIPmQDr0zFB4SFVTmPcR07zMuYACLcB/s1600/IMG_5997.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://4.bp.blogspot.com/-T3cP6JwMBBI/V1KS-Z-DltI/AAAAAAAALp8/31d2IzBIPmQDr0zFB4SFVTmPcR07zMuYACLcB/s320/IMG_5997.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Yanımızdaki tekne çıkıyor. İki tekne daha demir atarak yanaşıyorlar rıhtıma. Banu'la bizden önce kahveye gitmişlerdi. Biraz sonra biz de onlara takılıyoruz. Onlar kahve içmiş, ben Mitos bira içiyorum. Sonrasında sahilde uzun bir yürüyüş yapıyoruz. Ahmet bize katılmıyor. Hava o kadar sevimli ve deniz o kadar cazip bir hale geliyor ki saatler geçtikçe, keşke denize girsek.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-xiKlOeMJVvg/V1KSzBFQrxI/AAAAAAAALp0/xgfHKk8_3b4AhVsvru2NjojwQ-3UkRT5QCLcB/s1600/IMG_6042.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://3.bp.blogspot.com/-xiKlOeMJVvg/V1KSzBFQrxI/AAAAAAAALp0/xgfHKk8_3b4AhVsvru2NjojwQ-3UkRT5QCLcB/s320/IMG_6042.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-rgJeSScdHwM/V1KTcm0R8sI/AAAAAAAALqM/hEZw7PQ0pz4b_BtYHbPQ5NC2r5dnvWWOQCLcB/s1600/IMG_6005.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://1.bp.blogspot.com/-rgJeSScdHwM/V1KTcm0R8sI/AAAAAAAALqM/hEZw7PQ0pz4b_BtYHbPQ5NC2r5dnvWWOQCLcB/s320/IMG_6005.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-YcMkWUjQ3NI/V1KTdWrNaiI/AAAAAAAALqQ/tVio31TiygYejQDmsxOEwDQo1HgZ3ZFfACLcB/s1600/IMG_6024.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://3.bp.blogspot.com/-YcMkWUjQ3NI/V1KTdWrNaiI/AAAAAAAALqQ/tVio31TiygYejQDmsxOEwDQo1HgZ3ZFfACLcB/s320/IMG_6024.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-T30OPJczapA/V1KTwpqSX8I/AAAAAAAALqk/XqJcaqt-rT8s_zId6HRPtr0F9DrnkFhTgCLcB/s1600/IMG_6059.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://3.bp.blogspot.com/-T30OPJczapA/V1KTwpqSX8I/AAAAAAAALqk/XqJcaqt-rT8s_zId6HRPtr0F9DrnkFhTgCLcB/s320/IMG_6059.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-cdx6JCU5Qn8/V1KUM_HkmWI/AAAAAAAALqw/NFkiLnB20nwOkeTXp2SV76506Jz9BBAQACLcB/s1600/IMG_6065.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://3.bp.blogspot.com/-cdx6JCU5Qn8/V1KUM_HkmWI/AAAAAAAALqw/NFkiLnB20nwOkeTXp2SV76506Jz9BBAQACLcB/s320/IMG_6065.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://4.bp.blogspot.com/-kSX2u6I6INg/V1KUMg1G9NI/AAAAAAAALqs/CySJNdbqInoMwyoQ090gXxifBtTPYL8CQCLcB/s1600/IMG_6067.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="https://4.bp.blogspot.com/-kSX2u6I6INg/V1KUMg1G9NI/AAAAAAAALqs/CySJNdbqInoMwyoQ090gXxifBtTPYL8CQCLcB/s320/IMG_6067.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Koy'un sonundan Tilos'a bakış</td></tr>
</tbody></table>
Sahilde birbirinden güzel restoranlar keşfediyoruz akşam yemeği için. Ahmet ve Banu, köy içinde avlusunda hizmet veren bir evin restoranına (Michalis family Tavern) yer ayırtmışlar. Limana bakan süpermarketten eksiklerimizi tamamlıyor Ahmet. Ben, bir hışım tekneye gidip mayomu giyiyorum ve biraz yürüdükten sonra sahilden kendimi sulara bırakıveriyorum. Soğuk ama pırıl pırıl bir deniz. İki kulaç atıp peştemale sarılarak tekneye dönüyorum. Tekneye dönünce ritülemiz olan cin-tonik içiliyor birer kadeh. Sonrasında biraz oyalanıp restoranın yolunu tutuyoruz.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://3.bp.blogspot.com/-mL6aYH1gPeo/V1KVbHfxLYI/AAAAAAAALrE/srKdP4fOK_43zLAfFYxijzCJdpfewPozACLcB/s1600/IMG_6093.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="https://3.bp.blogspot.com/-mL6aYH1gPeo/V1KVbHfxLYI/AAAAAAAALrE/srKdP4fOK_43zLAfFYxijzCJdpfewPozACLcB/s320/IMG_6093.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Michalis Tavern</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-20PzWJS-V2o/V1KVaWxqltI/AAAAAAAALrA/_XOaR_W0W_A-xEoydsmUfBOOIlzQQ40CQCLcB/s1600/IMG_6098.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://1.bp.blogspot.com/-20PzWJS-V2o/V1KVaWxqltI/AAAAAAAALrA/_XOaR_W0W_A-xEoydsmUfBOOIlzQQ40CQCLcB/s320/IMG_6098.JPG" width="240" /></a></div>
<br />
Buradaki barbunlar, Manos'takilerden de büyük, ama öncesinde az yediğimiz için hepsini bitiriyoruz beyaz şarap ve uzo eşliğinde. Ama daha da barbun yemem artık. Kısa bir yürüyüşle teknemize dönerken hepimiz mutluyuz.<br />
<br />
<b>25 Mayıs 2016, Çarşamba</b><br />
7.00'de uyanıp kısa bir yürüyüş yapıyorum bu kez limanın soluna doğru.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-LhpM79t1sRI/V1KXYhwE1GI/AAAAAAAALrY/5bsFthGwQMQNhgDvuLAFZNDiP-tcIxtuwCLcB/s1600/IMG_6107.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://2.bp.blogspot.com/-LhpM79t1sRI/V1KXYhwE1GI/AAAAAAAALrY/5bsFthGwQMQNhgDvuLAFZNDiP-tcIxtuwCLcB/s320/IMG_6107.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-1wkkipl-0M8/V1KX1dFxLGI/AAAAAAAALrg/0-YojDGsRFI-vbNKhgqYkbTdwZdCLGq1wCLcB/s1600/IMG_6108.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://1.bp.blogspot.com/-1wkkipl-0M8/V1KX1dFxLGI/AAAAAAAALrg/0-YojDGsRFI-vbNKhgqYkbTdwZdCLGq1wCLcB/s320/IMG_6108.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-poyFo1A1BTg/V1KX1TlCbuI/AAAAAAAALrk/czHBval6m6s4_OuNHnFJ5Q9phGrHcaoLQCLcB/s1600/IMG_6110.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://2.bp.blogspot.com/-poyFo1A1BTg/V1KX1TlCbuI/AAAAAAAALrk/czHBval6m6s4_OuNHnFJ5Q9phGrHcaoLQCLcB/s320/IMG_6110.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-NRVQjYTRkLM/V1KX1fAalkI/AAAAAAAALro/yFD3ISJGyGEtsiPEoI_PIkg3QkicDu3ggCLcB/s1600/IMG_6119.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://2.bp.blogspot.com/-NRVQjYTRkLM/V1KX1fAalkI/AAAAAAAALro/yFD3ISJGyGEtsiPEoI_PIkg3QkicDu3ggCLcB/s320/IMG_6119.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Kahvaltı bugün teknede. Vaktimiz müsait, yolumuz kısa. O nedenle uzun, keyifli bir kahvaltı yapıyoruz. Sabah uyandığımızda hemen karşımızdaki mendireğin dışına aborda olmuş muhripten arada bir içtima düdükleri ve anonsları duyuluyor. Bir çelik yığını, sevimsiz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-rBiShX-9PKo/V1KYvZ8F8fI/AAAAAAAALr4/CH2jyzsvitofpKU0stfVUTLzkxbN474bQCLcB/s1600/IMG_6119.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://2.bp.blogspot.com/-rBiShX-9PKo/V1KYvZ8F8fI/AAAAAAAALr4/CH2jyzsvitofpKU0stfVUTLzkxbN474bQCLcB/s320/IMG_6119.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
8.45 gibi hareket ediyoruz. Bugün, Esma'nın klasik muhalefet günü. Koydan çıkmadan yelken açma kararıma başlayan itiraz, sonrasında camadanlı yelkeni trim yaparken devam ediyor ve sonlanıyor. Şükürler olsun.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dxIwAllDyS2HGZDKa3K0FmwyEKCRIq_NIH-iEJy6DPc85YBVjwdLCH8bEgh5x6Q_MIn55b4nR6WfklsUMtp6w' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-size: 12.8px;">Tilos'a bir kez daha veda</span></div>
<br />
Rüzgar sancaktan geliyor, apazla çok keyifli yelken yapıyoruz bir süre. Ama sonrasında dalgaların sallaması ile önce Ahmet'in midesi tutuyor, sonra da benimki.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dxC2Dux7WCGKRiwXTbjPA0uMzMUyvwoVpEF6BoBFnfQGtCkpvOH0OOyfxu-ybTb6qv1ZS8O9J0oRoM_X_47RQ' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-size: 12.8px;">Tilos'tan Halki'ye</span></div>
<br />
Vakit müsait, gözüme Alimia Adası'nı kestirdim. Geçen sene oraya girememiştik. Halki ve Alimia Adaları arasındaki küçük adacıklar ve kayalıkları gözeterek Alimia Adası'nın koyuna girerken yelkenleri indiriyoruz. Burada sadece bir balıkçı teknesi ve bol bol rüzgar var. Esma'nın gösterdiği kumluğa demir atıyoruz 5 metreye. Irgat kumandası kısa bir süre çalışıp sonra susuyor. Vinç kolu ile salıyorum demiri.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-D-jG2oZdyws/V1KeSYhwnkI/AAAAAAAALsI/me1YQvspHxcycR_3dPfUIOVCRfgx_0PTACLcB/s1600/IMG_6144.PNG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="179" src="https://4.bp.blogspot.com/-D-jG2oZdyws/V1KeSYhwnkI/AAAAAAAALsI/me1YQvspHxcycR_3dPfUIOVCRfgx_0PTACLcB/s320/IMG_6144.PNG" width="320" /></a></div>
<br />
<br />
Alargada yarım saat kadar eylenip kahve içip demiri topluyoruz. Rüzgar deli gibi esiyor kafadan. Yelken açmaya üşeniyorum, motorla basıp gidiyoruz Halki'ye doğru.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dxxIWfgfnP_GpVmbNUWuSRX25YKKu1NptGGQOBJ3etNezKlprzdkTqpniKOz6yX4tPtpzKvM_SdQ7VpEXrJ8g' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-size: 12.8px;">Alimia'dan Halki'ye</span></div>
<br />
<br />
Takıntılıyım biraz, geçen sene aborda olduğum yüzen T pontonun dışına aborda olmayı planlıyorum kafamdan yine. Koyun içine girince aynı yerin boş olduğunu görüyor, rahatlıyorum. Aborda olmakta nispeten daha iyiyim. Usturmaçalarımızı denize değecek kadar sarkıtıyoruz sancak bordadan. Yalnız sorun, iskelede koltuk halatlarımızı vereceğimiz kimsenin olmaması. Esma başüstünde, Banu kıç koltuk halatını hazırladı, tekneden atlamaya da hazırlandı. Usulca yanaşıyoruz iskeleye, rüzgar sancak başüstünden esiyor ama sorun yok. Bağlanmış tekneden halatlarımızı almaya geliyorlar sorun çözülüyor. Bir de çapraz almak istiyorum. Sonra görevli geliyor. İçeriye demir atarak kıçtan kara yanaşmamızı istiyor. Ben yerimden memnunum, hayatta olmaz. Neden diye soruyorum, büyük tekne gelebilirmiş. Gelirse bakarız deyip çapraz almaya gidiyorum tekneye. Koltuk halatları ile tekneyi çekerek biraz daha iskelenin sonuna getiriyorum teknenin kıçını. Önümüzde kocaman bir yer açılıyor. Sonra çaprazı almaya uğraşıyoruz. Bayağı bir uğraşıyoruz. Baş halatımız uzun olduğu için onun geri kalanını kullanarak kıça doğru bir çapraz alıyorum. Bir tane de vasattan kıça halat götürüyorum. Ama anlıyorum ki pürmeçe almayı pek bilmiyormuşum. Öndeki tekneye doğru hareketlenmemizi önleyecek açmazı aldığımdan eminim ama.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dw1_flRagGUjyex4tew8ntK5N6P5Ywl9OJVh_xybiCmaEYnispR7-FoGrpPZOtCKrHn-HRVvqf6qTyxDeZ-zA' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-size: 12.8px;">Halki</span></div>
<br />
Sonra Esma denize atlıyor Banu ile birlikte. Sonra da bir süre güneşleniyorlar teknede.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-hrnJPLwW8Ok/V1Ki1DK__WI/AAAAAAAALsU/gn-b0CWXJykdyFBHjW75q0t2R4bGX_D3QCLcB/s1600/IMG_6164.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://2.bp.blogspot.com/-hrnJPLwW8Ok/V1Ki1DK__WI/AAAAAAAALsU/gn-b0CWXJykdyFBHjW75q0t2R4bGX_D3QCLcB/s320/IMG_6164.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Ahmet, çoktan limandaki kahvelerden birinin yolunu tuttu bile. Bizden sonra iki tekne daha geliyor ve demir atarak kıçtan kara yanaşıyorlar iskelenin iç tarafına. Biri Türk teknesi. Halatlarını almaya yardımcı oluyorum.<br />
Sonunda yürüyüşe çıkabiliyoruz Esma ile. Bu kez adanın burnuna kadar yürümeyi başarıyoruz daracık sokaklarda yolumuzu bulup.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-FKrrBHl4FuY/V1Kjj09KREI/AAAAAAAALsg/3x74-HRZi58-GnEpUYnHam0n6BmF-5P7wCLcB/s1600/IMG_6182.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://2.bp.blogspot.com/-FKrrBHl4FuY/V1Kjj09KREI/AAAAAAAALsg/3x74-HRZi58-GnEpUYnHam0n6BmF-5P7wCLcB/s320/IMG_6182.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Sonra geri dönüp Ahmetler'e eşlik ediyoruz kısa bir süre.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-DOgSOiWrzpo/V1KkXn7jkKI/AAAAAAAALss/DJkHE_Rw3R877y9m693Ff139I0o8LHGoQCLcB/s1600/IMG_6201.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://2.bp.blogspot.com/-DOgSOiWrzpo/V1KkXn7jkKI/AAAAAAAALss/DJkHE_Rw3R877y9m693Ff139I0o8LHGoQCLcB/s320/IMG_6201.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-WqgRhECPxQI/V1KlEGFa7cI/AAAAAAAALs4/GoM0Ei2Dh6I5UIaygkSF-Jfaa5TfqLQrQCLcB/s1600/IMG_6202.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://2.bp.blogspot.com/-WqgRhECPxQI/V1KlEGFa7cI/AAAAAAAALs4/GoM0Ei2Dh6I5UIaygkSF-Jfaa5TfqLQrQCLcB/s320/IMG_6202.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Tekneye dönünce bir cesaret geliyor, Esma ile birlikte denize giriyoruz. Su yine soğuk ama çok güzel. Sonra Ahmet, cin-tonik hazırlamak üzere mutfağa girmeyi başarıyor. Önümüze küçük bir tekne bağlanmış, Tilos'ta yanımızdaki mavi yelkenli. Sorun kalmıyor böylece. Üzerimizi değişip kalın bir şeyler giyip kendimize yeni bir restoran bulmaya gidiyoruz hava kararmadan.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dznYDRv82G0Z7Tsqkyj21O8uaZhpfw8S10LDXHdT5umhbGc4HJAvu-5ySdyCaiz3vj29s0pB_B3Yq-xXQN-Ow' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-size: 12.8px;">Halki kilisesi</span></div>
<br />
Koskoca feribotlar gelip pıt diye kıçtankara yanaşıverince çok gülüyorum kendime 12 metrelik bir tekneyi yanaştırmayı başardım diye sevinmelerime, kendimi başarılı hissetmelerime.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-i1jHoURVRrQ/V1Kn7k8PAJI/AAAAAAAALtE/yOyir14oi4k6OlraDds4cQu7Nc6DOGG2wCLcB/s1600/IMG_6241.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://2.bp.blogspot.com/-i1jHoURVRrQ/V1Kn7k8PAJI/AAAAAAAALtE/yOyir14oi4k6OlraDds4cQu7Nc6DOGG2wCLcB/s320/IMG_6241.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Akşam yemeğinde merkezdeki restoranlardan (Magefseis) birindeyiz. Hava biraz rüzgarlı olduğu için içerideki masalardan birine oturuyoruz. Bu akşam barbun yok. İstesem de restoranda yok. Ahtapotlu bir tas kebabı gibi bir şey yiyorum, çok beğeniyorum.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-FR8DpjgEyYY/V1K6x87f_3I/AAAAAAAALtU/NAPXgooijtMCANJPevcKUhXum8yR6LuGgCLcB/s1600/IMG_6245.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://4.bp.blogspot.com/-FR8DpjgEyYY/V1K6x87f_3I/AAAAAAAALtU/NAPXgooijtMCANJPevcKUhXum8yR6LuGgCLcB/s320/IMG_6245.JPG" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-size: 12.8px;">Halki'de akşam yemeği</span></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://3.bp.blogspot.com/-QZrdK4Sh1KA/V1K6yOSIGCI/AAAAAAAALtY/AWXyJk9F6XYrLH01RpsqhNRLoRo2APsmgCLcB/s1600/IMG_6249.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="https://3.bp.blogspot.com/-QZrdK4Sh1KA/V1K6yOSIGCI/AAAAAAAALtY/AWXyJk9F6XYrLH01RpsqhNRLoRo2APsmgCLcB/s320/IMG_6249.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Halki'de akşam yemeği</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Yemek sonrası çok kısa bir yürüyüş ve bir cafede çay ve cheescake. Çayın yanına soğuk su getiriyorlar. Sonrasında tekneye gidip yatıyoruz.<br />
<br />
<b>26 Mayıs 2016, Perşembe</b><br />
Bu sabah 6.00'da uyanıp güneşin doğuşunu seyrediyorum. Kahvaltı teknede. Hafif bir kahvaltı yapıyoruz bu kez, deniz tutma korkusundan. Yolumuz uzun. Kısa süreli bir deniz yapıyorum. Sonra yanaşan feribotun ayrılmasını bekleyip koltuk halatlarını çözüyoruz. Bir saat motor seyri yapıp aküleri doldurduktan sonra cenovayı açıyoruz. 4 knot hızla gidiyoruz. Bir ara yine motor. Hava artınca yine cenova. 16-17 knot rüzgarda5-5.5 knot hızla gidiyoruz.<br />
Termik santrali geçince yine motor ve öğle yemeğine makarna. Sonra yine yelken. Acentayı arayıp gelişimizi haber veriyorum.<br />
Mandraki'ye dönerken yelkenleri indiriyoruz. Hava deli gibi esiyor. Girişte solda iki tekne arasındaki yerimizi göseriyorlar. 5 metreye demir atıp 30 metre zincir bırakıyorum. İki tekne arasına girmeden demir kasıyor. Yavaş yavaş zincir bırakarak iki tekne arasına sokuluyoruz. Sancağımızdaki teknenin kaptanı Türk. Koltuk halatlarımızı alıp bizi karaya bağlıyorlar. Motoru kapatıyoruz. Ebru, geçen seneki acentamızın çalışanı. Bize kiralık araba ayarlıyor beş dakikada. 30 Euro veriyoruz akşama kadar bir Suzuki için Lindos'a gitmeliymişiz. Bir saat sürermiş. Beş buçuk, altı gibi Ebru ile buluşup polise gideceğiz. Geçen sene hepsini Ebru halletmiş, bir polis falan görmemiştik. Bu sene biz polise gidecekmişiz. Arabaya atlayıp Lindos'a yollanıyoruz, Rodos içindeki sokaklarda kaybolarak, sonrasında doğru yolu bularak.<br />
<br />
Bir saat sonra Lindos'u görüyoruz tepeden.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-kYkGhP5GTOM/V1LiBiP_CEI/AAAAAAAALt0/0P23LDC1KZo6c8Zk1RzZd5fWyusIACcyQCLcB/s1600/IMG_6312.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="https://1.bp.blogspot.com/-kYkGhP5GTOM/V1LiBiP_CEI/AAAAAAAALt0/0P23LDC1KZo6c8Zk1RzZd5fWyusIACcyQCLcB/s320/IMG_6312.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Lindos</td></tr>
</tbody></table>
Ahmet, burayı çok iyi biliyor. Otoparklar var. Bir tanesine kadar daracık bir yoldan inip park ediyoruz. Plaj, yürüme mesafesinde. Restorana oturup birer frappe söylüyor Ahmetler. Ben bira söylüyorum.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-wzyQXR6GfrI/V1Lh9Q_lleI/AAAAAAAALts/nTUoamP1re0uI_Ab0nFtqbFTs1H2INKaACKgB/s1600/IMG_6301.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://1.bp.blogspot.com/-wzyQXR6GfrI/V1Lh9Q_lleI/AAAAAAAALts/nTUoamP1re0uI_Ab0nFtqbFTs1H2INKaACKgB/s320/IMG_6301.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://4.bp.blogspot.com/-rO_N2BNeKTA/V1LiCMik3HI/AAAAAAAALt4/wVofnNjoKW09H5BApfqrISfJywfyMO60ACKgB/s1600/IMG_6310.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="https://4.bp.blogspot.com/-rO_N2BNeKTA/V1LiCMik3HI/AAAAAAAALt4/wVofnNjoKW09H5BApfqrISfJywfyMO60ACKgB/s320/IMG_6310.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Lindos plajı</td></tr>
</tbody></table>
Çok zamanımız yok ama denize giresim geliyor. Mayo giyiyorum ve atıyorum kendimi Lindos'un soğuk sularına. Sonra süratle giyinip tekrar yola koyuluyoruz. 17.30'da gümrük randevumuz var.<br />
Bir saat sonra yeniden şehir merkezindeyiz. Benzin alıyoruz. 10 euroluk benzin harcamışız. Sonra telefon edip Ebru Hanım ile buluşuyoruz. Ticari limana kadar araba ile Ebru Hanım'ın motorunu takip edip kendimizi liman polisine gösteriyoruz. Gümrük işini Ebru Hanım hallediyor. Biz tekneye dönüp arabayı park edip anahtarı paspasın altına bırakıyoruz.<br />
Koltuk halatları bollaşmış, demir biraz taramış. Hava sert, çıkıp bir daha demir atmamız gerekecek. Motor çalıştırıyoruz, rüzgaraltı koltuk halatını bırakıyoruz. Banu elektrik kablosunu topluyor. O sırada Ebru Hanım geliyor, ücretini takdim edip tekneye dönüyorum. Demiri biraz fazla çekmiştik, Esma demirde, ben de ileri yol verip rüzgar koltuk halatını bırakıyorum. Teknelerin arasından çıkınca toplarım. Ancak daha yarım tekne boyu gidemeden iskelemizdeki Almanlar'ın teknesine yaslanıyoruz. Yandaki tekneden "ileri ver abi" dedikçe Mustafa Kaptan, bizim tekne iskelemizdeki teknenin zincirine doğru gidiyor. Bir ara zincirlerinin hareketlendiğini, yukarı doğru kalktığını görüyorum. "abi, koltuk halatı suda" dediğini duyuyorum Mustafa Kaptan'ın. Çekmeye çalışıyorum ama halat gelmiyor. Ben iki tekne arasından çıkmış durumdayım ama teknenin başı Almanlar'ın teknesinin başına, kıçı da Mustafa'nın teknesinin burnuna dönmüş durumda. Almanların "Allahım" ifadeli suratlarını görünce tornistanı veriyorum ve sudaki halatı pervaneye doluyorum. "Dütt" diye bir ses geliyor ve motor susuyor. Kendi teknelerini korumak üzere bizim tekneyi tutmuş olan Almanlar'a "bizi bırakmayın" diyorum. Onlar o sırada "back, back" deyip duruyorlar ama motorumuz çalışmıyor dediğimde yüzlerindeki ifadeyi unutmayacağım. "Bu tekneyi tutarak buraya baştan kara sokacağız" diyorum, bir koşu bir koltuk halatı kapıp geliyorum. Elle tuta tuta, ite çeke tekneyi iki tekne arasına baştankara sokuyor ve vasattan bağlıyorum Almanların teknesine. Sağolsun Mustafa Kaptan da kıçımızı kendi teknesinin iskele başomuzluğuna bağlıyor. Karadan da teknenin rıhtıma çarpmasını önleyecek kadar bir destek verdiklerinde demiri toplayıp çıkıp geri gelip bağlanma işimiz tamamlanmış oluyor (!). Yandaki teknedeki Almanlar ile daha samimiyiz artık. Mustafa Kaptan ise bir tane. "Olur böyle şeyler" deyip gönlümü alıyor.<br />
Şimdi işimiz var. Karizmayı zaten çizdirmiş durumdayız ama halatı da çözmemiz lazım pervaneden. Mayoyu ve eldivenleri giyip gözlüğü takıyorum. Elime de keskin bir bıçak alıp Rodos Mandraki Limanı'nın pis sularına bırakıyorum kendimi. Koltuk halatı, sancak kıç omuzluktan suya inmiş, dümen palası ile tekne karinası arasından sıkışarak geçmiş oradan da pervaneye dolanmış. Dümen palası üzerindeki halatı kesiyorum ama pervaneye dalmam mümkün değil. Balık adam çağıralım diyorlar, inat edecek durumum yok, kabul ediyorum.<br />
On dakikaya balık adam geliyor. Ahmet ile konuşuyorlar. Yarın polis ile birlikte geleceğini söylüyormuş adam, ben kıçta durumumu analiz ederken. Sonra kendi koltuk halatımız ile sorun yarattığımıza emin olunca dalmaya karar veriyor. Beş dakika sonra botu ile giyinmiş olarak geliyor Nikos. Teknemizin emniyette olup olmadığını soruyor. İki tekneye bağlı olduğumuzu söylüyoruz. Yandaki teknenin motorunu kapatmasını istiyor. Kapattırıyoruz. Suya girip halat ile geri çıkması beş dakika sürüyor. Resmini çekiyoruz. Bir kaç yüz euroyu gözden çıkardım ben, duyduklarımdan aklımda kalanlara dayanarak. 300 euro istiyor. "Yok yahu" diyorlar bizimkiler "30 euro istedi adamcağız". Gerilmişim demek ki. İşittiğimi algılayamamışım. 30 euro verip teşekkürlerle vedalaşıyoruz Nikos ile.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://2.bp.blogspot.com/-7lpZnoQSR34/V2Vb8RwsmVI/AAAAAAAALu8/bC2jQEoNykgfXaL4qbyASJpIZMnkJ9s3gCLcB/s1600/IMG_6323.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="https://2.bp.blogspot.com/-7lpZnoQSR34/V2Vb8RwsmVI/AAAAAAAALu8/bC2jQEoNykgfXaL4qbyASJpIZMnkJ9s3gCLcB/s320/IMG_6323.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Rodos'lu Nikos</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Tekrar çıkıp demir atıp geri geleceğiz. Ekip gergin, kaptanın karizması yerlerde. Motor tıkır tıkır çalışıyor. Halatlarımızı çözüp tornistanda iki tekne arasından çıkıyoruz. Mürettebatın "daha deneyimli birisini alsa mıydık tekneye" önerilerini savuşturup limanın karşı kıyısındaki teknelere kadar yaklaşıyorum. Öğlenkinden biraz daha uzağa olmak kaydıyla yine demir atıp geri geri sokuluyoruz komşularımızın teknelerinin arasına. Rüzgar yine deli gibi esiyor ama sorun yok, yavaş yavaş giriyoruz yerimize. Zaten Mustafa Kaptan daha neredeyse iki tekne arasına girmeden rüzgar üstü koltuk halatımızı alıp teknesinde yürüyerek rıhtıma kadar götürüp bağlamaya hazır. İki tekne arasına girmeden demirin tuttuğundan emin oluyorum bir kez daha. Tekrar tornistan ile iki tekne arasına girip koltuk halatlarını bağlayıp motoru kapatıyorum.<br />
<br />
"Wellcome back" diyorlar Almanlar. Bir kırmızı şarap ikram ediyoruz onlara. Mustafa Kaptan'a da bir cin ve tonik. Almıyor Mustafa Kaptan. Israrla bizden bir anı olsun diye teknesine bırakıyorum ve uzun soluklu bir sohbetimiz oluyor. Hollandalı patronunu bekliyormuş. Levrekler hazırmış. Tekrar teşekkür ediyorum yardımları ve desteği için.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://3.bp.blogspot.com/-AP70NCQWj-Y/V2VbtBJQBkI/AAAAAAAALu0/weKKTwI0vFwD7askQX2-QpMJmiggj_oYwCLcB/s1600/IMG_6325.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="https://3.bp.blogspot.com/-AP70NCQWj-Y/V2VbtBJQBkI/AAAAAAAALu0/weKKTwI0vFwD7askQX2-QpMJmiggj_oYwCLcB/s320/IMG_6325.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Mandraki Limanı'nda atraksiyon sonrası huzur</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Üstümüzü değişip cin toniklerimizi yudumladıktan sonra Vedat Milör'ün çok tavsiye ettiği "Tamam" isimli lokantayı bulmak üzere şehrin sokaklarına bırakıyoruz kendimizi. İlk arkamızı döndüğümüzde Erözenci Ailesi'nin arkamızda olmadıklarını görüyoruz. On dakika sonra geliyorlar, adres sormuşlar. Biz Esma ile alışkın değiliz adres sormalara. Haritaya bakıp buluruz yolumuzu ya da kaybolmaktan keyif alırız. Sekiz kere daha adres sorduktan sonra lokantayı buluyoruz. Kapıda 20 dakika sonrasına yer ayırtmaya çalışan bir kaç kişiyi dirseğimiz ile iterek "biz, şimdi girmek istiyoruz" talebimizin hemen olumlu karşılanmasını sağlıyoruz. Küçücük bir restoran burası. Cam kenarında dört kişilik masaya oturtuyorlar hemen. Bütün çalışanlar güleryüzlü. Restoran sahibi İstanbul'dan geldiğimizi öğrenince Vedat Milör'ü soruyor. Buraya gelme sebebimizin o olduğunu söylüyoruz. Şarap ve yemek takdimleri çok keyifli. Yediklerimiz lezzetli. Bir de şarap kadehi kırmama rağmen (!) makul bir hesap geliyor.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-qWbtIhd-N9c/V2VcY4iKXFI/AAAAAAAALvM/BRzR2B4nojobrSryar4664KorBjwv410ACLcB/s1600/IMG_6334.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://3.bp.blogspot.com/-qWbtIhd-N9c/V2VcY4iKXFI/AAAAAAAALvM/BRzR2B4nojobrSryar4664KorBjwv410ACLcB/s320/IMG_6334.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-3Z8M8eK2FBI/V2VcXsculQI/AAAAAAAALvI/ur433_VMaTk4-fl-SAPjZYHg-o5z1qNQQCLcB/s1600/IMG_6336.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://1.bp.blogspot.com/-3Z8M8eK2FBI/V2VcXsculQI/AAAAAAAALvI/ur433_VMaTk4-fl-SAPjZYHg-o5z1qNQQCLcB/s320/IMG_6336.JPG" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-jUNiqScqqzA/V2Vc_eAUXbI/AAAAAAAALvc/Ko_oZ0dZK0M0UUFOIjV0RFnsiArvoNBuQCLcB/s1600/IMG_6342.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://1.bp.blogspot.com/-jUNiqScqqzA/V2Vc_eAUXbI/AAAAAAAALvc/Ko_oZ0dZK0M0UUFOIjV0RFnsiArvoNBuQCLcB/s320/IMG_6342.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Keyifli bir şekilde tekneye dönmek üzere yola koyuluyoruz. Ama bir kafede geç saat kahvesi içmemiz gerekiyor. Yarım saat de bir kafede oturuyoruz. Dönüş yolu daha kolay. Dümdüz sokaktan inince limandayız. Koltuk halatları hala gergin. Yarın sabah Rodos'un batısından esen fırtınanın kırıntıları ile döneceğiz Türkiye'ye. Yatıyoruz. Gece boyunca rıhtıma vurma sesi işitiyor muyum diye defalarca uyanarak deli gibi esen rüzgarda.<br />
<br />
<br />
<span style="font-weight: bold;">27 Mayıs 2016, Cuma</span><br />
Sabah 5.30'da ayaktayız. Hazırlıklarımızı tamamlayıp 6.00 gibi motoru çalıştırıyoruz. Yanımızdaki tekneler henüz uyuyorlar.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://3.bp.blogspot.com/-gbUfHGhMOh8/V2VfX4ngIQI/AAAAAAAALvs/sn4jcX-a4MAr7bpx8KjXVayJ6ZvSXFEwACLcB/s1600/IMG_6347.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="https://3.bp.blogspot.com/-gbUfHGhMOh8/V2VfX4ngIQI/AAAAAAAALvs/sn4jcX-a4MAr7bpx8KjXVayJ6ZvSXFEwACLcB/s320/IMG_6347.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Rodos'a veda</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Elektriğimizi ve rüzgaraltı koltuk halatımızı söküp rüzgarüstü koltuk halatımızı da Banu'ya emanet edip bir hışım çıkıyoruz iki teknenin arasından sorunsuz bir şekilde. Koltuk halatının son 30 cm'i bir süre bizimle gelmemeye karar verse de sonunda üzerindeki yüke dayanamayıp karayı bırakıyor. Sonra demiri topluyoruz. Mandraki Limanı'ndan çıkar çıkmaz camadanlı yelkenlerimizi açıyoruz ama rüzgar bütün şiddeti ile iskele bordadan geliyor. Bu açı ile yelken yapmak bana çok huzurlu gelmediğinden motor çalıştırıp bumbayı ortaya alıyoruz ve motor yelken Kadırga Burnu'na doğru yola koyuluyoruz. Ekibin tedirginliği nedeniyle herkesin can yeleklerini giymesini istiyorum. Rüzgar 20-25 arasında esiyor. Dalgalar ise 1 metre kadar. Zaman zaman dalgaları yandan değil de başomuzluktan almak için rotamdan çıkıyor ve bir süre Serçe yönünde dümen tutmak zorunda kalıyorum. Ahmet'inkileri bilemiyorum ama Banu'nun duaları uzaktan hissedilebiliyor. Islanan kot pantolonunu bir süre sonra şort ile değiştiren Ahmet'in keşke getirseymiş iyi olacağını bildiğimiz ama şimdi Istanbul'daki evde duran bir trecking pantolonu olması bir haftadır espri konularımızdan.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-CjlX6kZuvq8/V2VfiWrMCLI/AAAAAAAALwA/DuvoxUebcSc3K9YbuK4E2tWN_w5vdxUBQCLcB/s1600/IMG_6355.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://1.bp.blogspot.com/-CjlX6kZuvq8/V2VfiWrMCLI/AAAAAAAALwA/DuvoxUebcSc3K9YbuK4E2tWN_w5vdxUBQCLcB/s320/IMG_6355.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-_RkyBvVX2AM/V2Vfifm8-xI/AAAAAAAALv8/yM8nicVsmRUrzL7F0owYM5oPhVCDk78xgCLcB/s1600/IMG_6357.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://1.bp.blogspot.com/-_RkyBvVX2AM/V2Vfifm8-xI/AAAAAAAALv8/yM8nicVsmRUrzL7F0owYM5oPhVCDk78xgCLcB/s320/IMG_6357.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-dckyeJ-VbNc/V2VffFaC90I/AAAAAAAALv0/heh_Z39R2csF3zjrYVbvOaWafI887FOOwCLcB/s1600/IMG_6359.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://3.bp.blogspot.com/-dckyeJ-VbNc/V2VffFaC90I/AAAAAAAALv0/heh_Z39R2csF3zjrYVbvOaWafI887FOOwCLcB/s320/IMG_6359.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Bir tek Banu'da ıslanmaz yazlık bir pantolon var, bizler şort ve üzerimizdeki polar ve su geçirmez montlar ile azıcık üşümemize rağmen rahatız.<br />
Türkiye karasularına girip kıyıya biraz yaklaşmamız 3 saatimizi alıyor ve rüzgar makul seviyelere iniveriyor. Hemen cenovayı da açıp motoru kapatıyoruz. Müziği de açıyorum, klasik bir müzik parçası ruhlarımızı huzura kavuşturuyor. Artık yeniden yelken yapıyor olmanın keyfini yaşıyoruz. Rotamızı düzeltip Kadırga Burnu'na yöneliyoruz yeniden.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dygWQc_xvf5mavey5wmToiH528vBxUeVoii3b2YTJG1krxhPCaJc_h7lNKzmQE7XTK6bQsjOBQqF4lpSyNIWA' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<br />
Saat 10.00 gibi Kadırga Koyu'na girip koyun girişinde sağda kalan boğaza dönüp demir atıyoruz. Rüzgar boğazdan estiği için pruvamız Marmaris'e dönük bir süre alargada kalacağız.<br />
Kahvaltımızı hazırlarken ben bir denizin tadına bakıp geri çıkıyorum. Keyifli bir kahvaltı sonrası 12.30 gibi demir almayı kararlaştırıp dinleniyoruz.<br />
Arada bir demirimiz biraz tarar gibi oluyor ama sorun yok, rüzgara dönük duruyoruz bir süre daha.<br />
Saat 12.00 gibi demir toplamaya karar veriyoruz. 13.30 gibi Murat ile gümrük pontonunda buluşmak üzere randevulaşıyoruz. Rüzgar çok fazla ama her zamanki gibi kafadan geldiğinden motor basıp yollanıyoruz Marmaris'e.<br />
<br />
13.31'de yüzer pontona aborda olup motoru kapatıyoruz.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-0cElgd_0JXo/V2VkZP0Kk_I/AAAAAAAALwY/7YQeIQNkfBgepKyDtvxgnevqVif2sRFygCLcB/s1600/IMG_6372.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="https://1.bp.blogspot.com/-0cElgd_0JXo/V2VkZP0Kk_I/AAAAAAAALwY/7YQeIQNkfBgepKyDtvxgnevqVif2sRFygCLcB/s320/IMG_6372.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Marmaris gümrük pontonu</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-xISIxxu-axE/V2VkZG3eZ-I/AAAAAAAALwU/6ygEpoyK-iAGPvSyQapt7Sc4z9pXZIOcgCLcB/s1600/IMG_6374.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://2.bp.blogspot.com/-xISIxxu-axE/V2VkZG3eZ-I/AAAAAAAALwU/6ygEpoyK-iAGPvSyQapt7Sc4z9pXZIOcgCLcB/s320/IMG_6374.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Polis ve gümrük işlemlerinden sonra sıra geliyor mazot almaya. Mazot iskelesine de sorunsuz bağlanıyoruz. 72 litre azot harcamışız. Çokça yelken yapmıştık oysa. Ödemeyi yapıp iskeleden tornistan ile ayrılıyoruz. Yüksel Yatçılık'ın pontonuna da beş dakikada bağlanıp motoru kapatıyoruz.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://4.bp.blogspot.com/-6-TGf7XcN_0/V2VkweIZdtI/AAAAAAAALws/2SGCnnW6S_U_qvlfPgSA2HILFApkgaWNACLcB/s1600/IMG_6381.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="https://4.bp.blogspot.com/-6-TGf7XcN_0/V2VkweIZdtI/AAAAAAAALws/2SGCnnW6S_U_qvlfPgSA2HILFApkgaWNACLcB/s320/IMG_6381.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Famiel S/Y</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-iUad3MGhujU/V2VkqmG_4PI/AAAAAAAALwg/MLkQ7e6BrrclJ1xScA4HKG2olh1v12ohwCLcB/s1600/IMG_6380.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://3.bp.blogspot.com/-iUad3MGhujU/V2VkqmG_4PI/AAAAAAAALwg/MLkQ7e6BrrclJ1xScA4HKG2olh1v12ohwCLcB/s320/IMG_6380.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Ahmetler hemen duşa ve sonrasında Pineapple'a gidiyorlar. Benim tekneden ayrılmam zamanımı alıyor. Bırakasım yok tekneyi her zamanki gibi. Sonra önce duş, sonra Pineapple'da akşam yemeği, tekneden bavulları indirme, acemiliklerime rağmen iki yıldır beni Yunan Adaları'nda güvenle dolaştıran Famiel'e teşekkür ve veda, biraz geciken VIP servis için endişelenmeler ve ver elini Dalaman Havaalanı.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-VBJfi--wFJ4/V2VlEbmOBhI/AAAAAAAALw4/Om9BGZXurf8x9S8n3Mar6U0wh7cBAFZAQCLcB/s1600/IMG_6385.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://1.bp.blogspot.com/-VBJfi--wFJ4/V2VlEbmOBhI/AAAAAAAALw4/Om9BGZXurf8x9S8n3Mar6U0wh7cBAFZAQCLcB/s320/IMG_6385.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-gPkxU0Za2WE/V2VlOLgqqXI/AAAAAAAALxE/y3nTrqANP2EKq1R9P1KDF0z9n1ULsRlgACLcB/s1600/IMG_6386.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://1.bp.blogspot.com/-gPkxU0Za2WE/V2VlOLgqqXI/AAAAAAAALxE/y3nTrqANP2EKq1R9P1KDF0z9n1ULsRlgACLcB/s320/IMG_6386.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-oa_OTj5TvLY/V2VlM4wasWI/AAAAAAAALxA/4SdWb_1Oc2YYc6Yd7mhnKK6XTrZyHS5mwCLcB/s1600/IMG_6391.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://2.bp.blogspot.com/-oa_OTj5TvLY/V2VlM4wasWI/AAAAAAAALxA/4SdWb_1Oc2YYc6Yd7mhnKK6XTrZyHS5mwCLcB/s320/IMG_6391.JPG" width="320" /></a></div>
<br />Tayfun Gülerhttp://www.blogger.com/profile/15895150340376020508noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5142228431658330942.post-52202590477381920192015-12-01T23:45:00.000+02:002016-02-04T16:47:48.016+02:003. GÖKOVA SEFERİ<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
Bu sene haziran başına Yunan Adaları, ekim başına da katamaran planı neredeyse yeniyılın ilk aylarında planlanmış ve angajmanları yapılmış olmasına karşın, kurban bayramının dayanılmaz hafifliği, son anda bir yelken ihtiyacı daha doğmasına neden oldu. Hafiften bir önpişmanlık, çokça "yahu, hayat kısa" bahanesi ile tekneyi ve Adanalı ama Istanbul'da yaşayan arkadaşlarımızı ikna etme çabaları. Sinan ve Handan, hemen "evet" derken diğer arkadaşlardan olumlu yanıt bir türlü gelemedi, kendilerini bir türlü ayarlayamadılar.<br />
Uçak biletleri alındı, ön hazırlıklar tamamlandı. Üçüncü aileden olumsuz yanıt gelmesiyle birlikte Beyhan'a haber uçtu, "evet" yanıtı alındı.<br />
Benim için değişik bir süreç olacak. Bir hafta Gökova, bir hafta iş, sonrasında yine bir hafta katamaran. Daha ne isterim.<br />
Global Sailing'ten yine indirimli bir 47 feet tekne ayarlandı. Tekne büyük ihtimalle geçen sene çıktığımız Wahoo olacak. Geniş bir master kabini, arkada iki tane kabini daha var.<br />
Yiyecek-içecek listesi kontrol ediliyor. Uçuş günü heyecanla beklenmeye başlıyor.<br />
<br />
<b>19 Eylül 2015, Cumartesi</b><br />
Uçuş için daha ucuz olduğundan yine Pegasus ve Sabiha Gökçen-Dalaman uçuşuna bilet alındı. Hangi akla hizmet ettiysek, sabah ilk uçuş yerine 10.30 uçuşuna bilet aldık. Pegasus da bizi pişman etmek için elinden geleni yaptı tabii. Hiç açıklamasız, sadece tableya bakarak öğrendiğimiz tehirler, burnumuzdan getirdiği yetmezmiş gibi iyice geçe kalmamıza neden olarak beni gerim gerim gerdi. Saat 13.30 gibi açlıktan ölmek üzere iken aldığımız sandviçlerin ilk lokmalarını ısırırken uçağa davet anonsu yapıldı. Sandviçleri yuttuk ve uçağa bindik. Bir saat uçsak, Dalaman'a iniş 14.30. Bavullar yarım saatte çıkıyor, saat 15.00. Karacasöğüt, bir buçuk saat, saat oldu 16.30. Brifingti, alışverişti, tekneye yerleşmeydi derken saat 17.30. Löngöz'e bir saatlik yol var. Hava kararmadan bağlanmak için yarım saat kalıyor bana. B planı, geceyi Karacasöğüt'te geçirmek. İnşallah daha fazla aksilik olmaz.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-vzotdEpK9IQ/Vl4HYRzExGI/AAAAAAAALWo/cjb7SR1pTAc/s1600/IMG_0430.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="https://4.bp.blogspot.com/-vzotdEpK9IQ/Vl4HYRzExGI/AAAAAAAALWo/cjb7SR1pTAc/s320/IMG_0430.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Sabiha Gökçen'de başımıza geleceklerden henüz habersiz ve mutlu iken</td></tr>
</tbody></table>
Uçak bir saat sonra Dalaman'a iniyor ve ilk defa, bavullarımız 10 dakika içinde elimizde. Global Sailing'in yolladığı servisi hemen buluyoruz. Bir buçuk saat sonra bir kez daha <a href="http://globalsailing.com.tr/" target="_blank">Global Sailing</a>'in dayanılmaz ortamındayız. Deniz Hanım karşılıyor bizi. Bavullarımızı hemen tekneye atıveriyoruz. Bir kez daha Wahoo misafir edecek bizi.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-oAxKoZenIYc/Vl4KWLcRoII/AAAAAAAALW4/7zCoH2fOx7k/s1600/IMG_0438.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="https://1.bp.blogspot.com/-oAxKoZenIYc/Vl4KWLcRoII/AAAAAAAALW4/7zCoH2fOx7k/s320/IMG_0438.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Wahoo</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-r3bKVHf-6VU/Vl4KWPx5w0I/AAAAAAAALW0/EC3PLRvk4QE/s1600/IMG_0436.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="https://4.bp.blogspot.com/-r3bKVHf-6VU/Vl4KWPx5w0I/AAAAAAAALW0/EC3PLRvk4QE/s320/IMG_0436.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Karacasöğüt</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-gJvdA5KJuqI/Vl4KdZwCjTI/AAAAAAAALXA/i2L6OQ316Mw/s1600/IMG_0439.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="https://2.bp.blogspot.com/-gJvdA5KJuqI/Vl4KdZwCjTI/AAAAAAAALXA/i2L6OQ316Mw/s320/IMG_0439.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Global Sailing iskelesi</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-CmSYM1A3OWs/Vl4K5Aus8dI/AAAAAAAALXM/yRoexLErTio/s1600/IMG_0440.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="https://1.bp.blogspot.com/-CmSYM1A3OWs/Vl4K5Aus8dI/AAAAAAAALXM/yRoexLErTio/s320/IMG_0440.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Büyük Usta, Sadun Boro için hazırlanmış köşe</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<br />
Alışverişimizin bir kısmını önceden sipariş vermiştik. Geçen sefer fark etmemişim, burada küçük bir market var. Bilsem, bütün siparişi verebilir ve ikinci bir market alışverişine zaman ve efor harcamam gerekmezmiş. Geri kalan ihtiyacımızı karşılamak üzere yine Deniz Market'e gidiyoruz, hanımlar arabayla, Sinan ve ben yürüyerek.<br />
Hızlı bir şekilde alışverişi tamamlıyoruz. Doblo ile malzeme Global Sailing'in kapısına kadar taşınıyor, hanımları taksi ile getiriyorlar. Tesisin içine Deniz Market arabasının girmesine izin verilmediği için paketleri araçtan alıp el arabasına yüklüyoruz. İskeleye kadar bize yardımcı oluyorlar. Tekneye elden ele atıveriyoruz torbaları. Süratlice yerleştiriyor hanımlar. Sonra Deniz geliyor ve uzun uzun tekneyi bir daha anlatıyor bize bir sene aradan sonra. Yine her şey muntazam, titizlikle yerleştirilmiş ve etiketlenmiş. Tekne yine tertemiz.<br />
Saat 18.00 gibi ayrılıyoruz iskeleden. Bir saatlik yolumuz var, hava da saat 19.00 gibi kararmaya başlayacak. İstikamet Löngöz.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-KbGViBYLo40/Vl4Ng0wqEEI/AAAAAAAALXc/dYAtXCOytqw/s1600/IMG_0442.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="https://2.bp.blogspot.com/-KbGViBYLo40/Vl4Ng0wqEEI/AAAAAAAALXc/dYAtXCOytqw/s320/IMG_0442.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Sinan ve Handan</td></tr>
</tbody></table>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-pGuhx_mlhWw/Vl4NmwtVlwI/AAAAAAAALXs/3io4yoGoq7M/s1600/IMG_0443.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="https://3.bp.blogspot.com/-pGuhx_mlhWw/Vl4NmwtVlwI/AAAAAAAALXs/3io4yoGoq7M/s320/IMG_0443.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Beyhan</td></tr>
</tbody></table>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-u5C71p4ffWc/Vl4Na3yI-3I/AAAAAAAALXY/tDyWiqjYyig/s1600/IMG_0446.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="https://4.bp.blogspot.com/-u5C71p4ffWc/Vl4Na3yI-3I/AAAAAAAALXY/tDyWiqjYyig/s320/IMG_0446.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Esma</td></tr>
</tbody></table>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-p1vRw_A6PnM/Vl4NltJvGzI/AAAAAAAALXk/kVoADPmO0ao/s1600/IMG_0448.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="https://2.bp.blogspot.com/-p1vRw_A6PnM/Vl4NltJvGzI/AAAAAAAALXk/kVoADPmO0ao/s320/IMG_0448.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Ben</td></tr>
</tbody></table>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-6RPoSu8t7FY/Vl4NtQoQL6I/AAAAAAAALX0/rniKGJY7WbM/s1600/IMG_0449.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="https://4.bp.blogspot.com/-6RPoSu8t7FY/Vl4NtQoQL6I/AAAAAAAALX0/rniKGJY7WbM/s320/IMG_0449.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Löngöz'e doğru</td></tr>
</tbody></table>
Hava güzel, rüzgar yok. Motor ile bir saatte Löngözdeyiz. Löngöz bu kez de şansımıza çok tenha. Daha önce iki kez demirlediğimiz kıyıya 16 metreye demir bırakarak yanaşıyoruz. Koltuk halatı bağlama görevini Sinan hallediyor. Çok kısa bir sürede ve bir kerede bu işi hallettiğimiz için çok mutluyum.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-M2j0qfzePRw/Vl4QaECTE4I/AAAAAAAALYE/K3j8cugLfxY/s1600/IMG_0453.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="https://3.bp.blogspot.com/-M2j0qfzePRw/Vl4QaECTE4I/AAAAAAAALYE/K3j8cugLfxY/s320/IMG_0453.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Löngöz</td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dyMZkgu-antT2tTTSdwMLnsXRIbfNzETzUu57eGu3Tls2BrLxWvCp5q2PYtkdEizw4fHFjPPy47NPri2w' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<br />
<br />
Sinan'dan sonra denize giren ikinci adam da ben oldum. Hanımların canı pek çekmedi denize girmeyi. Zaten bir süre sonra da çiselemeye başladı hava.<br />
<br />
Akşam yemeğinde piliç kroket ve makarna var. Bira ve şarap ile ilk geceyi kutluyoruz. Beyhan erken yatıyor. Sinan ile biz havuzlukta yatıyoruz. Ben sabaha kadar, Sinan bir kaç saat süreyle...<br />
<b><br /></b>
<b>20 Eylül 2015, Pazar</b><br />
<br />
Saat 7.30'da uyanıyorum. Hava kapalı. Yine de denize girmek şart. Koy, acayip sessiz.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-D3PXhE6jgVk/Vl6rjCQk3NI/AAAAAAAALYo/HULw6v0DxO8/s1600/IMG_0456.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="https://4.bp.blogspot.com/-D3PXhE6jgVk/Vl6rjCQk3NI/AAAAAAAALYo/HULw6v0DxO8/s320/IMG_0456.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Löngöz'de sabah</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-dtyoBzWJ17w/Vl6rjFlRHfI/AAAAAAAALYs/GTgZ22cpgbk/s1600/IMG_0458.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://2.bp.blogspot.com/-dtyoBzWJ17w/Vl6rjFlRHfI/AAAAAAAALYs/GTgZ22cpgbk/s320/IMG_0458.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Bir süre sonra Sinan ve Handan da uyanıyor ve bir cesaret denize giriyorlar. Handan uzunca bir yüzüşten sonra ancak geri geliyor.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-InW1OpBwnHI/VmMztxgJq5I/AAAAAAAALZA/_qiCdp_0XZk/s1600/IMG_0462.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://4.bp.blogspot.com/-InW1OpBwnHI/VmMztxgJq5I/AAAAAAAALZA/_qiCdp_0XZk/s320/IMG_0462.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Kahvaltımıza bolca arı eşlik ediyor. Bugün Çökertme'ye gideceğiz. Yolumuz uzun değil. O nedenle kahvaltıya başlama saatimiz de geç, bitiriş saatimiz de.<br />
Kahvaltı sonrasında botu indiriyoruz büyük bir zahmetle. Bu, matafora işi iki senedir bizi bozuyor. Botu indirmek ve sonrasında tekrar yukarı almak eziyet oluyor her seferinde. Ama Sinan hevesli ve inatçı.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-I5zlyM64AQU/VmM0avqoMPI/AAAAAAAALZI/mrbWmHaAI6o/s1600/IMG_0465.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://4.bp.blogspot.com/-I5zlyM64AQU/VmM0avqoMPI/AAAAAAAALZI/mrbWmHaAI6o/s320/IMG_0465.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Haftalık planımız, geçen senekinin aynı rotayı yapmak şeklinde. Bu akşam Çökertme, yarın Knidos, sonra Büyük Çatı, ardından Saklı Liman ve son olarak Değirmenbükü ve son durak, Karacasöğüt. Ancak pazartesi akşamından başlamak üzere salı günü şiddetlenecek güneyli bir fırtına gösteriyor meteoroloji. Rodos'un oralarda fazlaca olmak üzere hava kötü olacak. O nedenle Knidos yerine alternatif olarak ne yapabilirim diye de düşünüyorum dünden beri.<br />
<br />
Herkes işini tamamladıktan ve koltuk halatlarını çözüp botu da mataforaya geri aldıktan sonra sıra geliyor demiri almaya. Demiri sonuna kadar çekince baş ıstralyanın somununun altına sıkışıyor. Sinan'ın problem keşfetmeye ve sonrasında çözmeye odaklı beyni bu sorunu hemencecik çözüyor. Kavatelayı sökmeye niyetlenen beni bir kenara itip tamir kutusundaki anahtarın sapını kullanarak demiri sıkıştığı yerden zorlayarak kurtarıyor. Ardından yola koyuluyoruz. Bulaşıklar hemen yıkanıyor ve teknenin pruvası, Çökertme'ye döndürülüyor. 15 millik yolumuz var. Esma'nın önerisi ile Çökertme'de iskeleye bağlanmadan önce koya girişte solda kalan demirleme yerlerinden birine demirleyip bir kaç saat geçireceğiz.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-bPIg2fbzVHQ/VmM4O4dqQrI/AAAAAAAALZY/2cC3qlQtK4c/s1600/IMG_0466.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="https://2.bp.blogspot.com/-bPIg2fbzVHQ/VmM4O4dqQrI/AAAAAAAALZY/2cC3qlQtK4c/s320/IMG_0466.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Çökertme</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-gjuNPZW6wQk/VmM4O3ePktI/AAAAAAAALZU/_LSFblNpu7Y/s1600/IMG_0470.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="https://3.bp.blogspot.com/-gjuNPZW6wQk/VmM4O3ePktI/AAAAAAAALZU/_LSFblNpu7Y/s320/IMG_0470.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Çökertme'ye girişte, soldaki koy.<br />
<br /></td></tr>
</tbody></table>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-r6LT-U6UgoQ/VmM5MpEgvlI/AAAAAAAALZk/Lso_GpmQATY/s1600/IMG_0482.PNG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="179" src="https://1.bp.blogspot.com/-r6LT-U6UgoQ/VmM5MpEgvlI/AAAAAAAALZk/Lso_GpmQATY/s320/IMG_0482.PNG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Çökertme Koyu'nda demirlediğimiz küçük koy</td></tr>
</tbody></table>
Saat 14.00'te 8.5 metreye demiri atıp alargaya bırakıyoruz tekneyi. Kıyıda, dalgıçların kullandığını tahmin ettiğim eski, küçük bir katamaran var. Deniz girmek serbest. Kıyıya, iskeleye kadar yüzüp geri geliyorum. Benim deniz molam bitiyor. Ben tekneyi beklerken ekibin geri kalanı uzun uzun denizin tadını çıkarıyorlar.<br />
<br />
Öğle yemeği burada. Akşamüstü Rosemary'nin iskelesine bağlanacağız. İki saat kadar buradayız. Biraz daha kuzeyimizde biraz daha küçük, kumsalı da olan bir koy var. Belki yarın sabah kahvaltıya buraya geliriz.<br />
<br />
Saat 16.30 gibi demiri alıyoruz, 15 dakika sonra Rosemary'nin iskelesine sorunsuzca yanaşıyoruz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-leuMHHw6iM0/VmM7YNaekvI/AAAAAAAALZw/i7IYjuz4f6k/s1600/IMG_0490.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://1.bp.blogspot.com/-leuMHHw6iM0/VmM7YNaekvI/AAAAAAAALZw/i7IYjuz4f6k/s320/IMG_0490.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-n7tQZX0dFjk/VmM7pyTm1FI/AAAAAAAALZ4/T2HXYsmePwI/s1600/IMG_0498.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="https://2.bp.blogspot.com/-n7tQZX0dFjk/VmM7pyTm1FI/AAAAAAAALZ4/T2HXYsmePwI/s320/IMG_0498.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Çökertme, Rosemary Restoran iskelesi</td></tr>
</tbody></table>
Biraz deniz, biraz bira, akşam yemeğine kadar uyuyanlar veya kitap okuyarak dinlenenler. Yavaş yavaş güneş batıyor.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-50ynR_PdCn8/VmM8QA7YS_I/AAAAAAAALaA/uSFPNUyzg2U/s1600/IMG_0496.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://1.bp.blogspot.com/-50ynR_PdCn8/VmM8QA7YS_I/AAAAAAAALaA/uSFPNUyzg2U/s320/IMG_0496.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Hava kararır kararmaz restorana yollanıyoruz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-s9R3pmZe2GA/VmM88wCn3qI/AAAAAAAALaU/j5CMMmBqdx8/s1600/IMG_0509.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://1.bp.blogspot.com/-s9R3pmZe2GA/VmM88wCn3qI/AAAAAAAALaU/j5CMMmBqdx8/s320/IMG_0509.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-rEQ1Ir5sIxA/VmM87UoC4JI/AAAAAAAALaM/sRgzoWlfcK4/s1600/IMG_0514.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://4.bp.blogspot.com/-rEQ1Ir5sIxA/VmM87UoC4JI/AAAAAAAALaM/sRgzoWlfcK4/s320/IMG_0514.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-lnhxltqtf8Q/VmM85ED26NI/AAAAAAAALaI/UZoCZ276RHg/s1600/IMG_0516.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://1.bp.blogspot.com/-lnhxltqtf8Q/VmM85ED26NI/AAAAAAAALaI/UZoCZ276RHg/s320/IMG_0516.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Balıklara yeşil efe eşlik ediyor. Bir de meşhur papağan.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-FbOrgKZjgR8/VmM9NFqT_iI/AAAAAAAALac/GcjCLAbekWk/s1600/IMG_0518.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://4.bp.blogspot.com/-FbOrgKZjgR8/VmM9NFqT_iI/AAAAAAAALac/GcjCLAbekWk/s320/IMG_0518.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Fırtına netleştiği için kararımı veriyorum ve ekiple paylaşıyorum. Knidos'a gitmeyeceğiz. Tekrar körfezin güneyine inip Büyük Çatı'ya gideceğiz yarın. O nedenle rahat rahat uyuyup, geç kalkıp sonra yola koyulabiliriz yarın.<br />
<br />
Çaylardan sonra restoranın arkasındaki yolda kısa bir yürüyüş yapıp sonrasında tekneye dönüp yatıyoruz.<br />
<br />
<b><br /></b><b>21 Eylül 2015, Pazartesi</b><br />
<b><br /></b>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-x8tqzgbQldY/Vqxs-aqstdI/AAAAAAAALaw/l4b6aWYRaII/s1600/IMG_0523.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://4.bp.blogspot.com/-x8tqzgbQldY/Vqxs-aqstdI/AAAAAAAALaw/l4b6aWYRaII/s320/IMG_0523.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-I4fFgQzfJxY/Vqxs-naRJkI/AAAAAAAALa4/wtpDBdreiWo/s1600/IMG_0529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://3.bp.blogspot.com/-I4fFgQzfJxY/Vqxs-naRJkI/AAAAAAAALa4/wtpDBdreiWo/s320/IMG_0529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
Sabah ihtiyaçlarımızı giderdikten sonra motor çalıştırıp dün akşamüstü gözümüze kestirdiğimiz koya yollanıyoruz. Saat 8.30.<br />
<br />
6-7 metreye, kuma demiri bırakıyor, motoru kapatıyoruz. Deniz pırıl pırıl. Esma ile sahile kadar yüzüyoruz. Sahile yaklaştıkça ara ara buz gibi su temas ediyor vücudumuza. Tatlı su karışıyor galiba burada denize. Zıpkın gibi olup tekneye dönüyor, kahvaltı telaşına girişiyoruz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-COfWzpTgy4c/VqxtHR3AN6I/AAAAAAAALbI/rTUoQIJ8OnI/s1600/IMG_0540.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://1.bp.blogspot.com/-COfWzpTgy4c/VqxtHR3AN6I/AAAAAAAALbI/rTUoQIJ8OnI/s320/IMG_0540.JPG" width="240" /></a></div>
<br />
Kahvaltı sonrasında deniz faslı da tamamlandıktan sonra canyeleği giyme talimimiz var. Önümüzde fırtına var, ne olur ne olmaz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-qhxvYDM-3Pg/Vqxz32SH1dI/AAAAAAAALbY/nOK_1G4QD4c/s1600/IMG_0536.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://2.bp.blogspot.com/-qhxvYDM-3Pg/Vqxz32SH1dI/AAAAAAAALbY/nOK_1G4QD4c/s320/IMG_0536.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Saat 11.30 gibi koydan ayrılıyoruz. İstikamet, Büyük Çatı.<br />
Bugün kaptan, Sinan. Hemen yelkenleri açıyoruz. Rüzgar 7-8 knot. Hızımız düşük, ama inatla yelken yapıyoruz. Son bir saatimizi ise motorla tamamlıyoruz.<br />
Koya yaklaşırken bu sefer, Büyük Çatı yerine Küçük Çatı'ya giresim geliyor. Dümeni kırıyoruz Küçük Çatı'ya.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-nD1Wssh9RGA/Vqx0ZOx-2LI/AAAAAAAALbg/QcLvmniWjTk/s1600/IMG_0546.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="https://2.bp.blogspot.com/-nD1Wssh9RGA/Vqx0ZOx-2LI/AAAAAAAALbg/QcLvmniWjTk/s320/IMG_0546.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Küçük Çatı Koyu'nun ağzı</td></tr>
</tbody></table>
İçeride, girişte sağda kalan, Sadun Üstad'ın önerdiği küçük koya bir yelkenli demirlemiş. Kısmet değilmiş. Daha ortaya doğru bir motor yat var. Onun sancağına demir atıyoruz. Ama bu sefer de biraz uzağa attığımı farkediyorum, zincir bitip motoryatın neredeyse üzerine çıkınca. Koltuk halatını kıyıya götüren Sinan kıyıya ulaşamadan halat bitiyor. Motoryattan uzaklaşmak için ileri yol verince Sinan'ın kıyıya ulaşması olanaksız hale geliyor. Sonunda halatı bırakıp demir üzerine gidip demiri topluyor, biraz daha kıyıya yakın 6 metreye yeniden bırakıyoruz. Kıçımızı daha sancağa verip motoryattan uzaklaşıyoruz. 50 metre zinciri döşedikten sonra motoryattan botla gelip bizi bağlayıveriyorlar. Teşekkür ediyoruz. Kalomayı fazla bırakmayı hedeflediğim zamanlarda kıyıya mesafe ile derinlik arasındaki ilişkiyi iyi kuramadığım için çokça bu sorunu yaşıyorum. Bir yandan çok derine demir atmak istemiyorum, diğer yandan kaloma uzun olsun istiyorum. Ya kıyıya çok yakın oluyor, kaloma istediğim uzunlukta olmuyor; ya da kaloma uzun oluyor ama o kadar uzağa demir atmış oluyorum ki kıyıya bağlanamayacak kadar uzakta kalıyorum. Neyse buna da şükür.<br />
<br />
Denize giriyoruz. Sinan bir ara botla koy dışına çıkıp gözden kayboluyor. Telefonunu da almadan. Bayağı bir süre sonra geliyor geriye, kürek çekmekten bitap halde.<br />
<br />
Bu akşam fırtına başlayacak Marmaris taraflarında. Bir açmaz daha alıyoruz sancak bordamızdan, sancağımızdaki küçücük koya girişi imkansız hale getirerek.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-zTF4VQVYzOs/Vqx3oER3sXI/AAAAAAAALbs/zypcgjk0Yiw/s1600/IMG_0552.PNG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="179" src="https://4.bp.blogspot.com/-zTF4VQVYzOs/Vqx3oER3sXI/AAAAAAAALbs/zypcgjk0Yiw/s320/IMG_0552.PNG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Küçük Çatı Koyu</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-gfRbpHkbXDc/Vqx3qIm7tOI/AAAAAAAALb0/dv3u3ewsk3I/s1600/IMG_0561.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="https://3.bp.blogspot.com/-gfRbpHkbXDc/Vqx3qIm7tOI/AAAAAAAALb0/dv3u3ewsk3I/s320/IMG_0561.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Wahoo (S/Y) Küçük Çatı'da.</td></tr>
</tbody></table>
Yavaştan hava kararmaya başlıyor.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-kFxR-i7Z8ug/Vqx4TM9SIpI/AAAAAAAALb8/edtjUq7su3Y/s1600/IMG_0572.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="https://1.bp.blogspot.com/-kFxR-i7Z8ug/Vqx4TM9SIpI/AAAAAAAALb8/edtjUq7su3Y/s320/IMG_0572.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Küçük Çatı'dan kuzeye bakış</td></tr>
</tbody></table>
Hava tamamen kararmadan yarının rota çalışmaları ile birlikte akşam yemeği hazırlıkları da başlıyor.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-dA0a84uoUws/Vqx4VLp5rnI/AAAAAAAALcQ/4XAPMUp1Br0/s1600/IMG_0583.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://1.bp.blogspot.com/-dA0a84uoUws/Vqx4VLp5rnI/AAAAAAAALcQ/4XAPMUp1Br0/s320/IMG_0583.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-XoHoBP0kjcg/Vqx4UTZUIjI/AAAAAAAALcM/12kFsZQvHk8/s1600/IMG_0584.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://3.bp.blogspot.com/-XoHoBP0kjcg/Vqx4UTZUIjI/AAAAAAAALcM/12kFsZQvHk8/s320/IMG_0584.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Yine keyifli bir akşam yemeği ve sohbet sonrasında herkes kamaralarına çekiliyor erkenden.<br />
<br />
<b><br /></b><b>22 Eylül 2015, Salı</b><br />
<b><br /></b>
Sorunsuz bir gece ve rahat bir uyku sonrasında kapalı havaya uyanıyoruz. Ama olsun denizdeyiz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-BUYfx4P0T9o/Vqx6kUxE7tI/AAAAAAAALcg/epqKORkmEEI/s1600/IMG_0597.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="https://1.bp.blogspot.com/-BUYfx4P0T9o/Vqx6kUxE7tI/AAAAAAAALcg/epqKORkmEEI/s320/IMG_0597.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Küçük Çatı'da yeni bir güne uyanış</td></tr>
</tbody></table>
Sabah erkenden sancağımızdaki küçücük koya bir balıkçı teknesi gelmiş, söylene söylene. Adamcağız haklı, girişi halat ile kapatmıştık.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-qFBL3fUo-G0/Vqx9-pw_vCI/AAAAAAAALcs/BEzGNmAtcxI/s1600/IMG_0599.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://3.bp.blogspot.com/-qFBL3fUo-G0/Vqx9-pw_vCI/AAAAAAAALcs/BEzGNmAtcxI/s320/IMG_0599.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-Soa68c--Mm8/Vqx-D1vGnkI/AAAAAAAALc0/xy9lvr3ueqk/s1600/IMG_0603.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://4.bp.blogspot.com/-Soa68c--Mm8/Vqx-D1vGnkI/AAAAAAAALc0/xy9lvr3ueqk/s320/IMG_0603.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Bir cesaret deniz banyosu. Sonra botla koy gezisi.<br />
<div>
<br /></div>
Bugün, Saklıliman'a gideceğiz. Güney rüzgarlarına kapalı bir koy orası. O nedenle yolumuz uzun değil.<br />
<br />
Yediadalar'a giderken canyelekleri üzerimizde.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-gvUrxK3mDxg/Vqx-jUwNzwI/AAAAAAAALc8/jPqmnmec0OQ/s1600/IMG_0605.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://2.bp.blogspot.com/-gvUrxK3mDxg/Vqx-jUwNzwI/AAAAAAAALc8/jPqmnmec0OQ/s320/IMG_0605.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-02_FWgi0uR4/Vqx-k4GI9fI/AAAAAAAALdE/THt_vIeyCNc/s1600/IMG_0606.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://4.bp.blogspot.com/-02_FWgi0uR4/Vqx-k4GI9fI/AAAAAAAALdE/THt_vIeyCNc/s320/IMG_0606.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-3fzUMfQlt5Q/Vqx-lSv_aSI/AAAAAAAALdI/ioeVqdznUVM/s1600/IMG_0607.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://4.bp.blogspot.com/-3fzUMfQlt5Q/Vqx-lSv_aSI/AAAAAAAALdI/ioeVqdznUVM/s320/IMG_0607.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-XjwFdv_PxJI/Vqx-p0t9-UI/AAAAAAAALdc/1nvBdHy0_wQ/s1600/IMG_0608.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://2.bp.blogspot.com/-XjwFdv_PxJI/Vqx-p0t9-UI/AAAAAAAALdc/1nvBdHy0_wQ/s320/IMG_0608.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
Taneli Burnu'nu dönüp Martılı Adası'nı iskelemizde bırakarak Bekar Limanı'nı arıyoruz. İçerisi sığ, ama bir denemek istiyorum. İçeride bir iki tekne var. Ama daha girişte derinlik alarmı ötmeye başlayınca vazgeçip geri çıkıyorum. İstikamet, Saklı Liman.<br />
<br />
Buraya iki kez daha gelmiştik. Birinde demirlemeyi bir türlü başaramamış, bir guletin zincirini almış, sonra geriye bırakıp çıkmıştık koydan. İkincisi ise daha başarılı idi. Bu sefer, girişte hemen sancağımızda kalan girintiye uzağa demir atarak sığınıyoruz. Uzun bir kaloma bırakıyorum. Rüzgar tam pruvadan esiyor. Demirin sağlam olması önemli. Kıyıya da bir tane koltuk halatı bağlayıp motoru kapatıyoruz. Sinan ve Esma'nın ikinci bir koltuk halatı ısrarını rüzgarı pruvadan aldığımız ve gece boyunca da oradan almaya devam edeceğimizi söyleyerek geri çeviriyorum. İkna edemedim ama olsun. Zaten koltuk halatı bağlamasak da alargada gibi demir üstünde olabiliriz rüzgarın yönü nedeniyle.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-KCa5aaU4ryE/VqyBP-Zyo-I/AAAAAAAALdo/pIDVqXrjlvQ/s1600/IMG_0614.PNG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="179" src="https://2.bp.blogspot.com/-KCa5aaU4ryE/VqyBP-Zyo-I/AAAAAAAALdo/pIDVqXrjlvQ/s320/IMG_0614.PNG" width="320" /></a></div>
<br />
Daha önce bağlandığımız yerde bir yelkenli bağlı. Onun da sancağında bir gulet.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-OYb-MLKbRSk/VqyCX1tGX-I/AAAAAAAALdw/1J0q3cUnw54/s1600/IMG_0616.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="https://2.bp.blogspot.com/-OYb-MLKbRSk/VqyCX1tGX-I/AAAAAAAALdw/1J0q3cUnw54/s320/IMG_0616.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Saklı Liman<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dzWBimr-ZVVqsVqFQQ5DyEkI7DRd6bHkiBzpX0ccUwu8BQMEVyt3IwML70K4mQGfFfpVzeEf4RDGwtm_pHdSg' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<br /></td></tr>
</tbody></table>
Yağmur yağmaya başlıyor hafiften. Dinlenmek için fazlaca zamanımız olacak. Bu gece Marmaris, Datça ve Bodrum'da ciddi bir fırtına olacak. Poseidon, kıpkırmızı gösteriyor oraları. Demirimiz sağlam. Gece biraz zor olabilir ama, göreceğiz bakalım.<br />
Zaman zaman uyanıyorum gök gürültüsü ve yağışın şiddetinden ama sorun yok.<br />
<br />
<b>23 Eylül 2015, Çarşamba</b><br />
<b><br /></b>
Sabah yine kapalı bir havaya uyanıyoruz. Ama güneş bulutların arasından sıyrılma çabasında hafiften.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-40O5HySaUPE/VqyESVo2XmI/AAAAAAAALeA/AfzTMAMATn0/s1600/IMG_0632.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://1.bp.blogspot.com/-40O5HySaUPE/VqyESVo2XmI/AAAAAAAALeA/AfzTMAMATn0/s320/IMG_0632.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Tentenin üzerine bir ton yağmur suyu dolmuş. Kapatmalıymışım gece, aklıma gelmedi hiç. Üzerindeki suyu kovayla alıp su deposuna dolduruyorum. Bayağı bir su takviyemiz oldu.<br />
Kahvaltıyı havuzlukta yapacak kadar izin veriyor hava bize bir süre sonra.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-7O2hW8AyVpY/VqyEuxQnqlI/AAAAAAAALeI/sot3rNHs040/s1600/IMG_0640.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://4.bp.blogspot.com/-7O2hW8AyVpY/VqyEuxQnqlI/AAAAAAAALeI/sot3rNHs040/s320/IMG_0640.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Bugün tekrar Çatı'ya geri dönmeye karar veriyoruz. Bu akşam da Büyük Çatı'da kalalım. Sonraki gece Değirmenbükü, cuma akşamı da Karacasöğüt.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-P-meWmyk7YA/VqyFakwTblI/AAAAAAAALeU/huJM81bh9lQ/s1600/IMG_0641.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="https://1.bp.blogspot.com/-P-meWmyk7YA/VqyFakwTblI/AAAAAAAALeU/huJM81bh9lQ/s320/IMG_0641.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Saklı Liman'dan Yediadalar ve arkada Gökova Körfezi'ne bakış</td></tr>
</tbody></table>
Kahvaltı sonrası botla dolaşma sırası bende. Sonrasında da mıntıka temizliği yapılacak.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-Jxa8M0pwrg0/VqyF2e5N94I/AAAAAAAALec/x5GtALQ6cvI/s1600/IMG_0643.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://4.bp.blogspot.com/-Jxa8M0pwrg0/VqyF2e5N94I/AAAAAAAALec/x5GtALQ6cvI/s320/IMG_0643.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Hava iyice açıyor. Kızlar denizdeler. Botla teknenin arkasındaki kıyıya çıkıp mıntıka temizliğine başlıyorum. İki adımda arkadaki koya da bir göz atıp temizliği tamamlayarak tekneye dönüyoruz.<br />
<br />
Saat 12 gibi demiri alıp yola koyuluyoruz. Rota, Büyük Çatı.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-6y_CZt3rzlE/VqyGjyJd7kI/AAAAAAAALew/OwScbx_YPYQ/s1600/IMG_0655.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://1.bp.blogspot.com/-6y_CZt3rzlE/VqyGjyJd7kI/AAAAAAAALew/OwScbx_YPYQ/s320/IMG_0655.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-ZCRIlwTcOJU/VqyGct5mKaI/AAAAAAAALek/GHP1ANdUP5Y/s1600/IMG_0660.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://4.bp.blogspot.com/-ZCRIlwTcOJU/VqyGct5mKaI/AAAAAAAALek/GHP1ANdUP5Y/s320/IMG_0660.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Taneli Burnu'nu döndükten sonra yelken açıyoruz. Amazon Koyu'nu merak etmiştik, bir gidip görelim bakalım. Bir sığlığı iskelemizde bırakıp koyu karşımıza aldığımızda yelkenleri indiriyoruz. Koyda deli gibi rüzgar esiyor. İçeri girer girmez de sığlık başlıyor hemen. Koyun (belki de kanalın) ortasına demir atıp 10 metre kadar zincir bırakıp rüzgara karşı alargaya bırakıyoruz kendimizi. Koyun sonunu görmek üzere botu indiriyor ekip. Ben teknedeyim. Onlar kürek çekerek sazlıkların arasında kayboluyorlar. Rüzgarı arkalarına alarak uçup gittiler bir dakikada. Nasıl dönecekler bakalım kürekle?<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dz5hUf4jrtTGUnQH7z30T_j2JY7HOr50RCv-fUZYb5pgn7ZR7llnMKRKRt905TSPgoNxscr8qDmJTBumotFWg' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<br />
Sancak bordamda karaya alınmış bir kaç tekne, denize giren insanlar, bir tane surf bordu üzerinde rüzgara karşı kıyıya ulaşmaya çalışan bir kadın var. Rüzgar deli gibi esmeye devam ediyor. Yavaştan sıkılmaya başlıyorum. Telefonla ulaşamıyorum ekibe. Bayağı bir süre sonra kürek çekmekten helak olmuş bir şekilde dönüyorlar tekneye. Sinan, kürekçibaşı olarak bitmiş durumda. Bu koya tövbe edip demiri topluyoruz. Hemen aşağıda Büyük Çatı.<br />
<br />
Son anda yeniden bir rota değişikliği yapıyorum. Balıkaşıran nasıl acaba?<br />
Çatı'lara kıyasla Balıkaşıran daha büyücek bir koy. Kıyıda kamp yapmış birileri, biraz yukarıda asfalttan geçen araba sesleri var. En dipte, sağdaki sığ koy belki de demirlenebilecek bir koy ama, hem kıyıya çok yakın, hem de tahminimden daha sığ olabilir. Koyun ortasında demirlemiş bir yelkenli var. Hemen koya girişte sağda kalan minicik bir girintiye karar veriyoruz. Yine bir türlü yanaşamıyorum kıyıya. Beş metreye demir atıp bütün zinciri bıraktığım halde kıyıya bağlanamayacak kadar uzakta kalıyoruz. Rüzgar bizi kıyıdan uzaklaştırıyor. Sonra yeniden kıyıya yaklaşıp iki halatı birbirine bağlayarak kıyıya bağlanmayı başarıyoruz. Hafiften bir muhalefet başlıyor bu bağlanmadan sonra ekipte.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-WsQOjdFpROM/VqyUimsQVQI/AAAAAAAALfE/CI89eJkoPbE/s1600/IMG_0684.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="https://4.bp.blogspot.com/-WsQOjdFpROM/VqyUimsQVQI/AAAAAAAALfE/CI89eJkoPbE/s320/IMG_0684.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Balıkaşıran</td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-2bALaBUNidk/VqyX-x0EEPI/AAAAAAAALfQ/DPRn37F-xXo/s1600/IMG_0685.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://4.bp.blogspot.com/-2bALaBUNidk/VqyX-x0EEPI/AAAAAAAALfQ/DPRn37F-xXo/s320/IMG_0685.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Denize girip sonrasında keyif biralarını içince herkes daha mutlu.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-g1tclqG8Ik8/VqyYKCy4mNI/AAAAAAAALfY/KeFs18KG31Y/s1600/IMG_0693.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://2.bp.blogspot.com/-g1tclqG8Ik8/VqyYKCy4mNI/AAAAAAAALfY/KeFs18KG31Y/s320/IMG_0693.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-fJ_1TypIp3E/VqyYLViGTuI/AAAAAAAALfg/SAcJCdeeFKA/s1600/IMG_0694.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="https://2.bp.blogspot.com/-fJ_1TypIp3E/VqyYLViGTuI/AAAAAAAALfg/SAcJCdeeFKA/s320/IMG_0694.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Balıkaşıran'ın girişine bir bakış</td></tr>
</tbody></table>
Bu akşam da makarna ve köfte var. Üstüste 3. akşamımız teknede yemek yediğimiz bu akşam. Ekibin, hafta boyunca bir daha makarnanın adını bile duymak istemeyeceğini henüz bilmiyorum. Kıyıda kamp ateşi yanıyor. Hava kararıyor yavaştan, araba sesleri azalıyor. Huzur çöküyor koya ve içimize.<br />
Yatıyoruz.<br />
<br />
<b>24 Eylül 2015, Perşembe</b><br />
Bu sabah deniz keyfimiz var. Geç kahvaltı. Değirmenbükü'ne gideceğiz. Yolumuz uzun değil.<br />
Balıkaşıran'dan saat 12.00 gibi ayrılıyoruz. Bördübet Koyu'nda rüzgarı görünce hemen yelkenleri açıyoruz. Anayelkende sorun yok ama cenovayı açınca, iskota halatı kilitlerden kurtulup gidiyor. Ucundaki sekiz açılmış. Rüzgarda teknenin iskele bordasında korku filmi gibi sesler çıkararak savrulup duruyor. Halat, "sıkıysa gel beni tut bakalaım" dercesine sağa sola vuruyor. Mecbur, bana da vuracak. Gidip yakalıyorum. Tekrar kontrolü ele alıp yelken seyri ile Bördübet'ten çıkıyoruz.<br />
Gökova'ya dönünce keyifli bir apaz seyri ile bir süre yelken yaptıktan sonra yağmur yağmaya başlıyor. Bir süre yağmuru seyrederek yelken yapıyor, Değirmenbükü'ne yaklaşınca yelkenleri indiriyoruz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-Pyn_2M_aPvQ/VrLs5o3ldQI/AAAAAAAALfw/_zKgFhjeIx0/s1600/IMG_0718.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://1.bp.blogspot.com/-Pyn_2M_aPvQ/VrLs5o3ldQI/AAAAAAAALfw/_zKgFhjeIx0/s320/IMG_0718.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Koya girer girmez yağmur da kesiliyor.<br />
Deniz restoran'ın iskelesine tonoz alarak kıçtan kara yanaşıyoruz. Elektrik ve su bağlantılarından sonra koyun arkasında uzunbir yürüyüşe çıkıyoruz, öncesinde balıklarımızı ve masamızı ayırtarak. Hava hafiften ıslak ama akşam yemeğinde sanırım dışarıda oturabileceğiz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-101kxSW6dVw/VrLtYddPblI/AAAAAAAALf0/AD7FrIT6oD0/s1600/IMG_0731.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://4.bp.blogspot.com/-101kxSW6dVw/VrLtYddPblI/AAAAAAAALf0/AD7FrIT6oD0/s320/IMG_0731.JPG" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-tmac1pgFiUM/VrLtm_8wZyI/AAAAAAAALf8/Tb2_zqvUbaQ/s1600/IMG_0735.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://4.bp.blogspot.com/-tmac1pgFiUM/VrLtm_8wZyI/AAAAAAAALf8/Tb2_zqvUbaQ/s320/IMG_0735.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Uzun bir yürüyüş sonrasında hanımları durdurmayı başarıp geri dönmeye ikna edebiliyoruz. Dönüşte de kameramıza çok güzel kareler düşüyor.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-WoCq1f8hGyg/VrLuDHpMHwI/AAAAAAAALgE/qGad3cIZ8bQ/s1600/IMG_0738.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://2.bp.blogspot.com/-WoCq1f8hGyg/VrLuDHpMHwI/AAAAAAAALgE/qGad3cIZ8bQ/s320/IMG_0738.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-i58OZJe3ySo/VrLuDq8LzsI/AAAAAAAALgM/u27KD0AeXqU/s1600/IMG_0740.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://3.bp.blogspot.com/-i58OZJe3ySo/VrLuDq8LzsI/AAAAAAAALgM/u27KD0AeXqU/s320/IMG_0740.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-09iF0ajLRLw/VrLuDQ8bZvI/AAAAAAAALgI/TQWoiKv4cPA/s1600/IMG_0742.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://2.bp.blogspot.com/-09iF0ajLRLw/VrLuDQ8bZvI/AAAAAAAALgI/TQWoiKv4cPA/s320/IMG_0742.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-BAwnUWeCL6s/VrLubNFxcSI/AAAAAAAALgg/x73Smuayyuw/s1600/IMG_0746.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://3.bp.blogspot.com/-BAwnUWeCL6s/VrLubNFxcSI/AAAAAAAALgg/x73Smuayyuw/s320/IMG_0746.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-zha_NkbF_r4/VrLuWu1jYoI/AAAAAAAALgU/H2mQkl6dRU0/s1600/IMG_0754.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://4.bp.blogspot.com/-zha_NkbF_r4/VrLuWu1jYoI/AAAAAAAALgU/H2mQkl6dRU0/s320/IMG_0754.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-2hosGWokRdo/VrLuayOVUDI/AAAAAAAALgc/i3goJRIxZFM/s1600/IMG_0755.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://1.bp.blogspot.com/-2hosGWokRdo/VrLuayOVUDI/AAAAAAAALgc/i3goJRIxZFM/s320/IMG_0755.JPG" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
İskelede yanımızdaki teknelerin sayısı artmış. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-MYofB-PAmnA/VrLu65HiQpI/AAAAAAAALgo/r7_-yZF5Ums/s1600/IMG_0759.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://4.bp.blogspot.com/-MYofB-PAmnA/VrLu65HiQpI/AAAAAAAALgo/r7_-yZF5Ums/s320/IMG_0759.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Gün kararıyor yavaştan. Değirmenbükü Koyu, inanılmaz renkler seriyor gözlerimizin önüne.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-yuSQeUNCjj0/VrLu64FN3hI/AAAAAAAALgs/15ZTxeIR5Hs/s1600/IMG_0765.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://3.bp.blogspot.com/-yuSQeUNCjj0/VrLu64FN3hI/AAAAAAAALgs/15ZTxeIR5Hs/s320/IMG_0765.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-lKUbCA-zGxg/VrLu67HAI1I/AAAAAAAALgk/q-l9Sd1loKI/s1600/IMG_0767.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://2.bp.blogspot.com/-lKUbCA-zGxg/VrLu67HAI1I/AAAAAAAALgk/q-l9Sd1loKI/s320/IMG_0767.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-QokgsyUjnWQ/VrLu9jeP7zI/AAAAAAAALgw/u-n74K00pXk/s1600/IMG_0771.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://1.bp.blogspot.com/-QokgsyUjnWQ/VrLu9jeP7zI/AAAAAAAALgw/u-n74K00pXk/s320/IMG_0771.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Akşam yemeğini dışarıda yeme şansımız oluyor. Çok geç olmadan kamaralarımıza çekiliyoruz.<br />
<br />
<b>25 Eylül 2015, Cuma</b><br />
Sabah harika bir Değirmenbükü'ne uyanıyoruz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-VnTM2_HlhIM/VrMVtku0FTI/AAAAAAAALhI/Bly_k20GCIo/s1600/IMG_0811.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://1.bp.blogspot.com/-VnTM2_HlhIM/VrMVtku0FTI/AAAAAAAALhI/Bly_k20GCIo/s320/IMG_0811.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-jDVj5IuWv0Y/VrMVtT_FXLI/AAAAAAAALhE/tr39AxU7vjM/s1600/IMG_0818.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://1.bp.blogspot.com/-jDVj5IuWv0Y/VrMVtT_FXLI/AAAAAAAALhE/tr39AxU7vjM/s320/IMG_0818.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Ekip daha uyanmadan Esma ile yürüyüşe çıkıyoruz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-fo0jbSV_81o/VrMVycCEpxI/AAAAAAAALhQ/U8f37EI38Pk/s1600/IMG_0822.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://2.bp.blogspot.com/-fo0jbSV_81o/VrMVycCEpxI/AAAAAAAALhQ/U8f37EI38Pk/s320/IMG_0822.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Döndüğümüzde ekip kahvaltıya hazır. Marketten ekmek, kağıt havlu, domates alınmış.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-9jxDylmuwOY/VrMeuqcnZvI/AAAAAAAALhg/hrcwf564wd8/s1600/IMG_0849.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://2.bp.blogspot.com/-9jxDylmuwOY/VrMeuqcnZvI/AAAAAAAALhg/hrcwf564wd8/s320/IMG_0849.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
Ama şöyle kıyıdan ayrılsak, bir yerlere demir atsak da kahvaltıyı denizde yapsak, olmaz mı? Tabii ki olur. Önce Cumhurbaşkanlığı Konukevi'nin önündeki küçük koya yaklaşıyoruz, orayı beğenmeyince karşı kıyıya yakın bir yerde demir atıp alargada kalıyoruz kahvaltı için.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://3.bp.blogspot.com/-73zZ-hvPMuc/VrMfZ-m-N3I/AAAAAAAALho/RAF6OmzEXV8/s1600/IMG_0858.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="https://3.bp.blogspot.com/-73zZ-hvPMuc/VrMfZ-m-N3I/AAAAAAAALho/RAF6OmzEXV8/s320/IMG_0858.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Değirmenbükü</td></tr>
</tbody></table>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://2.bp.blogspot.com/-MadjBxzPHO0/VrMfs3Uz3MI/AAAAAAAALhs/cVXKrg0Xxdg/s1600/IMG_0860.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="https://2.bp.blogspot.com/-MadjBxzPHO0/VrMfs3Uz3MI/AAAAAAAALhs/cVXKrg0Xxdg/s320/IMG_0860.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kahvaltı saati</td></tr>
</tbody></table>
Kahvaltı ve deniz sonrası demiri toplayıp yola koyuluyoruz. Akbük'e bir uğrayacağız.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-ILod736y8C0/VrMgOQYJnNI/AAAAAAAALh0/gbkBEwwt_l4/s1600/IMG_0874.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://4.bp.blogspot.com/-ILod736y8C0/VrMgOQYJnNI/AAAAAAAALh0/gbkBEwwt_l4/s320/IMG_0874.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Sadun Boro'nun mekanı'na "hoşçakal" diyerek ayrılıyoruz bu, cennet mekandan.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://2.bp.blogspot.com/-AzFqCYvPFqU/VrMg2iIEOfI/AAAAAAAALiA/PdoBeZB16TQ/s1600/IMG_0879.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="https://2.bp.blogspot.com/-AzFqCYvPFqU/VrMg2iIEOfI/AAAAAAAALiA/PdoBeZB16TQ/s320/IMG_0879.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Değirmenbükü'nde Denizkızı heykeli</td></tr>
</tbody></table>
Akbük Koyu'nda girişteki sol tarafımızda kalan kıyıya yanaşıp 15 metreye demir atıyoruz. Tutmuyor. Biraz daha ileri gidip 10 metreye atıyoruz, tutuyor. Bolca denize girildikten sonra öğle yemeğinde son makarnalarımızı bitiriyoruz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-1Nuek4hSNJk/VrMhjFj8XtI/AAAAAAAALiI/U5enMsoJccM/s1600/IMG_0898.PNG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="179" src="https://1.bp.blogspot.com/-1Nuek4hSNJk/VrMhjFj8XtI/AAAAAAAALiI/U5enMsoJccM/s320/IMG_0898.PNG" width="320" /></a></div>
<br />
15.00 gibi Sedir Adası'na hareket etmek üzere motoru çalıştırıyoruz. Hemen cenovayı açıyoruz. Yavaş ama stabil bir hızla tekrar koyun karşı kıyısına doğru yöneliyoruz. Rüzgar, 10-15 knot, hızımız 4 knot.<br />
Sedir Adası'nın güneyinden geçip keyifsiz bir kalabalığın içine bir şekilde girmek cazip gelmediği için hız kesmeyip yelken ile adanın arkasından çıkıyor ve Karacasöğüt girişine kadar iyi yelken yapıyoruz.<br />
Sonunda koy ağzına dönüp içeri kadar yelkenle inip motor çalıştırıyor, rüzgara dönüp yelkenleri indiriyoruz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-Wu8TAVbFkXg/VrMjTETcDbI/AAAAAAAALiU/mB6k5MSKoxs/s1600/IMG_0905.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://4.bp.blogspot.com/-Wu8TAVbFkXg/VrMjTETcDbI/AAAAAAAALiU/mB6k5MSKoxs/s320/IMG_0905.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Etrafımızda, haftayı sonlandırmış tekneler var. Telsiz ile Globalsailing'e ulaşıp bot bekliyoruz ama bu kez botsuz yanaşıyoruz mazot iskelesine, mazot aldıktan sonra da iskelenin iç tarafına. Koltuk halatlarımızdan birisini de Haluk bey alıyor. Tekne teslimi için beklerken ekibin geri kalanı duş işlerini hallediyor. Deniz Hanım'a tekneyi teslim ettikten sonra da ben işlerimi hallediyorum.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-0j2dhYlLzRQ/VrMkS9pP0vI/AAAAAAAALic/LpnEvZv9PWY/s1600/IMG_0906.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://1.bp.blogspot.com/-0j2dhYlLzRQ/VrMkS9pP0vI/AAAAAAAALic/LpnEvZv9PWY/s320/IMG_0906.JPG" width="240" /></a></div>
<br />
Hasarsız dönüşümüzü kutluyoruz birlikte.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-dJFU4_nafLU/VrMkxJZEakI/AAAAAAAALig/vmLzxe39S7E/s1600/IMG_0909.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="https://2.bp.blogspot.com/-dJFU4_nafLU/VrMkxJZEakI/AAAAAAAALig/vmLzxe39S7E/s320/IMG_0909.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-w7nlAiMi7GI/VrMk3X6LblI/AAAAAAAALik/9qMJjs4WRSs/s1600/IMG_0913.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://2.bp.blogspot.com/-w7nlAiMi7GI/VrMk3X6LblI/AAAAAAAALik/9qMJjs4WRSs/s320/IMG_0913.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-Oo4eJaXzYD4/VrMk4LaW86I/AAAAAAAALio/LXaHBYcWRW8/s1600/IMG_0914.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://2.bp.blogspot.com/-Oo4eJaXzYD4/VrMk4LaW86I/AAAAAAAALio/LXaHBYcWRW8/s320/IMG_0914.JPG" width="240" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-FzUv7VLAY7M/VrMk52TaG3I/AAAAAAAALis/fNJOuZZbG4k/s1600/IMG_0926.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="239" src="https://3.bp.blogspot.com/-FzUv7VLAY7M/VrMk52TaG3I/AAAAAAAALis/fNJOuZZbG4k/s320/IMG_0926.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Haluk Bey'in dünyayı dolaştığı Deriska'yı seviyoruz biraz. Gün kararırken restorana yollanıyoruz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-ggebwgC2WvM/VrM04uRsRJI/AAAAAAAALjA/Fqt2QZ_QA7o/s1600/IMG_0936.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://1.bp.blogspot.com/-ggebwgC2WvM/VrM04uRsRJI/AAAAAAAALjA/Fqt2QZ_QA7o/s320/IMG_0936.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-tpHg1YHqVio/VrM05N9H4HI/AAAAAAAALjI/YccQMhm1PLU/s1600/IMG_0939.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://3.bp.blogspot.com/-tpHg1YHqVio/VrM05N9H4HI/AAAAAAAALjI/YccQMhm1PLU/s320/IMG_0939.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-M-fA7wiDcXo/VrM0441xsFI/AAAAAAAALjE/0VHwGuvX1Ec/s1600/IMG_0940.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://3.bp.blogspot.com/-M-fA7wiDcXo/VrM0441xsFI/AAAAAAAALjE/0VHwGuvX1Ec/s320/IMG_0940.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-ZjG_HHUjO3E/VrM08Cw6F9I/AAAAAAAALjM/2ONOGDErSus/s1600/IMG_0949.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://4.bp.blogspot.com/-ZjG_HHUjO3E/VrM08Cw6F9I/AAAAAAAALjM/2ONOGDErSus/s320/IMG_0949.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Çok keyifli bir akşam yemeği sonrasında kamaralarımıza çekiliyoruz.Tayfun Gülerhttp://www.blogger.com/profile/15895150340376020508noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-5142228431658330942.post-82425728698443811902015-11-02T22:02:00.000+03:002015-11-17T21:50:49.745+02:00KATAMARAN İLE GÖCEK<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Yılın son yelken haftasında 42 feetlik bir katamaranda idik. Kıştan çıkarken ayarlamalarını yaptığımız bu hafta, katamarandan hiç hoşlanmayan, bir kez olsun göz ucu ile bile bir katamarana bakmamış ve ayağını bir katamarana atmamış biri olarak beni bir kaç açıdan çok gerdi. Bu gerginlik nedenlerinin başında denizde süzülerek gittiğimiz o tek gövdeli, kuğu zerafetindeki yelkenli tekneler yerine, o kıymetli bir haftamızı kocaman, şeklini şemalini oldukça çirkin bulduğum bir tekneden geçirecek olma fikri yer almakta idi. Bir diğer neden, bu teknelerin oldukça büyük olması ve benim katamaran kullanımına ilişkin en ufak bir bilgi ve bu bilgiyi edinmemi sağlayacak merakımın olmaması idi. Tekneyi kiralamak bana kaldığı için de kaptan olacak olmam bir başka gerginlik nedeni oldu. Mayıs sonunda Yunan Adaları'na yapacağımız yelken haftası için Netsel Marina'da Yüksel Yatçılık pontonunda Talia'yı gördüğümde gözüme bir gemi gibi görünmesi de beni korkutan bir başka neden oldu. Yunan Adalarını dolaşıp geldikten sonra aynı cesamet bana o kadar ürkütücü gelmemişti. Denizde olmanın, benim gibi yılda ancak bir kaç hafta tekneye ayak basabilen birisi için korkularımı törpüleyen bir özelliği olduğunu o gün bir kez daha farkettim. Ama yine de bu kocaman gemiyle denizlere çıkmadan önce (ki, taaa sonbaharın başına kadar beklememiz gerekecekti) bir fırsat bulup denize ve yelkenli bir tekneye çıkmanın yolunu bulmalıydım.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Bu fırsatı, koşullarımı zorlayıp yarattım. Kurban bayramında Global Sailing'ten 47 feetlik bir tekne kiralamayı, bir hafta boyunca Gökova Körfezi'nde dolaşmayı, yelkeni, denizi hatırlamayı, kendimi katamarana hazırlamayı başardım. Gökova'dan sonra Istanbul'a dönüp 5 gün çalışıp cumartesi sabahı tekrar Dalaman'a uçarken, kendimi daha güvenli, benim için gerçek bir meydan okuma olarak gördüğüm katamaran deneyimine daha hazır hissettim. Hatta, Gökovada, Wahoo'nun içindeyken bile kendimi Talia'da imiş gibi hissederken yakaladığım bir sürü anımın olduğunu da itiraf etmeden geçemeyeceğim.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<b>3 Ekim 2015, Cumartesi</b></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Sabah, Sabiha Gökçen'de Pegasus'un "inşallah kurban bayramındaki gibi 3,5 saat beklemeksizin hareket ederiz" temennileri ile checkin yaptırıp kahvaltı yapmak üzere içeri girdik. Kahvaltıyı bitirirken Ümit Ağabey polis kontrolünden geçti, sarıldık birbirimize. Kapıya gittiğimizde de Suat ve Ferah ile kavuştuk. Ahmet ve Banu, sabah THY'nın erken uçağı ile gittiler. Aramıza ilk defa katılacak olan Cengiz ve Ayşen ise dün akşamdan beri Marmaris'teler.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Uçağımız rötarsız havalandı, bir saat sonra Dalaman'a indi.Yüksel Yatçılık'ın ayarladığı özel minibüs 15 dakika bekledikten sonra geldi; ben öne, diğer arkadaşlar arkaya oturduktan sonra Marmaris'e doğru yolu koyulduk.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Bir saat 15 dakika sonra Netsel Marina'da minibüs'ten indik, önce Ece ve Neriman Hanımlar ile sonra da Banu, Ahmet, Ayeşn ve Cengiz ile hasret giderek kalan borçlarımız ödeyip doğruca Talia'yı görmeye gittik. Talia, yine aynı cesameti ile pontonun aynı yerinde bağlı duruyordu. Yine kocamandı. Yutkunduktan sonra Talia'nın temizliği bitene kadar alışverişimizi tamamlamak üzere Migros'un yolunu tutan arkadaşlarımın peşine takıldım.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dzNfpp9xXYyhrhYbYIdguiBvLrcGdcSo3muC55AAWzZBmjr8y6hxFsDEpTRITETSy0UA-wTvHYJKZ2olvT3MQ' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
Migros'taki alışverişimizi bir saatte tamamlayıp Talia'ya dönüyoruz. Migros'un elemanı malzemelerin taşınması konusunda bize yardımcı olduğundan malzeme transferi kolay oluyor. Elden ele tekneye verdiğimiz malzemeler kızlar tarafından süratle Talia'nın dolaplarına yerleştiriliyor. İçerisi kocaman, iki tane buzdolabı, bir kaç tane malzeme dolabı yanında, dışarıda kaptan kökünün altında da iki tane dolap, bütün malzemeyi depolamamızı kolaylaştırıyor. Sonra da kamaraları paylaşıyoruz. Ben kıçtaki kamaralardan akülerin bulunduğu iskele kıç omuzluktakini alıyorum. İskeledeki baş kamarayı Ahmetlere, sancaktakini Cengiz'lere, sancak kıçtakini de Suatlara teklif ediyorum. Sorunsuz paylaşılıyor. Ümit ağabey salonda yaşayacak. Tuvaletlerden iki tanesinin salondan inilen merdivenlerin hemen karşısında da kapısı olduğundan Ümit Ağabey'in tuvalet sorunu ortadan kalkıyor.<br />
<br />
Sipariş ettiğimiz döner ve ayran ile kendini aç hissedenler açlıklarını bastırdıktan sonra Murat'ı beklemeye başlıyoruz tekneyi bize anlatması ve teslim etmesi için.<br />
Kaptan köşkü, merdivenle çıkılan, kıçtaki havuzluğa bayağı yukarıdan, teknenin önüne uzaklardan bakan, teknenin iskele tarafındaki bir kısmına ise mümkün değil, bakamayan bir konumda. Dümen de, elektronik aletler de, halatların ve kilitlerin tümü de orada. "Al, tek başına kullan" demişler sanki. Biz dokuz kişi ancak kullanabildiğimizi çok kısa bir süre sonra göreceğiz.<br />
Bir saate yakın sürüyor brifing. Kocaman bir müzik seti gibi elektronik bir panelin camlı kapağını açtıktan sonra elektrik sistemi, ışık düğmeleri, jeneratör çalıştırma sistemi gibi bütün donanımın orada olduğunu öğreniyoruz. Kamaraları gezerken sadece benim aldığım kıç kamarada değil, diğer kıç kamarada da akü olduğunu görüyorum. E, iki tane motor olunca iki tane de motor aküsü olacağını hiç düşünememişim. Irgat ve elektrikli vinç sigortaları da o kamarada. Pis su tanklarının vanaları da kıç kamaralarda. Farş tahtalarından birisini açtığımızda bir miktar su görüyoruz, klimanın atık suyu olduğunu söylüyor Murat, sintine pompası ile suyu boşaltıyoruz.<br />
Kıçta motor dairelerini de kontrol edip kaptan köşküne çıkıyoruz. Çift gaz kolu, motorların çalıştırılması, halatlar ile tanıştıktan sonra yelkenleri açıyoruz. Ana yelken biraz büyük. Üç camadan mümkün. Cenovanın iskota halatları da ana yelken iskotası gibi dümenin hemen üzerinde. Vinçler de orada. Teknenin burnunda iki tane hamak var. Demir ve zinciri ile de tanışıyoruz.80 metre zincirimiz var. Demir 25 kg. Bir tane kaptan kamarası gibi bir yer var. Bir kişinin içine girip yatabileceği büyüklükte depomsu bir yer. Kaptan için ayrıca burunda bir tuvalet ve duş var. Biz bu kamarayı, boş bavullarımız için depo olarak kullanıyoruz. Zincirlik yanındaki iki tane küçük depodan birinde halatlar var, diğeri boş. Onu da çöplerimizi depolamak üzere kullanacağız.<br />
<br />
Artık, hareket etmeye hazırız.Motorları çalıştırıyoruz. Rüzgar yok. Çift tonozdayız. İskele kıçomuzluktaki koltuk halatını tutuyoruz. Önce tonozları bırakıyoruz, sonra sancak kıç omuzluktaki koltuk halatını. Azıcık sancak motoru ileri verince yandaki tekneden ayrılarak iskelemize doğru kıçımız şskeleden uzaklaşıyor. İskeledeki motora da azıcık ileri yol verirken son koltuk halatımızı da bırakıp sorunsuz bir şekilde pontondan ayrılıyoruz. Saat 15.00.<br />
<br />
Dümeni tutmaksızın sadece gaz kollarını kullanarak tekneye yön vermenin gerçekten mümkün olduğunu görmek çok keyifli. Limandan çıkıp Marmaris Koyu'na çıkıyoruz. Hedefimizde Hollandalı Ahmet'in yeri var bu akşam. Ekibimiz kalabalık olduğu için akşam yemeklerini teknede yemek, hazırlayan ve bulaşığı yıkamak zorunda kalacak ekip üyeleri için sorun olacağında akşamları dışarıda yemeyi planlamıştık önceki konuşmalarımızda. Ama hiç olmazsa bir akşam da olsa demir atıp bir koyda yıldızların altında bir gecemiz olmasın mı yahu. O akşam da, eğer olacaksa, bu akşam olmasın mı yahu?<br />
"Bu akşamı, Kadırga Koyu'nda geçirelim mi?" teklifime "hayır" diyen çıkmadığı için Kadırga Koyu'na yöneliyoruz.<br />
<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-P6YrlmoSxnM/VjYxSHU5E1I/AAAAAAAALHA/RBtCeoNaqXA/s1600/IMG_1104.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://4.bp.blogspot.com/-P6YrlmoSxnM/VjYxSHU5E1I/AAAAAAAALHA/RBtCeoNaqXA/s320/IMG_1104.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Suat, Banu, Ahmet ve ben</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-WI1OAoh_mNs/VjYxXVe-TII/AAAAAAAALHI/QT99cNBS5K0/s1600/IMG_1105.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/-WI1OAoh_mNs/VjYxXVe-TII/AAAAAAAALHI/QT99cNBS5K0/s320/IMG_1105.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Havuzluk keyfi: Ferah, Cengiz, Ayşen, Esma</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-TUOWfT7Xod8/VjYxaQOxluI/AAAAAAAALHQ/hkRmckf6XZ0/s1600/IMG_1106.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-TUOWfT7Xod8/VjYxaQOxluI/AAAAAAAALHQ/hkRmckf6XZ0/s320/IMG_1106.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Cengiz, Ayşen, Esma, Ümit Ağabey</td></tr>
</tbody></table>
Seyir sırasında isteyenler kıç havuzlukta, isteyenler önde, hamakta ya da güvertede. Bir 9 kişi daha olsa sanki sığacak tekneye ve belki de kimse kimseyi görmeyecek. Tekne o kadar büyük. Bana hala gemi gibi geliyor.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-H18vH1u3uF4/VjYydsmS8UI/AAAAAAAALHw/QbQ-4Zpi8Vg/s1600/IMG_1096.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-H18vH1u3uF4/VjYydsmS8UI/AAAAAAAALHw/QbQ-4Zpi8Vg/s320/IMG_1096.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Hamak keyfi</td></tr>
</tbody></table>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-qkoF3IH8tjI/VjYyckNM4tI/AAAAAAAALHo/BmVzZthfCwg/s1600/IMG_1097.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-qkoF3IH8tjI/VjYyckNM4tI/AAAAAAAALHo/BmVzZthfCwg/s320/IMG_1097.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Dümende Ahmet</td></tr>
</tbody></table>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-pBFPSxm-0V0/VjYylyQ_xZI/AAAAAAAALH8/PeEdHqhhsIY/s1600/IMG_1088.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-pBFPSxm-0V0/VjYylyQ_xZI/AAAAAAAALH8/PeEdHqhhsIY/s320/IMG_1088.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kaptan köşkü</td></tr>
</tbody></table>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-WAOETyi72hc/VjezDKffPBI/AAAAAAAALI4/6Em1OVRR5OM/s1600/IMG_1090.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/-WAOETyi72hc/VjezDKffPBI/AAAAAAAALI4/6Em1OVRR5OM/s320/IMG_1090.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Salon'da hazırlıklar sürerken</td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
Bir buçuk saat kadar sonra Kadırga Koyu'nda demirleyecek yer bakar durumdayız. Girişte iskele baş omuzluğumuzda kalan, ufacık bir sahil boş, Onun solunda kalan ve içeri daha da girmiş daha korunaklı bir yerde bir katamaran demirlemiş zaten. 6-7 metreye demir atıp küçük koyumuzun içine iyice sokuluyoruz. Bana acayip bir güven gelmiş durumda, normalde yelkenli bir tekne ile demirde iken kıyıya bu kadar sokulmaktan hep korkmuşumdur. Bu akşam öyle değilim. Demirimiz bir kerede tutmuş durumda. Rüzgar kıçtan esiyor ve gece boyunca da pek olmayacak. Tornistanda iken sevgili Suat atlıyor suya, batan halatımızı kıyıya götürüp bağlıyor. Hafif bir rüzgar bizi azıcık sancağa ittiriyor. İkinci bir koltuk halatını da bağladıktan sonra motorlar stop, suya girmek serbest. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="text-align: center;">Ahmet ve Ümit Ağabey'in geleneksel akşamüstü cin tonik saati gelmiş durumda. Kısa bir süre sonra herkesin keyfi yerinde, akşam yemeği için hazırlıklar başlıyor yavaştan, Günler kısa, hava erken kararacak. </span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="text-align: center;"><br /></span></div>
<div style="text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dwub95Bg0Im8xR16LZQydf50neCLdGRpPA0ydvUpcCVfCbRZLXhUAToh2v-LZn90-EI8IJ9MiaqP4iN7UOCZQ' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-size: 12.8px;">Kadırga Koyu</span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="text-align: center;"><br /></span></div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-qwGGLZySfz8/Vje28iW-tCI/AAAAAAAALJE/Oe4F6wGpIgQ/s1600/IMG_1125.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="http://2.bp.blogspot.com/-qwGGLZySfz8/Vje28iW-tCI/AAAAAAAALJE/Oe4F6wGpIgQ/s320/IMG_1125.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kadırga Koyu'nda akşamüstü keyfi</td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
Akşam yemeğinde köfte ve makarna ile salata var. İlk şaraplar açılıyor ve gün kutlanıyor. Keyifli ve kazasız bir hafta dilekleriyle sohbetler koyulaşıyor, uykusuzluğa daha fazla dayanamayanlar yavaştan kamaralara çekilmeden önce Ümit Ağabey için salondaki masa sökülüp bacakları kısaltılarak neredeyse üç kişilik bir yatak yaratılıyor. </div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
Herkeslere "iyi geceler"</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<b>4 Ekim 2015, Pazar</b><br />
<b><br /></b>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
Kamaralar o kadar büyük ve rahat ki, sadece bir kez koltuk halatlarına bakmak için dışarı çıkmam dışında beşikte gibi mışıl mışıl bir uykudan sonra sabah gün doğmadan uyandığımda kendimi bir farklı dinlenmiş hissediyorum. Yukarıya çıkmadan önce sırtıma bir şeyler alıp önce yataktan merdivenlerden iniyorum, sonra kamaranın kapısını açıp kamaradan çıkıyor, sonra merdivenlerden salona çıkıyor, sonra merdivenlerden kaptan köşküne çıkıp oturuyorum koltuğa. Kamaradan buraya kadar gelmek biraz yorucu oldu, oturmam gerek, ama manzara o kadar güzel ki.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dyvQM3OuuZqbsUjm5P3RlEMunFrvMY320HXUo14yZOM-8ojMSWvx0ZM277D9jGIcItIdHEVAE_7wED8rgVSJA' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-size: 12.8px;">Kadırga Koyu'nda sabah</span></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
Benden başka uyananlar da var. Cesaret edip denize giriyoruz bir kaçımız. Sonra motor çalıştırıyoruz. Bugün yolumuz uzun. Göcek'e ineceğiz bir kez daha. Kahvaltı yolda hazırlanacak. Saat 08.00.<br />
Katamaran biraz fazla baş-kıç yapıyor dalgalar çok minik olmasına karşın. Önce Ferah, sonra Ayşen biraz etkileniyorlar. Kahvaltı hazırlayanların neredeyse tamamı etkileniyor bir süre sonra. Seyir halinde iken kahvaltı hazırlamamaya karar veriyoruz.<br />
<br />
Kahvaltı sonrasında Ayşen ve Cengiz kamaraya çekiliyorlar. Uzun bir süre motorla gidiyoruz, sonra yelken açmamıza izin verecek kadar rüzgarımız oluyor. 8 knot rüzgarda 4 knot, 10 knot rüzgarda ise 5 knot hız yapıyoruz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dxlbCyaUgV5m_uJnH3Qv4grF6nKnF3v6J4VoCG_nUbklEDVOqEkN-sGXlEWFWn7qWiVU_s6BlYwHoVPfjAxPQ' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-size: 12.8px;">Rotamız Göcek</span></div>
<br />
<br />
Öğle yemeğinde hamburger var.<br />
<br />
Saat 14.00'te Fethiye Körfezi'ne girip Küçükağa Koyu'nda 12 metreye demir atıyoruz. Zinciri biraz kısa bırakıyoruz nedense. Sonra atla denize.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dxJBpNvVJ_xsV99ThG7JGju2r4CoO0dAqOBa_CXgg70bX_vBDSBaOEgGvxSGuRa7yreEVBif-jcsBg8VWYH0Q' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-size: 12.8px;">Küçükağa Koyu</span></div>
<br />
Bir buçuk saat kadar oyalanıyoruz burada. Telefonla Göbün Koyu'nda yerimizi ayırttık. Demirin taraması ve suda serbest yüzer hale gelmemiz üzerine motor çalıştırıp demiri topluyor ve Göbün'e doğru yola koyuluyoruz.<br />
<br />
Kısa bir süre iskelemizde ilk gördüğümüz boğaza doğru dümen kırıyoruz. Boğaza yaklaşırken girmemiz gereken asıl boğazı (Darboğaz) görüyor ve dümeni bir kez daha iskeleye kırıyoruz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dyJH-12t9FP67YSy4oddBRAod_9qdjFCr7TOgkd-x2XrrPRpMKExJVWbPsWYhZYQ06FQ1-UGqld36pr_Y3Sow' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<br />
Kısa bir süre sonra Göbün'ün girişi, iskele başomuzluğumuzda görünüyor. Hemen bir botla gelip bize "merhaba" diyorlar, yerimiz hazırmış, iskelenin iç tarafını ayırmışlar bize sağolsunlar. Koyun içine girerken iskelenin arkasına geçerek bağlanacağımız yeri içime sindirmeye çalışıyorum. Hep, bir iskelenin iç tarafına girip bağlanmak istemişliğim vardır. Nasip katamarana imiş. Hadi hayırlısı.<br />
<br />
İskelenin sağında sadece bir tekne boyu mesafe var, iskelenin arkasında ise belki o kadar bile yer yok iskele ve önündeki kayalar arasında. İskeleyi solumda bırakıp arkasına doğru yavaşça ilerlerken önce fırlattıkları tonoz halatını alıyoruz. İskelenin arkasına geçip iskeleyi aborda olacakmış gibi iskelemizde bırakırken bir koltuk halatı veriyoruz iskeledeki arkadaşlara. Hemen önümüzde iskeleye aborda olmuş ve kıç havuzlukta bize bakanlarla dolu bir koca katamaran var. Ona yavaşça yaklaşıp sancağa dönüverince tonoz halatlarını bağladıkları koca kayalara çarpmadan durmam, kıçımızı düzeltip iskeleye geri gelip bağlanmam gerekiyor. İskele ile kayalar arasındaki mesafe, bizim tekneden birazcık büyük. Çift motorun avantajı ve koltuk halatları ile bizi yönlendiren görevli arkadaşlar ve teknedeki ekibin tıkır tıkır çalışması sayesinde terayağından kıl çeker gibi bağlanma sürecini kısa bir sürede tamamlıyoruz. İkinci tonozu da bağladık, koltuk halatları tamam, motorlar stop. İskelemizde kalan katamarının sabah biz çıkmadan çıkması mümkünsüz artık.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dwNpVTaoxu_2mSwoZqrc08lxu9S2HjWCik6UsrsT49QWgeuNrDYs3kCNcUiwbMOGSX36cNADieVSQfJ3uqTPA' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-size: 12.8px;">Göbün</span></div>
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dzUIv_9TTGipBxRHBtJV0qchTlqSnB0Yiz41SzOTGgDilhVQ88VyBBQcXVrpw_Igwwd1iHJO8n27cQk67CPbA' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<br />
Hemen balıktan anlayan arkadaşlarımız balık beğenmek üzere mutfağa gidiyorlar. Denize girmek isteyenleri ise tutan yok. Ahmet ile Ümit Ağabey, mutfağa girmişler, cin tonikleri hazırlıyorlar bile.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dyjr6O9M-FiMxnMUTpPAc8BfwC1IObIIlYwITAPJHdoOimYHs74VFaCP-eX5l1MGies-gRN2xgOwUjUaJf6GA' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<br />
Bizim sancağımıza da bir katamaran yanaşıyor. Biz de onlar çıkıncaya kadar burada hapis olduk artık.<br />
Akşam keyifli bir akşam yemeği.Çok keyifli bir uyku.<br />
<br />
<b>5 Ekim 2015, Pazartesi</b><br />
Sabah erkenden uyanıyorum, sırtıma bir şeyler alıp yukarı çıkıyorum. Benden önce uyananlar sabah sporuna başlamış bile.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-OCcAptLa9Mo/VjsGV7x072I/AAAAAAAALL4/hhaHtaM3qEI/s1600/IMG_1174.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/-OCcAptLa9Mo/VjsGV7x072I/AAAAAAAALL4/hhaHtaM3qEI/s320/IMG_1174.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-E0eEhPbOnn0/VjsGWZ5ASeI/AAAAAAAALL8/_LJSWPn1zdo/s1600/IMG_1176.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-E0eEhPbOnn0/VjsGWZ5ASeI/AAAAAAAALL8/_LJSWPn1zdo/s320/IMG_1176.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-V3oAphzxH3M/VjsGUnT--0I/AAAAAAAALLw/YJTguEMEaQ0/s1600/IMG_1180.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-V3oAphzxH3M/VjsGUnT--0I/AAAAAAAALLw/YJTguEMEaQ0/s320/IMG_1180.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Göbün'de sabah</td></tr>
</tbody></table>
Geç kahvaltı olacak bu sabah. Esma'nın zoru ile yürüyüşe çıkıyoruz. Esma, Göbün girişindeki yüksek tepeyi gözüne kestirmiş. Bir kapıdan çıkarak tepenin eğimli ve taşlı eteğine tırmanmaya başlıyoruz. Düz patikayı mı tercih etseydik acaba, koyun etrafını dolanan.<br />
Çok zorlanmadan biraz yükselince bir kayalığın üzerine çıkıyoruz fotoğraf çektirmeye. Fotoğraf çekiniyoruz ama manzara o kadar güzel ki, iyi ki çıkarmış Esma bizi buralara.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-YFJaqrARhuA/VjsHeI8StzI/AAAAAAAALMQ/vSGS44snajM/s1600/IMG_1201.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/-YFJaqrARhuA/VjsHeI8StzI/AAAAAAAALMQ/vSGS44snajM/s320/IMG_1201.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-luj7wRNuir4/VjsHRdurQRI/AAAAAAAALMI/lVfMevBLyOk/s1600/IMG_1187.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://2.bp.blogspot.com/-luj7wRNuir4/VjsHRdurQRI/AAAAAAAALMI/lVfMevBLyOk/s320/IMG_1187.JPG" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dyWnPXTUDkUdYn7UT5bKC8-PHvnWZlHwFVRMRhCvnF_5yihmfDRI14PF_9X4_O3oKLWX_PMmWx7aMHF2onbjw' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<br />
Bir tarafta Göcek Körfezi; önde, aşağıda Göbün, solda, tahminen Göbün Adası'nın olduğu Kocabük Koyu ve arkaya doğru dönünce Fethiye Körfezi.<br />
Sonra biraz daha yukarıya çıkıyoruz. Bu sefer bir başka manzara açılıyor önümüze. Önce Göbün'ün çıkışı, sağda ise Göcek Körfezi'den daha geniş bir görüntü.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /><iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dwpnve3GIvlIN1DWryo3EsFjgQQkmRXLwopEZL2Rw4ymjL57nWp29uEd7KDVc83w_h1QSm0tnMhTVw7Bww_pA' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<br />
Sonra ağaçtan bir kaç zeytin toplayıp geriye dönüyoruz. Kahvaltı masasında Ahmet oturmuş, keyif yapıyor, ekibi bekliyor.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-HpH49rPAhYA/VjsyU5j4csI/AAAAAAAALMg/oX7c-5LV9Ws/s1600/IMG_1221.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/-HpH49rPAhYA/VjsyU5j4csI/AAAAAAAALMg/oX7c-5LV9Ws/s320/IMG_1221.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Ekip tamamlanınca upuzun bir kahvaltı yapıyoruz. Bol gıda, bol sohbet, bol kahkaha.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-6ycony04Br8/VjsyYyySkTI/AAAAAAAALMo/bBRFFPKzIlI/s1600/IMG_1230.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://4.bp.blogspot.com/-6ycony04Br8/VjsyYyySkTI/AAAAAAAALMo/bBRFFPKzIlI/s320/IMG_1230.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Sonra yavaştan kalkıyoruz artık, hesabı ödeyip. İskelemizde hapis tuttuğumuz katamarandan ne zaman çıkacağımızı soruyorlar. Sancağımızdaki katamaranı beklediğimizi söylüyoruz. 15-20 dk kadar sonra yanımızdaki katamaran iskeleden ayrılıyor. Biz de hemen motor çalıştırıyoruz. Cengiz çıkarıyor bizi Göbün'den. Saat 11.30.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/--alD8r1qEg8/VjuMHDQqHBI/AAAAAAAALM8/cnqc0e0f_nc/s1600/IMG_1245.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/--alD8r1qEg8/VjuMHDQqHBI/AAAAAAAALM8/cnqc0e0f_nc/s320/IMG_1245.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Göbün'e veda</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-2kA0yKQnjgg/VjuMGjYfgQI/AAAAAAAALM4/6SZBWeWcYqk/s1600/IMG_1257.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-2kA0yKQnjgg/VjuMGjYfgQI/AAAAAAAALM4/6SZBWeWcYqk/s320/IMG_1257.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<br />
Gemiler Adası'na gideceğiz bugün. 3 saatlik yolumuz var. Uzun yola çıkmadan önce Göcek Körfezi'nde bir iki koy görebiliriz belki.<br />
Önce Merdivenli Koyu'nu iskele bordamızda bırakıyoruz. Sonra Yavansu Koyu'na giriyoruz. İskelemizde kalan küçük bir kumsalda kimsecikler yok ama koyun dibini de görelim denildiği için içeri kadar bir bakıyoruz, ama içerisi kalabalık. Tekrar geri gelip ilk beğendiğimiz küçük koya 5 metreye demir atıyoruz. Koltuk halatımızı yine Suat bağlıyor sağolsun.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-aUfAKyBjnSk/VjuMoXc0WgI/AAAAAAAALNI/N1wQ_j0Xb0A/s1600/IMG_1274.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-aUfAKyBjnSk/VjuMoXc0WgI/AAAAAAAALNI/N1wQ_j0Xb0A/s320/IMG_1274.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Yavansu Koyu girişinde deniz molası</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Bir saat kadar buradayız. Denize giriyoruz. Denizde kolumu bir şeyler yakıyor, tırsıp tekneye çıkıyorum. Fenistil krem ile kolumdaki yanma azalıyor. Bir ara deniz market geliyor. Çağırıyor, bir kaç eksiğimizi gideriyoruz.<br />
Saat 13.00 gibi demiri toplayıp Gemiler Adası'na doğru yola çıkıyoruz. Darboğaz'dan geçtikten kısa bir süre sonra rüzgarı görünce yelkenleri açıyoruz.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-7J_8cAJNfPg/VjuNm0WGqkI/AAAAAAAALNU/z-JjG2UFSN0/s1600/IMG_1283.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/-7J_8cAJNfPg/VjuNm0WGqkI/AAAAAAAALNU/z-JjG2UFSN0/s320/IMG_1283.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Darboğaz</td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dzCOaLpVEjDwYYr7g9XuJJl3JxkBREJ9DxobvojR2BW1H4L5_SDJTqAGd-xnr7_JLok1UH-uMTvLNOOtN-Fcw' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-size: 12.8px;">Rota, Gemiler Adası</span></div>
<br />
Rüzgar sancak bordamızdan geliyor. 10 knot rüzgarda 5 knot hız yapıyoruz. Gemiler Adası'na 3 saatlik yolumuz var. Yıllar önce Denizhanlar ile gitmiştik Gemiler Adası'na ve ben çok beğenmiştim. Ertesi günün sabahında botla adaya çıkmış ve kilise kalıntıları ile en tepedeki manzaraya hayran kalmıştık. Bu güzellikleri ekip arkadaşlarım da görsün istiyorum. Gemiler Adası'ndaki kilise kalıntıları, Bizans döneminden. Adanın antik dönemdeki adı da Aya Nikola.<br />
<br />
İblis Burnu'nu döndüğümüzde yelkenleri indiriyoruz. Karacaören Adası'na yaklaştığımızda hemen iskelemizdeki küçük koyda bir tesis, tesisin iskelesi ve koyda bir sürü yelkenli tekne görüyoruz. Bu tesis daha önceki gelişimde de var mıydı, hatırlıyamıyorum.<br />
<br />
Gemiler Adası'nın doğu burnundan dolanarak arkasına geçiyoruz. Adanın kuzey doğu kıyısında demir atmak mümkün değil, çok derin. Biraz daha batı kıyısına ilerliyoruz. Hemen bir motorlu bot yaklaşıyor ve bizi bağlayabileceğini söylüyor. Boğazın ortasına kadar gidip çok da istemeyerek 22 metreye demir bırakıyoruz. 70 metre zincir döşüyoruz. Kıyıya sokulduğumuzda tornistandayız. Demir tutmuş. İki halatı veriyoruz bottaki Ali'ye. Önce birini kıyıda bir kayaya bağlıyor, sonra da ikinci halatı, birinciye bağlayarak bize geri veriyor. Sonra biraz daha zincir bırakarak koltuk halatını geriyoruz. İkinci koltuk halatını bağlama işini de Esma ve ben üsleniyoruz. Botu indiriyoruz, kıyıya kürekle giderek ikinci halatı da bağlıyoruz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-B52slJFGt-0/VjuR18DQhHI/AAAAAAAALNg/GAHJprWwtic/s1600/IMG_1364.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="179" src="http://2.bp.blogspot.com/-B52slJFGt-0/VjuR18DQhHI/AAAAAAAALNg/GAHJprWwtic/s320/IMG_1364.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-093wkfCoWb0/VjuR4OXI9FI/AAAAAAAALNs/whAKeaVQHp4/s1600/IMG_1307.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-093wkfCoWb0/VjuR4OXI9FI/AAAAAAAALNs/whAKeaVQHp4/s320/IMG_1307.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Gemiler Adası'na bağlandıktan sonra deniz keyfi</td></tr>
</tbody></table>
Solumuza doğru demirlemiş bir sürü tekne, karşımızda da bir kaç tane yelkenli, katamaran ve motoryat. Sağımızda pek tekne yok, sadece bir balıkçı sandalı var. Babadağ üzerinde yamaç paraşütü ile atlamış bir kaç kişi gözüküyor uzaktan.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dzWrtRZhWnWvldmPJjWU3e5RUpzePX2tfKmId8fWl6HMCujPIHmpIxqTd62_Zx6u4PR4BBXySxPeIHTltR2rw' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dzQUCIMHmO3Z8x95Pq9jrJsn9IZfQfy4i50DO3-8KJIQePrhEFYVNKnPx-N4G93bLxj-iG6pZ-ZvciIBs2WiA' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<br />
<br />
Deniz muhteşem, Ümit Ağabey ile Ahmet'in cin tonikleri de. Hava kırmızı kararıyor. Bak, bak, doyamıyor insan.<br />
<br />
Suat'ın biraz keyifsizliği, hafif ateşi var bu akşam. Bir iki ilaç takviyesi yapılıyor Suat'a.<br />
Hava kararmadan akşam yemeği hazırlıkları da başlıyor. Çok şükür yine teknedeyiz bu akşam yemeğinde. Gece boyunca rüzgar olmayacak, demir de sağlam. Uyku süper olacak demek ki.<br />
<br />
Akşam yemeği için dün akşam yemeğinde Göbün'de bitiremediğimiz levreğin yanına sabah kahvaltı sonrasında aldığımız iki levreği fırında pişiriyor Banu ve Ahmet. Çok lezzetli ve bol sohbetli bir akşam yemeği oluyor. Benim için çok geçe kalmadan uykuya geçiş demek bu keyif.<br />
<br />
Gece bir süre teknenin önündeki hamakta uyuyor, sonra içeri giriyorum. Hamakta iken de zaman zaman motoryattan jeneratör sesi olduğunu tahmin ettiğim bir ses geliyordu. Kamaraya girince Esma'nın uyarısı ile sesin bizim kamaraya yakın bir yerlerden geldiğini idrak ediyorum. Salonda Ümit ağabeyi rahatsız etmemek için ışıkları yakmadan paneldeki düğmelerden buzdolabı olduğunu tahmin ettiğim bir düğmeyi kapatınca ses kesiliyor. Düğmeyi yeniden açıp tekrar kamaraya gidiyorum, buzdolabıymış diyerek. Ancak sesten çok rahatsız olunca tekrar yukarı çıkıp o düğmeyi tekrar kapatıp bu kez buzdolabına bakıyorum. Buzdolabı çalışıyor. Ancak o zaman idrak ediyorum ki, su bitmiş, hidrofor boşa çalışıyor. Kapatıp yatıyorum.<br />
<br />
<b>6 Ekim 2015, Salı</b><br />
<b><br /></b>
Sabah yedide hopp, ayaktayım. Gün yeni ağarmış, Tekneler ise henüz uyanıyor. Bir balıkçı teknesi ise daha erkenden motor çalıştırıp gitti bile.<br />
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-ETyjJg7Rbwo/Vj4I4pavVfI/AAAAAAAALOU/KKEcTk7UIkM/s1600/IMG_1328.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/-ETyjJg7Rbwo/Vj4I4pavVfI/AAAAAAAALOU/KKEcTk7UIkM/s320/IMG_1328.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Deniz ise tam bir hayal kırıklığı. Bir çöp denizi sanki, sürekli bir akıntı, çöpleri tekne ile kıyı arasından doğuya doğru götürüyor. Kim uyanıp denize bakarsa keyfi kaçıyor. Kimsede adaya botla çıkıp yukarılara tırmanma isteği de yok. Öyleyse hadi kahvaltı hazırlansın.<br />
<br />
Bu sabah omletler benden. Dün akşam tekneye yanaşan gözlemeci Sencer, kahvaltı bitimine yetişiyor. Yine de gözleme yaptırıp alıyoruz tekneye. Lezzetine doyamadığımız için iki kez daha sipariş veriyoruz.<br />
<br />
Denize sadece iki kişi giriyor: Ferah ve ben. Sonra koltuk halatlarını topluyoruz. Demiri de toplayınca değmeyin keyfimize, yine kurtardık demiri. Tekrar Göcek'e dönüyoruz. Dümende Ümit Ağabey var.<br />
Adanın yine doğu burnunu dönüp bir kez daha geride bırakıyoruz Gemiler Adası'nı.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dzDPammLYHGEjcY9Af1uGjTye64F1rwXiWBkbyOyAGNW0NCGJM0EVxdPbm4BLslXMqbkelju97RXm7I044hiA' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-size: 12.8px;">Gemiler Adası'na veda</span></div>
<br />
Tersane Adası'na kadar motor seyri ile geliyoruz. Tersane Adası'ndaki Yaz Limanı'na girip 12 metreye demir atıyoruz. Saat, 11.30.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dxxemKT3gTpMc5zs-htVjp3ar4jZGLIBlueY_cKvmByx8q0z3KglVD5PUagrqVNOI92pIEINyhmcXCZhjVObA' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-size: 12.8px;">Tersane Adası, Yaz Limanı'na yaklaşıyoruz</span></div>
<br />
Çok şık bir yelkenli giriyor koya.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-HorQZ9heRxE/Vki5dku3A6I/AAAAAAAALOk/DsF34WWpq6k/s1600/IMG_1359.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/-HorQZ9heRxE/Vki5dku3A6I/AAAAAAAALOk/DsF34WWpq6k/s320/IMG_1359.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Öğle yemeği sonrasında biraz dinlenip demiri topluyor ve Kış Limanı'na şöyle bir bakmaya gidiyoruz. Kalabalık, uzaktan bakmakla yetiniyoruz.<br />
<br />
Rüzgarı bulur bulmaz yelkenleri açıyoruz hemen. 14 knot rüzgarda 8, biraz sonra 17 knot rüzgarda 9 knot hızı görüp mutlu oluyoruz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dxMuUuf46WiD30Js8m1q1tG8YYHD8_DNS798wu5tbJ-nq8QAGaLn9Lo75YAml4uo9TWWQeJw5vf-PCnXiwHKw' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<br />
Körfezin içine doğru tremola ata ata sokuluyor, bol bol yelken bulma fırsatı buluyoruz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dxzwpIxpcqncIHgrpuEa8tw-PJmVrK3GdlnV2ZoAILBXMdpib9ojPbKO2fWmHcx0TXPUptltA4wyS8nO3qggg' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<br />
<br />
Küçük Sarsala'yı sancak kıç omuzluğumuzda bırakınca motor çalıştırıp yelkenleri indiriyoruz. Restoranı daha önce arayıp yer ayırtmıştık. İskele tenha. Kıçtan kara yaklaşıp koltuk halatlarını verip tonoz halatını alıyoruz. Çok şükür çok sorunsuz bir bağlanma oluyor.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-WE3YrFbNAls/Vki8PKQHCdI/AAAAAAAALOw/c-NH8Q9ehbY/s1600/IMG_1384.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-WE3YrFbNAls/Vki8PKQHCdI/AAAAAAAALOw/c-NH8Q9ehbY/s320/IMG_1384.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Küçük Sarsala</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-lj3RUpJkojw/Vki8STlqlGI/AAAAAAAALO4/NX6gplyZcCc/s1600/IMG_1389.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-lj3RUpJkojw/Vki8STlqlGI/AAAAAAAALO4/NX6gplyZcCc/s320/IMG_1389.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Hemen denize. Denizde iki tane kaplumbağa var. Korkusuzca küçük koyda tekneler arasında yüzüyorlar, arada bir başlarını sudan çıkararak. Teknelerden bir sürü insan, fotoğraf makineleri ile güzel bir poz yakalamak üzere iskelede pozisyon alıyorlar.<br />
Cengiz ve Ayşen, keşfe çıkarken biz de Ümit Ağabey ve Ahmet'in cin-toniklerinin bu akşamki lezzetini keşfe niyetleniyoruz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-qryBc6Xe5Bg/Vki-C9H4UgI/AAAAAAAALPE/f6vqXozvmeQ/s1600/IMG_1416.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://3.bp.blogspot.com/-qryBc6Xe5Bg/Vki-C9H4UgI/AAAAAAAALPE/f6vqXozvmeQ/s320/IMG_1416.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-qF4KuWfF5p8/Vki-Tq_D9iI/AAAAAAAALPM/SPPFPjeKndA/s1600/IMG_1418.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="179" src="http://3.bp.blogspot.com/-qF4KuWfF5p8/Vki-Tq_D9iI/AAAAAAAALPM/SPPFPjeKndA/s320/IMG_1418.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Talia, K. Sarsala'da</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-8G1cBCkfHY0/Vki_s88uy8I/AAAAAAAALPY/QPDoPYmyWeI/s1600/IMG_1420.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="179" src="http://4.bp.blogspot.com/-8G1cBCkfHY0/Vki_s88uy8I/AAAAAAAALPY/QPDoPYmyWeI/s320/IMG_1420.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-tpdW6MDAY5Y/Vki_6fKc_GI/AAAAAAAALPg/k6cA9hR80Qw/s1600/IMG_1423.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="179" src="http://4.bp.blogspot.com/-tpdW6MDAY5Y/Vki_6fKc_GI/AAAAAAAALPg/k6cA9hR80Qw/s320/IMG_1423.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-gt-a7n5F1IQ/Vki_7LoUtuI/AAAAAAAALPo/LOrG_EkfgGk/s1600/IMG_1432.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://2.bp.blogspot.com/-gt-a7n5F1IQ/Vki_7LoUtuI/AAAAAAAALPo/LOrG_EkfgGk/s320/IMG_1432.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Deniz keyfi çabuk bitiyor. Keyifler yerinde, akşam yemeği bekleniyor.Güneş erken batıyor. Saat 19.30'da deniz kenarında, ağaç altındaki masamıza oturuyoruz polarlarımızı, hırkalarımızı giyip.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-93Vmjn2epJY/VkjAo-cmFJI/AAAAAAAALPw/O2sd1-hJQcQ/s1600/IMG_1444.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://2.bp.blogspot.com/-93Vmjn2epJY/VkjAo-cmFJI/AAAAAAAALPw/O2sd1-hJQcQ/s320/IMG_1444.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Karanlık ve sohbetler aynı anda koyulaşıyor. Teknedeki iki cin, masadaki iki tek rakıdan sonra sohbetin sonunu bekleyecek gücüm kalmıyor. Teknenin yolunu tutuyorum. Öndeki hamakları gözüme kestirmiştim, bir yastık ve uyku tulumumu alıp onlardan birinde uykuya dalıyorum bir saniyede.<br />
<br />
<b>7 Ekim 2015, Çarşamba</b><br />
Göcek'e uyanıyorum yediyi biraz geçe.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-OwDUd-tzLvU/VkjDsaNXw_I/AAAAAAAALP8/5MYehnjodIw/s1600/IMG_1445.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-OwDUd-tzLvU/VkjDsaNXw_I/AAAAAAAALP8/5MYehnjodIw/s320/IMG_1445.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Yukarıya doğru bir yürüyeceğiz tüm ekip, kahvaltıdan önce.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-pPBABwndgp8/VkjE3NrUlhI/AAAAAAAALQM/igfxfkPX-YQ/s1600/IMG_1451.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://2.bp.blogspot.com/-pPBABwndgp8/VkjE3NrUlhI/AAAAAAAALQM/igfxfkPX-YQ/s320/IMG_1451.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-zuM3gMPfW1g/VkjE0ST-JwI/AAAAAAAALQE/i4A5ZCy0RsY/s1600/IMG_1452.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://2.bp.blogspot.com/-zuM3gMPfW1g/VkjE0ST-JwI/AAAAAAAALQE/i4A5ZCy0RsY/s320/IMG_1452.JPG" width="320" /></a></div>
Gün daha bir uyanıyor, renkler daha bir keskinleşiyor. Sonrasında ayakkabılarımızı giyip tırmanmaya başlıyoruz.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-B76M9BZONqU/VkjFQ0lWZNI/AAAAAAAALQU/4-NZd_ouCyg/s1600/IMG_1463.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://2.bp.blogspot.com/-B76M9BZONqU/VkjFQ0lWZNI/AAAAAAAALQU/4-NZd_ouCyg/s320/IMG_1463.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Yukarıya çıktıkça birbirinden güzel manzaralar seriliyor gözlerimizin önüne. Ayakkabıları zemini iyi kavramadığı için geri dönmek isteyen arkadaşlarımızı bile yukarı çıkmaya devam etmeleri için hafifçe arkalarından itmek yeterli oluyor.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-LNHZ0r9J2JA/VkjGamIAKUI/AAAAAAAALQo/U10oQRalwfg/s1600/IMG_1469.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-LNHZ0r9J2JA/VkjGamIAKUI/AAAAAAAALQo/U10oQRalwfg/s320/IMG_1469.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-GiYYAh_5m-U/VkjGbeR6xQI/AAAAAAAALQs/HuflVWVVt8s/s1600/IMG_1476.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-GiYYAh_5m-U/VkjGbeR6xQI/AAAAAAAALQs/HuflVWVVt8s/s320/IMG_1476.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-tFcWwlspEoc/VkjGYFG1_KI/AAAAAAAALQg/2Wz-qvo72RQ/s1600/IMG_1478.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/-tFcWwlspEoc/VkjGYFG1_KI/AAAAAAAALQg/2Wz-qvo72RQ/s320/IMG_1478.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-sOpeoo9_7x0/VkjGlyGwSrI/AAAAAAAALRA/6S6pmM6_AkM/s1600/IMG_1482.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-sOpeoo9_7x0/VkjGlyGwSrI/AAAAAAAALRA/6S6pmM6_AkM/s320/IMG_1482.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-NNHhkk0X4_s/VkjGji-NSUI/AAAAAAAALQ4/RsPZyFkOa7g/s1600/IMG_1485.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://2.bp.blogspot.com/-NNHhkk0X4_s/VkjGji-NSUI/AAAAAAAALQ4/RsPZyFkOa7g/s320/IMG_1485.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-_eQU0xu9J7E/VkjGmo7ngyI/AAAAAAAALRI/m02ID5u8sw0/s1600/IMG_1489.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/-_eQU0xu9J7E/VkjGmo7ngyI/AAAAAAAALRI/m02ID5u8sw0/s320/IMG_1489.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Ve nihayet, en tepedeyiz.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-kXQTzUpwhbc/VkjHMePqYvI/AAAAAAAALRQ/RO52NEnzGeI/s1600/IMG_1496.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-kXQTzUpwhbc/VkjHMePqYvI/AAAAAAAALRQ/RO52NEnzGeI/s320/IMG_1496.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Bir yanda Göcek Körfezi, diğer yanda B. Sarsala.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-7--TmQC-YD4/VkjHRRfxHSI/AAAAAAAALRY/a1dBQXlPZz0/s1600/IMG_1499.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-7--TmQC-YD4/VkjHRRfxHSI/AAAAAAAALRY/a1dBQXlPZz0/s320/IMG_1499.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-uGJui7PAj8s/VkjHStWazoI/AAAAAAAALRg/hKy4JEeLP_4/s1600/IMG_1500.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://2.bp.blogspot.com/-uGJui7PAj8s/VkjHStWazoI/AAAAAAAALRg/hKy4JEeLP_4/s320/IMG_1500.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Büyük Sarsala</td></tr>
</tbody></table>
B.Sarsala Koyu'nun girişinde minik minik koylar gözümüze kestiriyoruz denize girmek için mola verilebilecek.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-ZH78EMupxI8/VkjH6IitcOI/AAAAAAAALRw/hMZh9j5iONo/s1600/IMG_1506.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-ZH78EMupxI8/VkjH6IitcOI/AAAAAAAALRw/hMZh9j5iONo/s320/IMG_1506.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Büyük Sarsala</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-4DNKnPVPpy0/VkjH4tXwPWI/AAAAAAAALRo/VGDhNl98Bz4/s1600/IMG_1507.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-4DNKnPVPpy0/VkjH4tXwPWI/AAAAAAAALRo/VGDhNl98Bz4/s320/IMG_1507.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8px;">Büyük Sarsala</span></td></tr>
</tbody></table>
Biraz oturup bu muhteşem güzelliğin keyfini çıkardıktan sonra inişe geçiyoruz.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-ssWqnUzAfBw/VkjImeBSxkI/AAAAAAAALR8/hVmmTqEDu4o/s1600/IMG_1528.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-ssWqnUzAfBw/VkjImeBSxkI/AAAAAAAALR8/hVmmTqEDu4o/s320/IMG_1528.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">K.Sarsala'ya iniş</td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-VIGc3_UeZVk/VkjI5uZNy7I/AAAAAAAALSE/3_-9jJccXM0/s1600/IMG_1531.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-VIGc3_UeZVk/VkjI5uZNy7I/AAAAAAAALSE/3_-9jJccXM0/s320/IMG_1531.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Ben denize girerken, kahvaltı masasına gidiyor bazılarımız. Geç kahvaltımız, geç bitiyor. Sonra bu güzelliği arkamızda bırakarak Göcek koylarını keşfetme zamanı geliyor. Saat 11.30.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-44HkY9ce7vk/VkjJfgXr6VI/AAAAAAAALSM/7MsyicYVjvM/s1600/IMG_1534.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/-44HkY9ce7vk/VkjJfgXr6VI/AAAAAAAALSM/7MsyicYVjvM/s320/IMG_1534.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Sarsala'dan çok uzaklaşmadan Sıralıbük'e giriyoruz. İçeri girdikçe artan rüzgardan ötürü kızlar sevmiyorlar bu koyu. Denize giremeyeceklerini söyledikleri için boş tonozları bırakıp koydan çıkarken Esma'nın koya girerken gösterdiği girişte iskelemizde kalan küçük bir koyun ağzındaki tonoza bağlanmaya karar veriyoruz. Burası daha az rüzgar alıyor. Kıçtan yanaşarak tonozun şamandırasını kolayca yakalıyor ve bağlıyoruz kendimizi.<br />
<br />
Deniz hiç ummadığımız kadar temiz ve canlı. Binlerce yavru balık dolaşıyor altımızda biz yüzerken. Koyun dibindeki motoryat da gidince küçük koy bize kalıyor. Akşam rüzgar fazla olacak, Yassıca Adalar'da geceleme niyetimizden Ahmet'in bir arkadaşının uyarısı ile vazgeçmiş ve Hamam Koyu'ndaki restoranın iskelesine karar vermiş olmasaydık, motoryatın bıraktığı tonoza bağlanıp gün ve gece boyu kalınabilecek bir koy burası.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-ujxBbkt76Iw/VkjLPMgGVtI/AAAAAAAALSY/8U6hPQhlCz4/s1600/IMG_1541.PNG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="179" src="http://1.bp.blogspot.com/-ujxBbkt76Iw/VkjLPMgGVtI/AAAAAAAALSY/8U6hPQhlCz4/s320/IMG_1541.PNG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dyILtgVzlqfxPGimUt0jZ8EyCqAqg6zZR3jIOzzN53eJadMALIoNIotG9DSpSJKSGtsVN-3sm2Ejnj7Z-Gddw' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<br />
Bol bol denizin keyfini çıkarıp tonozu bırakıyoruz. Su almak üzere Taşyaka Koyu'na gideceğiz. Sadun Boro'nun kitabında tanımlanmış olan iskeleyi üstadın çizdiği krokiye bakarak buluyoruz. Demir atarak kıçtan kara yaklaşacağımız kayalardan yapılmış minik bir rıhtıma yanaşıyoruz rüzgar altında güç bela.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-LDVvaH_iCkE/VkjMdX67_eI/AAAAAAAALSk/lhMe7QBoaqU/s1600/IMG_1549.PNG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="179" src="http://4.bp.blogspot.com/-LDVvaH_iCkE/VkjMdX67_eI/AAAAAAAALSk/lhMe7QBoaqU/s320/IMG_1549.PNG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Taşyaka Koyu'nda su iskelesi</td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dwmGvOcp_mrySvNceR3ckYgYdJ9H5GOjPOQM68Urz5nUDnGfDcEhTgHMgnoZaBLBeT_4X-rnKtswCg8O0n2ug' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
Kalın bir hortumu tekneye doğru fırlatıveriyorlar, biz de tutuveriyoruz. Kol kalınlığında bir su akıyor hortumdan. Boşalan depolarımızı dolduruyoruz. 30 TL para ödüyoruz karşılığında. Motor çalıştırıp demir toplarken rotamız Hamam Koyu.<br />
<br />
Koydan çıkar çıkmaz yelkenleri açıyoruz. Cengiz'in trimleri ile yine uçmaya başlıyoruz Yavansu istikametine doğru.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-F10h3gXpTSI/VkjOZd2u86I/AAAAAAAALSw/uMoTkazUOV8/s1600/IMG_1558.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/-F10h3gXpTSI/VkjOZd2u86I/AAAAAAAALSw/uMoTkazUOV8/s320/IMG_1558.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dyRx5xi9r_cFgZVJ1eBjvN510e1V7Hng3o_QETY7hRXWz7DV6ttLBP0x04_Cj4sjaa3uLcdZNfS9PMvGZstkA' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<br />
9.4 knot kayıtlara geçiyor. Domuz Adası'nın arkasında sağanak görülüyor. Full arma sağanak zonuna yaklaşırken ana yelkenin iskotası elimde. Motoru çalıştırıyoruz Cengiz'in uyarısı ile. 10 knot hızı gördüğümüzde iskotayı salıveriyorum. Cenova iskotasını da salıp rüzgara dönmek üzere önceden çalıştırdığımız sancak motora gaz verince tekne, iskeleye, rüzgar altına dönüyor. Dümende Ahmet'in gücü tekneyi döndürmeye yetmeyince bağırış ve çağırışlar arasında diğer motoru da çalıştırıp rüzgara dönmeyi başarıyoruz. Cenovayı toplamaya da gücümüz yetmiyor bir süreliğine halatlardan gelen sesler, halatların ya koptuğunu ya da kopmak üzere olduğunu düşündürecek kadar güçlü. Sonra Cengiz'i dinleyerek rüzgarı arkamıza alarak topluyoruz cenovayı, rüzgara tekrar dönerek indiriyoruz ana yelkeni.<br />
Bir süreliğine kontrolü kaybetmiş olmanın keyifsizliği ile Hamam Koyu'na yöneliyorum. Sağanağa girmeden önce geri dönmeliydim. "Camadan Kaptan" olarak tanımlanan ben, full arma o sağanağa nasıl girdiğime mi yanayım, tekneyi devirmeyi başaramadığıma mı sevineyim bilemiyorum. 30 knot rüzgarda yandan gelen rüzgarla full arma iken tekneyi devirmeden yelken yapabilecek kadar cesaretlenmem tahminen Cengiz'in varlığından kaynaklanıyor. Cengiz'in yelken yarışlarındaki deneyimi biraz daha az korkmamı sağlıyor. Ama yine de korktuğumu itiraf etmeliyim. Gerçekten bu koşullarda teknenin tehlikede olup olmadığını da sormam lazım birilerine. Ana yelkenin iskota halatının elimde olması bana bir güven verdi. İskotayı boşlar boşlamaz tekne de duruverdi neredeyse. Ama yine de bu, benim tarzım değil.<br />
<br />
Kendime sinirlenmiş bir halde Hamam Koyu'na giriyoruz yavaşça. Daha önce buradaki restoran ve iskeleyi görmemiştim. İleride Kapı Koyu'ndaki iskeleye yaklaşıp iskelede bizi karşılamaya gelen gençlerle konuşuyoruz. Usturmaçaları denize değecek kadar indirmemizi söylüyorlar. İskelenin iç tarafına baştan girmemizi söylüyorlar. Kafam çalışmadığı için bu öneriyi, sanki kafadan iskeleye bağlanacakmışız gibi algılıyorum. Kafadan iskeleye bağlanmak istemediğim için kıçtan girmek üzere döndürüyorum tekneyi kendi etrafında. Saniyeler içinde niye kafadan ya da kıçtan kara yanaşacakmışız gibi algıladığımı, iskeleye bordalayacağımızı algılayamadığımı çözüp bir anlık akıl tutulmasını biraz önce yaşadığımız o sevimsiz strese bağlayıp kıçtan yanaşmaya başlıyorum U şeklindeki küçük marinaya. Usturmaçalar sancak bordaya alınıyor, denize kadar indiriliyor. U şeklindeki iskelenin iskele bordamızda kalan tarafında yer kalmamış. Onun hemen dış yanında da yer yoktu zaten. Tornistanda sancak bordamızda kalacak iskeleye yaklaşırken sürekli bastıran rüzgar nedeniyle hedefimi tutturamıyor ve dışarı çıkıp tekrar geri gelmek üzere ileri yol veriyorum. Hesaplayamadığım veya fark etmeyi başaramadığım bir şekilde iskele bordamızda kalan iskelenin en ucundaki yelkenli tekneye o kadar yaklaşıyoruz ki burundaki arkadaşlardan "bas,bas,bas" gibi panik bağırışları duyuyorum. Artık son anda iskele motora verdiğim tornistan sayesinde mi, yoksa tamamen şansa bağlı olarak mı bilemediğim bir şekilde, ellerini iki yana açmış, sadece içinden "yuh yani" dediğini hissettiğim, dışından nezaketi nedeniyle sadece gözlerindeki endişe ile beni izleyen kaptanın yelkenli teknesini çok da iyi göremediğim bir mesafeden sıyırarak küçük limandan çıkıyorum. Bu becerimi görerek endişelenen pruvamızdaki demirde duran katamarana biraz yaklaşarak, yüzümdeki kızarıklığın da hala bastıran rüzgarla sönmesini bekleyerek yeniden tornistan verdiğimde bana yakışır bir şekilde iskeleye yaklaşıp koltuk halatlarımızdan birini iskelede bir süredir bizi bekleyen genç arkadaşlara vermeyi başarıyoruz. Ondan sonrası çok kolay oluyor. Çift motor hafif tornistanda içeriye doğru sokulurken koltuk halatını da iskelede yanaşacağımız yere kadar taşıyor gençler. Arkamızda aborda olmuş tekneye yaklaştığımızda motorları boşa alıp baş ve kış koltuk halatlarını bağlamalarını ve aynı halatlarla iki tane de açmaz almalarını izliyorum ve motorları kapatıyorum. Yüzümdeki kızarıklığın geçtiğini fark ediyor ve mutlu oluyorum. Kabusum oldu Hamam Koyu. Hep öyle hatırlayacağım herhalde. Aslında Cengiz'in önerisine uyup içeriye kafadan girmek hem daha kolay, hem de daha çabuk olacaktı. Herhalde. Ancak kıçtan girersem arkamı daha rahat görürüm ve kaptan köşkünün sancak kıçta olması kıçtan girdiğimde sancağımda kalan bir iskeleye aborda olmamı kolaylaştırır diye düşünmüştüm. Ertesi gün de çıkarken kafadan çıkacağım için daha kolay çıkarız diye de hayaller kurmuştum. Bu hayalimin bir kısmı ertesi sabah tabii ki gerçek oldu. Ama Hamam Koyu'nun beni bu kadar kolay bırakmayacağını henüz bilmiyordum.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-3FD3R5q3hhs/VkjbRSH2VkI/AAAAAAAALTA/Q9b8vJmV8OM/s1600/IMG_1566.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="http://3.bp.blogspot.com/-3FD3R5q3hhs/VkjbRSH2VkI/AAAAAAAALTA/Q9b8vJmV8OM/s320/IMG_1566.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kapı Koyu'nda nihayet bordalamışken...</td></tr>
</tbody></table>
Benim aborda olduğum iskelenin iç tarafında da tekneler aborda olmuş. Bir katamaran daha geliyor bağlanmak üzere, benim sıyırdığım yelkenlinin bir arkasına, neredeyse belki sığabileceği bir boşluğa girmek üzere. Ama ilk denemesinde o boşluğa sığması mümkün olmuyor. Zaten bir daha denese de sığamayacak. Uçtaki yelkenliyi öne taşıyıp iskelenin sonunda katamaran yer açma teklifini sanırım yelkenli teknenin kaptanı kabul etmiyor. Halatlarla oynayıp bir miktar geriye çekiyorlar yelkenliyi. Açılan boşluğa sığıyor katamaran. Bir süreliğine daha kızarıyor yüzüm, ya da bana öyle geliyor.<br />
Aborda olmuş bir katamarandan iskeleye inmek zormuş. Teknenin bordasında ayak basma oyukları var ama tellere tutunarak güç alırken göremediğiniz bu oyukları ayaklarınızla bulup emniyetli bir şekilde aşağı inmek en azından ilk denemede kolay olmuyor. Sonra alışıyoruz buna da.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dw39pojfqbZFe8w8BugIzot5ZRrkqytwAQsRDZsQwZ4Vpy9yIFNacvONIpP-8Z85hYGnueAAjaZF9-ZPY87xA' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-size: 12.8px;">Kapı Koyu</span></div>
<br />
Hava kararmadan önce gelen son yelkenli tekneyi de restoranın biraz ötesindeki taşlığa demir attırıp yanaştırıp koltuk halatlarını da alışlarını izleme fırsatımız oluyor.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-PTHytLEWGEE/Vkje0m_t2hI/AAAAAAAALTM/YVTroFeKAZU/s1600/IMG_1571.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-PTHytLEWGEE/Vkje0m_t2hI/AAAAAAAALTM/YVTroFeKAZU/s320/IMG_1571.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Sona kalan yelkenli</td></tr>
</tbody></table>
Akşam yemeği keyifli geçiyor.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-9LBS43xvHMk/VkjfM67pAbI/AAAAAAAALTQ/QYqNWYmDXZU/s1600/IMG_1583.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://2.bp.blogspot.com/-9LBS43xvHMk/VkjfM67pAbI/AAAAAAAALTQ/QYqNWYmDXZU/s320/IMG_1583.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Sonrasında uyku da öyle.<br />
<br />
<b>8 Ekim 2015, Perşembe</b><br />
<b><br /></b>
Böylesine bir güzelliğe uyanmak herkese nasip olmaz herhalde. Saat, 7.00.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-PQMvMUIE6aY/Vkjjn-vyRLI/AAAAAAAALTg/lVZ50LWagWQ/s1600/IMG_1588.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://2.bp.blogspot.com/-PQMvMUIE6aY/Vkjjn-vyRLI/AAAAAAAALTg/lVZ50LWagWQ/s320/IMG_1588.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-QoJDOOZTxjI/VkjkRX_DaiI/AAAAAAAALTo/A3OpO1l6XM0/s1600/IMG_1594.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://2.bp.blogspot.com/-QoJDOOZTxjI/VkjkRX_DaiI/AAAAAAAALTo/A3OpO1l6XM0/s320/IMG_1594.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Restoranı da geçip küçücük kumsala bakan taşlara oturduğumda gördüğüm manzara bu. Banu ve Ahmet de geliyorlar bu güzelliğe şahit olmaya. Ahmet ile biz ayrılırken Banu geride kalıyor yoga yapmak üzere.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-CPOxPl2FFq8/VkjlAkKDG6I/AAAAAAAALUA/rovSoohve-s/s1600/IMG_1612.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://3.bp.blogspot.com/-CPOxPl2FFq8/VkjlAkKDG6I/AAAAAAAALUA/rovSoohve-s/s320/IMG_1612.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Tekneye dönüp kahvaltı zamanı geldi mi kontrol etmek lazım.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-DLmZ-BRWcQo/VkjkfY9CkuI/AAAAAAAALTw/WMNY20VUKwQ/s1600/IMG_1606.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://2.bp.blogspot.com/-DLmZ-BRWcQo/VkjkfY9CkuI/AAAAAAAALTw/WMNY20VUKwQ/s320/IMG_1606.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kapı Koyu</td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-t9pJKUDQSrc/VkjkwwgGasI/AAAAAAAALT4/oHSXBJSTFXs/s1600/IMG_1608.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-t9pJKUDQSrc/VkjkwwgGasI/AAAAAAAALT4/oHSXBJSTFXs/s320/IMG_1608.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<br />
Vakit henüz gelmemiş. Öyleyse botu indirip şu kayalığa kadar gitme zamanı. Esma ile kürek çekerek iskelenin içinden çıkıp koy içindeki kayalığa gidiyoruz. Kayalığın üzerine çıkıp fotoğraf çektikten sonra tekrar tekneye geri dönüyoruz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-7ZEelUXFOao/Vkjny0evfyI/AAAAAAAALUM/rOdU2Z5A0bU/s1600/IMG_1627.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/-7ZEelUXFOao/Vkjny0evfyI/AAAAAAAALUM/rOdU2Z5A0bU/s320/IMG_1627.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Kahvaltı teknede. Kahvaltıda iki tekne arasından açmazı kullanarak nasıl çıkacağımızı planlıyorum. Mehmet Erem'in internetteki notlarına bakarak planı netleştiriyorum. Kıçtaki açmazı kullanarak tornistan verince teknenin burnu açılacak, açmazı bırakırken ileri yol verince iki tekne arasından usulca çıkmış olacağız.<br />
Tekneye döndüğümüzde halatları kontrol ediyorum. Herkes hazır olduğunda motorları çalıştırıp baştaki koltuk ve açmaz halatlarını bırakmaya hazırlanırken restorandan yardıma geliyor birisi. "Biz hallederiz" dememe rağmen adam ısrarlı. Baştaki halatları bırakırken Cengiz, emniyet olsun diye kıç koltuk halatını bırakmamayı teklif ediyor. Tornistan verince gerçekten teknenin kafası iskeleden açılıyor. Öndeki tekneyi kurtardığımızdaki kıç koltuk halatını bırakıyoruz. İleri hafif yol verirken keyifli bir şekilde tam iskeleden ayrılıyorken Cengiz'in uyarısı ile duruyoruz. Kıç koltuk halatının devamındaki açmaz çapariz yaratmış. İskeledeki, yardımını istemediğimiz adamın yardımı ile halat, önce usturmaçadan, sonra da iskeledeki aneleden kurtarılıyor ve hafiften ileri yol vererek, dün akşamki yelkenli tekneye de çok fazla yaklaşmadan benim için kabus olan bu iskeleden çıkıyoruz. Rotamız, Ekincik, My Marina. Saat, 09.30.<br />
<br />
10.30 gibi Kurtoğlu Burnu'nu dönüyoruz. Motor seyri ile önce Dişibilmez Burnu'na rota tutuyoruz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-ViXKe-VKIlc/VkjsbpR0UoI/AAAAAAAALUY/daqSf6V8FcE/s1600/IMG_1652.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://4.bp.blogspot.com/-ViXKe-VKIlc/VkjsbpR0UoI/AAAAAAAALUY/daqSf6V8FcE/s320/IMG_1652.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-jO1l1lz1dUo/VkjsvF1dqxI/AAAAAAAALUs/GcQclazfIQo/s1600/IMG_1653.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://3.bp.blogspot.com/-jO1l1lz1dUo/VkjsvF1dqxI/AAAAAAAALUs/GcQclazfIQo/s320/IMG_1653.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-q1eEV4PQaXA/VkjsodrCvUI/AAAAAAAALUg/uDdHCQ5RuEw/s1600/IMG_1659.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/-q1eEV4PQaXA/VkjsodrCvUI/AAAAAAAALUg/uDdHCQ5RuEw/s320/IMG_1659.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-eZRHsS7RNOs/Vkjst-ML8LI/AAAAAAAALUo/mW3PsvMwvqQ/s1600/IMG_1662.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://1.bp.blogspot.com/-eZRHsS7RNOs/Vkjst-ML8LI/AAAAAAAALUo/mW3PsvMwvqQ/s320/IMG_1662.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-eID6DbetJfM/Vkjs0iy8ZTI/AAAAAAAALU0/lCDwBllNx_o/s1600/IMG_1663.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://1.bp.blogspot.com/-eID6DbetJfM/Vkjs0iy8ZTI/AAAAAAAALU0/lCDwBllNx_o/s320/IMG_1663.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Katamaran, hafif dalgada bile baş kıç yaparak gidiyor. Ama, artık alıştık, rahatsız olmuyoruz. İkinci günden beri, Ümit Ağabey'in önerisi ile uzun yolda tek motorla gidiyoruz. Çift motorla bir knot daha hızlı gidip saatte 10 litre mazot yakacağımıza, tek motorla bir knot daha yavaş gidip çok daha az mazot yakacağımızı söylemişti Ümit Ağabey.<br />
Saat 14.30 gibi Ekincik Körfezi'ne giriyoruz. Hemen karşıda gözümüze çarpan Karaçay Koyu'na 5 metreye demir atıyor, alargaya bırakıyoruz teknemizi.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dxKQ-dprkxonYKlKxxtrQowL_KS5qN7iQSaFmY2kanR2KzmCmdZ9aifhRk67NsNhMBt1peqdH6FZNr52YSqcw' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-size: 12.8px;">Ekincik Koyu girişinde solda Karaçay Koyu</span></div>
<br />
Bu hafta, daha öncesinde hiç yaşamadığımız kadar kara sinekle haşır neşir olduk. Bu koyda bu sorun, pik yapıyor. Ama deniz muhteşem. MyMarina da hemen karşımızda zaten. Yerimiz rezerve. Öğle yemeğini bu koyda yiyoruz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dy4qF01REprYEKfCQKtj4Y7TbyMkq7wJOW8BysbcPbC6i4N55_eR9x9Mqleavs8F5DQYOtVKoWmKdtKIKNtBQ' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-size: 12.8px;">Küçükçay Koyu</span></div>
<br />
<br />
Bolca dinlendikten sonra, MyMarina'ya rezervasyon yaptırmak için telefonlaştığımız görevlinin "en geç saat beş, beş buçuk gibi bizde olun, kalabalık bir filotila geliyor" tavsiyesini fazlasıyla dinleyip 16.00 gibi demiri topluyoruz. Yarım saat olmadan MyMarina'dayız. Her zamanki gibi botla gelip tonozu almamıza yardımcı oluyorlar. Nispeten boş bir iskeleye, 54 feetlik bir yelkenlinin sancağına sakince yanaşıyoruz. İskeleye iyice sokulup halatları elimizle veriyoruz iskeleye neredeyse. İkinci tonozu da Suat ve Ümit Ağabey bağlıyorlar. İskelede son derece kibar bir dille bize yardımcı olan görevliye pasarellayı uzatıp motorları kapatıyoruz. Hamam'daki kabustan sonra bu yanaşma bana iyi geliyor. 150 TL bağlanma parası verince mutluluğum bir miktar azalıyor.<br />
<span style="text-align: center;"><br /></span>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dwMyzHTJkOLLSPRrfVjpgHbMhpjlavZWgfHh4P1XCGUVfT2JWTucNDFBGsPXSZDU9nN0g06Wsvu8L5vf9XDSQ' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<br />
<div class="" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-size: 12.8px;">My Marina ve Ekincik Koyu</span></div>
<br />
Cengiz ile Ayşen hemen keşfe çıkıyorlar biz elektrik ve su bağlantılarını yaparken.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-ecIlIMSpjQo/Vkjx-LvQSZI/AAAAAAAALVQ/hrC0bc0Kblw/s1600/IMG_1693.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://2.bp.blogspot.com/-ecIlIMSpjQo/Vkjx-LvQSZI/AAAAAAAALVQ/hrC0bc0Kblw/s320/IMG_1693.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-5f_pPWVDWn8/VkjyGI4nEAI/AAAAAAAALVY/WyF0nbaXqPU/s1600/IMG_1699.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://3.bp.blogspot.com/-5f_pPWVDWn8/VkjyGI4nEAI/AAAAAAAALVY/WyF0nbaXqPU/s320/IMG_1699.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-81-f_svCT3g/VkjxltCXzRI/AAAAAAAALVE/AlR0FjvM1VE/s1600/IMG_1721.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="179" src="http://3.bp.blogspot.com/-81-f_svCT3g/VkjxltCXzRI/AAAAAAAALVE/AlR0FjvM1VE/s320/IMG_1721.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<br />
İskeleden denize girip sonra duşa gidenlerimiz oluyor. Cengizler yukarıdan akşama ayırttıkları masamızın resmini gönderiyorlar.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-DMsLOv4IbRA/VkjyiipQ9OI/AAAAAAAALVg/VwacYh9UhVk/s1600/IMG_1725.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="179" src="http://3.bp.blogspot.com/-DMsLOv4IbRA/VkjyiipQ9OI/AAAAAAAALVg/VwacYh9UhVk/s320/IMG_1725.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Hava kararırken yavaştan restorana çıkma hazırlıkları tamamlanıyor. Çok şık bir restoranda yemek yiyeceğiz bu akşam.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-mMtg-iw9FQY/VkjzZk0QCOI/AAAAAAAALVo/3xLUoHN-V7U/s1600/IMG_1754.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://2.bp.blogspot.com/-mMtg-iw9FQY/VkjzZk0QCOI/AAAAAAAALVo/3xLUoHN-V7U/s320/IMG_1754.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Elit bir hizmet karşılığında Göcekteki koylarda ödediğimiz hesabın iki katını ödüyoruz ama herkes çok memnun kalkıyor masadan. Dik yokuştan tekneye inerken hoparlörlerden ilk defa adını duyduğum bir şarkıcı, Marc Aryan, ilk defa duyduğum bir parçayı seslendiriyor: "Kalbin yok mu senin?"<br />
<br />
<br />
<b>9 Ekim 2015, Cuma</b><br />
Evettt, yine bir yelken haftasının son gününe uyanıyoruz, hafiften hüzünlü bir şekilde. Marinanın tertemiz ve özenle düzenlenmiş tuvaletlerini kullandıktan sonra bir süreliğine manzaraya bakma fırsatı yaratmak şart oluyor.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-IrrrsvCCC9o/VknrcAG0DEI/AAAAAAAALWE/Lsj2uw3lOH8/s1600/IMG_1777.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-IrrrsvCCC9o/VknrcAG0DEI/AAAAAAAALWE/Lsj2uw3lOH8/s320/IMG_1777.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-ZRCzzWwKid0/VknrcMF7knI/AAAAAAAALWA/UYs5X2zpf0c/s1600/IMG_1778.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://2.bp.blogspot.com/-ZRCzzWwKid0/VknrcMF7knI/AAAAAAAALWA/UYs5X2zpf0c/s320/IMG_1778.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-txOm6uuR7I8/VknrbEq1KsI/AAAAAAAALV4/mB10HyMfUPk/s1600/IMG_1788.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/-txOm6uuR7I8/VknrbEq1KsI/AAAAAAAALV4/mB10HyMfUPk/s320/IMG_1788.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<br />
Sabah teknede kahvaltı yaparız diye konuşmuştuk akşam yemeğinde. Ancak benim içim kıpır kıpır, bir an önce marinadan çıkıp karşıdaki kıyılara gidelim, hem denize girelim, hem kahvaltı yapalım diye. Ekibin bir kısmı uyanmamışken uyanmış olanlarla mutabakata varıp motorları çalıştırıyor, tonoz ve koltuk halatlarını bırakıp usulca çıkıveriyoruz marinadan. Hedef, Küçüksemizce Koyu.<br />
<br />
Ama üşengeçlikten yine Küçükçay Koyu'na girip demiri bırakıyoruz 5 metreye. Yeni uyananlar "ne oluyor yahu" diyemeden denize girmeye ve kahvaltıyı hazırlamaya başlıyoruz.<br />
<br />
Kahvaltı sonrası demiri toplayıp Kadırga Koyu'na doğru rota tutmak üzere bir kez daha Ekincik Koyu'na veda ediyoruz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dxWhBvTC0IOoH86SbkBHnXqxjW8JCEe7O7EGhP2lDWOJZlndgeCcLwEo2F_O2Ts5Yq89oKJF_OupqVtQP2SNw' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-size: 12.8px;">Ekincik Koyu'na veda</span></div>
<br />
<br />
Saat 11.30 gibi Kadırga Koyu'na giriyoruz. Girişte dipte sancağımızda kalan küçük kumsala doğru yaklaşıp demir bırakıyoruz 7-8 metreye. 25 metre de kaloma bırakıp rüzgarın bizi döndürmesinden sonra motoru kapatıyoruz. Öğle yemeğinde buradayız.<br />
<br />
Denize de giriyoruz ama pek keyfimiz yok, tatilimiz bitiyor artık. 14.00'e doğru demiri toplayıp koydan çıkıyor ve hemen yelken açıyoruz. Her zamanki gibi tremolalar ile boğaza yaklaşmak gerekecek ama full arma gidebildiğimiz kadar gidip tremola atmadan önce rüzgar bayağı arttığı için camadan vurmak yerine yelkenleri indiriyoruz. Netsel'e kadar motorla gidip mazot kuyruğuna giriyoruz. Yarım saatten daha fazla bekledikten sonra sıra bize geliyor ama o boş yere nasıl gireceğiz bakalım. Sancak başomuzluğumda kocaman bir gemi, önünde bir teknelik boş bir yer, bir sonrasında bir katamaran daha. KAtamaranın mürettebatı, mazot deposunun kapağını çekiç kullanmak dahil hiç bir yöntemle açamadıkları için orada uzun bir süredir yer işgal ediyorlar. Katamaranın kıçına doğru iyice yaklaşıp önden koltuk halatını iskeleye vermeyi başarıyoruz. Kıç koltuk halatını da Ümit ağabey metrelerce uzaktan öyle bir fırlatıyor ki, bana hayranlıkla bakmak, iskeledeki görevliye de halatı tutup bizi çekmek kalıyor. Kolayca yanaşıverdik o, tam bir teknelik boşluğa. Darısı, Yüksel Yatçılık Pontonu'na.<br />
"Yüksel Yatçılık, 300 TL'dan daha az mazot faturasını kabul etmez" diyen benzin istasyonu görevlisi, ilk mazot depomuza zorla biraz daha mazot koyuyor, 320 TL'ı buluyoruz zorlayarak. Tek motor kullanmanın faydasını görüyoruz, beklediğim kadar fazla mazot sarfiyatımız olmamış. Borcumuzu ödeyip iskeleden ayrılma zamanı. Önümüzdeki katamaran daha yeni mazot almaya başladı. Arkadaki gemi de sanırım geçen seneden beri burada. Yine baştaki açmaz halatın üzerine giderek, bu sefer kıç açma çalışması yapma zamanı. Sancak başomuzluğa bir usturmaça daha koyarak ileri yol verdiğimizde teknenin kıçı yavaş yavaş iskeleden ayrılıyor. Çok sevdim ben bu manevrayı. Arkamızdaki gemiden tamamen kurtulduğumuzda çift motora tornistan verirken açmazı da bıraktığımızda iskeleden ayrılmış oluyoruz. Şimdi sıra son yanaşmada.<br />
<br />
Yüksel Yatçılık Pontonu'nda bir hafta önce çıktığımız yere bağlanmamız gerekiyor. Olduğum yerde dönerek kıçtan kara yaklaşıyorum pontona güzelce. Murat kılını kıpırdatmadan "olmadı" bakışı fırlatıyor. Ponton başındaki malzeme kulübesine değil bir tekne eni daha ileriye yanaşmam gerekiyor, bağlı yelkenlinin iskele bordasına. Biraz ileri yol verip iskeleden ayrılınca rüzgar bizi yavaş yavaş o tekneye doğru yanaştırınca benim sadece bir miktar tornistan vererek iskeleye yanaşmam yeterli oluyor. Koltuk halatlarını elimizle veriyoruz iskeledekilere. Tonozu da sıkıca geriyoruz, ancak pasarellanın boyu yetmiyor. Tonozu yarım metre daha boşladıktan sonra koltuk halatlarının da boşunu alıp motorları kapatıyoruz.<br />
<br />
Ve, işte bitti. Talia, bir katamaran, hayatımda ilk kez adımımı attığım katamaran, bizi bir hafta boyunca taşıdı, konfor ve bir sürü yaşam alanı sundu, yelken performasına parmak ısırttı, sağ salim geriye getirdi. Tüm acemiliklerime rağmen bunu sadece bir, hadi bilemedim iki kere yüzüme vurdu, bana pek çok şey öğretti, sonuçta kendisini bana çok sevdirtti. Tekne bir kez olsun yan yatmadı. Orsa seyrinde yüreğim pır pır etmedi. Sanki mavitur guletindeymiş gibi bir önde, bir arkada, ister içeride, ister dışarıda, çıkabilirsen tepede, çıkamazsan önde hamaklarda, ya da pruvada, başomuzluklardaki birer kişilik seyir koltuklarında bize çok çeşitli boş alan yarattı. Teşekkür ederim Talia.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dw9F8lAacYXBCv-9m0XBXu6fV0WBpuPdek_N2GZSELGcrE1GxMlmbP0wWUa3l_hDEYQ-Qyd0J2VjdPMLcpCrA' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-size: 12.8px;">Talia</span></div>
<br />
Ümit Ağabey'in dediği gibi "ilk defa bu kez, bir hafta boyunca hiç kimse eldiven giymedi". Birbirine bu kadar keyifli kucak açan, hafta boyunca bir diğerinin keyfine keyif katan 9 kişi, herbirinize kucak dolusu teşekkürler.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-ua5Y7zTOcug/VkowXjQK1EI/AAAAAAAALWY/3tdpsCxDRjc/s1600/IMG_1816.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://4.bp.blogspot.com/-ua5Y7zTOcug/VkowXjQK1EI/AAAAAAAALWY/3tdpsCxDRjc/s320/IMG_1816.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<br />Tayfun Gülerhttp://www.blogger.com/profile/15895150340376020508noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-5142228431658330942.post-77334825584145558692015-06-12T14:01:00.002+03:002015-07-10T14:18:42.182+03:00DODECANESE ADALARI'NA YELKEN<b>Yunan Adaları'na Yelken</b><br />
<b><br /></b>
Bu sene yelken için iki haftam var. Bir tanesini mayıs sonuna, bir tanesini ekim başına ayarladım. İlkine Banu ve Ahmet ile birlikte 4 kişi çıkıyoruz. Ekimdeki ise bir katamaran macerası olacak ve 10 kişilik bir ekip ile bu maceraya kalkışacağız.<br />
İlk teknemiz, 40 feetlik bir Beneteau. Yine Yüksel Yatçılık'tan. Bu sene ilk kez, Yunana Adaları rotası deneyeceğiz. Hem gergin, hem de çok heyecanlıyım.Uçak biletlerini çok önceden aldım. Ahmet'ler ile Sabiha Gökçen'de buluşacağız. 29 Mayıs cuma akşamı, Ahmet'lerin Türk Havayolları ile biraz erken saatte uçacağını öğreniyorum.<br />
<br />
<b>30 Mayıs 2015, Cumartesi</b><br />
<div>
Sabah 6.30 gibi evden çıkıyoruz. Yollar açık. Sorun havaalanında park yeri bulmakta. Havaalanının otoparkında fiyatlar soygun gibi. Bir hafta arabayı bıraktığınızda uçak parası kadar para ödemek zorunda kalıyorsunuz. Pegasus'un otoparkına girmeye karar veriyoruz. Girişini değiştirmişler. Havaalanından U dönüşü yapıp girişi buluyoruz, ama heyhat. Girişe koca bir Pegasus minibüsü çekip kapatmışlar. Otopark dolu. İşpark'a hiç bakmadan tekrar havaalanına yöneliyorum. Haftalık abonman alıyorum. Böylece biraz daha ucuza gelecek.<br />
Kahvaltı için çok az zamanımız kalıyor. Kahvaltı tabağı ve bir böreği hızlıca yutup uçağa koşturuyoruz.<br />
Sorunsuz bir uçuş sonrasında Dalaman'a iniyoruz. Havaalanında ilk defa bizim bavullar öne çıkıyor, döner bantta. Havataş otobüsleri yerini belediyenin otobüslerine bırakmış. Doğal olarak hizmet kalitesi de düşmüş.<br />
Ahmetler bizden bir buçuk saat önce indiler. Marmaris'te kahvaltılarını yaptılar. Sıkıldılar ve alışverişe başlamaya karar verdiler. Böylelikle zaman kazanacağız, iyi oldu.<br />
12.00 gibi Marmaris'teyiz. 5 dakika sonra da Netsel Marina'da. Ece Hanım ve Neriman Hanım muhabbetle bizi karşılıyrolar. Teknelerin olduyğu bir ortamda olmayı o kadar özlemişim ki. Teknemiz Famiel. Tertemiz. Tekne beyazının çok seviyorum.Yeni temizlenmiş tekne kokusunua da. Her zamanki gibi masamızda bir şişe şarap ve iyi dilek sözleri içeren, tarafıma yazılmış bir kart var.</div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-D_ynfZ2VmUU/VXqgU0gNIlI/AAAAAAAAKsA/AJwmPaPHJsE/s1600/%25C3%2587iftlik%2B%25281%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="http://2.bp.blogspot.com/-D_ynfZ2VmUU/VXqgU0gNIlI/AAAAAAAAKsA/AJwmPaPHJsE/s320/%25C3%2587iftlik%2B%25281%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Bizi Yunan Adaları'na götürecek olan teknemiz</td></tr>
</tbody></table>
Ahmetleri bulmak üzere Migros'a gidiyoruz. Alışveriş neredeyse tamamlanmış. İçecek ve su kalmış alınacak. Tekneye döner dönmez, anestezist ağabeyim Zeki Tozlu bizi ziyarete geliyor Muğla'dan. Bir bira ikram ediyorum ona. Ben henüz içmiyorum. Daha hak etmedim.<br />
<br />
Malzemeleri yerleştirdikten sonra tekneyi teslim alıyorum ve Murat'ın telefonu ile palamarları topluyorum. Hedef, gümrük. Marinanın dışına çıkıp sola dönüyorum. Gümrük dedikleri koca vapurları yanaştığı bir iskelenin üzerinde. İskeledeki Murat'ın işaretinden önce nereye yanaşmamı istediğini pek anlamıyorum. Ama sonra koca bir deniz otobüsünün arkasına yanaşmamı istediğini idrak ediyorum. Önce iskeleden yanaşmaya çalışırken koca dalgalar ve rüzgar nedeniyle bir u dönüşü ile iskeleyi sancağıma alıyor ve çalkalana çalkalana burnumu iskeleye yanaştırıyorum. İskele o kadar yüksek ve koca kamyon lastikleri ile donatılmış ki teknemiz bana küçücük geliyor. Kendimi Haydarpaşa'da kamyon lastikleri ile donanmış şehir hatları vapur iskelesine yanaşıyormuş gibi hissediyorum. Bir miktar çapayı iskeleye sürtüyorum ama başka vukuat olmaksızın Murat'ın da yardımı ile tekneyi rıhtıma bağlamayı başarıyoruz. Koca kamyon lastiklerinin üzerinden Murat'ın elini tutarak rıhtıma çıkmayı başarıyoruz. Önce polisi bulup getiriyor Murat, sonra da gümrük memurunu. Yarım saat kadar oyalandıktan sonra işimiz bitiyor ve tekrar motoru çalıştırıp rıhtımdan ayrılıyoruz. Saat 15.00.<br />
<br />
Hedefimiz Çiftlik.12 dm'lik bir yolumuz var. Motor-yelken 1,5 saatte oradayız. Çiftlik henüz boş. Tüm iskelelerde yer var. Bizi en hevesli çağıranın iskelesine gideceğiz. Bağlandığımızda Rafet Baba'nın iskelesine bağlanmış olduğumuzu görüyoruz. Dört kişilik masa ayırtıp hemen denize atlıyorum. Deniz buz gibi. Kıyıya kadar yüzüp tekrar tekneye dönüyorum. Ekibin geri kalanı suda daha uzun süre kalmayı başarıyor.<br />
<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-6CFPIdAvpP0/VXqgVxOApZI/AAAAAAAAKsE/fn4HVg9VO58/s1600/%25C3%2587iftlik%2B%252836%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-6CFPIdAvpP0/VXqgVxOApZI/AAAAAAAAKsE/fn4HVg9VO58/s320/%25C3%2587iftlik%2B%252836%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Çiftlik</td></tr>
</tbody></table>
Akşamüstü, cin-tonikler Ahmet'ten. Çok geçe kalmadan restorandaki masamıza gidiyoruz.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-peKHMX8OLFY/VXqgVzPuxrI/AAAAAAAAKsI/0KpO4FwBIHY/s1600/%25C3%2587iftlik%2B%252862%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="http://2.bp.blogspot.com/-peKHMX8OLFY/VXqgVzPuxrI/AAAAAAAAKsI/0KpO4FwBIHY/s320/%25C3%2587iftlik%2B%252862%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Rafet Baba'nın yeri</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-8caEAan9qME/VXqgWw2wOpI/AAAAAAAAKsY/hT2X8oe5f-I/s1600/%25C3%2587iftlik%2B%252863%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://4.bp.blogspot.com/-8caEAan9qME/VXqgWw2wOpI/AAAAAAAAKsY/hT2X8oe5f-I/s320/%25C3%2587iftlik%2B%252863%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Çok nezih ve samimi bir hizmet alıyoruz bu akşam Rafet Baba'da. Mezelerimiz ve az biraz balığımız çok keyifli. 20'lik bir rakıyı ancak bitiriyoruz. Çok geçe kalmadan tuş oluyoruz. Hepimiz çok erken kalktık bu sabah. Özellikle Banu ve Ahmet. Uyku tulumu ile dışarı atıyorum kendimi. Çok özledim.<br />
<b><br /></b>
<b>31 Mayıs 2015, Pazar</b><br />
Gece boyunca biraz üşüdüm. Ama üzerime bir şey almak üzere içeri girecek kadar değil. Boğazım hafif karıncalanıyor kalktığımda, ama geçer biliyorum. Saat 05.'te ezan sesi ile uyanıyorum. 6'da ise kalkıyorum. Restoranın tuvaletini kullanarak tıraş oluyorum.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-KhjkrfID5n4/VXqhJm3yvCI/AAAAAAAAKsg/z8Fr597-Co8/s1600/Pedi%2B%25281%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-KhjkrfID5n4/VXqhJm3yvCI/AAAAAAAAKsg/z8Fr597-Co8/s320/Pedi%2B%25281%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Çiftlik'te güne uyanış</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-lFEaXdOAx1I/VXqhJk9B10I/AAAAAAAAKso/43cYwRArJaw/s1600/Pedi%2B%25285%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-lFEaXdOAx1I/VXqhJk9B10I/AAAAAAAAKso/43cYwRArJaw/s320/Pedi%2B%25285%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Çiftlik</td></tr>
</tbody></table>
6.30'da hareket ediyoruz. Rotamız Simi. Çok heyecanlıyım. Ya da değilim. Çok iyi bilmiyorum. Aklımda sadece Simi'de demiri tutturmak ve sabah kalktığımızda da o demiri almak var.<br />
Kahvaltı denizde. Motor seyri ile çok keyifli bir kahvaltı yapılıyor.<br />
Saat 10.00'da Yunan karasularına giriyor ve Yunan bayrağını çekiyoruz. Bu benim ilk yabancı karasuyum, kaptan olarak.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-cyr6C-MImIc/VXqhJoRxhiI/AAAAAAAAKsk/ydII0mxi23A/s1600/Pedi%2B%252824%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/-cyr6C-MImIc/VXqhJoRxhiI/AAAAAAAAKsk/ydII0mxi23A/s320/Pedi%2B%252824%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Yunan karasularına giriş</td></tr>
</tbody></table>
Simi limanı öncesinde hep merak ettiğim Pedi limanı var kafamda. Görmek üzere giriyoruz içeri. 10.45 gibi 8 m. suya demir bırakarak motoru kapatıyoruz.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-2rAWQSzd3gM/VXqhLcmGysI/AAAAAAAAKtA/H0-lxAcVdG4/s1600/Pedi%2B%252860%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-2rAWQSzd3gM/VXqhLcmGysI/AAAAAAAAKtA/H0-lxAcVdG4/s320/Pedi%2B%252860%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Pedi limanı</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-kF705dLF2CA/VXqhLoqD7FI/AAAAAAAAKtE/hFDKd-TW9gw/s1600/Pedi%2B%252868%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-kF705dLF2CA/VXqhLoqD7FI/AAAAAAAAKtE/hFDKd-TW9gw/s320/Pedi%2B%252868%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Pedi</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-n3SgusTOcbw/VXqhKkemyOI/AAAAAAAAKs0/-4Z7w-yArxQ/s1600/Pedi%2B%252868%2529.PNG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="320" src="http://4.bp.blogspot.com/-n3SgusTOcbw/VXqhKkemyOI/AAAAAAAAKs0/-4Z7w-yArxQ/s320/Pedi%2B%252868%2529.PNG" width="300" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Pedi</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-hzribsUh4s4/VXqhMBmsz7I/AAAAAAAAKtM/P045o5n9_w4/s1600/Pedi%2B%252877%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="http://3.bp.blogspot.com/-hzribsUh4s4/VXqhMBmsz7I/AAAAAAAAKtM/P045o5n9_w4/s320/Pedi%2B%252877%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Pedi</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-Cs2XlIYY-LY/VXqhNxtnauI/AAAAAAAAKtY/lS9Fn6W6WUA/s1600/Pedi%2B%252878%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="http://3.bp.blogspot.com/-Cs2XlIYY-LY/VXqhNxtnauI/AAAAAAAAKtY/lS9Fn6W6WUA/s320/Pedi%2B%252878%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Pedi</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-itBdb5LEIiM/VXqhOS4LMAI/AAAAAAAAKtc/a9oeaqVgwN0/s1600/Pedi%2B%252880%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="http://1.bp.blogspot.com/-itBdb5LEIiM/VXqhOS4LMAI/AAAAAAAAKtc/a9oeaqVgwN0/s320/Pedi%2B%252880%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Pedi</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-kmm3VgebX3c/VXqhO7NHaCI/AAAAAAAAKtk/uT2ayn8k5Sc/s1600/Pedi%2B%252881%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="http://3.bp.blogspot.com/-kmm3VgebX3c/VXqhO7NHaCI/AAAAAAAAKtk/uT2ayn8k5Sc/s320/Pedi%2B%252881%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Pedi</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-sB5rFmQ4j0g/VXqhPfnlfFI/AAAAAAAAKts/TNiTkcv6YAc/s1600/Pedi%2B%252882%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="http://2.bp.blogspot.com/-sB5rFmQ4j0g/VXqhPfnlfFI/AAAAAAAAKts/TNiTkcv6YAc/s320/Pedi%2B%252882%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Pedi</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-apFtlljy8Qw/VXqhQdrIs0I/AAAAAAAAKt4/eWId9x1lLJo/s1600/Pedi%2B%252883%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="http://2.bp.blogspot.com/-apFtlljy8Qw/VXqhQdrIs0I/AAAAAAAAKt4/eWId9x1lLJo/s320/Pedi%2B%252883%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Pedi</td></tr>
</tbody></table>
Bolca fotoğraf ve keyif sonrası 45 dakikanın sonunda demiri topluyoruz. Demire takılan bir halatı da usulca suya bırakıp limandan ayrılıyoruz.<br />
<div>
Hemen kuzeyde Kutsumpa Burnu'ndan ana limana dönmeden önce küçük bir ada ile ada arasında kristal renkli bir su olduğunu okumuştum. Aya Marina buranın adı. 5 metreye demir bırakıp kendimizi pırıl pırıl sulara atıyoruz.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-hvXKrsgYC-c/VXq7OEcuZGI/AAAAAAAAKuI/nA8fLQdcK_w/s1600/Ayia%2BMarina%2B%25281%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-hvXKrsgYC-c/VXq7OEcuZGI/AAAAAAAAKuI/nA8fLQdcK_w/s320/Ayia%2BMarina%2B%25281%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Aya Marina</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-rooOlyc4E_Y/VXq7OlbQd8I/AAAAAAAAKuQ/WmAuTlWvVHw/s1600/Ayia%2BMarina%2B%25282%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://2.bp.blogspot.com/-rooOlyc4E_Y/VXq7OlbQd8I/AAAAAAAAKuQ/WmAuTlWvVHw/s320/Ayia%2BMarina%2B%25282%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Aya Marina</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-cyfw9cHsErU/VXq7OlPfBVI/AAAAAAAAKuM/mhNbfW6bztE/s1600/Ayia%2BMarina%2B%25283%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-cyfw9cHsErU/VXq7OlPfBVI/AAAAAAAAKuM/mhNbfW6bztE/s320/Ayia%2BMarina%2B%25283%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Aya Marina</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-v8_ro0BBqpA/VXq7PgLIDWI/AAAAAAAAKug/UduRXm_vWVU/s1600/Ayia%2BMarina%2B%25284%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-v8_ro0BBqpA/VXq7PgLIDWI/AAAAAAAAKug/UduRXm_vWVU/s320/Ayia%2BMarina%2B%25284%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Aya Marina</td></tr>
</tbody></table>
Çıkışta ana ada ile bu küçük ada arasındaki sığlıktan tırsıp küçük adanın güneyinden dolaşarak kuzeye yöneliyoruz. Simi'de bizi, Yüksel Yatçılık'tan telefonunu aldığımız Mikhailis karşılayacak. Simi'ye yaklaşırken arıyorum Mikhailis'i. Ebru Hanım'ı veriyor bana hemen. Rodos'talarmış. Semih Bey diye birisinin telefonunu veriyorlar. Semih, Simi'de. Bizi karşılayacağını söylüyor.<br />
<br />
<b>Veee Symi</b><br />
Kısa bir süre sonra Simi limanı karşımızda. Saat kulesini sancağımızda bırakarak içeri giriyoruz. Saat kulesinin sağındaki küçük koya demirlemiştik yıllar önce Cumhur hoca ve oğlu Atila Gökova'nın tekneleri ile ilk yelken haftamızın ilk yurtdışısında.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-WU_YF6MqbXA/VXq7noqPaaI/AAAAAAAAKvA/1vDJa-JbkZg/s1600/Symi%2B%252815%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/-WU_YF6MqbXA/VXq7noqPaaI/AAAAAAAAKvA/1vDJa-JbkZg/s320/Symi%2B%252815%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-uH5BNIl0IyQ/VXq7qbqxGGI/AAAAAAAAKvc/Cd9DZNj56sw/s1600/Symi%2B%252818%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/-uH5BNIl0IyQ/VXq7qbqxGGI/AAAAAAAAKvc/Cd9DZNj56sw/s320/Symi%2B%252818%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Simi</td></tr>
</tbody></table>
Koya girişte iskelemizde kalan alana yönlendiriyor bizi Semih. İlk demir atışımızda tutmuyor. Toplayıp biraz daha ileri giderek bırakıyorum demiri, 10 metreye. 60 metre zincir döşeyerek yanaşıyorum rıhtıma. Demirin tuttuğu bizi bırakmamasında belli oluyor daha iskeleye yanaşamadan. Biraz daha zincir bırakınca çok rahat iki tekne arasına girip halatımızı Semih Bey'e ve iskele sorumlusuna veriyoruz. Önce koltuk halatlarını, sonra da demirimizi gerip motoru kapatıyoruz. Beni oldukça geren ilk bölümü başarmış oluyoruz. Saat 13.30 Yunan saati ile. Semih, polisi çok çabuk getiriyor. Pasaporttan isimlerimiz okuyarak kontrol ediyor kadın polis. Gümrük işlemleri için saat 17.30 beklenecek. Ama Semih halledecek zaten. Biz özgürüz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-SdkevPNMeOM/VXq7tXiFR3I/AAAAAAAAKwA/JIlVVe4hDGQ/s1600/Symi%2B%252822%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://2.bp.blogspot.com/-SdkevPNMeOM/VXq7tXiFR3I/AAAAAAAAKwA/JIlVVe4hDGQ/s320/Symi%2B%252822%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-319Qz5BQC_A/VXq7t-cqrII/AAAAAAAAKwI/ZhHxVs0ALOo/s1600/Symi%2B%252824%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/-319Qz5BQC_A/VXq7t-cqrII/AAAAAAAAKwI/ZhHxVs0ALOo/s320/Symi%2B%252824%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-O9wIRYO53jU/VXq7vR4d9MI/AAAAAAAAKwk/SlN115F-X6A/s1600/Symi%2B%252831%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/-O9wIRYO53jU/VXq7vR4d9MI/AAAAAAAAKwk/SlN115F-X6A/s320/Symi%2B%252831%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Simi</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Hemen bir şeyler atıştırması geliyoruz Ahmet'in. Arkamızdaki ilk restorana giriyoruz birer bira ve kalamar için. Bu restoranda, tüm hafta boyunca yediğimiz en lezzetli deniz ürünlerini yiyoruz. Ben Mythos içiyorum uzun bir aradan sonra.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-Hvcge02ouJ0/VXq7wTsLDBI/AAAAAAAAKwo/Es_AL75LvZc/s1600/Symi%2B%252836%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/-Hvcge02ouJ0/VXq7wTsLDBI/AAAAAAAAKwo/Es_AL75LvZc/s320/Symi%2B%252836%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-05atcQizXT0/VXq7xR4ETnI/AAAAAAAAKw8/ZYC7aYr5xN4/s1600/Symi%2B%252845%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://1.bp.blogspot.com/-05atcQizXT0/VXq7xR4ETnI/AAAAAAAAKw8/ZYC7aYr5xN4/s320/Symi%2B%252845%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Sonra bir miktar yürüyüşe çıkarken hemen yanındaki bir restorana da akşam için yer ayırtıyoruz. Kadıncağız bizim için hemen oraya yanaşmış bir balıkçı teknesinde 4 adet iri barbun alıyor. Önce rıhtımı tekne ile geldiğimiz yöne doru yürüyerek bitiriyor, sonra geri dönüp saat kulesine kadar keyifle yürüyoruz.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-NWXBV24rnHc/VXq7xewmTTI/AAAAAAAAKw4/X0agogDAyKs/s1600/Symi%2B%252890%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://2.bp.blogspot.com/-NWXBV24rnHc/VXq7xewmTTI/AAAAAAAAKw4/X0agogDAyKs/s320/Symi%2B%252890%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-dG5wTE4jBxU/VXq7mhGnEkI/AAAAAAAAKuw/GKeIa6ohak4/s1600/Symi%2B%2528112%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://2.bp.blogspot.com/-dG5wTE4jBxU/VXq7mhGnEkI/AAAAAAAAKuw/GKeIa6ohak4/s320/Symi%2B%2528112%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-43kat6g6DY4/VXq7mNRwu-I/AAAAAAAAKus/0jAvGs092d0/s1600/Symi%2B%2528124%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-43kat6g6DY4/VXq7mNRwu-I/AAAAAAAAKus/0jAvGs092d0/s320/Symi%2B%2528124%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-skd3pgY_H3k/VXq7mH19MwI/AAAAAAAAKuo/P1xY8EJiDC4/s1600/Symi%2B%2528131%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://2.bp.blogspot.com/-skd3pgY_H3k/VXq7mH19MwI/AAAAAAAAKuo/P1xY8EJiDC4/s320/Symi%2B%2528131%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-__vtp7CCda4/VXq7otzNJjI/AAAAAAAAKvI/gW8tqmz_8BQ/s1600/Symi%2B%2528154%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-__vtp7CCda4/VXq7otzNJjI/AAAAAAAAKvI/gW8tqmz_8BQ/s320/Symi%2B%2528154%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-7lTFk7zJbJw/VXq7o3lvxPI/AAAAAAAAKvM/dvCd_vvFAao/s1600/Symi%2B%2528157%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/-7lTFk7zJbJw/VXq7o3lvxPI/AAAAAAAAKvM/dvCd_vvFAao/s320/Symi%2B%2528157%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-Dg1nd5LdAeM/VXq7pX-L5JI/AAAAAAAAKvU/5cmSaX5HXw0/s1600/Symi%2B%2528167%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-Dg1nd5LdAeM/VXq7pX-L5JI/AAAAAAAAKvU/5cmSaX5HXw0/s320/Symi%2B%2528167%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-6D8UeUECntE/VXq7rAc_oDI/AAAAAAAAKvo/AVMRvoMZ34c/s1600/Symi%2B%2528183%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/-6D8UeUECntE/VXq7rAc_oDI/AAAAAAAAKvo/AVMRvoMZ34c/s320/Symi%2B%2528183%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-bJoAghwbtQs/VXq7rtRdNkI/AAAAAAAAKvs/SVXggbt_C_E/s1600/Symi%2B%2528213%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://4.bp.blogspot.com/-bJoAghwbtQs/VXq7rtRdNkI/AAAAAAAAKvs/SVXggbt_C_E/s320/Symi%2B%2528213%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Dönüşte kahve içmek istiyor ekip. Dondurmalı frappe tercihleri. Ben ise o acı kahveyi içmem mümkün olmadığından dondurma yiyorum.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-CBDdbMrQFI4/VXq7tg2gl9I/AAAAAAAAKwE/FLk0D5kK4N4/s1600/Symi%2B%2528228%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://2.bp.blogspot.com/-CBDdbMrQFI4/VXq7tg2gl9I/AAAAAAAAKwE/FLk0D5kK4N4/s320/Symi%2B%2528228%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Akşamüstü, pasaportlarla birlikte tekneye geliyor Semih. 137 Euro ödüyoruz kendisine. 50 eurosu kendisinin, geri kalanı masraf. Teknede bir süre dinlendikten sonra da akşam yemeği için restorana gidiyoruz. Keyifli bir müzik eşliğinde lezzetli bir akşam yemeği kalıyor arkamızda tekneye dönüp kamaralarımıza çekilirken.<br />
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-8NtABm7d8L4/VXq7uXalnlI/AAAAAAAAKwY/s9oqb8HyYaQ/s1600/Symi%2B%2528244%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://2.bp.blogspot.com/-8NtABm7d8L4/VXq7uXalnlI/AAAAAAAAKwY/s9oqb8HyYaQ/s320/Symi%2B%2528244%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-lTSm8IUvgfE/VXq7u_MJFiI/AAAAAAAAKwc/LAWd_x3T44k/s1600/Symi%2B%2528247%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://1.bp.blogspot.com/-lTSm8IUvgfE/VXq7u_MJFiI/AAAAAAAAKwc/LAWd_x3T44k/s320/Symi%2B%2528247%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<b>Simi - Nisiros</b><br />
Bu sabah 06.00'da gözlerim açılıyor. Şıpıdık terliklerimi giyip bir kez daha yürüyüşe çıkıyorum ekip hala uykudayken. Saat kulesine kadar yürüyüp geri geliyorum.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-A0ijAia5oIY/VXq9xItDHJI/AAAAAAAAKxQ/bTj-40hkFkQ/s1600/DSCF2605.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-A0ijAia5oIY/VXq9xItDHJI/AAAAAAAAKxQ/bTj-40hkFkQ/s320/DSCF2605.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Simi'de sabah</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-nGbGe4KojM0/VXq9xEreVwI/AAAAAAAAKxU/EcLlXp8qypY/s1600/DSCF2615.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/-nGbGe4KojM0/VXq9xEreVwI/AAAAAAAAKxU/EcLlXp8qypY/s320/DSCF2615.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-6ghs86hNTZ0/VXq9xLEIK5I/AAAAAAAAKxM/_MRNcgVhWvk/s1600/DSCF2631.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/-6ghs86hNTZ0/VXq9xLEIK5I/AAAAAAAAKxM/_MRNcgVhWvk/s320/DSCF2631.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Yavaş yavaş tekneler ayrılıyor Simi'den.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-dlaBbIQwqws/VXq9yA7b8RI/AAAAAAAAKxc/emOyHQ4dLYA/s1600/DSCF2641.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://2.bp.blogspot.com/-dlaBbIQwqws/VXq9yA7b8RI/AAAAAAAAKxc/emOyHQ4dLYA/s320/DSCF2641.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
6.40'ta da biz motor çalıştırıp demiri topluyoruz. Bir gerginliğim daha geride kalıyor. Burada demir bir yerlere takılacak diye çok vesvese yapmıştım kendi kendime.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-yDjJbQN7krQ/VXq94z_lV_I/AAAAAAAAKxw/3lazDTvYOF8/s1600/Simi%2B-%2BYiali%2B%25289%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-yDjJbQN7krQ/VXq94z_lV_I/AAAAAAAAKxw/3lazDTvYOF8/s320/Simi%2B-%2BYiali%2B%25289%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Limandan çıkar çıkmaz chartplotter'a bakmak zorunda kalıyoruz yolumuzu bulabilmek için. Nimos Adası ile Simi arasındaki nispeten sığ olan Nimos Kanalı'ndan geçeceğiz. Dümende Kaptan Ahmet var. Yavaşça 3-4 m.lik derinliği olan bu pasajdan geçip burnumuzu Nisiros'a veriyoruz.30 millik, yaklaşık 6 saatlik bir yolumuz var bugün.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-H8O63ptPYnE/VXq94mWEeHI/AAAAAAAAKxs/ZhYZbqTIj28/s1600/Simi%2B-%2BYiali%2B%252814%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-H8O63ptPYnE/VXq94mWEeHI/AAAAAAAAKxs/ZhYZbqTIj28/s320/Simi%2B-%2BYiali%2B%252814%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Nimos Passage</td></tr>
</tbody></table>
Ahmet'in chartplotter çalışması sonucu pruvamızı tam batıya veriyoruz. İleride görülen adanın Nisiros olduğunu zanneden ben, bir süre sonra o adanın Tilos olduğunu, Ahmet'in hesapladığı rotanın doğru olduğunu, Nisiros'u henüz göremediğimizi idrak ediyorum.<br />
Sabah kahvaltısı, yine denizde. Çingene pilavı var bugün. Ahmet'in bu menüsü ikinci kez beni şaşırtıyor. Salatalık, domates ve beyaz peynir karışımından ibaret bu pilav. Üzerinde bol zeytinyağı var.<br />
08.45 gibi İnceburun'u sancak bordamızda bırakıyoruz. Türkiye kıyıları uzunca bir süre hep sancağımızda kalıyor.<br />
Öğlene doğru uzaktan Knidos Feneri'ni görüp Nisiros'a doğru yol alıyoruz. Yunan bayrağını bir süreliğine kendi üzerine sardık.<br />
Nisiros puslu bir havanın altına saklanmış, 264 derecede bizi bekliyor.12.30 gibi Pali Limanı'nı iskele bordamızda bırakıp Yiali Adası'na yöneliyoruz. Deniz ve öğle yemeği molası için bir seçenek olduğunu düşünüyorum, Rod Heikell'ın kitabındaki satırları okuduktan sonra. Bu ada, aslında taş ocağı olarak kullanılıyor. Ancak güney burnunda kristal gibi bir sudan bahsediliyor kitapta. Veriyoruz pruvamızı o burna. Rüzgar 5-6 knot şiddetinde, hava pırıl pırıl güneşli ama biz üşüyoruz azıcık. Ahmet, montunu giyiyor. Biz polarlarımızı. Üzerimizdeki tente, güneşten yararlanmamızı önlüyor. Bu koşullarda deniz molası pek de cazip görülmüyor sanki.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-a5XSLSyEmj8/VXq94l3MQWI/AAAAAAAAKx0/E8citrpGhlU/s1600/Simi%2B-%2BYiali%2B%252871%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/-a5XSLSyEmj8/VXq94l3MQWI/AAAAAAAAKx0/E8citrpGhlU/s320/Simi%2B-%2BYiali%2B%252871%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<b>Yiali Adası</b><br />
Saat 13.00'de Yiali Adası'ndayız. 7 metreye demir, 20 metre de zincir bırakıyorum. Havada rüzgar yok, ada tüm rüzgarı kesti. Motor stop, merdiven aşağı, Tayfun Güler, hopp denizde. Su, gayet güzel.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-r9QS_YrRUIw/VXrANml5KOI/AAAAAAAAKyU/WpgeuAMzh3s/s1600/Yiali%2B%25281%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="http://1.bp.blogspot.com/-r9QS_YrRUIw/VXrANml5KOI/AAAAAAAAKyU/WpgeuAMzh3s/s320/Yiali%2B%25281%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Yiali Adası</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-Jiic_dued5Y/VXrAMw_5rrI/AAAAAAAAKyI/obDzJU98YlU/s1600/Yiali%2B%25282%2529.PNG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="179" src="http://1.bp.blogspot.com/-Jiic_dued5Y/VXrAMw_5rrI/AAAAAAAAKyI/obDzJU98YlU/s320/Yiali%2B%25282%2529.PNG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Nisiros ve kuzeyinde Yiali Adası</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-nEFlgeBCvgU/VXrAN-6u-DI/AAAAAAAAKyc/U5Yg73fWnn0/s1600/Yiali%2B%25286%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://2.bp.blogspot.com/-nEFlgeBCvgU/VXrAN-6u-DI/AAAAAAAAKyc/U5Yg73fWnn0/s320/Yiali%2B%25286%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Yiali Adası'nda taş ocağı</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-pbXcfem3F2A/VXrA6z-iDOI/AAAAAAAAKyo/4cHMZAVEQ50/s1600/Yiali%2B%252816%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="http://3.bp.blogspot.com/-pbXcfem3F2A/VXrA6z-iDOI/AAAAAAAAKyo/4cHMZAVEQ50/s320/Yiali%2B%252816%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Yiali Adası'nda deniz molası</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-RUdtmQYeMfo/VXrBZ4sTYOI/AAAAAAAAKyw/J-RcPjQqK2I/s1600/Yiali%2B%252819%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-RUdtmQYeMfo/VXrBZ4sTYOI/AAAAAAAAKyw/J-RcPjQqK2I/s320/Yiali%2B%252819%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Kırk beş dakika buradayız. Etrafta pek yelkenli yok ama, erken girmek istiyorum Pali Limanı'na yer bulamama korkusu nedeniyle. Nisiros'un asıl limanı Mandraki. Ticari bir liman olduğundan, yatçılar için Pali daha uygun deniyor.<br />
Öğle yemeğinde köfte, patlıcan salata, ayran ve gazoz var. Ekip keyifle deniz yapıyor sonrasında.<br />
13.45'te demiri toplayıp sadece cenova ile 4 knot hız yaparak yavaş yavaş geri dönüyoruz Pali'ye doğru. Uzaktan Pali'yi kestirmek zor olsa da Nisiros'un en doğu ucunda kalan kırmızı çatılı binaları hedefliyoruz. Batıdan Pali'ye yaklaşırken limanın mendireği dışında kayalıklar olduğunu okudum, uzağında kalmaya dikkat ediyorum.<br />
<br />
<b>Nisiros</b><br />
Göreceğimiz ikinci ada, Nisiros karşımızda. Limanın girişini bulup (doğuya bakıyor) yavaşça içeri giriyoruz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-y7KCSvd1Kec/VXrDl1KxvNI/AAAAAAAAKz0/nlnNc_d_U7s/s1600/Nisiros%2B%25284%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://1.bp.blogspot.com/-y7KCSvd1Kec/VXrDl1KxvNI/AAAAAAAAKz0/nlnNc_d_U7s/s320/Nisiros%2B%25284%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-J8WYfVSRFlU/VXrDnd5MsUI/AAAAAAAAK0E/pxkwFvdT4oA/s1600/Nisiros%2B%25287%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="http://2.bp.blogspot.com/-J8WYfVSRFlU/VXrDnd5MsUI/AAAAAAAAK0E/pxkwFvdT4oA/s320/Nisiros%2B%25287%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Nisiros, Pali</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-O5VXd9MeKf4/VXrDghBI2DI/AAAAAAAAKzE/m6pShpBz0Gg/s1600/Nisiros%2B%252813%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="http://1.bp.blogspot.com/-O5VXd9MeKf4/VXrDghBI2DI/AAAAAAAAKzE/m6pShpBz0Gg/s320/Nisiros%2B%252813%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Pali limanı</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-Tl6BRBijcZA/VXrDgkEp7WI/AAAAAAAAKzA/fuGfDmkJPBE/s1600/Nisiros%2B%252814%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://3.bp.blogspot.com/-Tl6BRBijcZA/VXrDgkEp7WI/AAAAAAAAKzA/fuGfDmkJPBE/s320/Nisiros%2B%252814%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Hemen, kilisenin bulunduğu tarafta neredeyse koltuk halatı mesafesine kadar tornistanda gidip derinliği kontrol ediyorum. Biraz sığ olduğunu okumuştum bu limanın. 3 metrelik derinlik beni rahatlattığı için tekrar gidip demir atıp geri geliyorum. Demir bir kerede tutuyor. Zeminin de iyi tuttuğunu okumuştum zaten. Koltuk halatlarımızı kıyıdaki görevli alıyor. Motor kapatıyoruz. Elektriği bağlıyoruz. Bir birayı hak ettim.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-J8lME6FuP1U/VXrDgTj8wHI/AAAAAAAAKy8/oznrCFD0VN0/s1600/Nisiros%2B%252819%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="http://2.bp.blogspot.com/-J8lME6FuP1U/VXrDgTj8wHI/AAAAAAAAKy8/oznrCFD0VN0/s320/Nisiros%2B%252819%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Pali</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-9ae7lyN2vq0/VXrDitckHZI/AAAAAAAAKzU/oc3vkJZXtsA/s1600/Nisiros%2B%252820%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://4.bp.blogspot.com/-9ae7lyN2vq0/VXrDitckHZI/AAAAAAAAKzU/oc3vkJZXtsA/s320/Nisiros%2B%252820%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-QmWmuY-3WcQ/VXrDi6z476I/AAAAAAAAKzY/HoAtfl6iHa4/s1600/Nisiros%2B%252822%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://2.bp.blogspot.com/-QmWmuY-3WcQ/VXrDi6z476I/AAAAAAAAKzY/HoAtfl6iHa4/s320/Nisiros%2B%252822%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-VZCt8Mtnypc/VXrDjeRta0I/AAAAAAAAKzg/6WlaiCYLNtg/s1600/Nisiros%2B%252823%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://4.bp.blogspot.com/-VZCt8Mtnypc/VXrDjeRta0I/AAAAAAAAKzg/6WlaiCYLNtg/s320/Nisiros%2B%252823%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Biranın arkasından havuzlukta kestiriyorum, Ahmetler, fırını ve akşam yemek yiyeceğimiz restoranı keşfetmeye çıkarlarken. Kısa bir süre sonra devasa bir adam ile geri geliyorlar. Stavros. Akşam yemek yiyeceğimiz restoranın oğlusu. 30 euroya bize araba kiralıyor. 10 euro da benzin için alıyor. Gezeceğimiz yerleri tarif ediyor bize. Hemen yola koyuluyoruz. Mandraki, aktif volkan ve Nikia gezilecek. Yanımıza suyumuzu alıp yola koyuluyoruz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-zJuqe0qcOzE/VXrDlgPsXDI/AAAAAAAAKzs/U3Q8B-Uk6fs/s1600/Nisiros%2B%252830%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://2.bp.blogspot.com/-zJuqe0qcOzE/VXrDlgPsXDI/AAAAAAAAKzs/U3Q8B-Uk6fs/s320/Nisiros%2B%252830%2529.JPG" width="240" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-kbMIIbdElNc/VXrDl5Pjn-I/AAAAAAAAKzw/rNMsb2_XAV8/s1600/Nisiros%2B%252831%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-kbMIIbdElNc/VXrDl5Pjn-I/AAAAAAAAKzw/rNMsb2_XAV8/s320/Nisiros%2B%252831%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<b>Mandraki</b><br />
Önce Mandraki'ye gidiyoruz. Köyün girişine arabayı park edip yürüyerek gezmeye niyetleniyoruz önce, ancak Ahmet'in acelesi olduğundan tekrar arabayı alıp köy içine giriyoruz deniz kenarındaki cadde boyunca. Akşamüstü, teknede cin içileceğinden Ahmet'in acelesi var. Kıs bir süre sonra yol bitiyor. Geri dönüp Mandraki'nin daracık yollarını geride bırakıyor ve kratere doğru yokuş tırmanmaya başlıyoruz.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-DQoy_fRzqOw/VXrD6wOV9MI/AAAAAAAAK0M/yNf4cT4G46A/s1600/Nisiros%2B%252837%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="http://4.bp.blogspot.com/-DQoy_fRzqOw/VXrD6wOV9MI/AAAAAAAAK0M/yNf4cT4G46A/s320/Nisiros%2B%252837%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Mandraki </td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-JLwFxjTMhPM/VXrD7CVhV5I/AAAAAAAAK0Q/a6GKXA5FGsk/s1600/Nisiros%2B%252841%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://2.bp.blogspot.com/-JLwFxjTMhPM/VXrD7CVhV5I/AAAAAAAAK0Q/a6GKXA5FGsk/s320/Nisiros%2B%252841%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<br />
Mandraki'den volkana giderken Pali Limanı çok güzel resim veriyor.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-yRsp6T4sPuI/VXrEXaW__ZI/AAAAAAAAK0k/KkGYfcWGAgA/s1600/Nisiros%2B%252843%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="http://2.bp.blogspot.com/-yRsp6T4sPuI/VXrEXaW__ZI/AAAAAAAAK0k/KkGYfcWGAgA/s320/Nisiros%2B%252843%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Pali limanı</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-EiqrU6iTVBg/VXrEWbx3djI/AAAAAAAAK0c/NtgBS0mSC8U/s1600/Nisiros%2B%252848%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://4.bp.blogspot.com/-EiqrU6iTVBg/VXrEWbx3djI/AAAAAAAAK0c/NtgBS0mSC8U/s320/Nisiros%2B%252848%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<b>Volkan</b><br />
Volkan'ı uzaktan gördüğümüzde Ahmet için bitiyor bu gezinin o bölümü. Ama Esma'nın ısrarı üzerine kratere kadar inip, arabayı park ediyoruz. İçeriye girmek için kişi başı 3 euro veriliyor. Kesif bir kükürt kokusu var havada. Bir kaç resim çektirip yer yer dumanların yükseldiği futbol sahası büyüklüğündeki kraterden ayrılıyoruz.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-nliZlLgHPx4/VXrEnDwbbgI/AAAAAAAAK0s/GuGjfMaTOS4/s1600/Nisiros%2B%252850%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="http://4.bp.blogspot.com/-nliZlLgHPx4/VXrEnDwbbgI/AAAAAAAAK0s/GuGjfMaTOS4/s320/Nisiros%2B%252850%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Nisiros'ta krater</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-jB0FiMNn1qc/VXrEoHFThWI/AAAAAAAAK00/C78C2iq-oRw/s1600/Nisiros%2B%252855%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://4.bp.blogspot.com/-jB0FiMNn1qc/VXrEoHFThWI/AAAAAAAAK00/C78C2iq-oRw/s320/Nisiros%2B%252855%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-fSj62UnquaY/VXrFlAapajI/AAAAAAAAK1A/X1SZITC0swo/s1600/Nisiros%2B%252859%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://2.bp.blogspot.com/-fSj62UnquaY/VXrFlAapajI/AAAAAAAAK1A/X1SZITC0swo/s320/Nisiros%2B%252859%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-vkhwzuh80ps/VXrGP7WXi1I/AAAAAAAAK1I/unmC4fXpfg4/s1600/Nisiros%2B%252863%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://4.bp.blogspot.com/-vkhwzuh80ps/VXrGP7WXi1I/AAAAAAAAK1I/unmC4fXpfg4/s320/Nisiros%2B%252863%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<b>Nikia</b><br />
Adanın güney ucuna kadar gidip Nikia'nın otoparkına arabayı bırakıp yürümeye başlıyoruz daracık sokaklarda.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-1Pbj3nQJuGk/VXrG8dLCx1I/AAAAAAAAK1c/6YTucTUpIEc/s1600/Nisiros%2B%252865%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://1.bp.blogspot.com/-1Pbj3nQJuGk/VXrG8dLCx1I/AAAAAAAAK1c/6YTucTUpIEc/s320/Nisiros%2B%252865%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-P2H2XKQzUPc/VXrG8HwBAcI/AAAAAAAAK1g/vkHQ_p_dhJU/s1600/Nisiros%2B%252869%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="http://4.bp.blogspot.com/-P2H2XKQzUPc/VXrG8HwBAcI/AAAAAAAAK1g/vkHQ_p_dhJU/s320/Nisiros%2B%252869%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Nikia</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-PtuRUfiUER0/VXrG89rfDGI/AAAAAAAAK1k/HrYxxEKu7X8/s1600/Nisiros%2B%252874%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://4.bp.blogspot.com/-PtuRUfiUER0/VXrG89rfDGI/AAAAAAAAK1k/HrYxxEKu7X8/s320/Nisiros%2B%252874%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-IcWgKXWsx04/VXrG-wAKenI/AAAAAAAAK10/7SzVt4w97uM/s1600/Nisiros%2B%252878%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://2.bp.blogspot.com/-IcWgKXWsx04/VXrG-wAKenI/AAAAAAAAK10/7SzVt4w97uM/s320/Nisiros%2B%252878%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-s5I8TKpa_qE/VXrG_Q3VazI/AAAAAAAAK14/pvrYf5kGlg0/s1600/Nisiros%2B%252882%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://1.bp.blogspot.com/-s5I8TKpa_qE/VXrG_Q3VazI/AAAAAAAAK14/pvrYf5kGlg0/s320/Nisiros%2B%252882%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-rsyuI_KyY_M/VXrG_YUoeUI/AAAAAAAAK18/pS1YbPwjSIE/s1600/Nisiros%2B%252888%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://3.bp.blogspot.com/-rsyuI_KyY_M/VXrG_YUoeUI/AAAAAAAAK18/pS1YbPwjSIE/s320/Nisiros%2B%252888%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-p7HOGc_PZ3I/VXrHAt1zqKI/AAAAAAAAK2M/mckUHwMmKrk/s1600/Nisiros%2B%252898%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://2.bp.blogspot.com/-p7HOGc_PZ3I/VXrHAt1zqKI/AAAAAAAAK2M/mckUHwMmKrk/s320/Nisiros%2B%252898%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Sonra tekrar Pali.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-WvcXh6hRHkk/VXrHdqnhvNI/AAAAAAAAK2U/7anBA-Rqun8/s1600/Nisiros%2B%2528106%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-WvcXh6hRHkk/VXrHdqnhvNI/AAAAAAAAK2U/7anBA-Rqun8/s320/Nisiros%2B%2528106%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Pali</td></tr>
</tbody></table>
Teknede Ahmet'in cin-tonik ritüelini gerçekleştirdikten sonra biraz dinlenip lokantanın yolunu tutuyoruz.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-rIqYVofNURs/VXrHd08195I/AAAAAAAAK2Y/E2rfMxW8d6M/s1600/Nisiros%2B%2528118%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="http://4.bp.blogspot.com/-rIqYVofNURs/VXrHd08195I/AAAAAAAAK2Y/E2rfMxW8d6M/s320/Nisiros%2B%2528118%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Akşam yemeği için Astradeni Place'e gidiliyor</td></tr>
</tbody></table>
Astradeni Place beğenilmiş bu akşam yemeği için. Terasta 3 tane masa var, biri bizim. Her zamanki deniz ürünleri.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/--nD1AESC7Tg/VXrHflUdbDI/AAAAAAAAK2w/MCsV2c2s2_o/s1600/Nisiros%2B%2528121%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="http://3.bp.blogspot.com/--nD1AESC7Tg/VXrHflUdbDI/AAAAAAAAK2w/MCsV2c2s2_o/s320/Nisiros%2B%2528121%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Astradeni Place'in balkonundan marina</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-UQYeypF-QRo/VXrHf-GjNLI/AAAAAAAAK20/4c8RLMaD_6Y/s1600/Nisiros%2B%2528123%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://3.bp.blogspot.com/-UQYeypF-QRo/VXrHf-GjNLI/AAAAAAAAK20/4c8RLMaD_6Y/s320/Nisiros%2B%2528123%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Gün batarken keyifli bir akşam yemeği. Uçuşan hayvancıklar yüzünden ışıkları kapattırdığımızdan biraz da karanlıkta yeniyor yemek. 70 euro tutuyor hesap.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-TgBwC5S5vGY/VXrHfZB66JI/AAAAAAAAK2s/6nCrRlgVxWs/s1600/Nisiros%2B%2528133%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://2.bp.blogspot.com/-TgBwC5S5vGY/VXrHfZB66JI/AAAAAAAAK2s/6nCrRlgVxWs/s320/Nisiros%2B%2528133%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Saat 21.00'de baş kamaraya çekiliyoruz Esma ile.<br />
<br />
<b>Tilos</b><br />
Sabah 6.30'da uyanıyoruz. Bugün yolumuz kısa. Bir depo suyumuz bitmişti. Su alıyoruz. Sonra uzun bir yürüyüş. Ahmet bize katılmıyor. Marmaris'te yaşayan Alman bir kadınla konuşuyoruz bir süre köpeğine ilgi gösterdiğimiz. Onlar Simi'de yanımızda idiler tekneleri ile. Daha da batıya gitmeyi hedeflemişler.<br />
<br />
Dönüşte önce fırından bi şeyler alınıyor, sonra da limanın hemen dışında denize giriyor kızlar. Ben tekneye dönüp havluları ve Ahmet'i alıyorum. Biz de denizdeyiz biraz sonra. Geç kahvaltı var bugün. Rıhtım görevlisi geliyor. 5 euro elektrik ve su parası alıyor.<br />
<br />
11.00'de hareket ediyoruz. Limandan çıkar çıkmaz cenovayı açıyoruz. Kısa bir süre sonra, yine geçen seneki gibi cenovanın alt ucunu furling tamburuna bağlayan kilitin harbisinin düşmüş olduğunu görüyorum. Cenovayı ince bir halat ile bağlıyorum tambura. 12-13 knot rüzgarda 4.5 knot hızla gidiyoruz.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-PwNrmXsso7k/VXrQXj-8fMI/AAAAAAAAK3M/t3CBBvVykjc/s1600/DSCF2782.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-PwNrmXsso7k/VXrQXj-8fMI/AAAAAAAAK3M/t3CBBvVykjc/s320/DSCF2782.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Tilos'a kuzeyden yaklaşırken</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-Bx_VtcJprIE/VXrQXqtr-OI/AAAAAAAAK3c/Ibw8IHdwNv8/s1600/DSCF2786.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://2.bp.blogspot.com/-Bx_VtcJprIE/VXrQXqtr-OI/AAAAAAAAK3c/Ibw8IHdwNv8/s320/DSCF2786.JPG" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-ZMEBgFJoeeI/VYXMfaw9URI/AAAAAAAALGg/nFT0xvLkxeg/s1600/Tilos.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="241" src="http://1.bp.blogspot.com/-ZMEBgFJoeeI/VYXMfaw9URI/AAAAAAAALGg/nFT0xvLkxeg/s320/Tilos.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
<br />
Hedefimizde Tilos'un kuzey ucundaki koy (Ayios Antonios) var denize girmek için. O koya yaklaşırken biraz daha doğusundaki küçücük bir koyu gözüme kestiriyorum. Oraya yöneliyoruz. 6-7 metreye demir atıyoruz. Bir süre buradayız. Deniz molası.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-VdHwdFQC8I0/VXrQXm1atxI/AAAAAAAAK3Q/tzr65pk298A/s1600/DSCF2793.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/-VdHwdFQC8I0/VXrQXm1atxI/AAAAAAAAK3Q/tzr65pk298A/s320/DSCF2793.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
14.45'te demiri toplayıp Livadia Limanı'na doğru rota tutuyoruz. Cenova ile pupa yelken koya kadar giriyoruz. 16.30'da koydayız. Yelkeni toplarken motor çalıştırıyoruz. Limanın mendireklerini gördükten sonra girişini idrak etmemiz bir süre alıyor ancak sorunsuz bir şekilde içeri girip rıhtımda bekleyen görevliye koltuk halatımızı uzatıyoruz. Tonoz veriyor bize görevli (Nakos). Bu limanda demir atmak yasaklanmış. 10 euro veriyoruz elektrik ve bağlanma parası olarak. Derinlik 4 metre. Pasarellamızı indiriyoruz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-hm411K8Ssp4/VXrQY71w8RI/AAAAAAAAK3g/SlMeE0eZ_Cg/s1600/DSCF2811.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/-hm411K8Ssp4/VXrQY71w8RI/AAAAAAAAK3g/SlMeE0eZ_Cg/s320/DSCF2811.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-35pm8uYssEw/VXrQZORCB9I/AAAAAAAAK3k/Dm-ipZKBrtE/s1600/DSCF2817.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-35pm8uYssEw/VXrQZORCB9I/AAAAAAAAK3k/Dm-ipZKBrtE/s320/DSCF2817.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Tilos Limanı</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-p71OtQQV27Q/VXrQZ-ZN3TI/AAAAAAAAK3w/zVxb4W_y2M0/s1600/DSCF2819.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-p71OtQQV27Q/VXrQZ-ZN3TI/AAAAAAAAK3w/zVxb4W_y2M0/s320/DSCF2819.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-_OUwW9dszo8/VXrQaYtD-9I/AAAAAAAAK38/GEODCGvValA/s1600/DSCF2825.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-_OUwW9dszo8/VXrQaYtD-9I/AAAAAAAAK38/GEODCGvValA/s320/DSCF2825.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-kZHq-n6lj7o/VXrQaspSXsI/AAAAAAAAK34/1PLGOuI59s8/s1600/DSCF2827.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-kZHq-n6lj7o/VXrQaspSXsI/AAAAAAAAK34/1PLGOuI59s8/s320/DSCF2827.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-ZIb_ROlP5dQ/VXrQbc0dpCI/AAAAAAAAK4I/ovYl_LQzTn8/s1600/DSCF2831.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://2.bp.blogspot.com/-ZIb_ROlP5dQ/VXrQbc0dpCI/AAAAAAAAK4I/ovYl_LQzTn8/s320/DSCF2831.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Limana giren tekneleri seyrediyoruz bir süre. Yanımıza kıçtan takma motoru ile kıçtan kara yapan bir Alman yanaşıyor. Bağlanmasını bekleyip bir bira ikram ediyoruz ona. Limanın içine aborda olmaya çalışan 55 feetlik bir yelkenli teknenin halat koparmasını izliyoruz. <br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-BskRsttj5Ks/VXrRwzEcx2I/AAAAAAAAK4c/RsgSG1DkJZE/s1600/IMG_5774.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://3.bp.blogspot.com/-BskRsttj5Ks/VXrRwzEcx2I/AAAAAAAAK4c/RsgSG1DkJZE/s320/IMG_5774.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Sonra hepberaber Türk bayraklı guletin kaptanına gidiyoruz. Cenova için kilit soruyoruz. Paslı bir kilit buluyor bize kaptan, ama harbisi işimizi görecek, sağolsun.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-FeWGlftXE5Y/VXrRw8D9U2I/AAAAAAAAK4Y/XdfU5VjT5nY/s1600/IMG_5781.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://4.bp.blogspot.com/-FeWGlftXE5Y/VXrRw8D9U2I/AAAAAAAAK4Y/XdfU5VjT5nY/s320/IMG_5781.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Akşamüstü yine bira, cin-tonik ve çerez.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-D-PcJIp2KV0/VXrRw6KiSPI/AAAAAAAAK4g/lO5wY88c9d0/s1600/IMG_5789.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://1.bp.blogspot.com/-D-PcJIp2KV0/VXrRw6KiSPI/AAAAAAAAK4g/lO5wY88c9d0/s320/IMG_5789.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Çok geçe kalmadan gözümüze kestirdiğimiz bir restorana yollanıyoruz yavaştan. Yİne uzo, ev yapımı beyaz şarap, deniz ürünleri ve bir tabak da küçük balık geliyor masaya. Balık pek keyifli değil<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-4Iau4MUSpoA/VXrRzcljGnI/AAAAAAAAK4w/pjrR4X_JSx8/s1600/IMG_5797.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://4.bp.blogspot.com/-4Iau4MUSpoA/VXrRzcljGnI/AAAAAAAAK4w/pjrR4X_JSx8/s320/IMG_5797.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-Rx1IhPfpF4g/VXrRzf9GCRI/AAAAAAAAK40/gttKSmYhDAY/s1600/IMG_5801.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="http://2.bp.blogspot.com/-Rx1IhPfpF4g/VXrRzf9GCRI/AAAAAAAAK40/gttKSmYhDAY/s320/IMG_5801.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Restaurant Gorgona</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-5RZf3g_PT3Q/VXrR0b4wuTI/AAAAAAAAK5A/cTw6nlEd6QQ/s1600/IMG_5804.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="http://3.bp.blogspot.com/-5RZf3g_PT3Q/VXrR0b4wuTI/AAAAAAAAK5A/cTw6nlEd6QQ/s320/IMG_5804.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Restaurant Gorgona ve şef garson, Nikos</td></tr>
</tbody></table>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-T-u4AwVVn7Y/VXrR2JUuv_I/AAAAAAAAK5I/DJ5U2eGg0S4/s1600/IMG_5807.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="http://2.bp.blogspot.com/-T-u4AwVVn7Y/VXrR2JUuv_I/AAAAAAAAK5I/DJ5U2eGg0S4/s320/IMG_5807.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Restorandan limanın görünüşü</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-IhUAUt2Lb4c/VXrR2h_JkbI/AAAAAAAAK5M/3C8nkIw-DDA/s1600/IMG_5808.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="http://4.bp.blogspot.com/-IhUAUt2Lb4c/VXrR2h_JkbI/AAAAAAAAK5M/3C8nkIw-DDA/s320/IMG_5808.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Masa örtümüz</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-oWBeTiUptEc/VXrR4n9zmSI/AAAAAAAAK5k/-XyBIoL2pD0/s1600/IMG_5823.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://1.bp.blogspot.com/-oWBeTiUptEc/VXrR4n9zmSI/AAAAAAAAK5k/-XyBIoL2pD0/s320/IMG_5823.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Yemek sonrasında sahil boyu uzun bir yürüyüş yapıyoruz Pek çok lokanta dizilmiş yanyana ama oldukça sakin Tilos. Geri dönüp bir köy kahvesi buluyoruz. Çay ve Ynan kahvesi geceyi bitiriyor. Bir minibüsün arkasında satılan koyun kaşarından bir parça satın alıp tekneye geri dönüyoruz.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-hNUuvxweCZQ/VXrR4KJnDII/AAAAAAAAK5g/NrkhYPlcnpE/s1600/IMG_5850.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="http://1.bp.blogspot.com/-hNUuvxweCZQ/VXrR4KJnDII/AAAAAAAAK5g/NrkhYPlcnpE/s320/IMG_5850.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Tilos Köy kahvesinde akşam çayı</td></tr>
</tbody></table>
<b>Tilos-Halki</b><br />
Bu sabah 7.00'de uyanıyorum. Küçük bir yürüyüş ile sol taraftaki otelin (<a href="http://www.ilidirock.gr/" target="_blank">İlidiRock</a>) küçücük plajında altımdaki şort ile suya bırakıyorum kendimi.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-eT64D4QuvsM/VXu5pA9JTzI/AAAAAAAAK6c/YjfW8b35-tQ/s1600/Tilos%2B%252813%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://2.bp.blogspot.com/-eT64D4QuvsM/VXu5pA9JTzI/AAAAAAAAK6c/YjfW8b35-tQ/s320/Tilos%2B%252813%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Sonra tekneye dönüp üzerimi değişiyorum. Limandan çıkıp Tilos'a karşı bir kahvaltı öneriyorum ekibe. Biraz daha dışarı çıkmayı öneriyorlar onlar da.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-7Go9QMazVUI/VXu5pO8QZ_I/AAAAAAAAK6Y/owgvAp746Qo/s1600/Tilos%2B%252823%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-7Go9QMazVUI/VXu5pO8QZ_I/AAAAAAAAK6Y/owgvAp746Qo/s320/Tilos%2B%252823%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-xLjO6B7kImM/VXu5pA0QmwI/AAAAAAAAK6g/J9GTzMOKdwI/s1600/Tilos%2B%252824%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://2.bp.blogspot.com/-xLjO6B7kImM/VXu5pA0QmwI/AAAAAAAAK6g/J9GTzMOKdwI/s320/Tilos%2B%252824%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<b>Tilos-Zakaharia</b><br />
Liman'ın hemen doğusundaki burnun güneyine dönüverince küçücük bir koy var. Derinliği müsait gibi. Gidip bakıyoruz ama sabah sabah deli gibi rüzgar esiyor koyun dibine girdikçe. Esma'nın daha koya girerken teklif ettiği yere doğru geri dönüp demiri oracığa bırakıveriyoruz. Burada rüzgar daha bir sakin.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-UJAmCYxv5JM/VXu6IgQXM2I/AAAAAAAAK64/uebWh7qKxSI/s1600/DSCF2883.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://2.bp.blogspot.com/-UJAmCYxv5JM/VXu6IgQXM2I/AAAAAAAAK64/uebWh7qKxSI/s320/DSCF2883.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Zakaharia Koyu</span></td></tr>
</tbody></table>
Yüzme ve kahvaltı molası burada. 11.45'e kadar uzun bir mola bu.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-LM65s-hIe70/VXu7vCVM8rI/AAAAAAAAK7c/SOKRrom5tcQ/s1600/DSCF2909.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://2.bp.blogspot.com/-LM65s-hIe70/VXu7vCVM8rI/AAAAAAAAK7c/SOKRrom5tcQ/s320/DSCF2909.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Zakaharia Koyu</span></td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-YKTsy1Bc9Tc/VXu6gjLM23I/AAAAAAAAK7I/UlPgMUo9rpo/s1600/DSCF2896.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-YKTsy1Bc9Tc/VXu6gjLM23I/AAAAAAAAK7I/UlPgMUo9rpo/s320/DSCF2896.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Zakaharia Koyu</td></tr>
</tbody></table>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-bjas8iLwuaE/VXu66ruikLI/AAAAAAAAK7Q/y2h3WQEF8X8/s1600/DSCF2904.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://2.bp.blogspot.com/-bjas8iLwuaE/VXu66ruikLI/AAAAAAAAK7Q/y2h3WQEF8X8/s320/DSCF2904.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Zakaharia Koyu</span></td></tr>
</tbody></table>
<b>Zakaharia-Potamos</b><br />
11.45'te demiri alıyoruz. Rotamız, Halki. Rüzgar az ve kafadan geliyor. Ana yelkenimiz açık. Bir süre sonra cenovayı da açıyoruz rüzgar yön değiştirince. 8-9 rüzgarda 4-4,5, apaza geçince 5.6-5.8 knot hız yapıyoruz.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-5Ik59EFKcHY/VXu8qCF7nFI/AAAAAAAAK7k/QotXQCCFXAA/s1600/DSCF2913.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/-5Ik59EFKcHY/VXu8qCF7nFI/AAAAAAAAK7k/QotXQCCFXAA/s320/DSCF2913.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Uzakta Halki Adası</td></tr>
</tbody></table>
13.00 gibi Halki ve Alimia Adaları arasındaki küçk adacıkları iskelemizde bırakıp Halki Adası'nın güneyine dönüveriyoruz. Geceleyeceğimiz liman sancak bordamızda kalırken bir sonraki Potamos Koyu'nu keşfe gidiyoruz.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-92LW1Jw7n7g/VXu9GvuC8aI/AAAAAAAAK7s/t9WCHvsRK4E/s1600/DSCF2944.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-92LW1Jw7n7g/VXu9GvuC8aI/AAAAAAAAK7s/t9WCHvsRK4E/s320/DSCF2944.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Potamos'a yaklaşırken</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-sXxStnFD2Q4/VXu9Gt3BGjI/AAAAAAAAK7w/IMCLFdpEKgU/s1600/DSCF2948.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-sXxStnFD2Q4/VXu9Gt3BGjI/AAAAAAAAK7w/IMCLFdpEKgU/s320/DSCF2948.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-VuwuS_DeYS0/VXu9R9JRiII/AAAAAAAAK78/3DV43XgCEmk/s1600/DSCF2950.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/-VuwuS_DeYS0/VXu9R9JRiII/AAAAAAAAK78/3DV43XgCEmk/s320/DSCF2950.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Potamos Koyu</td></tr>
</tbody></table>
Küçücük, güney rüzgarına tamamen açık, sadece bir iki teknenin olduğu bir koy burası. Geri dönüyoruz. Ada ile küçücük Krevatia Adası arasındaki sığlığı pas geçip adacığın güneyinden geçerek Emborio Limanı'na yöneliyoruz.<br />
<br />
<b><a href="http://www.cruiserswiki.org/wiki/Chalki" target="_blank">Halki</a></b><br />
Bu limanda yüzer bir T iskele olduğunu okumuştum. Hemen önümüzde görünüyor. Kiliseye doğru yönlendiğimizde hemen pruvamızda iskele. Aborda olabileceğim bir boşluk var T'ni kısa bacağında. Usulca yanaşıyoruz iskeleye. Görevli genç koltuk halatımızı alıyor. Bizden önce bağlanmış yelkenli ile demirlerimiz burun buruna. Açmazlar ile güvenliğimi arttırıyorum kendimce, görevli gerek olmadığını söylerken. Olsun, benim de açmazlarım olsun.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-D7W1tHbmtKQ/VXu-LjQpLYI/AAAAAAAAK8Q/HIA6WotPtV8/s1600/Halki%2B%25282a%2529.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="179" src="http://2.bp.blogspot.com/-D7W1tHbmtKQ/VXu-LjQpLYI/AAAAAAAAK8Q/HIA6WotPtV8/s320/Halki%2B%25282a%2529.jpg" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Halki-Emborio Limanı</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-inzxLgqBnWs/VXu-MdCYSyI/AAAAAAAAK8k/KPYg5z9xQr0/s1600/Halki%2B%25284%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-inzxLgqBnWs/VXu-MdCYSyI/AAAAAAAAK8k/KPYg5z9xQr0/s320/Halki%2B%25284%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Halki-Emborio Limanı</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-zlQPnWaKGZ8/VXu-Kw1QWgI/AAAAAAAAK8I/xX2QsLBkQlA/s1600/Halki%2B%252817%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-zlQPnWaKGZ8/VXu-Kw1QWgI/AAAAAAAAK8I/xX2QsLBkQlA/s320/Halki%2B%252817%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-QVDqWHZ70Yw/VXu-LH5QPsI/AAAAAAAAK8M/1p300TTGUZg/s1600/Halki%2B%252823%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://2.bp.blogspot.com/-QVDqWHZ70Yw/VXu-LH5QPsI/AAAAAAAAK8M/1p300TTGUZg/s320/Halki%2B%252823%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-sB15xqBEOXo/VXu-LZG_F3I/AAAAAAAAK8U/7d18IfmCJas/s1600/Halki%2B%252829%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="http://1.bp.blogspot.com/-sB15xqBEOXo/VXu-LZG_F3I/AAAAAAAAK8U/7d18IfmCJas/s320/Halki%2B%252829%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Halki'de yüzer T-ponton ve Famiel (S/Y)</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-xR_5XMgD70k/VXu-MOw2F1I/AAAAAAAAK8o/SKyYbjQb7vY/s1600/Halki%2B%252842%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="http://4.bp.blogspot.com/-xR_5XMgD70k/VXu-MOw2F1I/AAAAAAAAK8o/SKyYbjQb7vY/s320/Halki%2B%252842%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Dinlenmeyi hak ettik.</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-a0w_9aim7HM/VXvAgHBISYI/AAAAAAAAK88/aLohcJWSWyQ/s1600/Halki%2B%252822%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://2.bp.blogspot.com/-a0w_9aim7HM/VXvAgHBISYI/AAAAAAAAK88/aLohcJWSWyQ/s320/Halki%2B%252822%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-zUQSFYAQyFc/VXvAiGUbZDI/AAAAAAAAK9U/fA8MQ_c3LOE/s1600/Halki%2B%252832%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://1.bp.blogspot.com/-zUQSFYAQyFc/VXvAiGUbZDI/AAAAAAAAK9U/fA8MQ_c3LOE/s320/Halki%2B%252832%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-HEcNewl_IGY/VXvAin_rgQI/AAAAAAAAK9Y/9gHncLrYkrg/s1600/Halki%2B%252833%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://1.bp.blogspot.com/-HEcNewl_IGY/VXvAin_rgQI/AAAAAAAAK9Y/9gHncLrYkrg/s320/Halki%2B%252833%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Canım kürek çekmek istiyor. Kürekleri ve oturağı bulup bota atlıyorum.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-zjNOQdfMVnk/VXvAizZ20cI/AAAAAAAAK9c/EDsw6Arn2n8/s1600/Halki%2B%252849%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/-zjNOQdfMVnk/VXvAizZ20cI/AAAAAAAAK9c/EDsw6Arn2n8/s320/Halki%2B%252849%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Yüzer iskele</td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-HEcNewl_IGY/VXvAin_rgQI/AAAAAAAAK9k/b5HTJMPyqgs/s1600/Halki%2B%252833%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://1.bp.blogspot.com/-HEcNewl_IGY/VXvAin_rgQI/AAAAAAAAK9k/b5HTJMPyqgs/s320/Halki%2B%252833%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/--SWCcGHc3c8/VXvFgyNBN1I/AAAAAAAAK-E/qM16xDbQXHA/s1600/Halki%2B%252850%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/--SWCcGHc3c8/VXvFgyNBN1I/AAAAAAAAK-E/qM16xDbQXHA/s320/Halki%2B%252850%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-Bq1tA-rmORg/VXvFgk-H6NI/AAAAAAAAK-I/ItfNnHJZf_I/s1600/Halki%2B%252851%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-Bq1tA-rmORg/VXvFgk-H6NI/AAAAAAAAK-I/ItfNnHJZf_I/s320/Halki%2B%252851%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-ebRJerYc3Os/VXvFgtYyfZI/AAAAAAAAK-A/wEA8DpF-R78/s1600/Halki%2B%252852%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/-ebRJerYc3Os/VXvFgtYyfZI/AAAAAAAAK-A/wEA8DpF-R78/s320/Halki%2B%252852%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Sonra giyinip yürüyüşe çıkıyoruz.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-oY3qMyFHxo0/VXvFjC1IJkI/AAAAAAAAK-Y/J33N36mrISg/s1600/Halki%2B%252867%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://3.bp.blogspot.com/-oY3qMyFHxo0/VXvFjC1IJkI/AAAAAAAAK-Y/J33N36mrISg/s320/Halki%2B%252867%2529.JPG" width="240" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-8dpYDyGo0NA/VXvFjmHg-BI/AAAAAAAAK-g/MNWC6gi9i28/s1600/Halki%2B%252868%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://3.bp.blogspot.com/-8dpYDyGo0NA/VXvFjmHg-BI/AAAAAAAAK-g/MNWC6gi9i28/s320/Halki%2B%252868%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-R7T7wIF58Mw/VXvFjUShF8I/AAAAAAAAK-c/NwMb3Wd6ldY/s1600/Halki%2B%252869%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://1.bp.blogspot.com/-R7T7wIF58Mw/VXvFjUShF8I/AAAAAAAAK-c/NwMb3Wd6ldY/s320/Halki%2B%252869%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Çöpümüzü bırakyoruz.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-TopPRgP6sxc/VXvGySEGq3I/AAAAAAAAK-o/HszQR4GvKl0/s1600/Halki%2B%252870%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://2.bp.blogspot.com/-TopPRgP6sxc/VXvGySEGq3I/AAAAAAAAK-o/HszQR4GvKl0/s320/Halki%2B%252870%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Ahmet kısa bir süre sonra bizden ayrılıyor, bir kafede bizi bekleyecek.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-9sPytfJB0tw/VXvGySIGmdI/AAAAAAAAK-k/cWF8j7sft_8/s1600/Halki%2B%252874%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://2.bp.blogspot.com/-9sPytfJB0tw/VXvGySIGmdI/AAAAAAAAK-k/cWF8j7sft_8/s320/Halki%2B%252874%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-x5DiVJEVExA/VXvG0BfQSnI/AAAAAAAAK-8/iluDe-9UQ1M/s1600/Halki%2B%252876%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://3.bp.blogspot.com/-x5DiVJEVExA/VXvG0BfQSnI/AAAAAAAAK-8/iluDe-9UQ1M/s320/Halki%2B%252876%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-Ok9I265jdsw/VXvG0U9qepI/AAAAAAAAK_A/FoUhZEfk5aI/s1600/Halki%2B%252878%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://4.bp.blogspot.com/-Ok9I265jdsw/VXvG0U9qepI/AAAAAAAAK_A/FoUhZEfk5aI/s320/Halki%2B%252878%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-5Pe0kcqN52E/VXvG0m1FulI/AAAAAAAAK_E/ytsqezU1QUE/s1600/Halki%2B%252890%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://3.bp.blogspot.com/-5Pe0kcqN52E/VXvG0m1FulI/AAAAAAAAK_E/ytsqezU1QUE/s320/Halki%2B%252890%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-YgStz8JUmq0/VXvGyS-FEkI/AAAAAAAAK-s/U_j0jFqsx2Q/s1600/Halki%2B%2528101%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://3.bp.blogspot.com/-YgStz8JUmq0/VXvGyS-FEkI/AAAAAAAAK-s/U_j0jFqsx2Q/s320/Halki%2B%2528101%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Biz, Halki'nin daracık sokaklarına atıyoruz kendimizi.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-x_uXweNhgKY/VXvHEmoNPzI/AAAAAAAAK_c/mrmSljmZWBc/s1600/Halki%2B%2528124%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://3.bp.blogspot.com/-x_uXweNhgKY/VXvHEmoNPzI/AAAAAAAAK_c/mrmSljmZWBc/s320/Halki%2B%2528124%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-kYHLiYo4fgo/VXvHD7VnfLI/AAAAAAAAK_U/cntp-DT0bcM/s1600/Halki%2B%2528130%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://2.bp.blogspot.com/-kYHLiYo4fgo/VXvHD7VnfLI/AAAAAAAAK_U/cntp-DT0bcM/s320/Halki%2B%2528130%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-GxXS9qIlHDQ/VXvHESvoalI/AAAAAAAAK_Y/ENGfR_Q9_9o/s1600/Halki%2B%2528131%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://1.bp.blogspot.com/-GxXS9qIlHDQ/VXvHESvoalI/AAAAAAAAK_Y/ENGfR_Q9_9o/s320/Halki%2B%2528131%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Bir süre sonra birbirimizi kaybedip kilisenin bahçesinde yeniden buluyoruz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-DNc1l4jKPU8/VXvHGOXwFuI/AAAAAAAAK_w/8ZPvRI7jCYw/s1600/Halki%2B%2528158%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://1.bp.blogspot.com/-DNc1l4jKPU8/VXvHGOXwFuI/AAAAAAAAK_w/8ZPvRI7jCYw/s320/Halki%2B%2528158%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Akşam yemeğimiz, sahil kenarındaki lokantalardan birisinde. Bizde beyaz şarap ve çipura, Banularda uzo ve mercan var bu gece.<br />
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-bUgn6ddnB8M/VXvHG1bkzqI/AAAAAAAAK_0/5Tpsh8u0-q0/s1600/Halki%2B%2528165%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-bUgn6ddnB8M/VXvHG1bkzqI/AAAAAAAAK_0/5Tpsh8u0-q0/s320/Halki%2B%2528165%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-WXWJrkgoAk4/VXvHGIMAlwI/AAAAAAAAK_s/nK5j3lF4uOM/s1600/Halki%2B%2528170%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://2.bp.blogspot.com/-WXWJrkgoAk4/VXvHGIMAlwI/AAAAAAAAK_s/nK5j3lF4uOM/s320/Halki%2B%2528170%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Bu gece, Esma havuzlukta yatıyor, Halki manzarasına karşı.<br />
<br />
<b>Halki-Rodos</b><br />
Bugün yolumuz uzun. Saat 06.00'da uyanıp 6.30'da ayrılıyoruz iskeleden. Koltuk halatımız sıkıştığı için geri gelip pontona atlayıp halatı kurtarmam gerekiyor, ama sonunda ayrılıyoruz.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-m2J-0S9RON0/VXvLOxOuHLI/AAAAAAAALA0/VFzVmset_vw/s1600/Halki-Rodos%2B%25288%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-m2J-0S9RON0/VXvLOxOuHLI/AAAAAAAALA0/VFzVmset_vw/s320/Halki-Rodos%2B%25288%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Halki'ye veda</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-kmeSpYTrs_o/VXvLPACGufI/AAAAAAAALA8/tnGJ-cnhNvk/s1600/Halki-Rodos%2B%25289%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-kmeSpYTrs_o/VXvLPACGufI/AAAAAAAALA8/tnGJ-cnhNvk/s320/Halki-Rodos%2B%25289%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Halki'nin doğusunda <a href="http://www.cruiserswiki.org/wiki/File:Greece_Chalke_S.jpg" target="_blank">Alimnia </a>isimli küçük bir ada var. Ama yolumuz uzun olduğu ve erkenden Rodos'a girmek istediğim için kahvaltıyı bu adada değil, yolda yapıyoruz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-96yQavN0-T8/VXvLL9YsiWI/AAAAAAAALAQ/bImS1e6SETA/s1600/Halki-Rodos%2B%252815%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-96yQavN0-T8/VXvLL9YsiWI/AAAAAAAALAQ/bImS1e6SETA/s320/Halki-Rodos%2B%252815%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-OTXcmBQ2NBY/VXvLMJRKRaI/AAAAAAAALAM/EXgsa65idaM/s1600/Halki-Rodos%2B%252821%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/-OTXcmBQ2NBY/VXvLMJRKRaI/AAAAAAAALAM/EXgsa65idaM/s320/Halki-Rodos%2B%252821%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Kısa süreli bir yağmur geçişi oluyor ve arkasından gökkuşağı uğurluyor bizi Halki'den.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-i-jJEHgOj-Q/VXvLMGgxIzI/AAAAAAAALAI/Esb0ufxEEbs/s1600/Halki-Rodos%2B%252828%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/-i-jJEHgOj-Q/VXvLMGgxIzI/AAAAAAAALAI/Esb0ufxEEbs/s320/Halki-Rodos%2B%252828%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-9pi70N-dzT0/VXvLNudWFkI/AAAAAAAALAg/y9-PcGOTifk/s1600/Halki-Rodos%2B%252836%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-9pi70N-dzT0/VXvLNudWFkI/AAAAAAAALAg/y9-PcGOTifk/s320/Halki-Rodos%2B%252836%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Bugün sancak bordamızda sürekli Rodos var. Bir ara rüzgar çıkınca hemen yelkenleri açıp motoru kapatıyoruz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-WLXC3500ygw/VXvLOVapNAI/AAAAAAAALAs/PfvCQDXWwjM/s1600/Halki-Rodos%2B%252851%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://4.bp.blogspot.com/-WLXC3500ygw/VXvLOVapNAI/AAAAAAAALAs/PfvCQDXWwjM/s320/Halki-Rodos%2B%252851%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Zaman zaman ayı bacağı, bazen geniş apaz ile kah Rodos'un sularına sokuluyor, kah biraz daha derine kaçarak Mandraki Limanı'na yaklaşmaya çalışıyoruz. Rodos havaalanına sürekli uçak iniyor, uçak kalkıyor.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-UDzh3z563_Y/VXvLN6SwthI/AAAAAAAALAk/glbBnqmE18g/s1600/Halki-Rodos%2B%252861%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="http://4.bp.blogspot.com/-UDzh3z563_Y/VXvLN6SwthI/AAAAAAAALAk/glbBnqmE18g/s320/Halki-Rodos%2B%252861%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Rodos havaalanı</td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Ve, nihayet Rodos'un kuzeydoğu burnu görünür oluyor. Mikhailis'i arayıp Ebru Hanım'ı istiyorum. Bizi limanda karşılayacak. Buruna yaklaşırken kıyıya yakın şamandıralar var. Biraz daha derinden gidiyor ve nihayetinde Mandraki Limanı'na dönerek yelken indiriyoruz.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-bbfHThF9UVs/VXva0jhCLvI/AAAAAAAALBQ/JMm2dOZgGcQ/s1600/Halki-Rodos%2B%252869%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://1.bp.blogspot.com/-bbfHThF9UVs/VXva0jhCLvI/AAAAAAAALBQ/JMm2dOZgGcQ/s320/Halki-Rodos%2B%252869%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-VJB6puVwXP0/VXva0otE_pI/AAAAAAAALBY/FiCOnBn_OOw/s1600/Halki-Rodos%2B%252884%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://3.bp.blogspot.com/-VJB6puVwXP0/VXva0otE_pI/AAAAAAAALBY/FiCOnBn_OOw/s320/Halki-Rodos%2B%252884%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-PDnw-z-Sv1k/VXva0kIUx5I/AAAAAAAALBU/skxQcnFxVjE/s1600/Halki-Rodos%2B%252892%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="http://3.bp.blogspot.com/-PDnw-z-Sv1k/VXva0kIUx5I/AAAAAAAALBU/skxQcnFxVjE/s320/Halki-Rodos%2B%252892%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Mandraki Limanı girişi</td></tr>
</tbody></table>
Mandraki Limanı girişinde uzun bir yelkenli tekne bize yol veriyor, arkasından geçip Ebru Hanım'ın işaret ettiği yere yöneliyoruz.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-71rYon1mVa8/VXva2yD2EXI/AAAAAAAALBo/jBh6rEdjXRM/s1600/Halki-Rodos%2B%252894%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://1.bp.blogspot.com/-71rYon1mVa8/VXva2yD2EXI/AAAAAAAALBo/jBh6rEdjXRM/s320/Halki-Rodos%2B%252894%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-ZAi9t_IzLDA/VXva3J74EjI/AAAAAAAALBs/VhCkg6RRDtI/s1600/Halki-Rodos%2B%252897%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://2.bp.blogspot.com/-ZAi9t_IzLDA/VXva3J74EjI/AAAAAAAALBs/VhCkg6RRDtI/s320/Halki-Rodos%2B%252897%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
5 metreye demir atıp sancağımızdaki kırmızı renkli teknenin iskele tarafına yanaşıyorum. 50 metre zincir bıraktım. Halatlarımızı Ebru Hanım ve görevli arkadaş alıyor. Gayet sorunsuz bir şekilde demiri de gerip motoru kapatıyoruz. Elektriği bağlıyoruz. Saat 15.30.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-6ryzDLS8anc/VXva3PX_24I/AAAAAAAALCE/a7I_EHeBkHA/s1600/Rodos%2B%25282%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://2.bp.blogspot.com/-6ryzDLS8anc/VXva3PX_24I/AAAAAAAALCE/a7I_EHeBkHA/s320/Rodos%2B%25282%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-Bq5GnUcq6kY/VXva4snyIDI/AAAAAAAALCA/Hkg0aqZekbo/s1600/Rodos%2B%25288%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="http://4.bp.blogspot.com/-Bq5GnUcq6kY/VXva4snyIDI/AAAAAAAALCA/Hkg0aqZekbo/s320/Rodos%2B%25288%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Mandraki Limanı</span></td></tr>
</tbody></table>
Burada büyük usta Sadun Boro'nun vefat haberini aldık. Huzur içinde yatsın.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-GZTAjLYENcY/VXva3SjowUI/AAAAAAAALBw/LuK6_3Mtow0/s1600/Rodos%2B%252820%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="http://3.bp.blogspot.com/-GZTAjLYENcY/VXva3SjowUI/AAAAAAAALBw/LuK6_3Mtow0/s320/Rodos%2B%252820%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Mandraki Limanı'na bağlandığımızda büyük ustanın vefat haberini aldık.</td></tr>
</tbody></table>
16.30'a kadar teknede oyalandıktan sonra pasaportları ve belgeleri almak üzere acenteye gidiyoruz. Yarım saat kadar sonra Ebru hanım, işlemleri tamamlamış olarak geri geliyor. 85 Euro veriyoruz Ebru Hanım'a. Kendimizi eski şehirün kalbine ulaşmak üzere yollara atıyoruz.<br />
<br />
<a href="http://www.cruiserswiki.org/wiki/Rhodes" target="_blank">Rodos</a>, Dodecanese Adaları'nın en büyüğü. Yıllarca önce bir cruise gezisinde bir gün geçirmiştik bu adada. Kalenin etrafındaki surların girişine şöyle bir bakıp eskişehire yöneliyoruz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-j-H0SPlwK_E/VXvbwjaebdI/AAAAAAAALDI/3Pe828UlfAQ/s1600/Rodos%2B%252826%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://4.bp.blogspot.com/-j-H0SPlwK_E/VXvbwjaebdI/AAAAAAAALDI/3Pe828UlfAQ/s320/Rodos%2B%252826%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-MoOdkGgvSPs/VXvbq5lxY2I/AAAAAAAALCc/iLPtYTsAMog/s1600/Rodos%2B%252830%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://2.bp.blogspot.com/-MoOdkGgvSPs/VXvbq5lxY2I/AAAAAAAALCc/iLPtYTsAMog/s320/Rodos%2B%252830%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-BU98xY6A-Xw/VXvbqmLj4bI/AAAAAAAALCY/RQ_XDTfPScY/s1600/Rodos%2B%252837%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://4.bp.blogspot.com/-BU98xY6A-Xw/VXvbqmLj4bI/AAAAAAAALCY/RQ_XDTfPScY/s320/Rodos%2B%252837%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-cM00Moueu5M/VXvbsAAkmvI/AAAAAAAALCo/4kjL447QR2E/s1600/Rodos%2B%252839%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-cM00Moueu5M/VXvbsAAkmvI/AAAAAAAALCo/4kjL447QR2E/s320/Rodos%2B%252839%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Eskişehir</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-_Zr_mmjAlyk/VXvbsadbBkI/AAAAAAAALCs/tvURytFLWxo/s1600/Rodos%2B%252845%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://2.bp.blogspot.com/-_Zr_mmjAlyk/VXvbsadbBkI/AAAAAAAALCs/tvURytFLWxo/s320/Rodos%2B%252845%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-0glT_lxMssc/VXvbtb5KXoI/AAAAAAAALC4/7M_0vqicRMw/s1600/Rodos%2B%252848%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-0glT_lxMssc/VXvbtb5KXoI/AAAAAAAALC4/7M_0vqicRMw/s320/Rodos%2B%252848%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-ftAH66lsORk/VXvbtymiHfI/AAAAAAAALC8/NiVt5dr0f00/s1600/Rodos%2B%252877%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://1.bp.blogspot.com/-ftAH66lsORk/VXvbtymiHfI/AAAAAAAALC8/NiVt5dr0f00/s320/Rodos%2B%252877%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Ücretsiz wifi için bir kafeye giriyoruz. Kocaman bir bahçe içinde bu kafe ve kapıda bizi bir papağa karşılıyor.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-sk8jWEAQ4rk/VXvcL-a4htI/AAAAAAAALEA/9C2e5EVbT6Y/s1600/Rodos%2B%252899%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://1.bp.blogspot.com/-sk8jWEAQ4rk/VXvcL-a4htI/AAAAAAAALEA/9C2e5EVbT6Y/s320/Rodos%2B%252899%2529.JPG" width="240" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-euX5I47l3c4/VXvcIVGk4GI/AAAAAAAALDY/68VCk9PlBik/s1600/Rodos%2B%2528108%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://4.bp.blogspot.com/-euX5I47l3c4/VXvcIVGk4GI/AAAAAAAALDY/68VCk9PlBik/s320/Rodos%2B%2528108%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Mesajlarımıza baktıktan, Rodos'ta yemek yenecek en güzel yerleri internette araştırdıktan sonra Vedat Milör'ün övgüyle bahsettiği Fotis Fish Restauranı bulmak üzere yollara koyulmadan önce bira ve kahvelerimizi içiyoruz. Sonra sokaklarda hem adı geçen restoranı, hem de alternatiflerimizi arıyoruz. Türk aşçılar, garsonlar, Türk ile evli garsonlar çıkıyor karşımıza aklımızı çelmeye çalışan.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-20d6MBDTRTs/VXvcIPEsXsI/AAAAAAAALDQ/5nOt8rrU4LY/s1600/Rodos%2B%2528110%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://1.bp.blogspot.com/-20d6MBDTRTs/VXvcIPEsXsI/AAAAAAAALDQ/5nOt8rrU4LY/s320/Rodos%2B%2528110%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-puavjpfckCM/VXvcIbKF3GI/AAAAAAAALDU/xeHJfxSRoWU/s1600/Rodos%2B%2528115%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://3.bp.blogspot.com/-puavjpfckCM/VXvcIbKF3GI/AAAAAAAALDU/xeHJfxSRoWU/s320/Rodos%2B%2528115%2529.JPG" width="320" /></a></div>
Fotis Fish Restoran bize pek cazip gelmeyince İzmirli bir hanımı olan şef garsonun lokantasına gidip oturuyoruz:Oddissey Restaurant.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-fT5oozyrebQ/VXvcJ6WOumI/AAAAAAAALDw/t8G2JMXdXnM/s1600/Rodos%2B%2528146%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="http://3.bp.blogspot.com/-fT5oozyrebQ/VXvcJ6WOumI/AAAAAAAALDw/t8G2JMXdXnM/s320/Rodos%2B%2528146%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Oddissey Restaurant'ta ayrıcalıklı hizmet</td></tr>
</tbody></table>
Geçen sene bu ay, burası tıklım tıklım dolu imiş. Bu seneki tenhalıktan şikayetçi garsonumuz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-JKrE8yEOUeA/VXvcKGQ5XCI/AAAAAAAALDs/ozcZ6_Qj0RM/s1600/Rodos%2B%2528147%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://3.bp.blogspot.com/-JKrE8yEOUeA/VXvcKGQ5XCI/AAAAAAAALDs/ozcZ6_Qj0RM/s320/Rodos%2B%2528147%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<br />
Bir ara gitar çalan bir arkadaştan <span style="font-family: inherit;">"<a href="http://www.youtube.com/watch?v=noj3wBk77t8" style="color: #660099; cursor: pointer; font-size: 18px; text-decoration: none; white-space: nowrap;">Mi Mou Thimonis Matia Mou</a>" </span>isimli şarkıyı çalmasını rica ediyorum. Hatırlamıyor. Çünkü şarkının ismini yanlış vermişim. Ben hatırlamamışım ki. Mırıldanınca hatırlıyor. O söylüyor, ben arkada ikinci ses yapıyorum kendimce. Sonra Dario Moreno'dan bir parça istiyoruz. Bilmiyor. Gitarı rica edip masamıza buyur ederken sanatçımızı "Deniz ve Martı" dudaklarımdan dökülüveriyor Rodos sokaklarında.<br />
<br />
Sonra yine Famiel ve başkamara.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-2klsp9CqmtI/VXvcKCKrKRI/AAAAAAAALDo/9SMMg6IqJxY/s1600/Rodos%2B%2528156%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://2.bp.blogspot.com/-2klsp9CqmtI/VXvcKCKrKRI/AAAAAAAALDo/9SMMg6IqJxY/s320/Rodos%2B%2528156%2529.JPG" width="240" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-869srbiiCb8/VXvcLQ4GmuI/AAAAAAAALD4/nJ1GwAucZ7k/s1600/Rodos%2B%2528158%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="http://3.bp.blogspot.com/-869srbiiCb8/VXvcLQ4GmuI/AAAAAAAALD4/nJ1GwAucZ7k/s320/Rodos%2B%2528158%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Mandraki Limanı'nda gece </td></tr>
</tbody></table>
<br />
<b>Rodos'a veda</b><br />
<br />
Saat 06.00'da uyanıp yarım saat sonra motor çalıştırıyoruz. Bu kez yolumuz kısa, ama akşam uçağımız var ve saat 15.00'ten önce gümrükte olmamızı rica etmişlerdi, Türkiye'den ayrılırken Ece Hanımlar. Burada da demiri sorunsuz toplayınca değmeyin keyfime.<br />
<br />
Kahvaltı, denizde. Menemen var bu sabah.<br />
<br />
Saat 10.00'da Kadırga koyu'ndayız. Hemen deniz.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-kDejZqCvUM8/VXvdxdDvYJI/AAAAAAAALEY/C1465vyamQk/s1600/Kad%25C4%25B1rga%2B%25287%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="http://4.bp.blogspot.com/-kDejZqCvUM8/VXvdxdDvYJI/AAAAAAAALEY/C1465vyamQk/s320/Kad%25C4%25B1rga%2B%25287%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kadırga Koyu'nda öğle yemeği</td></tr>
</tbody></table>
Kadırga koyunda tertemiz bir deniz, bir iki tane yelkenli tekne var sabah saatlerinde. Sonra iki tane motor geliyor Marmaris'ten. Koyun dibine kadar gidip turistlerini suya bırakırken mangallarını yakıveriyorlar hemen. Bizimi yemeğimizde permesan peynirli, fıstıklı makarna var.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-tWGXjuxRU1U/VXvdww8TuwI/AAAAAAAALEU/DA9xtaSyjjI/s1600/Kad%25C4%25B1rga%2B%25289%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-tWGXjuxRU1U/VXvdww8TuwI/AAAAAAAALEU/DA9xtaSyjjI/s320/Kad%25C4%25B1rga%2B%25289%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kadırga Koyu</td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Saat 13.00'te motoru çalıştırıp demiri topluyoruz. </div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-0kr2GSPM_sQ/VXvd-eFaTdI/AAAAAAAALEo/XM5cRSUjKsQ/s1600/Kad%25C4%25B1rga-Marmaris%2B%25287%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://2.bp.blogspot.com/-0kr2GSPM_sQ/VXvd-eFaTdI/AAAAAAAALEo/XM5cRSUjKsQ/s320/Kad%25C4%25B1rga-Marmaris%2B%25287%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Marmaris'e doğru</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-x98JIQQHH2I/VXvd-YHs1kI/AAAAAAAALEk/6jurchPob7U/s1600/Kad%25C4%25B1rga-Marmaris%2B%25289%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-x98JIQQHH2I/VXvd-YHs1kI/AAAAAAAALEk/6jurchPob7U/s320/Kad%25C4%25B1rga-Marmaris%2B%25289%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Turunç'ta bir kalyon</td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Gümrüğe yaklaşırken bir yarışın içinde buluyoruz kendimizi. Yol vere vere gümrüğün yolunu tutuyoruz.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-U_xQn1wZ7Ts/VXvixOuULAI/AAAAAAAALE8/FsaZhbyAuig/s1600/Kad%25C4%25B1rga-Marmaris%2B%252816%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://2.bp.blogspot.com/-U_xQn1wZ7Ts/VXvixOuULAI/AAAAAAAALE8/FsaZhbyAuig/s320/Kad%25C4%25B1rga-Marmaris%2B%252816%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Murat bekliyor bizi gümrükte. Bu kez yüzer pontona yanaştırıyor bizi. İşlerimizi yarım saatte halledip bizim için açılan duty freeshoptan bir iki ufak bir şeyler alıp ayrılıyoruz gümrükten. Sonra benzinciye yanaşıp motorin alıyoruz. 70 litre yakmışız. Hemen sonrasında da Yüksel Yatçılık'ta bize gösterdikleri yere bağlanıp motoru kapatıyoruz. Saat 15.30.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-Xk4RuwDFW4Y/VXvixKjCQ8I/AAAAAAAALFA/vzXV786VbPo/s1600/Marmaris%2B%25285%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-Xk4RuwDFW4Y/VXvixKjCQ8I/AAAAAAAALFA/vzXV786VbPo/s320/Marmaris%2B%25285%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Famiel'e teşekkürler</td></tr>
</tbody></table>
<br /></div>
Tayfun Gülerhttp://www.blogger.com/profile/15895150340376020508noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5142228431658330942.post-46062232638875760272015-02-01T18:18:00.002+02:002015-02-06T21:57:34.123+02:00İTALYA GEZİMİZ<b>Milano, Como, Lugano, Cinque-Terre, Floransa</b><br />
<br />
Biletler yine annemlerde şarap içerken alındı, konaklama ve güzergah kardeşim Tamer'e bırakıldı. Ertesi sabah uyandığımızda uçak biletlerini geri vermenin bedeli çok yüksek olacağından mecbur bu tatile çıkılmaya karar verildi ve tatil tarihine kadar yoğun çalışıldı, tatil hakedildi.<br />
<br />
<b>28 Ekim 2014 Salı</b><br />
<br />
Saat 09:00’ da Sabiha Gökçen Havalimanı'nda duty freeshopta buluşuldu. Etrafa bakınıldı ve sonra kahve içmek üzere bu alışveriş tuzağından çıkıldı.Son çağrı ile otobüse en son binen yolcular olundu, azıcık mahçup olundu, ama sonunda uçağa binildi. PEGASUS Havayollarının 11:40 kalkışlı tarifeli seferi ile Bergamo Orio al Serio Havalimanına yolculuğumuz gecikmesiz başladı. Yerel saat ile 13:15’ de Bergamo’ ya inildi. Pasaport kontrolü ve bavul işlemlerinin ardından adımıza kiralanmış Ford C-MAX aracın teslim alınması niyetiyle araç kiralama şirketinin havaalanı içindeki ofisine gidildi, resmini göremedğimiz, ama büyüklüğü konusunda garanti verilen bir Nissan NV200 üzerinde anlaşıldı, anahtarı teslim alındı ve otoparka gitmek üzere shuttlebus'a binildi. Otoparkta arabanın yeri bulundu, araba beğenildi, kızlar arka koltuklara erkekler ön koltuklara oturdu. Tamer şoför koltuğuna bir kez oturdu ve gezi boyunca bir daha o koltuğu kimselere vermedi.<br />
<br />
Yaklaşık 1 saat sonra Milano'ya ulaşıldı ama şehir merkezine bir türlü ulaşılamadı. Yoğun trafik aşılıp konaklanacak otel (<a href="http://www.madisonhotelmilano.com/otelmilano.com/" target="_blank">madisonhotelmilano</a>) bulundu. Bavullar indirildikten sonra yakın bir sokaktaki otoparka araba park edildi.Azıcık dinlenilip bedenler hemen metroya atıldı. Üç durak sonra Duomo durağında inilerek İtalya'nın ticaret, kültür ve tasarım başkenti olmakla övünen şehri, Milano'nun akşamlarına akıldı, şıklığın ne kadar olduğunu görmek üzere.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-gXMvoL5s2bU/VMfmSPA41gI/AAAAAAAAKNI/KKAYFGoe1QA/s1600/DSCF0692.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-gXMvoL5s2bU/VMfmSPA41gI/AAAAAAAAKNI/KKAYFGoe1QA/s1600/DSCF0692.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Duomo Katedrali</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-iax6HJ7ZQkw/VMfmSA8c9EI/AAAAAAAAKNM/ZGCnsk-c4uQ/s1600/DSCF0698.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-iax6HJ7ZQkw/VMfmSA8c9EI/AAAAAAAAKNM/ZGCnsk-c4uQ/s1600/DSCF0698.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Meydanı çevreleyen binalardan bir örnek</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-XWfL1lVy3QA/VMfmXDXuMFI/AAAAAAAAKNY/_6InREiz8z4/s1600/DSCF0713.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-XWfL1lVy3QA/VMfmXDXuMFI/AAAAAAAAKNY/_6InREiz8z4/s1600/DSCF0713.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Katedral kapısındaki işlemeler</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-xzCkKnhXCA4/VMfmp8cpmtI/AAAAAAAAKNo/62_9-xHygr4/s1600/DSCF0714.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-xzCkKnhXCA4/VMfmp8cpmtI/AAAAAAAAKNo/62_9-xHygr4/s1600/DSCF0714.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-pdNeNzKeYG0/VMfmgL7SfuI/AAAAAAAAKNg/tyrh4_7mmao/s1600/DSCF0719.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-pdNeNzKeYG0/VMfmgL7SfuI/AAAAAAAAKNg/tyrh4_7mmao/s1600/DSCF0719.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Piazza del Duomo</td></tr>
</tbody></table>
Duomo Katedrali'nin Gotik tarzın en gösterişli örneklerinden bir olduğunu yazıyor Berlitz cep rehberi. Yapımına 1386'da başlanmş.Ön cephe 1813'te tamamlanmış.<br />
<br />
<table cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="float: right; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-gZSQ_AQBJ4I/VMfmrcjvj6I/AAAAAAAAKNw/HO3Lqtnw2O8/s1600/DSCF0728.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-gZSQ_AQBJ4I/VMfmrcjvj6I/AAAAAAAAKNw/HO3Lqtnw2O8/s1600/DSCF0728.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Galleria Vittorio Emanuele</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Meydanın hemen kuzeyinde bir alışveriş merkezi yer alıyor: Galleria Vittorio Emanuele. Bir çok ünlü markanın ve şıklığın hakim olduğu dükkanlar ve ziyaretçiler dolu bu alışveriş merkezinde.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-hQ1cYkTdumM/VMfmzC0iX0I/AAAAAAAAKN4/LIxrO9ved6E/s1600/DSCF0769.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-hQ1cYkTdumM/VMfmzC0iX0I/AAAAAAAAKN4/LIxrO9ved6E/s1600/DSCF0769.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
AVM'nin arka kapısından çıkıp atıyoruz kendimizi caddelere.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-EkGz2OW6HMo/VMfm83SszmI/AAAAAAAAKOA/QmYkYhlHcBs/s1600/DSCF0791.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-EkGz2OW6HMo/VMfm83SszmI/AAAAAAAAKOA/QmYkYhlHcBs/s1600/DSCF0791.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
Uzun uzun yürüyüp akşamın çökmesi ile artan soğuğa aldırmadan meydana geri dönüyor ve kendimize yiyecek bir yerler arıyoruz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-0FIardDqrvk/VMfm9XYbE0I/AAAAAAAAKOE/7u5P-M3QcvE/s1600/DSCF0848.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-0FIardDqrvk/VMfm9XYbE0I/AAAAAAAAKOE/7u5P-M3QcvE/s1600/DSCF0848.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-8_7zev0mLnM/VMfm_15WP5I/AAAAAAAAKOQ/I_Tv14F_qI4/s1600/DSCF0870.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-8_7zev0mLnM/VMfm_15WP5I/AAAAAAAAKOQ/I_Tv14F_qI4/s1600/DSCF0870.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
Meydana yakın bir sokakta, sokak ortasında kafeteryamsı bir restorana fit oluyor ve oturuyoruz. Isıtıc ufolar bile ısınmamıza tam olarak yetmior. Orta karar pizzalar ve bir İtalyan şarabına dünyanın parasını ödeyip bir sonraki akşam asla meydan civarında turistik bir yerde yememeye yemin ederk kalkıyoruz. Otele kadar uzunca bir yürüyüş sonrasında dinlenmek ve uyumak üzere odalarımıza çekiliyoruz.<br />
<br />
<br />
<b>29 Ekim 2014 Çarşamba</b><br />
<br />
Bu sabah, 7.30'da yola çıkıyoruz. Önce Lugano (İsviçre) sonra da Como Gölü ziyaret edilecek. Akşam Santa Maria della Grazie’de İsa’nın son akşam yemeği tablosu turuna katılacak olduğumuzdan program biraz sıkışık olacak. Tomtom bizi önce A8 yoluna çıkarıyor, sonra da kuzeye A9 yoluna. Kafamızı çalıştıramadığımızdan önce otobandan çıkıp Como'ya bir giriyor, sonra yol sorup tekrar otobana giriyor ve Lugano'ya doğru koyuluyoruz yola. Gümrükten geçerken sorun çıkarsa geri döneceğiz.<br />
<br />
Yarım saat sonra İtalya-İsviçre gümrüğündeyiz. Tek şeride inen yol, gümrük kapısından geçerken şöylesine bir bakan polislerin gözetiminde, sorunsuz ülke değiştiriyoruz. Kısa bir süre sonra Lugano'dayız. Kapalı bir otoparka arabayı bırakıp göl kenarına iniyoruz. Hava burada da soğuk. Sokaklar tenha.Gölün üzerinde hafif bir sis. Gölde kuğular.<br />
<b><br /></b>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-idYo9M8x29o/VMfo0TgriRI/AAAAAAAAKOg/tRpmmr3J60w/s1600/DSCF0947.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-idYo9M8x29o/VMfo0TgriRI/AAAAAAAAKOg/tRpmmr3J60w/s1600/DSCF0947.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Lugano</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-ee5zEL88hO0/VMfozlsSzVI/AAAAAAAAKOc/S9eKYmSBMNE/s1600/DSCF0948.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-ee5zEL88hO0/VMfozlsSzVI/AAAAAAAAKOc/S9eKYmSBMNE/s1600/DSCF0948.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Lugano gölü</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-C4cQPdtuQ84/VMfo0DKkSjI/AAAAAAAAKOs/tTrdOTF1nRc/s1600/DSCF0958.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-C4cQPdtuQ84/VMfo0DKkSjI/AAAAAAAAKOs/tTrdOTF1nRc/s1600/DSCF0958.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Lugano</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-mxPWDEOnaM8/VMfpHO1MtDI/AAAAAAAAKPE/xTKJONi1stw/s1600/DSCF0960.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-mxPWDEOnaM8/VMfpHO1MtDI/AAAAAAAAKPE/xTKJONi1stw/s1600/DSCF0960.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-n-quy3_tVg8/VMfpAJxW3MI/AAAAAAAAKO0/kJ4ht-YfOg8/s1600/DSCF0967.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-n-quy3_tVg8/VMfpAJxW3MI/AAAAAAAAKO0/kJ4ht-YfOg8/s1600/DSCF0967.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-H3ftoIl-JX4/VMfpFllw7ZI/AAAAAAAAKO8/Ypw67UIBri8/s1600/DSCF0982.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-H3ftoIl-JX4/VMfpFllw7ZI/AAAAAAAAKO8/Ypw67UIBri8/s1600/DSCF0982.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
Göldeki kuğulara bir şeyler vermek üzere çantayı karıştırınca bir paket kraker çıkıyor. Göl kenarında iskeleye çıkıp suya atmaya başladığımda kuğular uçarak geliyorlar. Bir tanesi oldukça sabırsız sol elimdeki paketi kapmaya çalışıyor.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-Gy2TbK7tfXc/VMfpUHFwkCI/AAAAAAAAKPU/0VhZq1E42gk/s1600/DSCF0994.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-Gy2TbK7tfXc/VMfpUHFwkCI/AAAAAAAAKPU/0VhZq1E42gk/s1600/DSCF0994.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-5cqcqoQ6fMA/VMfpS6n6RrI/AAAAAAAAKPM/nO9_awiIFXs/s1600/DSCF0995.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-5cqcqoQ6fMA/VMfpS6n6RrI/AAAAAAAAKPM/nO9_awiIFXs/s1600/DSCF0995.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/--H6n4QNb0P4/VM5bN_bfHrI/AAAAAAAAKls/q887axb-suc/s1600/IMG_8389.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/--H6n4QNb0P4/VM5bN_bfHrI/AAAAAAAAKls/q887axb-suc/s1600/IMG_8389.JPG" height="213" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-iuKFQWRCjvE/VMfpiIcr4II/AAAAAAAAKPk/cPySib7qUtE/s1600/DSCF1002.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-iuKFQWRCjvE/VMfpiIcr4II/AAAAAAAAKPk/cPySib7qUtE/s1600/DSCF1002.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Lugano haritası</td></tr>
</tbody></table>
Şehir turu için küçük bir tren var. Arabamızla yapabileceğimiz şehir turunu para verip bu trenle yapmak istiyor ekip. Öyle de yapıyoruz.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-y3I6XGFk2bg/VMfpnatOZQI/AAAAAAAAKPs/e4-KjwIg4nc/s1600/DSCF1008.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-y3I6XGFk2bg/VMfpnatOZQI/AAAAAAAAKPs/e4-KjwIg4nc/s1600/DSCF1008.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-6mu7ayWyjmo/VMfpeN4NuyI/AAAAAAAAKPc/WW4psVBQxbg/s1600/DSCF1051.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-6mu7ayWyjmo/VMfpeN4NuyI/AAAAAAAAKPc/WW4psVBQxbg/s1600/DSCF1051.JPG" height="180" width="320" /> </a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-EGeoqCqwlvE/VMfpswdM8yI/AAAAAAAAKP0/I3SOFBu6vI0/s1600/DSCF1102.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-EGeoqCqwlvE/VMfpswdM8yI/AAAAAAAAKP0/I3SOFBu6vI0/s1600/DSCF1102.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
Yarım saatlik turun ardından şehir meydanını ve sokakları da ziyaret edip şehirden ayrılıyoruz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-OmkjHseT6rs/VMfpymyVBJI/AAAAAAAAKP8/Tye8Jsdj-pA/s1600/DSCF1119.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-OmkjHseT6rs/VMfpymyVBJI/AAAAAAAAKP8/Tye8Jsdj-pA/s1600/DSCF1119.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-K_lTObyneJs/VMfp5-q73pI/AAAAAAAAKQM/WOAVvmPothg/s1600/DSCF1147.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-K_lTObyneJs/VMfp5-q73pI/AAAAAAAAKQM/WOAVvmPothg/s1600/DSCF1147.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
Rota: Como Gölü (Lago di Como).<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-HN1GmxWTi08/VMfp4CDxY1I/AAAAAAAAKQE/EDTXQ-PTNB4/s1600/DSCF1157.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-HN1GmxWTi08/VMfp4CDxY1I/AAAAAAAAKQE/EDTXQ-PTNB4/s1600/DSCF1157.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
Yarım saat sonra Como'dayız. Araba için otopark bulmak biraz sorun olsa da Funiküler'e 20 dk'lık bir
yürüyüş mesafesinde kapalı bir otoparka bırakıyoruz arabayı.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-p06224Z0yDU/VM5erJO4HcI/AAAAAAAAKmA/yilalxwpB0o/s1600/IMG_1057.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-p06224Z0yDU/VM5erJO4HcI/AAAAAAAAKmA/yilalxwpB0o/s1600/IMG_1057.JPG" height="240" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-xqHLiRj5qlE/VM5e4oUrsNI/AAAAAAAAKmI/EaQ2wqt7nf4/s1600/IMG_1063.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-xqHLiRj5qlE/VM5e4oUrsNI/AAAAAAAAKmI/EaQ2wqt7nf4/s1600/IMG_1063.JPG" height="240" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
Füniküler ile yukarıya çıkıp Como Gölü'ne bir de yukarıdan bakmak gerekiyor. Tuvalet falan derken bizi bekleyen füniküleri kaçırıyoruz. Bir sonraki 15 dakika sonra.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-4VN6xxlyWLo/VM5g3iw33EI/AAAAAAAAKmU/dvmxcguTmjY/s1600/IMG_1113.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-4VN6xxlyWLo/VM5g3iw33EI/AAAAAAAAKmU/dvmxcguTmjY/s1600/IMG_1113.JPG" height="240" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Füniküler girişi (solda) ve bir restoran</td></tr>
</tbody></table>
Yukarıda ufak kafeler, küçük bir meydan, yukarıya doğru çıkan bir yokuş var. Süratli bir gözatış sonrasında o kafelerden birisine oturup bir şeyler yiyoruz. <br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-XIH1zTOEgtw/VM5h7KhkSZI/AAAAAAAAKmc/h4dxqeRpwzo/s1600/IMG_1156.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-XIH1zTOEgtw/VM5h7KhkSZI/AAAAAAAAKmc/h4dxqeRpwzo/s1600/IMG_1156.JPG" height="240" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-lg0lwYz1_SA/VM5iD-x_I1I/AAAAAAAAKmk/kS4lG-T54eI/s1600/IMG_1170.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-lg0lwYz1_SA/VM5iD-x_I1I/AAAAAAAAKmk/kS4lG-T54eI/s1600/IMG_1170.JPG" height="240" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Füniküler son durak</td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-SxsXXK5fiJA/VM5oIVkMdrI/AAAAAAAAKm0/e5P6vV1TWpU/s1600/IMG_1195.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-SxsXXK5fiJA/VM5oIVkMdrI/AAAAAAAAKm0/e5P6vV1TWpU/s1600/IMG_1195.JPG" height="240" width="320" /></a></div>
<br />
Hızla bir şeyler yeyip fotoğraf makinemizi de biraz şarj ettikten sonra füniküler ile tekrar aşağı inip arabaya kadar yürüyüp yola çıkıyoruz. Milano'daki turumuz 16.30'da başlayacak. Esma biletleri çok önceden internetten satın almıştı.<br />
Tomtom bizi tam 16.00'da Santa Maria della Grazie kilisesinin neredeyse dibine bırakıyor. Kilise, 1463-1482 yılları arasında Guiniforte Solari tarafından inşa edilmiş Gotik bir yapı. <br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-z-1_-b-wSQI/VMfqBd1OwEI/AAAAAAAAKQc/OnpXyn5cy5U/s1600/DSCF1204.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-z-1_-b-wSQI/VMfqBd1OwEI/AAAAAAAAKQc/OnpXyn5cy5U/s1600/DSCF1204.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Santa Maria della Grazie kilisesi</td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-Ut1CbR7XB8w/VM5qqjGeGoI/AAAAAAAAKnA/VY4We8DUag8/s1600/IMG_1245.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-Ut1CbR7XB8w/VM5qqjGeGoI/AAAAAAAAKnA/VY4We8DUag8/s1600/IMG_1245.JPG" height="240" width="320" /></a></div>
<br />
Kilisenin içine şöyle bir göz attıktan sonra elimizdeki kağıtlara
bakınca anlıyoruz ki tur, buradan başlamıyor. Kaldırımda oturmuş
gençlere elimizdeki kağıttaki adresi gösterdiğimizde kısa bir tartışma
sonrası bize doğru yolu gösteriyorlar. Neredeyse yarım saatlik bir
yürüyüş sonrası Castello Sforzesco isimli kalenin ana kapısı önünde tur rehberimizi ve grubu buluyoruz. Bizden sonra gelen bir iki kişi daha oluyor ve önce kale ve Milano'nun kısa tarihi hakkında bilgilendirildikten sonra kilisede sonlanacak turumuza başlıyoruz. 18.00 gibi kilisede olacağız. 18.20'da müzeye alınacağız.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-47aFpbeyqxA/VM5rM0OLVoI/AAAAAAAAKnI/t5XvtpIzjrw/s1600/IMG_1257.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-47aFpbeyqxA/VM5rM0OLVoI/AAAAAAAAKnI/t5XvtpIzjrw/s1600/IMG_1257.JPG" height="240" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Arkada, Castello Sforzesco</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-6ckyynQPMKI/VM5rN1Kjh4I/AAAAAAAAKnQ/g9LfpJlG2LA/s1600/IMG_1259.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-6ckyynQPMKI/VM5rN1Kjh4I/AAAAAAAAKnQ/g9LfpJlG2LA/s1600/IMG_1259.JPG" height="240" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Castello Sforzesco Kalesinin ana kapısı</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-Pgn1D1fdHLA/VM5rTqrQd7I/AAAAAAAAKnY/3PzZME_xfcI/s1600/IMG_1261.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-Pgn1D1fdHLA/VM5rTqrQd7I/AAAAAAAAKnY/3PzZME_xfcI/s1600/IMG_1261.JPG" height="240" width="320" /></a></div>
<br />
Kalenin hemen girişinde tuvaletlerde ihtiyaç giderildikten sonra tur başlıyor. Kalenin arka kapısından geniş bir parka çıkılıyor. Eskiden kralların av yaptığı yeşil bir orman olan bu alanda şimdi genç erkeklerin genç kızları avladığını öğreniyoruz.<br />
Ana caddelerden yürüyerek 17.45 gibi yeniden Santa Maria della Grazie kilisesine geliyoruz. Bir kahve molası veriliyor. Kilisenin ana kapısının solunda yer alan Dominikenlerin üçük yemekhanesinde Da Vinci'nin tablosu. 18.15'te bizi içeri alıyorlar. İçeride sıramızı bekliyoruz. Küçük gruplar halinde güvenlik kapılarından giriliyor daha da içeriye. Sıramız geldiğinde biz de içeri giriyoruz. Büyücek bir odanın beyaz badanalı dört duvarından sadece ikisinde bütün duvarı kaplayan iki büyük tablo var duvara boyanmış olan. Küçük sıralarda öğrenciler gibi oturuyoruz. İçeride iki ayrı grup halinde toplam 40 kişi var. Her grup kendi rehberini dinliyor. Fotoğraf çekmek yasak. Son Yemek tablosu uzun uzun anlatılıyor. İsa'nın "aranızdan biri bana ihanet edecek" dediği akşamki yemeğin tablosu bu. Anlatım bitince tabloya yakından bakma şansımız oluyor. Tam karşısındaki tabloya da bir dakika ayırıyoruz ve sonrasında salondan atılıoruz. Hemen arkamızdan gelecek gruba yer açmak üzere zoraki bir telaşla salondan çıkıyoruz. Dışarıda fotoğraf çekmek için bir reprodüksiyonu var son yemeğin.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-_GcajGCK5sU/VM5tQpa8zwI/AAAAAAAAKnw/R8naZyfzkCo/s1600/IMG_1337.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-_GcajGCK5sU/VM5tQpa8zwI/AAAAAAAAKnw/R8naZyfzkCo/s1600/IMG_1337.JPG" height="240" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Leonardo da Vinci - Son Yemek (reprodüksiyon)</td></tr>
</tbody></table>
Rehberimize teşekkür ederek ayrılıyoruz kiliseden. Sıra geldi Tamerleri bulmaya. Yarım saatlik bir yürüyüş sonrası Duomo meydanında Tamerler'le buluşuyoruz. Onlar da dolaşmaktan yorulmuş ve sıkılmışlar. Metroya binip otelin sokağında dün akşam gördüğüm ve "yarın akşam burada yiyelim" dediğim bir restorana giriyoruz. Ve çok memnun kalıyoruz. Tıka basa doyuyoruz. Ev yapımı şarap bir fazla gazlı geldiğinde bir şişe kırmızı şarap açtırıyoruz. Mısırlı garsonumuzun ikramları ile keyifli bir akşam geçirip iki adım ötedeki otelimize girip yatıyoruz.<br />
<br />
<br />
<b>30 Ekim 2014 Perşembe </b><br />
Sabah erken uyanıp arka sokaktaki kiliseyi bir ziyaret ediyorum. Sonra kahvaltıda Tamerler ile buluşuyoruz. Bugün, Milano'dan ayrılma günümüz. Önce Portofino, sonra Cinque Terre var rotamızda. Milano'nun sabah trafiğinden kurtulup otobana çıkışımız tam bir saatimizi alıyor. Ondan sonra da iki saatlik bir yol var önümüzde. Cenova'ya kadar dümdüz bir yoldan güneye iniyoruz. Cenova'ya girmeden yol doğuya dönüyor ve bizi denizi görebildiğimiz bir mesafeden Rapallo'ya götürüyor. Rapallo'dan tamamen deniz kenarına iniyor ve Santa Margherita üzerinden Portofino'ya ulaşıyoruz. Bu kıyı, İtalyan Rivierası olarak anılıyor. Portofino'ya yaklaştıkça yol daralıyor, bisikletle gezintiye çıkmış insanlar çoğalıyor.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-Hp6iIoY4uuc/VMfroirJpaI/AAAAAAAAKQo/kpqfQIFyQPs/s1600/DSCF1233.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-Hp6iIoY4uuc/VMfroirJpaI/AAAAAAAAKQo/kpqfQIFyQPs/s1600/DSCF1233.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">İtalyan Rivierası'nda bir kıyı manzarası</td></tr>
</tbody></table>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-6vwkiAtxD3k/VM5ynLPVLGI/AAAAAAAAKoI/hLkIpernTyk/s1600/IMG_1459.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-6vwkiAtxD3k/VM5ynLPVLGI/AAAAAAAAKoI/hLkIpernTyk/s1600/IMG_1459.JPG" height="240" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">S.Margherita-Portofino yolu</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-3_FeBUJ2zgY/VM5y_nkzMxI/AAAAAAAAKoQ/U2FaZsSEtI0/s1600/IMG_1467.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-3_FeBUJ2zgY/VM5y_nkzMxI/AAAAAAAAKoQ/U2FaZsSEtI0/s1600/IMG_1467.JPG" height="240" width="320" /></a></div>
<br />
Daha önce Portofino'ya Santa Margherita'dan bir tekne ile gelmiş ve
büyülenmiştik. Bu kez karayolu ile geliyoruz. Arabayı kapalı otoparka
bırakıp yürüyerek sahile iniyoruz.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-tI8vz4jmMwc/VM5zI1MUZlI/AAAAAAAAKoY/SWVdGyyuCAs/s1600/IMG_1483.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-tI8vz4jmMwc/VM5zI1MUZlI/AAAAAAAAKoY/SWVdGyyuCAs/s1600/IMG_1483.JPG" height="240" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Portofino</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-nJK_q18mqZg/VMfrpLU_-LI/AAAAAAAAKQs/tksccSsXgHg/s1600/DSCF1257.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-nJK_q18mqZg/VMfrpLU_-LI/AAAAAAAAKQs/tksccSsXgHg/s1600/DSCF1257.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Portofino</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-Y9QxhHj3pxU/VMfrsH9sM_I/AAAAAAAAKQ4/A2LyD7mk4F8/s1600/DSCF1261.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-Y9QxhHj3pxU/VMfrsH9sM_I/AAAAAAAAKQ4/A2LyD7mk4F8/s1600/DSCF1261.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Portofino</td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-KdhpGquLL9Q/VM5zoskTf-I/AAAAAAAAKog/6PvHRXyd0YQ/s1600/IMG_1523.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-KdhpGquLL9Q/VM5zoskTf-I/AAAAAAAAKog/6PvHRXyd0YQ/s1600/IMG_1523.JPG" height="240" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-PEnn15occGg/VMfsABAzrmI/AAAAAAAAKRI/DV-VGnaXhlw/s1600/DSCF1266.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-PEnn15occGg/VMfsABAzrmI/AAAAAAAAKRI/DV-VGnaXhlw/s1600/DSCF1266.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Portofino</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-iBs16tWiF94/VMfsBXNUKXI/AAAAAAAAKRQ/DyBVVXGYMOI/s1600/DSCF1267.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-iBs16tWiF94/VMfsBXNUKXI/AAAAAAAAKRQ/DyBVVXGYMOI/s1600/DSCF1267.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Portofino</td></tr>
</tbody></table>
Daha önce de geldiğimizde hayran kaldığımız bu küçücük kasabanın yukarısına, mezarlığa doğru giden yokuşa tırmanıyoruz. Kilisenin hemen arkasında enteresan bir mezarlık var.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-W_frWpBfGfQ/VMfr6O1FSZI/AAAAAAAAKRA/lr_n8EkriBA/s1600/DSCF1282.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-W_frWpBfGfQ/VMfr6O1FSZI/AAAAAAAAKRA/lr_n8EkriBA/s1600/DSCF1282.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Portofino Kilisesi (Castello Brown)</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-tl4gGlgusH0/VMfsJXf-kCI/AAAAAAAAKRY/GOTFa2dD79Y/s1600/DSCF1289.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-tl4gGlgusH0/VMfsJXf-kCI/AAAAAAAAKRY/GOTFa2dD79Y/s1600/DSCF1289.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-p8p0RpNNQds/VM5z_NIZv7I/AAAAAAAAKoo/3AmZuKTKO58/s1600/IMG_1538.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-p8p0RpNNQds/VM5z_NIZv7I/AAAAAAAAKoo/3AmZuKTKO58/s1600/IMG_1538.JPG" height="240" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Portofino mezarlığı</td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-YfYzrdEBEDM/VM50dW7ZaVI/AAAAAAAAKo0/zGROoL3fgtQ/s1600/IMG_1538.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-YfYzrdEBEDM/VM50dW7ZaVI/AAAAAAAAKo0/zGROoL3fgtQ/s1600/IMG_1538.JPG" height="240" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-uuQV9CdTztE/VM50cDUOigI/AAAAAAAAKow/Un4L41siE3s/s1600/IMG_1545.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-uuQV9CdTztE/VM50cDUOigI/AAAAAAAAKow/Un4L41siE3s/s1600/IMG_1545.JPG" height="240" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Mezarlıktan açık denize bakış</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-_O_gnpvdaIw/VMfsT6P8FVI/AAAAAAAAKRg/h5oYgMNrZ3U/s1600/DSCF1291.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-_O_gnpvdaIw/VMfsT6P8FVI/AAAAAAAAKRg/h5oYgMNrZ3U/s1600/DSCF1291.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Portofino Limanı</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-aA1Wv3qucTk/VMfsV0eAdOI/AAAAAAAAKRo/a7LU_BR23b8/s1600/DSCF1293.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-aA1Wv3qucTk/VMfsV0eAdOI/AAAAAAAAKRo/a7LU_BR23b8/s1600/DSCF1293.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Portofino Limanı</td></tr>
</tbody></table>
"Artık yola çıkma zamanı. Yolumuz uzun ve görülecek çok yer var" deyip aşağı iniyoruz ama kendimizi bir masaya oturmuş buluyoruz. Dört tost, iki bira ve iki portakal suyuna dünyanın parasını ödedikten sonra kalkıp yola koyuluyoruz. Yeniden S.Margherita'dan geçerek Cinque Terre Ulusal Parkı içindeki beş kasabayı göreceğiz. <br />
Portofino'yu bu kez araba ile arkamızda bırakarak tekrar geldiğimiz yola giriyoruz. S.Margherita'dan E80 yoluna çıkıp sonra dağlardan Vernazza'ya ineceğiz.Vernazza, <a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Cinque_Terre" style="background: none rgb(255, 255, 255); color: #0b0080; font-family: sans-serif; font-size: 14px; line-height: 22.3999996185303px;" title="Cinque Terre">Cinque Terre</a><span style="background-color: white; color: #252525; font-family: sans-serif; font-size: 14px; line-height: 22.3999996185303px;"> 'yi </span>oluşturan 5 kasabadan bir tanesi ve Vikipedia'dan öğrendiğimize göre Latince doğal anlamına gelen Verna kelimesinden geliyor. Cinque Terre'yi oluşturan diğer kasabalar ise Monterosso, Corniglia, Manarola
ve Riomaggiore.<br />
<br />
Vernazza, umduğumuz kadar yakın çıkmadı. Otobandan ayrıldıktan sonra dağ yollarında zaman zaman "acaba kaybolduk mu?" endişesini de yaşayarak, ama çoklukla yeşillikler ve uzakta, aşağıda denizin görüntülerine hayran olarak bayağı bir yol kattetik. Anladık ki, diğer dört kasaba da bu şekilde dik yamaçlardan aşağı inilerek görülecek ve bugün hepsini görmek nasip olmayacak. En sonunda yol heyelan nedeniyle kapandığını anlamamızı sağlayan beton bloklar daha ileri gitmemize izin vermediği notadan geri dönerek bir süre sonra önümüze çıkan konuşamayan bir italyan amcadan el işaretleri ile yol tarifi almayı başararak bayağı bir geri dönüp bir başka yoldan Vernazza'ya inmeyi başardık. Ancak, Vernazza'ya 1-2 km kala yolumuzu kestiler, ulusal parka girdiğimizi anlamamızı sağladılar. Bunun için biraz para alarak arabamızı park edeceğimiz bir yer gösterdiler. Cebimizden para çıkınca, bir süre yürüyerek kasabaya ulaşacağımızı anlamamız da daha kolay oldu. Yanımıza rüzgarlıklarımızı da alarak güneşin ve temiz havanın tadını çıkararak yürümeye başladık. Saat, 17.00.<br />
<br />
Aslında aşağıdaki gibi bir manzarayı görmek kısmet olmadı:<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Vernazza#mediaviewer/File:Vernazza,_Cinque_Terre_(panorama).jpg" target="_blank"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-bryTFLzvRWs/VNJ30Pp-j8I/AAAAAAAAKps/3y6NNJAWEII/s1600/Vernazza%2C_Cinque_Terre_(panorama).jpg" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
Ama yarım saatlik bir yürüyüşün sonunda küçücük, ama çok şirin bu sahil kasabasına ulaştık. Portofino benzeri renklerle boyanmış, ya da daha doğrusu bir zamanlar boyanmış ama yıllardır bir daha boyanmamış binalarla çevrili küçük bir balıkçı barınağı, ufak bir kilise, tepede küçük bir kalemsi yapı, bir sürü turist, bir kaç tane suya demir atmış tekne.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-uMKHAoFPv1E/VMfsc7Eb5xI/AAAAAAAAKRw/wRzS4IrVetw/s1600/DSCF1328.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-uMKHAoFPv1E/VMfsc7Eb5xI/AAAAAAAAKRw/wRzS4IrVetw/s1600/DSCF1328.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Vernazza</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-FC4cj2lgOLY/VMfsmLEPfFI/AAAAAAAAKR4/ZPJCJf6tPwk/s1600/DSCF1329.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-FC4cj2lgOLY/VMfsmLEPfFI/AAAAAAAAKR4/ZPJCJf6tPwk/s1600/DSCF1329.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Vernazza</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-99qi_XV_vV8/VMfsnlg4KmI/AAAAAAAAKSA/uWPLLUG6EEI/s1600/DSCF1330.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-99qi_XV_vV8/VMfsnlg4KmI/AAAAAAAAKSA/uWPLLUG6EEI/s1600/DSCF1330.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Vernazza</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-9VTAc6PzYlU/VMfsrR-_SzI/AAAAAAAAKSI/4QEU06ty_5I/s1600/DSCF1331.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-9VTAc6PzYlU/VMfsrR-_SzI/AAAAAAAAKSI/4QEU06ty_5I/s1600/DSCF1331.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Vernazza</span></td></tr>
</tbody></table>
Biraz deniz havası aldıktan sonra yola koyulalım isteğimiz, bir masaya oturup bir şeyler içelim isteğimize mağlup geldi ve oturduk.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-C0wlubcmQVM/VMfs1Giy7VI/AAAAAAAAKSY/fvRcpI3ZZDc/s1600/DSCF1333.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-C0wlubcmQVM/VMfs1Giy7VI/AAAAAAAAKSY/fvRcpI3ZZDc/s1600/DSCF1333.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
Süratle susuzluğumuzu giderdikten sonra hesabı ödeyerek kalktık. Bir ya da iki kasaba daha görebilirsek şanslıyız ama pek de umudumuz yok. Hava kararmadan böyle bir şansımızın olması ümidiyle tekrar, bu kez yokuş yukarı yürüyerek arabaya geldik ve yola koyulduk. Yavaştan güneş ufka yaklaşmaya başlarken uzaktan şimdi adını hatırlayamadığım bu kasabalardan birisinin resmini çektik, bir süre gün batımına şahitlik yapmak üzere yol kenarında durduk, sonra yeniden yola koyulduk.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-oRDEHTCl8Xg/VMfsyJfTnlI/AAAAAAAAKSQ/YpDZi1tlqn4/s1600/DSCF1334.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-oRDEHTCl8Xg/VMfsyJfTnlI/AAAAAAAAKSQ/YpDZi1tlqn4/s1600/DSCF1334.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-z-fh2w7zrU4/VMfs5VX8III/AAAAAAAAKSg/hWAnb3DyxO4/s1600/DSCF1337.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-z-fh2w7zrU4/VMfs5VX8III/AAAAAAAAKSg/hWAnb3DyxO4/s1600/DSCF1337.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-WrEni4dl9-Y/VMfs_JmCL-I/AAAAAAAAKSo/jwtQrt61U7E/s1600/DSCF1345.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-WrEni4dl9-Y/VMfs_JmCL-I/AAAAAAAAKSo/jwtQrt61U7E/s1600/DSCF1345.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
Son bir gayretle bu kasabalardan birisine (Riomaggiore) inen yola saptık. Ancak kasaba içine araba ile girmek yasak olduğundan yol kenarına park edip, yeniden bir o kadar daha yolu yürümeyi gözümüz kesmediğinden bir kaç fotoğraf çekip geri döndük.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-fNfN0RuRjJA/VMftDPpk64I/AAAAAAAAKSw/H7vcbq9D4Wc/s1600/DSCF1354.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-fNfN0RuRjJA/VMftDPpk64I/AAAAAAAAKSw/H7vcbq9D4Wc/s1600/DSCF1354.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: xx-small; text-align: start;">Riomaggiore</span></td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Bundan sonrası daha düzgün bir yoldan La Spezia. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Akşam 20.30 gibi şehre girdik.Otelimizi (<a href="http://www.nh-hotels.it/hotel/nh-la-spezia" target="_blank">Hotel NH La Spezia</a>) bulduk. Hemen yanındaki otoparkı bulmak için iki tur daha attık. Otomattan ödeme yapmak için Tamer'in İtalyancası yettiyse de elimizdeki bozuk paral yetmedi. Borcumuzu daha sonra ödemek kaydıyla bavullarımız alıp hemen iki adım mesafedeki otelimize girip odalarımıza çıktık. Resepsiyondan akşam yemeği için bir tavsiye ve adres tarifi aldık.Gideceğimiz restoranın adı: Cehennem. Tarife rağmen bulmakta biraz zorlandık ancak bodrum katındaki bu restorana hemen giremedik. Bizi içeri almadılar. Zira henüz açılmamışlardı.On dakika sonra geri geldiğimizde bizi isim kontrolü ile içeri aldılar ve bütün masaların 10 dakika içinde tamamen dolduğuna şahit olduk. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-nvPxJBxdGw4/VMftHntQIWI/AAAAAAAAKS4/cJ5zcw2zuT8/s1600/DSCF1361.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-nvPxJBxdGw4/VMftHntQIWI/AAAAAAAAKS4/cJ5zcw2zuT8/s1600/DSCF1361.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">La Spezia'da Cehennem</td></tr>
</tbody></table>
Üç ana yemek seçeneğinden ben, küçük balıklardan oluşan kızartma tabağını seçtim ve memnun kaldım. Beyaz ve kırmızı ev şarapları çok başarılı idi. Çok lezzetli bir (bazılarımız iki) sütlü tatlı ile yemeğimizi sonlandırdık ve makul bir hesap ödeyerek kalktık. Boş La Spezia sokaklarında otelimize döndük. Otele girmeden sahile bir çıkıp azıcık oyalandık ve sonra gidip yattık.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-dTa_ITt3g7o/VMftJ2Xmg-I/AAAAAAAAKTA/z-mYKNA9oAk/s1600/DSCF1368.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-dTa_ITt3g7o/VMftJ2Xmg-I/AAAAAAAAKTA/z-mYKNA9oAk/s1600/DSCF1368.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">La Spezia'da sahil</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<b>31 Ekim 2014, Cuma</b><br />
Bugün, yarımada üzerinde doğuya doğru iki saatlik bir yolumuz var. Rota, Lucca üzerinden Firenze, yani bizim bildiğimiz adıyla Floransa. Sabah kahvaltısı sonrasında hesabı ödeyip yola koyuluyoruz. Aslında Cinque Terre'de bir otelde kalmak daha mantıklı ve daha keyifli olabilirmiş. Bir dahaki sefere inşallah.<br />
<br />
E80 yolundan Lucca'ya doğru giderken bizim ısrarımızı kırmayan kaptanımız direksiyonu Pisa'ya kırıyor. Biz daha önce görmemiştik, Tamer'ler ise bir kez görmüşler.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-enK_S4vHxUo/VMf0e5KpH_I/AAAAAAAAKTU/tLbK8V5ACII/s1600/DSCF1376.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-enK_S4vHxUo/VMf0e5KpH_I/AAAAAAAAKTU/tLbK8V5ACII/s1600/DSCF1376.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Pisa</td></tr>
</tbody></table>
Şehre girerken kuleyi uzaktan görmemize rağmen şehir içinde Pisa kulesini bulmak için bir tur atmamız gerekiyor. Nehrin karşı kıyısına da geçerek şehir turumuzu bitirip yine nehrin bu tarafındaki kuleyi bulup araçlara kapalı yolun girişindeki bir sokak kenarına arabamızı park ediyoruz. Sokaklarda cirit atan ve bir şeyler satmaya çalışan zencilerden birisine bir kaç euro verip bileklik aldıktan sonra içimiz daha rahat olarak kuleye yönleniyoruz.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-Hd0842b9dzY/VMf0dXsLL1I/AAAAAAAAKTQ/NuyS3kR3xMY/s1600/DSCF1389.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-Hd0842b9dzY/VMf0dXsLL1I/AAAAAAAAKTQ/NuyS3kR3xMY/s1600/DSCF1389.JPG" height="320" width="180" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Pisa kulesi - Campanile</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-QW1DbdtxmRs/VMf0fbhYnPI/AAAAAAAAKTg/hSrRC_ShcuI/s1600/DSCF1391.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-QW1DbdtxmRs/VMf0fbhYnPI/AAAAAAAAKTg/hSrRC_ShcuI/s1600/DSCF1391.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Piazza del Duomo meydanındaki yapılar</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-BPw--MJhDeo/VMf0vrJ7JII/AAAAAAAAKTw/NyGsj8Hgaw0/s1600/DSCF1394.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-BPw--MJhDeo/VMf0vrJ7JII/AAAAAAAAKTw/NyGsj8Hgaw0/s1600/DSCF1394.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Piazza del Duomo </span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-nP0687tl3eg/VMf0v3LtkiI/AAAAAAAAKT0/ClIDoi4rwcU/s1600/DSCF1413.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-nP0687tl3eg/VMf0v3LtkiI/AAAAAAAAKT0/ClIDoi4rwcU/s1600/DSCF1413.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Piazza del Duomo </span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-NB-l2agIbwM/VMf0t7LSBRI/AAAAAAAAKTo/lE5FPtcD_vA/s1600/DSCF1423.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-NB-l2agIbwM/VMf0t7LSBRI/AAAAAAAAKTo/lE5FPtcD_vA/s1600/DSCF1423.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Piazza del Duomo </span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-Fjs-qvy37NY/VMf07Rbl4cI/AAAAAAAAKUA/r7g9PK1PVHM/s1600/DSCF1435.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-Fjs-qvy37NY/VMf07Rbl4cI/AAAAAAAAKUA/r7g9PK1PVHM/s1600/DSCF1435.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
Çabucak arabamıza binip yola koyuluyoruz. Pisa'da tuvalete girmedik, bazılarımız biraz sıkışık. Ancak Luccca yakın. Lucca, benim daha önce adını hiç duymadığım, Cadılar Bayramı nedeniyle uğramamız gereken bir şehir. Lucca'ya gelişimiz bir saat, arabaya yer buluşumuz da bir saatimizi alıyor. Cadılar Bayramı nedeniyle şehir tıklım tıklım.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-ihS6GlEpCOM/VMf1Bx4_seI/AAAAAAAAKUI/NCbHISmFzCU/s1600/DSCF1456.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-ihS6GlEpCOM/VMf1Bx4_seI/AAAAAAAAKUI/NCbHISmFzCU/s1600/DSCF1456.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Resim yazısı ekle</td></tr>
</tbody></table>
Acil tuvalet ihtiyacımızı gidermek üzere ilk bulduğumuz kafeye dalıp, ayıp olmasın diye bir şeyler atıştırıp şehre akıyoruz. Şehir içinden kalabalıktan sıyrılmayı başaramadan kale duvarlarının hemen yanında uzanan, ağaçlık Passeggiata delle Mura'dan yürüyerek tekrar şehir içine dönüyoruz.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-R4b9TGibPsY/VMf1Czcg4XI/AAAAAAAAKUQ/NBXqmRQKmvU/s1600/DSCF1461.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-R4b9TGibPsY/VMf1Czcg4XI/AAAAAAAAKUQ/NBXqmRQKmvU/s1600/DSCF1461.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Lucca- Passeggiata delle Mura</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-PxEWerHXb5I/VMf1LmyXdmI/AAAAAAAAKUY/gg_rGHhgecY/s1600/DSCF1484.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-PxEWerHXb5I/VMf1LmyXdmI/AAAAAAAAKUY/gg_rGHhgecY/s1600/DSCF1484.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Lucca</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-TBQ_ciXbsVM/VMf1SNCWOmI/AAAAAAAAKUg/GQll1IwHfSs/s1600/DSCF1499.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-TBQ_ciXbsVM/VMf1SNCWOmI/AAAAAAAAKUg/GQll1IwHfSs/s1600/DSCF1499.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Lucca</span></td></tr>
</tbody></table>
Duomo San Martino'yu görüp şehirden çıkmaya karar veriyoruz. Şehrin kalabalık atmosferinden belki, bana biraz görülmesi gerekmeyen bir şehir gibi geliyor. Park ettiğimiz yeri bulup yola koyuluyoruz yeniden. Floransa'ya bir buçuk saatlik yolumuz var.<br />
<br />
Floransa'da otelimiz şehir merkezinde, araçlara kapalı bölgede. Yakınlarda bir otopark bulup arabayı üç günlüğüne bırakmamız gerekiyor. Günlük araba kirasına yakın bir parayı otoparka ödeyerek arabayı otoparka bırakıyor bavulları elimize alıp yürümeye başlıyoruz.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-WVioJaF4VXc/VNKIgI7fnwI/AAAAAAAAKp8/LvCnT7GmREA/s1600/IMG_2018.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-WVioJaF4VXc/VNKIgI7fnwI/AAAAAAAAKp8/LvCnT7GmREA/s1600/IMG_2018.JPG" height="240" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Floransa</td></tr>
</tbody></table>
Oteli bulmamız zor olmuyor. Bavulları odalara attığımız hızla kendimizi de sokaklara atıyoruz. İki adım sonra capcanlı, hareketli sokaklar, biraz ötede sokaklara taşmış devasa heykelleri ile sanat galerileri ve müzeler. Floransa'ya neden "açık hava müzesi" dediklerini anlamak hiç de zor olmuyor.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-zXAptrZEZFo/VMf1Sb5dKaI/AAAAAAAAKUk/0DI5ZAXweFQ/s1600/DSCF1528.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-zXAptrZEZFo/VMf1Sb5dKaI/AAAAAAAAKUk/0DI5ZAXweFQ/s1600/DSCF1528.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-vpRfQ8rno3U/VMf1dXy3JbI/AAAAAAAAKUw/Jc8ANuiATeY/s1600/DSCF1534.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-vpRfQ8rno3U/VMf1dXy3JbI/AAAAAAAAKUw/Jc8ANuiATeY/s1600/DSCF1534.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: x-small; text-align: start;">Galleria Uffizi</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
Esma'nın ısrarı ile Galleria Uffizi'ye giriyoruz bilet alarak. Çok keyifli bir galeri. Camlarından nehir üzerindeki doyumsuz manzaralara da göz atarak uzun uzun geziyoruz galeriyi. 16. yüzyılda inşa edilmiş bu yapı. Boticelli'nin Venüs'ün Doğuşu isimli tablosunu da arayıp buluyoruz.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-YdelQQcVGZM/VMf1gj4fIEI/AAAAAAAAKU4/ty4BbhQMdFM/s1600/DSCF1549.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-YdelQQcVGZM/VMf1gj4fIEI/AAAAAAAAKU4/ty4BbhQMdFM/s1600/DSCF1549.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: xx-small; text-align: start;">Galleria Uffizi</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-5MXK6O1A13M/VMf1iJnj6wI/AAAAAAAAKVA/ja1fBpUMWwU/s1600/DSCF1615.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-5MXK6O1A13M/VMf1iJnj6wI/AAAAAAAAKVA/ja1fBpUMWwU/s1600/DSCF1615.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: xx-small; text-align: start;">Galleria Uffizi</span></td></tr>
</tbody></table>
Güneşi batırırken kendimizi müzeden dışarı atıyoruz. Piazza del Duomo hemen yakında. Meydana tepeden bakan Duomo ise şimdiye kadar gördüğüm en görkemli katedral.<br />
<div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-b_7ZYsrlGXI/VMf1v7tAu7I/AAAAAAAAKVI/rKtNq2m652s/s1600/DSCF1642.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-b_7ZYsrlGXI/VMf1v7tAu7I/AAAAAAAAKVI/rKtNq2m652s/s1600/DSCF1642.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Duomo - Floransa</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-puNLtka2iPg/VMf1zs9ejEI/AAAAAAAAKVU/Hh0zjE8TcaA/s1600/DSCF1646.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-puNLtka2iPg/VMf1zs9ejEI/AAAAAAAAKVU/Hh0zjE8TcaA/s1600/DSCF1646.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
Sokaklar tıklım tıklım. Acıktık. Kendimize yer arıyoruz. Bir Trattoria bulup üst kata oturuyoruz. Aile işletmesi imiş bunlar. San Lorenzo'yu çok beğeniyoruz.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-C24ThYBlgcU/VMf1zCB6oTI/AAAAAAAAKVQ/pvO6VwgVUiw/s1600/DSCF1657.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-C24ThYBlgcU/VMf1zCB6oTI/AAAAAAAAKVQ/pvO6VwgVUiw/s1600/DSCF1657.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: xx-small; text-align: start;">Trattoria San Lorenzo</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-EwEEsObdgSg/VMf2C_zP6dI/AAAAAAAAKVg/vEYAW6OAB20/s1600/DSCF1658.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-EwEEsObdgSg/VMf2C_zP6dI/AAAAAAAAKVg/vEYAW6OAB20/s1600/DSCF1658.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/--w1pZYp6vDc/VMf2DrIMPTI/AAAAAAAAKVo/EBZhJSD0FkU/s1600/DSCF1659.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/--w1pZYp6vDc/VMf2DrIMPTI/AAAAAAAAKVo/EBZhJSD0FkU/s1600/DSCF1659.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: xx-small; text-align: start;">Trattoria San Lorenzo</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-yNbTl2KB6VM/VMf2DkXlttI/AAAAAAAAKVs/1HryhawBQxQ/s1600/DSCF1660.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-yNbTl2KB6VM/VMf2DkXlttI/AAAAAAAAKVs/1HryhawBQxQ/s1600/DSCF1660.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: xx-small; text-align: start;">Trattoria San Lorenzo</span></td></tr>
</tbody></table>
Çok keyifli bir yemek ve ev şarapları sonrasında şehrin havasını soluyarak ama ayaklarımız geri geri giderek yorgunluktan perişan bir şekilde otele dönüp yatıyoruz.<br />
<br />
<b>1 Kasım 2014, Cumartesi</b><br />
Bugün geç kalkış, kahvaltı. Günümüzü Toscana bölgesinin başkenti, Floransa'da geçireceğiz. Kahvaltı sonrası ben, şöyle bir kısa yürüyüşe çıkıp Ponte Vechio üzerine kadar gidiyorum. Dükkanlar henüz kapalı. Dün akşam, bu köprünün üzeri tıklıkm tıklım insan doluydu.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-whSzjZ-xnIw/VMvhZZ939_I/AAAAAAAAKeM/osCmyvL1DO4/s1600/DSCF1711.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-whSzjZ-xnIw/VMvhZZ939_I/AAAAAAAAKeM/osCmyvL1DO4/s1600/DSCF1711.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Ponte Vecchio üzerindeki dükkanlar</td></tr>
</tbody></table>
Ponte Vecchio, şehri ikiye bölen Arno Nehri üzerinde bulunan, Floransa'nın en meşhur köprüsü. XIV. yüzyıla kadar öyküsü var. Üzerinde genellikle hediyelik eşyalar satan minik dükkanlar bulunuyor. II. dünya savaşında Floransa'nın Almanlar tarafından bombalanmayan tek köprüsü.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-Ora__mGDunQ/VMvhafSp5BI/AAAAAAAAKeU/xTo0_zanw4g/s1600/DSCF1714.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-Ora__mGDunQ/VMvhafSp5BI/AAAAAAAAKeU/xTo0_zanw4g/s1600/DSCF1714.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Ponte Vecchio</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-tcFO4hFMQgs/VMvhaP9rOUI/AAAAAAAAKeQ/6lEQk3cKdvA/s1600/DSCF1715.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-tcFO4hFMQgs/VMvhaP9rOUI/AAAAAAAAKeQ/6lEQk3cKdvA/s1600/DSCF1715.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Arno nehri</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-HyZ2io59T_s/VMvhoQj0T_I/AAAAAAAAKek/lQSPVhJr6I4/s1600/DSCF1724.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-HyZ2io59T_s/VMvhoQj0T_I/AAAAAAAAKek/lQSPVhJr6I4/s1600/DSCF1724.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-EmwyKi4odRg/VMvhvoO9kfI/AAAAAAAAKes/0NIKnAp1mcA/s1600/DSCF1726.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-EmwyKi4odRg/VMvhvoO9kfI/AAAAAAAAKes/0NIKnAp1mcA/s1600/DSCF1726.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Piazza della Signoria</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-_Msnzg1ZxGU/VMvhwNPX7sI/AAAAAAAAKew/YFlyDiBmRjQ/s1600/DSCF1730.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-_Msnzg1ZxGU/VMvhwNPX7sI/AAAAAAAAKew/YFlyDiBmRjQ/s1600/DSCF1730.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Piazza della Signoria</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-Pv7eQeJ53po/VMviGGxRLdI/AAAAAAAAKe8/HCuDXmW7IMo/s1600/DSCF1739.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-Pv7eQeJ53po/VMviGGxRLdI/AAAAAAAAKe8/HCuDXmW7IMo/s1600/DSCF1739.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Neptün çeşmesi ve Neptün heykeli</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-dBbDgyjqgeA/VMviMh4dtYI/AAAAAAAAKfE/iAqycYB7-vU/s1600/DSCF1768.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-dBbDgyjqgeA/VMviMh4dtYI/AAAAAAAAKfE/iAqycYB7-vU/s1600/DSCF1768.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-8_LnlzwvWEY/VMviR1_mdoI/AAAAAAAAKfM/omrYzg5TCfY/s1600/DSCF1770.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-8_LnlzwvWEY/VMviR1_mdoI/AAAAAAAAKfM/omrYzg5TCfY/s1600/DSCF1770.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Duomo (Santa Maria del Flore)</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-es7Ww9NFrOo/VMvigKj6C9I/AAAAAAAAKfc/8t1nhq-F8V4/s1600/DSCF1784.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-es7Ww9NFrOo/VMvigKj6C9I/AAAAAAAAKfc/8t1nhq-F8V4/s1600/DSCF1784.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-H7AicUGcHjc/VMvicwVNfwI/AAAAAAAAKfU/uWtDAdc4_Tg/s1600/DSCF1795.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-H7AicUGcHjc/VMvicwVNfwI/AAAAAAAAKfU/uWtDAdc4_Tg/s1600/DSCF1795.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-j94NhWfawg4/VMvi171hcDI/AAAAAAAAKfs/e_b7_ao4PoU/s1600/DSCF1796.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-j94NhWfawg4/VMvi171hcDI/AAAAAAAAKfs/e_b7_ao4PoU/s1600/DSCF1796.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-g-3nQVtW2zU/VMvivK27CAI/AAAAAAAAKfk/58ET-l7ODEA/s1600/DSCF1797.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-g-3nQVtW2zU/VMvivK27CAI/AAAAAAAAKfk/58ET-l7ODEA/s1600/DSCF1797.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-l-agRGfaavg/VMvi2RfZfmI/AAAAAAAAKfw/-k8N1XdM_pI/s1600/DSCF1804.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-l-agRGfaavg/VMvi2RfZfmI/AAAAAAAAKfw/-k8N1XdM_pI/s1600/DSCF1804.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Sokak pazarı</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-XBbZqvNWr40/VMvjFF573cI/AAAAAAAAKf8/m_ZOlbFlHp4/s1600/DSCF1805.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-XBbZqvNWr40/VMvjFF573cI/AAAAAAAAKf8/m_ZOlbFlHp4/s1600/DSCF1805.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Tamer şef</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-p4KaLi2Rjss/VMvjMSBOnSI/AAAAAAAAKgM/MtjZ1SSrtPA/s1600/DSCF1807.JPG" imageanchor="1"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-p4KaLi2Rjss/VMvjMSBOnSI/AAAAAAAAKgM/MtjZ1SSrtPA/s1600/DSCF1807.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-tmBk0QkYSOE/VMvjLNMk2_I/AAAAAAAAKgE/-oJujEMrZKA/s1600/DSCF1808.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-tmBk0QkYSOE/VMvjLNMk2_I/AAAAAAAAKgE/-oJujEMrZKA/s1600/DSCF1808.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-q3lGXKHpvzk/VMvjbU9lZyI/AAAAAAAAKgU/6g35OeY8BnA/s1600/DSCF1816.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-q3lGXKHpvzk/VMvjbU9lZyI/AAAAAAAAKgU/6g35OeY8BnA/s1600/DSCF1816.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-azPEBsw___0/VMvjhRIGNUI/AAAAAAAAKgc/dVRNtG4dMgk/s1600/DSCF1818.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-azPEBsw___0/VMvjhRIGNUI/AAAAAAAAKgc/dVRNtG4dMgk/s1600/DSCF1818.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-6uMxx7g1pf8/VMvjjUHvQWI/AAAAAAAAKgk/O7hCsa0Y2NU/s1600/DSCF1825.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-6uMxx7g1pf8/VMvjjUHvQWI/AAAAAAAAKgk/O7hCsa0Y2NU/s1600/DSCF1825.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-9eDYJ8dvbsU/VMvjtGtfyxI/AAAAAAAAKgs/Va3mJI4TQ5c/s1600/DSCF1831.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-9eDYJ8dvbsU/VMvjtGtfyxI/AAAAAAAAKgs/Va3mJI4TQ5c/s1600/DSCF1831.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-tL1gvbdmObs/VMvj0mFVvoI/AAAAAAAAKg8/35kftUpKa9Q/s1600/DSCF1832.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-tL1gvbdmObs/VMvj0mFVvoI/AAAAAAAAKg8/35kftUpKa9Q/s1600/DSCF1832.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-7-gRzFuDn5k/VMvjyzkjnSI/AAAAAAAAKg0/t7WN7N6X5SY/s1600/DSCF1834.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-7-gRzFuDn5k/VMvjyzkjnSI/AAAAAAAAKg0/t7WN7N6X5SY/s1600/DSCF1834.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-lE7JL35bnC8/VMvj_vzE4AI/AAAAAAAAKhE/zLaRl-tv7NY/s1600/DSCF1836.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-lE7JL35bnC8/VMvj_vzE4AI/AAAAAAAAKhE/zLaRl-tv7NY/s1600/DSCF1836.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-pZXe7Jkzh4I/VMvkBSyQ2cI/AAAAAAAAKhM/5z52OyK7ehs/s1600/DSCF1843.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-pZXe7Jkzh4I/VMvkBSyQ2cI/AAAAAAAAKhM/5z52OyK7ehs/s1600/DSCF1843.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Santa Maria Novella</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-F4drtrvO-M8/VMvkC94vRmI/AAAAAAAAKhU/cSCm3sWUw14/s1600/DSCF1881.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-F4drtrvO-M8/VMvkC94vRmI/AAAAAAAAKhU/cSCm3sWUw14/s1600/DSCF1881.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-10QhjVj9OMc/VMvkTxwfY8I/AAAAAAAAKhs/DQNDPRmFkmA/s1600/DSCF1882.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-10QhjVj9OMc/VMvkTxwfY8I/AAAAAAAAKhs/DQNDPRmFkmA/s1600/DSCF1882.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-6_YBcCYmqtY/VMvkQVQioBI/AAAAAAAAKhc/mGYK9a5NLv0/s1600/DSCF1884.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-6_YBcCYmqtY/VMvkQVQioBI/AAAAAAAAKhc/mGYK9a5NLv0/s1600/DSCF1884.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-0WAbgnDxIE8/VMvkSmcQyzI/AAAAAAAAKhk/TyTk49tHSQk/s1600/DSCF1885.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-0WAbgnDxIE8/VMvkSmcQyzI/AAAAAAAAKhk/TyTk49tHSQk/s1600/DSCF1885.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-K-XVdb_t6OY/VMvkhV3yHmI/AAAAAAAAKh0/sqPh1_X2iB0/s1600/DSCF1891.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-K-XVdb_t6OY/VMvkhV3yHmI/AAAAAAAAKh0/sqPh1_X2iB0/s1600/DSCF1891.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-MBeRE4MDxBU/VMvkh5RGMnI/AAAAAAAAKh4/bVjyUMfZSCI/s1600/DSCF1899.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-MBeRE4MDxBU/VMvkh5RGMnI/AAAAAAAAKh4/bVjyUMfZSCI/s1600/DSCF1899.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-UUGxM6vcchM/VMvksX1sV4I/AAAAAAAAKiE/aalUO3PBusg/s1600/DSCF1910.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-UUGxM6vcchM/VMvksX1sV4I/AAAAAAAAKiE/aalUO3PBusg/s1600/DSCF1910.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-yll5sf1vIU8/VMvk5OneYSI/AAAAAAAAKiU/4uPntVzgxok/s1600/DSCF1917.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-yll5sf1vIU8/VMvk5OneYSI/AAAAAAAAKiU/4uPntVzgxok/s1600/DSCF1917.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-NyhbpRBc9ew/VMvk2eNQ4bI/AAAAAAAAKiM/CUW4-gNuDYY/s1600/DSCF1918.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-NyhbpRBc9ew/VMvk2eNQ4bI/AAAAAAAAKiM/CUW4-gNuDYY/s1600/DSCF1918.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-iiAlzXf0K04/VMvlEXGbaZI/AAAAAAAAKic/UMO51-yhelg/s1600/DSCF1920.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-iiAlzXf0K04/VMvlEXGbaZI/AAAAAAAAKic/UMO51-yhelg/s1600/DSCF1920.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-2eh1CrKXXtc/VMvlN5S4p-I/AAAAAAAAKis/j85djG_1PF8/s1600/DSCF1927.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-2eh1CrKXXtc/VMvlN5S4p-I/AAAAAAAAKis/j85djG_1PF8/s1600/DSCF1927.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
Köprü'den karşıya geçip yürüyüşe devam ediyoruz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-4b3CaB8QNJg/VMvlNFzh9BI/AAAAAAAAKik/b4xlyZOt1LY/s1600/DSCF1943.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-4b3CaB8QNJg/VMvlNFzh9BI/AAAAAAAAKik/b4xlyZOt1LY/s1600/DSCF1943.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-LxBXfv6CPEc/VMvlf3cfqPI/AAAAAAAAKi0/6QfvoXihk-Q/s1600/DSCF1945.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-LxBXfv6CPEc/VMvlf3cfqPI/AAAAAAAAKi0/6QfvoXihk-Q/s1600/DSCF1945.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
Palazzo Pitti'ye giriş ücretli, vazgeçiyoruz.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-Y-sZHR3GT4I/VMvlp26adRI/AAAAAAAAKjE/vVwmCOb5wVE/s1600/DSCF1960.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-Y-sZHR3GT4I/VMvlp26adRI/AAAAAAAAKjE/vVwmCOb5wVE/s1600/DSCF1960.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Palazzo Pitti</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-1yxibqaGpbg/VMvlm1hUpZI/AAAAAAAAKi8/31G4_I0NfLQ/s1600/DSCF1961.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-1yxibqaGpbg/VMvlm1hUpZI/AAAAAAAAKi8/31G4_I0NfLQ/s1600/DSCF1961.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
Yolun bitiminde bir park girişi görüyoruz. Tamer yoldan geçen bir kişiye buranın ne olduğunu soruyor. İlle de görmemiz gerekiyormuş. Benim hatırımı kırmayıp üstüne para da verip bu bahçeye giriyoruz. Parkın Porta Romana tarafındaki kapısından girince sürekli tırmanarak bahçeyi gezmek zorunda kalıyoruz. Doğrusu yukarıdan girmekmiş.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-pOKMVS8KwA8/VMvl4rNsmQI/AAAAAAAAKjM/i3YnjXan5Vw/s1600/DSCF2002.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-pOKMVS8KwA8/VMvl4rNsmQI/AAAAAAAAKjM/i3YnjXan5Vw/s1600/DSCF2002.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Giardino di Boboli</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-bK6hZFkJP1o/VMvmATHCl9I/AAAAAAAAKjc/K6pVCNAcnLg/s1600/DSCF2006.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-bK6hZFkJP1o/VMvmATHCl9I/AAAAAAAAKjc/K6pVCNAcnLg/s1600/DSCF2006.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Giardino di Boboli</span></td></tr>
</tbody></table>
Parkı bitirdiğimizde aşağıdaki manzara ile karşılaşıyoruz. Kimimiz kendine tuvalet arıyor, kimimiz çimlere uzanıyor.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-L-GiPpcuZqs/VMvl-QfsZ5I/AAAAAAAAKjU/DzmU0kii-EQ/s1600/DSCF2018.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-L-GiPpcuZqs/VMvl-QfsZ5I/AAAAAAAAKjU/DzmU0kii-EQ/s1600/DSCF2018.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Giardino di Boboli'den çıkışta Pitti Sarayı'nın arka cephesi</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-Ciu_0k_0BEY/VMvmRDoJxDI/AAAAAAAAKjs/OjUv9_1q64Y/s1600/DSCF2032.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-Ciu_0k_0BEY/VMvmRDoJxDI/AAAAAAAAKjs/OjUv9_1q64Y/s1600/DSCF2032.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
Biletlerimiz müzeleri gezmeye de izin verdiğinden saraydaki müzelere de giriyoruz. Pek ilgi çekici müzeler değiller bunlar. Ben biraz hızlı gidinde ekibin geri kalanından kopuyorum. Telefon da çekmez olunca bir süre tek başıma kalıyorum, çıkışta da sarayın ön tarafında bekleyen ekipten iyi bir fırça yiyorum.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-26pI7r2lZ7I/VMvmNl3ezhI/AAAAAAAAKjk/MF-AQPN6Ih0/s1600/DSCF2049.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-26pI7r2lZ7I/VMvmNl3ezhI/AAAAAAAAKjk/MF-AQPN6Ih0/s1600/DSCF2049.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Palazzo Pitti'de müze</span></td></tr>
</tbody></table>
Bir öğle yemeği yiyip tekrar otelimizin olduğu yakaya geçiyoruz.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-q_citEG-v7c/VMvmRljuIkI/AAAAAAAAKjw/WJxDA8J48Jw/s1600/DSCF2063.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-q_citEG-v7c/VMvmRljuIkI/AAAAAAAAKjw/WJxDA8J48Jw/s1600/DSCF2063.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Arno nehri</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-aNODqhOdarA/VMvmcHFSK2I/AAAAAAAAKj8/6V39X8dUob4/s1600/DSCF2064.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-aNODqhOdarA/VMvmcHFSK2I/AAAAAAAAKj8/6V39X8dUob4/s1600/DSCF2064.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-O6BlXhAzjQI/VMvmiSC1slI/AAAAAAAAKkM/-vM4yk8IUf0/s1600/DSCF2067.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-O6BlXhAzjQI/VMvmiSC1slI/AAAAAAAAKkM/-vM4yk8IUf0/s1600/DSCF2067.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Ponte Vecchio</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-UWTigi4H9Ys/VMvmhjZjvKI/AAAAAAAAKkE/umJ9_MRZwO8/s1600/DSCF2074.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-UWTigi4H9Ys/VMvmhjZjvKI/AAAAAAAAKkE/umJ9_MRZwO8/s1600/DSCF2074.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Ponte Vecchio</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-bKAgfPuKKjc/VMvmsLE_PZI/AAAAAAAAKkU/Q7Mb2f13_BM/s1600/DSCF2103.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-bKAgfPuKKjc/VMvmsLE_PZI/AAAAAAAAKkU/Q7Mb2f13_BM/s1600/DSCF2103.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-p4kYRUyfDGo/VMvm0VygX1I/AAAAAAAAKkc/AkOnqFPQlaA/s1600/DSCF2105.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-p4kYRUyfDGo/VMvm0VygX1I/AAAAAAAAKkc/AkOnqFPQlaA/s1600/DSCF2105.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
Sırada Michelangelo Tepesi'nde günü batırmak ve bir kadeh bir şeyler içmek var. Merdivenlerden tırmanmayı tercih ediyoruz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-aH30c3XWV30/VMvm7cCw6HI/AAAAAAAAKkk/Jz1QKbU1oBg/s1600/DSCF2109.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-aH30c3XWV30/VMvm7cCw6HI/AAAAAAAAKkk/Jz1QKbU1oBg/s1600/DSCF2109.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
Tepede herkes konuşlanmış, güneşin batmasını bekliyor ellerinde içecekleri, kollarında sevdikleriyle.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-yAVCmJLIsdU/VMvm_RYz1SI/AAAAAAAAKks/xuwkY3RvxRI/s1600/DSCF2122.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-yAVCmJLIsdU/VMvm_RYz1SI/AAAAAAAAKks/xuwkY3RvxRI/s1600/DSCF2122.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Piazella Michelangelo'dan şehir manzarası<span style="font-size: x-small; text-align: start;"> </span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-ZGncmHYMwzg/VMvnFd6paZI/AAAAAAAAKk0/vJ78pvxg3r0/s1600/DSCF2130.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-ZGncmHYMwzg/VMvnFd6paZI/AAAAAAAAKk0/vJ78pvxg3r0/s1600/DSCF2130.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Piazella Michelangelo'dan şehir manzarası</span><span style="font-size: x-small; text-align: start;"> </span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-79AQOElSzos/VMvnPpGykMI/AAAAAAAAKk8/SCmCy4EFBKY/s1600/DSCF2136.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-79AQOElSzos/VMvnPpGykMI/AAAAAAAAKk8/SCmCy4EFBKY/s1600/DSCF2136.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Piazella Michelangelo'dan şehir manzarası</span><span style="font-size: x-small; text-align: start;"> </span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-7632IOErHz4/VMvnP_ya_6I/AAAAAAAAKlA/BffL3kRxNHM/s1600/DSCF2142.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-7632IOErHz4/VMvnP_ya_6I/AAAAAAAAKlA/BffL3kRxNHM/s1600/DSCF2142.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Piazella Michelangelo'da Davut Heykeli</span></td></tr>
</tbody></table>
Ve tekrar aşağı inip köprüyü geçerek otelin bulunduğu yakaya geçiyoruz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-ZNozgmcw440/VMvnWcg2DjI/AAAAAAAAKlM/RPRaQObk8Bk/s1600/DSCF2170.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-ZNozgmcw440/VMvnWcg2DjI/AAAAAAAAKlM/RPRaQObk8Bk/s1600/DSCF2170.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
Bu akşamda bir tretorya arıyoruz. Bulduğumuz tretorya biraz daha kalabalık, servis sanki biraz daha fastfood-vari. Ama ev yapımı şaraplar ile keyifler yerine geliyor. Tekrar Ponte Vecchio'da sokak müzisyenlerinin konserine kulak vermek üzere son bir gayre yürünüyor. Soğuğa yenik düşülüp otele geliniyor ve yatılıyor. Ertesi sabah erken kalkış, otopark'tan getirilecek olan arabaya bavulları atış ve Bergamo'ya yolculuk var bizi bekleyen.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-dkB1bfOyCao/VMvnaAxGlOI/AAAAAAAAKlU/fnVOBTMOK9o/s1600/DSCF2171.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-dkB1bfOyCao/VMvnaAxGlOI/AAAAAAAAKlU/fnVOBTMOK9o/s1600/DSCF2171.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Arno Nehri</td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Tamer nihayet direksiyonu bana bırakıyor. 3-3,5 saatlik bir yolculuk sonrasında Bergamo havaalanına ulaşıp son biralar eşliğinde uçağımızı bekliyor, İtalya'ya bir süreliğine veda ediyoruz.</div>
</div>
Tayfun Gülerhttp://www.blogger.com/profile/15895150340376020508noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-5142228431658330942.post-70479896876458479802015-02-01T17:55:00.009+02:002015-07-10T14:18:58.221+03:00YİNE HİSARÖNÜRamazan bayramı nedeniyle hafta başı ve sonundaki iki günün de tatil ilan edilmesi, 9 günlük bir tatil fırsatı yarattı.<br />
Hakan ve Füsun'un ısrarları ile bu haftayı yelken yaparak değerlendirmeye yeltendik. Ancak 2 hafta kala tekne bulmak mümkün olmadı. Tam, "sağlık olsun, bir dahaki sefere" derken, Yüksel Yatçılık'tan Burçin Hanım aradı ve 10 yaşında 41 feetlik bir teknenin boşa düştüğünü söyledi, isteyip istemediğimizi sordu. Hemen tuttuk.<br />
<br />
27 Ağustos 2011 cumartesi günü öğlen 3.00 gibi Netsel Marina'da idik. Tekneyi teslim almamız, kumanya alışverişi ve tekneye yerleştirilmesi ve marinadan çıkış 18.00'i buldu. Hayatımda ilk kez hava kararırken bir yere ulaştım. Demir attım, geceyi alargada geçirdim (Kumlubük).<br />
<br />
Rotamız şöyleydi:<br />
Cumartesi: Netsel-Kumlubük<br />
Pazar: Kumlubük-Bozukkale<br />
<br />
Pazartesi: Bozukkale- Selimiye<br />
Salı: Selimiye-Bencik-Dirsek Bükü<br />
Çarşamba: Dirsek Bükü - Aktur - Söğüt<br />
Perşembe: Söğüt - Serçe<br />
Cuma: Serçe - Netsel Marina (Marmaris)Tayfun Gülerhttp://www.blogger.com/profile/15895150340376020508noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5142228431658330942.post-12946753339560259922015-01-24T18:02:00.003+02:002015-02-23T20:32:08.558+02:00LESVOS<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Kurban Bayramı'nda kardeşim Tamer ve eşi Funda ile birlikte Midilli'deydik. 3 Ekim 2014, cuma akşamı Alibeyköy Otobüs Garı'nda Pamukkale Seyahat'in lüks otobüsü'nde 8-9 numaralı koltuklara oturarak başladı yolculuğumuz. Çok uzun zamandır otobüs terminaline gelip otobüse binmediğimizi anımsadık. Köprüyü geçip Dudullu'dan Tamer ve Funda'ya alınca önümüzdeki ekrana bakarak izlediimiz filmi bitirip uykuya daldık. Ancak sürekli uyanmalar, boyun ağrıları ile bir işkenceye dönüştü gece otobüs yolculuğu. En azından benim için. Sabahın köründe de Ayvalık otobüs terminaline geldiğimizde terminalin ışıkları bile yanmıyordu. Allah'tan firmanın şehire servisi vardı ve şöför otobüse kadar gelerek yolcu aradı, bizim de taksi bulamama kabusumu sona erdi. Yarım saatlik bir yolculuk sonrası gümrük binasını önünden geçerken görünce heyecanlanıp indik. Ve bu kez de açılmamış bir gümrük binası ve henüz uyanmamış bir mahallenin karanlığında kalıverdik. Daha önceki gelişimizde Hüseyin Ağabey'ler (Ayakizleri) ile sabah kahvaltısı yaptığımız kahveye sığındık. Pohaça ve karper peynirleri ile sabah kahvaltımızı yapıp saat geçirmek üzere uzun bir aradan sonra ilk kez 51 oynamaya karar verdik. Feribot saat 09.00'da. Henüz saat 07.00.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Kağıt oyununu kazanıp hesabı ödedikten sonra dışarı çıktığımızda bir de ne görelim: neredeyse 1 km.lik (!) bir kuyruk oluşmuş gümrük önünde. Kendimize kızarak girdik kuyruğa. Tamer pasaportları alıp Turyol Acentası'na girdi daha önceden almış olduğumuz feribot biletlerimizi almaya. Arkasından da biz, tuvalet ihtiyacımızı gidermeye.Otobüs dolusu Türk turist adayı fethetmeye karar vermişcesine gümrükten geçmeyi ve feribota girmeyi bekliyor. "Hepinizi almadan kalkmaz, endişelenmeyin" dediler, Öyle oldu. Saat 10.00'da hareket ettik bir kez daha Midilli'ye doğru.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Hava çok güzel, güneşli. Alt kata inip, eskiden Kadıköy'den Karaköy'e geçerken yaptığımız gibi kenardaki koltuklara oturup kendimizi rüzgara ve güneşe bıraktık. Motorun gürültüsüne rağmen keyifli bir yolculuk ile Midilli'ye ulaştık, gümrükten daha çabuk geçmek için hızlıca koşarak kuyruğun en önlerine geçtik ve Midilli'ye ayak bastık bir kez daha. Önceden kiraladığımız VW Golf arabamızı teslim alıp otele yönlendik. Otelimiz yürüme mesafesinde :Hotel Orfea. Arabayı otelin önüne park edip otele giriş yaptık. Bir önceki otelimize göre başarısız bir otel, odalar küçük, mobilyalar kötü, ancak otel sahipleri oldukça sıcak ve güleryüzlü. Ancak otel, ikinci bir kez konaklamak için tavsiye edilmez (<span style="text-align: justify;">2 gece
2 kişi konaklama bedeli 90 €)</span>.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-FqwZvoCzAz4/VMOpZQhgRvI/AAAAAAAAJ9E/b0NP8bjfS-4/s1600/DSCF9902.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-FqwZvoCzAz4/VMOpZQhgRvI/AAAAAAAAJ9E/b0NP8bjfS-4/s1600/DSCF9902.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-S8CcYbi0Mso/VMOpk5J4gnI/AAAAAAAAJ9Q/DOf0r6QlF18/s1600/DSCF9904.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-S8CcYbi0Mso/VMOpk5J4gnI/AAAAAAAAJ9Q/DOf0r6QlF18/s1600/DSCF9904.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<table cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="float: right; text-align: right;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-TVY0F2sh2k4/VMOpmNRWPMI/AAAAAAAAJ9Y/LHayXBH6kcA/s1600/DSCF9913.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; margin-bottom: 1em; margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-TVY0F2sh2k4/VMOpmNRWPMI/AAAAAAAAJ9Y/LHayXBH6kcA/s1600/DSCF9913.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Skala Kalonis</td></tr>
</tbody></table>
Eşyalarımızı bırakıp kendimizi hemen dışarı attık. Arabaya bindik, hedef :Skala Kalonis. Bu kasaba, Kalloni Körfezi'nin kuzeyinde yer alıyor. Bir buçuk saatlik bir yolculuk sonrası Kalonis'e giriyoruz, arabayı meydana park ediyoruz, deniz kenarında gözümüze kestirdiğimiz bir restorana (Aionysos) yöneliyoruz. Esma bağırıyor: "Aaa, Cengiz ile Ayşen". Yelken dostlarımız ile İstanbul'da değil buralarda karşılaşıyor ve bayramlaşıyoruz. Deniz kenarındaki bir masaya yerleşiyor ve ilk öğle yemeğimizi Yunan biraları eşliğinde alıyoruz.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-vcLne33q7uo/VMOpvNgrp3I/AAAAAAAAJ9k/i9YbvLelrl8/s1600/DSCF9916.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-vcLne33q7uo/VMOpvNgrp3I/AAAAAAAAJ9k/i9YbvLelrl8/s1600/DSCF9916.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Restaurant Aionysos - Skala Kalonis</td></tr>
</tbody></table>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-Sp2_N1gerWU/VMOp0ltMx7I/AAAAAAAAJ9s/4nn57LILn38/s1600/DSCF9927.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-Sp2_N1gerWU/VMOp0ltMx7I/AAAAAAAAJ9s/4nn57LILn38/s1600/DSCF9927.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Esma, Funda, Tamer, Cengiz ve bendeniz.</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-3R4t7gY1zjg/VMOpkvoixdI/AAAAAAAAJ9M/dVKS9HvJth0/s1600/DSCF9912.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-3R4t7gY1zjg/VMOpkvoixdI/AAAAAAAAJ9M/dVKS9HvJth0/s1600/DSCF9912.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Skala Kalonis'te renkli kafeler</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-uf76y4DSJYM/VMOp4Rz5CBI/AAAAAAAAJ90/1AUvgg6BkdU/s1600/DSCF9929.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-uf76y4DSJYM/VMOp4Rz5CBI/AAAAAAAAJ90/1AUvgg6BkdU/s1600/DSCF9929.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Balıkçılar</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-9BMggXrcn1Y/VMOp6l23oLI/AAAAAAAAJ98/SOjTydbw8V8/s1600/DSCF9930.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-9BMggXrcn1Y/VMOp6l23oLI/AAAAAAAAJ98/SOjTydbw8V8/s1600/DSCF9930.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Skala Kalonis'te balıkçı barınağı</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-dx65suc2VAo/VMOqFM4beGI/AAAAAAAAJ-M/SXe3_X6O1Q0/s1600/DSCF9941.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-dx65suc2VAo/VMOqFM4beGI/AAAAAAAAJ-M/SXe3_X6O1Q0/s1600/DSCF9941.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Balıkçı barınağı</td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-AEyfIX_BkWE/VMOqXqu46CI/AAAAAAAAJ-s/qKXqNr0cKqA/s1600/DSCF9952.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-AEyfIX_BkWE/VMOqXqu46CI/AAAAAAAAJ-s/qKXqNr0cKqA/s1600/DSCF9952.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Skala Kalonis'te renkli dükkanlar</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-qJZ4y7FyPtI/VMOqjFGVg4I/AAAAAAAAJ-8/HHuZ2Af70mM/s1600/DSCF9955.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-qJZ4y7FyPtI/VMOqjFGVg4I/AAAAAAAAJ-8/HHuZ2Af70mM/s1600/DSCF9955.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Skala Kalonis ve yelken</td></tr>
</tbody></table>
Deniz kenarında çakır keyif biraz yürüyüş, sonra kasabanın içlerini keşfediş ve yola çıkış. Hedef: Eresos.<br />
Yol üzerinde Apothika tabelasını görünce bir sapıyoruz liman köyünün yoluna, yukarıdan bir resim çekip yolumuza devam ediyoruz.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-W4YeoB2es6c/VMOqkX5WFcI/AAAAAAAAJ_E/RIYAp0SgCVE/s1600/DSCF9968.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-W4YeoB2es6c/VMOqkX5WFcI/AAAAAAAAJ_E/RIYAp0SgCVE/s1600/DSCF9968.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Apothika</td></tr>
</tbody></table>
Eresos, adanın taa batısında. Kalloni Körfezi'ni dolaşıp Parakila ve Agra ile Mesotopos üzerinden Eresos'a bir saati geçen bir yolculuk sonrasında doğrudan Skala Eresou'ya iniyoruz. Daha önce bir öğle yemeği yediğimiz bu ıssız kasaba, bu kez biraz daha hareketli ama deniz sezonu da sona ermiş.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-sE3VIzXHCV4/VMOqrJDUsbI/AAAAAAAAJ_M/GcMV4FU6m1Q/s1600/DSCF9981.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-sE3VIzXHCV4/VMOqrJDUsbI/AAAAAAAAJ_M/GcMV4FU6m1Q/s1600/DSCF9981.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
Aynı kafeye oturup bir merhaba diyoruz. Benim dışımda herkes birer kahve içerken ben Mhytos'u tercih ediyorum. Kahvelerin yanında birer küçük kurabiye ikram ediliyor. Kendimizi hatırlatıyoruz. Burası benim hayatımda ilk ve son kez buzuki çaldığım yer. Hatırlıyorlar.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-DgcLpLmFHjE/VMOquMoZiXI/AAAAAAAAJ_U/1jT4jlLXqHo/s1600/DSCF9984.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-DgcLpLmFHjE/VMOquMoZiXI/AAAAAAAAJ_U/1jT4jlLXqHo/s1600/DSCF9984.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Oturduğumuz kafe - Skala Eresou</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-CCGt-pYCD4w/VMOozOvUVJI/AAAAAAAAJ78/SWIVFIUWUzE/s1600/DSCF0007.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-CCGt-pYCD4w/VMOozOvUVJI/AAAAAAAAJ78/SWIVFIUWUzE/s1600/DSCF0007.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Skala Eresou</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-aDJCBOFzD0A/VMOo1R0DWyI/AAAAAAAAJ8E/Rb2rcStgYT0/s1600/DSCF0010.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-aDJCBOFzD0A/VMOo1R0DWyI/AAAAAAAAJ8E/Rb2rcStgYT0/s1600/DSCF0010.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Skala Eresou</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-3uSqOcakZII/VMOo2KqMoUI/AAAAAAAAJ8M/9yWJL7wE0Cs/s1600/DSCF0013.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-3uSqOcakZII/VMOo2KqMoUI/AAAAAAAAJ8M/9yWJL7wE0Cs/s1600/DSCF0013.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Skala Eresou</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-cxxY-LQ15S0/VMOpDsutseI/AAAAAAAAJ8c/Vm9KFa4UaK4/s1600/DSCF0032.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-cxxY-LQ15S0/VMOpDsutseI/AAAAAAAAJ8c/Vm9KFa4UaK4/s1600/DSCF0032.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Skala Eresou</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-xatozoPG7jg/VMOpFd7H-WI/AAAAAAAAJ8k/yo0VgmdMcMg/s1600/DSCF0026.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-xatozoPG7jg/VMOpFd7H-WI/AAAAAAAAJ8k/yo0VgmdMcMg/s1600/DSCF0026.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Skala Eresou</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-B-J8C9RrwC8/VMOpBYZXXrI/AAAAAAAAJ8U/7-f7jQYJEwU/s1600/DSCF0024.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-B-J8C9RrwC8/VMOpBYZXXrI/AAAAAAAAJ8U/7-f7jQYJEwU/s1600/DSCF0024.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Skala Eresou'da ara sokaklar</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-JqEnqK1xZ_k/VMOpM9gTP9I/AAAAAAAAJ8s/NvvuvAD2TAM/s1600/DSCF0034.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-JqEnqK1xZ_k/VMOpM9gTP9I/AAAAAAAAJ8s/NvvuvAD2TAM/s1600/DSCF0034.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Skala Eresou</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Akşam, yorucu bir yolculuk sonrası önce otele giriyor, sonra uzunca bir yürüyüş ile öğle yemeğinde Cengizlerin tavsiye ettiği lokantayı buluyoruz eski limanda. Cengizler de oradalar ama kısa bir süre sonra kalkıyorlar. Sadece hafif bir akşam yemeği yiyelim diyoruz ama porsiyonlar lezzetli ve büyük. Tıka basa doyup kalkıyoruz bu sessiz restorandan. Daha hareketli bir restoranı tercih edelim yarın akşama diye karar veriyoruz çıkışta. Yine Ermou caddesinden yürüyerek önce limana sonra da otele gidiyor ve yatıyoruz.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-lAMiNWDPm6Q/VMOpTfxqx6I/AAAAAAAAJ80/FRZNsLHiSmE/s1600/DSCF0060.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-lAMiNWDPm6Q/VMOpTfxqx6I/AAAAAAAAJ80/FRZNsLHiSmE/s1600/DSCF0060.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Eski liman'da bir taverna.</td></tr>
</tbody></table>
<b>5 Ekim 2014</b><br />
Sabah kahvaltısı, otelin girişindeki terasta. Hava güneşli, ancak hafiften serin. Keyifli bir kahvaltı sonrası sırt çantalarımızı arabaya atıp yola koyuluyoruz. Hedef: Mandamadhos, Molivos ve Petra. Adanın doğu kıyısından kuzeye yükselen, Misteghna ve Pedi üzerinden giden yoldan Mandamadhos'a 1 saat (35 km); Mandamadhos'tan Molivos'a 40 dk (30 km) ve Molivos'tan Petra'ya ise 10 dk'lık yolumuz var.<br />
Ancak önce yılbaşını geçirdiğimiz kasabaya uğramadan olmaz. Panaghiouda, küçücük bir sahil kasabası. Mitilini'ye 15 dk.ık bir mesafede, adanın doğu kıyısında. Arabayı kasaba meydanındaki ücretsiz otoparka bırakıp yürüyerek kasabayı keşfe çıkıyoruz. Yılbaşı akşamı keyifli saatler geçirdiğimiz restoranın önünden geçip kasabanın küçük kilisesini ziyaret ediyoruz. Papaz efendi, Türkiye'ye göçmüş bir ailenin torunu.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-36nzVDkKtrE/VMPLEQz1IkI/AAAAAAAAJ_s/lrb12mKJLSM/s1600/DSCF0067.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-36nzVDkKtrE/VMPLEQz1IkI/AAAAAAAAJ_s/lrb12mKJLSM/s1600/DSCF0067.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Panaghiouda, balıkçı barınağı</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-mvm248O1x9A/VMPLGMIGe4I/AAAAAAAAJ_0/MdZzSX3qf-I/s1600/DSCF0068.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-mvm248O1x9A/VMPLGMIGe4I/AAAAAAAAJ_0/MdZzSX3qf-I/s1600/DSCF0068.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-KQACRSuiHVc/VMPK_lcD4jI/AAAAAAAAJ_k/h7gXQ4ZvNmc/s1600/DSCF0069.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-KQACRSuiHVc/VMPK_lcD4jI/AAAAAAAAJ_k/h7gXQ4ZvNmc/s1600/DSCF0069.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-W7zvfUpxt5c/VMPLSoeDuiI/AAAAAAAAJ_8/gPLalW1P8h0/s1600/DSCF0070.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-W7zvfUpxt5c/VMPLSoeDuiI/AAAAAAAAJ_8/gPLalW1P8h0/s1600/DSCF0070.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-kphDvc2DnFU/VMPLV4ifebI/AAAAAAAAKAE/CAneF7iHf8c/s1600/DSCF0075.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-kphDvc2DnFU/VMPLV4ifebI/AAAAAAAAKAE/CAneF7iHf8c/s1600/DSCF0075.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Yılbaşında buradaydık.</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-ymaprluo-tY/VMPLbzEHZoI/AAAAAAAAKAM/Z97VvDzyh9E/s1600/DSCF0079.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-ymaprluo-tY/VMPLbzEHZoI/AAAAAAAAKAM/Z97VvDzyh9E/s1600/DSCF0079.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Panaghiouda kilisesi</span></td></tr>
</tbody></table>
Arabaya dönüp yola koyuluyoruz, yolumuz uzun. Mandamadhos'u manastırı, daha doğrusu önünde bir jet uçağı bulunan manastırı ile hatrlıyorum. Manastırın adı :<a class="mw-redirect" href="http://en.wikipedia.org/wiki/Archangel_Michael" style="background: none rgb(255, 255, 255); color: #0b0080; font-family: sans-serif; font-size: 14px; line-height: 22.3999996185303px; text-decoration: none;" title="Archangel Michael">Archangel Michael</a><span style="background-color: white; color: #252525; font-family: sans-serif; font-size: 14px; line-height: 22.3999996185303px;"> of </span><a class="extiw" href="http://orthodoxwiki.org/Archangel_Michael_of_Mantamados" style="background: none rgb(255, 255, 255); color: #663366; font-family: sans-serif; font-size: 14px; line-height: 22.3999996185303px;" title="orthodoxwiki:Archangel Michael of Mantamados">Mantamados</a>.<br />
Arabayı park edip manastıra yöneliyoruz.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-n6WbtcnCTzw/VMPLjcqXKlI/AAAAAAAAKAU/vtx23i8fCBo/s1600/DSCF0099.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-n6WbtcnCTzw/VMPLjcqXKlI/AAAAAAAAKAU/vtx23i8fCBo/s1600/DSCF0099.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Mandamadhos manastırı</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-d1PNw6jpRy8/VMPLppi5VoI/AAAAAAAAKAc/vXVHCBjuvY4/s1600/DSCF0103.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-d1PNw6jpRy8/VMPLppi5VoI/AAAAAAAAKAc/vXVHCBjuvY4/s1600/DSCF0103.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Mandamadhos manastırı</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-OxXgJ-x8IS0/VMPLysDlCvI/AAAAAAAAKAk/efILFWXb6EY/s1600/DSCF0106.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-OxXgJ-x8IS0/VMPLysDlCvI/AAAAAAAAKAk/efILFWXb6EY/s1600/DSCF0106.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Mandamadhos manastırı</span></td></tr>
</tbody></table>
İçeride bir törene hazırlık var. Düğün mü acaba?<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-d3Z4tvRbi1A/VMPL5JM3sxI/AAAAAAAAKAs/rab4QrPr-9Q/s1600/DSCF0110.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-d3Z4tvRbi1A/VMPL5JM3sxI/AAAAAAAAKAs/rab4QrPr-9Q/s1600/DSCF0110.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Mandamadhos manastırı</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-pIxcKPXpzaY/VMPL6Gf9iRI/AAAAAAAAKA0/uJVuirIT7NQ/s1600/DSCF0111.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-pIxcKPXpzaY/VMPL6Gf9iRI/AAAAAAAAKA0/uJVuirIT7NQ/s1600/DSCF0111.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Mandamadhos manastırı</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-pBXpLdvHEwE/VMPMLzLgYrI/AAAAAAAAKA8/yZoW_lr8dB0/s1600/DSCF0119.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-pBXpLdvHEwE/VMPMLzLgYrI/AAAAAAAAKA8/yZoW_lr8dB0/s1600/DSCF0119.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Mandamadhos manastırı</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-t4LPksCebUc/VMPMOdtOn_I/AAAAAAAAKBI/7gwGvv7WrKM/s1600/DSCF0121.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-t4LPksCebUc/VMPMOdtOn_I/AAAAAAAAKBI/7gwGvv7WrKM/s1600/DSCF0121.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Mandamadhos manastırı</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-5ccZl9VVec8/VMPMOYsB1VI/AAAAAAAAKBE/CejLauUoi0c/s1600/DSCF0126.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-5ccZl9VVec8/VMPMOYsB1VI/AAAAAAAAKBE/CejLauUoi0c/s1600/DSCF0126.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Mandamadhos manastırı</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-N1aewYpWtl4/VMPMeYiYsxI/AAAAAAAAKBU/zMMQcSqOHiY/s1600/DSCF0127.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-N1aewYpWtl4/VMPMeYiYsxI/AAAAAAAAKBU/zMMQcSqOHiY/s1600/DSCF0127.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Mandamadhos manastırı</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-A1EmHJkXKQU/VMPMftxzkwI/AAAAAAAAKBk/1KhNINYXzWs/s1600/DSCF0139.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-A1EmHJkXKQU/VMPMftxzkwI/AAAAAAAAKBk/1KhNINYXzWs/s1600/DSCF0139.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
Kilisede bir vaftiz töreni hazırlığıymış meğer. Bol bol fotoğraf alıp çıkıyoruz kiliseden.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-tRk6n--5h9g/VMPMemXTYbI/AAAAAAAAKBY/NJvxY0fd-4A/s1600/DSCF0159.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-tRk6n--5h9g/VMPMemXTYbI/AAAAAAAAKBY/NJvxY0fd-4A/s1600/DSCF0159.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
Ağaçların altındaki kahvede limonatalarımızı içip yola koyuluyoruz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-IwVbmuUqHW4/VMPMv0s4GEI/AAAAAAAAKB8/e3sHIoRluTQ/s1600/DSCF0160.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-IwVbmuUqHW4/VMPMv0s4GEI/AAAAAAAAKB8/e3sHIoRluTQ/s1600/DSCF0160.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
Yolumuz kısa. Molivos'a 40-45 dk.lık yolumuz var. Ancak yol kenarında sahilde kalan bir yapılaşma dikkatimizi çekiyor ve üşenmeyip oraya, sahile iniyoruz. Burası, Skala Skamnias. Küçücük ama şipşirin bir sahil köyü.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-n3ZOwOYrhzw/VMPMoyW9ALI/AAAAAAAAKBs/5BC_p57cdls/s1600/DSCF0164.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-n3ZOwOYrhzw/VMPMoyW9ALI/AAAAAAAAKBs/5BC_p57cdls/s1600/DSCF0164.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-oqjmDdANtyk/VMPMsYz4zaI/AAAAAAAAKB0/N-3PXNRX_lQ/s1600/DSCF0165.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-oqjmDdANtyk/VMPMsYz4zaI/AAAAAAAAKB0/N-3PXNRX_lQ/s1600/DSCF0165.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Skala Skamnias</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-nX4MNyAjQlI/VMPM5M84rVI/AAAAAAAAKCE/27EN_7l2joo/s1600/DSCF0175.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-nX4MNyAjQlI/VMPM5M84rVI/AAAAAAAAKCE/27EN_7l2joo/s1600/DSCF0175.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Skala Skamnias kilisesi</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-GUQFiHs75SM/VMPM7eByrqI/AAAAAAAAKCM/uLRC5CNGBWI/s1600/DSCF0179.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-GUQFiHs75SM/VMPM7eByrqI/AAAAAAAAKCM/uLRC5CNGBWI/s1600/DSCF0179.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Skala Skamnias balıkçı barınağı</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-hNPTmi81uks/VMPM-J4A6HI/AAAAAAAAKCU/yvhutMHg4SU/s1600/DSCF0180.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-hNPTmi81uks/VMPM-J4A6HI/AAAAAAAAKCU/yvhutMHg4SU/s1600/DSCF0180.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Skala Skamnias balıkçı barınağı</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-OkA4nZTNrNQ/VMPNH-y7n7I/AAAAAAAAKCc/56OmlnSpO3I/s1600/DSCF0182.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-OkA4nZTNrNQ/VMPNH-y7n7I/AAAAAAAAKCc/56OmlnSpO3I/s1600/DSCF0182.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Skala Skamnias </span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-Y47wanJe45U/VMPNKUIl9hI/AAAAAAAAKCk/P5avd-YPts8/s1600/DSCF0196.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-Y47wanJe45U/VMPNKUIl9hI/AAAAAAAAKCk/P5avd-YPts8/s1600/DSCF0196.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Skala Skamnias </span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-UjUMz0muPEk/VMPNQzpB30I/AAAAAAAAKCs/tpsQaCwBVvc/s1600/DSCF0204.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-UjUMz0muPEk/VMPNQzpB30I/AAAAAAAAKCs/tpsQaCwBVvc/s1600/DSCF0204.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Skala Skamnias'ta kafe ve restoranlar </span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-_5TCMLef40w/VMPNXfRuHHI/AAAAAAAAKC0/vqCzN7C5sks/s1600/DSCF0205.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-_5TCMLef40w/VMPNXfRuHHI/AAAAAAAAKC0/vqCzN7C5sks/s1600/DSCF0205.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
Bu şirin köyde yemek yemeye karar veriyoruz. Neredeyse bütün kafe ve restoranlar dolu. Ağaç altında bir masa bulup oturuyoruz. Tekir, kalamar ve bira.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-MQacvsmAq7w/VMPNZmbbFRI/AAAAAAAAKC8/Nm0V-Vwl9L4/s1600/DSCF0218.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-MQacvsmAq7w/VMPNZmbbFRI/AAAAAAAAKC8/Nm0V-Vwl9L4/s1600/DSCF0218.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Skala Skamnias'ta yemek </span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-LkhB8S_BoG0/VMPNhmjaJWI/AAAAAAAAKDE/6nOUSgxxsBw/s1600/DSCF0222.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-LkhB8S_BoG0/VMPNhmjaJWI/AAAAAAAAKDE/6nOUSgxxsBw/s1600/DSCF0222.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Skala Skamnias'ta yemekten payını bekleyen kediler </span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-Z-CtnVuLejU/VMPNo-NdtsI/AAAAAAAAKDM/lnZXGQGZRB8/s1600/DSCF0225.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-Z-CtnVuLejU/VMPNo-NdtsI/AAAAAAAAKDM/lnZXGQGZRB8/s1600/DSCF0225.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Mandamadhos'ta vaftiz törenindeki aile yine karşımıza çıkıyor.</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-e8yyl8wE2eI/VMPNruqHoEI/AAAAAAAAKDU/DyHnDOQjpzI/s1600/DSCF0231.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-e8yyl8wE2eI/VMPNruqHoEI/AAAAAAAAKDU/DyHnDOQjpzI/s1600/DSCF0231.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Skala Skamnias'ta kilise ve ahtapotlar </span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-JWBh23X8zZQ/VMPNv53TH0I/AAAAAAAAKDc/iWUZ50zTdi8/s1600/DSCF0232.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-JWBh23X8zZQ/VMPNv53TH0I/AAAAAAAAKDc/iWUZ50zTdi8/s1600/DSCF0232.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-UGS-lNemK78/VMPN3HezFGI/AAAAAAAAKDs/lxo0AIyUPY4/s1600/DSCF0233.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-UGS-lNemK78/VMPN3HezFGI/AAAAAAAAKDs/lxo0AIyUPY4/s1600/DSCF0233.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-Mrk1AaNJDXU/VMPN0YmPveI/AAAAAAAAKDk/exTNMQA5DeQ/s1600/DSCF0237.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-Mrk1AaNJDXU/VMPN0YmPveI/AAAAAAAAKDk/exTNMQA5DeQ/s1600/DSCF0237.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Skala Skamnias'a veda </span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
Sırada herhalde Molivos (Mithimna) var artık. Sahile bakmadan, sadece önümüze bakarak gidersek belki bu kez Molivos'a gidebiliriz. Argenos ve Vanos üzerinden Molivos'a yaklaşıyoruz. Kale, önce aşağıda, kasabaya yaklaşınca ise yukarıda bütün heybetiyle görünüyor.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-g_KvsSnNtq8/VMPN-b5ySTI/AAAAAAAAKD0/4YyfMHH60yE/s1600/DSCF0249.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-g_KvsSnNtq8/VMPN-b5ySTI/AAAAAAAAKD0/4YyfMHH60yE/s1600/DSCF0249.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-W7bEah1y3zY/VMPODvM3mQI/AAAAAAAAKD8/BQFNEt5bJxg/s1600/DSCF0256.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-W7bEah1y3zY/VMPODvM3mQI/AAAAAAAAKD8/BQFNEt5bJxg/s1600/DSCF0256.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Molivos kalesi</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-la1zjwfgJIY/VMPOJuQwNJI/AAAAAAAAKEM/vpTseA5NOKw/s1600/DSCF0261.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-la1zjwfgJIY/VMPOJuQwNJI/AAAAAAAAKEM/vpTseA5NOKw/s1600/DSCF0261.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kaleden kuzeye, Molivos'a kuşbakışı</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-5HO2bT0CX7E/VMPOPQBVbJI/AAAAAAAAKEU/IG9SRuO74CA/s1600/DSCF0262.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-5HO2bT0CX7E/VMPOPQBVbJI/AAAAAAAAKEU/IG9SRuO74CA/s1600/DSCF0262.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kaleden güneybatıya, Petra yönüne bakış</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-OIj-g01L0-I/VMPOWID36PI/AAAAAAAAKEc/AnQbuS7YoiU/s1600/DSCF0263.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-OIj-g01L0-I/VMPOWID36PI/AAAAAAAAKEc/AnQbuS7YoiU/s1600/DSCF0263.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Molivos Kalesi</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-rZI1fJLYpf0/VMPOWe2ZBQI/AAAAAAAAKEg/7xVzRpnNorU/s1600/DSCF0264.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-rZI1fJLYpf0/VMPOWe2ZBQI/AAAAAAAAKEg/7xVzRpnNorU/s1600/DSCF0264.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-I9TNwLaE-1w/VMPOjWhkHJI/AAAAAAAAKEs/lWpH4m5n1Vc/s1600/DSCF0269.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-I9TNwLaE-1w/VMPOjWhkHJI/AAAAAAAAKEs/lWpH4m5n1Vc/s1600/DSCF0269.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-sZlaRzzE7ug/VMPOmqtI72I/AAAAAAAAKE0/4j0AHzRmOQQ/s1600/DSCF0272.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-sZlaRzzE7ug/VMPOmqtI72I/AAAAAAAAKE0/4j0AHzRmOQQ/s1600/DSCF0272.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-hBp9uVPD4_Y/VMPOovPDswI/AAAAAAAAKE8/p4JILolYzxA/s1600/DSCF0277.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-hBp9uVPD4_Y/VMPOovPDswI/AAAAAAAAKE8/p4JILolYzxA/s1600/DSCF0277.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-oHpDzL_ZiXQ/VMPO0QO-oFI/AAAAAAAAKFE/GA99csBdaow/s1600/DSCF0278.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-oHpDzL_ZiXQ/VMPO0QO-oFI/AAAAAAAAKFE/GA99csBdaow/s1600/DSCF0278.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-bJuNlJ6kkHo/VMPO5rMMTyI/AAAAAAAAKFU/1Uv68h9jA4k/s1600/DSCF0281.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-bJuNlJ6kkHo/VMPO5rMMTyI/AAAAAAAAKFU/1Uv68h9jA4k/s1600/DSCF0281.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
Şimdi bir sorunumuz var. Geçen sefer burya otobüs ile gelmiş, buradan Molivos'a yürüyerek inip bir sürü fotoğraf çekmiştik. Şimdi ise çekilecek bir sürü fotoğraf, inilecek yokuşlar, görülecek çok güzel evler var, ama bir de arabamız var. Ben kendimi feda ediyorum. Bir saat sonra aşağıda buluşmak üzere ayrılıyoruz. Ben kafede bir dondurma alıp ayaklarımı duvara uzatıor, denize, denizdeki motora ve sessizliğe bakıyorum uzun uzun.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-ywneY7SfPz0/VMPO0nAqZiI/AAAAAAAAKFI/YP_IGezJhNs/s1600/DSCF0297.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-ywneY7SfPz0/VMPO0nAqZiI/AAAAAAAAKFI/YP_IGezJhNs/s1600/DSCF0297.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
Bir saat sonra araba ile aşağı inip Skala Molivos'a inen yokuşta pek çok arabanın yaptığı gibi yolun kenarına arabayı bırakıyorum. Yürüyerek kasabaya iniyorum.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-HeRD0l05Kxc/VMPPAtA0oUI/AAAAAAAAKFc/dnazYag9FIc/s1600/DSCF0305.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-HeRD0l05Kxc/VMPPAtA0oUI/AAAAAAAAKFc/dnazYag9FIc/s1600/DSCF0305.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Molivos</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-wVwxiq820tY/VMPPCEXLaFI/AAAAAAAAKFk/LShZtTBlNSg/s1600/DSCF0309.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-wVwxiq820tY/VMPPCEXLaFI/AAAAAAAAKFk/LShZtTBlNSg/s1600/DSCF0309.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Molivos</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-LVdUuYFz7Ng/VMPPHl7fMxI/AAAAAAAAKFs/Q3YHtyOIcpo/s1600/DSCF0312.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-LVdUuYFz7Ng/VMPPHl7fMxI/AAAAAAAAKFs/Q3YHtyOIcpo/s1600/DSCF0312.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Molivos</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-fVd4JFFiS4s/VMPPO6vi0fI/AAAAAAAAKF4/7KcrU_odgkA/s1600/DSCF0313.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-fVd4JFFiS4s/VMPPO6vi0fI/AAAAAAAAKF4/7KcrU_odgkA/s1600/DSCF0313.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Molivos</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-prE9161uUlU/VMPPOxFObvI/AAAAAAAAKF0/VWk36gE8RYo/s1600/DSCF0318.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-prE9161uUlU/VMPPOxFObvI/AAAAAAAAKF0/VWk36gE8RYo/s1600/DSCF0318.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Molivos</span></td></tr>
</tbody></table>
Aşağısı çok renkli, zevkli, keyifli dükkanlar, restoranlar ve kafeler ile dolu. Masalar henüz tam dolmamış, ama sokaklar ve meydan kalabalık.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-3Zm_TfBnqis/VMPPYHFbsEI/AAAAAAAAKGE/0ODwC_t-dOw/s1600/DSCF0319.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-3Zm_TfBnqis/VMPPYHFbsEI/AAAAAAAAKGE/0ODwC_t-dOw/s1600/DSCF0319.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-tXGisMydarM/VMPPgS66B5I/AAAAAAAAKGU/KbknoQklqhA/s1600/DSCF0325.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-tXGisMydarM/VMPPgS66B5I/AAAAAAAAKGU/KbknoQklqhA/s1600/DSCF0325.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-T_5Tiw7V11Y/VMPPfArbFFI/AAAAAAAAKGM/aeX_FJd-PvU/s1600/DSCF0326.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-T_5Tiw7V11Y/VMPPfArbFFI/AAAAAAAAKGM/aeX_FJd-PvU/s1600/DSCF0326.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-lv9_Caus9vA/VMPPofmjyRI/AAAAAAAAKGc/vBm-sjw-3yE/s1600/DSCF0330.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-lv9_Caus9vA/VMPPofmjyRI/AAAAAAAAKGc/vBm-sjw-3yE/s1600/DSCF0330.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-df-c1PXppQY/VMPPsxLs18I/AAAAAAAAKGk/QstbmkfW7-Y/s1600/DSCF0341.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-df-c1PXppQY/VMPPsxLs18I/AAAAAAAAKGk/QstbmkfW7-Y/s1600/DSCF0341.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
Balıkçı barınağının mendireğine kadar yürüyüp bir kasabaya, bir denize bakıp dinleniyorum.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-SEbqqsp3kG4/VMPP1AujM0I/AAAAAAAAKGw/TQQo3VLA5aY/s1600/DSCF0346.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-SEbqqsp3kG4/VMPP1AujM0I/AAAAAAAAKGw/TQQo3VLA5aY/s1600/DSCF0346.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Molivos</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-nhz2Oc9dMjw/VMPP1C5l4LI/AAAAAAAAKGs/fXnqp8fkCrU/s1600/DSCF0350.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-nhz2Oc9dMjw/VMPP1C5l4LI/AAAAAAAAKGs/fXnqp8fkCrU/s1600/DSCF0350.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-fHMJ_8Abg64/VMPP-y1K-1I/AAAAAAAAKG8/0_QS13bibMw/s1600/DSCF0367.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-fHMJ_8Abg64/VMPP-y1K-1I/AAAAAAAAKG8/0_QS13bibMw/s1600/DSCF0367.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-DJ0fIf5x6-0/VMPQDDkJAAI/AAAAAAAAKHE/_vu_3UX6xr4/s1600/DSCF0369.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-DJ0fIf5x6-0/VMPQDDkJAAI/AAAAAAAAKHE/_vu_3UX6xr4/s1600/DSCF0369.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
Sonra yavaş yavaş geri dönüyorum. O sırada telefon çalıyor. Tamerler de yokuştalar. Onlarla birlikte bir kez daha Molivos'u keşfedip daha önce yer olmadığı için oturamadığım küçük bir kahvede boşalan bir masaya çöküyoruz hemen. Gelsin kahveler, biralar.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-hbQYPv0ya1A/VMPQD7a6eSI/AAAAAAAAKHM/BCi1pIrwhMQ/s1600/DSCF0376.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-hbQYPv0ya1A/VMPQD7a6eSI/AAAAAAAAKHM/BCi1pIrwhMQ/s1600/DSCF0376.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-uBPm2ygfHEc/VMPQK0MhgUI/AAAAAAAAKHU/5niPmUQcaBc/s1600/DSCF0381.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-uBPm2ygfHEc/VMPQK0MhgUI/AAAAAAAAKHU/5niPmUQcaBc/s1600/DSCF0381.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
Güneş ufka yaklaşmaya başlarken arabaya binip Petra'ya yola çıkıyoruz. Kafaya koymuştuk, Petra da görülecek. 15 dakikalık bir mesafede.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-vJPxGquTlVY/VMPQOLfxjvI/AAAAAAAAKHc/uJAdv85WJtM/s1600/DSCF0388.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-vJPxGquTlVY/VMPQOLfxjvI/AAAAAAAAKHc/uJAdv85WJtM/s1600/DSCF0388.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Petra</td></tr>
</tbody></table>
Petra da bir sahil kasabası. Güneş batmak üzere. Sahilde kimsecikler yok. Ama denize gireceğim bir kere. Sahilde giyinme kabinlerinden birinde iki gündür yanımda taşıdığım mayomu giyiyor ve aslanlar gibi denize giriyorum. Toplam 1 dakika sürüyor ama olsun, denize girdim. Çok soğuk. Sezon gerçekten bitmiş.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-PVgHIrVOypk/VMPQPqPHdZI/AAAAAAAAKHk/gVw_aOcqkBQ/s1600/DSCF0400.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-PVgHIrVOypk/VMPQPqPHdZI/AAAAAAAAKHk/gVw_aOcqkBQ/s1600/DSCF0400.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Petra</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-Jf0Q3qrV1yc/VMPQa_fR7pI/AAAAAAAAKHs/HvsXSWn1VXw/s1600/DSCF0403.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-Jf0Q3qrV1yc/VMPQa_fR7pI/AAAAAAAAKHs/HvsXSWn1VXw/s1600/DSCF0403.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Petra'nın dar sokakları</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-8OG5v6-SC2U/VMPQdyMHwNI/AAAAAAAAKH0/3UwBqGOrnc0/s1600/DSCF0404.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-8OG5v6-SC2U/VMPQdyMHwNI/AAAAAAAAKH0/3UwBqGOrnc0/s1600/DSCF0404.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Petra</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-OnFPfzidyic/VMPQeLyxivI/AAAAAAAAKH4/pqHES-yggt0/s1600/DSCF0410.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-OnFPfzidyic/VMPQeLyxivI/AAAAAAAAKH4/pqHES-yggt0/s1600/DSCF0410.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Petra'da küçük bir kilise</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-oDkwUBzW4n8/VMPQpQety0I/AAAAAAAAKIE/ajrsa6rmvmU/s1600/DSCF0414.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-oDkwUBzW4n8/VMPQpQety0I/AAAAAAAAKIE/ajrsa6rmvmU/s1600/DSCF0414.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Petra Kalesi</span></td></tr>
</tbody></table>
Zorlayarak kaleye çıkarıyorum milleti. Aşağıdan bakınca gün sonu yorgunluğu ile merdivenler bin tane falan gözüküyor gözümüze ama 5 dakika sonra yukarıdayız.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-gQD2rEG9xKk/VMPQyW3j0aI/AAAAAAAAKIU/qt0zZjZ0rSQ/s1600/DSCF0417.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-gQD2rEG9xKk/VMPQyW3j0aI/AAAAAAAAKIU/qt0zZjZ0rSQ/s1600/DSCF0417.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-OUkRf4buP3Y/VMPQtF9FHVI/AAAAAAAAKIM/8FH2ei6DP5A/s1600/DSCF0419.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-OUkRf4buP3Y/VMPQtF9FHVI/AAAAAAAAKIM/8FH2ei6DP5A/s1600/DSCF0419.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Petra Kalesi</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-10F491FZUlQ/VMPQ3Me_4sI/AAAAAAAAKIc/a7YQqFpDnf8/s1600/DSCF0424.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-10F491FZUlQ/VMPQ3Me_4sI/AAAAAAAAKIc/a7YQqFpDnf8/s1600/DSCF0424.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Petra Kalesi</span></td></tr>
</tbody></table>
İçeri giremiyoruz. Küçük terastan şehir manzarasına bakıp fotoğraf çekip aşağı iniyoruz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-0sSlio-L2Xc/VMPQ42xrsZI/AAAAAAAAKIk/47jpQxzG5E8/s1600/DSCF0448.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-0sSlio-L2Xc/VMPQ42xrsZI/AAAAAAAAKIk/47jpQxzG5E8/s1600/DSCF0448.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
Artık yola çıkma zamanı. Midilli'ye Kalloni üzerinden 60 km.lik yolumuz var.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-G_7RezaQ-IE/VMPRETmqvII/AAAAAAAAKIs/nT9YlXd87Io/s1600/DSCF0449.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-G_7RezaQ-IE/VMPRETmqvII/AAAAAAAAKIs/nT9YlXd87Io/s1600/DSCF0449.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
Bu akşam daha keyifli bir restoranda yemek yeme niyetindeyiz. Yine aç değiliz ama daha önceki gezimizde de bize tavsiye edilen, Ermou caddesi'ne çıkan ara sokaklardan birisi üzerindeki restorana gidiyoruz, ama yer bulmak ne mümkün. Tek bir masa var boş olan, onun da üzerinde rezerve yazısı var. Restoran sahibi hanım, uzun bir telefon konuşması sonrasında o masayı bize veriyor.Oturuyor ve siparişimizi veriyoruz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-HZOIewhoZIc/VMPRE-Hel6I/AAAAAAAAKIw/AyD32ic9CLw/s1600/DSCF0450.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-HZOIewhoZIc/VMPRE-Hel6I/AAAAAAAAKIw/AyD32ic9CLw/s1600/DSCF0450.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-6-UkEbdjUsY/VMPRFgRtshI/AAAAAAAAKI8/r8ofLzF5XLY/s1600/DSCF0451.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-6-UkEbdjUsY/VMPRFgRtshI/AAAAAAAAKI8/r8ofLzF5XLY/s1600/DSCF0451.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-NoDbk2i7iJQ/VMPRRFtGZJI/AAAAAAAAKJE/EO9xnHI-Yj4/s1600/DSCF0452.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-NoDbk2i7iJQ/VMPRRFtGZJI/AAAAAAAAKJE/EO9xnHI-Yj4/s1600/DSCF0452.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
Önce yandaki masadan bir bey, kalkıp yanımız kadar geliyor ve "siz Tayfun Güler değil misiniz?" diyor. Evet, benim. Kendisi de bir gezgin korsan imiş. Benim yelken yazılarımdan cesaret alarak benim gibi bu işlere çok sonradan başlayan sade vatandaşlar gibi ailesi ile yelken yapan denizci arkadaşlarımızdan birisi. Bana teşekkür ediyor, mutlu oluyorum.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-dKXvwNmTlS0/VMPRTCB5XLI/AAAAAAAAKJM/KpYLn_nOBgA/s1600/DSCF0454.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-dKXvwNmTlS0/VMPRTCB5XLI/AAAAAAAAKJM/KpYLn_nOBgA/s1600/DSCF0454.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
Beş dakika sonra bu kez yan masamıza yıllardır görmediğim Erkan Tomatır ve eşi geliyor. Hasret gideriyoruz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-a9XRRFBjh1M/VMPRTSQcwyI/AAAAAAAAKJQ/3_CH2UWB7R8/s1600/DSCF0457.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-a9XRRFBjh1M/VMPRTSQcwyI/AAAAAAAAKJQ/3_CH2UWB7R8/s1600/DSCF0457.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
Çok mırmır bir kediyi uzun uzun seviyorum yemekler gelene kadar. Ancak garson kız kedinin kuyruğuna ayakkabısı ile basınca bir kedinin ne kadar yükseğe zıplayabildiğini, aynı anda hem garsonun kalçasını ısırmayı hem de bana tırmık atmayı başarabildiğini görüp kolumdaki sızısı giderek artan tırmık izlerinin acısı ile ilişkimizi sonlandırıyorum. Bu akşamki yemek daha keyifli. Yürüyerek geri dönüp yatıyoruz. Çok ufak ve kötü yataklarımıza rağmen beş dakika içinde uyuyakalıyoruz.<br />
<br />
<b>6 Ekim 2014, Pazartesi</b><br />
Bugün adada son günümüz. Yakın bir mesafeye gideceğiz: Plomari'ye.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-Lf21Ecc-qOc/VMTCBHh0Y8I/AAAAAAAAKKQ/DZwh9nw-Asc/s1600/DSCF0466.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-Lf21Ecc-qOc/VMTCBHh0Y8I/AAAAAAAAKKQ/DZwh9nw-Asc/s1600/DSCF0466.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
Yol üzerindeki plajlardan birisine şöyle bir göz atıp yola devam ediyoruz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-fINQT7nS-Q0/VMTCAJ7CdWI/AAAAAAAAKKI/gZzOXBcUd_k/s1600/DSCF0472.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-fINQT7nS-Q0/VMTCAJ7CdWI/AAAAAAAAKKI/gZzOXBcUd_k/s1600/DSCF0472.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
Yol üzerinde Varvagianni Uzo Fabrikasına sokuyor Tamer bizi. Uzun uzun anlatıyor genç bir arkadaş uzonun nasıl yapıldığını bize. Şirket, 1860'larda kurulmuş. Kuran kişi Rusya'nın Odesa şehrinden göçeden Efstathios I. Varvagiannis. Bizden sonra gelen kalabalık bir grup, bu saatte uzoların tadına bakıyor, ama biz tadına bakmadan bir kaç şişe uzo alıp yola koyuluyoruz.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-SSSf04Ip1q8/VMTB9tA-ziI/AAAAAAAAKKA/knOCRWcYQzc/s1600/DSCF0483.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-SSSf04Ip1q8/VMTB9tA-ziI/AAAAAAAAKKA/knOCRWcYQzc/s1600/DSCF0483.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Varvagianni Uzo Fabrikası</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-gZO9eRpn72s/VMTCNCgkYYI/AAAAAAAAKKY/isydyLrgmx0/s1600/DSCF0484.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-gZO9eRpn72s/VMTCNCgkYYI/AAAAAAAAKKY/isydyLrgmx0/s1600/DSCF0484.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-8bGDhayI54I/VMTCS8ejusI/AAAAAAAAKKg/1t8_V6ZNrs4/s1600/DSCF0486.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-8bGDhayI54I/VMTCS8ejusI/AAAAAAAAKKg/1t8_V6ZNrs4/s1600/DSCF0486.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-jumL5fLhLUk/VMTCS2qVUXI/AAAAAAAAKKk/oXP-75aKqyM/s1600/DSCF0487.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-jumL5fLhLUk/VMTCS2qVUXI/AAAAAAAAKKk/oXP-75aKqyM/s1600/DSCF0487.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-BdAVoGOkm0o/VMTCeRHRbjI/AAAAAAAAKKw/mWBJ9mLoiFY/s1600/DSCF0488.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-BdAVoGOkm0o/VMTCeRHRbjI/AAAAAAAAKKw/mWBJ9mLoiFY/s1600/DSCF0488.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
Bir saatlik bir yolumuz var Plomari'ye. Plomari, adanın en güneyinde yer alıyor. Ghera Körfezi ile Kalloni Körfezi arasındaki yarımadanın güneyinde. Arabayı park ediyoruz. Guletler ve yelkenli tekneler ile balıkçı tekneleri karşılıyor bizi limanda.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-lDUc-etnQls/VMTChN1PnQI/AAAAAAAAKK4/l8eGbEdaOLQ/s1600/DSCF0490.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-lDUc-etnQls/VMTChN1PnQI/AAAAAAAAKK4/l8eGbEdaOLQ/s1600/DSCF0490.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-H9fkF4SnDKo/VMTCkCcPEDI/AAAAAAAAKLA/z5cEqmyT5_M/s1600/DSCF0492.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-H9fkF4SnDKo/VMTCkCcPEDI/AAAAAAAAKLA/z5cEqmyT5_M/s1600/DSCF0492.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: small; text-align: start;">Plomari</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-AKOfm1LbtJQ/VMTCy6Qy6VI/AAAAAAAAKLM/2BIhpHrKExA/s1600/DSCF0496.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-AKOfm1LbtJQ/VMTCy6Qy6VI/AAAAAAAAKLM/2BIhpHrKExA/s1600/DSCF0496.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: small; text-align: start;">Plomari</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-zUM8zCleMOY/VMTC3tWG-YI/AAAAAAAAKLY/NtRI4gLH2oA/s1600/DSCF0508.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-zUM8zCleMOY/VMTC3tWG-YI/AAAAAAAAKLY/NtRI4gLH2oA/s1600/DSCF0508.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: small; text-align: start;">Plomari</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-03PSn1t9Mwc/VMTCyD6s6TI/AAAAAAAAKLI/C0VptDTXLmU/s1600/DSCF0539.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-03PSn1t9Mwc/VMTCyD6s6TI/AAAAAAAAKLI/C0VptDTXLmU/s1600/DSCF0539.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: small; text-align: start;">Plomari</span></td></tr>
</tbody></table>
Plomari, tam bir hayal kırıklğı. Hiç bir şey yok ilgimizi çekecek. Arabaya binip kös kös geri dönüyoruz. Papados civarında doğru yola girmeyi başaramayınca sahil yoluna giriyoruz ve yılbaşı gezisinde bir tekne ile karşıya geçtiğimiz kasabaya giriyoruz: Perama. Biraz nefes alıp tuvalet ihtiyacımızı gidip sahilden Midilli'ye yola koyuluyoruz.<br />
<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-5ITIsuuyqZg/VMTDAypaBzI/AAAAAAAAKLo/5dDdie4UmJM/s1600/DSCF0544.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-5ITIsuuyqZg/VMTDAypaBzI/AAAAAAAAKLo/5dDdie4UmJM/s1600/DSCF0544.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Perama</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-MrGcszmtlag/VMTC-WoD04I/AAAAAAAAKLg/vYSPBur3TQU/s1600/DSCF0550.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-MrGcszmtlag/VMTC-WoD04I/AAAAAAAAKLg/vYSPBur3TQU/s1600/DSCF0550.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Perama'dan karşıda, Skala Loutron'un görünüşü. Orada keyifli bir balık restoranı mevcut.</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-kmPVPA2Tug0/VMTDHCXnOMI/AAAAAAAAKLw/5eTnbgIrqpQ/s1600/DSCF0551.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-kmPVPA2Tug0/VMTDHCXnOMI/AAAAAAAAKLw/5eTnbgIrqpQ/s1600/DSCF0551.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Perama</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-JmPdGoS0utg/VMTDKj1jmdI/AAAAAAAAKL4/J-4zpgM8nK8/s1600/DSCF0578.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-JmPdGoS0utg/VMTDKj1jmdI/AAAAAAAAKL4/J-4zpgM8nK8/s1600/DSCF0578.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Ghera Körfezi'nin batısındaki sahil yolu</td></tr>
</tbody></table>
Perama'da acıkmamıştık. Ama öğle yemeğini Midilli'de yemek de istemiyoruz. Benim ricam üzerine Panaghiouda'ya kadar gidiyoruz.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-5CX9cLl64SI/VMTDSGGGT2I/AAAAAAAAKMA/R-mRHZ-jkG8/s1600/DSCF0601.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-5CX9cLl64SI/VMTDSGGGT2I/AAAAAAAAKMA/R-mRHZ-jkG8/s1600/DSCF0601.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Bir kez daha Panaghiouda</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-5yfIbG8UkQM/VMTDZzp3tNI/AAAAAAAAKMM/tR9ctCpSzOo/s1600/DSCF0606.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-5yfIbG8UkQM/VMTDZzp3tNI/AAAAAAAAKMM/tR9ctCpSzOo/s1600/DSCF0606.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
Yılbaşı yemeğini yediğimiz restoranın sahildeki masalarında, güneşin kızgın ışıklarından kaçmak için biraz gerideki sandalyelere oturarak günün son yemeğini yiyoruz ev şarabı eşliğinde, kedi ve köpeklerle birlikte.<br />
Sonra tekrar Midilli. Arabayı teslim edip kısa bir Ermou gezisi yapıyoruz. Yine kimsecikler yok, bütün dükkanlar kapalı.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-piETtom6HGU/VMTDZfjYIHI/AAAAAAAAKMI/-Vs1OS3sWco/s1600/DSCF0622.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-piETtom6HGU/VMTDZfjYIHI/AAAAAAAAKMI/-Vs1OS3sWco/s1600/DSCF0622.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-w56BJ3RzwsM/VMTDd7s-kUI/AAAAAAAAKMY/uCdJg0QzPnM/s1600/DSCF0630.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-w56BJ3RzwsM/VMTDd7s-kUI/AAAAAAAAKMY/uCdJg0QzPnM/s1600/DSCF0630.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Mitilini</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-N4ie6p5aglk/VMTDlRplwmI/AAAAAAAAKMg/_UESSY5HI0g/s1600/DSCF0631.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-N4ie6p5aglk/VMTDlRplwmI/AAAAAAAAKMg/_UESSY5HI0g/s1600/DSCF0631.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Mitilini</span></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-J-01qd6wrLI/VMTDpP0OXZI/AAAAAAAAKMo/yzNn2d1AB5s/s1600/DSCF0655.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-J-01qd6wrLI/VMTDpP0OXZI/AAAAAAAAKMo/yzNn2d1AB5s/s1600/DSCF0655.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Ermou Caddesi</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-yMT2Sv1pgms/VMTDtjxno0I/AAAAAAAAKMw/LVwj3GYMACo/s1600/DSCF0659.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-yMT2Sv1pgms/VMTDtjxno0I/AAAAAAAAKMw/LVwj3GYMACo/s1600/DSCF0659.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: 12.8000001907349px;">Ermou Caddesi</span></td></tr>
</tbody></table>
Sonunda feribot saatimiz geliyor, gümrükten geçip feribota oturuyoruz. Bu kez saatinde kalkıyor feribot. Midilli'ye herhalde bu kez kesin olarak hoşçakal deyip sessizliğe bürünüyoruz. Feribotta satılan Mhytos biralar bile sessizliğimizi bozmuyor.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-EB0W6gpA0_E/VMTDvPjo6EI/AAAAAAAAKM4/01VBLkGx_K0/s1600/DSCF0672.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-EB0W6gpA0_E/VMTDvPjo6EI/AAAAAAAAKM4/01VBLkGx_K0/s1600/DSCF0672.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Midilli'ye veda</td></tr>
</tbody></table>
<b><br /></b>Tayfun Gülerhttp://www.blogger.com/profile/15895150340376020508noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5142228431658330942.post-74110201271853248092014-10-03T19:54:00.001+03:002014-10-19T23:04:34.269+03:00WAHOO<b>(6-12 Eylül 2014, Gökova Yelken Seyrimiz)</b><br />
<br />
Bu yılın 2. yelken haftası, Banu-Ahmet, Ümit ağabey, Suat ve ilk defa bizimle yelkene gelecek olan eşi Ferah'tan oluşan ekibimiz ile 6-12 Eylül 2014 haftasında gerçekleşmek üzere tasarlandı. Önce Ferah'tan soru işaretleri, sonra kesin "evet" yanıtı geldi. Ardından sevgili Ahmet'in yapmak zorunda kaldığı bir ameliyatı nedeniyle aramıza katılamayacağını bildirdiği son hafta, içimiz buruldu. Sonra eşini yalnız bırakmak istemeyen Banu'nun da katılamayacağını bildirmesi üzerine toplam 5 kişi ile gerçekleşti. Banu'nun çarşamba günü aramıza katılabilmesi ile de 6 kişi olarak tamamlandı.<br />
<br />
Bu seneki teknemizi, geçen sene Gökova Körfezi'nde dolaşırken bir gece konakladığımız ve hayran olduğumuz Karacasöğüt'te Haluk Karamanoğlu'nun <a href="http://www.globalcharter.net/tr/">Global Sailing</a> isimli tesisinden kiraladık. 47 feetlik bir Harmony.<br />
<br />
Cumartesi sabahı Pegasus'un 08.55 uçağı ile Dalaman'a uçuyoruz. Uçakta Suat ve Ferah, 1A ve 1B koltuklarındalar. Biz de 5. koltukta. Sonra ağırlık oluşturdukları için Suat ve Ferah'ı ön koltuklardan kaldırıp en arkaya oturttuklarını öğreniyorum, indiğimizde.<br />
<br />
Bavullar bu kez çok bekletmiyor bizi. Kapıda transfer için bekleyen Global Sailing'te sevgili Didem'in göndermiş olduğu Barbaros Bey'i de biz bekletmiyoruz. Bir Vito minibüs ile bir buçuk saat süren bir yolculuk sonrasında Karacasöğüt'te Glabola Sailing'e ulaşıyoruz. Hava sıcak ve rutubetli. Bavullarımızı hemen alıp tekneye götürüyorlar. Biz, hemen tesise yakın, Suat'ın tavsiye ettiği bir markete gidiyoruz alışveriş için. Alışverişin bir kısmını Didem hanım önceden halletmişti. Söğüt Market'te aradığımız her şeyi buluyoruz. Sadece taze nane yok, onu da bahçeden toplayıp getiriyorlar. Bir de ev yapımı reçel koyuyorlar torbalardan birinin içine.<br />
<br />
Aynı minibüse yükleyip tekneye dönüyoruz. El arabası ile nevale tekneye götürülürken ben, tekne devir işlemleri için Didem Hanım'ın ofisine çıkıyorum. Bir miktar depozit bıraktıktan sonra teknenin belgeleri ile birlikte tekneye gidiyoruz.<br />
<br />
"Wahoo" teknemizin adı. Tertemiz. Özenle yerleştirilmiş her türlü malzeme. Kuzinede şarap kadehleri ve kahve fincanları bulmak bizi mutlu ediyor. Havuzlukta koltuk altında halatlar obsesif bir titizlikte yerleştirilmiş. Kaç metre, hangi renkte halatın olduğu bir kağıda yazılmış ve koltuk kapağının altına yapıştırılmış. Brifing bir saat kadar sürüyor. Hiç tanımadığım bir tekne. Biraz tedirgin oluyorum. Bir an önce de iskeleden ayrılmak istiyorum.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-Bbn7OxVGk_M/VDpq8tallqI/AAAAAAAAJ24/qR2R8nwoUXk/s1600/IMG_0368.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-Bbn7OxVGk_M/VDpq8tallqI/AAAAAAAAJ24/qR2R8nwoUXk/s1600/IMG_0368.JPG" height="240" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Wahoo (S/Y)</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
Dümeni yerine takıp motoru çalıştırıyoruz. Koltuk halatlarımızı bırakmadan önce iskelemizdeki tekneden Knidos'taki Minik'e götürmek üzere selam alıyoruz.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-usL3O8jDSJg/VC7QzWrDD-I/AAAAAAAAJzo/xIyXT6F5tQM/s1600/DSCF9384.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-usL3O8jDSJg/VC7QzWrDD-I/AAAAAAAAJzo/xIyXT6F5tQM/s1600/DSCF9384.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Karacasöğüt</td></tr>
</tbody></table>
Koydan çıkar çıkmaz ciddi bir rüzgar ile karşılaşıyoruz. Löngöz'e kadar gideceğiz. Hava 25 knot civarında esiyor. 1. camadanda ana yelkeni açmaya çalışıyoruz ama, anayelkenin güngörmez yakasını germeyi bir türlü başaramıyoruz. Camadan halatları ile boğuşmak yerine tekrar yelkeni indirip motor seyri ile bir saat kadar sonra Löngöz'ün güvenli ve sakin sularına giriyoruz.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-fFb0cVHaO7I/VC7TVyhHI8I/AAAAAAAAJ0M/K_QPJXCm6dM/s1600/02.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-fFb0cVHaO7I/VC7TVyhHI8I/AAAAAAAAJ0M/K_QPJXCm6dM/s1600/02.jpg" height="211" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Löngöz</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-bJuRC_4aJ8o/VC7RxQXthhI/AAAAAAAAJzw/fSwh6pPJcXw/s1600/DSCF9387.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-bJuRC_4aJ8o/VC7RxQXthhI/AAAAAAAAJzw/fSwh6pPJcXw/s1600/DSCF9387.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Löngöz</td></tr>
</tbody></table>
Geçen senekinin aksine bu kez koyun doğu yakasına demir atıyoruz. Geçen seneki demir kabusumuzdan sonra çok tedirginiz ancak demir hemen tutuyor. Rüzgarla boğuşarak kıçımızı kıyıya yaklaştırıyoruz ama kaloma miktarını beğenmiyoruz, bira yakına demir atmışız. Toplayıp biraz daha ileri atıyoruz demiri, yine tutuyor. Kıyıya iyice sokuluyoruz. Derinlik 5-6 metre. Koltuk halatı bağlama görevi Suat'ın sağolsun. Uzun koltuk halatı bulamıyoruz havuzluktaki dolaplarda. Bir tane naylon halat var, uzun. Onu kullanmaya karar veriyoruz. Haftanın ilk koltuk halatlarını bağlamak üzere kendini suya bırakıyor Suat. Önce rüzgarüstü, sonra da rüzgaraltı halatlarımızı bağlıyor. Denize girmek artık serbest.<br />
<br />
Suat ile mataforadaki botu indirip koyun içerilerindeki topuğa kadar kürek çekiyoruz. Bot büyük ama çok hafif.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-gUgCTbZThC4/VC7TAa2Gl4I/AAAAAAAAJ0E/2OJ78vz9k5M/s1600/DSCF9399.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-gUgCTbZThC4/VC7TAa2Gl4I/AAAAAAAAJ0E/2OJ78vz9k5M/s1600/DSCF9399.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Wahoo, Löngöz'de</td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-o6ztCuwj4HA/VC7Tt__tAvI/AAAAAAAAJ0U/WigsFpMzsOU/s1600/DSCF9401.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-o6ztCuwj4HA/VC7Tt__tAvI/AAAAAAAAJ0U/WigsFpMzsOU/s1600/DSCF9401.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
Dönüş sonrası Happy Hour içkilerimiz Ümit ağabeyden. Bu sefer sevgili Ahmet'in cin toniklerini Ümit Ağabey hazırlıyor. Bir ara bir bakıyoruz ki teknenin kıçında koca bir makara üzerinde metrelerce uzunluğunda kırmızı koltuk halatı var kolayca kullanmamız ve sonrasında işimiz bittiğinde kolayca geri sarmamız için bizi bekleyen. Gariptir ki hem Suat, hem de ben tekneyi teslim alırken bu halatı görmüşüz. :(<br />
<br />
Uzun soluklu bir sohbet, yemek hazırlığı ile bölünüyor. Bu akşam tavuk nagetler kızartılıyor, yanına makarna ve salat. Şarabımız ve rakımız var. Niyetimiz de var, ancak gitar çalacak gücü toplayamadan sızıyorum havuzlukta. Suat ile Ferah baş kamarada, Esma ve Ümit ağabey kıç kamaralarda, ben her zamanki gibi havuzlukta, koltukta. Misler gibi uyuyorum, defalarca uyanmama rağmen.<br />
<b><br /></b>
<b>7 Eylül 2014, Pazar</b><br />
<br />
Bu sabah, geç kalkış ve keyifli bir pazar kahvaltısı planlamıştık. Bugün için gideceğimiz yer çok uzak değil. Çökertme'de kalacağız bu akşam. 15-16 millik yolumuz olacak bugün. Kimseler uyanmadan ben botla koyun içinde biraz gezinip bu güzelliğin tadını çıkarıyorum bolca.<br />
<br />
Ferah'ın yelkenli bir teknede güne ilk uyanışı. Yüzerek koyun sonuna kadar gidip gözden kayboluyor. Kahvaltı hazırlanıyor. Misler gibi kokan zengin soframıza yetişiyor Ferah. Bulaşıklar, Löngöz'den çıkışa bırakılıyor. Kahvaltı sonrası dinlenme. Bir beyaz gulet giriyor koya. İçinde 20-30 adet hanım yolcu. Mürettebat ölmeden cennete gitmiş Suat'a göre.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-iT1zpPkgGpo/VDgul7LXeAI/AAAAAAAAJ0k/mOYGvQmRuXo/s1600/DSCF9465.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-iT1zpPkgGpo/VDgul7LXeAI/AAAAAAAAJ0k/mOYGvQmRuXo/s1600/DSCF9465.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
Öğlene doğru ayrılıyoruz Löngöz'den. Bulaşıklar yıkanana kadar sabredip sonra yelken açıyoruz. 2.5-3 saat kadar sonra Çökertme'deyiz. Geçen sene bu koya bir girip çıkmıştık sadece. Önce Çökertme Restoran'ı arıyorum telefonla. Cevap veren olmayınca Rose Mary Restoran'ı arıyorum. Hemen bir bot gönderip bizi karşılıyorlar. Bir kişi de tekneye çıkıp tonoz işini hallediyor.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-0vYkVow_qAc/VDgwkRne80I/AAAAAAAAJ0w/IfVo5xfToT4/s1600/DSCF9476.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-0vYkVow_qAc/VDgwkRne80I/AAAAAAAAJ0w/IfVo5xfToT4/s1600/DSCF9476.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Çökertme</td></tr>
</tbody></table>
Hava rüzgarlı ve biraz bulutlu. Ancak denize girmemize engel değil. Ferah Löngöze kadar bir yüzüp geri geliyor neredeyse.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-ZJIaZv2lDyc/VDgw6zJkKLI/AAAAAAAAJ04/5j6L-SZtNOo/s1600/DSCF9481.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-ZJIaZv2lDyc/VDgw6zJkKLI/AAAAAAAAJ04/5j6L-SZtNOo/s1600/DSCF9481.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
Önce bir bira sonra yine cin tonik. Ama bu kez bir kadeh.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-YQE9ckZ3m0Y/VDgx8bkAZlI/AAAAAAAAJ1E/8nfvrkryKSw/s1600/DSCF9492.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-YQE9ckZ3m0Y/VDgx8bkAZlI/AAAAAAAAJ1E/8nfvrkryKSw/s1600/DSCF9492.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
Akşam yemeği için masamız hazır. Keyifli bir akşam yemeği. Bir papağının masamızı ziyareti. Salsa yapan bir genç çift. Çok geçe kalmadan tekneye dönüş. Bu akşam bolca gitar ve müzik var. Sabah yedide hareket etmeyi kararlaştırıp yataklarımıza çekiliyoruz. Ben yine havuzluktayım.<br />
<br />
<b>8 Eylül 2014, Pazartesi</b><br />
Sabah yedide Ümit ağabey ve Suat hazır. Suyumuzu doldurup yola çıkmamız yediyi geçmiyor. 35 millik bir yolumuz var bugün, rotamız Knidos. Biz, Esma ile ilk defa göreceğiz Knidos'u.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dx1EDoMgTiZmbYahhSlm6Or-qH2cwZIVDXQRVakulG7265DvMlOWa6ajoVnoWGPBt9nDKX7BnG4afggmRJmxw' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<br />
Sakin denizde keyifli bir kahvaltı sonrası motorla usul usul gidiyoruz körfezin girişine doğru. Saat 10 gibi rüzgarın biraz kendini göstermesi üzerine yelkenleri açıveriyoruz. 8-10 knot rüzgarla Wahoo 6 knot hız yapıyor uyduya göre.<br />
<br />
Körmen limanından çıkan feribot pupamızdan geçip gidiyor. Ferah'ın aralıklı olarak dümen tuttuğu bir gün bugün.<br />
Sonunda Knidos feneri görünüyor uzaktan. Sonra da yakından.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-4N5HmOUkDs0/VDg0LO2GLuI/AAAAAAAAJ1Q/3-3V_mHKxPo/s1600/2.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-4N5HmOUkDs0/VDg0LO2GLuI/AAAAAAAAJ1Q/3-3V_mHKxPo/s1600/2.jpg" height="175" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Knidos Feneri</td></tr>
</tbody></table>
Önce iskelemize dönüp apaz ile seyredip sonra da geniş bir daire çizip Yeni Liman'a dönüp motor çalıştırıp yelkenlerimizi indiriyoruz. Limana girerken iskelemizde kalan buruna yakın geçmemiz, sancağımızdaki eski mendireğin su altında uzanan kalıntılarından uzak kalmamız gerekiyor. Belediyenin iskelesinde yer var. Demiri ile boğuşmakta olan bir yelkenlinin işi uzayınca biz de diğer taraftaki boşa yere demir atıp rüzgarla ve tornistanda iskeleye çeken kıçımızla uğraşarak sonunda iskeleye kıçtan kara bağlanıyoruz. Bağlanma ve su, 50 TL. Suyu tekneyi yıkamak için kullanmak da yasak.<br />
Biraz deniz, biraz yeni gelen teknelerin bağlanmasına yardım. Sonra antik şehrin gezilmesinde sıra. Hava sıcak, henüz saatler öğlen sonrası ama Suat ve Esma ile ben kararlıyız şehri keşfetmeye.<br />
<br />
İyi ki de kararlıyız. Giriş ücretini verdikten sonra içeride bayağı zaman geçiriyor, bolca fotoğraf çekecek sahne buluyoruz. Antik şehrin kendisi bir yandan, denizin ve fenerin manzarası bir yandan. Ben çok beğeniyor ve mutlu oluyorum.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-9GB4u8On2g0/VDg3Kh0kOII/AAAAAAAAJ1c/QNIQAxVCdnw/s1600/DSCF9571.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-9GB4u8On2g0/VDg3Kh0kOII/AAAAAAAAJ1c/QNIQAxVCdnw/s1600/DSCF9571.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-mWS1JbKujI8/VDg3kiuV6cI/AAAAAAAAJ1s/4e0uCVwKauU/s1600/DSCF9606.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-mWS1JbKujI8/VDg3kiuV6cI/AAAAAAAAJ1s/4e0uCVwKauU/s1600/DSCF9606.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
Daha yukarılarda bolca rüzgar, biraz evvel demirlediğimiz koya şöyle bir süreliğine uzaklardan bakan bilmem kaç feetlik koca yelkenlinin Knidos Feneri'ni geçişi, bir helikopter (ki küçük bir Cruise yavrusu gibi Yeni Limana'a bir göz atmak üzere duran gemiciğe inmiş ve yolcusunu alıp kalkmış meğerse), feneri ve denizi seyretmeye gelen bir kaç turist ve dönüş yolunda da bolca keçi var.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-O8KkwSEDO3Y/VDg4mZa88zI/AAAAAAAAJ10/1RRJxSP4BkA/s1600/DSCF9624.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-O8KkwSEDO3Y/VDg4mZa88zI/AAAAAAAAJ10/1RRJxSP4BkA/s1600/DSCF9624.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-lVUZ4NwRMFY/VDg46t49FyI/AAAAAAAAJ18/wQlSX_ZbYZk/s1600/DSCF9660.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-lVUZ4NwRMFY/VDg46t49FyI/AAAAAAAAJ18/wQlSX_ZbYZk/s1600/DSCF9660.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/--vNHOnK3co4/VDg5Ok3JdAI/AAAAAAAAJ2E/Dqr5fJvYCbI/s1600/DSCF9673.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/--vNHOnK3co4/VDg5Ok3JdAI/AAAAAAAAJ2E/Dqr5fJvYCbI/s1600/DSCF9673.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-kwIZHX-c-v4/VDg5REbhBuI/AAAAAAAAJ2M/v78O-WE7Pq0/s1600/DSCF9676.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-kwIZHX-c-v4/VDg5REbhBuI/AAAAAAAAJ2M/v78O-WE7Pq0/s1600/DSCF9676.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-uEX_30zbpoE/VDg50TNLJ4I/AAAAAAAAJ2g/nHPWGcgpvVg/s1600/DSCF9683.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-uEX_30zbpoE/VDg50TNLJ4I/AAAAAAAAJ2g/nHPWGcgpvVg/s1600/DSCF9683.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-o5kKtdz9pGQ/VDg59FDguTI/AAAAAAAAJ2o/_WviQ09ONNs/s1600/03.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-o5kKtdz9pGQ/VDg59FDguTI/AAAAAAAAJ2o/_WviQ09ONNs/s1600/03.jpg" height="176" width="320" /></a></div>
<br />
<br />
Sonra biraz daha deniz, bira ve Happy Hour. Akşam yemeği için 2,5 kg kadar tekir ayırttık. Hava kararırken restorana çıkıyoruz. Dolunay yavaşça tepelerin arkasından yükselip kendini gösteriyor.<br />
Şarap, rakı, bitirilemeyen tekir, bolca sohbet sonrası tekneye dönüyoruz. Hala gitar çalıp şarkı söyleyecek güç bulabiliyorum kendimde.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-7fomAiYcw94/VDprtHYGIaI/AAAAAAAAJ3A/2zrA_7b-NFs/s1600/SAM_0330.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-7fomAiYcw94/VDprtHYGIaI/AAAAAAAAJ3A/2zrA_7b-NFs/s1600/SAM_0330.JPG" height="213" width="320" /></a></div>
<br />
Sonrasında bu antik şehrin büyülü atmosferi ve dolunayın ninnisi ile uykuya dalıyoruz nihayet.<br />
<br />
<b>9 Eylül 2014, Salı</b><br />
Bugün yolumuz uzun, Büyük Çatı'ya kadar gideceğiz. 40 millik bir yol. Yedide harekete hazırız. Su almayı beceremedik, Hortumumuz yetmedi. Motor çalıştırıp koltuk halatlarını alıyoruz, demiri de toplayıp Knidos Büyük Liman arkamızda kalıyor.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-E0G7TiCZRig/VDpwlsUq7sI/AAAAAAAAJ3Q/2n48aIjAllY/s1600/DSCF9699.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-E0G7TiCZRig/VDpwlsUq7sI/AAAAAAAAJ3Q/2n48aIjAllY/s1600/DSCF9699.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
Denize çıkar çıkmaz çırpıntılı bir deniz kendini gösteriyor ancak Knidos Feneri'ni döner dönmez rüzgar kalıyor. İlk hedefimiz Mersincik. Orada kahvaltı edeceğiz.<br />
Bir buçuk saat kadar sonra Mersincik'teyiz. Hemen koya girişte küçücük bir koy daha var sancağımızda. Bir iki tane tekne gecelemiş bu koyda. Koyun ortasına demiri bırakıyoruz 5-6 metreye. Motor stop, denize girmek serbest. Ferah çıkıyor başkamaradan. Henüz ziyaret edemediğimiz baş kamarada motor gürültüsü ve seyir esnasında bile uyunabiliyormuş demek ki. Ferah hemen denize girip Knidos'a kadar bir yüzüp geri geliyor. Kahvaltı hazır.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dzuCO-o9j9RLRFLW3C-lQGkQ7-DLK60h_2nlraV-ZHFCIsIlHGXgr_F4EpQB7_yHCsorF1mAQOYRAqKMHPoag' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<div style="text-align: center;">
Mersincik</div>
Bugün Banu katılacak aramıza. Çatı'ya gelecek. Saat 16.00 gibi Çatı'da olmayı planlıyoruz. Demiri toplar toplamaz cenovayı açıp pupa yelken yola koyuluyoruz. Ana yelkene gerek yok. 6-7 knot gidiyoruz cenova ile. Zaman zaman rüzgar iskeleden sancağa geçiyor. Biz de cenovayı diğer tarafa alıyoruz.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dzAeZkf7DewtyCFD4ZG2JgeU897ZzTOs9L91eHefFKEJRa8nWcEh6TWNacG7_KeCyWZ53cNuS3KvI3gr2EYJA' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<br />
Saat 16.00 gibi Çatı'ya yaklaşıyoruz. Çatı girişindeki üzerinde tek ağaç bulunan adayı gördüğümüzde cenovayı tamburuna tutturan kilit yerinden kurtuluyor, cenovanın alt yakası tamburdan kurtuluyor. Motor çalıştırıp cenovayı topluyoruz. Banu'ya kilitin resmini çekip gönderiyoruz, Netsel Marina'da Yüksel Yatçılık'tan bulabilir belki diye. Tamir çantamızda yedek kilit yok, ama teknenin kıçında iki adet kilit var gözümüze kestirdiğimiz, kilitsiz kalırsak kullanmak üzere sökülecek.<br />
<br />
Büyük Çatı, geçen sene defalarca demir attığımız halde, üstelik 4-5 metre derinliğe attığımız halde bir türlü demir tutturamadığımız, sonunda karaya oturduğumuz, Çatılı Mehmet'in motoru ile bizi çekip kumdan çıkardığı koy. Bu sene demir problemimiz yok. Ancak nedense biz demir atarken geçen sene olduğu gibi bolca rüzgar var sancağımızdan gelen. Biraz uğraştırıyor bizi ama demirimiz tutmuş, biraz iskelemizde kalacak teknenin kaptanını terdirgin ederek de olsa bir kaç manevra sonrasında kıçımızı bağlanacağımız kıyıya iyice yaklaştırmayı, tutmuş demirin üstünde tornistanda durmanın keyfini yaşamayı başarıyoruz. Artık demir atma konusunda müşterek kararımız kavatelanın gevşetilerek demirin hızla zemine ulaşması yönünde. Suat, haftanın 3 ve 4. koltuk halatı bağlama operasyonu için yeniden suda. Önce rüzgar üstünü, sonra da rüzgaraltı halatımızı bağlayan Suat 3. bir halatı rüzgarüstüne bağlama teklifimizi geri çeviriyor "Ağabey, Ebola fırtınası mı gelecek sanki bu akşam" diye. Tekneye geri döndüğünde Ebola'nın fırtına ismi olmadığını hatırlatıp kendisine teşekkür ediyoruz bağlanma için. Hemen sonrasında da rüzgar kesiliyor.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dzVSZezFiWmYsyD7Dblhy2gKBzI4KxDqDGeivVFj5TVsx874mAdPFLx6cR9YgYdOdNHAEhW5-kokYVrlJ9q9A' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<div style="text-align: center;">
Büyük Çatı</div>
<br />
Bu sene de etrafımızda arada bir kendilerini gösteren iki adet kaplumbağa dolaşıyor.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dyqN63SI6VijlHfktgJgq9C4Ofada-N0Q446qCDmCwunvy7CwFgActP-F_ES-Gtq3yaVzWiK9HyoKMePMjvgA' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<br />
<br />
Ferah, suda, Küçük Çatı'ya kadar bir yüzüp geliyor. Banu, uzun süredir Marmaris-Çatı arasındaki yolda. Bir süre sonra telefon geliyor, tarif almak için. Knidos'a giden yol üzerinde Çatı levhası yokmuş tahminimizin aksine. Çatı'lı Mehmet bu kez yol tarifi vermek üzere telefonumuzun diğer ucunda. Knidos'tan Marmaris istikametine gelirken "Marmaris 32 km" levhasının hemen karşısındaki yola sapılacakmış. Bir süre sonra Banu'dan haber geliyor, sonra da kendisi. Botla Banu'yu kıyıdan alıyoruz. Çatı'lı Mehmet'in balıkları da gözümüze bu kez cazip görünmüyor. Makarna yemeğe karar veriyoruz akşam yemeğinde.<br />
Happy Hour sonrasında yemekler hazırlanıyor, rakı ve şarap eşliğinde keyifli bir akşam yemeği ve sohbet sonrasında biraz gitar. Canım biraz çay istiyor, yarına ayırdığımız çaylarımız bu akşamdan tükeniyor. Olsun, yandaki tekneden alırız yarın sabah.<br />
<br />
<b>10 Eylül 2014, Çarşamba</b><br />
<b><br /></b>Sabah 7.30'da uyanıp önce bir bot ve kürek sefası, sonra da gürültü etmeden cenovanın kilidinin tamiri. Geç kalkanların deniz keyfi. Çay için yandaki tekneye müracaatımız çay yerine tavsiye almakla sonuçlanıyor "Denize çıkarken rakıyı ve çayı bol alacaksın". Son kalan çaylarımızı demleyip keyifli bir kahvaltı yapıyoruz. Kolay pizza yapıyor bize Ferah bu sabah. Bugün de yolumuz kısa. Saklıliman'a gideceğiz.<br />
12.00 gibi demir toplayıp ayrılıyoruz Çatı'dan. Hemen yelken açıyoruz. 20 knot hava var. Gökova Körfezi'nde yelken yaparak zaman geçiriyoruz. Bir orsa, bir pupa, sonra bir daha orsa, sonra yine pupa ile adalar arasına giriyoruz. Zeytinli Ada ile Uzun Ada arasından içeri girip yelken indiriyoruz.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-_1LNhWJrVOc/VEOKNclg7OI/AAAAAAAAJ5A/Gp_KZmI1TGA/s1600/Yedi_adalar.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-_1LNhWJrVOc/VEOKNclg7OI/AAAAAAAAJ5A/Gp_KZmI1TGA/s1600/Yedi_adalar.jpg" height="236" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Yedi Adalar. (1) Taneli Burnu, (2) Çamaltı Koyu, (3) Bekar Limanı, (4) Karaağaç Limanı,<br />
(5) Uzun Liman, (6) Babu Burnu, (7) Küfre Koyu,<br />
(8) Küçük Ada, (9) Zeytinli Adası, (10) Uzun Ada, (11) Martılı Adası (Sadun Boro, Vira Demir)</td></tr>
</tbody></table>
Uzun Liman'da geçen sene defalarca demir atmamıza rağmen bir türlü tutturamamış, sonunda bir guletin demirini alıp sonra yerine bırakıp özür dileyip limandan çıkmıştık. Bu kez demirimiz bir kerede tutuyor. Bu hafta hep böyle oluyor nedense. Bir kerede demir tutuyor. Koltuk halatlarını Ferah'ın ısrarına rağmen yine Suat bağlıyor. Sonra biraz deniz. Rüzgarüstü koltuk halatımızı biraz daha rüzgarüstüne taşıyoruz. Kıçımız biraz daha rüzgara dönüyor.<br />
<br />
Yan tekneden çay alıp geliyor Ferah yüzerek. Ben de botla gidip Banu'nun brownilerinden ikram ediyorum onlara (JustIce). Kısacık bir yürüyüş ile Karaağaç Limanı'na bir göz atıveriyorum. Geri döndüğümde sancağımıza bir tekne yanaşıyor 36 feetlik, "Misafir kabul eder misiniz?" diye sorarak. Koltuk halatlarının birisini ben bağlıyorum.<br />
<br />
Bol deniz, muhabbet, happy hour. Biraz rahmetli babalarımızı anıyoruz, bir kaç damla gözyaşı eşliğinde. Sonra akşam yemeği; kadınbudu köfte, cızbız köfe, salata ve şarap.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dwJRLuGxYqSfoRVibZDPEQP1MePAuATJFiJVmqpXd4q97H_fAgJ7akDcc2G4MQa5t5jTiuJnXIWAsfIcgEvHQ' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<br />
Gitar bu akşam yan tekneden de alkış alıyor.<br />
<br />
<b>11 Eylül 2014, Perşembe</b><br />
<br />
Güneş 7.15'te doğuyor. Botla karşı kıyıya kadar bir keşif gezisi. Sonra ekip uyanıyor yavaş yavaş. Keyifli bir kahvaltı. Deniz.<br />
Kahvaltı sonrasında suyumuz da bitiyor. Tekneye su alacak yer bulmak lazım. Tekrar Çökertme'ye gidebiliriz. İngiliz limanı ya da Okluk'a gidebiliriz. Kahvaltı sonrasında Akbük fikri geliyor aklıma. Hem yeni bir yer görmüş oluruz, hem su alırız, hem de planımızdaki yerleri iki kere görmemiş oluruz.<br />
Geçe kalmadan topluyoruz demiri. Koydan çıkar çıkmaz yelkenleri açıyoruz. Bol bol yelken yaparak Akbük'e ulaşıyoruz. The Bay İnfo'da gördüğüm Altaş Restoran'ı arıyorum telefonla. Su almak için iskeleye bağlanıp bağlanamayacağımı soruyorum.Koya girişte solda görünen değil tam karşımızdaki iskele imiş.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dzGNLqvXklKkMbm6Bv8B5q_oNXBO5Ju8EUj0JgiDb5oY17x8DeneryCRmCEcvGn4ACMz3ugm9pFBLMUguDE' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<br />
Tonoz verip koltuk halatlarımızı alıyorlar. Herkes kıyıda denize giriyor ya da şezlonglarda güneşleniyor. İskeledeki tek tekne biziz. Restoranlar ile iskele arasında dar bir araba yolu var. Biz tekneye su almak üzere hortumu bağlarken kızlar da restorana gidiyor öğle yemeği siparişi vermek üzere.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-oMTcxVGNQZw/VEOJJF3XE0I/AAAAAAAAJ44/0x_XvryOd1c/s1600/SAM_0390.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-oMTcxVGNQZw/VEOJJF3XE0I/AAAAAAAAJ44/0x_XvryOd1c/s1600/SAM_0390.JPG" height="213" width="320" /></a></div>
<br />
Biraz kalamar, biraz barbun, salata ve bira. Ekip burayı çok sevdi. Akşam yemeği için de tekneye hazırlanmış salata ve ekmek alıp hesabı ödeyip ayrılıyoruz iskeleden. Saat 16.00. Koydan çıkmadan cenovayı açıyoruz. Sonra rüzgarın yönü değişince motor çalıştırıp rüzgara dönüp ana yelkeni de açıyoruz. 20 knot rüzgar var. Hızımız 7-8 knot. İstikamet İngiliz Limanı. 7-8 dm yolumuz var.<br />
<br />
Video 9804<br />
Video 9805<br />
<br />
İskelemizdeki bir yelkenli ile yarışıyoruz bir süre, ama geçemiyoruz bir türlü. Sonra pupa yelken Değirmenbükü'ne giriyoruz. Motor çalıştırıyoruz.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-YvgFZMwJFR0/VEQEkYYgUyI/AAAAAAAAJ6g/NCpig1FlyQE/s1600/Degirmenb%C3%BCk%C3%BC.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-YvgFZMwJFR0/VEQEkYYgUyI/AAAAAAAAJ6g/NCpig1FlyQE/s1600/Degirmenb%C3%BCk%C3%BC.jpg" height="228" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">(1) Zeytinli Adası, (2) Kayıkkırığı Koyu, (3) İngiliz Limanı, (4) Değirmenbükü, (5) Okluk</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Önce, Suat'ların bu sene mavitur'da geceledikleri küçük koya yöneliyoruz Zeytinli Adası'nın (Babaşen Adası) doğusundaki burnun güneyine. Ancak bu koy pek korunaklı gelmediği için bir altındakine yöneliyoruz. Kayıkkırığı Koyu imiş burası ama biz, "Suat Koyu" diye isimlendiriyoruz.Demiri 11-12 mereye bırakıp sokuluyoruz kıyıya. Demir yine bir kerede tutuyor. Rüzgarüstü koltuk halatını Suat bağlarken ben de tekneyi tornistanda demir üzerinde Esma'ya bırakıp rüzgaraltı koltuk halatını bağlıyorum. Su sıcacık. Biraz kafadan rüzgar var ama demirimiz çok iyi tutmuş durumda. Saat 17.45'te motoru kapatıyoruz.<br />
Bol deniz, Ferah İngiliz Limanı'na kadar yüzüp geliyor. Biz, biraz kıyıda mıntıka temizliği yapıyoruz. Sonra yine deniz. Happy Hour. Koyda bizden başka kimseler yok. Hava yavaştan kararmaya başlıyor, rüzgar kesiliyor. Sonra da kapkaranlık oluyor. Büyük Ayı hemencecik tepelerin arkasına saklanıyor.<br />
Akşam yemekte bir ara kötü kokular geliyor burnumuza, sonra kayboluyor. Vanaları kontrol ediyor Suat bir kez daha. Sonra bir daha koku falan gelmiyor.Yemekte hazır salata, peynirli makarna ve şarap var. Yarım saat uyku sonrasında haftanın son gitar gecesi yaklaşık 2 saat kadar sürüyor. En son Ümit ağabeyi dans ederken hatırlıyorum notaların eşliğinde. Akor basmaktan acıyan parmaklarımı soğuk suya batırıp geceyi dinlemeye başlıyoruz. Sonra da uyuyoruz gecenin koynunda.<br />
<br />
<br />
<b>12 Eylül 2014, Cuma</b><br />
Son günümüze uyanıyoruz 7.30'da. Sessizce suya giriş. Geç uyananların beklenmesi.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-qo4DiQSLvp0/VEQFUCQ-m6I/AAAAAAAAJ6o/fNCv5BnBatk/s1600/DSCF9819.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-qo4DiQSLvp0/VEQFUCQ-m6I/AAAAAAAAJ6o/fNCv5BnBatk/s1600/DSCF9819.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kapıkırığı Koyu</td></tr>
</tbody></table>
Sabah kahvaltıda menemen. 10.00 gibi kahveler hazır. Sonra bir trawler yanaşıyor dün akşam bizim sığlık nedeniyle uzak durduğumuz yere. Artık yalnız değiliz koyda. Gitme zamanı. İngiliz Limanı'na bir bakıp sonra Karacasöğüt'e yelken basmamız gerekiyor.<br />
11.30'da demiri topluyoruz. 12.00'de Çanak Koyu'ndayız. Koyun ortasına 6 metreye demir atıp alargada rüzgara karşı motoru kapatıyoruz. 3 saat buradayız.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dxHR_GJq3iCNKaXa-M03I0ixWug0mRj9NCkFMctcvx4FuvMHD2jlXfc_hXyerVACY3yPWud2PmIygGN9zMIhg' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<br />
Bu koyun trafiği fazla, bir kaç yelkenli tekne geliyor. Bazıları demirliyor, bazıları sadece bakıp gidiyorlar. Öğle yemeğimizi burada atıştırıp saat 15.00'te demiri topluyoruz. Zeytinli Adası'na gelmeden hemen yelkenleri açıp bir kaç tremola ile Zeytinli Adası'nı arkamızda bırakıyoruz. Zamanımız var, bol yelken yaparak Domuz Burnu'na kadar gidiyor ve sonra Söğüt'e döndürüyoruz teknenin pruvasını. Son yelkenimiz. Suat bir ara Ferah'a bırakıyor dümeni. Hafta başında motor ile giderken dümen tutmakta zorlanan Ferah, artık 7 knot hızla yelken seyrinde bile dümen tutabilmenin keyfini yaşıyor.<br />
<br />
<br />
Saat beşe doğru Söğüt Koyu'na giriyoruz. Telsiz ile anons ederek palamar istiyoruz. Palamar bizi mazot alacağımız seyyar iskeleye yönlendiriyor. İskeleye bağlanıp mazot alıyoruz. 58 litre mazot tüketmişiz. Sonra dümene Haluk Bey'in kızı geçiyor, T iskelenin iç tarafında onlarca manevra sonrası Wahoo'yu yanaştırıyor. Duşa giderken bazılarımız ben depoziti almaya gidiyorum. Yemekte hesaplaşıyor, borçlarımızı kapatıyoruz. Sonra veda vakti geliyor, minibüse biniliyor. 1.5 saat boyunca çıt çıkmıyor minibüste. Sadece hüznün sesi var kulaklarda.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-4D8Bhnzo-pI/VEQZQyjC1uI/AAAAAAAAJ64/hYj84n0oZIo/s1600/DSCF9878.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-4D8Bhnzo-pI/VEQZQyjC1uI/AAAAAAAAJ64/hYj84n0oZIo/s1600/DSCF9878.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div>
<br /></div>
<br />Tayfun Gülerhttp://www.blogger.com/profile/15895150340376020508noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5142228431658330942.post-31910158557324364452014-10-03T19:00:00.001+03:002014-10-03T19:00:38.983+03:00YILBAŞI'NDA MİDİLLİ - GECİKMİŞ NOTLAR2013'ü 2014'e bağlayan günün akşamını Midilli'de idrak ettik. Ayakizleri'nin programına katılarak 3 gün geçirdiğimiz Midilli Adası'nı hem çok beğendik, hem de çok keyif aldık.<br />
<br />
<b>29.12.2013</b><br />
Gece 22.00 gibi 4. Levent'ten bindiğimiz grup otobüsümüz sabah 5.00 gibi Ayvalık'ta idi. Sabah kahvaltısı için yeni açılmış bir kahveye hücum edip beraberimizde getirdiğimiz kahvaltılıklar ile midemizi doyurduk. Feribot için gümrüğe girişimiz saat 8.00'i buldu. Otobüsümüzü Ayvalık'ta bırakıp Ayvalık'ı da gerimizde bırakıp Midilli'ye doğru yollandık.<br />
<br />
İki buçuk saatlik bir yolculuk sonrasında Midilli Limanı'na sokulup iskeleye baştankara yanaştık.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-RDBOnENv3MQ/U16YCaLZvzI/AAAAAAAAJkk/W5gIxh_y5kI/s1600/DSCF7845.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-RDBOnENv3MQ/U16YCaLZvzI/AAAAAAAAJkk/W5gIxh_y5kI/s1600/DSCF7845.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
Gümrük işlemlerimiz çok uzun sürmedi.Mitilen Tur'dan Aris Lazaris bizi karşıladı ve yürüme mesafesindeki otelimize bıraktı: Hotel Blue Seas. İki kişinin zor sığdığı asansörle odamıza çıkıp kapıyı da açmayı başardıktan sonra deniz manzaralı odamızın balkonuna çıkınca değmeyin keyfime.<br />
<br />
Hemencecik "kısa bir şehir turu var" dendi, aşağıya indik.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-C4TMmYaEh_g/U16YxDXgMkI/AAAAAAAAJks/_SE7dJI0qpk/s1600/DSCF7849.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-C4TMmYaEh_g/U16YxDXgMkI/AAAAAAAAJks/_SE7dJI0qpk/s1600/DSCF7849.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
Sonra da attık kendimizi sokaklara.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-pcYCMIChnSs/U16Y5WfNv2I/AAAAAAAAJk0/MeeIkNbPBsE/s1600/DSCF7854.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-pcYCMIChnSs/U16Y5WfNv2I/AAAAAAAAJk0/MeeIkNbPBsE/s1600/DSCF7854.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
Önce bir kütüphaneye götürüldük.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-39-G57ZQxyA/U16ZOjMIl9I/AAAAAAAAJk8/FSPgBHfLanA/s1600/DSCF7862.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-39-G57ZQxyA/U16ZOjMIl9I/AAAAAAAAJk8/FSPgBHfLanA/s1600/DSCF7862.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
Bizim kanuna benzeyen çok telli bir saz ile kısa bir konsere kulak verdik.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-PvH6Pv09Ulc/U16Zg6plzZI/AAAAAAAAJlE/HKLwk3JahNY/s1600/DSCF7859.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-PvH6Pv09Ulc/U16Zg6plzZI/AAAAAAAAJlE/HKLwk3JahNY/s1600/DSCF7859.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
Sonra yeniden sokaklara attık kendimizi.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-238KuewCSCM/U16Z6nQtXII/AAAAAAAAJlM/t-WAJ06yFzI/s1600/DSCF7866.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-238KuewCSCM/U16Z6nQtXII/AAAAAAAAJlM/t-WAJ06yFzI/s1600/DSCF7866.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-J-nam7tAqYM/U16Z7cWfkCI/AAAAAAAAJlU/gAPYyrVMIQs/s1600/DSCF7867.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-J-nam7tAqYM/U16Z7cWfkCI/AAAAAAAAJlU/gAPYyrVMIQs/s1600/DSCF7867.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-mEcaXr2I9MY/U16aTvTjl9I/AAAAAAAAJlc/1VnegIXPbKQ/s1600/DSCF7871.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-mEcaXr2I9MY/U16aTvTjl9I/AAAAAAAAJlc/1VnegIXPbKQ/s1600/DSCF7871.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-mQEvPXsAWa8/U16aidZFXUI/AAAAAAAAJlk/nwNEwgv-0Es/s1600/DSCF7880.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-mQEvPXsAWa8/U16aidZFXUI/AAAAAAAAJlk/nwNEwgv-0Es/s1600/DSCF7880.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-S_8q-I9JFeQ/U16aluQknQI/AAAAAAAAJl0/WXW-9_JdAZ4/s1600/DSCF7881.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-S_8q-I9JFeQ/U16aluQknQI/AAAAAAAAJl0/WXW-9_JdAZ4/s1600/DSCF7881.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-RUijq2ZAQ7I/U16akGYqMwI/AAAAAAAAJls/D-yPm8uXD9M/s1600/DSCF7882.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-RUijq2ZAQ7I/U16akGYqMwI/AAAAAAAAJls/D-yPm8uXD9M/s1600/DSCF7882.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-nqiDql1wAIE/U16awZQkE3I/AAAAAAAAJl8/vAHjDcXoKk0/s1600/DSCF7883.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-nqiDql1wAIE/U16awZQkE3I/AAAAAAAAJl8/vAHjDcXoKk0/s1600/DSCF7883.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-I7oGjj7wV9Q/U16az52buKI/AAAAAAAAJmE/61-maRYIB64/s1600/DSCF7894.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-I7oGjj7wV9Q/U16az52buKI/AAAAAAAAJmE/61-maRYIB64/s1600/DSCF7894.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-q6oGJnQwclw/U16b5pAjbzI/AAAAAAAAJmg/CHVEU3lbHmI/s1600/DSCF7899.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-q6oGJnQwclw/U16b5pAjbzI/AAAAAAAAJmg/CHVEU3lbHmI/s1600/DSCF7899.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-z6d5gYK35yQ/U16b5JeIjPI/AAAAAAAAJmU/_nYZu058kr4/s1600/DSCF7908.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-z6d5gYK35yQ/U16b5JeIjPI/AAAAAAAAJmU/_nYZu058kr4/s1600/DSCF7908.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-kdYH83OLQPM/U16b4uTgdrI/AAAAAAAAJmQ/V1FqdlNm2QA/s1600/DSCF7915.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-kdYH83OLQPM/U16b4uTgdrI/AAAAAAAAJmQ/V1FqdlNm2QA/s1600/DSCF7915.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-NSqmNrCf-eU/U16cGTZp_jI/AAAAAAAAJmo/q3TipOpg1w0/s1600/DSCF7916.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-NSqmNrCf-eU/U16cGTZp_jI/AAAAAAAAJmo/q3TipOpg1w0/s1600/DSCF7916.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-S25KEKvHLNg/U16cK4e1nrI/AAAAAAAAJmw/BWXzvw5a874/s1600/DSCF7917.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-S25KEKvHLNg/U16cK4e1nrI/AAAAAAAAJmw/BWXzvw5a874/s1600/DSCF7917.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-cDyWFllGQvs/U16cNHCj45I/AAAAAAAAJm4/xjUycMjl9Js/s1600/DSCF7924.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-cDyWFllGQvs/U16cNHCj45I/AAAAAAAAJm4/xjUycMjl9Js/s1600/DSCF7924.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-K-exmZ5AzGA/U16cViC8zwI/AAAAAAAAJnA/hqlIezCSiy4/s1600/DSCF7930.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-K-exmZ5AzGA/U16cViC8zwI/AAAAAAAAJnA/hqlIezCSiy4/s1600/DSCF7930.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-OeQXXyQcVKk/U16cWyc62eI/AAAAAAAAJnE/QR97EtgMfG4/s1600/DSCF7933.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-OeQXXyQcVKk/U16cWyc62eI/AAAAAAAAJnE/QR97EtgMfG4/s1600/DSCF7933.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<br />
<b>30.12.2013</b><br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-64kYXhLuVZw/U16dI26RVJI/AAAAAAAAJnU/zsE9QjzbwS0/s1600/DSCF7945.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-64kYXhLuVZw/U16dI26RVJI/AAAAAAAAJnU/zsE9QjzbwS0/s1600/DSCF7945.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-d5Ji2IqULn8/U16dMb0S7bI/AAAAAAAAJnk/vkWkQMnZMfc/s1600/DSCF7949.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-d5Ji2IqULn8/U16dMb0S7bI/AAAAAAAAJnk/vkWkQMnZMfc/s1600/DSCF7949.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-ncLf_D6OgNc/U16dLWtzAzI/AAAAAAAAJnc/cOCPV8J_h84/s1600/DSCF7954.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-ncLf_D6OgNc/U16dLWtzAzI/AAAAAAAAJnc/cOCPV8J_h84/s1600/DSCF7954.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-vKwyFm3l-J0/U16dxiRReBI/AAAAAAAAJns/3PZbzSZxTNI/s1600/DSCF7982.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-vKwyFm3l-J0/U16dxiRReBI/AAAAAAAAJns/3PZbzSZxTNI/s1600/DSCF7982.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-ymDiUKIL3Js/U16d0CD85NI/AAAAAAAAJn0/-bH7-9VG7SQ/s1600/DSCF7985.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-ymDiUKIL3Js/U16d0CD85NI/AAAAAAAAJn0/-bH7-9VG7SQ/s1600/DSCF7985.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-bZk-_UgDaXE/U16d19mVpoI/AAAAAAAAJn8/vLNthpxnsZs/s1600/DSCF7986.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-bZk-_UgDaXE/U16d19mVpoI/AAAAAAAAJn8/vLNthpxnsZs/s1600/DSCF7986.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-ftkehhuY6K8/U16eLQcyprI/AAAAAAAAJoI/j72RXkiaPnc/s1600/DSCF7989.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-ftkehhuY6K8/U16eLQcyprI/AAAAAAAAJoI/j72RXkiaPnc/s1600/DSCF7989.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-xUoI330SD2Q/U16eKwq3DeI/AAAAAAAAJoE/Xpr5RnX8dM0/s1600/DSCF7990.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-xUoI330SD2Q/U16eKwq3DeI/AAAAAAAAJoE/Xpr5RnX8dM0/s1600/DSCF7990.JPG" height="320" width="180" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-LgSTFROXqms/U16eMW2AXtI/AAAAAAAAJoU/dKIeLkNRpxk/s1600/DSCF7996.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-LgSTFROXqms/U16eMW2AXtI/AAAAAAAAJoU/dKIeLkNRpxk/s1600/DSCF7996.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-LUVp_Ok2nIM/U16efpzRtOI/AAAAAAAAJok/h3B7m7ZN2MM/s1600/DSCF8001.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-LUVp_Ok2nIM/U16efpzRtOI/AAAAAAAAJok/h3B7m7ZN2MM/s1600/DSCF8001.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-7bfH27iaPVQ/U16eeaPVUbI/AAAAAAAAJoc/dM8CQ-wfNmg/s1600/DSCF8002.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-7bfH27iaPVQ/U16eeaPVUbI/AAAAAAAAJoc/dM8CQ-wfNmg/s1600/DSCF8002.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-wIepn3X4N90/U2J3l3mi8qI/AAAAAAAAJo0/mo4Z__9vAWQ/s1600/DSCF8008.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-wIepn3X4N90/U2J3l3mi8qI/AAAAAAAAJo0/mo4Z__9vAWQ/s1600/DSCF8008.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-gtH6bEB_EpM/U2J3o2SClyI/AAAAAAAAJpE/EasUaYMiqzM/s1600/DSCF8009.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-gtH6bEB_EpM/U2J3o2SClyI/AAAAAAAAJpE/EasUaYMiqzM/s1600/DSCF8009.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-0iO2PR2-jTM/U2J3nMNTuBI/AAAAAAAAJo8/0TO3mMSlxJA/s1600/DSCF8010.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-0iO2PR2-jTM/U2J3nMNTuBI/AAAAAAAAJo8/0TO3mMSlxJA/s1600/DSCF8010.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-VYYjdEmkyOQ/U2J33_pvBGI/AAAAAAAAJpM/hn-4UfPOSTg/s1600/DSCF8012.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-VYYjdEmkyOQ/U2J33_pvBGI/AAAAAAAAJpM/hn-4UfPOSTg/s1600/DSCF8012.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-5G1Ma0WbNwc/U2J34On56zI/AAAAAAAAJpQ/1JnCQw-0-jo/s1600/DSCF8014.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-5G1Ma0WbNwc/U2J34On56zI/AAAAAAAAJpQ/1JnCQw-0-jo/s1600/DSCF8014.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-qvSPbVJNVZ4/U2J3-4jNGpI/AAAAAAAAJpc/14Mw2avRxrE/s1600/DSCF8017.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-qvSPbVJNVZ4/U2J3-4jNGpI/AAAAAAAAJpc/14Mw2avRxrE/s1600/DSCF8017.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-TwOaQZPW-HY/U2J4OfFKfmI/AAAAAAAAJpk/kVKFKqs3t4k/s1600/DSCF8018.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-TwOaQZPW-HY/U2J4OfFKfmI/AAAAAAAAJpk/kVKFKqs3t4k/s1600/DSCF8018.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-8VaurFnQMVE/U2J4P7ePblI/AAAAAAAAJpw/38tjLI8ieT0/s1600/DSCF8021.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-8VaurFnQMVE/U2J4P7ePblI/AAAAAAAAJpw/38tjLI8ieT0/s1600/DSCF8021.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-EqfMngb22U4/U2J4PfVpCmI/AAAAAAAAJps/oEyUe9k5AA4/s1600/DSCF8023.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-EqfMngb22U4/U2J4PfVpCmI/AAAAAAAAJps/oEyUe9k5AA4/s1600/DSCF8023.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-_N85tQtzeCE/U2J4oMsGtOI/AAAAAAAAJqM/0MWnze9Rmv4/s1600/DSCF8024.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-_N85tQtzeCE/U2J4oMsGtOI/AAAAAAAAJqM/0MWnze9Rmv4/s1600/DSCF8024.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-xnPI5t0OdsY/U2J4m5xu8eI/AAAAAAAAJqE/uFdrBGPAIwI/s1600/DSCF8027.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-xnPI5t0OdsY/U2J4m5xu8eI/AAAAAAAAJqE/uFdrBGPAIwI/s1600/DSCF8027.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-2q434_pSwug/U2J4jqSgULI/AAAAAAAAJp8/_2nHB96sbTA/s1600/DSCF8029.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-2q434_pSwug/U2J4jqSgULI/AAAAAAAAJp8/_2nHB96sbTA/s1600/DSCF8029.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-39r9lg5vuZE/U2J5-Ul_jzI/AAAAAAAAJqY/sW6NVBMTbmw/s1600/DSCF8060.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-39r9lg5vuZE/U2J5-Ul_jzI/AAAAAAAAJqY/sW6NVBMTbmw/s1600/DSCF8060.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-zSW-U3dgLrk/U2J5_KgXyDI/AAAAAAAAJqg/hpl-7Wi7UEY/s1600/DSCF8061.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-zSW-U3dgLrk/U2J5_KgXyDI/AAAAAAAAJqg/hpl-7Wi7UEY/s1600/DSCF8061.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-iKkjnmtzolw/U2J6DumHYaI/AAAAAAAAJqo/IAxbHeaodqQ/s1600/DSCF8063.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-iKkjnmtzolw/U2J6DumHYaI/AAAAAAAAJqo/IAxbHeaodqQ/s1600/DSCF8063.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-IMFor7qM9Xw/U2J6QR2FaqI/AAAAAAAAJq0/L76RShJCjlo/s1600/DSCF8064.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-IMFor7qM9Xw/U2J6QR2FaqI/AAAAAAAAJq0/L76RShJCjlo/s1600/DSCF8064.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-UVa7-fHRtpw/U2J6PVoMgbI/AAAAAAAAJqw/-UFz3fq_uck/s1600/DSCF8065.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-UVa7-fHRtpw/U2J6PVoMgbI/AAAAAAAAJqw/-UFz3fq_uck/s1600/DSCF8065.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-4qXL2DO67As/U2J6St_l6oI/AAAAAAAAJrA/s4LjDyGEx0U/s1600/DSCF8071.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-4qXL2DO67As/U2J6St_l6oI/AAAAAAAAJrA/s4LjDyGEx0U/s1600/DSCF8071.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-eEo-E_5nCWs/U2J6XjjwwhI/AAAAAAAAJrI/ZPTSGRgrUs0/s1600/DSCF8073.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-eEo-E_5nCWs/U2J6XjjwwhI/AAAAAAAAJrI/ZPTSGRgrUs0/s1600/DSCF8073.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-9jkGSp8Bv6w/U2J6dXpSdVI/AAAAAAAAJrQ/h3urNFm3R4M/s1600/DSCF8084.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-9jkGSp8Bv6w/U2J6dXpSdVI/AAAAAAAAJrQ/h3urNFm3R4M/s1600/DSCF8084.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-Z5CeFAgPqZo/U2J6ecMjg-I/AAAAAAAAJrY/Ai92IShD9mo/s1600/DSCF8090.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-Z5CeFAgPqZo/U2J6ecMjg-I/AAAAAAAAJrY/Ai92IShD9mo/s1600/DSCF8090.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-DoT20sJ7USc/U2J6jyhJXkI/AAAAAAAAJrg/jUC-IgspIFk/s1600/DSCF8094.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-DoT20sJ7USc/U2J6jyhJXkI/AAAAAAAAJrg/jUC-IgspIFk/s1600/DSCF8094.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-bBN262cGC9o/U2J6qKhHXrI/AAAAAAAAJro/Wa_UQBMxFrY/s1600/DSCF8097.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-bBN262cGC9o/U2J6qKhHXrI/AAAAAAAAJro/Wa_UQBMxFrY/s1600/DSCF8097.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-QTC1Mww5vgg/U2J6qfSvR8I/AAAAAAAAJrs/aHLSpJGRPwg/s1600/DSCF8098.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-QTC1Mww5vgg/U2J6qfSvR8I/AAAAAAAAJrs/aHLSpJGRPwg/s1600/DSCF8098.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-qoH5Qsr-0R0/U2J6u20b-aI/AAAAAAAAJr4/iRpvEl4KWNI/s1600/DSCF8102.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-qoH5Qsr-0R0/U2J6u20b-aI/AAAAAAAAJr4/iRpvEl4KWNI/s1600/DSCF8102.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-xCzz9SY1fwc/U2J66kvnhfI/AAAAAAAAJsA/9eAsOZnvPlk/s1600/DSCF8105.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-xCzz9SY1fwc/U2J66kvnhfI/AAAAAAAAJsA/9eAsOZnvPlk/s1600/DSCF8105.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-EWdUyqAuut8/U2J66vvjGnI/AAAAAAAAJsE/YS0OWTBQ0Qw/s1600/DSCF8110.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-EWdUyqAuut8/U2J66vvjGnI/AAAAAAAAJsE/YS0OWTBQ0Qw/s1600/DSCF8110.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-hx3_1wzuhfQ/U2J7BmUrA6I/AAAAAAAAJsQ/RGbuMftx5J4/s1600/DSCF8113.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-hx3_1wzuhfQ/U2J7BmUrA6I/AAAAAAAAJsQ/RGbuMftx5J4/s1600/DSCF8113.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-urYUzIHIz88/U2J7KIEkp1I/AAAAAAAAJsg/zwjCOqnnof8/s1600/DSCF8114.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-urYUzIHIz88/U2J7KIEkp1I/AAAAAAAAJsg/zwjCOqnnof8/s1600/DSCF8114.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
Yeniden Mitilini...<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-ikQStejSTsk/U2J7Hmvd_oI/AAAAAAAAJsY/6k9IHz23MKo/s1600/DSCF8121.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-ikQStejSTsk/U2J7Hmvd_oI/AAAAAAAAJsY/6k9IHz23MKo/s1600/DSCF8121.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-PEZoALIfy28/U2J7QwAcs6I/AAAAAAAAJso/9l7n8gWa6lQ/s1600/DSCF8128.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-PEZoALIfy28/U2J7QwAcs6I/AAAAAAAAJso/9l7n8gWa6lQ/s1600/DSCF8128.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-PCHgWKxnFbg/U2J7Vy1w89I/AAAAAAAAJsw/rNlFeSqI4Eg/s1600/DSCF8129.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-PCHgWKxnFbg/U2J7Vy1w89I/AAAAAAAAJsw/rNlFeSqI4Eg/s1600/DSCF8129.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-9GP5EDj3Ot4/U2J7WFPo47I/AAAAAAAAJs0/VZsfsZDiWqE/s1600/DSCF8139.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-9GP5EDj3Ot4/U2J7WFPo47I/AAAAAAAAJs0/VZsfsZDiWqE/s1600/DSCF8139.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />Tayfun Gülerhttp://www.blogger.com/profile/15895150340376020508noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5142228431658330942.post-66035611550654431122014-08-03T21:22:00.000+03:002014-08-05T22:05:49.664+03:00ONUR CAN İLE YELKENBu yılki ilk yelken haftamızı, yeni başladığım hastanede klinikteki arkadaşlarıma 2-3 günlük yük bindirme düşüncesi ile Ramazan Bayramı'na denk getirmeyi planladığımda sanırım bu yılın ilk haftaları idi. Esma ile birlikte her zamanki gibi Larimar (S/Y) ile denizlere açılmayı planlamış ve çok kısa bir sürede Yüksel Yatçılık ile kontratı imzalamıştım bile. Yeni hastane ve kliniğimizin kuruluş telaşı ve yorgunluğu zihnimizin tamamını meşgul ediyor olsa da hep gerilerde küçük bir yerde, denizlere açılma özlemi zaman zaman kendini hatırlatıyordu. Ancak işteki son haftamda artık denizin kokusu burnumda tütmeye başlamış, kendimi zaman zaman güvertede yüzümü denizden gelen rüzgara vermiş ya da bir koyda demirlemeye çalışırken bulduğum anların sayısı artmaya başlamıştı.
Bir akşam Esma'nın, Onur Can ile konuştuğunu, bir kaç gün teknede bize eşlik etmeyi kabul ettiğini söylemesi ile uçak biletini almamız arasında toplam 10 dakika geçti. Hazır, "evet" demişken, vazgeçemeden bilet almayı tercih etmişti Esma.Onur Can ilk defa bizimle yelkene gelecekti. Nasıl olacaktı bakalım. Mesaide, "Kızlar" feryadı ile pik yapan daralmalarım cuma akşamüstü işten erken çıkmama rağmen trafikten bunalmam ve daha rahat akan istikametlere kendimi bırakmam ama sonuçta Aksaray üzerinden eve 3 saatte dönmem ile son buldu. Bavullardaki son eksikler tamamlandı, saat sabah 05.45'e kuruldu ve uyku geldiğinde yatıldı.<br />
<br />
<b>26 Temmuz 2014, Cumartesi</b><br />
Geçen sene bayram trafiği nedeniyle TEM'de yaşadığımız gecikme ve uçağa neredeyse ancak yetişmemiz, bu sene 1. köprü, Maltepe'den sahile iniş ve sahil yolundan Sabiha Gökçen'e gidiş seçeneğini tercih etmemizi getirdi. Trafiğe hiç takılmadan, ama biraz fazlaca trafik ışıklarına takılarak sahil yolundan denizi de seyrede seyrede havaalanına çok uygun bir saatte geldik. Çok kalabalık değildi havaalanı. Kahvaltı etmek için bir süre kuyrukta beklesek de çok keyifli ama biraz hızlıca bir kahvaltı yaparak masamızı kuyruk bekleyen diğer müşterilere bırakarak kalktık.
Rötarsız ve rahat bir uçuş ile Dalaman'a indik. Havaş'ta, ilk kez, şöförün arkasındaki iki koltukta yer bulduk. Doğanın güzelliğini seyrederek, zaman zaman kısa uyku molaları ile dinlenerek Marmaris'e geldik. On dakika sonra Netsel Marina'nın güleryüzlü güvenlik personeline "günaydın" diyerek marinaya girdik. Bavullarımızı indirdik. Ece Hanım, güleryüzü ile bizi kapıda karşıladı. Burçin Hanım yok artık. Yerine Neriman Hanım bakıyor.
Larimar hazır. Evrakımı aldık. Ödememizin geri kalanını yaptık ve birer bardak soğuk sudan sonra Migros'a yollandık.<br />
Marinadan çıkmadan Barış Usta'nın döneri ile de karnımızı doyurduk.<br />
Hava çok sıcak ve rutubetli. Adana'yı anımsatıyor.
Onur Can, THY ile Atatürk'ten gelecek ve akşamüsü Hollandalı Ahmet'in yerinde bize katılacak. Bu haftaki menümüz 3 kişilik olacak. Alışverişin tamamlanması, tekneye yerleştirilmesi ve teknenin Murat'tan teslim alınması saat 3'ü buluyor. Rüzgar yok gibi görünse de iki tekne arasından çıkıp pruvamıza bağlı duran katamarandan kendimi kurtarmak için biraz uğraşmama neden olacak şekilde sancaktan basıyor yine de. 3-5 manevra ile tonoz halatlarından ve katamarandan kurtulup, dar alanda kısa manevraları bercermiş olmanın keyfi ile yola koyuluyoruz.
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-QB23LqMxhr0/U959wyld5lI/AAAAAAAAJuk/rDKvtWHv3Pc/s1600/DSCF8977.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-QB23LqMxhr0/U959wyld5lI/AAAAAAAAJuk/rDKvtWHv3Pc/s320/DSCF8977.JPG" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kumlubük</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Rota, Kumlubük. Her zamanki gibi marinadan çıkar çıkmaz 1. camadanda ana yelkeni basıyoruz. Her zamanki gibi ana yelkenin alt yakasında oluşan potu halletmeyi ve gerginliğini sağlamayı başaramıyoruz. Cenova da açıldıktan sonra bir süre yelken yapabiliyoruz. Boğaz'a girmeden önce rüzgar falan kalmıyor. Motor ile boğazı geçip Kumlubük'e gitmek üzere otopilotu görevlendiriyoruz.
Denizde olmayı, teknenin üzerinde olmayı çok özlemişim.
Rezervasyon yaptırmıştım ama henüz çok kalabalık değil iskele. Rahat bir bağlanma ile bir kez daha Hollandalı Ahmet'in yerindeyiz. Elektrik bağlantısından sonra doğrudan denize atlıyorum. Sonra Esma da bana katılıyor. Arkasından ilk bağlanma şerefine bir bira ve çerez. Akşam restoranda 3 kişilik rezervasyonumuz hazır.
Heyecanla Onur Can'ı bekliyoruz. Bir kaç kez bizimle mavitura katılan Onur Can, böyle, farklı formattaki bir tekneyi nasıl bulacak acaba diye merak ediyorum. Yelkeni sevecek mi? İkinci merak ettiğim soru da bu. Sonunda Onur Can geliyor. Tekneye yerleşiyor. Baş kamara onun. Denize sokmayı başaramıyoruz ama keyifli bir ilk akşam geçiriyoruz.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-_knYfk2sB8I/U9_fRVtt9rI/AAAAAAAAJwU/Dv57KobePm0/s1600/IMG_9783.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-_knYfk2sB8I/U9_fRVtt9rI/AAAAAAAAJwU/Dv57KobePm0/s1600/IMG_9783.JPG" height="240" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Hollandalı Ahmet'in yeri</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Sabah erken kalktığımız için de çok geçe kalmadan
yataklarımıza çekiliyoruz. Ben her zamanki yerimde, havuzlukta iskele tarafındaki koltukta, uyku tulumumun içindeyim. Yüzümü okşayan rüzgarın verdiği huzur ile uyuyakalıyorum.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-gnE5RBcEll0/U95-kfz_wHI/AAAAAAAAJus/z5mQBEv8nEg/s1600/DSCF8981.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-gnE5RBcEll0/U95-kfz_wHI/AAAAAAAAJus/z5mQBEv8nEg/s320/DSCF8981.JPG" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kumlubük'ten Marmaris'e bakış</td></tr>
</tbody></table>
<b>27 Temmuz 2014, Pazar</b><br />
Sabah 7.00'de uyanıp tıraşımı olduktan sonra motor çalıştırıyor ve tek başıma iskeleden ayrılıyorum. Kahvaltı Kadırga Koyu'nda yapılacak Esma'nın isteğiydi dün akşamdan. Ancak karadaki ihtiyaçlarını giderme fırsatı vermediğim için hafif bir hoşnutsuzluk yaşanıyor teknede ama dümeni Onur Can'a verip bu sorunu unutturuyorum.
Kadırga Koyu'nda 6-7 metreye demiri bırakıp alargada kahvaltı ve denize girme görevlerimizi yerine getiriyoruz. Ardından ver elini Bozukkale. Öğle yemeği için Arap Adası'nı gözümüze kestirdik.<br />
<br />
Motor seyri ile Arap Adası'na gelip 3. denememizde koyun ortasında demir tutturmayı başarıyoruz. Onur Can'ın " yahu, herkes demirini attı, yemeğini bitirdi, denize girmeye başladı" motivasyonları bizi hiç etkilemiyor. Önce deniz, sonra arkasından hazır mantı. Bir kez daha deniz. Rüzgar ile dönüp duruyoruz. Bazan bir guletin pruvasına yaklaşan bir çap üzerinde.
Deniz, öğle yemeğinde mantı ile kısa bir öğle molası.<br />
<br />
Demir toplamak için ırgatın kumandasına dokunduğumda tık yok. Geçen seneki sorun tekrarladı herhalde. Motor kapağını açıp baktığımda geçen sene benim yerine oturttuğum kablonun bu kez vidasının gevşediğini ve boşta durduğunu görüyorum. Kabloyu yerine takıp vidayı sıkıştırdıktan sonra kumanda bastığımda çalıştığını görüp seviniyorum.<br />
Demir toplayıp yola koyuluyoruz.Rota Bozukkale.
Adanın arkasından çıkar çıkmaz ana yelkeni açıyoruz. Tam karşımızdan gelen rüzgar, bol bol tremola demek. Cenovayı da açıyoruz. Her ikisi de 1. camadanda. Biraz sonra rüzgar 20 knot'a oturuyor. Larimar hep olduğu gibi iskele kontrada daha hızlı gidiyor. Rodos'a doğru hızlı gidiyoruz, tremola ile kıyılarımıza dönüşte hızımız 4.5 knot'a düşüyor.Öatal Adalar arasına yelkenle girip yelkenle çıkıyoruz. Bir ara 25 knotu gördüğümüzde minik bir kriz yaşıyoruz ama sorun yok. Bozukkale'ye girmeden hemen önce motor çalıştırıp yelkenleri indiriyoruz. Koya girip hemen kale dibindeki Ali Baba restoran'a yöneliyoruz. İskeleye çağırıyorlar ama ben alargada tonozda kalacağım. Bizi bağlamaya gelen çocuk botun motorunu çalıştırmaya çalıştıkça motordan dumanlar yükseliyor. Yağını fazla koymuşlar. Tonoza bağlanıp koltuk halatı meselesini de ben hallediyorum. Bizim botun motoru ise her zamanki gibi çalışmıyor.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-FyCrhG_ykvw/U96BCp0GNjI/AAAAAAAAJu4/MKkTRcSocs0/s1600/DSCF8993.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-FyCrhG_ykvw/U96BCp0GNjI/AAAAAAAAJu4/MKkTRcSocs0/s1600/DSCF8993.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Larimar, Bozukkale'de</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Deniz çok güzel. İlk defa bu kadar sıcak.
Akşamüstü kaleye çıkma zamanı. Botla iskeleye gidip oradan restoran içinden geçerken merhabalaşıyoruz içeridekilerle. Kale'nin manzarasını çok özlemişim.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-MdtrHI3oV4A/U-EhuRJHEzI/AAAAAAAAJw8/yJ0joOPu1FA/s1600/IMG_9801.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-MdtrHI3oV4A/U-EhuRJHEzI/AAAAAAAAJw8/yJ0joOPu1FA/s1600/IMG_9801.JPG" height="240" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-9evuIkc32bE/U-Ehny-1wEI/AAAAAAAAJww/M3arluYFbkM/s1600/IMG_9803.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-9evuIkc32bE/U-Ehny-1wEI/AAAAAAAAJww/M3arluYFbkM/s1600/IMG_9803.JPG" height="240" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Bozukkale</td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-jslygDgZkyQ/U-EhtkHhwDI/AAAAAAAAJw4/6G1mydjgYYc/s1600/IMG_9810.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-jslygDgZkyQ/U-EhtkHhwDI/AAAAAAAAJw4/6G1mydjgYYc/s1600/IMG_9810.JPG" height="240" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-qD5ql34V9r4/U-EjCS4mXwI/AAAAAAAAJxM/QZD8poZ-Z38/s1600/IMG_9843.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-qD5ql34V9r4/U-EjCS4mXwI/AAAAAAAAJxM/QZD8poZ-Z38/s1600/IMG_9843.JPG" height="240" width="320" /></a></div>
<br />
Geri dönüp bota binerken Esma yüzerek gitmeye karar veriyor. Elinden malzemelerini alıp kürekleri de Onur Can'a verince ben de suya atlıyorum. Tekneye kadar yüzünce serinleme ihtiyacımız da giderilmiş oluyor. Bir birayı hak ediyorum. Sonra da keyifli bir akşam yemeği. Yeniden tekne. Püfür püfür bir uyku.Uyku tulumumun üzerine bir de pike koymuş gece birisi.<br />
<br />
<b>28 Temmuz 2014, Pazartesi</b><br />
<b><br /></b>
Güneşin gözüme girmesi ile uyanıyorum. Keyifli bir güne merhaba. Daha teknede uyanan yok. Önce deniz, sonra biraz kürek. Geç kahvaltı tam Onur Can'a göre.Yanımızdaki tekne ayrılırken tonozdaki halatlarını kurtaramıyorlar bir türlü. Botla yardıma gidiyorum. Tonoza başka bir halat bağlayıp sıkışan halatın üstündeki yük ortadan kalkınca sorun da çözülüyor.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-sn8z18QbvmY/U96DbJSb51I/AAAAAAAAJvE/rWyIcefkFdg/s1600/DSCF8992.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-sn8z18QbvmY/U96DbJSb51I/AAAAAAAAJvE/rWyIcefkFdg/s1600/DSCF8992.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
<br />
Bugünkü rotamız, Selimiye. 25 millik yolumuz var. Saat 11'de tonozu bırakıp yola koyuluyoruz. Koydan çıkmadan önce hoşçakal anlamında düdüğümü 3 kez öttürüyorum. Hava sıcak. Rüzgar yok.Saat 14.00'te Kocabahçe'ye girip daha önce demirlediğimiz batı kıyısına 11 metreye demir atıyoruz. 30 metre zincir bırakıp demiri tornistanda kontrol ediyorum. Tuttu. Alargada kalacağız. Deniz burada da sıcak.Tam bana göre.<br />
<br />
Marmaris'e iner inmez Hakkı'yı aramıştım. Onlarda bu hafta maviturda buralarda olacaklardı. Ancak Turgut'tan çıkacaklardı. Bayramın 1. günü bugün. Büyüklerimiz aradık. Hakkı da beni arar diye bekledim ama heyhat. Ben arayayım dedim. Henüz yeni bağlanmışlar Kocaada'ya. Kocaada tam koyun ağzındaki şu ada değil mi? Orada tentesi bordo renkli bir gulet duruyor. Onlarmış. "Sen de bizi göreceksin koyun içindeki 2. tekne biziz" diyorum. Motor çalıştırıp geçerken onlara uğramak üzere niyetleniyoruz. Irgatın kumadası yine çalışmıyor. Bir kez daha motorun yan kapağını açıp baktığımda aynı kablonun bu kez soketinden çıkmış olduğunu görüyorum. Tamirat sonrası kumanda yine çalışıyor. Yüksel Yatçılık'ı aradığımda akü alarmının da bu kablonun çıkmış olmasından kaynaklandığını öğreniyorum. O kablo çıktığında akü şarj etmezmiş.<br />
<br />
Kısa bir süre sonra Hakkı'ların yanlarındayız.. Nirvana-2'nin kaptanı Hasan Kaptan. Bizim ilk ve sonraki maviturlarımızın çoğunun kaptanı.İskelelerine bordalıyoruz.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-R4iXtOGDBLU/U96FUWHfNfI/AAAAAAAAJvQ/2QoPzJNqdH0/s1600/DSCF9044.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-R4iXtOGDBLU/U96FUWHfNfI/AAAAAAAAJvQ/2QoPzJNqdH0/s1600/DSCF9044.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Larimar, Nirvana-2'e aborda</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-dC9RnralGL4/U96FWGRv9JI/AAAAAAAAJvY/0MCSHzx8tN8/s1600/DSCF9048.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-dC9RnralGL4/U96FWGRv9JI/AAAAAAAAJvY/0MCSHzx8tN8/s1600/DSCF9048.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Hasan Kaptan, Hakkı Ünlügenç ile birlikte</td></tr>
</tbody></table>
Bir çaylarını içip hemen kalkıyoruz. Selimiye 1.5 dm ötede, rezervasyonumuz da var ama bayram nedeniyle yer bulamayabiliriz diye tedirginiz. Halatları çözünce rüzgar bizi usulca uzaklaştırıyor Nirvana'dan.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-lqPLCwEdDFA/U96H73wPxcI/AAAAAAAAJvk/9ZaJ9B4v1wk/s1600/DSCF9055.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-lqPLCwEdDFA/U96H73wPxcI/AAAAAAAAJvk/9ZaJ9B4v1wk/s1600/DSCF9055.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Nirvana-2</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Hemen cenovayı açıyoruz, Selimiye'ye kadar motor gürültüsüz gidiyoruz. Koya girince yelkeni kapatıyoruz. Usturmaçalar bağlanıyor. Ama her zamanki gibi Begonvil'i görmekte zorlanıyoruz ve telefon ediyoruz. "İki" isimli mekanın hemen yanındalar. İskelede sadece bir tekne var. 50 TL'lık bağlanma ücretinde mi acaba?<br />
Sorunsuz bir bağlanma ile iskeleye ayak basıyoruz. Elektrik bağlantısı. Suyu yarına bırakıyoruz. Masamız hemen teknemizin dibinde. Bir adım atarak geçebiliyoruz masamıza. Biraz deniz. Sonra bir bira. Güzel bir duş.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-J62FIyY1w5Y/U96IMLPX2SI/AAAAAAAAJvs/TWsJnOO8v-E/s1600/DSCF9077.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-J62FIyY1w5Y/U96IMLPX2SI/AAAAAAAAJvs/TWsJnOO8v-E/s1600/DSCF9077.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Selimiye ve Larimar</td></tr>
</tbody></table>
Akşam yemeğinde levrek. Esma balığa katılmıyor.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-v5vwIeF3jtU/U-Ek8SDxCaI/AAAAAAAAJxo/GuTXVllhQCA/s1600/IMG_9883.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-v5vwIeF3jtU/U-Ek8SDxCaI/AAAAAAAAJxo/GuTXVllhQCA/s1600/IMG_9883.JPG" height="240" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Selimiye, Begonvil, Larimar</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Şarap, yorgunluk ve tuş olmadan önce tatlı krizi..<br />
Merkeze kadar yürüyoruz. Paprika'da çok güzel tatlılar var ama oturacak yer yok. Ev yapımı dondurmalarından alıp tekneye dönüyoruz.<br />
<br />
<b>29 Temmuz 2014, Salı</b><br />
Yüzümü denizde yıkıyorum. Biraz kürek çekme çalışması. Kürekte artık daha iyiyim. Düz gidebiliyorum.<br />
Geç kahvaltı. Coşkun Market'e kadar yürüyüş, domates, limon ve ekmek takviyesi.<br />
10'u biraz geçe iskeleden ayrılıyoruz. Bencik'e gideceğiz öğle molası için.<br />
Bencik Koyu'nda bu kez demiri bir kerede tutturuyorum. Koltuk halatımızı botla kıyıya giderek bağlıyorum.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-wp584IxPk48/U96Jiv_NZBI/AAAAAAAAJv4/HvBmT-HU7z0/s1600/DSCF9101.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-wp584IxPk48/U96Jiv_NZBI/AAAAAAAAJv4/HvBmT-HU7z0/s1600/DSCF9101.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Bencik</td></tr>
</tbody></table>
Öğle yemeği ve çay keyfinden sonra demiri toplayıp yola koyuluyoruz. Dirsek Bükü çok kalabalık olabilir. Geç kalmayalım. Rüzgar da güzel. Hemen yelkenleri açıyoruz. Çok güzel orsa seyri yapıyoruz. Onur Can da işin içinde artık. Can yeleği giyme tatbikatı yapıyoruz. Onur Can, "bunu ilk gün yaptırmalıydınız" diye uyarıyor bizi. Hava 18-22 knot arasında. Kocaada'yı kurtaramadığımız için iki fazla tremola yapmamız gerekiyor. SonundaUzunada ile Kargı Adası'nın arasından girip yelkenleri indiriyoruz. Dirsek Bükü'ne girdiğimizde gerçekten kalabalık olduğunu görüyoruz. Gözüme kestirdiğim yer bir gulet ile bir yelkenlinin arası. Demir bir kerede tutuyor. Botla kıyıya bağlanmam ise biraz zaman alıyor. Onur Can'dan uyarı alıyorum.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-2Amr-gqLSvs/U96K3xNZpaI/AAAAAAAAJwE/GfsBiSg7W_I/s1600/DSCF9115.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-2Amr-gqLSvs/U96K3xNZpaI/AAAAAAAAJwE/GfsBiSg7W_I/s1600/DSCF9115.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Dirsek Bükü</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Rüzgar şimdilik iskele bordamızda. Bir tane de rüzgar altına halat bağlayıp deniz ve bira faslına geçiyorum. Akşam yemeğimiz teknede olacak. Kitap ve bira, huzur ve uyku veriyor. Ama yemekte ayaktayım. Güneşin batması ile rüzgar duruyor. İlk kez Dirsek Bükü'nde rüzgarsız bir gece olacak herhalde.<br />
Yemek sonrasında yine tuş.<br />
<br />
<br />
<b>30 Temmuz Çarşamba</b><br />
<br />
Sabah geç uyanış. Sessizce denize giriş. Sonra biraz kürek çalışması. Larimar'ın videosunun çekilmesi. Sonra Esma'ya denizde eşlik ve çok keyifli bir kahvaltı. Öğlen 12 gibi çıkarız planları. Bir ara botla gezerken bordo tenteli bir gulet görüyoruz demirlemiş. Nirvana-2 olmasın sakın. Yaklaşıyoruz, gerçekten Nirvana-2. Hakkı Ünlügenç bizi yine aramamış buraya demirledikleri halde. Gulete yaklaşıp merhabalaşıyoruz. Tekneye çıkıyoruz. Yine hasret gidermeler. Dün akşam Selimiye'de demir atarken ırgatlarının hidroliği bozulmuş. Hem su alamamışlar, hem demirsiz kalmışlar. Turgut'a gitmişler gece. Bugün de buraya girmişler sabahtan. Bizim tekneye geliyorlar yüzerek. Kısa bir sohbet. Sonra ayrılıyoruz yeniden.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-o31BWHzdxPk/U-EjuE8TEMI/AAAAAAAAJxc/HlW0VtYxGws/s1600/DSCF9138.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-o31BWHzdxPk/U-EjuE8TEMI/AAAAAAAAJxc/HlW0VtYxGws/s1600/DSCF9138.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Hakkı'lar ile Dirsek Bükü'nde</td></tr>
</tbody></table>
<br />
12.30 gibi koltuk halatımızı yandaki guletin çalışanları alıyor, demiri de biz. Atabol Kayalığı'ndan sonra Yeşilova Körfezi'ne yelkenle giriyoruz. Apaz-pupa seyri ile Söğüt'e yol alyoırouz yavaş yavaş. Acelemiz yok. Onur Can bugün bizden ayrılacak.Octopus'tan araç ayarladık. 17.00 gibi çıksa akşam uçağına Havaş ile yetişir diye hesap ediyoruz.<br />
<br />
Söğüt'e, Octopus'a yaklaşırken yelkenleri indiriyoruz.İskelede bize yer gösteriyorlar ama ben alargada tonozda kalacağım. Kıçtan yaklaşarak tonozlardan birisini de çok güzel yakalıyor, halatı geçiriyoruz. Ancak yine de botla yardıma geliyorlar.Tonoz başa gidiyor, bağlıyor ve motoru kapatıyoruz.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-6L4qDO-HukA/U-Ejg9e0qlI/AAAAAAAAJxU/zg4Wv3iElu0/s1600/DSCF9194.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-6L4qDO-HukA/U-Ejg9e0qlI/AAAAAAAAJxU/zg4Wv3iElu0/s1600/DSCF9194.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Söğüt</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Sıcak. İskelede tıkış tıkış tekneler daha da sıcaktır herhalde. Denize atlamadan önce Onur Can'ın bavulu toplanıyor. Onur Can denize girmiyor yine. Fevzi arıyor bu arada. Cem Alhan'ın teknesi ile onlar zaten iskeledelermiş. Akşam yemekte buluşmak üzere sözleşiyoruz. Bir süre sonra yüzerek Cem ve oğlu teknemize geliyorlar. Buz gibi iki birayı 3 kişi bölüşüyoruz. Sonra Fevzi de geliyor yüzerek. Biraz sohbet. Birayı reddediyor Fevzi (Toraman). Akşam buluşmak üzere ayrılmadan önce Cem, botumuzun çalışmayan dıştan takma motorunda şansını deniyor. Yine çalışmıyor motor. Yüzerek gidiyorlar iskeleye.<br />
<br />
Biz de az sonra Onur Can'ın duş ve transfer için botla karaya çıkıyoruz. Onur Can'ı beklerken bir bira ve soda ile serinlemeye çalışıyoruz.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-p9fCU91iOvA/U-Elz3R8_FI/AAAAAAAAJxw/t8o8Am7bKmw/s1600/IMG_9902.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-p9fCU91iOvA/U-Elz3R8_FI/AAAAAAAAJxw/t8o8Am7bKmw/s1600/IMG_9902.JPG" height="240" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Octopus, biz ve açıkta Larimar</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Duştan hemen sonra taksi de geliyor ve Onur Can'ı uğurluyoruz. İlk defa bizimle yelkene geldi. Bizi takdir etti. Daha konforlu bir tekne tatilini tercih edeceğini söyleyerek aramızdan ayrıldı. Hafif bir hüzün. Kısa bir alışveriş. Kibritler rutubetten yanmıyor. Yumurta, su, bira ve çakmak alıyoruz.<br />
<br />
<br />
Botla tekneye dönüp denize giriyoruz. İlk defa denizde bu kadar uzun süre kalıyorum. Rüzgar beni iskeleye itiyor, ben yüzerek tekneye yakın durmaya çalışıyorum. Deniz o kadar kararında sıcak ki. Bir buçuk saat kadar sudayım. Sonra tekneye çıkıyorum. O sırada Fevzi'den telefon geliyor. Şarap içmeye çağırıyorlar tekneye. Genel Cerrah, İsmail Hamzaoğlu hocamız da orada imiş. Botla gidiyoruz iskeleye.<br />
<br />
Kybele (S/Y) çok klas bir tekne. 47 feet Jeaneau. Kocaman. Ev gibi. Nazar değmesin. İsmail'ler de ailecek ilk yelken eğitimlerine çıkmışlar. Hocaları kim? Yüksel Yatçılık'tan Colin. Tanıdığım en iyi hoca. Ancak Hamzaoğlu ailesi hafiften yorgun.<br />
<br />
Akşam 8 gibi yemeğe geçiyoruz. Bizi başbaşa bırakmıyorlar sağolsunlar, masalarına 2 kişilik ek yapıpı bizi de alıyorlar aralarına. Arka masada, İstanbul'dan üst kat komşularımız. Simi'ye gidememişler. Pedi Limanı'nda 80'e yakın Türk tekne nedeniyle arkadaşları arayıp "gelmeyin" demişler.<br />
<br />
Yemekte mezeler, ara sıcaklar ve salata ile doyuyoruz zaten. Buranın barbununu çok özlemiştim. Emrah'a bize ayırmasını söylüyorum. Gece 11'e doğru Cem'in 5 kg.lık bir lagos siparişi verdiğini öğreniyoruz. Gece 24 de olsa o balık yenecek. Üç kişi kafadan reddediyor balık yemeyi, doyduklarını ifade ederek. Sarafin ile geceyi tamamlayıp gitar çalma projesini de gerçekleştiremeyip teknemize dönüyoruz. Herkes iskelede, bir tek bizim Larimar alargada. Demir feneri yanıyor ama akü bitmez inşallah. Botla Larimar'a yaklaşırken akü alarmının çalmaya başladığını duyuyoruz. On beş dakika motor çalıştırıp sonra yatıyorum havuzlukta, her zamanki yerime. Esma da havuzlukta bu akşam.<br />
<br />
Misler gibi uyuyorum.<br />
<br />
<b>31 Temmuz 2014, Perşembe</b><br />
Sabah 7.00'de uyanış, 8 gibi kalkış.Deniz. 9.'da keyifli bir kahvaltı. Botla iskeleye gidiyoruz. İsmail ve Hülya'ya "Yelkenciliğe Başlayanlar İçin" isimli kitabı bırakıyorum. Sahilde şezlonga uzanıyorum bir süreliğine. Esma da botu iskeleden sahile getiriyor. Sonra yüzerek tekneye dönüyor. Ben de botla eşlik ediyorum ona.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-Pgnbpv5hk-8/U-EmTw9EIYI/AAAAAAAAJx4/s4ooRb5E344/s1600/IMG_9930.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-Pgnbpv5hk-8/U-EmTw9EIYI/AAAAAAAAJx4/s4ooRb5E344/s1600/IMG_9930.JPG" height="240" width="320" /></a></div>
<br />
<br />
10.45 gibi ayrılıyoruz tonozdan, Söğüt'ten. Rota Serçe.<br />
<br />
Yeşilova Körfezi'ni motorla geride bırakıyoruz. Ama sonrasında da rüzgar az. Bir ara apazve geniş apaz ile yelken yapma şansımız oluyor.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-3lZJ7m61NXo/U-EnWzddt4I/AAAAAAAAJyE/b594jYvuyHE/s1600/DSCF9237.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-3lZJ7m61NXo/U-EnWzddt4I/AAAAAAAAJyE/b594jYvuyHE/s1600/DSCF9237.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Yeşilova Körfezi</td></tr>
</tbody></table>
<br />
14.00 gibi Serçe limanındayız. İlk demir atma teşebbüsümüz başarısız. Serçe'de alışkınım bu başarısızlığa. Sonra yer değiştirip 2. denememizde 11 metreye demir bırakıyoruz. Tutuyor. 40 metre zincir bırakıyorum, iskele bordamızdaki yelkenli ile sancağımızdaki guletein arasına giremiyoruz. Rüzgar da iskeleden bastırdıkça koyun ortasına doğru atıyor bizi. Tekrar ileri ver sonra tornistanla geriye. 20 metre daha zincir bırakıyorum. Zaten zincirim bitiyor. Hala kıyıya mesafem çok fazla.Kayıkla gelen bir adamcağızdan rica ediyorum bizi bağşamasını. Bu rüzgarda benim kürekle kıyıya gitmem, bağlanana dek Esma'nın Larimar'ı orada tutması, biraz yorucu geliyor o anda. 25 metrelik halat da kilitli 2 sekizi atamadan bitiyor. Yandaki tekneden demiri salıp geri gelin teklifi geliyor ama zincirim bitti. Bir halat ve bir kilit ile zincirimi uzatma projemi (Mehmet Erem) ilk kez hayata geçiriyorum. Tekneyi bir miktar daha geri alıp iki tekne arasına daha makul bir yere sokabiliyorum böylece. Koltuk halatını da koç boynuzuna bağlamam mümkün oluyor. Rüzgar hala deli gibi esiyor. İkinci bir koltuk halatı alıp daha rüzgar üstüne bağlamak üzere botla kıyıya çıkıyorum. Biri kıçta, diğeri bordamızda iki koltuk halatı ve iyi tutmuş demirimiz ile bira içmeyi hakkettim. Yandaki tekneden " demiri alıp bir daha atın, ben sizi karaya bağlarım" önerisini teşekkür edip geri çeviriyorum" Serçe'de ilk kez bu kadar çabuk demirim tutmuşken ben o demiri sabaha kadar almam" diyerek. Belki bu öneriyi dinlesem 15 dakikada biraz daha kıyıya yakın demirleme opsiyonu yerine yaklaşık bir buçuk saat kadar uğraşarak demirlemiş ve kıyıya bağlanmış oluyorum ama olsun. Dinlenince bir tane de rüzgar altına koltuk halatı. Daha doğrusu uzun beyaz rüzgarüstü halatımı daha rüzgar üstüne taşıyıp, ikinci koltuk halatımı rüzgar altına taşıma operasyonu.<br />
<br />
Colin ise rüzgara karşı demirini atmış, alargada belki de bizi seyretmekte. Akşam "gece seyrine çıkacaklar.<br />
<br />
Deniz çok güzel. İlk defa bu kadar sıcak. Akşam yemeğine kadar kitap okuma niyeti var. Ancak gezinen bir yelkenli tekne denize giriş keyfinden sonra demirini toplarken iskelemizdeki yelkenlinin de demirini alıyor. Onlar da olayı seyrederken demirlerinin alındığı ve kıyıya, kayalara sürüklenmekte olduklarını fark etmiyorlar bile. "Motor çalıştırın" diye bağırıyoruz. Son anda idrak edip kurtarıyorlar kendilerini. Yabancı tekne bizim pruvamıza kadar yanaşıyor. Ben kısa bir koltuk halatı alıp botla yardıma gidiyorum. Bizden uzak durmaları için bağırdıkça adam "relax" diyor. Gidip yandaki teknenin zinciri hizasında durmalarını söyledikçe adam bizim tekneye yaklaşıyor. Biz de motor çalıştırdık. Esma'ya usturmaçaları burna bağlamasını söylüyorum. Adam, "sizin teknenize çarpmayacağım" diyor ama benim derdim bana çarpması değil (ki çarpabilir de), bizim demirimizi de alması.<br />
<br />
İzin alıp kendi botlarına botumu bağlayıp teknelerine çıkıyorum. Demir üzeirne yürüyüp diğer teknenin demirini neredeyse tekneye kadar çekip koç boynuzuna bağladığım halatı zincirin altından geçirip tekrar koç boynuzuna bağlayıp demiri salıverince iki demir birbirinden kurtuluyor. Beni Larimar'a kadar bırakıp Serçe'den kaçıyorlar tahminen Hollandalı aile.<br />
<br />
Colin oradan bizi izlemekte. Yumruk havada. Yumruğum havada. Takdir alıyorum hocamdan.<br />
<br />
Yandaki tekne tekrar demir atıyor. Bu kez uzunca bir süre bağlanmak için uğraşıyorlar. Bu arada Esma, mantar soslu makarna, salata ve zeytinyağlı dolmadan müteşekkil yemeğimizi hazırlarken, Söğüt'ten aldığım biraların tadına bakış. Yemekten sonra bir süre daha kafa lambası ile kitap okuyuş ve yorgunluğa yenik düşüş. Yatmadan önce akü alarmının çalması ve servis aküsünün şarjının çok azalması nedeniyle biraz motor çalıştırıp buzdolabını da kapatarak uyku tulumumun içine giriyorum.<br />
<br />
<b>1 Ağustos 2014, Cuma</b><br />
7.00 gibi uyanış. Denizin tadına bakış. Biraz kürek. Keyifli kahvaltı. Geri kalan yumurtaların hepsini tüketiş.Servis aküsü 12.0 volt'ta.Huzurlu bir sessizlik. Eller halatla uğraşmaktan şişmiş.Yine deniz.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-gUN9ijBoK1s/U-Eo0IsfBeI/AAAAAAAAJyQ/MFJNJ8Q72A0/s1600/DSCF9257.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-gUN9ijBoK1s/U-Eo0IsfBeI/AAAAAAAAJyQ/MFJNJ8Q72A0/s1600/DSCF9257.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Serçe</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Sessizlik.15 dakika dinlenme. Halatla uzattığım zinciri toplama projeleri. Çok zor olmuyor. Ta ki son 20 metreyei çekmeye sıra gelinceye dek. Gulet, tahminen zincirimin üzerine döşemiş dün akşam. Irgat zorlanınca duruyorum Guletin kaptanı çıkıyor, benim zincir kurtuluyor, sonra da ben çıkıyorum. Sabaha kadar bir izbarçonun ucunda bağlı olmak endişesi son buluyor. İzbarçoya saygım bir kat daha artıyor. Üzerinde yük olmazsa su içindeki izbarçonun açılabileceğini biliyor olmam. Sabah uyandığımda koltuk halatlarımın ve demirimin hala gergin olması. Yavaşça çıkıyorum Serçe'den, endişelerimi, keyiflerimi, özlenecek olmaları geride bırakarak. 25 millik yolum var. Rüzgar yok. 2200 devirde 4.5 knot yapıyor teknemiz bugün nedense.<br />
<br />
Bir acayip trafik var. Herkes Marmaris'e dönüyor.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-QhhVxm2R0b4/U-EqWOXYrBI/AAAAAAAAJyk/NjNUOD9ihbI/s1600/DSCF9289.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-QhhVxm2R0b4/U-EqWOXYrBI/AAAAAAAAJyk/NjNUOD9ihbI/s1600/DSCF9289.JPG" height="180" width="320" /></a></div>
<br />
Sancağımda Cornelian geçiyor yavaşça. İlk kiraladığım tekne. Bir ara çok yaklaşıyorum ona ama sonra kopuyor bizden.<br />
<br />
Rüzgar hiç yok. Hedefte Kumlubük.<br />
Çiftlik civarında ike bir karpuz kokusu geliyor burnuma. Esma'nın da aynı kokuyu duyması ile yanılmadığımı anlıyorum ama kokunun nereden geldiğini keşfetmemiz mümkün olmuyor.Saat 13.00 gibi Hayırsız Burnu'nu, sonra da Kadırga Burnu'nu geride bırakıyoruz. Kumlubük'te dönüşte her zaman demir attığımız yere 6-7 metreye demir bırakıyoruz. 20 metre de zincir. Rüzgar bizi yavaşça döndürüp kıçımızı kıyıya veriyor. Tornistan. Demir tutmuş. Motoru kapat. Doğruca suya atla.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-qYYV6nDVZZk/U-EpKABNT3I/AAAAAAAAJyY/uBzLbhcdves/s1600/DSCF9352.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-qYYV6nDVZZk/U-EpKABNT3I/AAAAAAAAJyY/uBzLbhcdves/s1600/DSCF9352.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kumlubük'te son alarga</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Yemekte lavaş içi beyaz peynir, son kalan domates ve yanında son kalan kola ve sprite. Bu haftaki alışverişimiz tam kıvamında idi. Hiç bir şey kalmadı geriye.<br />
Üçe çeyrek kala motor çalıştırıp demiri alıyor ve Marmaris'e son etabımızı tamamlamak üzere hareket ediyoruz. Motor ile 1.5 saate yakın yolumuz var. Tekneler Marmaris'e akıyor. Benzincide kuyruk demek bu. Ama öyle olmuyor. İki tekne bekledikten sonra iskeleden bordalıyoruz. 44 litre mazot yakmışız.Tahminimin iki katı olmuş. Sonra halatlarımızı çözüveriyorlar Esma içerideyken. Rüzgar bizi iskeleden uzaklaştırıyor. Yüksel Yatçılık pontonuna bir kaç ileri geri manevra ile yanaşıp bağlanıyoruz.Haftayı sağ salim bitiriyoruz.<br />
Yan teknede Sabancı Endüstri Mühendisliği'nde okuyan bir genç (Can) ve arkadaşı var. Biraz sohbet. Sonra bir (son kalan) bira. Sonra da duş.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-CQFmpcvHY9k/U-Eq64yJwzI/AAAAAAAAJys/ltmRk7hHO5Y/s1600/DSCF9379.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-CQFmpcvHY9k/U-Eq64yJwzI/AAAAAAAAJys/ltmRk7hHO5Y/s1600/DSCF9379.JPG" height="180" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Netsel Marina</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Bavullar hazır. Tekneyi teslim ediş. İsmail ve kızı Deniz ile vedalaşma. Taksi ile Dalaman. Bir saatlik rötar. En az yarım saatlik bavul bekleme. Bir buçuk gibi yataklara kendimizi atış. Yarın bana izin verdiler kızlar. 48 saatte ancak kendime geliyorum. Adanalı ekip ile boğazda yediğimiz balık ve sohbet de buna bolca katkıda bulunuyor.<br />
<br />
Çok özlemişim. Şimdiden yine çok özledim.<br />
<div>
<br /></div>
Tayfun Gülerhttp://www.blogger.com/profile/15895150340376020508noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5142228431658330942.post-4640955718139384662013-10-29T17:25:00.002+02:002013-11-04T22:27:58.422+02:00MARMARİS - GÖCEK<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<b>(12-19 Ekim 2013)</b><br />
<br />
Şubat ayında, Tehmine'den fırça yemek pahasına da olsa, kurban bayramı için Larimar'ı kiraladığımda "<i>Hocam, bütün bayramları sen aldın, bizi hiç düşünmedin" </i>diye sitem etmişti. O zaman 4 anestezisttik, Taksim Alman Hastanesi'nde. Bugün sadece iki kişiyiz. Tehmine, Kolan Hastanesi'nde artık. Ben teknede iken mesai arkadaşım Fulya biraz zorlanacak.<br />
Bu kez, eylüldeki Gökova maceramızdan sonra, Larimar'ın bize sükünet sunacağına ilişkin bir his var içimde. Bu nedenle haftanın son gününe kadar herhangi bir hazırlık yapmayacak kadar sükünet içindeyiz Esma ile. Hatta, cuma akşamı Kadir'i de yemeğe davet edince bavulları hazırlamak için bize yatmadan önceki bir saat kalıyor.<br />
<br />
<b>12 Eylül 2013, Cumartesi</b><br />
Cumartesi sabahı 06'ta alarm çalıyor. Erken deyip biraz daha yatıyoruz. 6.30'da ayaktayız. Kahvaltı yapıyoruz. Zamanımız müsait. Sükünet içinde yola çıkıyoruz. İçimde biraz tedirginlik var aslında, bu kadar erken gidiyoruz Sabiha Gökçen'e diye ama olsun. Köprüyü geçip Sabiha Gökçen yol ayrımına yaklaştığımızda oluşan kuyruğa inanamıyorum. Bu tıkanıklık gişeleri geçip Sabiha Gökçen Havaalanına ayrılan sapağa kadar devam ediyor ve biz neredeyse uçağa ancak yetişiyoruz. Sebep, bayramda İstanbul'u terk etmeye çalışan İstanbul yorgunları.<br />
Finansbank'ın Valesine bırakıyoruz arabayı. Geçen sefer, kendimiz park etmiş, bir hafta sonunda ödeme yaptığımızda ise ufak bir soyguna maruz kalmıştık. Bu kez, % 50 indirimli ödeyeceğiz. Finansbank'ın lounge'da birer çay içtikten sonra Pegasus'un dolu otobüsüne binmeyi ret edip 2. otobüsü ile uçağımıza gidiyoruz. Keyifli bir yolculuktan sonra bir kez daha Dalaman'dayız. Bavullar tam yarım saatte geliyorlar. Sanki birileri bavulları teker teker getiriyor uçaktan ve yürüyen banda da öyle, birer birer bırakıyor. Havaş'ın otobüsü ile Dalaman Havaalanı'ndan çıkış tam bir eziyet. Önce yolcuları bekle. Sonra Dış hatlara uğra. Sonunda havaalanından çıkmayı başardığımızda ben de uyumayı başarıyorum.<br />
<br />
Saat 13.30'da Netsel Marina'da Yüksel Yatçılık'tayız. Sinan ve Handan Zeren'ler de bizden bir saat kadar önce geldiler. Onlar da Peter ile 2. eğitimlerine çıkacaklar. Onların rotası belli: Hisarönü. Bizimkisi ise tam net değil. Aslında ilk tekneyi kiraladığım günden beri ekimin soğuk günlerinde Göcek'e inme planı var kafamda. Ancak belki Sinan'larla iki tekne yukarı çıkma fikri de az cazip değil.<br />
<br />
Burçin Hanım, bir süreliğine çalışmaya ara vermeyi planlamış bu sene itibari ile. Biraz sohbetten sonra Ekincik'e hava kararmadan varıp varamayacağımı soruyorum kendisine. Aldığım yanıt "Larimar (S/Y) ile Hayır" olunca artık kasmaya gerek kalmıyor. Önce Sinan'larla keyifli bir öğle yemeği, sonrasında alışveriş, en sonra da Kumlubük, Hollandalı Ahmet'in yerinde geceleme şeklinde planlanıveriyor önümüzdeki saatler.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-OwFdlssi67I/Um_E-sT7i_I/AAAAAAAAJS4/M0KTMhY-bP8/s1600/IMG_5670.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="http://4.bp.blogspot.com/-OwFdlssi67I/Um_E-sT7i_I/AAAAAAAAJS4/M0KTMhY-bP8/s320/IMG_5670.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Barış Usta'da dönerlerimizi beklerken</td></tr>
</tbody></table>
<br />
İstanbul'da görüşmeyi uzunca zamandır başaramadığımız Sinan ve Handan ile uzun sohbetli bir öğle yemeği yiyoruz. Sonra Migros'tan alışveriş, Larimar'a yerleşme, tekneyi teslim alma.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-rNkvugLTHHA/Um_HGWfrs6I/AAAAAAAAJTE/bBLgat16HOE/s1600/IMG_5674.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="http://3.bp.blogspot.com/-rNkvugLTHHA/Um_HGWfrs6I/AAAAAAAAJTE/bBLgat16HOE/s320/IMG_5674.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Larimar S/Y</td></tr>
</tbody></table>
Yanımızdaki teknede ise Peter, ekibe ilk brifingi veriyor.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-SmMLLyz3_ps/Um_HYM0-fGI/AAAAAAAAJTM/-iUFvcEnIGQ/s1600/DSCF6822.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://2.bp.blogspot.com/-SmMLLyz3_ps/Um_HYM0-fGI/AAAAAAAAJTM/-iUFvcEnIGQ/s320/DSCF6822.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<br />
16.15'te palamarlarımızı söküp marinadan çıkıyoruz.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-Uc3xjMqXnZg/Um_Hr_CsOoI/AAAAAAAAJTU/JjSEc_dBlmE/s1600/DSCF6825.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://2.bp.blogspot.com/-Uc3xjMqXnZg/Um_Hr_CsOoI/AAAAAAAAJTU/JjSEc_dBlmE/s320/DSCF6825.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Netsel Marina ve marinadan çıkan bir tekne gerimizde</td></tr>
</tbody></table>
Hemen rüzgara dönüp ana yelkeni 1. camadanda açıyoruz. Bumbaya oturan alt yakasını germeyi başaramıyorum, çok güzel torlu bir yelkenimiz olmuyor. Boğaza yelkenle girme niyetindeyiz. Biraz daha yelkeni ve beynimi kurcalayınca 1,5 camadan açmış olduğumu ve yelkenin formunu bu yüzden bulamadığını idrak edip durumu düzeltiyorum. Boğazı yelkenle geçmenin keyfini yaşıyoruz. 25-30 knotluk sağanaklar bizi oldukça zorluyor. Boğazı geride bırakıp rüzgarın sakinlediği ve tek bir yönden esmeye başladığı dakikalarda adrenalinimizin ne kadar yükselmiş olduğunu ve bunu ancak şimdi fark edebildiğimizi görüp şaşırıyoruz.<br />
<br />
Kumlubük'te Hollandalı Ahmet'in iskelesinde bir kaç tekne var. Arayıp açık olup olmadıklarını soruyorum. Açıklar. Sorunsuz bir kıçtan kara ile iskeleye bağlanıyoruz (18.15). İki kişilik masa ayırmalarını rica ediyoruz. Günün ilk birasından önce deniz. Biraz soğuk ama yine de olmazsa olmaz.<br />
<br />
Akşam yemeğinde bir sürpriz bekliyor beni. Ankara'dan dostum Özcan.Yan masadalar. Onlar da katamaran ile çıkmışlar Netsel'den ve Göcek'e ineceklermiş. Keyifli bir akşam yemeği sonrası biraz muhabbet ediyoruz Özcan ve eşi ile. Uyumak üzere tekneye geçmeden önce, daha önce planlamış olduğumuz gibi Göcek'e inme kararımızı netleştiriyoruz.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-pqn5iPeblKY/Um_J2oI4kmI/AAAAAAAAJTg/0DqydXt9x7M/s1600/IMG_5677.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="http://3.bp.blogspot.com/-pqn5iPeblKY/Um_J2oI4kmI/AAAAAAAAJTg/0DqydXt9x7M/s320/IMG_5677.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"> Özcan Erdemli, masamızda</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Gece soluganların devamlılığı ve şiddeti keyifli bir uyku çekmemizi engelleyecek ama henüz bunu bilmiyoruz.<br />
<br />
<br />
<b>13 Ekim 2013, Pazar</b><br />
Sekizde ayaktayız. Pek uyuyamadık soluganlar yüzünden. Kahvaltı teknede. Dokuzda iskeleden ayrılmayı başarıyoruz.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-RMKcQ-L8yG4/Um_LDrzxbfI/AAAAAAAAJTs/0tO59Cd7fzM/s1600/DSCF6851.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-RMKcQ-L8yG4/Um_LDrzxbfI/AAAAAAAAJTs/0tO59Cd7fzM/s320/DSCF6851.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Hollandalı Ahmet'in iskelesinden ayrılıyoruz.</td></tr>
</tbody></table>
Yaklaşık 40 millik yolumuz var. Sekiz saatlik bir yol.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-Az7B2Zx6vs0/Um_LPVtW6TI/AAAAAAAAJT4/R9VyQ-xDtV4/s1600/DSCF6870.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/-Az7B2Zx6vs0/Um_LPVtW6TI/AAAAAAAAJT4/R9VyQ-xDtV4/s320/DSCF6870.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Kumlubük Koyu'ndan çıkmadan hemen yelkenleri açıyoruz. Rüzgar, iskele bordamızdan geliyor. Saat 10.45'te Kurtoğlu Burnu'na 20 millik yolumuz kalmış. 12.00'de Dişibilmez Burnu'nu, 12.30'da Baba Adası'nı iskele bordamızda bırakıyoruz. Özcanların katamaran henüz görünürlerde yok. Öğle yemeğimiz peynir-domatesli dürüm. Ayranı yine unutmuşuz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-sXExS78lFc8/Um_NGq1SmYI/AAAAAAAAJUA/kZUQozP0tZk/s1600/DSCF6955.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-sXExS78lFc8/Um_NGq1SmYI/AAAAAAAAJUA/kZUQozP0tZk/s320/DSCF6955.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<br />
Rüzgar çok nadiren kesiliyor. Yelken seyrinde hızımız 5-6 knot arasında değişiyor. Kurtoğlu Burnu'na yaklaşırken Peksimet Adası civarında uzağımızda, sancak bordamızda bir katamaran var. Telefon ediyorum, Özcanların katamaran. Bizi geride bırakıp Fethiye Körfezi'ne giriyorlar.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-5qBliJZitnU/Um_N7fK5rgI/AAAAAAAAJUQ/815IygemON8/s1600/DSCF6963.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-5qBliJZitnU/Um_N7fK5rgI/AAAAAAAAJUQ/815IygemON8/s320/DSCF6963.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Özcanlar bizi geçiyor</td></tr>
</tbody></table>
Dar Boğaz'a kadar yelkenle gidiyoruz. Sonra cenovayı kapatıp motor yelken Göcek Körfezi'ne giriyorum.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-eZ-B8rmrROI/Um_N-cjOxzI/AAAAAAAAJUc/oqt3e-f6z20/s1600/DSCF6997.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-eZ-B8rmrROI/Um_N-cjOxzI/AAAAAAAAJUc/oqt3e-f6z20/s320/DSCF6997.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Dar Boğaz</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-_oIXfqc0-3w/Um_OngZgWpI/AAAAAAAAJUg/tlH_BOcuLYQ/s1600/DSCF7002.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-_oIXfqc0-3w/Um_OngZgWpI/AAAAAAAAJUg/tlH_BOcuLYQ/s320/DSCF7002.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Göcek</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Karşımızdan bir yelkenli tekne ile arkasında koca bir gulet bize doğru geliyorlar, boğazdan dışarı çıkacaklar herhalde. Birden yelkenli tekne sancağına doğru sert bir dönüş yapınca elim fotoğraf makinesine gidiyor, arkadan gelen guletle çarpışmaları an meselesi. Yelkenli teknenin yelkenleri açık. Guletten canhıraş bir korna. Yelkenliden bir sancağa dönüş daha ve iskele bordaları yan yana, tahminen birinde korku diğerinde öfke dolu yüzler ve şükür ki çatışma olmadan geride kalıyor bu dikkatsiz manevra.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-utlTfW4NBkc/Um_PXQn-T7I/AAAAAAAAJUs/q_89SP6UisQ/s1600/DSCF7006.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-utlTfW4NBkc/Um_PXQn-T7I/AAAAAAAAJUs/q_89SP6UisQ/s320/DSCF7006.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Dikkatsiz yelkenli</td></tr>
</tbody></table>
Göbün'ü son güne, çarşamba akşamına bırakmaya karar vemiştim, Göcek'ten çıkışa en yakın koy diye. Biraz daha kuzeyindeki koylara bakacağız bu akşam için. Göbün'ü ve Merdivenli Koyu'nu iskele bordamızda bırakıp Manastır Koyu'na gelmeden Yavansu Koyu'nun kuzeyinde, Kuyrucak Burnu'nun oluşturduğu korunaklı küçücük girintiye bakıyoruz öne. Demirlemiş yelkenli tekneler var. Üç yelkenli de en dibe baştan kara girivermişler bir yerlere. Deniz hem derin, hem de çok pis görünüyor. Vazgeçiyoruz, biraz geriye bakınıyoruz. <a href="http://www.coastguideofturkey.com/tr/koy/101205/kuyrucak-koyu">Kuyrucak Koyu'</a>nda sahile doğru sokulmuş bir kaç yelkenli görüyoruz. Onların güneyinde kıyıda bağlanacak iki tane baba var. Biraz derin ama denemeye karar veriyoruz. 22 metreye demir bırakıyoruz. Kaan (S/Y) tecrübesi hala hatırımda, ama Dunfort demimiz bir kerede tutuyor. Botla sahile koltuk halatı bağlama işi benim. Bayağı bir uğraştıktan sonra önce karaya bağlayıp sonra halatla tekneye gelmeye karar veriyoruz bir dahakine. Çünkü, sudaki halat yüzünden Esma bana yaklaşmak üzere tornistan yapmaya çekiniyor. (36.38.15' N- 28.52.09'E)<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-k8ouGNg5m94/Um_SqpPVhhI/AAAAAAAAJVQ/ksi5rMJZuLA/s1600/DSCF7034.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-k8ouGNg5m94/Um_SqpPVhhI/AAAAAAAAJVQ/ksi5rMJZuLA/s320/DSCF7034.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Larimar (S/Y) Kuyrucak Koyu'nda</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/--gylrhhwPxk/Um_Rt2XJ0lI/AAAAAAAAJU4/3zASPrmW9hk/s1600/DSCF7014.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/--gylrhhwPxk/Um_Rt2XJ0lI/AAAAAAAAJU4/3zASPrmW9hk/s320/DSCF7014.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kuyrucak Koyu'ndan Yavansu Koyu'na bakış</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-dvyT4YLLmCw/Um_Rve6SicI/AAAAAAAAJVA/rWUuabPdA9M/s1600/DSCF7016.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/-dvyT4YLLmCw/Um_Rve6SicI/AAAAAAAAJVA/rWUuabPdA9M/s320/DSCF7016.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kuyrucak Koyu'ndan Kuyrucak Burnu'na bakış</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-rZB2a-QcwbA/Um_SH7CzdwI/AAAAAAAAJVI/247-xi83aO0/s1600/DSCF7027.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-rZB2a-QcwbA/Um_SH7CzdwI/AAAAAAAAJVI/247-xi83aO0/s320/DSCF7027.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Larimar (S/Y) Kuyrucak Koyu'nda</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Deniz tertemiz ve ılık. Hiç kıpırtı yok. Bu gece rahat uyuyabileceğiz. Saat 18.00 gibi akşam yemeğimiz hazır: tavuk nugat, salata ve şarap. Hava oldukça dingin, müzik de öyle. Kafa lambalarımız ile biraz kitap okuyor, sonra kamaralarımıza çekiliyoruz.<br />
<br />
<b>13 Ekim 2013, Pazartesi</b><br />
<b><br /></b>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
Sabah 7'de uyanıyorum. Sabaha kadar tekne hiç kıpırdamadı. Muhteşem bir sessizlik, hareketsizlik ve çok keyifli bir uyku. Bir önceki gecenin de acısını çıkarabildim. Havuzlukta yatmak için hava soğuk. O nedenle kamaradaydım yine. Esma henüz uyanmadı. Biraz kürek çekesim geliyor sabahın köründe. Hem dinginliğin biraz daha ortasına giderim, hem kürek çekmeyi öğrenirim. Küreklerin suya sessizce girmesine itina göstererek etrafımdaki güzelliği seyrediyorum. Kürek çekerken düz gitmeyi hala beceremiyorum ama olsun bu sayede başımı çevirmeden değişik manzaraları zahmetsizce görme şansım oluyor.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-6fI3y4-qUJQ/UnUP9xyTWBI/AAAAAAAAJVk/xrnBp76vl68/s1600/DSCF7080.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/-6fI3y4-qUJQ/UnUP9xyTWBI/AAAAAAAAJVk/xrnBp76vl68/s320/DSCF7080.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-K8y2qJq7eMM/UnUP-17sM0I/AAAAAAAAJVo/DcYHe8gyRRI/s1600/DSCF7083.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/-K8y2qJq7eMM/UnUP-17sM0I/AAAAAAAAJVo/DcYHe8gyRRI/s320/DSCF7083.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Larimar (S/Y) ile Kuyrucak Koyu'nda güne merhaba.</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Esma da uyanınca kısa bir yürüyüş için botla sahile çıkıyoruz. Tırmanarak tepeye çıkıp kısmet olursa öbür taraftan denizi göreceğiz.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-LS1cBS3pnDY/UnUSILD5fwI/AAAAAAAAJWE/9cEV2UDSIc4/s1600/DSCF7084.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/-LS1cBS3pnDY/UnUSILD5fwI/AAAAAAAAJWE/9cEV2UDSIc4/s320/DSCF7084.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-n2IiZOamgnI/UnUSIj5b_wI/AAAAAAAAJV8/gK9jNOsYWOU/s1600/DSCF7088.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/-n2IiZOamgnI/UnUSIj5b_wI/AAAAAAAAJV8/gK9jNOsYWOU/s320/DSCF7088.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-TK6EtohkhAI/UnUSI21eUjI/AAAAAAAAJWA/xBybf1y7FzQ/s1600/DSCF7093.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-TK6EtohkhAI/UnUSI21eUjI/AAAAAAAAJWA/xBybf1y7FzQ/s320/DSCF7093.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-hqa8kvfP7Oo/UnUSdvinmvI/AAAAAAAAJWY/B2an_a9bhSs/s1600/DSCF7094.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-hqa8kvfP7Oo/UnUSdvinmvI/AAAAAAAAJWY/B2an_a9bhSs/s320/DSCF7094.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Tatl bir meyille yükselen patikadan çok güzel fotoğraflar çekerek tırmanıyoruz. Kuş ve keçi sesleri kulaklarımızı, hafif bir rüzgar yanaklarımızı okşuyor. Mutluyum.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-eR3o_zagdQE/UnUSjAuO-5I/AAAAAAAAJWk/XFZqKdT0S10/s1600/DSCF7098.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-eR3o_zagdQE/UnUSjAuO-5I/AAAAAAAAJWk/XFZqKdT0S10/s320/DSCF7098.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Fotoğraf çekmeye doyamıyorum.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-WedXAhN2a6g/UnUSbFAgyCI/AAAAAAAAJWU/6WuEEdQPnw8/s1600/DSCF7100.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-WedXAhN2a6g/UnUSbFAgyCI/AAAAAAAAJWU/6WuEEdQPnw8/s320/DSCF7100.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-h3qPyapBTGY/UnUStnAqDDI/AAAAAAAAJWs/iBFwDV7HDtU/s1600/DSCF7107.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-h3qPyapBTGY/UnUStnAqDDI/AAAAAAAAJWs/iBFwDV7HDtU/s320/DSCF7107.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kuyrucak Burnu</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-YTyrwiptFJM/UnUS0hxBBrI/AAAAAAAAJW0/d2E_z8psOp4/s1600/DSCF7122.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-YTyrwiptFJM/UnUS0hxBBrI/AAAAAAAAJW0/d2E_z8psOp4/s320/DSCF7122.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-pkqJJ40qRMg/UnUS7qTYp3I/AAAAAAAAJXE/5ZZd-DPaZVQ/s1600/DSCF7134.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-pkqJJ40qRMg/UnUS7qTYp3I/AAAAAAAAJXE/5ZZd-DPaZVQ/s320/DSCF7134.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-CoKYJ9GgF9s/UnUTHB7heGI/AAAAAAAAJXQ/PmpUqfb3xYU/s1600/DSCF7137.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-CoKYJ9GgF9s/UnUTHB7heGI/AAAAAAAAJXQ/PmpUqfb3xYU/s320/DSCF7137.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Larimar (S/Y)</td></tr>
</tbody></table>
Tepeye yaklaştığımızda köpekler havlayınca şansımızı zorlamamaya karar verip geri dönüyoruz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-SCA_Ha5Fp_4/UnUUqaynrfI/AAAAAAAAJXc/koh7thoIZ3U/s1600/DSCF7140.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://2.bp.blogspot.com/-SCA_Ha5Fp_4/UnUUqaynrfI/AAAAAAAAJXc/koh7thoIZ3U/s320/DSCF7140.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<br />
Teknede önce deniz sonra da güzel bir kahvaltı. Çok keyifli bir gün olacak bugün. Planımız yok bugün için. Biraz dinginlik iyi gelecek bize. Daha önce hiç yapmadığımız bir şeyi teklif ediyorum Esma'ya. O da kabul ediyor. Bugün hiç seyir yapmayacağız. Koskoca bir günü bu koyda, teknede geçireceğiz. Denize gireceğiz, kitap okuyacağız, seyir yapmadan teknede bir koca gün geçirmek nasıl oluyormuş bakacağız.<br />
<br />
Gerçekten çok keyifli bir koydayız. İskele bordamızdaki teknelerin tümü gidiyor, sonra yenileri geliyor gün içinde. Saat 13.30 gibi lavaş içinde beyaz peynir ve domatesten oluşan öğle yemeğimizi yiyoruz. Facebook'ta paylaştığım Kuyrucak Koyu resimlerine hayranlıkla bakarken Adana'dan diş hekimi arkadaşımın (Mehmet Kürkçü) Sarsala Koyu'nda olduğunu öğreniyorum yine Facebook'ta. Hemen bir mesaj, sonra bir telefon, Mehmet'leri Sarsala Koyu'nun güzelliğinden söküp alabilmek için 2. bir telefon daha. Akşam üstü 16.00 gibi nihayet Mehmet'lerin teknesi demir atıp iskele bordamızda bizden 10-15 metre uzakta yerlerini alıyorlar. Onların koltuk halatlarını bağlamak için botun motorunu takıp hazır etmiştim. Ancak lazım olduğunda çalışmadı. Kürekle giderek Mehmet'lerin halatını karaya bağlayabildim. Sonra jikleyi çekmeden deneyince motorun çalıştığını fark ettim. Buna da şükür. Çalışan bir motorumuz var.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-o8mXeKphWkg/UnUXhmqhWAI/AAAAAAAAJXo/R9jptTDIbcY/s1600/DSCF7151IMG_5726.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://4.bp.blogspot.com/-o8mXeKphWkg/UnUXhmqhWAI/AAAAAAAAJXo/R9jptTDIbcY/s320/DSCF7151IMG_5726.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-YEk14U1nXGQ/UnUXlJzhM2I/AAAAAAAAJXw/r7nR_Oceafg/s1600/DSCF7151IMG_5727.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="http://4.bp.blogspot.com/-YEk14U1nXGQ/UnUXlJzhM2I/AAAAAAAAJXw/r7nR_Oceafg/s320/DSCF7151IMG_5727.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Moana (S/Y) ile Mehmet'ler </td></tr>
</tbody></table>
<br />
<br />
Akşamüstü birası ve çayını içmek üzere Mehmet'lerin teknesine geçiyoruz Esma ile. Mehmet'in eşi Doğanay ve misafir öğrencileri Victor ile tanııyoruz. Erkekler bira içerken hanımlar şarap içerek güneşi batırıyorlar. Sonra onları dinlenmek için başbaşa bırakıyoruz, akşam yemeğinde yine birlikte olacağız.<br />
<br />
Akşam yemeğinde hanımlar makarna, köfte, patlıcan salatası ve salata ile sofrayı donatıyorlar. Şarap ve bira ile akşam yemeğini kutsuyoruz.<br />
<br />
Moana (S/Y), Yeni Zelanda dilinde "Okyanus" demekmiş. 2013 model bir <a href="http://www.dufour-yachts.com/sailboats/grand-large/335">Duffour</a>. Havuzluğu 34 feetlik bir tekne için muhteşem geniş. Teknenin içi de çok keyifli. İki kamaralı model bu. Havuzlukta uzatma kablo ile bir de ortalığı pırıl pırıl yapan bir aydınlatma olunca gel keyfim gel. Dün geceki planlı karanlıktan sonra bu gece şehirde gibiyiz. Çok keyifli bir yemek, bol sohbet, gülenyüzler, bol mutluluk.<br />
<br />
Uykumuz geliyor çok çabuk, kaçıyoruz Larimar'a.<br />
<br />
<b>15 Ekim 2013, Salı</b><br />
Sabah, yine saat yedi olmadan ayaktayım. Bu gece de hiç sallanmadan mışıl mışıl uyuduk. Hava pırıl pırıl güneşli.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-MWd2InTimqM/UnUd6cQRKqI/AAAAAAAAJYs/O6lKUNCXqJ0/s1600/DSCF7159.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-MWd2InTimqM/UnUd6cQRKqI/AAAAAAAAJYs/O6lKUNCXqJ0/s320/DSCF7159.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Yeni bir güne uyanış</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Kahvaltı öncesinde biraz daha kürek çekme çalışması.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-ozRJ9wcBtXE/UnUalBsJyVI/AAAAAAAAJX8/wR1shFXPVec/s1600/DSCF7171.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-ozRJ9wcBtXE/UnUalBsJyVI/AAAAAAAAJX8/wR1shFXPVec/s320/DSCF7171.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-VfrXSZ0YmT0/UnUar74vK-I/AAAAAAAAJYE/TCThO4v6Mfs/s1600/DSCF7184.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://2.bp.blogspot.com/-VfrXSZ0YmT0/UnUar74vK-I/AAAAAAAAJYE/TCThO4v6Mfs/s320/DSCF7184.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Larimar (S/Y) ve Moana (S/Y)</td></tr>
</tbody></table>
Kahvaltı bizim teknede. Mehmetler kürek çekerek geliyorlar.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-za7Kxq7vTEM/UnUbvksp9EI/AAAAAAAAJYY/T3gOYtDa7HQ/s1600/DSCF7227.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://2.bp.blogspot.com/-za7Kxq7vTEM/UnUbvksp9EI/AAAAAAAAJYY/T3gOYtDa7HQ/s320/DSCF7227.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Mehmetler, kıçın kıçın geliyorlar.</td></tr>
</tbody></table>
Hep birlikte hazır ettiğimiz kahvaltımızı bol sohbet eşliğinde tüketiyoruz. Mehmetler, Moana'ya geri dönüyorlar. Biz Göcek'e gidip bir ilaç alacağız. Koltuk halatını çözüyorum. Demir almak için kumandaya basınca tık yok. Irgatın sigortası mı attı diye sigortaya gidip bakıyorum. Hayır, sigorta atmamış. Akü mü bitti acaba, 11.2 volta kadar düşmüştü. Ama motor çalışıyor en az 10 dakikadır. Yüksel Yatçılık'tan Murat'ı arıyorum. Motor kabininde bir kablonun çıkmış olabileceğini söylüyor. Bir soketle biten iki kablo var, soketin ucunda olması gereken bir kablo yok. Ama boşta bir kablo göremiyorum. Fotoğrafını çekip gönderiyorum. Kafa lambası ile bakınca siyah ve ucu çıplak, boşta duran bir kablo görebiliyorum nihayet.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-Ap-gerNRyNw/UnUdjHnfZsI/AAAAAAAAJYk/aRzSX_LCL9U/s1600/DSCF7228IMG_5751.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://4.bp.blogspot.com/-Ap-gerNRyNw/UnUdjHnfZsI/AAAAAAAAJYk/aRzSX_LCL9U/s320/DSCF7228IMG_5751.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Kabloyu takınca ırgat kumandasına elektrik geliyor, demirimizi topluyor, Mehmetlere "hoşçakal" deyip yola çıkıyoruz. Göcek'e iki saatlik yolumuz var. Saat 12.30.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-q7gCK7zQd4c/UnUevslIBCI/AAAAAAAAJY8/8KCr-Qz47Xo/s1600/DSCF7231.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-q7gCK7zQd4c/UnUevslIBCI/AAAAAAAAJY8/8KCr-Qz47Xo/s320/DSCF7231.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kuyrucak Koyu'na elveda</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-n6bbtavqdf4/UnUeuo0ANTI/AAAAAAAAJY4/SownTIxVlSM/s1600/DSCF7251.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-n6bbtavqdf4/UnUeuo0ANTI/AAAAAAAAJY4/SownTIxVlSM/s320/DSCF7251.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Bugün kurban bayramının 1. günü. Mesajları kontrol, mesaj gönderme, telefon ile büyüklerin bayramını kutlamalar tamamlanınca ana yelkeni açıyoruz. Motor-yelken Göcek yolundayız, etrafımızdaki güzellikleri seyrede seyrede.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-hur2U_nejzw/UnUgJuupgBI/AAAAAAAAJZM/uT9S3riMc3c/s1600/DSCF7258.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-hur2U_nejzw/UnUgJuupgBI/AAAAAAAAJZM/uT9S3riMc3c/s320/DSCF7258.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Göcek'e yaklaştığımızda iki kayalığı sancağımızda bırakacağız.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-N8ODV3Rsi6o/UnUhJXsgDNI/AAAAAAAAJZU/d9v3oyj80pE/s1600/DSCF7301.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/-N8ODV3Rsi6o/UnUhJXsgDNI/AAAAAAAAJZU/d9v3oyj80pE/s320/DSCF7301.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Mehmet Erem'le geldiğimizde anlamamıştım Belediye Marina'ya girişimizi. Ama kendim gelince anladım. Telefon ile Belediye Marina'ya ulaşıyorum. Gösterdikleri yere kıçtan kara yanaşıp önce koltuk halatlarını alıyoruz, sonra tonozu (36.45.169'N-28.56.473'E). Göcek'e merhaba diyoruz. Saat 14.20<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-ChzcZbrZjvE/UnUhOI_uRqI/AAAAAAAAJZk/1pTvaI2XWMc/s1600/DSCF7321.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-ChzcZbrZjvE/UnUhOI_uRqI/AAAAAAAAJZk/1pTvaI2XWMc/s320/DSCF7321.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-rBHKsxlwWC0/UnUhNFB3uWI/AAAAAAAAJZc/2v3_pLDDb2o/s1600/DSCF7322.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://2.bp.blogspot.com/-rBHKsxlwWC0/UnUhNFB3uWI/AAAAAAAAJZc/2v3_pLDDb2o/s320/DSCF7322.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-e3_HJjZlIVM/UnUhXses-eI/AAAAAAAAJZs/0Oli79i5voM/s1600/DSCF7324.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/-e3_HJjZlIVM/UnUhXses-eI/AAAAAAAAJZs/0Oli79i5voM/s320/DSCF7324.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-ZzEGL3dXYps/UnUhbY3qmZI/AAAAAAAAJZ0/UN2GSKOs7gE/s1600/DSCF7326.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://2.bp.blogspot.com/-ZzEGL3dXYps/UnUhbY3qmZI/AAAAAAAAJZ0/UN2GSKOs7gE/s320/DSCF7326.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-lbEpSMM_b-U/UnUh-GrvimI/AAAAAAAAJZ8/HlLXg4UkO_4/s1600/DSCF7329.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-lbEpSMM_b-U/UnUh-GrvimI/AAAAAAAAJZ8/HlLXg4UkO_4/s320/DSCF7329.JPG" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Eczaneyi bulup ilacımızı alıyoruz. Sonra hediyelik eşya mağazalarını ziyaret, sonra da güzel bir çay ve kahve. Çok keyifli bir sunumla masamıza konulan çayımızı ve kahvemizi yudumlarken Mehmet'ten ilaç siparişi geliyor telefonla. Geri dönüp onları da alıp carrefour'dan bir iki parça eksiğimizi tamamlayıp tekneye dönüyoruz. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-am-prJ6DHV0/UnUi88FxeTI/AAAAAAAAJaE/nLxoLLoQekY/s1600/DSCF7343.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-am-prJ6DHV0/UnUi88FxeTI/AAAAAAAAJaE/nLxoLLoQekY/s320/DSCF7343.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-HSAHxocm7mA/UnUjEBUR6pI/AAAAAAAAJaM/52gTfKaN7tE/s1600/DSCF7345.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-HSAHxocm7mA/UnUjEBUR6pI/AAAAAAAAJaM/52gTfKaN7tE/s320/DSCF7345.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Göcek-Belediye Marina</td></tr>
</tbody></table>
Suyla dolduruyoruz depomuzun birisini. Diğer zaten dolu. 30 TL bağlanma parası veriyor ve ayrılıyoruz. Pis suyumuzu boşaltmak için Turmepa iskelesini arıyoruz.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-gt3j7fE61zA/UnUjFvBN5iI/AAAAAAAAJaU/11ZvzpMbRmM/s1600/DSCF7351.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-gt3j7fE61zA/UnUjFvBN5iI/AAAAAAAAJaU/11ZvzpMbRmM/s320/DSCF7351.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Turmepa İskelesi</td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Mavikartımızı işletip 10 TL ödüyor ve 16.20'de yola koyuluyoruz yeniden. Sarsala'da Mehmetlerle buluşacağız. Motor yelken gidiyoruz. iki saat sürüyor yol.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-d_inb3F1mYM/UnUj1S_-bmI/AAAAAAAAJag/N8jswH62GEk/s1600/DSCF7371.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-d_inb3F1mYM/UnUj1S_-bmI/AAAAAAAAJag/N8jswH62GEk/s320/DSCF7371.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-L9M6WhVeJyA/UnUj1LwpO1I/AAAAAAAAJac/3pErqdX6qdc/s1600/DSCF7375.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-L9M6WhVeJyA/UnUj1LwpO1I/AAAAAAAAJac/3pErqdX6qdc/s320/DSCF7375.JPG" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Mehmetler, iskelede yanlarındaki yeri bize ayırmışlar. Saat 16.20'de kıçtan kara bağlanıp kontağı kapatıyoruz. Hava biraz serin ama bir bira içiliyor, bağlanmanın şerefine.</div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-q4Q72dgVjV0/UnUkfsbowcI/AAAAAAAAJa0/ua473yvb7xA/s1600/DSCF7377.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/-q4Q72dgVjV0/UnUkfsbowcI/AAAAAAAAJa0/ua473yvb7xA/s320/DSCF7377.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Küçük Sarsala</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-2cfq1AGagQE/UnUkm1YTGRI/AAAAAAAAJa8/JQwqs5EcEDI/s1600/DSCF7386.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-2cfq1AGagQE/UnUkm1YTGRI/AAAAAAAAJa8/JQwqs5EcEDI/s320/DSCF7386.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-geHdATRKp7U/UnUkXhCt12I/AAAAAAAAJas/ynHnwU7GLJU/s1600/DSCF7388.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-geHdATRKp7U/UnUkXhCt12I/AAAAAAAAJas/ynHnwU7GLJU/s320/DSCF7388.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-gGVDtWPCrOc/UnUlIf79wUI/AAAAAAAAJbM/x1H7Kg4K6Ek/s1600/DSCF7397.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/-gGVDtWPCrOc/UnUlIf79wUI/AAAAAAAAJbM/x1H7Kg4K6Ek/s320/DSCF7397.JPG" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-uasuHYK_1qw/UnUlws5eMDI/AAAAAAAAJbw/wTOD5QMY6Bw/s1600/DSCF7398.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-uasuHYK_1qw/UnUlws5eMDI/AAAAAAAAJbw/wTOD5QMY6Bw/s320/DSCF7398.JPG" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-pyexvWQSnFI/UnUlIR1NDnI/AAAAAAAAJbQ/82KbtO9w_Mw/s1600/IMG_5776.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://2.bp.blogspot.com/-pyexvWQSnFI/UnUlIR1NDnI/AAAAAAAAJbQ/82KbtO9w_Mw/s320/IMG_5776.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-uMIM9gvCdZc/UnUlI6iUP8I/AAAAAAAAJbU/-VbpoNytmwM/s1600/IMG_5777.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://2.bp.blogspot.com/-uMIM9gvCdZc/UnUlI6iUP8I/AAAAAAAAJbU/-VbpoNytmwM/s320/IMG_5777.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-G38ny1t-CO4/UnUlPthPfYI/AAAAAAAAJbk/0C487Goz8PU/s1600/IMG_5780.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://4.bp.blogspot.com/-G38ny1t-CO4/UnUlPthPfYI/AAAAAAAAJbk/0C487Goz8PU/s320/IMG_5780.JPG" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Yedi gibi yemeğimizi yiyoruz. Doğanay biraz hasta gibi. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-fvwZUIlYJ28/UnUn7zUqNvI/AAAAAAAAJb8/1jin4naLBWI/s1600/DSCF7405IMG_5788.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="http://4.bp.blogspot.com/-fvwZUIlYJ28/UnUn7zUqNvI/AAAAAAAAJb8/1jin4naLBWI/s320/DSCF7405IMG_5788.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Doğanay, Mehmet, Victor</td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Erkenden teknelerimize çekiliyoruz. Bu akşam Hollanda milli maçı var. "Bu da kaçar mı?"nidalarını "Bu da yenir mi?" bağırışları takip edince kamarama çekiliyorum.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<b>16 Ekim 2013, Çarşamba</b></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Yediyi 15 geçe uyandım. İskeleden geçen bir iki kişi dışında hareket yok. Sessizlik. Botla açılıyorum biraz sessizce kürek çekerek. Bol fotoğraf, bol video. Geri dönerken denizde yüzen bir çöp torbası. Botun ipine bağlayıp çöp iin ayrılmış yere götürüyorum. Botu bir kayaya bağlıyorum. Ama içi su dolmuş çöp torbasını denizden çıkarmak çok zor. Sonunda yırtılıyor mavi torba. İçindeki diğer torbaları tek tek alıp çöp konteynerına atıyorum. Süzülen suları da armağanım.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-fC6H58_4aTI/UnaUrApXabI/AAAAAAAAJcM/wAjfYtgPf7I/s1600/DSCF7409.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-fC6H58_4aTI/UnaUrApXabI/AAAAAAAAJcM/wAjfYtgPf7I/s320/DSCF7409.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">K. Sarsala Koyu'nda çöp bırakmaya gelen bir bot</td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Bu sabah kahvaltı bizim teknede. Özcan arıyor kahvaltıda iken. Perşembeye ciddi fırtına gösteriyor Poseidom diye. Windguru o kadar kötü değildi ama Poseidon kırmızı gösteriyor gideceğimiz yolu. Esma ile konuşuyoruz. Ya cumaya bırakacağız Marmaris'e gidişi, ya da bugün çıkıp görmeyi çok istediğimiz Ekincik'e gireceğiz, My Marina'ya. Esma cumaya uzun bir yol gitmek istemediğini söyleyince Mehmet'lere "hoşçakal" deyip palamarları çözüveriyoruz. Bu da bir ilk. Saat 10.45.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-b8CCdm1MhxE/UnaVu6IY7lI/AAAAAAAAJcY/KAjW3cJ0Nds/s1600/DSCF7416.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-b8CCdm1MhxE/UnaVu6IY7lI/AAAAAAAAJcY/KAjW3cJ0Nds/s320/DSCF7416.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Küçük Sarsala'ya veda</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-Sk4vpcfH_lI/UnaVusnU9_I/AAAAAAAAJcU/wdSEqPmuTng/s1600/DSCF7418.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-Sk4vpcfH_lI/UnaVusnU9_I/AAAAAAAAJcU/wdSEqPmuTng/s320/DSCF7418.JPG" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
4-5 saatlik yolumuz var Ekincik'e. Sanki bütün tekneler Göcek'ten kaçıyor gibi, Dar Boğaz'a baktığımızda.</div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-500q7CqtrTI/UnaWX55iHeI/AAAAAAAAJck/8nbw18dm7JY/s1600/DSCF7426.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://2.bp.blogspot.com/-500q7CqtrTI/UnaWX55iHeI/AAAAAAAAJck/8nbw18dm7JY/s320/DSCF7426.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Dar Boğaz</td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Saat 13.00 gibi Nar Adası'nı bordalıyoruz. Gelirken bu adayı biraz uzaktan görmüştük. Şimdi yanından geçyoruz.</div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-22MyDDBKIiw/UnaX0dukf_I/AAAAAAAAJcw/N6x7y_YUtbA/s1600/DSCF7440IMG_5807.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="http://1.bp.blogspot.com/-22MyDDBKIiw/UnaX0dukf_I/AAAAAAAAJcw/N6x7y_YUtbA/s320/DSCF7440IMG_5807.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Nar Adası<br />
<br /></td></tr>
</tbody></table>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-5Xnn16uMUdI/UnabTdSTJFI/AAAAAAAAJdI/cEjlEOenVo0/s1600/DSCF7440IMG_5810.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="http://1.bp.blogspot.com/-5Xnn16uMUdI/UnabTdSTJFI/AAAAAAAAJdI/cEjlEOenVo0/s320/DSCF7440IMG_5810.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Nar Adası geride kalıyor</td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Nar Adası'nı bordaladıktan sonra cenovayı da açtım. Rüzgar çok az. 13.50'de Baba Adası'nı geride bırakıyoruz. Pruvamızda Dişibilmez Burnu.</div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-r0HhTJz-lng/UnaeJwioHbI/AAAAAAAAJdU/S-c-VG4Tv0E/s1600/DSCF7440IMG_5813.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="http://4.bp.blogspot.com/-r0HhTJz-lng/UnaeJwioHbI/AAAAAAAAJdU/S-c-VG4Tv0E/s320/DSCF7440IMG_5813.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Dişibilmez Burnu</td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Burnu dönünce rüzgar apazdan gelmeye başlıyor. Hızımız 5 knot. Pruvamızda Kadırga Koyu var. Rüzgarla Ekincik'e kadar gidebilecek gibiyiz. Öğle yemeğimiz peynir ve domatesli dürümden ibaret. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Nihayet Ekincik Koyu'nu görüyoruz uzaktan. </div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-GbN6S-m6Wz4/Unaf_95zxYI/AAAAAAAAJdg/f470GXR6nYE/s1600/DSCF7441.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/-GbN6S-m6Wz4/Unaf_95zxYI/AAAAAAAAJdg/f470GXR6nYE/s320/DSCF7441.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Ekincik Koyu, pruvamızda</td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Koya girer girmez sancak bordamızda bir tesis görüyoruz. Bu mu ki My Marin? Telefon ediyorum, evet, oymuş.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-yCcVckWBzSc/UnajCYEFmfI/AAAAAAAAJds/yWf4ZQNFfCk/s1600/DSCF7446.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-yCcVckWBzSc/UnajCYEFmfI/AAAAAAAAJds/yWf4ZQNFfCk/s320/DSCF7446.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Ekincik</td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Marinaya yaklaşır yaklaşmaz bir botla bizi karşılamaya geliyorlar. Hatta bottaki bir kişi, teknemize geliyor. Uzun bir halat hazırlıyor önde. Biz gayet keyifli bir şekilde kıçtan kara yanaşıyoruz iskeleye. Ben koltuk halatlarını elden teslim verirken iskeledeki arkadaşa, ön tarafta tonoz bağlanıyor. Koltuk halatlarını ve tonozu geriyor motoru kapatıyoruz. Çok merak ettiğimiz My Marin'deyiz işte. (36.49'.41 N -28.33'.95 E) Saat, 16.00. Hemen denize giriyoruz.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-qmBORldiAN4/UnalVN-McwI/AAAAAAAAJd4/PDKdx4uOjpA/s1600/DSCF7456.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-qmBORldiAN4/UnalVN-McwI/AAAAAAAAJd4/PDKdx4uOjpA/s320/DSCF7456.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">My Marin</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-O1q51uokzO4/UnalVzYOWiI/AAAAAAAAJd8/_w8q4MvH3uc/s1600/DSCF7457.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/-O1q51uokzO4/UnalVzYOWiI/AAAAAAAAJd8/_w8q4MvH3uc/s320/DSCF7457.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-QreJYPRhjbM/UnalbX_QAeI/AAAAAAAAJeI/Xz4Pl53mbT8/s1600/DSCF7458.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/-QreJYPRhjbM/UnalbX_QAeI/AAAAAAAAJeI/Xz4Pl53mbT8/s320/DSCF7458.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-EV9nsgHHpIk/UnalebxqXVI/AAAAAAAAJeQ/L5yf--aEi18/s1600/DSCF7460.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://2.bp.blogspot.com/-EV9nsgHHpIk/UnalebxqXVI/AAAAAAAAJeQ/L5yf--aEi18/s320/DSCF7460.JPG" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Çok keyifli bir mekanda, ayağımıza verilen takunyaları giyerek duş alıyor, tekneye geri dönüyoruz.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Sürekli tekne geliyor. Herkes fırtınadan kaçıyor galiba. İskele yavaş yavaş doluyor. Yeni gelen tekneler, marina botunun kendilerini yanaştırmasını bekliyor.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-FViesm1Mq7o/UnasdW84UVI/AAAAAAAAJeg/L1NM6kxhmSA/s1600/DSCF7451.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/-FViesm1Mq7o/UnasdW84UVI/AAAAAAAAJeg/L1NM6kxhmSA/s320/DSCF7451.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-l1GpjWHxZHg/UnasqOrKkiI/AAAAAAAAJeo/bbXySMTKt84/s1600/DSCF7466.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-l1GpjWHxZHg/UnasqOrKkiI/AAAAAAAAJeo/bbXySMTKt84/s320/DSCF7466.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-tQvTbbT-3zw/UnassEHSBLI/AAAAAAAAJew/KTZ30cC-NHE/s1600/DSCF7467.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://2.bp.blogspot.com/-tQvTbbT-3zw/UnassEHSBLI/AAAAAAAAJew/KTZ30cC-NHE/s320/DSCF7467.JPG" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Biz, bir katamaranın iskele bordasındayız. Diğer iskelelerden farklı olarak burada dipdibe değiliz.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Botumuzu yanaşırken alıp iskeleye bağlamışlardı. Bir ara gidip onu alıyorum, tekneye getiriyorum. Sonra bordasından çıkıveriyorum Larimar'a. Çok hoşuma gidiyor bu küçük heyecan.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-iKoBwRX3Jaw/Unat73uftFI/AAAAAAAAJe8/JYqJEtowHCM/s1600/DSCF7477.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-iKoBwRX3Jaw/Unat73uftFI/AAAAAAAAJe8/JYqJEtowHCM/s320/DSCF7477.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-29I0VWtrEMc/Unat-qJ9lXI/AAAAAAAAJfE/kDBGKYWMi-c/s1600/DSCF7485.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/-29I0VWtrEMc/Unat-qJ9lXI/AAAAAAAAJfE/kDBGKYWMi-c/s320/DSCF7485.JPG" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Yüksel Yatçılık'tan her tekne kiraladığımızda, ilk gün, masanın üzerinde bir meyve tabağı ve üzerinde bir de kırmızı şarap oluyor. Bu akşamüstü, o şarabı açıp yudumluyoruz. Akşam yemeği için daha gelmeden iki kişilik yer ayırtmıştık. Hava kapatıyor yavaş yavaş. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-t1pT-1w5A0Y/UnaukgBP9qI/AAAAAAAAJfM/im1lQVJ4rbE/s1600/DSCF7440IMG_5827.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://2.bp.blogspot.com/-t1pT-1w5A0Y/UnaukgBP9qI/AAAAAAAAJfM/im1lQVJ4rbE/s320/DSCF7440IMG_5827.JPG" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Akşam yemeği, saat 19.00'da. Yukarı tırmanıyoruz yeniden. Çok şık bir restoranda ayrılan yerimize oturuyoruz. Çok küçük renkler, şıklıklar, desenler ile çok keyifli hale getirilmiş restoran.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-wBJj-_zFfCM/UnaxTddTWaI/AAAAAAAAJfY/cXweEFhL_ws/s1600/IMG_5843.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://3.bp.blogspot.com/-wBJj-_zFfCM/UnaxTddTWaI/AAAAAAAAJfY/cXweEFhL_ws/s320/IMG_5843.JPG" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Salata, kalamar ızgara, barbun, şekerpare, çikolata topu, hepsi muhteşem. İlk defa beyaz şarabımızın tamamını bitiremeden çakır keyif kalkıyoruz masadan. </div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-nuoboIh0JII/Unaxuq9TE7I/AAAAAAAAJfg/KGrTYm3qavM/s1600/DSCF7515.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-nuoboIh0JII/Unaxuq9TE7I/AAAAAAAAJfg/KGrTYm3qavM/s320/DSCF7515.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Yatma vakti</td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Bir süre havuzlukta, uyku tulumunda yattım. Yağmur yüzüme gelmeye başladığında içeri girdim. Heçlerin hepsini Esma kapatmış sağ olsun.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<b>17 Ekim 2013, Perşembe</b></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<b><br /></b></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Gece saat 3'te başladı fırtına. Yer gök birbirine girdi. Nasıl sallanıyoruz. Sağa sola, bir öne, bir arkaya. Bir tonoz halatı geriliyor, bir koltuk halatları. Halatlardan gelen sesler de cabası. Arada bir uyanıyorum ama kafamı dışarı çıkarmam mümkün değil.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-B8ZEnCBCvn8/Una1z0YZB2I/AAAAAAAAJfs/dE6jWx5xdXg/s1600/DSCF7521.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-B8ZEnCBCvn8/Una1z0YZB2I/AAAAAAAAJfs/dE6jWx5xdXg/s320/DSCF7521.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-BJL5wkiVvEI/Una14rqQ3fI/AAAAAAAAJf0/JRsJ9fiXjaE/s1600/DSCF7526.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-BJL5wkiVvEI/Una14rqQ3fI/AAAAAAAAJf0/JRsJ9fiXjaE/s320/DSCF7526.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-cKWfIQx5v_k/Una15Mf-QuI/AAAAAAAAJf4/tfgEktLfAzg/s1600/DSCF7529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://2.bp.blogspot.com/-cKWfIQx5v_k/Una15Mf-QuI/AAAAAAAAJf4/tfgEktLfAzg/s320/DSCF7529.JPG" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Sabah uyandık, yağmur ve rüzgar bütün şiddeti ile devam ediyor. İçerideyiz. Kahvaltı da içeride. Bot kesin batmıştır bu kadar yağmura. Ama yok, duruyor. İçinde sadece bir karış su var. Bir ara boşltmam lazım. Esma'yı dinleyip daha önce tekneye alsaymışım keşke. Bir ara koltuk halatlarımdan birini göremiyorum. Kopmuş. Esma biraz evvel bir ses duyduğunu söylüyor. O ara koptu herhalde. Dayanamadı dün geceki gerilmeye. Kopan halatın kalanı ile yeniden bağlıyorum tekneyi. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
11.30 gibi birden güneş kendini göstermeye karar veriyor. Botun suyunu boşaltmak için iskeleye çekiyorum. Ters çevirince sular boşalıyor. Döndürdüğümde küreklerden birinin yerinde olmadığını görüyorum. Denizde de yok. Tekneyi sonra Esma ile birlikte, balonun iskotasını kullanarak tekneye çekiyoruz. Sallanan bir teknede hiç de kolay olmuyor tekneyi yukarı çekmek ve motorunu söküp arkaya götürüp yerine monte etmek. Aslında doğru zaman, dün iskeleye bağlandıktan sonra imiş ama Esma'ya söylemiyorum bunu. O da öyle demişti zaten.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Öğle yemeğimiz makarna ve salatadan ibaret. Yemek sonrası biraz yürüyüş için Esma'yı zorlamam gerekiyor. Çok uzaklaşmıyoruz. Sahile inebileceğimiz ilk kısa yoldan yürüyüşümüzün ilk bölümünü sonlandırıyoruz.</div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-5YV5eb6c8fc/Unf3pK8QaII/AAAAAAAAJgM/tZ2LdAwvc3I/s1600/DSCF7560.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://2.bp.blogspot.com/-5YV5eb6c8fc/Unf3pK8QaII/AAAAAAAAJgM/tZ2LdAwvc3I/s320/DSCF7560.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">My Marina'dan Ekincik Koyu</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-S9ltRSoLz-A/Unf3prPotjI/AAAAAAAAJgQ/3au1weQVZi8/s1600/DSCF7570.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-S9ltRSoLz-A/Unf3prPotjI/AAAAAAAAJgQ/3au1weQVZi8/s320/DSCF7570.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-XSb6vaTQjT0/Unf3psLeLCI/AAAAAAAAJgU/PMtgRO0begM/s1600/DSCF7586.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-XSb6vaTQjT0/Unf3psLeLCI/AAAAAAAAJgU/PMtgRO0begM/s320/DSCF7586.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-RTc0y3AGMuU/Unf33eRT00I/AAAAAAAAJgk/EgAjCWIq_UI/s1600/DSCF7602.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/-RTc0y3AGMuU/Unf33eRT00I/AAAAAAAAJgk/EgAjCWIq_UI/s320/DSCF7602.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Denizin rengi</td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-KKE7Lr6PzqM/Unf34UR6kII/AAAAAAAAJgs/3-SAtvGB-4s/s1600/DSCF7603.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://2.bp.blogspot.com/-KKE7Lr6PzqM/Unf34UR6kII/AAAAAAAAJgs/3-SAtvGB-4s/s320/DSCF7603.JPG" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Denizin rengini seyredip sesini dinleyip iç huzurumuzu dalgalarda aradıktan sonra bu kadar huzur yeter deyip geri dönüyoruz. Marina'nın arka yoluna çıkan kapı kapalı, ama yanından, altından, kenarından bir yerinden geçip içeri giriyoruz.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-u0QpP_dTjco/Unf6VG0IDnI/AAAAAAAAJg4/CB2gUr3n6MY/s1600/DSCF7637.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-u0QpP_dTjco/Unf6VG0IDnI/AAAAAAAAJg4/CB2gUr3n6MY/s320/DSCF7637.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-JCFgGUD6-ZU/Unf6o88jvaI/AAAAAAAAJhI/rs2hNKFoIFM/s1600/DSCF7647.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/-JCFgGUD6-ZU/Unf6o88jvaI/AAAAAAAAJhI/rs2hNKFoIFM/s320/DSCF7647.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-ygjcqKEjLj0/Unf6kVdpJTI/AAAAAAAAJhA/hjmZDGLg51o/s1600/DSCF7656.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/-ygjcqKEjLj0/Unf6kVdpJTI/AAAAAAAAJhA/hjmZDGLg51o/s320/DSCF7656.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-L1QTcIMC7Nk/Unf6pyP7JFI/AAAAAAAAJhM/GoXcLZeAH8Q/s1600/DSCF7657IMG_5880.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://1.bp.blogspot.com/-L1QTcIMC7Nk/Unf6pyP7JFI/AAAAAAAAJhM/GoXcLZeAH8Q/s320/DSCF7657IMG_5880.JPG" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Akşam yemeği öncesi hava kararmadan yukarı çıkıp manzara resmi çekebileceğimiz bir yerler arıyoruz.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-5n7VA0vFsTo/Unf7uBMWWII/AAAAAAAAJhs/VCIJnAK8Vu0/s1600/DSCF7659.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://2.bp.blogspot.com/-5n7VA0vFsTo/Unf7uBMWWII/AAAAAAAAJhs/VCIJnAK8Vu0/s320/DSCF7659.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-hUhdaYqJgyk/Unf7ev5IayI/AAAAAAAAJhc/CDSKXT2gVko/s1600/DSCF7663.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://2.bp.blogspot.com/-hUhdaYqJgyk/Unf7ev5IayI/AAAAAAAAJhc/CDSKXT2gVko/s320/DSCF7663.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-uJ3HytnUh8o/Unf7oICwnII/AAAAAAAAJhk/N-lPHVIDC-k/s1600/DSCF7669.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-uJ3HytnUh8o/Unf7oICwnII/AAAAAAAAJhk/N-lPHVIDC-k/s320/DSCF7669.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Seyir tepesinden Ekincik Koyu</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-3erb_WdizLs/Unf7vRgzyRI/AAAAAAAAJh0/k_B8MLS5BLU/s1600/DSCF7673.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://2.bp.blogspot.com/-3erb_WdizLs/Unf7vRgzyRI/AAAAAAAAJh0/k_B8MLS5BLU/s320/DSCF7673.JPG" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Sonra aşağı inip akşam yemeği için üzerimize düzgün bir şeyler giyiyoruz. Benim bu akşamki menüm, dünkünün aynısı. Bir farkla. O da barbun yerine barbun kalmadığından çipura ızgara. Bu akşam sadece ben içiyorum. Üç bira bana yeterli geliyor. Gidip mışıl mışıl uyuyorum.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<b>18 Ekim 2013, Cuma</b></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Sabah 7.30'da kalkış sonrası güzel bir kahvaltı. Teknenin su ikmali tamamlandıktan sonra 9.30'da hareket ediyoruz. Denizde önümüzde ağaçlar, dallardan oluşan bir bariyeri geçmek zorunda kalıyoruz. Bir kısmını iki gündür temizlemekteydi marina görevlileri. Marmaris'e kadar yaklaşık 22 dm.lik bir yolumuz var. Koyun içinde hemen ana yelkeni açıyoruz. Yılancık Adası, Yılancık Bankı ve Turnalı Kayası önümüzdeki tehlikeler. Alternatif rotalarımız Kadırga Burnu ve Kumlubük.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-JtuPjvfpR74/Unf-GmHramI/AAAAAAAAJiA/T0na8pnmCfU/s1600/DSCF7690.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://2.bp.blogspot.com/-JtuPjvfpR74/Unf-GmHramI/AAAAAAAAJiA/T0na8pnmCfU/s320/DSCF7690.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-ydesRVEerSI/Unf-Ld2jePI/AAAAAAAAJiQ/oRQl5VJUiJE/s1600/DSCF7698.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-ydesRVEerSI/Unf-Ld2jePI/AAAAAAAAJiQ/oRQl5VJUiJE/s320/DSCF7698.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">My Marina'ya veda</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-xl0vC42iddI/Unf-IVMhY_I/AAAAAAAAJiI/7iITM1yX9Sw/s1600/DSCF7715.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-xl0vC42iddI/Unf-IVMhY_I/AAAAAAAAJiI/7iITM1yX9Sw/s320/DSCF7715.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kızılburun</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-OfqqtnsbikA/Unf-NbmDctI/AAAAAAAAJiY/8CPflAGIDsY/s1600/DSCF7717.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/-OfqqtnsbikA/Unf-NbmDctI/AAAAAAAAJiY/8CPflAGIDsY/s320/DSCF7717.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Hava soğuk</td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Motor yelken gidiyoruz bir süre, sonra motoru kapatacak kadar rüzgar çıkıyor. Yine apazdan. 11.30'da Kadırga Koyu'na kadar yaklaşıyoruz. Sık tremolalar ile Marmaris'e kadar yelkenle gideceğiz, kararlıyız. Yıllar önce Colin ile böyle yapmıştık. Şimdi iki kişi yapacağız. Rüzgar boğazdan estiğinden defalarca tremola ile boğaza yaklaşmamız mümkün oluyor.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-R3cjgsDcnMc/Unf_u6HVQrI/AAAAAAAAJik/8Jh_gCkXg1U/s1600/DSCF7733.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-R3cjgsDcnMc/Unf_u6HVQrI/AAAAAAAAJik/8Jh_gCkXg1U/s320/DSCF7733.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kadırga Koyu</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-m7vdHLvNawU/Unf_xr_ypHI/AAAAAAAAJis/xe4RB61WfNo/s1600/DSCF7736.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-m7vdHLvNawU/Unf_xr_ypHI/AAAAAAAAJis/xe4RB61WfNo/s320/DSCF7736.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-7F0Tnqt0cCs/Unf_x_BIrxI/AAAAAAAAJiw/_-Waa1sIfgM/s1600/DSCF7744.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-7F0Tnqt0cCs/Unf_x_BIrxI/AAAAAAAAJiw/_-Waa1sIfgM/s320/DSCF7744.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/--nheHMdDnW0/Unf_1vvhpMI/AAAAAAAAJi8/m237nzTTFqA/s1600/DSCF7755.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/--nheHMdDnW0/Unf_1vvhpMI/AAAAAAAAJi8/m237nzTTFqA/s320/DSCF7755.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Boğaz ve Marmaris</td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
14.15'te boğazdan geçmeyi başarıyoruz. Yine içmelere doğru yelkenle giderken rüzgarın azalması üzerine yelkenleri indirip motorla Netsel'e yöneliyoruz. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-UVNWwHWWkrA/UngBKql6zrI/AAAAAAAAJjI/1OCTXPgT8b0/s1600/DSCF7774.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-UVNWwHWWkrA/UngBKql6zrI/AAAAAAAAJjI/1OCTXPgT8b0/s320/DSCF7774.JPG" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Akın akın tekne akıyor Netsel'e. Yaklaştığımızda mazot kuyruğunun marina dışında başladığını görüp Murat'ı arıyorum "mazot almadan gelebilir miyiz?"" diye. Evet yanıtını alınca teknelerin arasından usulca içeri girip, en dipte, Yüksel-7'nin yanına keyifli bir şekilde bağlanıyoruz. Sinanlar başını kaldırıyor nihayet "oooo, hoşgeldiniz" diye.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-zK3i1d3QLA8/UngBqJiVSLI/AAAAAAAAJjU/XAcLJr0hHUk/s1600/IMG_5890.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="http://2.bp.blogspot.com/-zK3i1d3QLA8/UngBqJiVSLI/AAAAAAAAJjU/XAcLJr0hHUk/s320/IMG_5890.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Sinan'ların eğitimi tamamlanıyor. Peter ayrılıyor.</td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-1ItgemthqDY/UngBp-i_EbI/AAAAAAAAJjQ/ZuY1c8mmrJo/s1600/DSCF7778.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://2.bp.blogspot.com/-1ItgemthqDY/UngBp-i_EbI/AAAAAAAAJjQ/ZuY1c8mmrJo/s320/DSCF7778.JPG" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Bir kez daha sakatlanmadan gelmiş olmanın keyfini ölümsüzleştiriyoruz, sonradan Adanalı olduğunu öğrendiğimiz arkadaşların çektiği bu fotoğrafla.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-4GH375gCgnY/UngCbUBpD5I/AAAAAAAAJjk/K5EEIIX0lYg/s1600/IMG_5891.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="http://3.bp.blogspot.com/-4GH375gCgnY/UngCbUBpD5I/AAAAAAAAJjk/K5EEIIX0lYg/s320/IMG_5891.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Adanalı arkadaşlar</td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Bavulların hazırlanması, sonrasında duş ve akşam Neighbourghs'da güzel bir yemek ile bu güzelim hafta da bitiyor. Sezonu kapatıyoruz. Seneye Allah kerim.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
Tayfun Gülerhttp://www.blogger.com/profile/15895150340376020508noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-5142228431658330942.post-826453861752918942013-09-15T17:01:00.002+03:002013-09-20T09:40:14.866+03:00GÖKOVAGerim gerim gerildim, sıcaktan bir anda soğuğa geçmiş gitar teli gibi tın diye kopuvereceğim gerginlikten. Hep geçen seneki son yelken seyrimizdeki ekibimizin bitmek bilmez talepleri yüzünden. "Artık kaç defa daha Hisarönü'nde dolaşacakmışız, 43 feetlik teknenin mutfağı çok küçükmüş, Yunan Adaları'na gitsek olmaz mıymış?" Benim etim ne budum ne? Tekneden inmiş, İstanbul'a dönmek üzere Dalaman Havaalanı'nda uçağımızın kalkış saatini bekliyoruz. Yelken kariyerinin ilk senesini geride bırakmış olan Ahmet, nereden bulduysa yapraklarını çevirdiği bir dergide 55-60 feetlik teknelere bakıyor ve "işte bu" diyor. Hayatımda dümenine geçtiğim en büyük yelkenli tekne Lotus, o da bana transatlantik gibi gelmişti. "Bakarız" deyip öteliyorum. Yarın çözebileceğim bir problemi bugünden çözmek için enerji sarf etmeye gerek yok.<br />
<br />
Kışın yavaş yavaş geride kalmaya başladığı günlerde (sanırım şubat gibi), Yelken Dünyası dergisindeki reklamlardan etkilenerek %50 indirimli, 50 feetlik bir teknenin ücretini peşin ödeyerek problemin ilk ayağını çözüyorum. Elimde herhangi bir alındı belgesi ya da sözleşme yok ama, telefon konuşmalarımızda bu soruna yönelik endişem sönüyor.<br />
<br />
İkinci problemim, hiç bilmediğim bir bölgede kocaman bir tekne ile seyir yapacak olmam. "Çok rahat kullanırsın" diyorlar Eyüp Oğan ve Mehmet Erem. Hiç bilmediğim bir bölgeyi, biraz bildiğim bir bölge yapabilmek için okumam gerek, ancak işler bu sene o kadar karışık ki istesem de konsantre olmam mümkün olamadığından ve öteleyebildiğim kadar öteleme lüksü de henüz elimdeyken inatla Gökova'yı öğrenmekten kaçıyorum.<br />
<br />
Ama Rusya'ydı, Norveç'ti derken zaman yavaş yavaş yaklaşıyor. Daha önceden tahmin etmemin mümkün olamayacağı bir problemim daha oluyor eylül ayı yaklaştıkça. Çalıştığım hastanede 4 anestezistiz. Önce biri, yelken haftamızdan bir hafta önce de bir diğeri işten ayrılıyor. Benim ayrılacağım hafta bütün ameliyathaneye bir anestezist bakacak. Yoğun Bakım'daki anestezist de yardımcı olacak. Bu sorun da beni iyice geriyor.<br />
<br />
Okumaya başlıyorum nihayet. Öncelikle Gezgin Korsanlara bakıyorum neler yazmışlar diye. Sonra her zamanki gibi Sadun Boro'nun önerilerine. En son da Levent Çelmen'in hem kendi web sayfasındaki, hem de Yelken Dünyası dergisindeki yazılarına. Çok fazlasıyla yabancı hissediyorum kendimi Gökova'ya. Gerilmeye devam ediyorum.<br />
<br />
Tekneyi Yalıkavak'tan alacağız. Ahmet ile Banu bir gün öncesinden Bodrum'dalar zaten. Suat bizden bir saat önce THY ile uçtu. Bizi Bodrum Havaalanı'nda bekleyecek. Biz de Esma ve Ümit ağabey ile birlikte Pegasus'un 7 Eylül 2013 Cumartesi sabahı 08.00 uçağı ile sorunsuz bir yolculuk sonrasında bir saat sonra Bodrum Havaalanı'na iniyor ve Suat'la buluşuyoruz. Bir taksi ile 45 dakika sonra Yalıkavak'ta Palmarina'dayız. Telefonlaşıyoruz. Önce Banu ve Ahmet ile buluşup hasret gideriyoruz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-Tkq1WTyaqfE/UjW-zwOib_I/AAAAAAAAJL8/qnFjkXgjQQU/s1600/IMG_5359.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://1.bp.blogspot.com/-Tkq1WTyaqfE/UjW-zwOib_I/AAAAAAAAJL8/qnFjkXgjQQU/s320/IMG_5359.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Sonra da tekneyi teslim almak üzere Zeynep Hanım ile. Bavullarımızı alan Zeynep Hanım, teken henüz hazır olmadığı için bizden biraz zaman istiyor. Saat 14.00 gibi alabileceğimizi daha önceden konuşmuştuk zaten. Alışveriş için de daha erken. Bir şeyler atıştırmak üzere marinada gözümüze kestirdiğimiz bir yere oturuyoruz. Hafif bir kahvaltı, çay, Mudo'yu bir ziyaret sonrasında telefon geliyor saat 12.00 gibi ve bir saat sonra tekneye binebileceğimizi öğreniyoruz.<br />
<br />
Marina'da Makro Market'ten alışveriş etmemiz gerekiyor. Biraz pahalı ama ne yapalım. Mandal dışında aradığımız her şeyi bulup saat tam 13.00'te tekneye gidiyoruz nevalemizle birlikte. Süratli bir şekilde nevalenin ve bavulların yerleştirilmesi tamamlandıktan sonra teknenin teslim alınma işlemi başlıyor. İbrahim isimli bir arkadaş tekneyi tanıtıyor bize. Kaan (S/Y) 50 feetlik biraz yaşlı ve bakımsız bir Bavaria. Pabuç Koyu'na hava kararmadan gidip gidemeyeceğimizi soruyorum, "gidersiniz" diyorlar. Hafif soru işareti var ses tonlarında ama bakacağız. 25 millik bir mesafe. Büyük tekne, saatte 7-8 mille gitse, hava kararmadan Pabuç Koyu'na girebiliriz. Ama daha yavaş bir tekne ise yetişemeyiz.<br />
<br />
"Mutlaka girerken de çıkarken de palamar botu isteyiniz" diye ısrarla uyarıyor bizi Zeynep Hanım. Tamam, isteriz. Telsiz ehliyetim de var artık, ilk telsiz konuşmamı da Cengiz Esgi Kaptan'ımın himayesinde Fenerbahçe'de yapmıştım. Burada da yapıyorum. Palamar botu hemen geliyor, önce tonozu, sonra koltuk halatlarını bırakıyoruz, hiç rüzgar olmamasına rağmen iskelemizdeki tekneye yaslanmamıza az kala, biraz da palamar botunu sıkıştırarak çıkıyoruz iki teknenin arasından. Gaz kolu hemen alışılamayacak kadar sert ve sanki 2-3 kademeli. Biraz ileri verince hiç bir şey olmuyor, sonra biraz daha bastırınca sanki ikinci vitese geçiyor ve tekne hareket ediyor, önerdikleri 2000-2200 devirlere çıkmak için biraz daha güç uygulamak gerekiyor gaz koluna. Ciddi bir direnci yenmek gerekiyor. Saat 15.05.<br />
<br />
Yalıkavak Palmarina'yı dümen suyumuzda bıraktıktan sonra Zeynep Hanım'ın önerisi ile Küçük Kiremit Adası'nı iskele bordamızda bırakarak güneye dönüyor ve Büyük Kiremit Adası'nı sancak bordamızda bırakarak Gökova heyecanımızın kollarına bırakıveriyoruz kendimizi. Ancak Hüseyin Burnu'nu dönene kadar rotamız pek güvenli değil. Bir sürü ada, döküntüler var sürekli gözümüzü açık tutmamız gereken. Sadun Boro Üstad, Yalıkavak Yarımadası'ndan Hüseyin Burnu'na kadarki 9 millik sahil şeridindeki kıyıdan 1-2 mil uzaktaki irili ufaklıü çorak bir çok adayı şöyle sıralamış kuzeyden güneye: Büyük Kiremit Adası (üzerinde fener var), Küçük Kiremit Adasıü Çavuş Adası, Çatal Ada (kuzey ucunda fener var), Topan Ada (üzerinde fener var), Yassıada, Çobanada, Sarıot ve Tüllüce Adaları ile etrafındaki kayalar. Adalar ile sahil arasındaki Karabakla Boğazı'nın iniş ve çıkış için kullanılabileceğini de belirtmiş. Hüseyin Burnu'nda bayağı açığa uzanan sığlık konusunda da uyarıldık zaten Zeynep Hanım ve İbrahim Bey tarafından.<br />
<br />
Hızımızı 4.5-5 knot gösteriyor hız göstergemiz. Chartplotter ise aiağıda, kokpitte. Suat, Iphone'a Navionics yüklemiş. İkis de hızımızı 7-8 knot gösteriyor. Akıntı ile mi gidiyoruz, yoksa ölçümlerde hata mı var, çok emin olamıyorum. Bu hızla Pabuç Koyu'na güvenli bir saatte varamayacakmışız gibi geliyor bana. Mehmet Erem, Akyarlar'da geceleyebilirsin demişti. Hedefim orası ama, saat de daha erken.<br />
<br />
Bir tane kaplumbağa görüyoruz denizde. Daha önceki bir tarihte yunuslar için de yaptığımız gibi geri dönüp kaplumbağa ile iletişime geçmeye çalışıyoruz ama o sadece kafasını bir çıkarıp bize bakıyor ve sonra yoluna gidiyor.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-CMGWSLsFH-k/UjW5Eg4KEmI/AAAAAAAAJLc/x7eKRZ1Wmw4/s1600/DSCF6178.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-CMGWSLsFH-k/UjW5Eg4KEmI/AAAAAAAAJLc/x7eKRZ1Wmw4/s320/DSCF6178.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Karabakla Boğazı'nda teknemize bir süreliğine heyecan getiren kaplumbağa</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Suat'ın denize bıraktığı sırtıya çok kısa bir sürede bir palamut takılıyor. Akşama saşimi olarak masamıza gelecek.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-UWofp18ggc8/UjW5xvQuPPI/AAAAAAAAJLk/bR9kGKCDK2g/s1600/DSCF6204.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-UWofp18ggc8/UjW5xvQuPPI/AAAAAAAAJLk/bR9kGKCDK2g/s320/DSCF6204.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Ahmet Erözenci dümende, Suat Güven balık avında</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<br />
Yelkenlerimizi açtık, bizi uyardılar yelken alanı çok büyük diye. Camadanlı açalım dedik ana yelkeni. Sonsuz halatın kilidini açınca ana yelken sonuna kadar açılıverdi. Hava çok kuvvetli değil. Ful arma, güzel yelken yapıyoruz. Hızımızı 5 knot gösteriyor hız göstergemiz, chart plotter ve iphone 7.5-8 knot. Hızlı gidiyoruz ama ben Pabuç Koyu'nu çoktan kafamdan çıkardım bile.<br />
<br />
Karaada'yı uzakta iskele bordamızda kendi haline bırakıp Bağlar Koyu'na döndürüyoruz dimenimizi. Sadun Boro'nun Bağlar Koyu dediği koya Rod Heikell da Bağlar Koyu demiş ama chart plotter ve Navionics, o koya Kargıbükü ismini vermiş, bu büyük koyun güney batısındaki küçük koya Bağlar Koyu ismini vermiş. Yelken keyfimiz bir doğuya, bir batıya sürüyor ama hangisinde nereye konaklayacağımıza henüz karar veremedik. Yelkenleri indirip önce Chartplotter'da Kargıbükü diye isimlendirilmişbüyük koya bakıyoruz. Burada farklı alanlarda çeşitli iskeleler ve demirlemiş ya da iskeleye bağlanmış yelkenli tekneler var. Burası bir seçenek. İyi de rüzgar var kuzeyden, dağlardan denize doğru. Daha sonra güney batıdaki küçük koya (Bağlar Koyu) bir girip bakıyoruz. Burada hiç kimsecikler yok. Tekrar geri dönüp Kargıbükü'ne kendimize yer beğenmeye gidiyoruz. Koyun batı yakasında iki tane iskele var. Demirlesek mi yoksa iskeleye mi bağlansak? Ekip iskeleye bağlanıp bir lokantada akşam yemeği yemek istemiyor. Ben de bu rüzgarda alargada kalmak istemiyorum. En sonunda imdadıma Ümit ağabey yetişiyor. Kulağıma "bu rüzgarda alargada kalmak istemediğini biliyorum. İskelelerden birine bağlanalım, gerekirse iskeleye bağlanma parası verir, teknemizde yeriz" diyor. Cumhur Hoca'nın neden olduğu polemik geliyor aklıma, ama öneri bana sıcak geliyor. Bu rüzgarda bir iskelede bağlı olsak daha rahat edeceğim. Daha yüksek ve düzgün gözüken batıdaki iskeleye yaklaşıyoruz. İskelede birileri var. Soruyoruz. Bağlanabileceğimizi söylüyorlar. Lokanta da yokmuş zaten. Tam istediğimiz gibi olacak. Enteresandır, ilk kez tornistanda sancağa çeken bir tekne kullanıyorum. Rüzgar iskeleden bize doğru geliyor. Sorunsuz bir şekilde tonozu alıp iskeleye bağlanıyoruz. Bizi genç bir arkadaş yardımcı oluyor: Mert. <a href="http://www.betabodrumyelken.com/anasayfa">Beta Bodrum Yelken Akademisi</a>'nin iskelesine bağlandık (36.59.9'N-27.20.9'E). Çok bakımlı bir iskele bu. Ancak sezon kapanmış. Su ve elektriği ücretsiz olarak kullanabileceğimizi, gece iskeledeki teknede kalan arkadaşlardan bir şeye ihtiyacımız olursa yardım isteyebileceğimizi söylüyor Mert. Akşam tekneye davet ediyoruz çalıp söylemeye. Eşi ses sanatçısı imiş.<br />
<br />
İlk bağlanmamızı cin ve bira ile kutluyoruz. Bir ben giriyorum denize. Akşam yemeği Ahmet ve Banu'dan. Biz yemek yerken Mert ve eşi hemen sancağımızdaki teknelerine geliyorlar ama halletmeleri gereken bir problemi, halletmelerine saatler yetmediği için bir araya gelmemiz mümkün olmuyor. Biraz gitar, çokça ud ve Türk Sanat Müziği ile yataklarımıza çekiliyoruz. Ben her zamanki gibi havuzlukta uyku tulumumdayım. Gece boyunca rüzgar şiddetini azaltarak devam ediyor. Özlemişim.<br />
<br />
<b>8 Eylül 2013 Pazar</b><br />
<br />
Sabaha kadar sivrisineklerle savaşıp durduk. Yaralarımızı denize girerek sarmaya çalışıyoruz.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-dRziX8K2Mgc/UjXEHZJRh_I/AAAAAAAAJMM/3Or8J5EOUwE/s1600/DSCF6223.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://2.bp.blogspot.com/-dRziX8K2Mgc/UjXEHZJRh_I/AAAAAAAAJMM/3Or8J5EOUwE/s320/DSCF6223.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Teknemiz, Kaan</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Sabah kahvaltısı teknede.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-HPTQl4IZbCc/UjXGDxbp6bI/AAAAAAAAJMY/N6vJwlKiVic/s1600/DSCF6228.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/-HPTQl4IZbCc/UjXGDxbp6bI/AAAAAAAAJMY/N6vJwlKiVic/s320/DSCF6228.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kargıbükü'nde bağlandığımız iskele</td></tr>
</tbody></table>
<br />
10.30'da halatlarımızı alıyoruz. Rotamız Büyük Çatı. Uzun bir yolumuz var bugün, 30 mil kadar. Hemen yelkenlerimizi açıyoruz. Önce geniz apaz ile keyifli bir seyir. İki saat sonra Orak Adası'nı iskele bordamızda bırakıyoruz. Uzun bir süre yelkenlerini açmış bir gulet ile birlikte seyrediyoruz.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-MeXEJAq1Fdw/UjXGVHxPZlI/AAAAAAAAJMg/E73kVgbhpBI/s1600/DSCF6237.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-MeXEJAq1Fdw/UjXGVHxPZlI/AAAAAAAAJMg/E73kVgbhpBI/s320/DSCF6237.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Sonra onu geçip pruvasından biraz daha güneye 110 dereceye kırıyoruz rotamızı. Bir süre pupada cenova ile uğraşıp sonra ayı bacağı deniyoruz. Bumbayı bir halatla emniyete alıyorum istemsiz kavançayı önlemek için. Sonra ana yelkeni de kapatıp sadece cenova ile karşı yakaya geçiyoruz. Öğle yemeğimiz domates- peynirli lavaş dürüm. Oltaya takılan bir şey yok.<br />
<br />
Cenovanın lacivert güneşliği sökülmeye başladı. Tüm halatlarımız eski ve kazık gibi sert. Yelken halatlarının kilitlerinin tümü sorunlu. Ama keyfimiz yerinde. Saat 16.00 gibi Büyük Çatı Koyu'na giriyoruz. Sadun Boro'nun dediği gibi yan yana uzanan diğer koylardan ayırt etmek için en belirgin işaret, koyun ağzında, üzerinde tek bir ağaç bulunan küçük ada. Ama tabii ki bir chartplotter ve Navionics ile buradayız.Koyun güney doğusundaki küçük koya kıçtan bir girip bakıyoruz önce, sadece bize mahsus bir gecelik koyumuz olabilir belki hayali ile. Ancak 2 metrede kum zemine salma bir dokununca hemen çıkıyoruz oradan. V<br />
ra Demir'de önerilen güney batıdaki koya giriyoruz. Bu küçük koyungüneyinde balıkçı tekneleri bağlanmışü kuzeyinde yabancı bir yelkenli tekne bayağı koy içine sokularak sanki günler öncesinden beridir burada bağlı gibi. Pruvamızı batıya çevirerek 5-6 metreye demir atıyoruz. Ama tutmuyor. Henüz bu akşam yaşayacaklarımız hakkında bir bilgimiz yok tabii ki. Bir daha karşı kıyıya kadar gidip demir bırakıp tornistan ile geliyoruz kuzey yakasına. Yine tutmuyor. 5-6 metrelik kum zemine defalarca denememize rağmen demir tutturmayı başaramıyoruz. Nedenini çözemiyorum. Demiri her toplayışımız ayrı bir serüven. Neredeyse zincirin her metresini elle yaymak gerekiyor baiüstündeki havuzluğuna.Ve bu işlem bayağı güç gerektiriyor ve bayağı zaman alıyor. Rüzgar deli gibi sancağımızdan sahile bastırıyor bizi. Demir bıraktığımız yeri biraz daha değiştirmemize rağmen demiri tutturamıyoruz ve kıçtan 2-2.5 metre sığlığa kadar tornistan ile her denememde demirin tutmadığını hayal kırıklığı ile görüyoruz. En sonunda demirin üstine gitmeye çalıştığım son seferinde rüzgarın pruvamızı da sahile yaslamış olduğunu, tekne hareket etmeyince fark ediyorum. İlk kez karaya oturmanın dayanılmaz hafifliğini yaşıyorum böylece. Algılamam bir kaç 10 saniye sürüyor. İnanamıyorum ama tekne 15-20 santim hareket ediyor neredeyse ama sadece o kadar. Bir ileri bir geri, değişen bir şey yok. Balıkçılardan yardım istiyoruz. Birisi balıkçı teknesi ile geliyor, ince bir halatla bağlanıyoruz ona, o da, ben de gaz kolunu kökleyince 10 saniye sürüyor sığlıktan kurtulmamız. Yıllardır çok korktuğum bu karaya oturma işi bugün benim için bir eğlence oluyor sadece. Ben de şaşırıyorum hiç üzülmeyişime. Belki de mahçubiyetimi bu şekilde saklıyorum. Gerçi ekipteki herkes hafta boyunca bu anıyı sürekli hatırlatıyor ama canım acımıyor nedense.<br />
<br />
Sonra balıkçıların önerisi ile balıkçı teknelerinin dibine kadar gidip kum zemine bir kaç kez daha demir bırakmamıza rağmen demir bir türlü tutmuyor. En sonunda bize 30 kiloluk bir çapa vermeyi teklif ediyorlar. Kabul ediyorum. Onu götürüp rüzgar üstünde bir yere bırakıyorlar, halatı getirip bize veriyorlar. Halatı koç boynuzuna bağlayıp bir tornistan, tamam tuttu işte. Koltuk halatlar, zaten ilk seferinde kıyıya yüzerek gidip olayı yaklaşık bir saat süre ile bazen üşüyerek, bazen mevki değiştirerek bizi izleyen Suat'ta. Suat'ı ve halatları bizi kurtaran balıkçılar motorla bize getiriyorlar.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-wGWgznXx9AY/UjXbIxg6YDI/AAAAAAAAJNI/dnWzHwKWyyc/s1600/DSCF6265.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="http://2.bp.blogspot.com/-wGWgznXx9AY/UjXbIxg6YDI/AAAAAAAAJNI/dnWzHwKWyyc/s320/DSCF6265.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Çatı'daki demirleme(me) çalışmalarım</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<br />
İşimiz bittiğinde rüzgar da bitiyor. Denize giriyorum ama dibi görmek mümkün değil. Hava kararmadan balıkçılara teşekkür etmeye gidiyoruz Suat ile. Para mı yoksa rakı mı götüreceğimi bilemediğimi söylediğimde rakı içmediğini söylüyor Çatılı Mehmet. Ertesi sabah saat 10'a kadar balıktan döneceğini söyleyince balık için onu bekleyeceğimizi söylüyoruz. Çapasını da geri vereceğimizi. "Alamazsınız denizden" diyorlar. Bu akşam defalarca alabildiğimi söyleyince gülerek ayrılıyoruz onlardan.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-kzHNci1OXAQ/UjXTXbGx58I/AAAAAAAAJMw/57VSJfwbF4o/s1600/IMG_5373.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="http://2.bp.blogspot.com/-kzHNci1OXAQ/UjXTXbGx58I/AAAAAAAAJMw/57VSJfwbF4o/s320/IMG_5373.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Büyük Çatı'da bir tekne</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Akşam yemeği Banu ve Ahmet'ten. Rakı ve şarap gecemizi renklendiriyor. Bu akşam müzik yok. Derinlik göstergemiz açık. Yatıyoruz. Gece rüzgar da yok.<br />
<br />
<b>9 Eylül 2013 Pazartesi</b><br />
<br />
Sabah yedide gözlerimi açıyorum. Kıyıya biraz yaklaşmışız. Deniz bugün pırıl pırıl. "Siz bir topuğa oturdunuz" dedikleri topuğa bakıyorum. Öyle bir topuk yok. Bayağı sahile çıkmışım neredeyse dün akşamüstü. Denize girmeden önce tam merdivenimizin altındaki iki taş parçasına sokulmuş ve aynı renge bürünmüş ahtapotu fark ediyoruz. Denize giriyorum, çıkıyorum, ahtapot hiç umursamıyor beni.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-PF5NsZE8gD8/UjXalPT7XwI/AAAAAAAAJNA/TkJF3c3pkWY/s1600/DSCF6251.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://2.bp.blogspot.com/-PF5NsZE8gD8/UjXalPT7XwI/AAAAAAAAJNA/TkJF3c3pkWY/s320/DSCF6251.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Büyük Çatı</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Balıkçımız geliyor. İki tane lagos beğeniyoruz. Bayağı iyi bir para veriyoruz karşılığında. Demiri de alıp balıkçı teknelerinden birisine bırakıyoruz Suat'la. Sonra temizlenmiş balığımızı alıp teknemize dönüyoruz.<br />
<br />
10.40'ta koydan çıkıyoruz, hayatımda ilk defa karaya oturduğum koydan, Büyük Çatı'dan. Balıkaşıran'ı merak ediyordum, bir girip bakıyoruz. Sonra Velibükü'nü sancak bordamızda bırakarak Bördübet Koyu'na giriyoruz. Amazon Koyu'nda (Küçükgünlük koyu, 36.49.0'N-28.02.13'E) demir atıp alargada kalma niyetimiz var. Dümende Esma, demiri bırakıyor Ümit ağabey 8-9 metreye ve bir kerede tutuyor. Denize giriyoruz.<br />
<br />
Ahmet'in dediğine göre Bördübet'te bir otelin lahmacunları mükemmelmiş. Eğer oraya gidersek lahmacunlar Ahmet'tenmiş. Banu telefonla ayarlıyor. Ama önce Bördübet'e geri dönüp demirlememiz gerekiyor. Burada da demir bir kerede tutuyor. Üstelik 15-26 metreye bırakıyoruz demiri (36.49.76'N-28.01.97'E). Ahmet, Banu ve Suat botla otelin iskelesine gidiyorlar. Ben denizdeyim.<br />
<br />
Yarım saat sonra lahmacunlarımız ve ayranlarımız geliyor. Gerçekten Ahmet'in dediği kadar lezzetliler. Birer bardak da çay. Sonra demiri iman gücü ile almamız gerekiyor.Çünkü zincir sürekli kavatelaya sıkışıyor. Sıkışmaması için neredeyse her metresini elimizle sermemiz gerekiyor.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-cSWsNDCWARo/UjXnRoiVesI/AAAAAAAAJNY/ItAvx83OZtI/s1600/DSCF6319.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://2.bp.blogspot.com/-cSWsNDCWARo/UjXnRoiVesI/AAAAAAAAJNY/ItAvx83OZtI/s320/DSCF6319.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Bördübet ile Yedi Adalar arasında çok keyifli yelken yapıyoruz. Yelkenlerimiz bu kez camadanlı. Ona da çare bulduk. Sonsuz halatı, ana direkteki koç boynuzuna bağlayarak kilitliyorum.<br />
<br />
Yedi Adalar bölgesine Taneli Burnu ile Martılı Ada arasından giriyoruz. Çamaltı Koyu'nda demirlemiş tekneler var. Bizim hedefimiz Uzun Liman. Uzun limanda hemen girişte yarımadanın içindeki koyda bir yelkenli tekne, bir motor yat, iki tane gulet, daha içeride ise alargada bir yelkenli var.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-gTTjtFYQCgs/UjXqgaaUlvI/AAAAAAAAJNk/Dlb5xGNYVno/s1600/DSCF6345.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-gTTjtFYQCgs/UjXqgaaUlvI/AAAAAAAAJNk/Dlb5xGNYVno/s320/DSCF6345.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Uzunliman</td></tr>
</tbody></table>
<br />
O yelkenliyi de geçip demir atıyoruz. Defalarca. Allahım kabus geri döndü. Sonra gidip demirlemiş gulet ile yelkenlinin arasında demir atıyoruz. Yine tutmuyor. Sonra demir alırken guletin zincirini de alıyoruz. Gulet kaptanından yardım değil ama konforlarını bozduğumuz için sitayiş alıyoruz. Koç boynuzuna bağladığım bir halatı, guletin zincirinin altından geçirip bizim demiri boşlayınca, iki üç denemeden sonra demirimizi kurtarıyoruz. Adamın zincirini pruvası doğrultusunda bir yere bırakıp koydan dışarı çıkıyoruz. Bu demirle bu koyda bir daha deneme yapacak gücümüz kalmadı artık.<br />
<br />
Keyfim iyice kaçtı. Planım bozuldu. Bu akşam kalacak başka bir yer lazım. Küfre'ye kırıyoruz dümeni. Ama aklım demirde. Kendimi çok güvensiz hissediyorum. Küfre'de restorana yaklaşmak zaten mümkün değil. Önü sığ ve bayraklarla işaretlenmiş. Koyun batı yakasında zaten guletler bir başka tekneye yer bırakmadan yanyana demirlemişler. Koyun doğu yakası ise açık denize bakıyor neredeyse. Geri dönüyoruz Suat'ın önerisi ile Çamaltı Koyu'na doğru. "Karaağaç Koyu'na da bakalım" diyor Suat. Denemekten bir şey kaybetmeyiz. Bu koyda bir tane gulet var. Biz onun biraz daha doğusundaki küçük girintiye demir atıyoruz ve yine tutmuyor. Bir kez daha deniyoruz, yine olmuyor. Sonunda yedek demiri (Danforth) denemeye karar veriyoruz. Başüstündeki depodan çıkarıp 100 metrelik halatı isbarço ile demire kilitle bağlı 10 metrelik zincire bağlıyoruz. 40-50 metre açıkta 8-9 metreye bırakıyoruz. İlk seferinde değil ama ikinci seferinde tutuyor. Rüzgar çok şiddetli değil ama pruvamızdan geliyor. Botla koltuk halatını sahile götürme işi bu kez benim. Ama bot kullanma konusunda çok becerikli değilim. Botun motoru ve halatın ikisini birlikte kontrol etmek oldukça zamanımı alıyor benim ama sonunda kıyıda bir kayaya bağlanmayı başarıyoruz (36.51.8'N-28.2.63'E). Ancak teknemiz 2.5 metrede ve kayalık sahile çok yakın. Rahat etmiyoruz. Koltuk halatını biraz daha rüzgar üstüne taşımaya karar veriyoruz. Bu kez Suat bolca uğraşıyor bot ve koltuk halatı ile ama sonunda oluyor. Teknenin kıçı, daha önce gözümüze kestirdiğimiz koyumsu girintiye dönüyor. Artık rüzgarı bordadan alıyoruz ama sahile biraz daha uzağız. Ancak çok kısa bir süre sonra 1.9 metre yazdığını görüyoruz derinlik göstergesinde. Biraz topluyoruz demiri. 2.5-3 metreyi görünce daha iyi hissediyor ekip kendisini. Aslında hem halatla bir demire bağlıyız, bıraktığımız kaloma ne kadar bilmiyorum, hem sığdayız, hem de biraz rüzgar var. Hiç rahat değilim. Havanın kararması ile birlikte rüzgar kesiliyor. Bu akşam da yemekler Ahmet ve Banu'dan. Balık çorbası ve lagos buğulama var menüde. Sadece bir tek içiyorum. Üstüne bir de irmik helvası yapıyorlar. Daha ne isterim. Bir tek şey: demirim sabaha kadar sorun çıkarmasın. Gece havuzluktayım. Alın fenerim yastığımın altında. Derinlik göstergesi açık. Rüzgar yok. Sorun yok.<br />
<br />
<b>10 Eylül 2013, Salı</b><br />
<br />
Saat yedide uyanıyorum. Demirde sorun yok. Biraz çiğ var bugün. Deniz, kahvaltı, keyif kahveleri. Bugünkü rotamız, Tuzla Koyu'na bir bakılacak, Löngöz'ün çok güzel olduğunu söylüyor Suat, son durak da Karacasöğüt. 15 millik bir yolumuz var. O nedenle sabah keyfimiz uzun sürüyor bugün. Dünün stresini yavaş yavaş atıyoruz.<br />
<br />
11'de demirimizi alıyoruz iman gücüyle. Irgat kullanmaktan daha zor olmuyor aslında. Bir daha öbür demiri (Bruce tip) kullanmamaya yemin ediyoruz. Karaağaç Koyu'nun hemen karşısındaki Uzun Ada ile Zeytinli Ada arasından çıkıyoruz Yedi Adalar'dan.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-EcHGQc-HVDs/UjXthFeo0xI/AAAAAAAAJNw/hnEmFX9_nqc/s1600/DSCF6351.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-EcHGQc-HVDs/UjXthFeo0xI/AAAAAAAAJNw/hnEmFX9_nqc/s320/DSCF6351.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Uzun Ada'ya Karaağaç Koyu'ndan bakış</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Önce Teke Burnu'nu, ardından Koyun Burnu açığındaki tehlike şamandırasını sancak bordamızda bırakıyor ve Tuzla Koyu'na dönüyoruz. 12.20'de Tuzla Koyu'nun girişinde, güneydeki iki küçük koydan ilkine (36.55.32N-28.01.93E) metreye yedek demirimizi atıyoruz. Bir kerede tutuyor. 3 saat kadar buradayız. Öğle yemeğinde makarna var. Bol deniz ve keyif molası oluyor bu.<br />
<br />
15.40'ta demirimizi alıyoruz. Karacasöğüt'te Haluk Karamanoğlu'nun tesisinde iskelede ve restoranda yer ayırtıyorum. Suat, yol üstünde benim de çok merak ettiğim Löngöz'e uğramayı öneriyor. Çok kısa bir süre sonra Löngöz'e giriyoruz (36.55.99N-28.5.87E). Bencik koyu benzeri şirin bir koy. Çok beğeniyoruz. Dönüş yolunda burada bir duraklama yapmayı kararlaştırıyoruz. Dönüşte Suat olmayacak ama" siz beğendiniz ya bana yeter" diyor Suat.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-w4QVhwGHGYo/UjiccoeSEkI/AAAAAAAAJOM/Uct9hrC7IR8/s1600/IMG_5412.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="http://2.bp.blogspot.com/-w4QVhwGHGYo/UjiccoeSEkI/AAAAAAAAJOM/Uct9hrC7IR8/s320/IMG_5412.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Löngöz</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<br />
İki saat sonra Karacasöğüt'teyiz. Koya girdiğimizde telefonla arıyorum. İskele hemen koya girişte sağda. Palamar botu göndereceklerini söylüyorlar. Hemen palamar botu geliyor. Suat bizi iskeleye yanaştırıyor kıçtan kara. Haluk Bey'in eşi alıyor koltuk halatımızı.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-Gejnhg5_r4E/UjXxGTpQa9I/AAAAAAAAJN8/6PgSWJOkhso/s1600/DSCF6389.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://2.bp.blogspot.com/-Gejnhg5_r4E/UjXxGTpQa9I/AAAAAAAAJN8/6PgSWJOkhso/s320/DSCF6389.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Karacasöğüt</td></tr>
</tbody></table>
<br />
İskele oldukça kalabalık. Üç kişi bize "hoşgeldiniz" diyor. Bir tanesi telefonda konuştuğumuz Didem Hanım (kendisini tanıtınca öğreniyorum), bir beyefendi" hoşgeldiniz" diyor gülümseyerek ve hemen yürümeye devam ediyor. "Haluk Bey?" diye soruyorum Didem Hanım'a. Evet, o beyefendiymiş. Hemen atlıyorum iskeleye. Sesleniyorum Haluk bey'e. "Ben sizi görmeye geldim buraya " diyerek. Hemen geri dönüyor, tanışıyor ve fotoğraf çektiriyoruz.<br />
<br />
Ama muhteşem bir tesis yaratmış Haluk Bey. Bir yelken okulu, marina, 5 odalık konaklama tesisi, çok şık bir restoran, bolca anı, fotoğraf, deniz motifleri ile dolu bir mekan ve bolca güleryüz. Akşam için restorana gidip balık seçmeye yelteniyoruz. Hayır efendim, şef garson gelip kendisi bizden sipariş alacakmış. Didem hanım teknenin evrakını istiyor, ayrılırken geri vermek üzere. Sonra iskeleden denize atlıyor ve biraz serinliyorum. Selimiye'de Begonvil'e yanaştıktan sonra aynı böyle denize iskeleden girip tekneye kendi merdiveninden çıktığım anlar gibi. Tek fark, burada deniz mazot kokmuyor, temiz. Aslında tek fark tanımlaması burası için bir haksızlık. Telefonla "biz geliyoruz, iskele hangisi?" dediğimiz andan beri şımartılıyoruz. Yok palamar botu gelmesi, yok teknemize kadar gelip hoşgeldiniz demeler, bolca güleryüz, akşam yemeği için siparişin teknemize kadar gelen bir şef garson (Senol) tarafından alınması. Tesisin güzelliği, doğa ile uyumu, sıklığı, onlarca tekne, öğrencilere yönelik onlarca lazer tekne, her biri için karada istiflenmeye yönelik raflar, salmalar, yekeler, çok şık bir restoran, dünya seyahatinde Haluk Bey'in izlediği rotayı gösteren koskocaman bir dünya haritası da çabası. Haluk Bey'in dünyayı dolaştığı Deriska (S/Y) ile Osman Atasoy'un Uzaklar II (S/Y) isimli tekneleri iskelenin iç tarafında birbiri arkasına iskeleye bordalamış İkisine de sevgiyle birer kere dokunuyorum.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-b6BGZPL5F0U/Ujii2Kh8Q7I/AAAAAAAAJOk/bgRnUfxldoE/s1600/DSCF6407.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://2.bp.blogspot.com/-b6BGZPL5F0U/Ujii2Kh8Q7I/AAAAAAAAJOk/bgRnUfxldoE/s320/DSCF6407.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Deriska ve Uzaklar II</td></tr>
</tbody></table>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-GWB5YFqLhTU/UjijbNPIHyI/AAAAAAAAJOs/xXP3__WdPfQ/s1600/DSCF6410.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/-GWB5YFqLhTU/UjijbNPIHyI/AAAAAAAAJOs/xXP3__WdPfQ/s320/DSCF6410.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Deriska</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<br />
Çok keyifli bir akşam yemeği sonrası tekneye gidip tuş oluyoruz.<br />
<br />
<b>11 Eylül 2013 Çarşamba</b><br />
<b><br /></b>
Bu sabah sekize kadar uyumak mümkün oluyor benim için. Ekipten bazıları daha erken kalkmış, kahvesini yudumluyor, bazıları ise hala yataklarında.<br />
<br />
Kahvaltı yine teknede. Bugün rotamız büyük bir olasılıkla Sedir Adası, Çamlı Koy ve sonra geri dönüp Değirmen Bükü'nde Okluk Koyu şeklinde olacak. Kahvaltı ve tertemiz bir ortamda duş sonrası Didem Hanım'la hesabı kesip (50 feet için bir gece konaklama 83 TL) bir dahaki sene için tekne bakmaya başlıyoruz. Gökova gezilecekse taa Yalıkavak'lardan değil Karacasöğüt'ten çıkmak çok daha mantıklı. 42, 47 ve 52 feetlik Harmony tekneleri var. Didem Hanım'la geziyoruz. Sonra 47 ve 52 feetlik tekneleri ekiple birlike bir daha geziyor ve 52 feetlik tekneye karar kılmalarını izliyoruz ekipten bazı arkadaşlarımızın. Bu tekneler gerçekten tertemiz, bakımlı ve donanımlı.<br />
<br />
İskeleden ayrılmadan hemen önce Suat, oğlu için yelken okuluna bir bakmak istiyor. Seneye 3 haftalığına oğlunu buraya yelken okuluna gönderme fikri çok cazip geliyor ona.<br />
<br />
11.15'te sorunsuz bir şekilde iskeleden ayrılıyor ve Karacasöğüt'ü arkamızda bırakıyoruz.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-WJ5Z0ZbaT0o/UjikPx_RRaI/AAAAAAAAJO4/O8A9iq1eD_s/s1600/DSCF6451.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-WJ5Z0ZbaT0o/UjikPx_RRaI/AAAAAAAAJO4/O8A9iq1eD_s/s320/DSCF6451.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Global Sailing - Karacasöğüt</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Önce Karaca Ada'yı sonra Kargı Burnu'nu sancak bordamızda bırakıp Domuz Burnu'na doğru yükseliyoruz.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-L_BYbRP6kpM/Ujihtj8ZUCI/AAAAAAAAJOc/f0K6R4MNV-8/s1600/DSCF6384.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-L_BYbRP6kpM/Ujihtj8ZUCI/AAAAAAAAJOc/f0K6R4MNV-8/s320/DSCF6384.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Domuz Burnu ile Sedir Adası arasındaki koya girerek Sedir Adası'nın güney ve doğu kıyılarını seyrederek kuzeye çıkıyoruz. Orta Ada ve küçük Ada iskele bordamızda kalıyor.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-a6LbG8DbJ-c/Ujik9ZAGYaI/AAAAAAAAJPA/DQdeiP-oWFs/s1600/DSCF6465.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://2.bp.blogspot.com/-a6LbG8DbJ-c/Ujik9ZAGYaI/AAAAAAAAJPA/DQdeiP-oWFs/s320/DSCF6465.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Sedir Adası</td></tr>
</tbody></table>
Çapa Burnu'nu da döndükten sonra Çamlı Koyu'na giriyoruz. Amacım Çanak Koyu'nda öğle molası vermek.Çanak Koyu, Çamlı Limanı'nın doğu yakasında uca doğru kuzey yönünde 150 metre kadar giren küçücük bir koy. Rüzgar limanın içine doğru esiyor. Demirimiz sorunlu ve koltuk halatı almak gerekiyor. Sadece alargada kalmak üzere bu küçük koydan vazgeçip limanın içine biraz daha sokuluyoruz. Limanın dibine doğru doğu yakasında bir kaç tekne ufak balıkçı teknesi, tam karşısında batı yakasında ise günübirlik motorlar var. Biz çok içerilere girmeden Çanak Koyu'nu biraz geride bıraktıktan sonra rüzgara dönüp demirimizi 15 metreye bırakıyoruz. Biraz tornistanla halatı da bıraktıktan sonra halatı koç boynuzuna voltalayıp tornistan verdiğimizde zınk diye duruyor teknemiz. Oh.<br />
<br />
Öğle yemeği için buradayız. 15.00 gibi hareket etmemiz ve Değirmen bükü'ne çok geç kalmadan girmemiz gerekiyor. Değirmen Bükü bir buçuk saatlik mesafede. Suat bizden ayrılacak bugün. Uçağa yetişmesi için çok geç kalmadan iskeleye bağlanmalıyız.<br />
<br />
Öğle yemeğimiz, zeytinli makarnadan ibaret. Deniz rüzgarlı ama çok temiz. 15.15'te motor çalıştırıp demiri alıyoruz. Daha koydan çıkmadan ana yelkeni açmaya çalışıyoruz. Ama sıkışmış. Bu olası derdi bildiğimizden dün çok dikkatle sarmıştık. Ama biraz yukarıda bir kat var yelkenin açılmasını önleyen. Keyfim kaçıyor. Ama Suat'a haftanın son yelken seyri yaptırma şansına sahip olmamız mümkün değil. Motorla dalgalara bata çıka Değirmen Bükü'ne doğru seyrediyoruz. Bir saat sonra önce Kara Ada'yı sonrasında Zeytinli Adası'nı iskele bordamızda görüyor ve Değirmen Bükü'ne giriyoruz. Öğle yemeğinden sonra Deniz Restoran'da Mustafa Bey'i arayıp yer ayırtmıştım, ama iskelenin boş olduğunu, yer ayırtmaya gerek olmadığını söylemişti.<br />
<br />
Sancak bordamızda çok merak ettiğim Hırsız Koyu ve İngiliz Limanı'nı görüyoruz. Tekneler şimdiden koyu işgal etmişler bile.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-wuEg_beVOoA/UjipLMcCqCI/AAAAAAAAJPM/2agVD_4stdc/s1600/DSCF6493.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="239" src="http://4.bp.blogspot.com/-wuEg_beVOoA/UjipLMcCqCI/AAAAAAAAJPM/2agVD_4stdc/s320/DSCF6493.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Değirmen Bükü (Sağda teknelerin bulunduğu koy, İngiliz Limanı)</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<br />
Birazdan iskele bordamızda Denizkızı. Bolca fotoğrafını çekiyoruz.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-bmBHCBNxtqg/Ujip3iIYF3I/AAAAAAAAJPU/Rr9Gk1S9zSE/s1600/DSCF6507.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="239" src="http://4.bp.blogspot.com/-bmBHCBNxtqg/Ujip3iIYF3I/AAAAAAAAJPU/Rr9Gk1S9zSE/s320/DSCF6507.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Denizkızı (Okluk Burnu)</td></tr>
</tbody></table>
Hemen ötesinde çok merak ettiğim Okluk Koyu. Telefonla Mustafa Bey'i arayıp iskelenin yerini öğreniyorum. İskelede tonozu verecek birisi gözüküyor. Esma dümende. Sorunsuz bir kıçtan kara bağlanma oluyor (36.55.03N-28.1018'E). Suat süratle bavulunu alıp vedalaşıyor. Herkes onu yolcularken benim aklım ana yelkende. Tam sancağımıza 50 feetlik bir Bavaria giriyor. Yolcular Rus, kaptan Türk. Koltuk halatını alıp bağlanmasına yardımcı olduktan sonra biraz sohbet ediyoruz. Knidos'u dönmüşler, yolda hararet yapmışlar. Yorulmuş kaptan. Derdimi anlatıyorum. Halatları bir o tarafa, bir tarafa çekerek halledebileceğimizi söylüyor. Ben bumbanın üzerine çıkıyorum. Elimde bir tahta kaşık. Önceden gözüme kestirdiğim katlanmış bölümü kaşıkla düzeltirken Hikmet kaptan da halatlarla oynayınca problemi kısa sürede çözüyoruz. Çok rahatlıyorum. Bir bira teklifimi sonraya erteliyor Hikmet Kaptan. Teknedeki Ruslara alkol yetiştiremediğini, alış veriş etmesi gerektiğini söylüyor. Ruslar viski içmeye başladılar bile. Bu gecenin biraz gürültülü geçebileceği konusunda uyarıldım zaten kaptan tarafından.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-fB91ViuR7Ro/UjiuwiCpZwI/AAAAAAAAJPg/l8zvNyi8F_c/s1600/DSCF6511.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="239" src="http://4.bp.blogspot.com/-fB91ViuR7Ro/UjiuwiCpZwI/AAAAAAAAJPg/l8zvNyi8F_c/s320/DSCF6511.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Okluk Koyu - Denizkızı Restoran'ın iskelesi</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<br />
Banu ile balık ayırtmaya gidiyoruz restorana. Bir buçuk kiloluk bir levrek gözümüze hoş görünüyor. Bir de Ruslardan uzak bir masa istiyor sonra denize girmek üzere tekneye dönüyoruz. Denizde Esma'nın hedefi Denizkızı'na kadar yüzmek ama benim gözüm kesmiyor. Tekneye dönünce rutinimiz cin, bana bira.<br />
<br />
İçim içimi yiyor, buraya kadar Sadun Boro üstadı görmeye geldim, ama bunu nasıl gerçekleştireceğim bilmiyorum. İlerilerde bir yerde bir katamaran var, Sadun Üstad'ın olabilir mi acaba? Bota binip gitsem, "merhaba, ben sizi görmeye, elinizi sıkmaya geldim" desem çok abes olur mu acaba diye düşünürken bir çığlıklar geliyor kulağıma. Bir zodyak ile Sadun Boro bizim iskelemize geliyor. Koşa koşa gidiyoruz elini sıkmaya, fotoğraf çektirmeye. Çok güleryüzle karşılıyor bizi ama ben sakallıyım, Ahmet sakallı. "Ben hocalarla fotoğraf çektirip ne yapayım" diyor şakayla karışık üstad. Sonra Banu ve Esma'yı görünce "hah, tamam şimdi " diyor. Bolca fotoğraf çektiriyoruz.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-MZdqIxv6aN0/Ujivvgj4FoI/AAAAAAAAJPw/rhEZa1vMvos/s1600/DSCF6515.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="239" src="http://2.bp.blogspot.com/-MZdqIxv6aN0/Ujivvgj4FoI/AAAAAAAAJPw/rhEZa1vMvos/s320/DSCF6515.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Sadun Boro ve hanımlar</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-Jz-3_xFd5_o/Ujivt2WTeKI/AAAAAAAAJPo/iK5ILbo6Oo0/s1600/DSCF6516.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="239" src="http://1.bp.blogspot.com/-Jz-3_xFd5_o/Ujivt2WTeKI/AAAAAAAAJPo/iK5ILbo6Oo0/s320/DSCF6516.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Sadun Boro ve beyler</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Bugün çok mutluyum. Sıkışan yelkeni açtım, Sadun Boro'yu görüp elini sıktım. Akşam yemekte rakıya çok ihtiyacım olmadan zaten sarhoşum. Yan masada Rusların madalya törenleri. Çok makul bir hesap geliyor. Teknede biraz daha sohbet, sonra tuş.<br />
<br />
Gece boyunca hemen yanımıza bağlanan tekneden şen kahkahalar, biraz gitar, biraz Rus şarkıları kulağıma kadar gelip defalarca uyanmama neden oluyor. Biraz sonra kalkıp yeter artık diyesim geliyor her seferinde ama gözlerim ısrarla kapanmayı tercih ediyorlar. Bir ara onlar susuyor, sonra da iç sesim.<br />
<br />
<br />
<b>12 Eylül 2013 Perşembe</b><br />
<b><br /></b>
Sabah kahvaltısını başka bir yerde yapmak istiyor ekip. Yedide uyanıyor, yedi buçuk gibi halatlarımızı alıp iskeleden ayrılıyoruz. İngiliz limanı zaten çok kalabalık, Löngöz'e yollanıyoruz.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-9JcxF0CdBeY/Uji0pc24_TI/AAAAAAAAJQA/_FOd1HXpT-0/s1600/DSCF6591.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="239" src="http://1.bp.blogspot.com/-9JcxF0CdBeY/Uji0pc24_TI/AAAAAAAAJQA/_FOd1HXpT-0/s320/DSCF6591.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Denizkızı'na veda</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Bir saat sonra Löngöz'deyiz (36.55.99N-28.05.83E). Neredeyse kimsecikler yok. Bir iki balıkçı teknesi, koyun içerilerine kadar sokulmuş, azmağın da ötesine geçmiş bir yelkenli. Kum zemine yedek demirimizi bırakıyoruz, bir kerede tutuyor. Yüzme, güzel bir kahvaltı, bol dinlenme, biraz bot gezintisi ve kürek çekme çalışması.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-rUjO4EvWQPg/Uji1IGryYpI/AAAAAAAAJQI/o_6RwysQFDg/s1600/IMG_5455.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="http://1.bp.blogspot.com/-rUjO4EvWQPg/Uji1IGryYpI/AAAAAAAAJQI/o_6RwysQFDg/s320/IMG_5455.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Löngöz'e giriş</td></tr>
</tbody></table>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-9ShH2Gzbx7I/Uji1vILXXdI/AAAAAAAAJQQ/0MWIfzKdEDk/s1600/IMG_5458.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="http://4.bp.blogspot.com/-9ShH2Gzbx7I/Uji1vILXXdI/AAAAAAAAJQQ/0MWIfzKdEDk/s320/IMG_5458.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Löngöz</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<br />
10.30 gibi demiri alıyoruz. Hedef Pabuç Koyu. Körfezin karşı yakasına geçip Bodrum'a yaklaşabildiğimiz kadar yaklaşmak istiyoruz bugün ki yarın Yalıkavak'a az yolumuz kalsın.<br />
<br />
Motor seyri ile körfezin karşı yakasına geçiyoruz rüzgarsız bir havada. O, acayip santralin kulesi hep karşımızda. 12.30 gibi Çökertme Koyu'na bir göz atıyoruz. İskeleden motorlu tekne ile bize doğru gelen arkadaşı el işareti ile durduruyoruz. Koydan çıkmadan rüzgara dönmüşken ana yelkeni açıyoruz. Sonra Çökertme'yi geride bırakıyoruz. Koydan çıkınca da cenovayı açınca değmeyin keyfimize. Hızımız 7 knot. Orsa ile Alakışla Bükü'ne yaklaşıyoruz. Hikmet Kaptan bu koyda bir restoran ve iskele adı vermişti. Ancak rüzgar müsait iken koya bir sokulup sonra yeniden Pabuç Koyu'na yöneliyoruz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-8dGgVhMJGLU/Uji29F6PaFI/AAAAAAAAJQc/gIjdQ2ZCsZc/s1600/DSCF6697.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="239" src="http://2.bp.blogspot.com/-8dGgVhMJGLU/Uji29F6PaFI/AAAAAAAAJQc/gIjdQ2ZCsZc/s320/DSCF6697.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Alakışla Bükü'nden bir tremola ile çıkıp Yıldız Adası'nın güneyinden geçerek kıyıdan uzaklaşıyoruz. Rüzgar, doğrudan Pabuç'a gitmemize izin vermiyor. Yıldız Adası'nı geride bıraktıktan sonra bir tremola ile bu kez Kargıcık Koyu'na giriyoruz. Orak Adası'nı iskele bordamızda bırakana kadar koya sokuluyoruz.Sonra Kıstak Adası'nı da bordalayıp pruvamızdaki burnu da döneceğiz diye beklerken Pabuç Koyu'nu karşımızda görüyoruz. Rüzgara dönüp yelkenleri indiriyoruz. Saat 16.00.<br />
<br />
Pabuç Koyu'nda iki yelkenlinin sancağı ile bir guletin iskelesi arasındaki boşluğu gözümüze kestiriyoruz. Ancak demir üst üste iki kere tutmuyor. Guletin kaptanı ile konuştuğumuzda bu gece havanın olmadığını sadece zincirin bile yeteceğini söylüyor. Üçüncü denememizde demiri kumun gözüne bırakıyoruz 12-13 metreye. 80 metre zincir döşedikten sonra demirimiz tutuyor. Bu kez yedek demiri kullanmadık (36.58.71'N-27.33.95'E). Rüzgarla boğuşurken koltuk halatı işini kızlar üstleniyor. Ancak bota aldıkları halatı çözmeleri, botla kıyıya ulaşmaları bayağı zaman aldığından ben bir kaç kez demirin üstüne gidip sonra tekrar tornistanla geri gelmek zorunda kalıyorum ama keyfimiz yerinde. Dingide halatla uğraşan kızlar da kahkaha atıyorlar. Saat 17.00.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-SmeG776Kyxg/Uji6MIQP6LI/AAAAAAAAJQo/UhVVI75S9QY/s1600/DSCF6709.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="239" src="http://1.bp.blogspot.com/-SmeG776Kyxg/Uji6MIQP6LI/AAAAAAAAJQo/UhVVI75S9QY/s320/DSCF6709.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<br />
Sonunda bağlanıyoruz. Deniz ve birayı hakettik. Ama önce bir demire gidip bakmam gerekiyor. Mr. Bruce kuma saplanmış mı acaba? Evet, saplanmış.<br />
<br />
Kısa bir süre sonra rüzgarın yönü değişince koltuk halatımızı sancak kıç omuzluktan iskeleye alıyoruz. Kızların içi rahat etmiyor. Gidip bir halat da iskele kıç omuzluktaki koç boynuzuna ve sonra da gidip dahildeki bir kayaya bağlıyorlar. Keyifler yerinde.<br />
<br />
Akşam yemeğinde sadece makarna kalmıştı, peynir ve ceviz ile renklendiriyoruz. Şarap, rakı, koydaki bir turistik tesisten bangır bangır müzik gecemize katkıda bulunuyor. Bu müzik nasıl susturulabilir ki derken çok geçe kalmadan insafa geliyorlar ve susuyorlar.<br />
<br />
Yorgunuz, çok geçe kalmadan yataklara çekiliyoruz. Ben yine havuzlukta, uyku tulumumun içindeyim.<br />
<b><br /></b>
<b>13 Eylül 2013 Cuma</b><br />
<br />
Sabah 7'de uyandık. Denizin serin koynuna bıraktık gövdelerimizi. Güneş pruvamızda Kıstak ve Orak Adalar'ın üzerinden doğmuş.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-Z_XwcknPUdY/Uji8AxYr3qI/AAAAAAAAJQ0/4Z_uCczkqhc/s1600/DSCF6718.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="239" src="http://2.bp.blogspot.com/-Z_XwcknPUdY/Uji8AxYr3qI/AAAAAAAAJQ0/4Z_uCczkqhc/s320/DSCF6718.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Pabuç Koyu'nda gündoğumu</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Kahvaltıda son kalan sosislerimiz ve yumurta. Beyaz peynir sıkıntımız hiç yok. Son kalan ekmeklerimizle balıkları besliyoruz. Aşağıda kılkuyruklar, mercanlar, biraz evvel beraber yüzmüştük, şimdi beraber doyuyoruz. Kahvaltı sonrasında hemen yola koyuluyoruz.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-pU4LYxoJMgw/Uji8l2pf3fI/AAAAAAAAJQ8/EBkTPDJhQ1E/s1600/DSCF6727.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="239" src="http://1.bp.blogspot.com/-pU4LYxoJMgw/Uji8l2pf3fI/AAAAAAAAJQ8/EBkTPDJhQ1E/s320/DSCF6727.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Pabuç'tan çıkış</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<br />
Amacım Karaada'nın kuzeyinden dolaşarak Bodrum ve civarını görmek ancak Ahmet dümende ve adanın güneyinden doğrudan batıya gidelim en kısa rota ile deyince rotamızı adanın güneyinden geçecek şekilde ayarlıyoruz.<br />
<br />
Rüzgar çıkmaya başladığında 2000 devirde 8 knot hızla gitmekteyiz. Biraz sonra 15-16 knot yazıyor göstergede. Hüseyin Burnu'nu dönünceye kadar sabredelim denmişti yelken seyri için ama bu kadar rüzgar varken bize motorla gitmek yakışmaz diyen bana fazla direnmiyor yelkeni benden daha çok seven ekip. Kahvelerin yudumlanmasının tamamlanmasını bekledikten sonra cenovayı da açıp motoru kapatıyoruz. Hüseyin Burnu'na yaklaşıyoruz kah kıyıya sokularak, kah tremola ile kıyıdan uzaklaşıp Kos'a yaklaşarak.<br />
Hüseyin Burnu'nu kurtarmak için bir kaç kez tremola yapmamız gerekiyor. Bir ara Kos'a hayli yaklaşıyoruz. Kos'a gelmedik demeyelim diye şakalaşıyoruz. Sonra Çatal Ada'ya yükselirken Turgut Reis civarında optimist yarışına denk geliyoruz. Bir ara şamandıraların dışına çıkıp çocukları rahatlatalım diye düşünürken iskele kıç omuzluktan hızla yaklaşan ve rotasını zahmet edip hiç değiştirmeyen bir tankerden tırsıp motor basıp yarış alanından hızla uzaklaşıyoruz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-y5Zfcj9inYo/Uji92GnkdmI/AAAAAAAAJRI/4xKEoLRBFiw/s1600/DSCF6750.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="239" src="http://3.bp.blogspot.com/-y5Zfcj9inYo/Uji92GnkdmI/AAAAAAAAJRI/4xKEoLRBFiw/s320/DSCF6750.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Apaz seyir ile Turgutreis ve Gümüşlük'ü arkamızda bırakıp Büyük Kiremit Adası'na doğru yaklaşırken rüzgarın azalmasıyla cenovayı topluyoruz. Büyük Kiremit Adası ile Küçük Kiremit Adası'nın arasından geçerek Yalıkavak Limanı'na döndüğümüzde saat 15.00 gibi. İskelemizde Yalıkavak YarımadasıNın güney sahilinde bir kaç tekne demirlemiş. Denize girmek için çok keyifli bir yer gibi gözüküyor ama ekipte kimsenin demir atacak ve demiri toplayacak cesareti ve gücü yok. Marinamıza yollanıyoruz. Marinaya girerken ekipten bazıları mazotun marina dışında olduğunu hatırlatıyorlar. Geri çıkmadan önce telsiz anonsu ile danışıyorum ancak anlaşamıyoruz. Gelen palamar botuna soruyoruz, dışarıda olduğunu öğreniyoruz. Geri çıkıyoruz. Marina dışında bir sahil güvenlik botu var, onu geçip mazot alan tek bir yelkenli tekne var, onu bekliyoruz. Onlar da uzaktan bağırıyorlar, mazotun hepsini biz aldık diye. Olur mu olur. Telefon edip soruyorum. Şakaymış.<br />
<br />
Onlar çıkıyor, çekek yeri gibi bir yere usulca biz yanaşıyoruz. Ekip halatları hemen verip beni rahatlatıyor. 80 litre mazot yakmışız. 380 TL ödüyoruz. Sonra tornistanla çıkıyoruz. Tornistanda sancağa çekiyor olması nedeniyle biraz tedirginim ama arkamızda rıhtıma bordalamış Trowler için bir tehdit oluşturmadan çıkıyoruz. Marinaya girerken bir kez daha telsiz anonsu ile palamar yardımı istiyoruz. Çok kısa bir sürede yanımızdalar. Firmanın sabit bir pontonu yok anlaşılan. Öıktığımız yere değil farklı bir pontona götürüyorlar. Rüzgar yok. Gireceğim yer iki teknelik. Önce geri çıkıp tekneyi geri döndürüp tornistanda geri geri giriyorum yerime. Sorun yok. Herkes yapacağı işi biliyor. Tonoz alınıyor. Koltuk halatları bağlanıyor. Tonozun boşu alınıyor ve motor stop ediliyor (37.06.341'N-27.17.157'E).<br />
<br />
Bir kez daha herkesin elleri, ayakları sağlam hasarsız geri dönebildiğimiz için teşekkür ediyoruz evrene. Birbirimizi kutluyoruz. Soğuk bira zamanı. Ve asıl önemlisi tekneyi teslim etme ve ekibin öfkesini tekneyi teslim almaya gelecek firma yetkilisine kusmasını önleme zamanı.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-vfa1hLCmfuI/UjnzWDtxR-I/AAAAAAAAJRY/yDJrd-3oF6U/s1600/DSCF6798.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="239" src="http://3.bp.blogspot.com/-vfa1hLCmfuI/UjnzWDtxR-I/AAAAAAAAJRY/yDJrd-3oF6U/s320/DSCF6798.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-YJzQWqHKDP4/UjnzxwM-s7I/AAAAAAAAJRg/08_EkPH-2ok/s1600/DSCF6800.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="239" src="http://2.bp.blogspot.com/-YJzQWqHKDP4/UjnzxwM-s7I/AAAAAAAAJRg/08_EkPH-2ok/s320/DSCF6800.JPG" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-idHBl7y1Yxk/Ujn2EHRepWI/AAAAAAAAJRs/_CeJTQjUt0o/s1600/DSCF6801.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="239" src="http://1.bp.blogspot.com/-idHBl7y1Yxk/Ujn2EHRepWI/AAAAAAAAJRs/_CeJTQjUt0o/s320/DSCF6801.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<br />
Kaan, bugüne kadar kiraladığımız en bakımsız, en sorunlu tekneydi. İlk günden beri küçük buzdolabı bozuktu devre dışı kaldı. Ocağın büyük gözünü yakmakta hep zorlandık. Her seferinde pof ederek söndü. İkinci günde pes etmişken düğmesini sadece bir noktaya kadar açmayı denk getirdiğimizde yandığını keşfettik. Çakmak şarjına adaptörü oturtmak her seferinde büyük maharet gerektirdi. Yelken açarken kullandığımız kilitlerin tümü sorunlu idi, ana yelkenin sonsuz halatını kontrol eden kilitlerden birini 3. günde ben tamir edene kadar ana yelkene camadan vuramadık. Yelkenlerimiz eski, güneşlikleri yelkenlerden de eskiydi. Cenovanın güneşliği 2. günden itibaren sökülmeye başladı. Halatların tümü eski, kazık gibi sert, belirli yerlerinden kes beni diyecek kadar yaralı idi. Sancak tarafındaki cenova iskotasının arabasının dağıldığını gördük. Tamir etmeyi başardık. Dinginin oturağının kullanılabilmesi için tarafımdan tamir edilmesi gerekmişti. Bu sorunların üzerine belki de kısmen benim iyi organize olamamam yüzünden yaşadığımız demirleme sorunu, zinciri döşerken 10 metrede bir olması gereken renkleri bir türlü göremememiz, attığımız demiri her seferinde neredeyse kol gücü ile toplama sıkıntısı binince sanırım benden başka tekneyi seven kimse olmadı. Kaan, benim bir sürü yeni şeyler öğrenmeme, bir sürü yeni sorunla karşılaşmama ve soruları çözmek için kas gücü ile birlikte beyin gücü kullanmamıza vesile oldu. Bir daha kesinlikle eski bir tekne kiralamamam gerektiğini de öğretti bana.<br />
<br />
Yaşadığımız sıkıntıları tekneyi bizden teslim almaya gelen Zeynep Hanım'a kendisini kırıp dökmeden bizden sonrakilerin başına aynı sıkıntıların gelmesini önleyecek bir tarzda anlatınca Zeynep Hanım bayağı üzüldü. Ancak yaşımız itibari ile yelkenli tekne kiralarken konfor gözettiğimizi, ancak ondan da önce güvenli bir tekne aradığımızı, 40 yaşından sonra yelken öğrenmeye çalışan bizlerin böyle bakımsız bir tekne ile yola çıktığında karşılaşabileceğimiz her problemi halletme şansımızın olamayabileceğini paylaştığımda, böyle bir olasılığa göz yumdukları için hiç olmazsa bu kadar üzülmenin kendileri için çok büyük bir bedel olmadığı gerçeğini sanırım kabul etmişlerdir. Bir ara tamir malzemeleri ararken dolaptan çıkan büyücek bir kutuyu açtığımızda içindeki paslı ve kullanılamaz haldeki lokma takımını çantası ile beraber çöpe atmaktan beni vaz geçiren tek nedenin, aynı şaşkınlığı kendisinin de yaşaması dileğim olduğunu Zeynep Hanım'la söylediğimde beklediğim gibi oldu ve tamir çantasını çöpe atma sürecini kendisi üstlendi.<br />
<br />
Teknedeki sıkıntılar ile ilgili bir de liste paylaştım kendileri ile. 2500 Euro civarındaki depozitimizi geri alarak Zeynep Hanım ile el sıkıştık ve kendimizi duşlara attık. Bu arada teknedeki son elmalarla krokanlı elma tatlısı yapmış olan Banu'nun bu ürününü de mideye göndermeyi ihmal etmedik. 20.00 gibi taksiye binip havaalanına yollanmayı hedefliyoruz. Bir şeyler atıştırmak için çok kısıtlı bir zamanımız kaldı. Bavullarımızı güvenliğe bırakarak akülü bir arabayla Sait isimli bir balık restoranına giderken marinanın aslında ne kadar büyük ve güzel olduğunu görebildik. Restorana girdiğimizde güneş denize doğru batmak üzereydi.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-Y8iXEmZQ-0o/Ujn2aCmgxjI/AAAAAAAAJR0/6tif9LO4p_c/s1600/IMG_5496.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://4.bp.blogspot.com/-Y8iXEmZQ-0o/Ujn2aCmgxjI/AAAAAAAAJR0/6tif9LO4p_c/s320/IMG_5496.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-zv9hM-Gyu0o/Ujn2tLjLOTI/AAAAAAAAJR8/K5x1VqfdyIc/s1600/DSCF6811.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="239" src="http://2.bp.blogspot.com/-zv9hM-Gyu0o/Ujn2tLjLOTI/AAAAAAAAJR8/K5x1VqfdyIc/s320/DSCF6811.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<br />
Açtık, susamıştık ancak zamanımız yoktu. Her şeyi çok süratlice yiyerek uçakları bizden bir saat kadar daha geç kalkacak olan Banu ve Ahmet'i hesap ödeme keyfi ile başbaşa bırakarak ayrıldık.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-91EzXbAf4dM/Ujn3J33xVmI/AAAAAAAAJSE/iiF4agswas4/s1600/DSCF6812.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="239" src="http://2.bp.blogspot.com/-91EzXbAf4dM/Ujn3J33xVmI/AAAAAAAAJSE/iiF4agswas4/s320/DSCF6812.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Kırkbeş dakika sonra havalanındaydık. Pegasus'un 22.15 uçağı 15 dakika rötarlı kalkmasına karşın biraz süratli uçarak bu gecikmeyi kapattı. Bavullarımızı da aldıktan sonra arabamıza bindik. Bir soygundan farksız olan otopark ücretimizi (200 TL) ödedik. TEM'e girdikten bir süre sonra gecenin on ikisinde dört şeridin de tıkalı olduğu bir trafiği anlamakta güçlük çektik. Bir buçuk saat süreyle bu trafiği yaşadık, köprüye yaklaştığımızda yol çalışması nedeniyle TEM'n tek şeride indirildiğini gördük. Gökova'da kazandığımız tüm enerjiyi TEM'de bırakıp eve ulaşabildiğimizde ve kendimizi yatağa atabildiğimizde saat 02.00 idi.Tayfun Gülerhttp://www.blogger.com/profile/15895150340376020508noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5142228431658330942.post-68754213673104939362013-03-08T20:54:00.000+02:002013-03-08T21:03:08.221+02:00TEKNEDE İLK YARDIM (7)<br />
<div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<h2>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><b>Şok</b></span></span></h2>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Kan
basıncının kritik değerlerin altına düşmesi durumunda şok
tablosundan bahsedilir. Şok; travma, sıcak çarpması, kan kaybı,
allerjik reaksiyonlar, ciddi enfeksiyonlar, zehirlenmeler, ciddi
yanıklar gibi pek çok nedenden oluşabilir. Şok tablosundaki bir
hastanın yaşamsal organlarına yeterince kan ve oksijen gitmez. Bu
nedenle organları ve yaşamı tehdit altında olabilir.</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Şokun
değişik belirti ve bulguları olabilir:</span></span></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Cilt
soluk, soğuk ve nemlidir.</span></span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Nabız
zayıf ve hızlıdır. Solunum, yavaş ve yüzeyel ya da tam aksine
derin ve yavaş olabilir. Kan basıncı normalden daha düşüktür.</span></span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Bulantı
ve kusma görülebilir.</span></span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Bakışlar
sönük, cansız, sabit olabilir. Bazen göz bebekleri büyümüş
olabilir.</span></span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Bilinç
açık ya da kapalı olabilir. Bilinci açık olan kazazedeler,
yorgun, bitkin ya da bilinci bulanık olabilir. Şok bazen kişinin
aşırı ölçüde heyecanlı ve ajite olmasına yol açabilir.</span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Eğer
şoktan şüpheleniyorsanız, kazadan sonra kazazede normal
görünüyorsa bile:</span></span></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">112'i
ya da bir sağlık kurumunu arayınız.</span></span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<strong><span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><span style="font-weight: normal;">Kazazedeyi
yere yatırınız, ayaklarını yükseltiniz.Eğer bacaklarının
kaldırılması ağrıya neden oluyorsa bacakları kaldırmayınız.
Hastanın kıpırdamamasını sağlayınız. </span></span></span></strong>
</div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<strong><span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><span style="font-weight: normal;">Dolaşım
bulgularını (nefes alma, hareket etme, öksürme) sürekli kontrol
ediniz. Dolaşım bulgularını tespit edemediğinizde CPR
uygulamasını başlatınız.</span></span></span></strong></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<strong><span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><span style="font-weight: normal;">Hastayı
sıcak tutunuz, kıyafetlerini gevşetiniz, üzerini bir battaniye
ile örtünüz. Hasta susadığını ifade etse bile ağızdan
herhangi bir şey vermeyiniz.</span></span></span></strong></div>
</li>
<li><strong><span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><span style="font-weight: normal;">Hasta
kusuyorsa ya da ağzından kan geliyorsa yan çeviriniz.</span></span></span></strong></li>
<li><strong><span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><span style="font-weight: normal;">Kanama
ya da kırık olup olmadığını araştırınız.</span></span></span></strong></li>
</ul>
<br />
<b style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;"><br /></b>
<br />
<h2>
<b style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Kafa
Travması</b></h2>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Pek
çok kafa travması minör tiptedir ve hastaneye yatırılmayı
gerektirmez. Bununla birlikte aşağıdaki bulgulardan birisi varsa
tıbbi yardım isteyiniz:</span></span></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Yüz
veya kafada ciddi kanama</span></span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Burun
veya kulaklarda kan veya sıvı görülmesi</span></span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Ciddi
baş ağrısı</span></span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Bilinç
düzeyinde Birkaç saniyeden daha uzun süren değişiklik </span></span>
</div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Gözlerin
altında veya kulakların arkasında siyah-mavi renk oluşması</span></span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Solunumun
kesilmesi</span></span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Bilinç
bulanıklığı</span></span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Denge
kaybı</span></span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Kol
veya bacak hareketlerinde zayıflık veya tam hareketsizlik</span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Çocuklarda
ne zaman tıbbi yardım istemeli?</span></span></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Erişkinlerdeki
yukarıda sayılan bulgulardan herhangi biri</span></span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Israrlı
ağlama</span></span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Yemeyi
red etme</span></span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Bebeklerde
bıngıldakta şişlik</span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Ciddi
kafa travması oluştuğunda</span></span></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Kişiyi
stabil tutun. Tıbbi yardım gelinceye dek yatırın ve
sakinleşmesini sağlayın. Başı ve omuzları vücudundan yüksekte
dursun. Gerekmedikçe hareket ettirmeyin. Boynunu hareket
ettirmesine izin vermeyin. Kask kullanan kazazedenin kaskını
çıkarmayın.</span></span></div>
</li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Kanama
varsa durdurun. Steril bir bez ya da temiz bir giysi ile baskı
uygulayın. Kafatasında kırık olduğundan şüpheleniyorsanız
yaraya doğrudan baskı uygulamayın.</span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Solunum
değişikliklerini izleyin ve tetikte olun. Solunumu olmayan,
hareket etmeyen hastada CPR başlatın.</span></li>
</ul>
<b style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Göğüs
Ağrısı</b><br />
<div>
<span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Göğüs
ağrısı çok sayıda nedene bağlı olabilir: Sindirim sorunları,
stres, ciddi tıbbi sorunlar (kalp krizi, akciğer damarlarının
tıkanması vb) gibi. Altta yatan nedenin tespiti tedaviyi
belirleyeceğinden çok önemlidir, ancak her zaman da kolay
değildir. Bu tip bir yakınmanız daha önce hiç olmamışsa,
tanının konulması daha güç olabilir. Bazen bir doktor için bile
göğüs ağrısının kalp krizinden mi yoksa hazımsızlıktan mı
kaynaklandığını bulmak güç ve zaman alıcı olabilir.</span></div>
<div>
<span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Açıklayamadığınız
ve 2-3 dakikadan daha uzun süren bir göğüs ağrınız olursa
sorunu kendi başınıza çözmeye çaba sarf etmeyip tıbbi yardım
istemeniz daha doğru olacaktır.</span></div>
<div>
<b style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;"><br /></b></div>
<h2>
<b style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Kalp
Krizi</b></h2>
<div>
<span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Kalp
kasını besleyen atardamarlardan (koroner damarlar) bir veya daha
fazlasının tıkanması sonucu kalp kasının bazı bölgelerinin
oksijensiz kalması kalp krizi ile sonuçlanır. Kalp krizi,
genellikle 15 dakika veya daha uzun süren şiddetli göğüs
ağrısına neden olur. Ancak kalp krizinin, özellikle şeker
hastalarında daha sık olmak üzere hiç bulgu vermemesi, göğüs
ağrısına neden olmaması (sessiz kalp krizi) da mümkündür.</span></div>
<div>
<span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Kalp
krizi geçiren pek çok kimsede aslında saatler, günler ya da
haftalar süren bulgular vardır. Belki de en erken bulgu fiziksel
aktivite ile ortaya çıkan, istirahatle azalan göğüs ağrısı
ataklarıdır. Kalp krizi geçiren bir kişi, aşağıdakilerden bir
veya bir kaçını deneyimleyebilir:</span></div>
<div>
<ul>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Göğsün
ortasında birkaç dakikadan daha uzun süreli, rahatsızlık hissi,
sıkıştıran, künt bir ağrı</span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Ağrının
omuzlara, boyuna ve kollara yayılması</span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Baş
dönmesi, yorgunluk hissi, terleme, bulantı, nefes daralması</span></li>
</ul>
</div>
<div>
<span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Siz
veya yanınızdaki bir kişide buna benzer yakınmalar varsa:</span></div>
<div>
<ul>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Mutlaka
112'yi arayarak tıbbi yardım isteyiniz. Kalp krizi olduğunu
düşündüğünüz yakınmalarınızın 5 dakikadan daha fazla
süreyle müdahale edilmeksizin sürmesine izin vermeyiniz. Sizi bir
hastaneye, ya da sağlık kuruluşuna ulaştırabilecek birisini
bulunuz. Araba kullanmayı en son çare olarak görünüz, mümkünse
kullanmayınız. Araba kullanmak, durumunuzun kötüleşmesi
durumunda kendinizi ve başkalarını riske atacaktır.</span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Bir
adet Aspirin tablet çiğneyiniz. Aspirin kanın pıhtılaşmasını
azaltarak daralmış koronerlerde pıhtı oluşma ihtimalini
azaltacak ve klinik tablonun ağırlaşmasını önleyecektir.
Aspirine allerjiniz varsa, kanama probleminiz varsa, zaten kan
sulandırıcı bir ilaç tedavisi almakta iseniz ya da doktorunuz
daha önce asprin kullanmamanızı söylemişse asprin almayınız.</span></li>
<li><span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Eğer
daha önce doktorunuz size nitrogliserin tablet </span></span><span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">(İsordil
sublingual tablet, 5 mg) </span></span><span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">önerdiyse,
bir tableti dilinizin altında eritiniz.</span></span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Kalp
krizi geçirdiğini düşündüğünüz kişinin bilinci kapandıysa,
nefes almıyorsa kardiyopulmoner resüsitasyonu başlatınız ve
tıbbi yardım isteyiniz. Eğer eğitimli değil iseniz, göğsün
ortasına iki elinizi üst üste koyduktan sonra sert ve hızlı bir
şekilde göğsü dakikada 100 kompresyon olacak şekilde
bastırınız. Göğsü her bastırdıktan sonra elinizi hastanın
göğsünden kaldırmadan uyguladığınız baskıyı sonlandırınız.</span></li>
</ul>
<span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">KAYNAK</span><br />
<span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;"><a href="http://www.mayoclinic.com/health/FirstAidIndex/FirstAidIndex">http://www.mayoclinic.com/health/FirstAidIndex/FirstAidIndex</a></span><br />
<span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;"><br /></span>
<br />
<span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;"><br /></span>
<br />
<h4>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><span style="color: #990000;"><a href="http://tayfunguler.blogspot.com/2013/03/teknede-ilk-yardim-1.html">Teknede İlk Yardım (1)</a></span></span></span></h4>
<h4>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><span style="color: #990000;"><a href="http://tayfunguler.blogspot.com/2013/03/teknede-ilk-yardim-2.html">Teknede İlk Yardım (2)</a></span></span></span></h4>
<h4>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><span style="color: #990000;"><a href="http://tayfunguler.blogspot.com/2013/03/teknede-ilk-yardim-3.html">Teknede İlk Yardım (3)</a></span></span></span></h4>
<h4>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><span style="color: #990000;"><a href="http://tayfunguler.blogspot.com/2013/03/teknede-ilk-yardim-4.html">Teknede İlk Yardım (4)</a></span></span></span></h4>
<h4>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><span style="color: #990000;"><a href="http://tayfunguler.blogspot.com/2013/03/teknede-ilk-yardim-5.html">Teknede İlk Yardım (5)</a></span></span></span></h4>
<h4>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><span style="color: #990000;"><a href="http://tayfunguler.blogspot.com/2013/03/teknede-ilk-yardim-6.html">Teknede İlk Yardım (6)</a></span></span></span></h4>
<h4>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><span style="color: #990000;"><a href="http://tayfunguler.blogspot.com/2013/03/teknede-ilk-yardim-7.html">Teknede İlk Yardım (7)</a></span></span></span></h4>
<br />
<ul>
</ul>
</div>
Tayfun Gülerhttp://www.blogger.com/profile/15895150340376020508noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-5142228431658330942.post-49878517302817461242013-03-08T14:48:00.001+02:002013-03-08T21:02:49.068+02:00TEKNEDE İLK YARDIM (6)<h2>
<b style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Vücut
Bütünlüğünü Bozan Durumlar</b><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;"><br /></span></h2>
<h2>
<span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;"><span style="font-size: small;">Kornea
Yaralanması</span></span></h2>
<span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Göz
yaralanmalarının en sık görüleni, kornea yaralanmasıdır.
Kornea, göz küresini önündeki şeffaf, koruyucu bölümdür. Toz,
toprak, kum, ağaç kıymıkları, talaş, metal parçacıkları,
hatta bir kağıt sayfanın kenarı bile korneada hasar
oluşturabilir.</span><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Göz
travmalarının en sık görülen tipleri gözün önündeki berrak
koruyucu pencere- kornea’ yi tutar. Toz, kir, kum, tahta tozu,
metal parçalar veya kağıt kenarı ile temas sonucu kornea
çizilebilir ya da kesilebilir. Sıklıkla çizik yüzeyel olup
korneal abrazyon olarak adlandırılır. Bazı korneal abrazyonlar
enfekte olur ve ciddi bir problem olan korneal ülser gelişir.</span><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Genellikle
bu yaralanma yüzeyeldir ve kornea abrazyonu (çizik) olarak
adlandırılır. Bu yaranın enfekte olması durumunda kornea ülseri
gelişebilir. Bu durum, ciddi bir problem arz eder.</span><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Kornea
çizikleri, çok ağrılı olabilir. Kornea çizildiğinde genellikle
gözde kum tanecikleri varmış gibi bir his olur. Göz yaşı,
görmede bulanıklık, ışığa aşırı hassasiyet gibi bulgular da
tabloya eşlik edebilir. Baş ağrısı görülebilir.</span><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Kornea
yaralanmaları, tıbbi değerlendirme gerektirir. Acilen yapmanız
gerekenler ise aşağıdaki gibidir:</span><br />
<ul>
<li><div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Gözünüzü
temiz su ile (mümkünse tuzlu su) yıkayınız. Bunun için bir çay
bardağını ağzına kadar doldurup gözünüzü içine sokmanız
pratik bir yol olabilir. Yıkama ile yabancı cismin gözden
uzaklaştırılması mümkün olabilir.</span></span></div>
</li>
<li><div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Göz
kapaklarınızı defalarca açıp kapatınız. Bu hareket, kum veya
toz parçacıklarının çıkmasını sağlayabilir.</span></span></div>
</li>
<li><div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Ellerinizi
sabunlu su ile yıkayıp duruladıktan sonra üst göz kapağınızı
alt göz kapağınızın üzerine getirip alt göz kapağının
kirpiklerini fırça olarak kullanabilirsiniz. Bu yaklaşım, üst
göz kapağınızın iç yüzündeki parçacıkların çıkmasını
sağlayabilir.</span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Bazı
hareketler, yaralanmanın ciddiyetini arttırabileceğindne
kaçınılmalıdır:</span></span></div>
<ul>
<li><div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Göz
küresine saplanmış bir cismi çıkartmaya çalışmayınız.
Gözünüzü kapatmayı engelleyecek kadar büyük bir cismi
çıkartmaya da çalışmayınız.</span></span></div>
</li>
<li><div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Göz
yaralanmasından sonra gözünüzü ovuşturmayınız. Gözünüze
dokunmak ya da bastırmak, kornea yaralanmasının ciddiyetini daha
arttırabilir.</span></span><br />
<span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Gözünüze
pamuklu çubuk, cımbız veya diğer malzemeler ile müdahele
etmeyiniz.</span></div>
</li>
</ul>
<span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;"><br /></span>
<span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Komplike
olmayan kornea çizikleri, kendiliğinden 24-48 saat içinde
iyileşir.</span><br />
<span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;"><br /></span>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://api.ning.com/files/4L1IGhOI31McccTQBC*qvPNGYE-Dkknt07j7M3XZAYya7NHJFFhLEQfEXbKn9FIytJj3wYVDPfdvPXAI1NiX-*c7GIn3Sspf/ConjunctivalForeignBody.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://api.ning.com/files/4L1IGhOI31McccTQBC*qvPNGYE-Dkknt07j7M3XZAYya7NHJFFhLEQfEXbKn9FIytJj3wYVDPfdvPXAI1NiX-*c7GIn3Sspf/ConjunctivalForeignBody.jpg" width="320" /></a></div>
<span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;"><br /></span>
<br />
<div style="text-align: center;">
<span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Resim-12.
Gözde yabancı cisim</span></div>
<br />
<span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;"><br /></span>
<br />
<h2>
<span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Kesi
ve Sıyrıklar</span></h2>
<span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Küçük kesiler ve sıyrıklar, genellikle acile gitmenizi gerektirmez.
Önemli olan nokta, enfeksiyon ve diğer komplikasyonları önlemek
olmalıdır. Aşağıdaki kılavuz, basit yaralanmalarda size
yardımcı olabilir:</span><br />
<ol>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;"><b>Kanamayı
durdurun. </b>Minör kesi ve sıyrıklarda kanama genellikle
kendiliğinden durur. Durmadığı taktirde temiz bir giysi ya da
bandaj ile üzerine bası uygulanması yeterli olur. Basıyı 20-30
dk süreyle uygulamanız ve mümkünse yaralı bölgeyi yukarı
kaldırmanız gerekir. Kanamanın durup durmadığını kontrol
etmek için basıya son vermeyiniz. Bu durumda kanamayı durdurmuş
olan pıhtıyı kaldırmanız ve kanamanın yeniden başlamasına
neden olmanız olasıdır. Sürekli bası uygulamanıza rağmen
kanama durmuyorsa tıbbi yardım istemeniz doğru olur.</span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;"><b>Yarayı
temizleyin.</b> Yaranın etrafını temiz su ile yıkayın. Sabun yarayı
irite edebileceğinde kesinin üzerine gelmemesine dikkat edin.
Yıkamadan sonra yara hala kirli ise veya yara dudaklarında doku
artıkları kalmışsa alkol ile temizlenmiş bir makasla bu
parçaları kesin. Hala doku artıkları bulunuyorsa bir doktorun
görmesi doğru olacaktır. Yaranın temizlenmesi enfeksiyon ve
tetanoz riskini azaltacaktır. Yara etrafını temizlemek için
sabun ve bulaşık bezi kullanılabilir. Hidrojen peroksit, iyotlu
bileşiklerin kullanılmasına gerek yoktur.</span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;"><b>Bir
antibiyotik kullanın. </b>Yarayı temizledikten sonra yara üzerine
ince bir tabaka oluşturacak şekilde antibiyotikli krem (Baktroban
krem) sürün. Bu ürünler yaranın iyileşmesini hızlandırmamakla
birlikte enfeksiyonu önleyerek vücudun kendini iyileştirme
sürecine yardımcı olabilirler. Bazı kremlerdeki katkı
maddelerinin yara etrafında kızarıklık oluşturması mümkündür.
Bu durumda krem uygulanmasına son verilmelidir.</span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;"><b>Yarayı
örtün.</b> Bandaj ile yaranın örtülmesi, yaranın temiz kalmasını
ve zararlı bakterilerin etrafa bulaşmasını önleyecektir.
Yaranın bir miktar iyileşmesi ve enfeksiyon tehlikesinin
kaybolmasından sonra yaranın üzerinin açılarak hava ile
temasının sağlanması iyileşmeyi hızlandıracaktır.</span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;"><b>Pansumanın
değiştirilmesi.</b> Pansumanı en azından günde bir kez ya da çok
ıslandığı veya kirlendiğinde değiştirmek gerekir. Pansumanı
yapıştırmak için kullanılan flasterlere allerjisi olan
kişilerin kendiliğinden yapışan şeffaf pansuman malzemelerini
kullanmaları ya da pansumanı bir elastik bandajla hafifçe sararak
tutturmaları doğru olur.</span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;"><b>Dikiş.</b>
Derin yaralanmalar (6 mm'den daha derin olanlar), ağzı açık
kalan yaralar, kenarları tırtıklı, düzensiz yaralar, yağ
dokusu veya kas dokusunu da içine alan yaralar genellikle dikiş
gerektirir. Yapışkan bantlar (adeziv stripler) veya kelebek tipi
bantlar ufak kesilerin dudaklarını biraraya getirip yarayı
kapatabilir. Eğer bu başarılamıyorsa tıbbi yardım alınmalıdır.
Birkaç saat içinde yaranın kapatılması enfeksiyon riskini
önemli oranda azaltır.</span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;"><b>Enfeksiyon
belirtilerinin gözlenmesi.</b> Yaranın iyileşmediğini düşünüyorsanız
ya da kızarıklık, ağrıda artış, akıntı, sıcaklık veya
şişlik fark ederseniz tıbbi yardım alınız.</span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;"><b>Tetanoz
aşısı. </b>Doktorlar her 10 yılda bir kez tetanoz aşısı önerirler.
Eğer yaranız derin ve kirli ise, son aşınızdan bu yana 5 yıldan
daha fazla bir süre geçtiyse bir doz tetanoz aşısı olmanız
önerilecektir. Aşıyı, yaralanmadan sonra mümkün olan en kısa
zamanda olunuz.</span></li>
</ol>
<h2>
<b style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Çıkıklar</b></h2>
<span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Eklemlerin
normal pozisyon sınırlarının ötesine zorlanması durumunda çıkık
oluşur. Sebep genellikle bir travmadır ve düşme, otomobil kazası
ya da yüksek hızlı sporlarda çarpışma ya da temas sonucu
gelişir. Erişkinlerde en sık çıkık olan bölge omuz iken
çocuklarda dirsektir. Çıkık genellikle büyük eklemlerde oluşur.
Ancak eldeki pozisyonu nedeniyle baş parmak eklemi de çıkık
konusunda şanssız bir eklemdir.</span><br />
<span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Eklem
çıkıkları geçici bir deformasyon ve hareketsizlik yaratır, ani
ve şiddetli ağrı ve ödem oluşturur. Çıkık, yerine oturtulması
için acil tıbbi yardım gerektiren bir durumdur. Eğer
eklemlerinizin birinde çıkık oluştuğunu düşünüyorsanız:</span><br />
<ol>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Tıbbi
yardımı geciktirmeyiniz. Hemen tıbbi yardım isteyiniz.</span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Ekleminizi
hareket ettirmeyiniz. Yardım alıncaya dek ekleminizi sabit bir
pozisyonda tutunuz. Çıkığı yerine oturtmak için çaba sarf
etmeyiniz. Böyle bir yaklaşım eklem ve etrafındaki kas, bağlar,
sinir ve damarlar zarar görebilir.</span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Çıkık
ekleminize buz koyun. Bu yaklaşım, eklem içi kanamayı, sıvı
birikimini ve dolayısıyla ödem (şişlik) miktarını
azaltacaktır.</span><img align="BOTTOM" border="0" height="1" name="grafik19" src="http://intermanews.com/images/diseases_Shoulder-dislocation-4260.jpeg" width="1" /></li>
</ol>
<a href="http://www.stayfitbug.com/wp-content/uploads/2009/10/shdlrdisl.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img border="0" height="240" src="http://www.stayfitbug.com/wp-content/uploads/2009/10/shdlrdisl.JPG" width="320" /></a><br />
<div align="CENTER" style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><br /></span></span>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Resim-13.
Sağ omuz çıkığı</span></span></div>
<div align="CENTER" style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; widows: 2;">
<b style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;"><br /></b>
<br />
<h2 style="text-align: left;">
<b style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Kemik Kırıkları</b></h2>
<div style="text-align: left;">
<span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Kemik
kırıkları tıbbi yardım gerektirir.</span></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><br /></span></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://encrypted-tbn3.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcRCzFhiE0Bfv-J0PlpJsUg0d8b-Ir435u9pw1U4c9Ksymol-uHUCw" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://encrypted-tbn3.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcRCzFhiE0Bfv-J0PlpJsUg0d8b-Ir435u9pw1U4c9Ksymol-uHUCw" /></a></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><br /></span></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">R</span></span><span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">esim-14.
Sol ön kol kırığı (kapalı kırık)</span></span></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;"><br /></span></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Kırılma,
büyük bir travma ya da yaralanma sonrasında meydana gelmişse 112
ya da Sahil Güvenlik'i arayın. Aşağıdaki durumlarda da acil
yardım isteyin:</span></div>
</div>
<ul>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Kazazede
yanıtsız ise, normal solumuyorsa, hareket etmiyorsa. Bu durumda
hemen CPR uygulamasını başlatmanız gerekir.</span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Kazazedenin
ağır kanaması varsa,</span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Hafif
bir bası ya da hareket ile ağrı oluşuyorsa,</span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Kol,
bacak ya da eklemlerden birisi deforme (şekil bozukluğu)
görünüyorsa,</span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Kırık
kemik ciltten dışarı çıktıysa,</span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Yaralanmış
kol veya bacağın uç kısmında, (baş parmak gibi) uyuşukluk
hissi varsa,</span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Boyun,
baş veya sırtta kırık şüphesi varsa</span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Kalça,
leğen kemiği veya bacağın üst kısmında kırık şüphesi
(bacağınız ya da ayağınız dışa doğru anormal bir şekilde
dönmüşse) varsa.</span></li>
</ul>
<span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;"></span><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/_UAg7A37d5fo/S3d0aMutzlI/AAAAAAAAAL8/6jxAT7cFv2Q/s320/5007660.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/_UAg7A37d5fo/S3d0aMutzlI/AAAAAAAAAL8/6jxAT7cFv2Q/s320/5007660.JPG" /></a></span></div>
<span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">
</span>
<br />
<div>
<span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;"><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;"><br /></span></span></div>
<span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">
</span>
<div style="text-align: center;">
<span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Resim
15. Bacak kırığında atel uygulaması</span><br />
<span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;"><br /></span></div>
<span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">
<div style="text-align: left;">
Kırıktan
şüphelendiğiniz bir kişiyi, daha fazla zarar görmesini önlemek
üzere hareket ettirmekten kaçınınız. Tıbbi yardım beklerken
aşağıdaki önlemleri süratlice alınız: </div>
<div style="text-align: left;">
<ul>
<li>Kanamayı
durdurunuz. Bunun için steril bir bandaj, temiz bir giysi ya da bez
ile yaranın üzerine baskı uygulayınız. </li>
<li><span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Y</span></span><span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">aralanmış
alanı hareketsiz hale getiriniz. Kemiği yerine oturtmak için
herhangi bir hareket denemeyiniz. Atel konusunda deneyimli iseniz,
profesyonel yardım gelinceye kadar kırık alanın üst ve alt
kısmındaki bölgeyi de içine alacak şekilde bir atel uygulamanız
hastanın ağrısını azaltabilir. </span></span></li>
<li>Ödem
gelişimini azaltmak ve ağrıyı azaltmak için buz koyabilirsiniz.
Buzun cilde doğrudan temasından kaçınınız. Bir havlu, giysi ya
da bez parçası içine sararak kullanınız. </li>
<li>Şoku
önleyiniz/tedavi ediniz. Eğer kişi kendinden geçecek gibi ise
veya kısa ve hızlı soluyorsa, başı hafifçe aşağıda olacak
şekilde yere yatırınız. Mümkünse bacaklarını yukarı
kaldırınız.</li>
</ul>
<h2>
<b>Kesici-Delici
Yaralanmalar</b></h2>
</div>
</span><br />
<div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Delici
yaralanmalar genellikle büyük kanamalara neden olmazlar. Sık
olarak kendiliğinden kapanırlar. Ancak, tedavi gerektirmedikleri
anlamına gelmez. Delici yaralanmalar, taşıdıkları enfeksiyon
riski nedeniyle tehlikeli olabilirler. Özellikle insan ve hayvan
ısırıklarında enfeksiyon riski daha yüksektir. Isırık derinse
ve kanama ısrar ediyorsa tıbbi destek gerekecektir. </span></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Aksi
taktirde aşağıdaki adımları izleyiniz:</span></span></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Kanamayı
durdurunuz. Temiz bir bandaj, bez ya da giysi ile yaraya bası
uygulayınız. Birkaç dakika süreyle bası uygulamanıza rağmen
kanama durmuyorsa tıbbi yardım isteyiniz.</span></span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Yarayı
temizleyiniz. Bunun için temiz su kullanınız. Yara içindeki ufak
parçacıkları çıkarmak için alkol ile dezenfekte edilmiş
cımbız kullanınız. Yara içinde hala doku artıkları kaldıysa
doktorunuza danışınız. Yaranın etrafını su ve sabun ile
temizleyiniz.</span></span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Yara
ve etrafını temizledikten sonra antibiyotikli bir merhemden ince
bir tabaka oluşturacak kadar sürünüz.</span></span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Yarayı
kapatınız. Bandaj ile yarayı kapatmanız hem yarayı temiz
tutacak hem de zararlı bakterileri yaradan uzak tutacaktır.</span></span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Yara
pansumanını her gün, ya daıslandığında veya kirlendiğinde
değiştiriniz. </span></span>
</div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Enfeksiyon
belirtilerini takip ediniz. Eğer yara iyileşmiyorsa, yarada
kızarıklık, akıntı, sıcaklık veya ödem tespit ederseniz
doktorunuza danışınız.</span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Doktorunuza
danışmanızı gerektiren durumlar:</span></span></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Yara
derin ise</span></span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Yara
ayağınızda ise</span></span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Toprak
veya tükürük ile bulaştıysa</span></span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">İnsan
ya da hayvan ısırığı ile oluştuysa</span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Son 5
yıl içinde tetanoz aşısı olmadı iseniz doktorunuz 48 saat
içinde aşı olmanızı tavsiye edebilir.</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Eğer
bir hayvan (sahipsiz köpek, vahşi hayvan) tarafından ısırıldı
iseniz kuduz tehlikesi nedeniyle doktorunuza danışmanız
zorunludur. Doktorunuz antibiyotik verebilir ve kuduz aşısı
uygulanmasına karar verebilir.</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<h3>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><b>Ciddi
Kanama</b></span></span></h3>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Eğer
mümkünse kanamayı durdurmaya çalışmadan önce, enfeksiyon
riskini azaltmak için ellerinizi su ve sabun ile yıkayıp eldiven
giyiniz. Eğer yaralanma karında ise ve organlar ortaya çıktıysa,
onları yerine sokmaya çalışmayınız. Sadece üzerini temiz ve
nemli bir bezle örtünüz.</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Diğer
tip kanamalarda:</span></span></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Yaralanmış
kişiyi yatırınız ve daha fazla ısı kaybetmesini önlemek üzere
üzerini örtünüz. Eğer mümkünse kazazedenin başının
vücudundan daha aşağıda olmasını sağlayınız, bacaklarını
kaldırınız, yaralanan bölgeyi yükseltiniz (örneğin yaralanan
kolunu yukarıda tutunuz)</span></span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Yaradaki
yabancı cisimler ile doku artıklarını, eldivenlerinizi giydikten
sonra çıkarınız. Derine saplanmış olan daha büyük cisimleri
ise çıkarmaya çalışmayınız. İlk amacınız kanamayı
durdurmak olmalıdır.</span></span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Kanama
durana kadar doğrudan yaranın üzerine baskı uygulayınız. Bunun
için steril bandaj, temiz bir giysi kullanınız. Kanamanın durup
durmadığına bakmaksızın en az 20 dakika süreyle bası
uygulayınız. Bir bandaj, temiz bir giysi ya da bir flaster
kullanarak bu basının daha sonra da devam etmesini sağlayınız.
Eğer başka bir malzeme bulamazsanız bası uygulamak için
ellerinizi kullanınız. Eğer mümkünse eldiven giyiniz veya
eldiven bulamıyorsanız ellerinize temiz naylon torba geçiriniz.</span></span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Daha
sonra tampon ya da bandajı çıkarmaya çalışmayınız. Kanama
devam ediyorsa ve tampon veya kullandığınız materyal üzerinden
de sızıyorsa bile kullandığınız malzemeyi kaldırmayınız.
Bunun yerine tampon ya da kullandığınız malzemenin üzerine daha
fazlasını koyunuz. </span></span>
</div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Eğer
kanama durmuyorsa o bölgeyi besleyen ana artere baskı
uygulayabilirsiniz. Bunun için kolda, dirseğin hemen üzerinde,
kolun hafif iç yanında kolun ana arterine baskı uygulanabilir.
Ayaktaki yaralanmalar için dizin hemen arkasındaki çukurdaki diz
arkası atardamarına, bacaktaki yaralanmalarda kasıktaki bacak ana
atardamarına baskı uygulanabilir. Bacaktaki atardamara baskı
uygulamak için koldaki damara kıyasla daha fazla güç uygulamanız
gerekecektir. Burada uygulanması beklenen teknik, atardamarı kemik
ile baskı uyguladığınız materyal arasında sıkıştırarak
içinden geçen kan akımını durdurmaktır. Bunun için elinizin
dört parmağını kullanmanız gerekir. Bu eliniz ile atardamara
baskı uygularken diğer eliniz ile yaraya baskı uygulamayı
dürdürmeniz gerekir. </span></span>
</div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Kanama
durduktan sonra yaralanan bölgenin hareketsiz kalmasını
sağlayınız. Yaraya bastırmak için kullandığınız tampon,
bandaj, giysiyi yara üzerinde bırakınız, kaldırmayınız.
Kazazedeyi mümkün olduğunca çabuk bir sağlık kuruluşuna
ulaştırınız. </span></span>
</div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Eğer
bir iç kanamadan şüpheleniyorsanız lokal acil kuruluşlarının
numarasını ya da 112'i arayınız. İç kanamanın bulguları
aşağıdaki gibi olabilir:</span></span></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Vücut
boşluklarından (göğüs, karın) kan gelmesi</span></span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Kusma
veya öksürük ile kan gelmesi</span></span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Boyun,
göğüs, karın veya bel bölgesinde morarma</span></span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Kafatası,
göğüs veya karında delici yaralanmalar</span></span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Karında
gerginlik, karın kaslarında sertlik</span></span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Kırıklar</span></span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Şok
tablosu (güçsüzlük, anksiyete, susuzluk hissi, ciltte kuruluk)</span></span><br />
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><br /></span></span>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"></span></span><br />
<h4 style="color: black; font-family: 'Times New Roman';">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><span style="color: #990000;"><a href="http://tayfunguler.blogspot.com/2013/03/teknede-ilk-yardim-1.html">Teknede İlk Yardım (1)</a></span></span></span></h4>
<h4 style="color: black; font-family: 'Times New Roman';">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><span style="color: #990000;"><a href="http://tayfunguler.blogspot.com/2013/03/teknede-ilk-yardim-2.html">Teknede İlk Yardım (2)</a></span></span></span></h4>
<h4 style="color: black; font-family: 'Times New Roman';">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><span style="color: #990000;"><a href="http://tayfunguler.blogspot.com/2013/03/teknede-ilk-yardim-3.html">Teknede İlk Yardım (3)</a></span></span></span></h4>
<h4 style="color: black; font-family: 'Times New Roman';">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><span style="color: #990000;"><a href="http://tayfunguler.blogspot.com/2013/03/teknede-ilk-yardim-4.html">Teknede İlk Yardım (4)</a></span></span></span></h4>
<h4 style="color: black; font-family: 'Times New Roman';">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><span style="color: #990000;"><a href="http://tayfunguler.blogspot.com/2013/03/teknede-ilk-yardim-5.html">Teknede İlk Yardım (5)</a></span></span></span></h4>
<h4 style="color: black; font-family: 'Times New Roman';">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><span style="color: #990000;"><a href="http://tayfunguler.blogspot.com/2013/03/teknede-ilk-yardim-6.html">Teknede İlk Yardım (6)</a></span></span></span></h4>
<h4 style="color: black; font-family: 'Times New Roman';">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><span style="color: #990000;"><a href="http://tayfunguler.blogspot.com/2013/03/teknede-ilk-yardim-7.html">Teknede İlk Yardım (7)</a></span></span></span></h4>
</div>
</li>
</ul>
Tayfun Gülerhttp://www.blogger.com/profile/15895150340376020508noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5142228431658330942.post-86109833587194207852013-03-08T14:45:00.000+02:002013-03-08T21:00:31.088+02:00TEKNEDE İLK YARDIM (5)<br />
<h2>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif; font-size: large;">Hayvanlarla
Temas</span></span></h2>
<h2>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif; font-size: large;">Hayvan
Isırığı</span></span></h2>
<div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Hayvan
ısırması durumunda:</span></span></div>
<ul>
<li><div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Ufak
ısırıklar: Eğer ısırık ufaksa ve kuduz tehlikesi yoksa, ufak
yara gibi tedavi edilir. Yarayı sabun ve su ile yıkayın.Enfeksiyonu
önlemek üzere antibiyotikli bir krem sürün ve temiz bir sargı
ile yarayı sararak kapatın.</span></span></div>
</li>
<li><div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Derin
ısırıklar: Eğer hayvan ısırığı, ciltte kalmıyor, cilt altı
dokulara kadar iniyorsa ve kanama varsa temiz, kuru bir giysi ile
kanamayı durdurmak üzere baskı uygulayın ve doktora ulaşmaya
çalışın.</span></span></div>
</li>
<li><div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Enfeksiyon:
Şişme, kızarıklık, ağrı ve sızıntı gibi enfeksiyon
belirtileri görürseniz acilen doktorunuza ulaşın.</span></span></div>
</li>
<li><div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Kuduz
kuşkusu: Isıran hayvanın kuduz taşıdığından
kuşkulanıyorsanız (vahşi hayvanlar, özellikle yarasa, aşı
durumu bilinmeyen evcil hayvanlar) acilen doktorunuzu arayınız. </span></span>
</div>
</li>
<li><div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Tetanoz:
Doktorlar, her 10 yılda bir tetanoz aşısı olunmasını tavsiye
ederler. Son aşınız üzerinden 5 yıldan daha fazla geçmişse,
yaranız derin ve kirli ise doktorunuz ikinci bir aşı dozu
önerecektir. Yaralanmadan sonra mümkün olduğu kadar süratli bir
şekilde tetanoz aşısı olmanız gerekecektir. Tavşan, sincap ve
diğer kemiriciler de nadiren kuduz tehlikesi taşırlar.</span></span><br />
<span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;"><br /></span>
<span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Evcil
hayvanlar, ısırılmaların çoğundan sorumludur. Köpekler
kedilere kıyasla daha çok ısırır. Bununla birlikte kedi
ısırıkları daha delici tipte olduğundan temizlenmesi daha güç
olup enfeksiyon riski daha yüksektir. Aşılanmamış evcil
hayvanlar ile yabani hayvanlar kuduz tehlikesi taşırlar. Yarasa,
rakun,kokarca ve tilki, kedi ve köpeklere nazaran daha fazla kuduz
tehlikesi taşırlar. Aynı odada yarasa görülmesi durumunda
ısırıldığınızı düşünmüyorsanız bile, yarasa ısırığının
görülmesi güç olabileceğinden tıbbi destek alınmalıdır.</span></div>
</li>
</ul>
<h1 class="western" style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
</h1>
<h1 class="western" style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif; font-size: small;"><br /></span></span></h1>
<h1 class="western" style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif; font-size: large;">Böcek
Isırmaları ve Sokmaları</span></span></h1>
<div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Böcek
ısırmalarında belirti ve bulgular, cilt ve cilt altına giren
zehir ve yabancı cisimlerden kaynaklanır. Zehir, ağrıya neden
olur, bazen allerjik reaksiyon başlatabilir. Reaksiyonların
ciddiyeti, kişinin hassasiyeti, daha önceki ısırılma öyküsü
ve ısırılma sayısına bağlıdır. </span></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Çoğu
böcek ısırığında belirti ve bulgular hafiftir, kaşıntı,
ısırılma hissi ve gün içinde kaybolan ödemden ibarettir.
Gecikmiş reaksiyonlar arasında ateş, ürtiker, ağrılı noktalar,
alanlar ve o bölgeye yakın lenf bezlerinde şişme sayılabilir.
Bazı böcek ısırıklarında hem akut, hem de gecikmiş
reaksiyonlar görülebilir. Ciddi reaksiyonlarda görülen belirti ve
bulgular ise aşağıdaki gibidir:</span></span></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Bulantı</span></span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Yüzde
terleme</span></span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Nefes
almada güçlük</span></span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Karın
ağrısı</span></span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Kan
basıncında düşme ve şok</span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"> </span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Arı,
eşekarısı, karıncalar bu anlamda sorun oluşturan tipik
böceklerdir. Sivrisinek, kene, sinek, akrep ve bazı örümcek
tipleri de reaksiyonlara neden olabilir. Akrep ısırığı bazı
durumlarda çok ciddi reaksiyonlara neden olabilir. </span></span>
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Çok
nadir olmakla beraber bazı böcekler Lyme hastalığı gibi bazı
hastalıkların bulaşmasına neden olabilir.</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Hafif
reaksiyonlarda:</span></span></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Daha
fazla ısırılmadan kaçınmak için ortam değiştirin.</span></span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Mümkünse
böceğin iğnesini cildinizden çıkarın. Bu, daha fazla zehir
salıverilmesini önleyecektir. Isırılan alanı sabun ve su ile
yıkayınız.</span></span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Ödem
ve ağrıyı azaltmak için ısırılan bölgeye buz koyunuz. Buzun
doğrudan cilde temas etmesini önleyiniz.</span></span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Ağrı
giderici alınız. Bunun için parasetamol (Parol, Tamol tablet; 3-4
x 500 mg) veya ibuprofen (Brufen draje, 3-4 x 400 mg)
kullanabilirsiniz.</span></span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Ağrıyı
ve kaşıntıyı azaltmak için cilde sürülen kremlerden (Fenistil
Jel, Sistral Krem, Avil krem) kullanabilirsiniz. </span></span>
</div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Antihistaminik
içeren ilaçlar şikayetlerinizin azalmasını sağlayabilir. Bunun
için Benadryl Şurup (3-4 x 2-4 ölçek), Avil tablet (2-3 x 1 tb.)
kullanabilirsiniz. Bu tip ilaçlar ağız kuruluğu, uyku hali
yapabilir.</span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Allerjik
reaksiyonlar, bulantı, karın spazmları, ishal, ısırılma yerinde
10 cm veya daha büyük kabartılar şeklinde de olabilir. Bu tip
şikayetleriniz olsuğunda doktorunuza danışmanız doğru
olacaktır.</span></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Bazı
ısırılmalarda kişinin şikayetleri, ısırılma yerindeki
şikayetlerinden daha ciddi olabilir. Bu durumda acil tıbbi yardım
istemeniz doğru olacaktır:</span></span></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Nefes
almada güçlük</span></span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Dudaklarda
ve boğazda şişlik</span></span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Yorgunluk
hissi</span></span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Baş
dönmesi</span></span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Bilinç
bulanıklığı</span></span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Kalp
atışlarının hızlanması</span></span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Bulantı,
kusma ve kramplar</span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Bu tip
ciddi reaksiyonlarda neler yapabilirsiniz?</span></span></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Kişinin
böyle durumlarda kullandığı ilaçlarının (adrenalin enjektörü)
olup olmadığını kontrol edin. Adrenalin enjektörünü hastanın
bacağına batırın ve birkaç saniye süre o şekilde
tutun.Enjeksiyon yaptığınız bölgeyi 10 saniye kadar ovalayın.</span></span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Giysilerini
gevşetin ve bir battaniye ile vücudunu örtün.</span></span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Kusuyorsa
veya ağzında kan gördüyseniz boğulmaması için yan çevirin.</span></span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Eğer
kan dolaşımı bulguları yoksa (nefes almıyorsa, bilinci kapalı
ise ve hareket etmiyorsa) CPR uygulamaya başlayın.</span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="background-color: white; background-position: initial initial; background-repeat: initial initial; border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<br /></div>
<h2>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif; font-size: large;">Anafilaksi</span></span></h2>
<div align="JUSTIFY" style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Yaşam
tehdit eden acil bir durumdur. Bir allerjik reaksiyon sonucu gelişir.
Kan basıncında ani düşme, solunumun bozulması ile
karakterizedir. Allerji öyküsü olan insanlarda anafilaksi, allerji
oluşturan bir maddeye (allerjen) maruz kalındıktan sonraki bir kaç
dakika içinde hızla gelişebilir. Bazı durumlarda reaksiyon
gecikebilir ya da belirgin bir allerjen madde olmaksızın
gelişebilir. </span></span>
</div>
<div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Yanınızdaki
kişide allerjik reaksiyon ve anafilaksi bulguları gözlemliyorsanız:</span></span></div>
<ul>
<li><div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Hemen
112'yi (ya da tıbbi yardım alabileceğiniz bir numarayı) arayınız</span></span></div>
</li>
<li><div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Hastaya,
yanında adrenalin otoenjektörü (Epipen, Twinject) taşıyıp
taşımadığını sorunuz.</span></span></div>
</li>
<li><div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Yanında
adrenalin otoenjektörü varsa, enjeksiyon için yardım isteyip
istemediğini sorunuz. Bu enjeksiyon genellikle kalça ya da bacağın
ön yüzüne yapılır. (</span></span><span style="color: navy;"><span lang="zxx"><u><a href="http://www.youtube.com/watch?v=pgvnt8YA7r8"><span style="font-family: Georgia, serif;">http://www.youtube.com/watch?v=pgvnt8YA7r8</span></a></u></span></span><span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">)
(</span></span><span style="color: navy;"><span lang="zxx"><u><a href="http://www.youtube.com/watch?v=YheJhyQ168Y"><span style="font-family: Georgia, serif;">http://www.youtube.com/watch?v=YheJhyQ168Y</span></a></u></span></span><span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">)</span></span></div>
</li>
<li><div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Hastayı
sırtüstü yatırınız.</span></span></div>
</li>
<li><div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Giysilerini
gevşetin ve üzerini ısınmasını sağlamak üzere bir battaniye
ile örtünüz.</span></span></div>
</li>
<li><div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Hasta
kusuyorsa veya ağzında kan varsa, boğulmasını önlemek üzere
hastayı yan çeviriniz.</span></span></div>
</li>
<li><div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<strong><span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><span style="font-weight: normal;">Hastanın
solunumu yoksa, öksürmüyorsa, hareket etmiyorsa CPR başlatın.
Dakikada 100 olacak şekilde hiç ara vermeksizin aralıksız kalp
masajı uygulayın. Sağlık personeli gelinceye kadar CPR'ı
sürdürün.</span></span></span></strong></div>
</li>
<li><div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<strong><span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><span style="font-weight: normal;">Bulgular
düzelmeye başladığında bile acil tedavisini uygulayın. Bazı
hastalarda bulguların tekrarlaması, tablonun ağırlaşması
mümkündür. Bu hastaların klinik bulgular iyileşmiş olsa bile
birkaç saat süreyle hastanede yatmaları gerekir.</span></span></span></strong></div>
</li>
<li><div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<strong><span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><span style="font-weight: normal;">Bu
tür bir hasta ile karşılaştığınızda klinik bulguların
iyileşmesini beklemeyin. Acil tedaviyi hemen uygulayın. Ciddi
vakalarda, anafilaksinin tedavi edilmemesi, yarım saat içinde
ölümle sonuçlanabilir. Antihistaminik haplar (Benadril gibi)
anafilaksiyi tedavi etmek için yeterli ilaçlar değildir. Bu tip
ilaçlar, allerji bulgularının iyileşmesine yardımcı olabilir
ancak etkileri çok geç ortaya çıktığından ciddi
reaksiyonlarda tedavi yerleri yoktur.</span></span></span></strong></div>
</li>
</ul>
<div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<strong><span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><span style="font-weight: normal;">Anafilaksinin
belirti ve bulguları:</span></span></span></strong></div>
<ul>
<li><div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Ürtiker,
kaşıntı, ciltte kızarıklık</span></span></div>
</li>
<li><div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Yüzde,
göz kapakları, dudaklar ve boğazda şişme</span></span></div>
</li>
<li><div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Havayollarında
şişme, sesli, hırıltılı solunum, nefes alma güçlüğü</span></span></div>
</li>
<li><div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Yavaş,
yüzeyel nabız</span></span></div>
</li>
<li><div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Bulantı,
kusma, ishal </span></span>
</div>
</li>
<li><div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Baş
dönmesi, güçsüzlük, bilinç kaybı</span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Anafilaksiyi
tetikleyen faktörlerden en sık görülenleri:</span></span></div>
<ul>
<li><div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">İlaçlar</span></span></div>
</li>
<li><div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Fıstık,
fındık, ceviz, badem, balık, kabuklu deniz hayvanları</span></span></div>
</li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Arı
sokması</span></li>
</ul>
<span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;"></span><br />
<div>
<span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;"><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;"><br /></span></span></div>
<span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">
</span><br />
<h4>
<span style="color: #990000;"><a href="http://tayfunguler.blogspot.com/2013/03/teknede-ilk-yardim-1.html">Teknede İlk Yardım (1)</a></span></h4>
<h4>
<span style="color: #990000;"><a href="http://tayfunguler.blogspot.com/2013/03/teknede-ilk-yardim-2.html">Teknede İlk Yardım (2)</a></span></h4>
<h4>
<span style="color: #990000;"><a href="http://tayfunguler.blogspot.com/2013/03/teknede-ilk-yardim-3.html">Teknede İlk Yardım (3)</a></span></h4>
<h4>
<span style="color: #990000;"><a href="http://tayfunguler.blogspot.com/2013/03/teknede-ilk-yardim-4.html">Teknede İlk Yardım (4)</a></span></h4>
<h4>
<span style="color: #990000;"><a href="http://tayfunguler.blogspot.com/2013/03/teknede-ilk-yardim-5.html">Teknede İlk Yardım (5)</a></span></h4>
<h4>
<span style="color: #990000;"><a href="http://tayfunguler.blogspot.com/2013/03/teknede-ilk-yardim-6.html">Teknede İlk Yardım (6)</a></span></h4>
<h4>
<span style="color: #990000;"><a href="http://tayfunguler.blogspot.com/2013/03/teknede-ilk-yardim-7.html">Teknede İlk Yardım (7)</a></span></h4>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><br /></span></span>
<br />
<ul>
</ul>
Tayfun Gülerhttp://www.blogger.com/profile/15895150340376020508noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5142228431658330942.post-22371721623361054932013-03-08T13:59:00.000+02:002013-03-08T21:00:03.443+02:00TEKNEDE İLK YARDIM (4)<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><b>Yabancı
Cisim ve Maddeler ile Temas</b></span></span>
<br />
<span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;"><br /></span>
<br />
<h2>
<span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif; font-size: small;">Göze
kimyasal sıçraması</span></h2>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Gözünüze
bir kimyasal sıçrarsa süratle aşağıdaki adımları uygulayınız:</span></span>
<br />
<ol>
<li>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Gözünüzü
su ile yıkayınız. En az 20 dakika süreyle temiz, ılık su
kullanınız. En kısa zamanda aşağıdakilerden hangisini
yapabiliyorsanız onu yapınız:</span></span></li>
</ol>
<ul>
<li>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Duşa
giriniz ve şiddetli olmayan ılık suyun kimyasala maruz kalan
gözünüzü yıkamasını sağlayınız. İki gözünüz birden
etkilendiyse suyun burnunuza doğru gelmesini ve iki gözünüzü
birden yıkamasını sağlayınız. Yıkama sırasında maruz kalan
gözünüzü ya da gözlerinizi açık tutunuz.</span></span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Başınızı
aşağı indirin ve yana çevirin. Etkilenen gözünüzü açık
tutun ve musluktan akan suyun gözünüzü yıkamasına izin verin.</span></li>
</ul>
<br />
<ol start="2">
<li>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Ellerinizi
sabun ve su ile yıkayın. İyice durulayın ve elinizde kimyasal ya
da sabun kalmadığından emin olun. İlk amacınızın gözünüzdeki
kimyasalı çıkarmak olduğunu unutmayın. Daha sonra ellerinizdeki
kimyasalı da temizleyin.</span></span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Kontak
lensinizi çıkarın. Yıkama sırasında kendiliğinden çıkmadıysa
siz çıkarın.</span></li>
</ol>
<br />
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><b><br /></b></span></span>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><b>Dikkat</b></span></span><br />
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Gözlerinizi
ovuşturmayın. Bu hareket gözlerinizin daha fazla zarar görmesine
yol açar.</span></span>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Gözünüze
su veya kontak lens solüsyonu dışında bir şey damlatmayın.
Tıbbi personel aksini söylemedikçe gözünüze ilaç damlatmayın.</span></span>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Yukarıdaki
müdahalelerden sonra acil tıbbi yardım isteyin. Kimyasalı içeren
kutuyu yanınıza alın ya da kimyasalın ismini not ederek acil
departmanına gidin. Eğer varsa, gözleriniz ışığa hassas
olabileceğinden güneş gözlüğü takın.</span></span>
<br />
<h1 class="western" style="background-color: white; background-position: initial initial; background-repeat: initial initial; border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
</h1>
<h2>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif; font-size: large;">Gözde
Yabancı Cisim</span></span></h2>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Gözünüze
bir yabancı cisim kaçarsa:</span></span>
<br />
<ul>
<li>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Ellerinizi
yıkayın</span></span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Temiz
su ya da tuzlu su ile gözünüzdeki yabancı cismi uzaklaştırmaya
çalışın. Bunun için bir çay bardağı kullanabilirsiniz. Göz
kapağınız açık olarak su ile dolu çay bardağı içine
gözünüzü sokup bir süre orada tutunuz.</span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Gözünüzdeki
yabancı cismi çıkarmanın bir başka yolu da duşa girmeniz ve
akan suyu göz kapaklarınız açık iken gözünüze tutmanızdır.</span></li>
</ul>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Başka
birisinin gözüne yabancı cisim kaçtıysa:</span></span>
<br />
<ul>
<li>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Ellerinizi
yıkayınız.</span></span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Kazazedeyi
iyi ışıklandırılmış bir yere götürünüz.</span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Yabancı
cismi görebilmek için gözü inceleyiniz. Alt göz kapağını
kibarca aşağı çekiniz ve yukarı bakmasını söyleyiniz. Daha
sonra üst göz kapağını yukarı çekiniz ve aşağı bakmasını
söyleyiniz.</span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Yabancı
cismi, gözün üzerindeki sıvı tabakası üzerinde yüzer
görürseniz bir damlalıkla tuzlu su fışkırtarak cismi
uzaklaştırmaya çalışınız. Bunun için ılık su da
kullanabilirsiniz. Eğer damlalık bulamazsanız bir bardak su
kullanabilir ya da kazazedenin başını akan bir su altında
tutabilirsiniz.</span></li>
</ul>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Dikkat:</span></span>
<br />
<ul>
<li>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Göz
küresine saplanmış bir yabancı cismi çıkarmaya çalışmayınız.</span></span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Gözünüzü
ovalamayınız.</span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Gözün
kapanmasını engelleyecek kadar büyük bir yabancı cismi
çıkarmaya çalışmayınız.</span></li>
</ul>
<span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Ne
zaman tıbbi yardım istenmeli?</span><br />
<br />
<ul>
<li>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Yabancı
cismi çıkaramadığınızda</span></span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Yabancı
cisim göz küresine saplanmışsa</span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Anormal
görme söz konusu ise</span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Yabancı
cismi çıkardıktan sonra bir süre daha gözde ağrı, kızarıklık,
gözde yabancı cisim hissi devam edecektir.</span></li>
</ul>
<br />
<div align="CENTER" style="background-color: white; background-position: initial initial; background-repeat: initial initial; border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://mhts.com.au/slides/eye-injury.gif" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="258" src="http://mhts.com.au/slides/eye-injury.gif" width="320" /></a></div>
<br /></div>
<div align="CENTER" style="background-color: white; background-position: initial initial; background-repeat: initial initial; border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<br /></div>
<div align="CENTER" style="background-color: white; background-position: initial initial; background-repeat: initial initial; border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Resim-5.
Gözde yabancı cisim </span></span></div>
<h1 class="western" style="background-color: white; background-position: initial initial; background-repeat: initial initial; border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
</h1>
<div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<h2>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif; font-size: small;"><b>Ciltte
Yabancı Cisim</b></span></span></h2>
</div>
<div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Ciltte
bir yabancı cisim tespit ettiğinizde:</span></span></div>
<ul>
<li><div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Ellerinizi
yıkayınız, etkilenen cilt bölgesini de su ve sabun ile
yıkayınız.</span></span></div>
</li>
<li><div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Kıymık,
fiberglas parçacığı, cam parçacıkları veya bu tip yabancı
cisimleri çıkarmak için cımbız kullanabilirsiniz.</span></span></div>
</li>
<li><div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Yabancı
cismi çıkardıktan sonra bir miktar kanaması için yara
kenarlarını hafifçe sıkın.</span></span></div>
</li>
<li><div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Etkilenen
alanı yine sabunlu su ile yıkayıp kurulayın. Bir antibiyotikli
krem (Terramycin deri kremi, Bactroban deri kremi) sürün.</span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<br /></div>
<div align="CENTER" style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://www.biblepicturepathways.com/resources/splinter.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="284" src="http://www.biblepicturepathways.com/resources/splinter.jpg" width="320" /></a></div>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><br /></span></span>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Resim-6.
Ciltte yabancı cisim</span></span></div>
<div align="CENTER" style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<br /></div>
<div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Eğer
yabancı cisim daha derine gömüldüyse:</span></span></div>
<ul>
<li><div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Ellerinizi
yıkayınız, etkilenen cilt bölgesini de su ve sabun ile
yıkayınız.</span></span></div>
</li>
<li><div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Temiz,
keskin uçlu bir iğneyi (enjektör iğnesi olabilir) alkol ile
dezenfekte edin. Alkol bulmanız mümkün değilse sabun ve su
kullanabilirsiniz. Çakmak alevinde yakarak iğneyi steril hale
getirmeniz mümkündür. Ancak iğne ucunda oluşacak isin yaraya
bulaşması durumunda yabancı cismi görmeniz güçleşebilecektir.</span></span></div>
</li>
<li><div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">İğnenin
keskin ucu ile yabancı cismin girdiği yere ufak bir kesi atıp
cisme ulaşmaya çalışın. Cisme ulaştığınızda ucunu iğne
ile yukarı kaldırmaya çalışın. Varsa bir büyüteç
kullanmanız cismi görmenizi kolaylaştıracaktır.</span></span></div>
</li>
<li><div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Yabancı
cismi çıkarmak için cımbız kullanın. </span></span>
</div>
</li>
<li><div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Yabancı
cismi çıkardıktan sonra bir miktar kanaması için yara
kenarlarını hafifçe sıkın.</span></span></div>
</li>
<li><div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Etkilenen
alanı yine sabunlu su ile yıkayıp kurulayın. Bir antibiyotikli
krem (Terramycin deri kremi, Bactroban deri kremi) sürün.</span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Eğer
yabancı cisim çıkmıyorsa, ya da göze yakın bir bölgede ise
tıbbı yardım isteyin.</span></span></div>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Tetanoz
aşınızın son tarihini kontrol edin. Yara çok kirli veya derin
değilse son 10 yıl içinde yapılmış bir tetanoz aşısının
tekrarlanmasına gerek olmayacaktır.</span></span><br />
<span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif; font-size: large;"><br /></span>
<br />
<h2>
<span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif; font-size: large;">Kulakta
Yabancı Cisim</span></h2>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Kulakta
yabancı cisim, ağrı ve işitme kaybına neden olabilir. Siz
genellikle kulağınızda bir yabancı cisim olduğunu anlarsınız
ancak çocuklar bunun farkında olmayabilir. Kulağınızda yabancı
cisim olduğunu düşünüyorsanız aşağıdaki basamakları
uygulayınız:</span></span>
<br />
<ul>
<li>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Kulağınıza
herhangi bir alet, pamuklu çubuk sokmayınız. Aksi taktirde
yabancı cismi kulağınızda daha derine iter ve orta kulaktaki
hassas yapılara zarar verebilirsiniz.</span></span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Yabancı
cisim görülüyorsa, tutulabilecek gibi ise bir cımbız ile tutup
çıkarabilirsiniz.</span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Yer
çekiminden yararlanın. Başınızı tıkanan kulağınızın
tarafına eğerek çıkmasını sağlayabilirsiniz.</span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Kulağınızda
böcek varsa yağ kullanabilirsiniz. Böceğin olduğu kulağı
yukarı gelecek şekilde hastanın başını yatırın. Zeytin yağı
ya da bebek yağı ile böceğin kulak yolunda yüzmesini
sağlayabilirsiniz. Kullanacağınız yağ ılık olmalı, sıcak
olmamalıdır. Yağı kulak yoluna dökerken kulak memesini
erişkinlerde geriye ve yukarı, çocuklarda ise geriye ve aşağı
çekerek kulak yolunu düz hale getirmeniz, yağın kulak yolunda
ilerlemesini kolaylaştırabilir. Yağın dış kulak yolunu
doldurması ile böcek yağ üzerinde yüzer hale geldiğinde bir
cımbız ile alabilirsiniz. Böcek dışındaki yabancı cisimler
için yağ kullanmayınız. Kulak zarına tüp yerleştirilmiş ya
da delik olduğundan kuşku duyulan, kulak akıntısı olan
çocuklarda da bu yöntemi kullanmayınız.</span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Bu
yaklaşımlara rağmen kulakta ağrı, işitme kaybı, kulakta
yabancı cisim hissi devam ederse tıbbi yardım isteyiniz.</span></li>
</ul>
<br />
<h1 class="western" style="background-color: white; background-position: initial initial; background-repeat: initial initial; border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
</h1>
<h1 class="western" style="background-color: white; background-position: initial initial; background-repeat: initial initial; border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
</h1>
<h2>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif; font-size: large;">Burunda
Yabancı Cisim</span></span></h2>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Burnunuza
yabancı cisim kaçtığında: </span></span>
<br />
<ul>
<li>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Burnunuza
pamuklu çubuk ya da başka bir materyal sokmayınız.</span></span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Yabancı
cismi içine çekecek şekilde burnunuzdan hava almaya çalışmayınız.
Bunun yerine nefesinizi burnunuzdan vererek yabancı cismi çıkarmaya
çalışınız.</span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Yabancı
cismi sümkürerek çıkartmayı deneyiniz. Ancak bu işlemi çok
kuvvetli bir şekilde ve defalarca denemeyiniz. Sadece bir burun
deliğinde yabancı cisim varsa diğer burun deliğini kapatarak
nefesinizi burnunuzdan vererek yabancı cismi çıkarmaya çalışınız.</span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Eğer
yabancı cisim görülebilecek kadar dışarıda ise ve
tutulabilecek tipte bir yabancı cisim ise bir cımbız ile tutup
çıkarınız. Eğer yabancı cismi görmüyorsanız ya da kolayca
tutulabilecek tipte bir yabancı cisim değilse tutup çıkarmaya
çalışmayınız.</span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Bu
yöntemler ile başarılı olamadığınızda tıbbi yardım
isteyiniz ya da bir acile gidiniz.</span></li>
</ul>
<br />
<a href="http://www.internationalarchivesent.org/conteudo/imagesFORL/10-04-02-fig01-ing.gif" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img border="0" height="240" src="http://www.internationalarchivesent.org/conteudo/imagesFORL/10-04-02-fig01-ing.gif" width="320" /></a><br />
<div align="CENTER" style="background: #ffffff; border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<br />
Resim-7. Burunda yabancı cisim</div>
<div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<br /></div>
<h2>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif; font-size: large;">Yabancı
Cisim Yutulması</span></span></h2>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Bir
yabancı cisim yuttuğunuzda sindirim sisteminizden sorunsuz olarak
çıkması büyük olasılıktır. Ancak bazı cisimlerin yemek
borusunda takılması da mümkündür. Aşağıdaki durumlarda yemek
borunuzda (göğüs kemiğinizin arkasında) takılan bir yabancı
cismi çıkarma ihtiyacı hissedebilirsiniz:</span></span>
<br />
<ul>
<li>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Sivri
bir cisim yuttuysanız, yemek borunuza daha fazla zarar vermeden
önce mümkün olduğunca süratli bir şekilde çıkarılması
gerekir.</span></span></li>
<li><span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">S</span></span><span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">aat
veya hesap makinesinde kullanılan tipte yassı piller yuttuysanız
çevre dokulara süratle zarar verebileceğinden gecikmeden
çıkarılmalıdır.</span></span></li>
</ul>
<span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Eğer
yakınınızdaki bir kişi yabancı cisim yuttuysa ve etkin bir
şekilde öksürebiliyorsa öksürmesi için teşvik ediniz ve başka
bir müdahelede bulunmayınız. Eğer yabancı cisim havayolunu da
tıkıyor ve kazazedenin durumu kötüleşiyorsa (öksürüklerinin
gücü azalıyor veya soluk almada güçlük yaşamaya başlıyorsa)
aşağıdakileri uygulayınız:</span><br />
<ul>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Sırtının
ortasına elinizin ayası ile güçlü bir şekilde 5 kere vurunuz.</span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">5 kez
Heimlich manevrası uygulayınız. Bu manevra çocuklarda zararlı
olabilir. Bunun yerine göğüs kompresyonu uygulayabilirsiniz.</span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Yabancı
cisim çıkana kadar 5 sırta vurma ve 5 Heimlich manevrasını
dönüşümlü olarak tekrarlayınız.</span></li>
</ul>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Eğer
tek başınıza iseniz önce 5 sırta vurma ve 5 Heimlich manevrası
uygulayınız, sonra tıbbi yardım isteyiniz. Eğer ikinci bir
kurtarıcı varsa tıbbi yardım çağırılması için onu
görevlendiriniz.</span></span>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Eğer
kazazede bilincini kaybederse, yere düşmesini önleyiniz, kafasını
boynundan tutarak yere yatırınız ve </span></span>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">CPR
uygulamaya başlayınız. Yapay solunum yapmaya karar verdiğinizde
ağzında bir yabancı cisim olup olmadığına bakınız. Yabancı
cismi görüyorsanız çıkarınız. Görmüyorsanız parmağınızla
körlemesine çıkarmaya çalışmayınız. Aksi taktirde yabancı
cismi havayolunu tıkayacak kadar derine itebilirsiniz.</span></span>
<br />
<br />
<h2>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><b>Yabancı
Cisim ile Boğulma</b></span></span> </h2>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Boğulma,
yabancı bir cismin boğazı ya da soluk borusunu tıkayarak
akciğerlere hava girişini engellemesi ile oluşur. Boğulma
erişkinlerde genellikle yiyecek parçaları ile boğulma oluşurken
çocuklarda ufak cisimlerin yutulması ile oluşur. Akciğerlere
oksijen girişinin kesilmesi, beyine giden oksijenin de kesilmesi
anlamına geleceğinden süratle ilk yardım uygulanmasını
gerektirir.</span></span><br />
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><br /></span></span>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Boğulmanın
uluslararası kabul gören işareti, kazazedenin iki elini boğazında
kenetlemesidir. </span></span><br />
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><br /></span></span>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://www.doctortipster.com/wp-content/uploads/2011/07/consciouschokingadultstep1_L.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="228" src="http://www.doctortipster.com/wp-content/uploads/2011/07/consciouschokingadultstep1_L.jpg" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><br /></span></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><b>Resim-8.</b> Boğulan bir kişi</span></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><br /></span></span></div>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Karşınızdaki kişi bu tip bir işaret veriyorsa
aşağıdakileri kontrol ediniz:</span></span>
<br />
<ul>
<li>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Konuşabiliyor
mu?</span></span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Nefes
almasında güçlük var mı, solunumu gürültülü mü?</span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Yeterince
güçlü öksürebiliyor mu?</span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Cilt,
tırnaklar ve dudaklarının renginde morarma var mı?</span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Bilinci
açık mı?</span></li>
</ul>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Kazazedenin
boğulmakta olduğunu anladığınızda yaşamını kurtarmak sizin
elinizde olabileceğinden hem alarma geçmeniz gerekecektir, hem de
sakin kalmayı başarmanız. Yapılacaklar aşağıdaki gibidir:</span></span>
<br />
<ul>
<li>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Öncelikle
kazazedeyi şiddetli bir şekilde öksürmeye teşvik ediniz.</span></span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Sırtında
iki kürek kemiğinin arasındaki bölgeye güçlü bir şekilde
elinizin ayası ile 5 kere vurunuz.</span></li>
</ul>
<div align="CENTER" style="background: #ffffff; border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://american.redcross.org/images/content/pagebuilder/21254.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://american.redcross.org/images/content/pagebuilder/21254.jpg" /></a></div>
<span style="color: maroon;"><b><br /></b></span>
<span style="color: maroon;"><b>Resim-9.</b></span>
Boğulmada sırta vurma</div>
<ul>
<li><div style="background: #ffffff; border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Sırtına
vurmanız bir sonuç vermediyse Heimlich manevrası uygulamanız
gerekecektir. </span></span><span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Heimlich
manevrası uygulamak için:</span></span></div>
</li>
<li>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Kazazedenin
arkasına geçiniz. Kollarınızı kazazedenin beline dolayınız.
Kazazedeyi bir miktar öne eğiniz.</span></span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Bir
eliniz ile yumruk yapınız. Kazazedenin göbeğinin biraz
yukarısına yerleştiriniz.</span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Diğer
eliniz ile bu yumruğu tutunuz. Kazazedenin karnına, ani, güçlü
ve bir miktar yukarıya doğru yönlendirdiğiniz, kazazedeyi sanki
yukarıya kaldırmaya çalışıyormuşcasına bir bası
uygulayınız. Bu manevra, Heimlich manevrası olarak adlandırılır
ve karın içindeki basıncı arttırarak bu basınç artışının
göğüs içine yansıması ve solunum yolundaki yabancı cismi
ittirerek çıkarmasını sağlamayı hedefler.</span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Bu
hamleyi üst üste 5 kez uygulayınız. Yabancı cisim çıkmazsa 5
sırta vurma – 5 Heimlich manevrası döngüsünü tekrarlayınız.</span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Kazazede
çok şişmansa veya hamile ise yumruğunuzu göbeğin hemen üzerine
değil, göğsün ortasına koyarak Heimlich manevrası uygulayınız.</span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Eğer
tek kurtarıcı siz iseniz önce 5 yumruk ve 5 Heimlich manevrası
uygulayıp sonra yardım isteyiniz. Eğer bir kurtarıcı daha varsa
tıbbi yardım çağırması için o kişiden yardım isteyiniz.</span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Kurtarma
işlemlerini yabancı cismi hastanın ağzında görene, ya da
ağzından fırlayarak çıktığını görene kadar uygulayınız.
Hastanın ağzına gelen yabancı cismi parmaklarınız ile almaya
çalışmanız yabancı cismi geriye doğru iterek solunum yolunun
yeniden tıkanmasına neden olabileceğinden mümkünse kazazedenin
kendisinin çıkarmasını sağlayınız.</span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Kurtarma
işlemi sırasında hasta bilincini kaybederse kardiyopulmoner
resüsitasyon başlatınız. Resüsitasyon sırasında havayolu
tıkalı olduğundan yapay solunum uygulayamayabilirsiniz. Sadece
göğüs kompresyonu yapmanız yeterli olacaktır. Uyguladığınız
göğüs kompresyonları, yabancı cismin çıkmasını
sağlayabileceğinden hastanın ağzını kontrol etmeyi
unutmayınız. Ancak hastanın ağzını kontrol etmek için CPR'a
ara vermeyiniz.</span></li>
</ul>
<br />
<a href="http://downloads.lww.com/wolterskluwer_vitalstream_com/sample-content/9780781788786_craven/samples/mod09/img/11a_01.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img border="0" height="320" src="http://downloads.lww.com/wolterskluwer_vitalstream_com/sample-content/9780781788786_craven/samples/mod09/img/11a_01.jpg" width="208" /></a><br />
<div align="CENTER" style="background-color: white; background-position: initial initial; background-repeat: initial initial; border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><br /></span></span>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Resim-10.
Heimlich manevrası</span></span></div>
<br />
<br />
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Eğer
boğulan sizseniz önce tıbbi yardım çağırınız sonra kendi
sırtınıza vuramayacağınız için Heimlich manevrası
uygulayınız. Bunun için:</span></span>
<br />
<ul>
<li>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Göbeğinizin
hemen üzerine bir yumruğunuzu koyunuz.</span></span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Diğer
elinizi yumruğunuzun üzerine koyup sert bir zemine uzanınız.
Bunun yerine mutfak tezgahını ya da sandalyenin kenarını
kullanabilirsiniz.</span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Kendinizi
bu sert zemine ve biraz da yukarı doğru ani bir şekilde
ittiriniz.</span></li>
</ul>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"></span></span><br />
<div>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><br /></span></span></span></span></div>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">
</span></span>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><a href="http://medicalimages.allrefer.com/large/heimlich-maneuver-on-oneself.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="256" src="http://medicalimages.allrefer.com/large/heimlich-maneuver-on-oneself.jpg" width="320" /></a></span></span></div>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">
</span></span>
<div style="text-align: center;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><br /></span></span></span></span></div>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">
<div style="text-align: center;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Resim-11.
Ke</span></span><span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">ndi
kendinize Heimlich manevrası uygulama</span></span></div>
</span></span><br />
<div align="CENTER" style="background-color: white; background-position: initial initial; background-repeat: initial initial; border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;"><br /></span>
<span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;"><br /></span>
<br />
<div style="text-align: left;">
<span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Bir
yaşın altındaki bebeklerde havayolu açıklığını sağlamak
için:</span></div>
</div>
<ul>
<li>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Siz
oturur pozisyonda iken bebeği yüzükoyun bacaklarınızın üzerine
yatırın. Bebeği bir eliniz ile karnından ve çenesinden
(ağzından bir şey çıkıp çıkmadığını algılamak üzere
parmaklarımızı ağzının etrafında tutmaya gayret ederek)
tutarak sabitlerken diğer eliniz ile sırtına 5-10 kez vurun.</span></span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Bebeği
biraz baş aşağı pozisyonda tutunuz. Yer çekimi ve sırtına
vurmanız, yabancı cisimin çıkmasını kolaylaştıracaktır.</span></li>
</ul>
<br />
<div align="CENTER" style="background: #ffffff; border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://encrypted-tbn2.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcRGTUMoquANH0AcaF8kHUIeT0lEmVaoCCKF12aIeFlZCsaixsIM" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://encrypted-tbn2.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcRGTUMoquANH0AcaF8kHUIeT0lEmVaoCCKF12aIeFlZCsaixsIM" /></a></div>
<br />
Resim-12. Bebekte sırta vurma şekli</div>
<br />
<ul>
<li>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Elinizin
ayasını kullanarak bebeğin sırtının ortasına kibarca 5 kez
vurunuz. Yer çekimi ve sizin vurmanızın gücü ile yabancı cisim
çıkacaktır.</span></span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Bu
manevra işe yaramaz ise bebeği kolunuzun üzerinde yüzü size
bakacak şekilde çeviriniz. Göğüs kemiğine iki parmağınızla
beş göğüs kompresyonu uygulayınız.</span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Solunum
başlamazsa sırta vurma ve göğüs kompresyonlarını
tekrarlayınız. Acil tıbbi yardım isteyiniz.</span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Bebekte
yukarıdaki tekniklerden biri ile havayolu açılırsa, fakat
solunum başlamamış ise CPR uygulayınız.</span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Kendinizi
bu tip durumlara hazırlamak için Heimlich manevrasını öğreniniz,
CPR kurslarına gidiniz.</span></li>
</ul>
<br />
<h4>
<span style="color: #990000;"><a href="http://tayfunguler.blogspot.com/2013/03/teknede-ilk-yardim-1.html">Teknede İlk Yardım (1)</a></span></h4>
<h4>
<span style="color: #990000;"><a href="http://tayfunguler.blogspot.com/2013/03/teknede-ilk-yardim-2.html">Teknede İlk Yardım (2)</a></span></h4>
<h4>
<span style="color: #990000;"><a href="http://tayfunguler.blogspot.com/2013/03/teknede-ilk-yardim-3.html">Teknede İlk Yardım (3)</a></span></h4>
<h4>
<span style="color: #990000;"><a href="http://tayfunguler.blogspot.com/2013/03/teknede-ilk-yardim-4.html">Teknede İlk Yardım (4)</a></span></h4>
<h4>
<span style="color: #990000;"><a href="http://tayfunguler.blogspot.com/2013/03/teknede-ilk-yardim-5.html">Teknede İlk Yardım (5)</a></span></h4>
<h4>
<span style="color: #990000;"><a href="http://tayfunguler.blogspot.com/2013/03/teknede-ilk-yardim-6.html">Teknede İlk Yardım (6)</a></span></h4>
<h4>
<span style="color: #990000;"><a href="http://tayfunguler.blogspot.com/2013/03/teknede-ilk-yardim-7.html">Teknede İlk Yardım (7)</a></span></h4>
<br />
<div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<br /></div>
Tayfun Gülerhttp://www.blogger.com/profile/15895150340376020508noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5142228431658330942.post-47496115849284012382013-03-08T12:28:00.002+02:002013-03-08T20:59:51.253+02:00TEKNEDE İLK YARDIM (3)<h2>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif; font-size: large;">Yanıklar</span></span></h2>
<div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Yüksek sıcaklık, kimyasal ile temas ya da elektrik çarpması gibi durumlarda cilt ve cilt altı dokuların yanması olasıdır. Bir yanığın ciddiyetine karar vermek için ilk adım, ne kadarlık bir vücut alanının yandığına bakmaktır. Acil tedavi gerekip gerekmediği ise, yanığın sınıflandırılmasından sonra netleşir. Cilt ve ciltaltındaki tabakaların hangilerinin yandığına göre de yanıklar 3 gruba ayrılır.</span></span></div>
<div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><b>1. derece yanık:</b></span></span></div>
<div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<strong><span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><span style="font-weight: normal;">Ciddiyeti en düşük olan yanık tipidir. Sadece cilt tabakası yanmıştır.</span></span></span></strong></div>
<ul>
<li><div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<strong><span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><span style="font-weight: normal;">Cilt rengi genellikle kırmızıdır.</span></span></span></strong></div>
</li>
<li><div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Sıklıkla şişlik vardır.</span></span></div>
</li>
<li><div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Bazen ağrı olabilir.</span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Birinci derece yanık, eller, ayaklar, yüz, kasık, kalça veya büyük eklemler gibi acil tıbbi tedavi gerektiren bölgelerde olmadıkça ufak yanık gibi tedavi edilmelidir. Güneş yanığı, 1. derece yanığa örnektir.</span></span></div>
<div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><b>2. derece yanık</b></span></span></div>
<div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Derinin ilk tabakası ile birlikte ikinci tabakası da yandığında ikinci derece yanıktan bahsedilir.</span></span></div>
<ul>
<li><div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Bül gelişir.</span></span></div>
</li>
<li><div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Cilt ileri derecede kızarıktır, lekeli bir görünüm olabilir.</span></span></div>
</li>
<li><div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Ciddi ağrı ve şişlik vardır.</span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">İkinci derece yanık, 7-8 cm çaplı bir alandan daha büyük değilse küçük yanıklar gibi tedavi edilmelidir. Yanık alanı daha büyükse veya yanık, eller, ayaklar, yüz, kasık, kalça veya büyük eklemlerde ise büyük yanık olarak kabul edilmeli ve mümkün olduğunca hızla tıbbi yardım alınmalıdır.</span></span></div>
<div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Ufak yanıklarda (1. derece yanıklar ve 7-8 cm.den daha küçük alandaki 2. derece yanıklar) aşağıdakileri yapınız:</span></span></div>
<ul>
<li><div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Yanık bölgeyi soğutun. Akan soğuk suyun altında 10-15 dakika süreyle ya da ağrı dininceye kadar tutun. Bunu uygulamak pratik değilse, soğuk su ile ıslatılmış bir bez kullanarak kompresyon uygulayın. Soğutma ciltteki şişliği azaltarak ağrının da azalmasını sağlayacaktır. Yanık üzerine buz koymayın.</span></span></div>
</li>
<li><div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Steril bir gazlı bez ile yaranın üzerini örtün. Pamuk ya da yaraya yapışacak bir malzeme kullanmayın. Sargının yanık bölgeye baskı oluşturmayacak kadar gevşek olmasına dikkat edin. Yanık alanın sargı bezi ile sarılması, hava ile temasını keser ve içi su dolu kabarcıkların oluşumunu engeller.</span></span></div>
</li>
<li><div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Uzun etkili bir ağrı kesici verin. Bu ilaçlar arasında asprin, ibuprofen (Brufen, 400 mg x 2-3), naproksen (Apranaks 550 mg x 2-3) ve parasetamol (Parol, 500 mg x 2-4) bulunur. Çocuklar ve ergenlerde bu ilaçların kullanımında dikkatli olunmalı, dozlar öğrenilmelidir. Genellikle çocuklarda asprin kullanılmasından kaçınılmaktadır. </span></span></div>
</li>
</ul>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://www.clinicaladvisor.com/webservice/ImageResizer.ashx?n=http://media.clinicaladvisor.com/images/2011/07/05/feat0711_burncover_178329.jpg&c=0&w=320" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://www.clinicaladvisor.com/webservice/ImageResizer.ashx?n=http://media.clinicaladvisor.com/images/2011/07/05/feat0711_burncover_178329.jpg&c=0&w=320" /></a></div>
<div align="center" style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><br /></span></div>
<div align="center" style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;">Resim-2. İkinci derece yanık.</span> </div>
<div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<br /></div>
<div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Küçük yanıklar genellikle daha fazla tedavi gerektirmeksizin iyileşirler. Yanan alanda ufak renk değişiklikleri kalabilir. Ağrı, kızarıklık, ateş, şişlik veya sızıntı gibi enfeksiyon bulguları gelişmesi halinde tıbbi yardım isteyin. Renk koyulaşmasında artış görülmesi mümkün olduğundan yanık alanın bir yıldan daha kısa bir sürede yeniden yaralanması veya travmaya maruz kalmasından kaçınılmalıdır. En azından bir yıl süreyle yanık alanın güneş kremi ile korunması önerilir.</span></span></div>
<div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><b>Dikkat</b></span></span></div>
<ul>
<li><div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Buz kullanmayın. Yanık alanına buzun doğrudan temas etmesi dokuya zarar verir, yaranın ağırlaşmasına neden olur.</span></span></div>
</li>
<li><div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Diş macunu, yoğurt, yağ sürülmesi yaranın enfeksiyon kapması ile sonuçlanır.</span></span></div>
</li>
<li><div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">İçi su dolu kabarcıkların patlatılması, enfeksiyonla sonuçlanabilir.</span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<br /></div>
<div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><b>3. derece yanık</b></span></span></div>
<div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">En ciddi yanık tipidir ve cildin tüm tabakalarını kapsar ve kalıcı doku hasarı ile sonuçlanır. Yağ, kas ve kemik dokusu etkilenebilir. Yanık alanında koyu, siyah, beyaz ve kuru alanlar görülebilir. Yanık, duman solunması ile meydana gelmişse solunum güçlüğü de tabloya eşlik edebilir. Büyük yanıklar için acil tıbbi yardım istenmelidir. Tıbbi yardım ekibi gelinceye kadar:</span></span></div>
<ul>
<li><div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Yanık giysileri çıkarmayın. Ancak hastanın hala yanmakta, tütmekte olan materyal ya da duman veya sıcaklık ile temas etmediğinden de emin olun.</span></span></div>
</li>
<li><div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Büyük ve ağır yanık alanlarını soğuk suya tutmayın.Aksi taktirde vücut sıcaklığında ani düşme (hipotermi) oluşabilir, kan basıncı düşebilir, kan dolaşımı bozulabilir (şok).</span></span></div>
</li>
<li><div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Vücudun yanık kısmını yükseltin. Mümkünse kalp seviyesinin üzerine çıkarın.</span></span></div>
</li>
<li><div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Yanık alanını örtün. Bunun için soğuk, nemli ve steril bir bandaj, eğer yoksa temiz, nemli bez ya da giysiler kullanın.</span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://imgmf3.starnow.com/19/2032119_3135268.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://imgmf3.starnow.com/19/2032119_3135268.jpg" width="320" /></a></div>
<div align="center" style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<br /></div>
<div align="center" style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
Resim-3. Üçüncü derece yanık</div>
<div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<br /></div>
<div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Yanıklarda tetanoz aşısı önerilmektedir. Doktorlar her 10 yılda bir tetanoz aşısı yapılmasını önerirler. Son aşınızdan bu yana 5 yıldan daha fazla bir süre geçmişse tetanoz aşısını tekrarlayın.</span></span></div>
<ul>
<li><div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Birinci derece yanıklar, cildin üst tabakasına zarar verir ve genellikle bir haftadan daha kısa bir sürede iyileşir. Güneş yanığı, bu yanık tipine iyi bir örnektir.</span></span></div>
</li>
<li><div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Yüzeyel ikinci derece yanıklar da nedbe dokusu bırakmaksızın 1-2 haftada iyileşir.</span></span></div>
</li>
<li><div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Daha ağır yanıklar ise cerrahi müdahele gerektirir aksi taktirde enfeksiyon, nedbeleşme ve ölüm riski taşır.</span></span></div>
</li>
<li><div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Yanık alanlarda ciddi ödem meydana gelebileceğinden hava yolunun açıklığı hızla ve dikkatlice değerlendirilmelidir.</span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="background-color: white; background-position: initial initial; background-repeat: initial initial; border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<br /></div>
<h2>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><span style="font-size: large;"><b>Güneş Yanığı</b></span></span></span></h2>
<div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Güneş yanığı belirti ve bulguları, genellikle güneşe birkaç saat maruziyetten sonra, ağrı, kızarıklık, ödem ve nadiren kabarcıklar şeklinde ortaya çıkar. Güneşe maruziyet genellikle geniş bir cilt alanını etkilediğinden baş ağrısı, ateş ve yorgunluk hissi sık görülür. </span></span></div>
<div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://encrypted-tbn0.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcRlWFfDyY2K4ZCi1Zu5ooWt7K33PeiK_xm1_hekZLSiXsgUs3OVwg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://encrypted-tbn0.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcRlWFfDyY2K4ZCi1Zu5ooWt7K33PeiK_xm1_hekZLSiXsgUs3OVwg" /></a></div>
<div align="center" style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Resim-4. Güneş yanığı</span></span></div>
<div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><br /></span></span></div>
<div style="border: none; margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; padding: 0cm; widows: 2;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Güneş yanığı olduysanız:</span></span></div>
<ul>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<strong><span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><span style="font-weight: normal;">Soğuk duş alınız. Soğuk su ile ıslatılmış temiz havlular ile kendinizi serinletiniz.</span></span></span></strong></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<strong><span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><span style="font-weight: normal;">Aloe vera içeren bir krem ya da nemlendirici bir kremi günde birkaç defa yanık alanların üzerine sürünüz.</span></span></span></strong></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<strong><span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><span style="font-weight: normal;">Kabarcık oluştuysa patlatmayınız. Kabarcıkların olduğu gibi bırakılması iyileşmeyi hızlandırır, enfeksiyon riskini azaltır. Kendiliğinden patlayan kabarcıkların üzerine antibiyotikli krem sürünüz.</span></span></span></strong></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Eğer gerekiyorsa ağrı kesici ilaç alınız. Bu amaçla asprin, ibuprofen (Brufen), naproksen (Apranaks 550 mg tb) veya parasetamol (Parol 500 mg tb) kullanabilirsiniz. Çocuklara asprin vermeyiniz. </span></span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Yanık üzerine başka hiçbir şey (yoğurt, yumurta, diş macunu vs.) sürmeyiniz. Bu tip materyallerin hepsi iyileşmeyi geciktirebilir ya da önleyebilir.</span></span></div>
</li>
<li><div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm;">
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Kabarcıklarınız çoğaldıysa, kaşıntı, ateş ve daha büyük kızarıklıklarınız olduysa doktorunuza danışınız.</span></span></div>
</li>
</ul>
<div style="margin-bottom: 0cm; margin-top: 0.1cm; orphans: 2; widows: 2;">
<br /></div>
<h2>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><b>Kimyasal Yanıklar</b></span></span></h2>
<span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Ciltte kimyasal bir yanık oluşması durumunda aşağıdaki adımlar izlenmelidir:</span><br />
<ol>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Yanık oluşturan materyali, önce fırçalayarak, sonra akan suda 10-20 dakika süreyle yıkayarak temizlemeli.</span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Kimyasal ile kontamine olmuş giysileri ve takıları çıkarmalı</span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Yanık alanı, kuru, steril (mümkünse) bir sargı ile yoksa temiz bir giysi ile örtmeli</span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">İlk yıkamadan sonra kazazede hala giderek artan bir yanma hissi duyuyorsa birkaç dakika daha yanık alanı akan suda yıkamalı</span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Ağrı olması durumunda ağrı kesici tablet (Aspirin, Brufen, Apranaks, Parol) alınmalı.Çocuklarda ve ergenlerde asprin kullanımından kaçınılmalı.</span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Tüm yanıklar, tetanoz riski taşıdığından tetanoz aşısı uygulanmalı. Bir önceki tetanoz aşısı, son 5 yıldan daha önce uygulanmış ise tetanoz aşısı tekrar edilmeli.</span></li>
</ol>
<span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Minör kimyasal yanıklar, daha ileri tedavi gerektirmeksizin iyileşirler.</span><br />
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Aşağıdaki durumlarda tıbbi yardım isteyiniz:</span></span><br />
<ul>
<li><span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Kazazede, şok bulguları (baygınlık, göz kararması, solgunluk, solunum yüzeyelleşmesi vb) gösteriyorsa,</span></span></li>
<li><span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Kimyasal yanık cildin üst tabakasını geçmiş, oluşan ikinci derece yanık alanının çapı 7-8 cm'den büyükse</span></span></li>
<li><span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Kimyasal yanık; gözler, eller, ayaklar, yüz, kasık veya kalça ya da büyük eklemlerden birisinde ise</span></span></li>
<li><span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Hastanın ağrısı klasik ağrı kesiciler ile kontrol edilemeyecek kadar şiddetli ise.</span></span></li>
</ul>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;">Maruz kalınan maddenin toksik olup olmadığından emin değilseniz, Zehir Danışma Merkezi'ni (Telefon:114) arayabilirsiniz.</span></span><span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif;"><br /></span></span><br />
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif; font-size: large;"><br /></span></span>
<br />
<h2>
<span style="color: maroon;"><span style="font-family: Georgia, serif; font-size: large;">Elektrik Yanıkları</span></span></h2>
<span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Elektrik yanıkları bazen minör tipte olabilir veya ciltte görülen hasardan daha fazlasını cilt altındaki derin dokularda oluşturabilir. Eğer vücudunuzdan güçlü bir elektrik akımı geçerse oluşturacağı hasar ciddi boyutta olabilir, kalp ritmi bozukluğu, hatta kalp durması ile sonuçlanabilir. Elektrik çarpması bazen kişinin olduğu yerden fırlamasına ve yere düşmesine neden olabilir ve bu durum kemik kırıkları veya yaralanmalar ile sonuçlanabilir. Elektrik çarpan kazazede, ağrısı varsa, bilinç bulanıklığı varsa, solunumunda veya kalp hızı ve ritminde değişiklik varsa ya da bilincini kaybettiyse acil tıbbi yardım çağırınız. </span><br />
<span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;"><br /></span>
<span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Elektrik çarpan bir kişi için tıbbi yardım beklerken aşağıdaki basamakları uygulayınız:</span><br />
<ul>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Öncelikle gözleyiniz, bakınız. Kazazede hala elektrikle temasta olabilir. Bu kişiye dokunmanız durumunda siz de çarpılabilirsiniz.</span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Mümkünse elektriği kaynağından kapatınız. Eğer mümkün değilse hem kendinizi, hem de kazazedeyi elektrik kaynağından uzaklaştırınız. Bunun için kuru, elektrik iletmeyen tipte bir materyal (tahta, plastik) kullanınız.</span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Süratle yaşam belirtisi (solunum, öksürük, hareket, konuşma) olup olmadığını kontrol ediniz. Eğer yaşam belirtisi yoksa hemen CPR başlatınız.</span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Şok gelişmesini önleyiniz. Mümkünse, kazazedeyi başı gövdesinden daha aşağı olacak şekilde yatırınız. Eğer mümkünse bacaklarını yükseltiniz.</span></li>
<li><span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;">Etkilenen alanları örtünüz. Bunun için mümkünse steril gaz bezi, mümkün olmuyorsa temiz giysiler kullanınız. Havludaki lifler yanık alana yapışacağından havlu kullanılması önerilmez.</span></li>
</ul>
<span style="color: maroon; font-family: Georgia, serif;"><br /></span><ul>
</ul>
<div>
<h4>
<span style="color: #990000;"><a href="http://tayfunguler.blogspot.com/2013/03/teknede-ilk-yardim-1.html">Teknede İlk Yardım (1)</a></span></h4>
<h4>
<span style="color: #990000;"><a href="http://tayfunguler.blogspot.com/2013/03/teknede-ilk-yardim-2.html">Teknede İlk Yardım (2)</a></span></h4>
<h4>
<span style="color: #990000;"><a href="http://tayfunguler.blogspot.com/2013/03/teknede-ilk-yardim-3.html">Teknede İlk Yardım (3)</a></span></h4>
<h4>
<span style="color: #990000;"><a href="http://tayfunguler.blogspot.com/2013/03/teknede-ilk-yardim-4.html">Teknede İlk Yardım (4)</a></span></h4>
<h4>
<span style="color: #990000;"><a href="http://tayfunguler.blogspot.com/2013/03/teknede-ilk-yardim-5.html">Teknede İlk Yardım (5)</a></span></h4>
<h4>
<span style="color: #990000;"><a href="http://tayfunguler.blogspot.com/2013/03/teknede-ilk-yardim-6.html">Teknede İlk Yardım (6)</a></span></h4>
<h4>
<span style="color: #990000;"><a href="http://tayfunguler.blogspot.com/2013/03/teknede-ilk-yardim-7.html">Teknede İlk Yardım (7)</a></span></h4>
</div>
Tayfun Gülerhttp://www.blogger.com/profile/15895150340376020508noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5142228431658330942.post-24068776878344862802013-03-08T11:40:00.003+02:002013-03-08T20:59:36.882+02:00 TEKNEDE İLK YARDIM (2)<strong><span style="color: #660000;">Vücut Sıcaklığı ile İlgili Sorunlar</span></strong><br />
<span style="color: #660000;"><br /></span>
<div>
</div>
<span style="color: #660000;">Bu başlık altında vücut sıcaklığının düşmesi (hipotermi), soğuk ısırığı, vücut sıcaklığının yükselmesi (ateş), sıcak krampları, sıcak bitkinliği, güneş çarpması ve yanıklar yer almaktadır.</span><br />
<div>
</div>
<strong><span style="color: #660000;">Hipotermi</span></strong><br />
<div>
</div>
<span style="color: #660000;">Soğuk ortamlara, özellikle rüzgarlı, rutubetli koşullarda uzun süre maruz kalındığında vücudun kontrol mekanizmaları vücut sıcaklığını normal sınırlar içinde tutmayı başaramaz. Vücudun kaybettiği ısı miktarı, ürettiğinden daha fazla olduğunda vücut sıcaklığı düşmeye başlar ve vücut sıcaklığının 35 derecenin altına düşmesi ile hipotermi gelişir. </span><br />
<div>
</div>
<span style="color: #660000;">Islak ve yetersiz kıyafetler, soğuk suya düşme ve suda kalma hipotermi şansını arttırır.</span><br />
<div>
</div>
<span style="color: #660000;">Hipoterminin belirti ve bulguları:</span><br />
<ul>
<li><span style="color: #660000;">Titreme </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Peltek konuşma </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Anormal ölçüde yavaş soluma </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Soğuk ve soluk cilt </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Bebeklerde kırmızı ve soğuk cilt </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Koordinasyon kaybı </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Yorgunluk, dalgınlık, hareket yavaşlığı </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Bilinç bulanıklığı, hafızada zayıflama</span></li>
</ul>
<div>
</div>
<span style="color: #660000;">Hipotermi bulguları genellikle yavaş gelişir. Hipotermiye maruz kalan hastalar tipik olarak mental aktiviteleri ile fiziksel yeterliliklerinde kayıp yaşarlar ve bu nedenle acil tedaviye gereksinim duyduklarının farkında olmazlar. Çocuklar, bebekler, ergenler ve zayıf kişiler özellikle risktedirler. Alzheimer hastalığı gibi mental problemleri olan hastalar, zehirlenmiş (alkol) hastalar, kalp damar hastalığı bulunanlar, tiroid bezi az çalışanlar (hipotiroidi), kronik beslenme yetersizliği olanlar da hipotermi açısından yüksek risk taşırlar.</span><br />
<div>
</div>
<span style="color: #660000;">Hipotermik birisi için yapılacaklar:</span><br />
<ul>
<li><span style="color: #660000;">Tıbbi yardım isteyiniz. Sağlık ekibinin ulaşmasını beklerken kişinin solunumunu gözleyiniz. Solunumun tehlikeli ölçüde yavaşlaması, yüzeyelleşmesi veya durması durumunda CPR başlatınız. </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Kazazedeyi soğuk ortamdan uzaklaştırınız. İçeri almanız mümkün değilse rüzgarla ilişkisini kesiniz. Başını örtünüz. Soğuk zemine temas etmesini önleyiniz. </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Üzerindeki ıslak giysileri çıkarınız. Sıcak ve kuru giysiler giydiriniz. </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Doğrudan sıcağa maruz bırakmayınız. Kazazedeyi ısıtmak için sıcak su, ısıtıcı pedler, ısıtıcı lambalar kullanmayınız. Bu uygulamalar kişinin yanması ile sonuçlanabilir. Bunun yerine boyun, ense, göğüs ve kasıklarına ılık su ile ıslatılmış kompresler koyunuz. Bacak ve kolları ısıtmaya çalışmayınız. Aksi taktirde kol ve bacaklardaki soğuk kanın kalp, akciğerler ve beyine geri dönmesine ve vücut sıcaklığını yeniden düşürmesine ve kazazedenin yaşamını yitirmesine neden olabilirsiniz. </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Kazazedeye alkol vermeyiniz. Eğer kazazede kusmuyorsa, alkol içermeyen, ılık içecekler veriniz. </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Kazazedeye masaj yapmayınız, ovalamayınız. Hipotermiye maruz kalmış kazazedelerin cilttlerinde soğuk ısırığı olma olasılığı çok yüksek olduğundan cilttleri çok hassastır ve bu tip fiziksel hareketlerle ciddi ölçüde hasar görebilir.</span></li>
</ul>
<div>
</div>
<h3>
<strong><span style="color: #660000;">Soğuk Isırığı</span></strong></h3>
<div>
</div>
<span style="color: #660000;">Çok soğuk sıcaklıklara maruz kalındığında cilt ve altta yatan dokular donabilir. En çok etkilenen alanlar eller, ayaklar, burun ve kulaklar olur. </span><br />
<div>
</div>
<span style="color: #660000;"><br /></span>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://www.project-himalaya.com/i-chomolungma/frostbite-dave-l-foot.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #660000;"><img border="0" height="240" jsa="true" src="http://www.project-himalaya.com/i-chomolungma/frostbite-dave-l-foot.jpg" width="320" /></span></a></div>
<span style="color: #660000;"><strong>Resim-1.</strong> Soğuk ısırığı</span><br />
<div>
</div>
<div>
<span style="color: #660000;">Cildiniz beyaz ya da yeşil-sarı renkte ise, çok soğuksa ve hissetmekte güçlük çekiyorsanız soğuk ısırığı gelişmiş olabilir. Ciltte kaşınma, yanma hissi ve uyuşukluk hissi de olabilir. Ciddi ve derin soğuk ısırıkları, kabarmaya ve sertleşmeye yol açabilir. Donan alan ısınmaya başladıkça kızarmaya ve ağrımaya başlar. </span></div>
<div>
</div>
<span style="color: #660000;">Soğuk ısırığının tedavisinde anahtar nokta etkilenen cildin yavaşça ısıtılmasıdır. Bunu yapmak için:</span><br />
<div>
</div>
<span style="color: #660000;">Cildinizi daha fazla soğuk maruziyetinden koruyunuz. Eğer dışarıda iseniz içeri giriniz. Islak giysilerinizi çıkarınız.</span><br />
<div>
</div>
<span style="color: #660000;">Donan ellerinizi koltuk altınıza koyabilirsiniz. Yüz, burun ve kulaklarınızı kuru, eldivenli ellerinizle koruyunuz. Etkilenen alanı ovalamayınız. Donmuş cilde kar sürmeyiniz.</span><br />
<div>
</div>
<span style="color: #660000;">Mümkünse donmuş ayaklarınızla yürümeyiniz. Aksi taktirde daha fazla doku hasarı oluşacaktır. </span><br />
<div>
</div>
<span style="color: #660000;">Bulunduğunuz alanı yavaşça ısıtınız. Etkilenen el ya da ayaklarınızı ılık suya (40-42 derece) koyunuz. Sıcak bir örtü, battaniye ile etkilenen alanları örtünüz. Doğrudan sıcağa (şömine, soba, ısıtıcı lambalar, ısıtıcı pedler) maruz bırakmayınız.Aksi taktirde donan alanlarınız sıcağı hissetmeyeceğinden tehlikeli bir şekilde yanabilirler.</span><br />
<div>
</div>
<span style="color: #660000;">Donmuş alanların yeniden donma şansı varsa onları ısıtmayınız. Eğer zaten ısıtmış iseniz bir daha donmayacak şekilde iyice sarınız.</span><br />
<div>
</div>
<span style="color: #660000;">Acil tıbbi yardım isteyiniz. Isıtma sürecinde uyuşukluk hissi ya da ısrarlı ağrı şikayetiniz olursa ya da kabarcıklar gelişirse tıbbi bakım gerekecektir. 24-48 saat sonra donan alanların siyah renk alması, doku ölümünü gösterir ve bu alanların cerrahi müdahele ile uzaklaştırılması gerekir.</span><br />
<div>
</div>
<div>
</div>
<h3>
<strong><span style="color: #660000;">Ateş</span></strong></h3>
<div>
</div>
<span style="color: #660000;">Ateş, aralarında enfeksiyonun da olduğu pek çok nedenden kaynaklanabilir. Normal vücut sıcaklığı 36.5-37 derecedir. Erişkinlerde vücut sıcaklığı, 39.5-40 dereceye ulaşana kadar tehlike arz etmezken çocuklarda vücut sıcaklığındaki çok hafif yükselmeler, ciddi bir durumu işaret edebilir.</span><br />
<div>
</div>
<span style="color: #660000;">Erişkinlerde, doktorunuz aksini söylemedikçe 38.5 derecenin altındaki ateşi tedavi etmek için ilaç kullanılması gerekmez. Eğer ateşiniz 38.5 dereceden daha fazla ise doktorunuz ateş düşürücü bir ilaç (Parol, Minoset tab., Brufen draje) almanızı önerebilir. Erişkinler aspirin de kullanabilir. Ancak aspirin potansiyel olarak öldürücü olabilen bir hastalığı (Reye sendromu) tetikleyebileceğinden çocuklar ve ergenlerin aspirin kullanması önerilmemektedir. 6 aydan daha küçük çocuklarda ibuprofen (Brufen) kullanılması da önerilmemektedir. </span><br />
<div>
</div>
<h4>
<strong><span style="color: #660000;">Vücut sıcaklığının ölçülmesi</span></strong></h4>
<div>
</div>
<span style="color: #660000;">Bu amaçla dijital termometreler kullanılabilir. Kulak kanalından, kulak zarına zarar vermemek için çok fazla derine ittirmeden vücut sıcaklığı kısa sürede ölçülebilir. Ağız, koltuk altı ve makattan ölçüm yapılması da mümkündür. Dijital termometre kullanıldığında kullanım kılavuzunun iyi okunması, bip sesinin ne anlama geldiğinin, ne kadar süre sonra sıcaklık değerinin okunacağının öğrenilmiş olması gerekir.</span><br />
<div>
</div>
<span style="color: #660000;">Normal koşullarda vücut sıcaklığı öğleden sonra 16.00-18.00 arasında en yüksek, sabah 06.00 civarında en düşük değerdedir.</span><br />
<div>
</div>
<span style="color: #660000;">Civalı termometreler, civanın sindirim sistemine kazara alınması riski taşıdığından artık kullanımı önerilmemektedir.</span><br />
<div>
</div>
<span style="color: #660000;">Çocuklarda makattan (rektal) sıcaklık ölçümü:</span><br />
<ul>
<li><span style="color: #660000;">Termometrenin ucuna kayganlaştırıcı merhem sürünüz. </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Çocuğu midesi üzerine yatırınız. </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Termometrenin ucunu çocuğun makatına dikkatlice 1-2 cm kadar yerleştiriniz. </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Bir dakika süreyle esi duyana kadar çocuğu ve termometreyi olduğu pozisyonda tutunuz. Termometre çocuğun içindeyken olası bir zararı önlemek üzere çocuğun hareket etmesine izin vermeyiniz. </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Termometreyi çıkarınız ve ölçülen sıcaklığı okuyunuz. </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Rektal ölçüm, erişkinlerde de bir seçenektir. Rektal sıcaklık genellikle ağızdan ölçülen sıcaklık değerinden 0.5 derece daha yüksektir.</span></li>
</ul>
<span style="color: #660000;">Ağızdan (oral) ölçüm</span><br />
<ul>
<li><span style="color: #660000;">Termometrenin ucunu dilinizin altına yerleştiriniz. </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Ağzınızı yaklaşık bir dakika ya da bip sesini duyuncaya kadar kapalı tutunuz. </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Termometreyi çıkarınız ve ölçülen sıcaklığı okuyunuz. </span></li>
</ul>
<div>
</div>
<span style="color: #660000;">Koltuk altından ölçüm</span><br />
<ul>
<li><span style="color: #660000;">Sıcaklık ölçümü için en doğru yol olmamakla birlikte oral termometreyi koltuk altında kullanabilirsiniz. </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Termometrenin ucunu koltuk altına yerleştiriniz ve kolu kapatınız. </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Ağzınızı yaklaşık bir dakika ya da bip sesini duyuncaya kadar kapalı tutunuz. </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Termometreyi çıkarınız ve ölçülen sıcaklığı okuyunuz. </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Koltuk altında ölçülen sıcaklık genellikle ağızda ölçülen sıcaklıktan 0.5 derece daha düşüktür.</span></li>
</ul>
<div>
</div>
<span style="color: #660000;">Ne zaman tıbbi yardım istenmeli?</span><br />
<ul>
<li><span style="color: #660000;">Bebeğinizin başka hiçbir şikayeti olmasa bile 3 aydan daha küçük bir bebekte rektal sıcaklık 38 derece ve üzerinde ise, </span></li>
<li><span style="color: #660000;">3 aydan daha büyük bir bebekte ateş, 39 derece ve üzerinde ise </span></li>
<li><span style="color: #660000;">2 yaşın altındaki bir bebekte ateş, 1 günden fazla, 2 yaşından daha büyük bir bebekte ateş 3 günden daha fazla sürdüyse,</span></li>
</ul>
<div>
</div>
<span style="color: #660000;">Erişkinde ateş, 39.5 derecenin üzerinde ise veya ateşle birlikte aşağıdaki bulgulardan birisi varsa tıbbi yardım istemelisiniz:</span><br />
<ul>
<li><span style="color: #660000;">Boğaz ağrısı </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Ciddi baş ağrısı </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Cilt döküntüleri </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Alışılmadık tipte gözde ışığa hassasiyet </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Boyunda sertlik hissi, başı öne eğmede ağrı </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Bilinç bulanıklığı </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Israrlı kusma </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Nefes almada güçlük, göğüs ağrısı </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Aşırı kayıtsızlık veya hassasiyet</span></li>
<li><span style="color: #660000;">Karın ağrısı veya idrar yaparken yanma</span></li>
</ul>
<div>
</div>
<h4>
<strong><span style="color: #660000;">Ateş tedavisi</span></strong></h4>
<span style="color: #660000;">Ateş, sık olarak bir hastalık belirtisi olmakla beraber her zaman kötü bir gelişme olarak algılanması doğru değildir. Pek çok enfeksiyonda, vücudun bir savunma mekanizması olarak ortaya çıkar.</span><br />
<span style="color: #660000;"><br /></span>
<span style="color: #660000;">Bebekler:</span><br />
<ul>
<li><span style="color: #660000;">0-3 ay - 38 derece veya daha yüksek (rektal): Başka herhangi bir bulgu ve yakınma olmasa bile doktor çağırın </span></li>
<li><span style="color: #660000;">3-23 ay - 39 dereceye kadar (ağızdan): Çocuğun dinlenmesini, bol sıvı almasını sağlayın. İlaç gerekli değil. Çocuk huzursuz, dalgın veya rahatsız görünüyorsa doktor çağırın. </span></li>
<li><span style="color: #660000;">3-23 ay - 39 derecenin üzerinde (ağızdan): Çocuğa parasetamol (Parasetamol pediatrik şurup 120 mg/ 5 ml) 1/2-1 ölçek, günde 3-4 kez verin. Çocuk 6 aydan daha büyük ise ibuprofen (İbufen pediatrik şurup 100 mg/ 5 ml) de kullanılabilir. İbuprofen dozu, 20 mg/kg olup 3-4 doza bölünmüş şekilde verilmelidir.Uygun doz ayarlaması için ilaçların prospektüslerini okuyunuz. 18 yaşın altındaki çocuklara asprin vermeyiniz. Bu tedaviye rağmen ateş düşmüyorsa veya bir günden daha fazla sürüyorsa doktorunuzu arayınız.</span></li>
</ul>
<div>
<span style="color: #660000;"> <strong>Çocuklar (</strong>2-17 yaş)</span><br />
<div>
</div>
<span style="color: #660000;"><br /></span>
<ul>
<li><span style="color: #660000;">39 dereceye kadar (ağızdan): Çocuğunuzu istirahat etmesi ve bol sıvı tüketmesi için teşvik ediniz. Tedavi gerekmez. Çocuğunuzda huzursuzluk, dalgınlık veya ciddi rahatsızlık varsa doktorunuzu arayınız.</span></li>
<li><span style="color: #660000;">39 derecenin üzeri (ağızdan): Çocuğa parasetamol ya da ibuprofen verin. Doz için prospektüse bakınız. Parasetamol içeren iki farklı ilaç (bazı gripal ilaçlar, öksürük kesiciler) kullanmayınız. 18 yaşın altındaki çocuklara asprin vermeyiniz. Bu tedaviye rağmen ateş düşmüyorsa veya 3 günden daha fazla sürüyorsa doktorunuzu arayınız.</span></li>
</ul>
</div>
<span style="color: #660000;"><strong><br /></strong>
<strong>Erişkinler (</strong>18 ve üzeri)</span><br />
<span style="color: #660000;"><br /></span>
<ul>
<li><span style="color: #660000;">39 dereceye kadar (ağızdan): İstirahat ediniz ve bol sıvı tüketiniz. Tedavi gerekmez. Ciddi baş ağrısı, ense sertliği, nefes almada güçlük veya diğer olağan dışı bulguların eşlik etmesi durumunda doktoru arayınız.</span></li>
<li><span style="color: #660000;">39 derecenin üzeri (ağızdan): Eğer kendinizi rahatsız hissediyorsanız parasetamol, ibuprofen ya da asprin alınız. Uygun doz için prospektüsü okuyunuz.Parasetamol içeren iki farklı ilaç (bazı gripal ilaçlar, öksürük kesiciler) kullanmayınız.Tedaviye rağmen ateşiniz düşmüyorsa, 39.5 derece ve üstünde ısrar ediyorsa ya da 3 günden daha uzun sürüyorsa doktorunuzu arayınız.</span></li>
</ul>
<span style="color: #660000;"><br /></span>
<div>
</div>
<span style="color: #660000;">
</span><br />
<h3>
<span style="color: #660000;">
Sıcak Krampları</span></h3>
<span style="color: #660000;">Sıcak ortamlarda, ağır eksersiz yapılmasından sonra ortaya çıkan istemsiz kas spazmlarıdır. Geceleri ortaya çıkan bacaktaki tipik kramplardan daha ağrılı ve uzun süreli olabilir. Yetersiz sıvı alımı, sıcak kramplarına sık olarak eşlik eder. En sık etkilenen alanlar; baldırlar, kollar, karın duvarı ve sırt kaslarıdır. Eksersizde kullanılan tüm kaslarda ortaya çıkabilir. </span><br />
<div>
</div>
<span style="color: #660000;">Sıcak krampından şüpheleniyorsanız:</span><br />
<ul>
<li><span style="color: #660000;">Sakinleşin ve istirahat edin. </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Meyve suyu veya elektrolit içeren spor içeceklerinden için. </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Spazm gelişen kas grubunu çok zorlamadan gerin ve masaj yapın. </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Kramp iyileştikten sonraki birkaç saat içinde ağır eksersiz yapmayın. </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Kramplar bir saatten daha fazla sürüyorsa doktorunuzu arayınız. </span></li>
</ul>
<div>
</div>
<h3>
<span style="color: #660000;">
Sıcak Bitkinliği</span></h3>
<span style="color: #660000;">Sıcak bitkinliği, hafif kramplardan yaşam tehdit eden boyuta kadar farklı ciddiyette ortaya çıkabilir. Belirti ve bulgular genellikle birden ortaya çıkar, bazen aşırı eksersiz sonrasında, aşırı terleme, ya da yetersiz su ve tuz alımı sonrasında başlayabilir. Belirti ve bulgular şok tablosunu taklit edebilir ve aşağıdaki gibidir:</span><br />
<ul>
<li><span style="color: #660000;">Yorgunluk hissi ve baş dönmesi </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Bulantı </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Aşırı terleme </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Hızlı ve yüzeyel nabız </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Kan basıncı düşüklüğü </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Soğuk, soluk ve nemli cilt </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Hafif ateş </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Kas krampları </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Baş ağrısı </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Koyu renkli idrar</span></li>
</ul>
<div>
</div>
<span style="color: #660000;">Sıcak bitkinliğinden şüpheleniyorsanız:</span><br />
<ul>
<li><span style="color: #660000;">Hastayı güneşli ortamdan uzaklaştırın ve iyi havalanan gölge bir yere taşıyın </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Yatırın ve bacaklarını yükseltin. </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Giysilerini çıkarın </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Kafein ya da alkol içermeyen soğuk içecekler içirin. </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Soğuk su serperek, ıslak süngerle silerek veya fan kullanarak hastayı serinletmeye çalışın. </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Hastayı dikkatle ve sürekli izleyerek durumunda bir değişiklik olup olmadığına bakın. Hastanın durumu kötüleşirse, bilinç bulanıklığı gelişirse veya nöbet geçirirse, vücut sıcaklığı 40 derecenin üzerine çıkarsa acil tıbbi destek isteyin.</span></li>
</ul>
<div>
</div>
<h3>
<span style="color: #660000;">
Güneş Çarpması</span></h3>
<span style="color: #660000;">Sıcak krampları ve sıcak bitkinliğinden sonra sonra ortamın yüksek sıcaklığına bağlı gelişen tıbbi sorunların ciddiyeti en fazla olanı, güneş çarpmasıdır. Yetersiz sıvı alan, yüksek sıcaklıkta eksersiz veya ağır iş yükü yapan kişilerde ortaya çıkar. Gençler, yaşlılar, şişman kişiler ve terleme kabiliyeti bozulmuş şekilde doğmuş kişiler bu açıdan yüksek risk taşırlar. Susuz kalma, alkol kullanımı, kalp ve damar hastalıkları ve bazı ilaç tedavileri güneş çarpmasını kolaylaştırabilir.</span><br />
<div>
</div>
<span style="color: #660000;">Güneş çarpmasını yaşam tehdit edici boyuta taşıyan durum, hastanın ısı kontrolü sağlayan mekanizmalarının (terleme ve sıcaklık kontrolü) yetersiz hale gelmesidir. Ana bulgu, vücut sıcaklığının yükselmesidir. Vücut sıcaklığı genellikle 40 derecenin üstüne çıkmıştır. Bilinç durumunda değişiklikler oluşmuştur. Bu değişiklikler kişilik değişikliklerinden bilinç bulanıklığı ve komaya kadar değişkenlik gösterebilir. Cilt sıcak ve kurudur. Eksersiz sonrası ortaya çıkan güneş çarpmalarında cilt nemli olabilir.</span><br />
<div>
</div>
<span style="color: #660000;">Diğer bulgular arasında:</span><br />
<ul>
<li><span style="color: #660000;">Yüksek kalp hızı </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Hızlı ve yüzeyel soluma </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Kan basıncı düşüklüğü veya yüksekliği </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Terleme olmaması </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Aşırı hassasiyet, bilinç bulanıklığı, bilinç kaybı </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Sersemlik hali, baş dönmesi </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Baş ağrısı </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Bulantı </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Yorgunluk hissi (yaşlılarda ilk bulgu olabilir) </span></li>
</ul>
<span style="color: #660000;">Güneş çarpmasından şüpheleniyorsanız:</span><br />
<ul>
<li><span style="color: #660000;">Hastayı güneşli ortamdan uzaklaştırın ve iyi havalanan gölge bir yere taşıyın </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Tıbbi yardım isteyin </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Giysilerini çıkarın </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Eğer içebilecek durumda ise kafein ya da alkol içermeyen soğuk içecekler içirin. </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Soğuk su serperek, ıslak süngerle silerek, gazete veya fan kullanarak hastayı serinletmeye çalışın. </span></li>
</ul>
<span style="color: #660000;"><br /></span><ul>
</ul>
<div>
<span style="color: #660000;"><br /></span></div>
<div>
<h4>
<span style="color: #990000;"><a href="http://tayfunguler.blogspot.com/2013/03/teknede-ilk-yardim-1.html">Teknede İlk Yardım (1)</a></span></h4>
<h4>
<span style="color: #990000;"><a href="http://tayfunguler.blogspot.com/2013/03/teknede-ilk-yardim-2.html">Teknede İlk Yardım (2)</a></span></h4>
<h4>
<span style="color: #990000;"><a href="http://tayfunguler.blogspot.com/2013/03/teknede-ilk-yardim-3.html">Teknede İlk Yardım (3)</a></span></h4>
<h4>
<span style="color: #990000;"><a href="http://tayfunguler.blogspot.com/2013/03/teknede-ilk-yardim-4.html">Teknede İlk Yardım (4)</a></span></h4>
<h4>
<span style="color: #990000;"><a href="http://tayfunguler.blogspot.com/2013/03/teknede-ilk-yardim-5.html">Teknede İlk Yardım (5)</a></span></h4>
<h4>
<span style="color: #990000;"><a href="http://tayfunguler.blogspot.com/2013/03/teknede-ilk-yardim-6.html">Teknede İlk Yardım (6)</a></span></h4>
<h4>
<span style="color: #990000;"><a href="http://tayfunguler.blogspot.com/2013/03/teknede-ilk-yardim-7.html">Teknede İlk Yardım (7)</a></span></h4>
</div>
Tayfun Gülerhttp://www.blogger.com/profile/15895150340376020508noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5142228431658330942.post-56866982120890455942013-03-08T11:14:00.004+02:002013-03-08T20:59:15.020+02:00TEKNEDE İLK YARDIM (1)<div style="orphans: 2; widows: 2;">
</div>
<div style="orphans: 2; widows: 2;">
<span style="color: #660000;">Prof.Dr.Tayfun Güler</span></div>
<div style="orphans: 2; widows: 2;">
</div>
<div style="orphans: 2; widows: 2;">
<span style="color: #660000;">Taksim Alman Hastanesi</span><br />
<span style="color: #660000;"><br /></span></div>
<div style="orphans: 2; widows: 2;">
</div>
<div style="orphans: 2; widows: 2;">
</div>
<div style="orphans: 2; widows: 2;">
</div>
<div style="orphans: 2; widows: 2;">
<span style="color: #660000;">Teknede yaşarken karşılaşılabilecek sorunların çoğu basit, kolay tanınabilecek, tekne içinde çözüm getirilebilecek sorunlar olmaktadır. Gıda zehirlenmesi, ateş, baş ağrısı, deniz tutması, küçük travmalar, kesiler, böcek sokmaları bu tip problemler arasında sayılabilir. Nadiren oluşabilecek ve bazıları yaşamı tehdit edebilecek tipteki sorunlar ise gerçekten tıbbi yardım gereksinimi duyulacak hatta tıbbi yardım olmaksızın üstesinden gelinemeyecek kadar ciddi olabilmektedir. Bunlar arasında ciddi kanamalar, yaralanmalar, çıkık ve kemik kırıkları, ağır kafa travması, ciddi hipotermi, göğüs ağrısı ve kalp krizi sayılabilir. Bu tip problemlerin en uç noktasında ise kazazedenin kalp atımlarının ve solunumunun durması yer alır. Böyle bir durumda ilk yapılacak iş, acil yardım çağırmak olmakla birlikte o anda bir şey yapıp yapmamak arasındaki fark, kazazedenin yaşamda kalması veya ölmesi olabilir. Bu nedenle bazı tıbbi sorunlarda sorunu tanımak ve çözüm getirmek için hem zamanımız, hem de el altında bulunduracağımız notlarımız ya da telefon ile danışacağımız kişilerin olması mümkün iken çok nadiren karşılaşacağımız ve kazazedenin hasar görmesine ya da yaşamını kaybetmesine neden olabilecek sorunlarda eğitimli olmamız yaşam kurtarıcı tek faktör olacaktır. İyi haber, karşılaşacağımız sorunların neredeyse tamamının, çok ciddi sonuçlara sebebiyet vermeden halledilebilecek tipte olduğudur.</span></div>
<div style="orphans: 2; widows: 2;">
</div>
<div style="orphans: 2; widows: 2;">
<span style="color: #660000;">Bu başlık altında işlenecek başlıca konular:</span></div>
<ul>
<li><span style="color: #660000;">Baş ağrısı</span></li>
<li><span style="color: #660000;">Gastroenterit / gıda zehirlenmesi /zehirlenmeler</span></li>
<li><span style="color: #660000;">Vücut sıcaklığında değişiklik oluşturan sorunlar</span></li>
<li><span style="color: #660000;">Yanıklar</span></li>
<li><span style="color: #660000;">Yabancı cisim</span></li>
<li><span style="color: #660000;">Hayvanlarla temas</span></li>
<li><span style="color: #660000;">Yaralanmalar, kanamalar, şok</span></li>
<li><span style="color: #660000;">Kırık ve çıkıklar</span></li>
<li><span style="color: #660000;">Göğüs ağrısı, kalp krizi</span></li>
<li><span style="color: #660000;">Kardiyopulmoner resüsitasyon (Temel yaşam desteği)</span></li>
</ul>
<div>
</div>
<div>
</div>
<div>
</div>
<strong><span style="color: #660000;">Baş Ağrısı</span></strong><br />
<div>
</div>
<span style="color: #660000;">Pek çok baş ağrısı genellikle minör tiptedir ve ağrı kesiciler ile tedavi edilebilir. Buna karşın bazı baş ağrıları tehlikeli ve ciddi bir problemin belirtisi olabilir. İzah edemediğiniz ya da giderek artan tipte bir baş ağrısını ihmal etmeyiniz.</span><br />
<div>
</div>
<ul>
<li><span style="color: #660000;">Ne zaman tıbbi yardım istemelisiniz:</span></li>
<li><span style="color: #660000;">Aniden ve ciddi bir baş ağrısı başladıysa </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Ateş, ense sertliği, döküntü, bilinç bulanıklığı, bilinç kaybı, nöbet, görmede değişiklik (bulanık görme, ışıkların etrafında haleler), baş dönmesi, zayıflık ya da kol veya bacaklarda hissizlik, kızarık göz, uyuşukluk veya konuşmada güçlük baş ağrısına eşlik ediyorsa, </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Baş ağrınız ciddi ise ve bir boğaz ağrısı ya da solunum yolu enfeksiyonu arkasından ortaya çıkmışsa </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Alışık olduğunuzdan farklı tipte bir baş ağrınız varsa ve 50 yaşın üzerinde iseniz, </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Ağrınız giderek şiddetleniyor ve birkaç gün sürüyorsa.</span></li>
</ul>
<span style="color: #660000;"><br /></span>
<br />
<div>
</div>
<div>
</div>
<strong><span style="color: #660000;">Gastroenterit</span></strong><br />
<div>
</div>
<span style="color: #660000;">Gastroenterit, mide ve barsak sisteminin iltihabi bir hastalığıdır. En sık görülen nedenler:</span><br />
<ul>
<li><span style="color: #660000;">Virüsler, </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Bakteri veya parazitlerle kontamine yiyecek ve içecekler </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Yeni yiyeceklere reaksiyon. Çocuklarda bu nedenle belirti ve bulgular ortaya çıkabilir. Bebeklerde anne sütü aldıkları dönemde annelerinin diyetindeki bir değişiklikten bile etkilenebilirler. </span></li>
<li><span style="color: #660000;">İlaç yan etkisi. Bazı ilaçlar, yan etki olarak gastroenterite neden olabilirler.</span></li>
</ul>
<span style="color: #660000;"><br /></span>
<span style="color: #660000;">Karakteristik belirti ve bulgular: </span><br />
<ul>
<li><span style="color: #660000;">Bulantı ve kusma </span></li>
<li><span style="color: #660000;">İshal </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Karın ağrısı </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Hafif ateş (bazen)</span></li>
</ul>
<span style="color: #660000;"><br /></span>
<span style="color: #660000;">Enfeksiyonun şiddetine göre bu belirti ve bulgular bir gün ile 1 hafta arasında sürebilir. Eğer kendinizde gastroenteritten şüpheleniyorsanız:</span><br />
<div>
</div>
<ul>
<li><span style="color: #660000;">Birkaç saat süreyle ağızdan gıda alımını sonlandırarak midenizi istirahate alınız.</span></li>
<li><span style="color: #660000;">Susuz kalmayınız. Su, kolay içilebilir içecekler (sporcu içecekleri vb) içiniz. Eğer sıvı almakta güçlük çekiyorsanız küçük hacimlerde ve sık almayı deneyiniz. İdrarınızı rengi açık ve kokusuz olmalıdır. Koyu renkli ve kokan bir idrar yeterince sıvı almadığınızı gösterir. Baş dönmesi (kan basıncı düşüklüğü) de yeterince sıvı almadığınızı gösterebilir. Bu bulgulardan herhangi birisinin olması ve yeterince sıvı alamamanız durumunda tıbbi yardım isteyiniz.</span></li>
<li><span style="color: #660000;">Birkaç saat açlıktan sonra yavaşça yemeye başlamalısınız. Seçeceğiniz yiyecekler sindirimi kolay olan, krakerler, tost, muz, pilav, tavuk eti olmalıdır. Bulantınız yeniden olursa yemeye ara veriniz. Süt ve süt ürünleri, kafein, alkol, nikotin, aşırı baharatlı ve yağlı yiyeceklerden kaçınınız.</span></li>
<li><span style="color: #660000;">Rahatsızlık hissini gidermek için parasetamol kullanabilirsiniz.</span></li>
<li><span style="color: #660000;">İstirahat ediniz. Hastalık ve su kaybı, kendinizi yorgun ve güçsüz hissettirebilir.</span></li>
</ul>
<span style="color: #660000;">Tıbbi yardım isteyeceğiniz durumlar:</span><br />
<ul>
<li><span style="color: #660000;">Kusmanız 2 günden daha uzun sürüyorsa </span></li>
<li><span style="color: #660000;">İshal birkaç günden daha fazla sürüyorsa </span></li>
<li><span style="color: #660000;">İshaliniz kanlı ise </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Ateşiniz 38.5 dereceden fazla ise </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Baş dönmesi ve yorgunluk hissiniz devam ediyorsa </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Bilinç bulanıklığı gelişirse </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Ciddi karın ağrısı gelişirse </span></li>
</ul>
<span style="color: #660000;">Eğer çocuğunuzda gastroenteritten şüpheleniyorsanız:</span><br />
<ul>
<li><span style="color: #660000;"> Çocuğunuzu istirahat ettiriniz. </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Kusmaları bittiğinde oral rehidrasyon solüsyonlarından (GeOral toz, 1 poşet/1 lt su, doz: 1 çay bardağı/kg) ufak miktarlarda ve sık içiriniz. Sadece su veya sadece elma suyu içirmeyiniz. </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Yavaş yavaş yumuşak, kolay sindirilebilir yiyeceklere (tost, pilav, muz ve patates) başlayın. Yağlı süt ürünleri (süt, dondurma), şekerli yiyecekler (gazoz, şeker) vermeyin. Bu tip yiyecek ve içecekler ishali arttırabilir.</span></li>
<li><span style="color: #660000;">Rahatsızlık hissi için parasetamol kullanabilirsiniz. Asprin kullanmayın. </span></li>
</ul>
<div>
</div>
<span style="color: #660000;">Çocuğunuzda aşağıdaki durumların gelişmesi halinde tıbbi yardım isteyin:</span><br />
<ul>
<li><span style="color: #660000;">İleri derecede halsizlik </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Kanlı kusma</span></li>
<li><span style="color: #660000;">Kanlı ishal</span></li>
<li><span style="color: #660000;">Aşırı susuzluk bulguları (ağız kuruluğu, cilt kuruluğu, çökük göz küreleri, göz yaşı olmaksızın ağlama, bıngıldağı açık olan bebeklerde bıngıldağın çökük olması) varsa.</span></li>
<li><span style="color: #660000;">Çocuk 2 yaşın altında ise, 1 günden daha fazla süren ateş varsa, 2 yaşın üstündeki çocuklarda ateş 3 günden daha fazla sürüyorsa.</span></li>
</ul>
<div>
</div>
<strong><span style="color: #660000;">Zehirlenmeler</span></strong><br />
<div>
</div>
<span style="color: #660000;">Aralarında sara krizi, alkol zehirlenmesi, inme ve insülin reaksiyonları da olmak üzere pek çok klinik tablo, zehirlenmenin belirti ve bulgularını taklit eder. Bu nedenle zehirlenmeden şüpheleniyorsanız ve emin olamıyorsanız hastanıza bir şey vermeden önce Zehir Danışma Merkezi'ni (114) arayınız.</span><br />
<div>
</div>
<span style="color: #660000;">Zehirlenmenin belirti ve bulguları:</span><br />
<ul>
<li><span style="color: #660000;">Ağız ve dudaklarda yanma hissi ve kızarıklık</span></li>
<li><span style="color: #660000;">Değişik nefes kokusu </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Kişinin üzerinde, yerde, mobilyalarda yanık, leke, toz, koku </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Boş ilaç şişeleri, dağılmış ilaçlar </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Kusma, nefes almada güçlük, uyku hali, bilinç bozukluğu veya açıklanamayan bulgular</span></li>
</ul>
<span style="color: #660000;"><br /></span>
<span style="color: #660000;">Ne zaman yardım çağırılmalı?</span><br />
<ul>
<li><span style="color: #660000;">Bilinç bulanıklığı veya bilinç kaybı </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Nefes almada güçlük veya solunumun durması </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Kontrol edilemeyen huzursuzluk veya ajitasyon </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Sara krizi</span></li>
</ul>
<span style="color: #660000;"><br /></span>
<span style="color: #660000;">Eğer hastanın durumu stabil ise, klinik bulgu yoksa ancak yine de zehirlenmeden şüpheleniyorsanız yine de Zehir Danışma Merkezi'ni arayınız. Telefon etmeden önce hastanın yaşı, kilosu, klinik bulguları, zehirlenmeye ilişkin olduğunu düşündüğünüz herhangi bir bilgiyi (varsa boş ilaç şişeleri, ilaçlar) vermek üzere hazır olunuz. </span><br />
<div>
</div>
<span style="color: #660000;">Yardım gelmesini beklerken neler yapmalısınız?</span><br />
<ul>
<li><span style="color: #660000;">Eğer karbon monoksit (soba, mangal, termosifon) zehirlenmesinden kuşkulanıyorsanız kazazedeyi bulunduğu ortamdan taze hava olan bir ortama çıkarmalısınız. </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Eğer zehirlenme ağız yoluyle olduysa eğer varsa ağzında kalan parçacıkları çıkarınız. </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Eğer zehirlenme ev temizlik malzemesi veya diğer kimyasallar ile olduysa o malzemenin etiketini okuyunuz. Eğer malzeme toksik ise etiket, olasılıkla zehir danışma merkezine danışmanızı tavsiye edecektir. </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Eğer hastanın üzerinde, cilt veya gözlerinde zehirlenmeye neden olan artıklar (toz, leke vb) varsa giysilerini çıkarınız. Gözlerini ve cildini soğuk ya da ılık bol su ile uzun süre (20 dakika duş) yıkayın. </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Kazazedenin nefes alıp almadığından emin olun. Eğer solumuyorsa, bilinci kapandıysa, hareket etmiyorsa CPR başlatınız. </span></li>
<li><span style="color: #660000;">Kazazedeyi hastaneye götürürken bulduğunuz boş ilaç kutularını da yanınızda götürünüz.</span></li>
</ul>
<span style="color: #660000;"><br /></span>
<span style="color: #660000;">Ne yapmamalısınız?</span><br />
<ul>
<li><span style="color: #660000;">Hastayı kusturmak için bir şey vermeyiniz.</span></li>
</ul>
<br />
<h4>
<span style="color: #990000;"><a href="http://tayfunguler.blogspot.com/2013/03/teknede-ilk-yardim-1.html">Teknede İlk Yardım (1)</a></span></h4>
<h4>
<span style="color: #990000;"><a href="http://tayfunguler.blogspot.com/2013/03/teknede-ilk-yardim-2.html">Teknede İlk Yardım (2)</a></span></h4>
<h4>
<span style="color: #990000;"><a href="http://tayfunguler.blogspot.com/2013/03/teknede-ilk-yardim-3.html">Teknede İlk Yardım (3)</a></span></h4>
<h4>
<span style="color: #990000;"><a href="http://tayfunguler.blogspot.com/2013/03/teknede-ilk-yardim-4.html">Teknede İlk Yardım (4)</a></span></h4>
<h4>
<span style="color: #990000;"><a href="http://tayfunguler.blogspot.com/2013/03/teknede-ilk-yardim-5.html">Teknede İlk Yardım (5)</a></span></h4>
<h4>
<span style="color: #990000;"><a href="http://tayfunguler.blogspot.com/2013/03/teknede-ilk-yardim-6.html">Teknede İlk Yardım (6)</a></span></h4>
<h4>
<span style="color: #990000;"><a href="http://tayfunguler.blogspot.com/2013/03/teknede-ilk-yardim-7.html">Teknede İlk Yardım (7)</a></span></h4>
<div>
</div>
<div>
</div>
Tayfun Gülerhttp://www.blogger.com/profile/15895150340376020508noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5142228431658330942.post-9959000206770219232012-11-09T18:48:00.000+02:002012-11-12T20:25:57.103+02:00LOTUS BENİ ÇATLATTI<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<br />
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Cumartesi akşamı için Mehmet Erem ve Eyüp Oğan ile ailelerini yemeğe alma
konusunda bir davet etme isteği uyandı içimde. “Bekle, geçer" dedim önce.
Bekleyip de geçmeyince hanımdan da icazet alıp Mehmet Erem'i aradım.
Merhabalaştıktan sonra davetimizi kendisine ilettiğimde o hafta sonu için
programının dolu olduğunu söyledi. Daha önce de böyle olmuştu. Bir araya gelmeyi
başaramamıştık. Mehmet'in, “benim sana kontr bir teklifim var”, “Lotus'u
Orhaniye'den Göcek'e götürüyoruz, sen de bize katılır mısın?” demesi ile “tamam”
demem arasında birkaç saniye geçti herhalde. Bir sonraki telefon konuşmamızda
cuma akşamı, Pegasus'un 20.10 uçağı ile Dalaman'a gidileceği, pazartesi sabah ya
da akşam da geri dönüleceği bilgisi geldi. Uçak biletlerinin fiyatı da çok
yıkıcı düzeyde olmadığından hemen biletler alındı ve hazırlıklar
başlatıldı.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Cuma akşam üstü 16.30'da Havataş'ın Taksim'den kalkan servisine
bindiğimde hava yağışlı idi. Ataşehir'e kadar adım adım gidilen trafik, daha
sonrasında rahatladı ve saat 18.00'de Sabiha Gökçen'e ulaşmamıza izin
verdi.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Havaalanında akşam yemeği için kendime yer beğendikten sonra bira ve Yaşar Kemal'in
“Çıplak Deniz, Çıplak Ada” kitabı eşliğinde ızgara köfte ile karnımı doyururken
bir yandan da kulağım telefonda. 19.00 civarı beklenen telefon zili çaldı ve
Mehmet Erem'in havaalanına giriş yaptığını söyledi kulağıma. Beraberinde Taner Özer, Ömer Kırçal, Erol
Şar ve Kamil Kurdoğlu ile birlikte. Son telefon konuşmamız ile yer tespiti yapıp birbirimizi bulduktan sonra kucaklaşma ve öpüşmeler sonrasında yer bulup masayı büyütüp oturmayı başardık. Onlar da süratle biralandıktan ve patates
kızartması ile nefislerini körelttikten sonra son anons ile kendimizi uçağa
götürecek otobüse atabildik.</span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-O4tK1j_FnEw/UJ0zi5vb45I/AAAAAAAAI54/Jn_72vbpMYI/s1600/DSCF1543.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-O4tK1j_FnEw/UJ0zi5vb45I/AAAAAAAAI54/Jn_72vbpMYI/s320/DSCF1543.JPG" width="320" /></span></a></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Uçakta bir saat istirahat (bir gece öncesinde gecenin yarısı uyanıp
sabaha kadar uyuyamamıştım), sonra Dalaman'a iniş, bu yıl için, bir kez daha.
Sırt çantaları alındıktan sonra Pegasus servisine yürürken Mehmet'ten sürpriz: "Biz biz kaldık". "Nasıl yani?", "Taner'ler topluca Fethiye'ye gidiyorlar, balık yemeye." Sağlık olsun. Onlar, Fethiye servisine, biz Marmaris servisine biniyoruz. Biraz muhabbet, biraz uyku. Erol Akyiğit karşılayacak bizi Marmaris'te. Orhaniye'ye götürecek bizi.</span></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Pegasus servisine bindikten kısa bir süre sonra Mehmet'in telefonunun şarjı bitiyor. Erol Akyiğit'in telefon numarasını Erol Şar'dan alıp kendisine ulaşıyoruz. Gece 23.00'e doğru Marmaris'teyiz. Otogar'da Erol ile buluşup kamyonetine atladığımızda önümüzde yarım saatlik bir yol var Orhaniye'ye. Lotus'a erzak temini gerekiyor, ancak Erol kendi teknesinde her şeyin mevcut olduğunu söyleyip bizi alışverişten vaz geçiriyor. Gece yarısına doğru Orhaniye Begonville'deyiz. İki masada keyifler devam ediyor. Merhabalaşıyoruz. Bize paçanga ve sigara böreği ikram ediyor Erol. Birer duble içiyorlar, ben sadece su içerken. Gece seyri yapacağız muhtemelen. Dün geceden zaten uykusuzum, bir de bu akşam içersem kesin dümen başında uyurum.</span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Restorandan kalkmadan önce ekmek istiyoruz, ekmek bitmiş. Pasta istiyoruz onun yerine o da yok. Ekmeksiz kaldık. İki buçuk simit veriyorlar bir torbada bize, ona da şükür.</span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Erol, bir çanta yapmak üzere kendi tekn</span><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;">e</span><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;">sine gidiyor. Biraz, su, peynir falan getirecek Lotus'a. Onları unuttuğunu, bir zodyak ile bizi Lotus'a bıraktıkları anda anlıyoruz. Sırada Lotus'u Orhaniye'de alargada tutan, Mehm</span><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;">e</span><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;">t Erem yapımı tonozun tekneye alınması var. Aşağıda bir Admiralty, diğerini bilemediğim iki demir üzerinde duruyormuş tekne. İkinci demirin halatı elimizde, kendisi de suyun dibinde kalıyor. Isbarço bağ, üzerindeki yük kalkınca açılmış olmalı suyun dibinde diyoruz. İkinci demiri ise vinç de kullanarak bayağı bir zorlu uğraş sonrası tekneye alabiliyoruz.</span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Gece saat iki. Lotus nihayet özgür. Motor bir kerede çalışıyor. Tekrar Begonvil'in iskelesine yanaşıp teknedeki kaloriferi bırakacak, Erol'un nevaleyi bu kez almasını sağlayacağız. Kız kumunu geride bırakıp iskeleye kıçtan kara bağlanıyoruz. Erol'un nevaleyi yüklenmesini beklerken yanına yanaştığımız motoryatın evsahiplerinden "biraz yavaş yahu" uyarısı alıyoruz.</span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Saat 02.15'te iskeleden ayrılmış, yola koyulmuş durumdayız. Hep sola döneceksiniz demişlerdi bize. Kısa bir süre sonra Hisarönü körfezindeyiz. Dolunay sönmeye yüz tutmuş, hava aydınlık, gökyüzü beyaz bulutlar ile bezenmiş, etraf aydınlık. Önümüzde tahminen 12 saatlik bir yol var.</span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Artık 3 Kasım 2012 Cumartesi'yi yaşıyoruz. İlk hedef, Atabol çakarı. Mehmet içeride, olta takımlarını tamir etmeye çalışıyor inatla.</span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Gece 03.00 gibi çakarı iskele bordamızda bırakıyoruz. İlk kez görüyorum Atabol çakarının çakışını. </span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Rüzgar sanki bizi götürecek kadar şiddetli. Yelkenleri açıp motoru kapatıyoruz. Çok uzun bir süre sonra ilk kez gece yelken seyrinin keyfini yaşıyorum. Bir saat kadar yelken yapıyoru.</span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">04.00 gibi bir iki saat uyumak üzere izin istiyorum. </span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Saat 05.00 gibi gözlerim açılıyor kısmen, ama uyudum mu uyumadım mı iyi anlayamadığım için biraz daha kapatıyorum gözlerimi. Bu kez saat altıda uykumu almış olarak uyanıyorum yeni güne. Üstelik denizdeyim. Daha ne isterim ki?</span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Havuzluğa çıktığımda Erol var sadece. O da yatmak için izin istiyor benden. Ben iyiyim, iki saat de o uyusun. Mehmet de biraz önce yatmış. Oltaları kıçtaki iki yuvaya oturtmuşlar. Tırrr diye öterse gaz kesecek ve Erol'u uyandıracakmışım. Tamam.</span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Erol yattıktan sonra sancak kıç omuzluktaki oltadan beklenen ses geliyor. Şöyle bir bakıyorum alete. Fren gibi bir kolu var. Onunla oynayınca ses duruyor. Eski haline getirince tekrar ötüyor. Balık vurdu galiba. Diğerine bakıyorum Ondaki ağırlık bundaki kadar değil. Erol'u uyandırmaya çalışıyorum. Tık tık vurma ile uyanmıyor. Bir çekeyim bakayım diyorum. Olta orada yuvasında dururken kolunu çevirmek çok güç oluyor. Ama inat edince de uzun bir uğraş sonunda oltayı sonuna kadar çekmeyi başarıyorum. Denizde beyaz bir şey var gerçekten oltanın ucunda. Gaz kesince Erol hemen uyanıyor. "Balık mı var?", "Evet".</span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Erol gelince oltanın geri kalanını da elimizle topluyoruz. Bir palamut var iğneye takılı. Ölmüş hayvancağız. Havuzluğa alıyoruz. Erol da benim gibi balığı elle tutma konusunda isteksiz. Ama sonunda iş ona kaldığı için iğneyi ağzından çıkarıp kovaya atıyoruz balığı.</span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Bir süre yalnız kalıyorum dümende. Bozukkale geride kalmış. Kızılada'yı bordalıyoruz. Açık denizde tek başına seyredenleri düşünüyorum bir ara. Mesela Özkan Gülkaynak'ı.</span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-zIP9NNNlNNQ/UJ5juSzKPAI/AAAAAAAAI6U/IqZmKiZSI00/s1600/IMG_1506.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://3.bp.blogspot.com/-zIP9NNNlNNQ/UJ5juSzKPAI/AAAAAAAAI6U/IqZmKiZSI00/s320/IMG_1506.JPG" width="320" /></a></div>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Mehmet bir ara kalkıyor. Bir çay demleyip bana yatıyor yeniden. Simitlerin bir tanesinin yarısını peynirle tadlandırıp sabah kahvaltımı yapıyorum onlar uyurken.</span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">İki saat kadar sonra Mehmet'le ikisi birden güne uyanıyorlar. Çok kısa bir süre sonra da Erol gaz kesiyor. Mehmet kamışı yuvasından çıkarıp göbeğine koyuyor ve çok rahat hareketlerle misinayı sarıyor yuvasına. Demek ki böyle oluyormuş. </span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Bir süre sonra da bota geçiyor. "Balık var mı?", "Var".</span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-HIKrlkRo0Y4/UJ5i-WdlcUI/AAAAAAAAI6M/aZdgG8NqLM4/s1600/DSCF1550.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/-HIKrlkRo0Y4/UJ5i-WdlcUI/AAAAAAAAI6M/aZdgG8NqLM4/s320/DSCF1550.JPG" width="320" /></a></div>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Denizde mavi-yeşil renkli bir balık süzülerek geliyor bota doğru. Mehmet bir hamle de onu bota alıveriyor ama savaşı kazanması için çok uzun bir süre uğraşması gerekiyor. Sonunda solungaçlarından tutup hareketsiz hale getirmeyi başarıyor. </span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Lambuka imiş.</span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Marmais'te Göcek'e yelkenli tekne ile hiç gitmemiştim. Açık denizden gidişimiz, GPS kullanmayışımız, 86 deceye rota tutuşumuz hoşuma gidiyor. Bir süre sonra Kurdoğlu Burnu uzaklarda hayal meyal beliriyor. Hala uzun bir yolumuz var. Tahminen 15.00 gibi Göcek koyunda olacağız herhalde.</span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Öğle yemeği için makarna ve konserve barbunya yeterli oluyor. Bira stoğumuz (toplam 4 adet) zaten dün gece bitmişti. Bir kaç şişe suyumuz var. Akşama da balığımızı tuttuk zaten. Telefon edenlere Mehmet "mangalı yakın, mangalı" diyor.</span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Talya (S/Y) ile Göcek'te buluşacağız. Saat 14.00 gibi Kurdoğlu burnunu dönüp Fethiye Körfezi'ne giriyoruz. Bir deniz molası veriyoruz. Bir saat sonra da Baluna S/Y ile buluşmuş durumdayız. Merhabalaştıktan sonra alvararak istediğimiz ilk şey bira oluyor. Buz gibi biraları yudumlamanın keyfini yaşıyoruz uzata uzata.</span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Mahir'le Claude, Göcek adasının batısındaki bir küçük koydalar. Bir de su kaynağı bulmuşlar. Küçük bir yüzen platforma kadar borularla su getirilmiş. Borunun ucunda da bir vana var. Vanayı açınca kol kalınlığında, gür bir su akıyor. Boş su bidonlarımızı dolduruyoruz ancak yüzen partiküller Mehmet'in hoşuna gitmiyor pek.</span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Baluna, ufak bir tamir işi için Göcek'e gitmek üzere ayrılıyor. </span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-pTIwoDt3fqc/UJ5oJqB8o5I/AAAAAAAAI6w/Zb7jaA4rjWE/s1600/DSCF1568.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-pTIwoDt3fqc/UJ5oJqB8o5I/AAAAAAAAI6w/Zb7jaA4rjWE/s320/DSCF1568.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Baluna S/Y</td></tr>
</tbody></table>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Biz de o koya güzelce demirliyoruz. 75 metre zincirin hepsini döşüyoruz. İki tane uzun koltuk halatını da karadaki babalara bağlıyor Erol. "İşte" diyor, Mehmet, "böyle demirleyeceksin". Zincir gergin, koltuk halatları gergin. Daha önce ona sormuştum. Zincirim ve koltuk halatlarım gerginken bazen bir süre sonra koltuk halatlarımdan birinin gerginliğinin kaybolabildiğini, suya girdiğini söylemiş ve ısbarço ile uzatmış olduğum bu halatların çözülme olasılığının olduğunu, bu yorumun doğru olup olmadığını sormuştum Mehmet'e. Orhaniye'de suyun dibinde bırakmış olduğumuz ve uzun bir süre ızbarço ile bağlı bir halat ile Lotus'u tutan demir öyküsünün sonunu gördükten sonra. "Evet" diyor, "suya girmiş ve üzerindeki yük kaybolmuş ızbarço çözülebilir".</span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-ZM2GWDWJuB8/UJ5nZGOdmWI/AAAAAAAAI6o/kKXaSJdes1M/s1600/DSCF1565.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-ZM2GWDWJuB8/UJ5nZGOdmWI/AAAAAAAAI6o/kKXaSJdes1M/s320/DSCF1565.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Lotus, Günlüklü Koyu'nda</td></tr>
</tbody></table>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Atbükü Koyu'nun hemen kuzeyindeki Günlüklü Koyu'ndayız. Denizin tadına bakıyor ve Talya'yı bekliyoruz. Uzun yol tariflerinden sonra Talya da geliyor koya, nihayet.</span><br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-G9OaJV-1wcc/UJ5onf5_zZI/AAAAAAAAI64/Hk3VAW0vmYo/s1600/DSCF1579.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://4.bp.blogspot.com/-G9OaJV-1wcc/UJ5onf5_zZI/AAAAAAAAI64/Hk3VAW0vmYo/s320/DSCF1579.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Talya, Günlüklü Koyu'nda</td></tr>
</tbody></table>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Ömer hemen ganimetleri çıkarıyor. Bir lambuka ile bir küçük palamut. Balık çorbası yapası geliyor Ömer'in.</span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-SSMsdlpkA-w/UJ5o_U2QYdI/AAAAAAAAI7E/Q0TWAKQrlfs/s1600/DSCF1595.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-SSMsdlpkA-w/UJ5o_U2QYdI/AAAAAAAAI7E/Q0TWAKQrlfs/s320/DSCF1595.JPG" width="320" /></a></div>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Balığı temizlemek üzere bir elinde lambuka, diğer elinde bıçak ve ekmek tahtası ile teknenin arkasına giden Mehmet, teknenin arkasına gittiğinde önce lambukayı yıkamak üzere bir denize giriyor. Sonra yıkamak için denize bıraktığı bıçağı çıkarmak üzere gözlük ve paletle dalıyor. Yüzmekte olan ekmek tahtasını da tekrar yakaladıktan sonra balığı temizliyor. Başını ve bir miktar da etini Ömer istiyor. Yetmiyor, kuyruk kısmından bir parça et istiyor. Geri kalan parçayı da ne yapacağımıza karar veremediğimiz için Ömer'e veriyoruz. Bol etli bir balık çorbasını garantiliyoruz. Biraz da Mahir'e Göcek'ten balık siparişi veriyoruz.</span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Bir anda bir sivrisinek istilası oluyor. Ama nasıl bir saldırıdır bu. Bacağımızda, kollarımızda sürekli öldürdüğümüz halde bitmiyorlar. Talya ve ekibi büyük bir süratle palamarları boşluyor ve kaçıyorlar bu koydan. Zıpkın gibi demirlemiş, iskele ve sancağımıza bordalayacak Talya ve Baluna'yı gece boyunca taşımaya hazırlanmış, daha önemlisi o iki teknedeki etil alkol stoğu ile yutkunmaktan boğazımız şişmiş bir halde kalıyoruz Mehmet, Erol ve ben, başbaşa, susuz, aşsız, birasız.</span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">"Yahu" diyor Mehmet, "zıpkın gibi de demirlemiştik". </span><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;">Telefonda Talya'nın Göcek Adası'nda bir tonoza bağlandığını öğrenince </span><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;">Erol gidiyor koltuk halatlarını sökmeye, Mehmet dümene, ben de demirin başına geçiyorum. Hava kararmış. Biz sizin ışığınızı görüyoruz diyorlar, bize doğru gelin. Biz de ileride bir kaç teknenin ışığını görüyoruz ama yaklaşıp bakmaktan başka çaremiz yok. On beş dakika kadar sonra yanlarındayız. Bordalıyoruz Talya'ya. Talya demek o akşam bizim için aş demek, su demek, bira demek, rakı demek, ama daha da önemlisi bolca muhabbet ve kahkaha demek.</span><br />
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;">Bir süre sonra balık çorbası ve bulgur pilavı hazır. Ancak daha Mahir'ler yok. Arıyoruz telefonla. Tamiratın geciktirdiği Mahir'leri arıyoruz. Hala Göcek'teler, biraz daha gecikecekler. "Lotus ekibi, aç, perişan, biz yemeğe başlasak ayıp olur mu?" diyor bizimkiler. Mahir de "hiç öyle şey olur mu, başlayın tabii ki. Biz balıkları aldık, yemeğin sonuna yetişiriz." diyor.</span><br />
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;">Lambuka'dan muhteşem bir çorba çıkarmış Ömer. İçine havuç, kereviz, patates ne bulduysa atmış. Lambuka pişirilmeden önce derisi çıkarılması gereken bir balıkmış. "Öyle yaptık zaten" diyor Ömer. Yanına da bulgur pilavı çok yakışmış. Lotus ekibi olarak üçer tabak çorba içip bulgur pilavını da mideye gönderdikten sonra nihayet doyuyoruz. Yemeğin sonuna yetişiyor Mahirler. Ama getirdikleri balıkları pişirmeye gerek kalmıyor. Herkes tok. Bir süre sonra Kaan arıyor "ben geldim, Göcek'teyim" diye. Mahir ile Mehmet tekne ile bir koşu gidip onu alıp geliyorlar.</span><br />
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Akşamın ilerleyen saatlerinde bolca muhabbet ve kahkaha var. Benim ise oturduğum yerde başım düşüyor önüme zaman zaman. İyi geceler deyip kalksam olmazmış gibi geliyor, muhabbeti bozarmışım gibi hissediyorum. Sadece Ömer'e fısıldayıp gizlice kaçıyorum kamaraya. Gerisini hatırlamıyorum.</span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><b>Pazar</b></span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Güne erken uyanıyorum. Bota atlayıp biraz kürek çekere uzaklaşıyorum teknelerden. Üçü bir yerde çok güzel bir görüntü oluşturuyorlar.</span><br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-v0uLIc61UbI/UJ_3b--3_WI/AAAAAAAAI7Y/0o6Gvcxec2w/s1600/DSCF1602.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-v0uLIc61UbI/UJ_3b--3_WI/AAAAAAAAI7Y/0o6Gvcxec2w/s320/DSCF1602.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Talya, Baluna ve Lotus Göcek Adası'nda tonozda</td></tr>
</tbody></table>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Muhteşem bir kahvaltı yine Ömer'den. Mıhlama bile var kahvaltıda. Ardından biraz deniz, biraz kıyıda çöp toplama operasyonu. Sonra Lotus ekibi Göcek'e alışveriş yapmak ve motor yağı almaya gitmek üzere ayrılıyor. Belediye iskelesine aborda oluyoruz. Zabıtanın girdi-çıktı parası almak üzere yaptığı ısrarı, Mehmet'in usta manevraları sayesinde hasarsız atlatıyoruz.</span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Bol bira, bir şarap, kahvaltı malzemesi ve içecek su aldıktan sonra teknedeyiz yine. Günlerden pazar olduğu için Mehmet motor yağı bulamamış. </span><br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-jqM7P_o3HP4/UJ_4fM-QNSI/AAAAAAAAI7g/VWMK_QLPPZ0/s1600/DSCF1618.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-jqM7P_o3HP4/UJ_4fM-QNSI/AAAAAAAAI7g/VWMK_QLPPZ0/s320/DSCF1618.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Lotus, Göcek Belediye Marina'da</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Ufak bir iskeleden ayrılma çalışması sonrasında diğer iki tekneyle buluşmak üzere ayrılıyoruz Göcek'ten. </span><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;">Sıralıbük'telermiş. Bir saate yakın yol kat ettikten sonra buluşuyoruz onlarla. Tonozdalar. Aborda oluyoruz Baluna'ya. Talya'da tamirat var. Biraz deniz sonrasında Mehmet "motor çalıştırın" diyor. Baluna'ya geçip halatlarımızı söküyor. Aynı anda Talya, Baluna'nın sancak tarafından ok gibi fırlıyor. Mehmet "iskele alabanda, tam yol" diyor ama ben kıçımızın Baluna'ya çarpmaması için ürkek davranıp geç kalınca aramızdaki mesafe 2-3 tekne boyuna çıkıveriyor hemen. Meğer yarışıyormuşuz. Dümeni Mehmet'e bırakıyorum. İki tekne de tam gaz gidiyor. Talya'ya yetişmek mümkün değil. "Ana yelkeni açın" diyor Mehmet. Biz ana yelkeni açana kadar Talya önce açmış bile. Cenovayı da açıyoruz, Talya da aynı anda açmış. Motor-yelken Allah ne verdiyse gidiyoruz Göbün'e doğru. Benim geç çıkışım nedeniyle açılan farkı bir türlü kapatmak mümkün olmuyor. Ama Lotus iskele bordasına yattığında içeri su girmesine neden olan açık hatch'leri kapatmayı beceriyorum. O hengamede, kuruması için güverteye bıraktığımız Mehmet'in cep telefonu hala güverte üzerinde kalmayı başarıyor.</span><br />
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;">Göbün'e neredeyse tam arma, full motor giriyoruz. Talya'yı geçmek mümkün olmuyor. Gaz kesiyoruz, yelkenleri indiriyoruz.</span><br />
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;">Göbün'de restoranın iskelesine kıçtan kara bağlanıyoruz. Talya'nın zinciri sökülüyor. 25 metre eklenecekmiş. İskele üzerinde sürüklenerek gölge bir yere taşınan zincirin yarattığı gürültü yetmezmiş gibi bir de son halkasını kesme üzere taş makinesi çalıştırılıyor. Göbün, Göbün olalı herhalde böyle sulüm görmemiştir. Yarım saat sonra Talya'nın zinciri artık 75 metre olarak yuvasına konulmuş durumda.</span><br />
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;"><br /></span>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-1GcMxQZHN_A/UJ_7LMl7lCI/AAAAAAAAI70/U8O74b5YehU/s1600/DSCF1631.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="180" src="http://3.bp.blogspot.com/-1GcMxQZHN_A/UJ_7LMl7lCI/AAAAAAAAI70/U8O74b5YehU/s320/DSCF1631.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Göbün'de tamirat</td></tr>
</tbody></table>
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;">Hava kararmadan koyun karşı kıyısına geçip tonoza bağlanılacak. Mehmet dalıp bakıyor. Zemindeki ana zincirden bir halatla kendine tonoz oluşturuyor. Bir Fransız var, 30 yıldır koyda yaşayan. Onun saç teknesi sancak bordada bırakılmak üzere sırasıyla Baluna, Lotus ve Talya tonoz alıp kıçtan kara bağlanıyorlar karaya. Bu iş yaklaşık iki saat sürüyor. </span><br />
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;"><br /></span>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-raVa4tPm5ic/UKEth1Wiy-I/AAAAAAAAI8Q/8FctAegDxcY/s1600/IMG_1538.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="http://3.bp.blogspot.com/-raVa4tPm5ic/UKEth1Wiy-I/AAAAAAAAI8Q/8FctAegDxcY/s320/IMG_1538.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Baluna (sağda), Göbün'de kışlayacağı köşeye çekilmiş.</td></tr>
</tbody></table>
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;"></span><br />
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;"></span>
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;">Arada yemek yemek aklımıza geliyor.</span><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-3_H195m1N_0/UJ_8Ennk6GI/AAAAAAAAI78/OonwFSbdPyQ/s1600/DSCF1641.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://2.bp.blogspot.com/-3_H195m1N_0/UJ_8Ennk6GI/AAAAAAAAI78/OonwFSbdPyQ/s320/DSCF1641.JPG" width="320" /></a></div>
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;"><br /></span><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Bir ara, iskelede bıraktığımız 54 feetlik bir Hanse var, onun kaptanı yüzerek Lotus'a geliyor. Erdem Balcı. Ben daha önce tanışmamıştım. Yıllardır Göcek'te imiş. Çok çok önceleri denizi sevivermiş ve bir daha bırakmamış. Yurt dışından tekne transferlerinde kaptanlık yapıyor. Üç teknenin Göbün'de kışlama projesi üerine onun da söyleyecek bir şeyleri var. Kimi, lodostan korkmak gerek burada derken, kimi poyrazın şiddetinden bahsediyor. Spekülasyonlar arttıkça tonoz halatlarının sayısı ve koltuk halatlarının niteliği ve niceliği değişiyor. Akşam hava kararmadan önce koltuk halatlarının bazılarının kayalara bağlantısının zincirle değiştirilme işlemi, yarına öteleniyor. </span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">17.00 gibi küçük Lotus giriyor koya. Kadir'le tanışıyoruz (en azından ben).</span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-gSjvZjA1gVE/UKEzUCFRwmI/AAAAAAAAI8s/FQCBk6R-qjQ/s1600/IMG_1544.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="http://3.bp.blogspot.com/-gSjvZjA1gVE/UKEzUCFRwmI/AAAAAAAAI8s/FQCBk6R-qjQ/s320/IMG_1544.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Lotus, Göbün'de</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Akşam yemeği iskelede, restoranda. Rakının su gibi aktığı gecede kahkahalarımız koyu inletiyor. Mahir'in dün gece Göcek'ten aldığı palamutlar pişiyor bu gece. Kadir sayesinde restoranda sırtımız yere gelmiyor. Her gören "Kadir ağbi, hoşgeldin" diyerek saygılarını iletiyor Kadir'e. Kadir sayesinde ne aşımız eksik kalıyor bu gece, ne suyumuz, ne alkolümüz. Restoranın işletmecisi, Muammer. Nam-ı diğer Göbün Kralı. Yerel ağzı ve son derece naif tarzı ile anlattığı gerçek hikayeler gülmekten karnımızı ağrıtacak kadar keyifli. Restoranın çok dolu olduğu bir akşam, bir zodyak ile gayet şık beyefendiler ve hanımefendiler gelmişler iskeleye bir vakitler. Masa olup olmadığını sormuşlar Muammer'e. O an için boş masa olmadığını söyleyip bara almış onları Muammer ve içki ikram etmiş. Bara yakın bir masadaki Türklerden birisi de "sen o kadının kim olduğunu biliyor musun?" demiş Muammer'e. Monaco prensi Carolyn imiş meğerse barda, ayakta bekleyen o hoş kadın. Aklına yatmamış Muammer'in ya da önemsememiş belki de. "O Monaco prensesi ise, ben de Göbün kralıyım" deyivermiş. O günden beri Göbün Kralı olarak anılırmış Muammer. Birileri Google'de bile bakmış kralı olan bu Göbün, nerelerde bir ülkedir diye.</span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Hesap da ödenmiyor bu gece. Kim ağırladı bizi, Kadir mi, Mahir mi, balıklar Mahir'den içkiler Kadir'den mi? Çok da önemli mi, bu ekibin bu kadar keyifli, samimi, içten, pazarlıksız birlikteliği yanında?</span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">İlk gelen motor servisi ile teknelere dağılıyoruz. Mehmet ile Erol Lotus'un botu ile tekrar iskeleye geri gidiyorlar. Sabaha karşı dönmek üzere giderlermiş meğersem, biz sabah öğreniyoruz bu niyetlerini. Belki kendileri de...</span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><b>Pazartesi</b></span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Sabah, Göbün'ün beklenen sessizliğini yan tekneden gelen konuşmalar bozuyor. Sabah beş buçuk gibi Taner'leri götürecekti restorandaki botla Ünal. Sadece kafamı havuzluktan çıkarıp el sallayabiliyorum. Sonra bir saat daha uyku.</span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Sekize doğru uyandığımda Göbün hala sessiz. Hava güzel, gökyüzünde bulut yok. Bota atlayıp kürekleri ses çıkarmadan suya sokup çıkararak koyun ortasına gidiyorum. Dört teknenin verdiği poz aşağıdaki gibi.</span><br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-Eg5cGL2l_Dk/UKE2SavNwBI/AAAAAAAAI9A/yTPRiGgSD6w/s1600/IMG_1551.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="http://1.bp.blogspot.com/-Eg5cGL2l_Dk/UKE2SavNwBI/AAAAAAAAI9A/yTPRiGgSD6w/s320/IMG_1551.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Baluna, Lotus, Talya ve Lotus Göbün'de güne uyanıyorlar.</td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-yfF52x6WUMU/UKE5KwYnJoI/AAAAAAAAI9k/cKm5SsHUQW0/s1600/DSCF1700.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="180" src="http://1.bp.blogspot.com/-yfF52x6WUMU/UKE5KwYnJoI/AAAAAAAAI9k/cKm5SsHUQW0/s320/DSCF1700.JPG" width="320" /></a></div>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Sabah kahvaltısına Baluna'ya davetliyiz. Biz erken kalkanlar bu teklifi hemen kabul ederken geç kalkanları da çok beklemiyoruz. Claude ve Mahir öyle güzel bir kahvaltı masası hazırlamışlar ki. Dilim dilim kesilmiş beyaz peynirler, çeşit çeşit ballar, reçeller, kızarmış ekmekler, sucuk, omlet... Önce gözümüz doyuyor sonra da adı çıkmış olan Lotus ekibinin midesi. </span><br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-nxPLsLGsm3o/UKE4Nx8SPfI/AAAAAAAAI9I/bK224HRyZ4c/s1600/IMG_1553.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="http://4.bp.blogspot.com/-nxPLsLGsm3o/UKE4Nx8SPfI/AAAAAAAAI9I/bK224HRyZ4c/s320/IMG_1553.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Baluna'da sabah kahvaltısı</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-8iLacFzy780/UKE4Y7dlD-I/AAAAAAAAI9Q/IGJrU9tvKes/s1600/IMG_1554.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://3.bp.blogspot.com/-8iLacFzy780/UKE4Y7dlD-I/AAAAAAAAI9Q/IGJrU9tvKes/s320/IMG_1554.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-BVsiopFVvg0/UKE4jwIF2cI/AAAAAAAAI9c/Hq5C8HJ0IYE/s1600/IMG_1555.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://2.bp.blogspot.com/-BVsiopFVvg0/UKE4jwIF2cI/AAAAAAAAI9c/Hq5C8HJ0IYE/s320/IMG_1555.JPG" width="320" /></a></div>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Kahvaltı sonrası, restoranın eskici dükkanından temin edilen zincirler ve teller ile koltuk halatlarının kayalara bağlantısı sağlamlaştırılıyor.</span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-Zc9aohqnC_4/UKE5qTQSIiI/AAAAAAAAI9s/DT1hCr6UA-w/s1600/IMG_1558.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://4.bp.blogspot.com/-Zc9aohqnC_4/UKE5qTQSIiI/AAAAAAAAI9s/DT1hCr6UA-w/s320/IMG_1558.JPG" width="320" /></a></div>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Üç tekne birbirine açmazlar ile bağlanıp tenteleri sökülüyor, botlar başa alınıp sıkıca bağlanıyor, Talya'nın eskimiş Türk bayrağı değiştiriliyor ve dinlenmek üzere sahile çıkılıyor. Bira zamanı.</span><br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-KmsXyuQlBqA/UKE6MlDKgzI/AAAAAAAAI90/D32-Fapldv8/s1600/IMG_1561.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="http://3.bp.blogspot.com/-KmsXyuQlBqA/UKE6MlDKgzI/AAAAAAAAI90/D32-Fapldv8/s320/IMG_1561.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Mehmet açılışı yaparken</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-ASI5YUBpZKw/UKE6peo4lkI/AAAAAAAAI-A/vdk5bMIeziE/s1600/IMG_1572.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="http://3.bp.blogspot.com/-ASI5YUBpZKw/UKE6peo4lkI/AAAAAAAAI-A/vdk5bMIeziE/s320/IMG_1572.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Göbün Kralı bizimle</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-n1aHjuwa8vk/UKE64j8SGdI/AAAAAAAAI-I/lOyMtinF6NY/s1600/IMG_1579.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="http://4.bp.blogspot.com/-n1aHjuwa8vk/UKE64j8SGdI/AAAAAAAAI-I/lOyMtinF6NY/s320/IMG_1579.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Erol, Claude, Mahir, Kadir ve Erol</td></tr>
</tbody></table>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Söylentiye göre, Talya'nın baş mahzeni o kadar derin ve büyükmüş ki, belden bükülerek eğilip dibine ulaşmaya çalışsan, elin dibe değmez, ulaşamazmışsın. Biraz daha inat edip "ben dibine ulaşırım" desen ayakların yerden kesilir ve mahzene düşermişsin. Veee, o mahzen kasa kasa bira ile doluymuş. Elimizdeki biralar o mahzenden. </span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Bir ara bir rüzgar çıkıyor. "Hah, lodos çıktı" diyoruz. "Hayır" diyor Göbün Kralı, "batı kaçağı". "Aman" diyor bizimkiler, "lodosa, poyraza emniyet aldık, batıya da gidip bir şeyler yapalım" deyip ayaklanır gibi yaptıklarında kral oturtuyor hepimizi.</span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Yavaş yavaş teknelere dönme zamanı. 17.30 gibi botla Sarsala'ya bırakacaklar bizi. Oradan da araba ile Dalaman Havaalanına. Tekneye dönüyoruz. Son temizlikler, kontroller. Havuzluktaki boş bira kutularını ellerime alıp merdivenlerden aşağı inmeye çalıştığımda ayağımdaki ayakkabılar kayıveriyor. Son yelken haftamızda da kayıp durmuştu bu yeni ayakkabılar. Head marka. Karaköy'de bir spor mağazasından almıştım. Genelde kaydığımda dengeleyerek duruyordum. Ama yer çekimi bana fırsatı vermiyor. Küt, küt diye merdivenleri iki ayağımın üstünde iniyorum. Sırtımı vuruyorum merdivenlerin her birine ama çok acımıyor. Yere indiğimde ayakkabılarımın kayışı devam ediyor. Biraz daha kayıp karşıdaki dolaba ayaklarımı vurup düşüşümü sonlandırıyorum. Aslında o kendini sonlandırıyor. Ayağımda bir şey var mı diye ayakkabıyı çıkarıp baktığımda sağ ayağımın baş parmağının olağan pozisyonunda farklı olarak bana doğru iyice bükülmüş olduğunu fark ediyorum ucundan. Biliyorum ki şimdi oturttum, oturttum. Aksi taktirde birazdan şişecek ve ağrısından oturtmak mümkün olmayacak. Birazcık zorlayınca tık diye yerine oturuyor. Yukarıdan Mehmet'in sesi geliyor "kim düştü?". Acı, sızı yok. Kırık da yok herhalde. Kamaraya oturduğumda Mehmet iki parmağımı her ihtimale karşı birbirine bantlıyor. Ama sanırım kalıcı bir hasar yok. Hemen bir Apranaks. </span><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;">Ayağıma daha sert ayakkabılar giyiyorum, hem ağrıtmasın, hem de atel olsun diye. </span><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;">Günün geri kalanı topallayarak geçiyor.</span><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;"> </span><br />
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;">Makarna yapma zamanı. Baluna'da bir, Lotus'ta iki tencere su kaynatılıyor. İki buçuk paket makarna haşlanıyor. Sosunu Claude yapıyor. Keyifli bir öğle yemeği sonrasında 17.30 gibi bir sürat teknesi ile bizi alıyorlar. Mahir, Claude, Erollar ile vedalaşma. On beş dakika sonra Sarsala Koyu'ndayız. Bir saat sonra da havaalanında.</span><br />
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;">Uçakta biraz uyuyoruz. Apranaks tekrarı. Lotus'un beni çatlattığını, </span><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;">ama kırmayı başaramadığını</span><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;"> ertesi gün çektirdiğim filmde görüyorum. </span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Sohbet, kahkaha, macera, heyecan ve bir miktar acı ile dolu, çok şey kazandığım, çok şey öğrendiğim bu üç gün için hepinize teşekkürler Mehmet, Erol, Kaan, Taner, Ömer, Kadir, Erol, Mahir, Claude ve Kadir.</span></div>
Tayfun Gülerhttp://www.blogger.com/profile/15895150340376020508noreply@blogger.com1